20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EVRİMSEL BİYOLOJİ SOSYAL DAVRANIŞLARIN EVRİMİ Toplumun ‘iyiliği’ ile ‘bencil genleri’ arasında sıkışan birey Yarım yüzyıldır biyologlar toplumsal davranışların evriminde bireysel çıkarların mı yoksa toplumsal çıkarların mı öncelik taşıdığını araştırıyor. Darwin grup seleksiyonu kavramı ile toplumsal çıkarların daha önemli bir rol oynadığını söylerken, günümüzün sosyobiyologları gen çalışmalarının etkisiyle bireysel çıkarların ağırlık kazandığını ileri sürüyorlar. bir kısmı, 1960'lı yıllardan sonra hiçbir şeyin değişmediği ileri sürerken, bazıları tümüyle farklı bir yaklaşım sergiliyor. Bir takım sosyobiyologlar grup seleksiyonunun evrimsel açıdan çok önemli bir itici güç olduğunu açıklarken, bazıları grup seleksiyonuna tümüyle farklı bir açıklama getiriyor. Bir diğer uç bakış açışına göre ise grup seleksiyonu kavramı tümüyle gerçek dışı. Bugün 1960'lı yıllara geri dönüp, dönemi etkisine alan görüşün grup seleksiyonunun tümüyle reddedilmesi nedenleri irdelendiğinde, bunun altında o yıllarda toplumun bir organizma olarak kabul edilmemesinin yattığı anlaşılıyor. Bu görüşe göre davranış özellikleri bireyin iyiliği için evrimleşir, toplumların iyiliği için değil.. 1960'larda grup seleksiyonunu reddeden yaklaşım üç nokta üzerinde odaklanıyor: • Grup seleksiyonu etki yaratacak kadar itici evrimsel bir güç değildir • Bu kavramı destekleyecek somut bir kanıt yoktur • Davranışların evrimini açıklayan daha pek çok güçlü kuramsal alternatif vardır Çok katmanlı seleksiyonunun ilk matematiksel ve bilgisayar modelleri, özgeciliğin baskın olduğu grup seleksiyonunun çok nadir koşullarda işlerlik kazandığını gösteriyor. Ancak bu modeller masaüstü bilgisayarların piyasaya çıkışından önce yapıldığı için kompleks etkileşimler, genkültürü evrimi ve toplumsal kontrol gibi faktörler çalışmalara dahil edilmemişti. Dolayısıyla grup seleksiyonu kuramının ileri araştırmalara konu edinilmesi kaçınılmaz hale gelmişti. Karıncalar kolonilerinin yararı için uyum içinde çalışırlar Eğer yeterli miktarda dişi bölgenin savunması için işbirliğine girerse bölge elde tutulabilir. Ne var ki bunların birlikte hareket etmesi, grup içindeki diğer dişiler tarafından kötüye kullanılabilir. Liderler, liderlik yapmalarının sonucunda ilave bir avantaj elde etmezler; ancak tembeller için yaşamı kolaylaştırmış olurlar” (Science, vol 269, p 1260). Daha sonra yapılan alan çalışmalarında bencil davranışların baskın olduğu bir grup bulma çalışmalarından sonuç alınamadığı için özverili grup seleksiyonunun en gerçekçi alternatif olduğuna karar verildi. baraj inşa etmesini sağlayan genler, barajın inşasında çalışan kunduzlar için kişisel bir dezavantaj oluşturabilir. Oysa kunduzlar yaygın olarak baraj inşa etme geni taşırlar. Dolayısıyla yaygın fenotip kavramının, Darwin'in tespit ettiği soruna yanıt oluşturması için grup seleksiyonuna dayanması gerekir. Dawkins zaman içinde genin yalnızca bencil amaçlar peşinde koştuğu kavramında bazı eksik noktalar bulunduğunu ve bu eksikliklerin grup seleksiyonu ile tamamlanabileceğini kabul ediyor. EN GÜÇLÜ ALTERNATİF Grup seleksiyonuna karşı öne sürülen eski eleştirilerin hepsi bugün çökmüş durumda. Bu kavram kuramsal olarak mümkün ve gerçek yaşamda da örneklerine rastlanıyor. Ve bu kavrama karşı getirilen alterna ÇELİŞKİLİ MODELLER göstermiyor. Grup seleksiyonu kuramsal olarak mümkün. Ancak gerçek yaşamda bu olguya tanık oluyor muyuz? Somut kanıtlara göre bu sorunun yanıtı “evet”tir. Aslında laboratuvar ortamında gerçekleştirilen çok katmanlı deneylerde özgeciliğe dayanan grup seleksiyonunun güçlü bir evrimsel kuvvet olduğu görülüyor. Bu güçlü kanıtlar genellikle mikroplar üzerinde yapılan deneylerden elde ediliyor. Bunun nedeni, mikropların ekolojik ve evrimsel araştırmalarda çok başarılı bir sistem oluşturmuş olmaları. Geçen yıl yapılan bir çalışmada bir grup bakteri ve virüs farklı 96 kap içinde geliştirildi. Önceden programlanmış bir plana göre, sıvı taşıyan robotlar aracılığı ile kaplar arasında bir “göç” gerçekleştirildi. Biyolojik olarak olası bir göç planında, “ihtiyatlı” virüs türlerinin daha “zorba” virüs türlerine göre daha becerikli çıktığı görüldü (Nature, vol 442, p 75). Saha çalışmaları laboratuvar çalışmaları kadar kesin sonuç vermese de, grup seleksiyonu ile ilgili belirleyici özellikler taşıyan kanıtlar sunabiliyor. Örneğin aslanlar üzerinde yapılan bir çalışma Darwin'in insan ahlakına ilişkin öngörülerini destekler niteliktedir. “Dişi aslanlar ortak bir kaynağı paylaşırlar. O da avlanma bölgeleridir. Ancak dişilerin bir kısmı bölgesel savunma için bir bedel öder. Eğer liderlik sorumluluğunu az sayıda dişi kabul ederse, bölgenin elden çıkması işten bile değildir. Grup seleksiyonuna alterna için yaşamlarını tehlikeye atıyor tif oluşturan bir dizi kuram geliştirilmekle birlikte bunların hiçbiri tatmin edici sonuçlar vermedi. Sosyal davranışların evrimsel modellerinin tümü, biyolojik olarak gerçekçi olmaları için bazı varsayımlara dayanmak zorundadır. Bu varsayımlar şöyle sırasalanabilir. 1) Her şeyden önce birden fazla grubun varolduğu varsayılmalıdır, çünkü sosyal etkileşimler toplam popülasyonun küçük parçaları arasında meydana gelir. tiflerin çoğu çokludüzeyli seleksiyon mantığı içeriyor. 2) Modellerin tümünde spesifik bir özelliğe sahip Çokludüzeyli seleksiyon bugün yanıt bekleyen bazı gruplar yer almalıdır. sorulara yanıt oluşturabiliyor. Bu kavrama göre bireyi 3) Gruplar içinde ve gruplar arasında uyum karşılaşbiyolojik hiyerarşinin avantajlı bir unsuru olarak kabul tırılması yapıldığı zaman davranışların grup seleksiyonu etmek gerekmiyor. Uyum, genlerden ekosisteme kadar mekanizması ile evrildiği varsayılmalıdır. uzanan her hangi bir düzeyde meydana gelebiliyor. 1960'lı yıllarda “Akrabalık Seleksiyonu” adı verilen Dahası, seleksiyon düzeyleri arasındaki denge sabit ilişkiyi ortaya atan sosyobiyolog William Hamilton, değildir ve bu da zamanla evrim geçirir. Örneğin özyardımseverlik veya özverili davranışların ortaya çıkma verili davranışların baskın olduğu toplumlarda grup nedenini şöyle açıklıyordu: “Bireyler akrabalarının haseleksiyonu güçlü olduğu zaman bencil davranışlar basyatta kalması veya üremesi için özveride bulundukları kılanır ve zamanla yok olur. zaman kendi genlerinin başkalarının vücutlarında yola Derleyen: Reyhan Oksay devam etmesini sağlamış oluyorlar.” Kaynak: New Scientist, 3 Kasım 2007, www.ib.berGrup seleksiyonuna karşı Richard Dawkins “Benkeley.edu/courses/; www.nyu.edu; cil Gen” kuramını ortaya attı.. Bu kavrama göre genler www.clarku.edu; www.sciencemag.org bireyin vücudunun dışına da taşıp, başka bireylerde yaygınlaşabiliyor. Örneğin kunduzların akarsularda ALTERNATİF KURAMLAR Dişi aslanlar bölgelerini korumak “A CBT 1078/12 16 Kasım 2007 DARWIN'E GÖRE SOSYAL DAVRANIŞLARIN EVRİMİ Darwin çözümü özverili bireylerde arıyor. Öyle ki, bir gruba dahil olan bencil bireyler, özverili bireylerden daha avantajlı konumda olsa dahi, çoğunluğu özverili bireylerden oluşan gruplar, çoğunluğu bencil bireyler CBT 1078/13 16 Kasım 2007 hlaki standartların yüksekliği, bir topluluğu oluşturan bireylere, diğer bireylerin üzerinde bir avantaj sağlamaz. Ancak ahlaki standartlarda genel bir gelişme, o topluluğu diğer topluluklardan daha avantajlı bir konuma yükseltir.” Charles Darwin, 1871 yılında yazdığı “Descent of Manİnsanın Türeyişi” isimli kitabından alınan bu satırlarda, toplumsal yaşamdaki temel sorunlardan birini ele almış ve buna çözüm getirmeye çalışmıştı. Sorun yalın olarak şöyle tanımlanabilir: Bir toplumun hayatta kalabilmesi için bireylerin başkalarına olan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir. Ancak “grubun iyiliği için” çalışan bireyler, grubun daha bencil üyelerine göre çoğunlukla mağdur olurlar. Böyle bir durumda özgecilik (diğerkâmlık, kişisel çıkarlarından vazgeçerek, başka insanların mutluluğu için çalışmak) nasıl evrimleşmiş olabilir? den oluşan gruplara göre daha avantajlı konuma geçebiliyor. Bu durumda evrim, bireyler düzeyinde değil, gruplar düzeyinde işleyen bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Bu duruma Darwin “grup seleksiyonu” adını veriyor Darwin'in bu anlayışı, bugün sosyobiyoloji olarak bilinen sosyal davranış evriminin temelini oluşturuyor. Ancak bu konuyla ilgilenenler Darwin'in bu öngörüsünün gerçekleşmediğini ileri sürüyorlar. 1960'lı yıllarda evrim biyologları Darwin'in mantığını kabul etmekle birlikte, özgecilikten yana olan evrimsel gücün, bencillikten yana olan evrimsel güçten daha zayıf olduğuna karar verdiler. 1960'ların ortasında Darwin'in grup seleksiyonu kavramı yeni kuşak biyologlar tarafından eleştirilmeye başladı. Bunlara göre sosyal davranışların “grupların iyiliği”ne yol açan amaçlar doğrultusunda evrildiği düşüncesi tümüyle hatalı bir yaklaşımdı. 1960'lardan sonra ortaya atılan uyum kuramı (başka bir deyişle akrabalık seleksiyonu), evrimsel oyun kuramı ve bencil gen kuramı, özverili davranışların evrimini açıklar nitelikteydi. Ne var ki bugün bu konuda artık bir görüş birliği söz konusu değil. Modern sosyobiyolojik literatürün Örneğin ilk modeller, genlerin davranışları belirlediğini öngörüyordu. Bu tür modellerde grubun içindeki tüm bireylerin aynı genleri paylaştıkları sürece aynı şekilde davrandıkları varsayılıyordu. Oysa gerçek yaşamda genler ve davranışlar arasındaki ilişki çok daha karmaşıktır. Gruba dahil bireylerdeki davranış çeşitliliği, genetik çeşitlilik daha küçük bile olsa çok büyük olabilir. Daha sonraki modeller ise gruplar arasındaki farkın büyüdükçe, grup seleksiyonunun geçerliliğinin güçlendiğini ortaya koyuyor. 2004 yılında yayımlanan bir model, 1962 yılında V.C.WynneEdwards'ın öne sürdüğü varsayımı onaylıyordu. WynneEdwards, kıt kaynakların tüketilmemesi için hayvanların sınırlı sayıda üremek gibi bir toplumsal bir davranış modeli sergileyebildiğini ileri sürüyordu (Proceedings of the National Academy of Sciences, vol 101, p 11019). Ne var ki son modeller, genel olarak, özgeci davranışların baskın olduğu grup seleksiyonunun, her zaman bencil davranışların baskın olduğu grup seleksiyonundan daha az görüldüğünü ortaya koyuyor. Ancak bu sonuçlar özgeci davranışların hüküm sürdüğü grup seleksiyonunun tümüyle göz ardı edilmesi gerektiğini de DAVRANIŞ EVRİMİNİN GEŞMİŞİ VE İLK TOPLUMLARDA ZORAKİ EŞİTLİKÇİLİK Antropolog Christopher Boehm'e göre insan evriminin erken dönemlerinde insan davranışları bir tür zoraki eşitlikçiliğin etkisi altındaydı. Bu eşitlikçilik anlayışı, bazı bireylerin grup içinde başkaları üzerinde baskı kurmasını engelliyordu. Bu ilk topluluk örneklerinde, uyum farklılıklarının baskılanması temel evrimsel dönüşümleri şekillendiren bir unsurdu. Bu durumda özverili davranışların baskın olduğu grup seleksiyonu, baskın özellikte bir evrimsel kuvvet haline gelmişti. Bu şekilde güçlenen türümüz, dünya üzerinde baskın duruma geçerek diğer insansı türlerden daha avantajlı konuma geldiler ve onların yerini aldılar. Ancak İnsan evriminin evrensel senaryosu gelişmiş bilişsel yeteneklerin gelişmesiyle başladı. Bunlardan biri, işbirliğini geçerli kılan “akıl kuramı” idi. İnsanlar sosyal ortaklarına güvendikleri oranda anlamlı bilgileri paylaşmaya başladılar. Ekip olarak çalışma yeteneği insanların anatomik özelliklerinde de değişiklikler yaratmaya başladı. Bu değişikliklerden biri de bir iletişim organı haline dönüşen gözlerin akıdır. İnsanlar birbirlerinin gözlerine bakarak konuşurlar ve göz akı ile kontrast oluşturan renkli kısmın hareketlerini izlerler. Ayrıca bu süreç bilişsel yeteneklere de yansıdı. Örneğin başkalarına parmakla bir nesneyi göstermek ve sonra hep birlikte gülmek gibi.. Paylaşım tümüyle bilişselliğin gelişmesinin bir sonucudur. DAWKINS'İN “BENCİL GENİ” Oxford Üniversitesi zooloji bölümü mezunu Richard Dawkins, Hamilton ve Willians'ın çalışmalarından etkilenenler arasındaydı. Genler düzeyinde çalışmanın, gücü ve inceliğinden etkilenen Dawkins, bu düşünceyi daha geniş bir kitleye tanıtma ihtiyacı duydu. Bunu yapmak için, esrarengiz örneklerle matematiği bir araya getirip insanlara sunmanın bir yolunu bulması gerekiyordu. Bir metafora ihtiyacı vardı, bu noktada yardımına "bencil gen" düşüncesi yetişti.. Bencil gen metaforu, edebi bir araç olarak çok parlak bir fikirdi. "Gen" gibi soyut bir kavramı, bedenlerimizde gizlice dolaşıp kendi geleceğini garantiye almaya çalışan varlıklar halinde sunuyordu. Dawkins, bu metaforu balıkların intiharından, babunların cesaretine uzanan geniş bir yelpazedeki canlı davranışlarının açıklanmasında kulandı. Dawkins'e göre yalnızca bir tür, bütünüyle "bencil gen"ler tarafından yönetilmiyordu: İnsanlar... Milyarlarca yıllık evrimden sonra, bencil genler kendilerine karşı koyabilecek bilince sahip bir canlı oluşturmuşlardı. İnsan davranışlarını genlerle açıklama girişimleri, işte bu yüzden hatalıydı. Başka bir etken daha gerekliydi. Dawkins bu etkenin, insan topluluklarını şekillendiren inanç, gelenek ve ahlak birikimi, yani "kültür" olduğunu söylüyordu. Dawkins, pek çok bilim insanının yanında, 1970'li yılların başında "genkültür ortak evrimi" kavramını ortaya koyan İtalyan genetikçi Luigi CavalliSforza'dan etkilenmişti. Dawkins "Gen Bencildir"in son bölümünde, genetik ve kültür arasında paralelliğe işaret ediyor. Buna göre, kültürün aktarımı "meme" adı verilen, ebeveynden çocuklara taklit yoluyla geçen "kültürel genler" aracılığıyla da gerçekleşebiliyor. Meme, bencil genlerin amaçlarını her zaman desteklemiyor. Bir daha gelmeyecekleri lokantalarda bahşiş bırakmak, yaşamlarını hasta ebeveynlerine bakmaya adayan evlatlar gibi pek çok insanın davranışları genlerin bencilliğine meydan okuyor. Dawkins kitabının son cümlesinde şöyle diyor: "Dünya üzerinde yalnızca biz insanlar, bencil genlerin zorbalığına karşı başkaldırabiliyoruz." Dawkins son 25 yılını, "bencil gen" kavramıyla gerçekte anlatmak istediği mesajı aktarmaya harcadı. Bugün, hepsi olmasa da, pek çok genetikçi Darwin'in büyük kuramının en iyi genler düzeyinde anlaşılabileceğine ikna olmuş durumda. Gün geçtikçe artan sayıda araştırmacı, insanların dinsel inanışlardan, fobilere kadar pek çok davranışının aktarıldığı "meme" kavramının etkilerini inceliyor. Kaynak: www.fokusdergisi.com.tr/bilim/ EVRİMSEL BİYOLOJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle