22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Arkeoloji Bilim İnsanı Jeoarkeoloji çalışmalarına katkıları Bir coğrafyacı olarak, Prof. Korfmann ile 1983 yılında başlayan ve aralıksız her yıl arazi çalışmalarımız ve devamlı bilimsel işbirliğimizle süren beraberliğimizin arkeoloji yanında, Tiirkiye'de jeoarkeoloji alanındaki gelişmelere katkısı üzerinde durmak istiyorum. nu tartışır ve aslında hiç birinin düşündüğümüzü tam karşılamadığı sonucuna varır, ancak kullanma ahşkanlığı ile "jeoarkeoloji"nin öne çıktığında anlaşırdık. şekilde aynlışımızdan sonra Troia kazı alanında bugüne kadar yapılanların ne olacağı konusunu çok düşünüyordu. Bazı akşamlar kazı köyümüz Bademliköy'de baüya bakan dinlenme platformunda oturur, neler yapılabileceğini, Troia çalışmalarının nasıl ve kimlerle devam edeceğini konuşurduk. Troia gibi prehistorik bir ören yerinin bakımsız kalmasının çok büyük bozulma ve zarara sebep olacağını, Troia malzemesi üzerine tez hazırlayan gençlerin çalışmalarının aksamaması gerektiğini düşünür, burada kazı yapılmasa bile, koruma amaçlı bir ekibin çalışmalarını sürdürmesinin gereği üzerinde dururduk. HEPDESTEKVERDİ İleriki yıllarda çalıştığımız alanda kullanılan araçlarda değişmeler oldu. Unimog'un burgusu ile aldığımız sediman (çökelti) örneklerinde sedimanların strüktürlerini izlemek mümkün olmuyordu. Dönerek yere giren burgunun hacmi kadar sediman yukarıya itiliyor, karışıyor ve farklı sediman birimlerinin aynlması bazen mümkün olmuyordu. Bunun yerine bir metre boyunda oluk şeklinde borunun (Gouge auger) el kompresörü ile yere çakılması ve sonra çekilerek oluk içine dolan sedimanların incelenmesi çok daha ayrıntılı değerlendirmelere imkan veriyordu. Prof. Korfmann bu konudaki önerimizi de olumlu karşıladı ve 1996 yılında bize aldığı Cobra kompresör ile çalışmaya başladık. Boruların çekilmesindeki zorluğu görünce, ertesi yıl da bize hidrolik bir çekme motoru alınmasını sağladı. 1996 yılından beri bu takımla Troia çevresinde 213 delgi sondaj yaptık. Bunların derinlikleri sediman özelliği ve amacımıza göre 30 m ye kadar inebilmektedir. Ancak, Troia'da amacımız daha çok Geç Holosen sedimanlarını incelemek olduğu için, son yıllarda genellikle 1520 m derinliğe inmekle yetinmekteyiz. Uygun ve gerekli sediman örneklerinin C14 tarihlemeleri de yine Prof. Korfmann'ın desteği ile yaptırılmaya devam edilmişti. TROİA VAKFI rimizin eğitimine büyük katkı yaptı. Bu dersleri alan öğrencilerimizden bir grubu her yıl Troia'ya götürülmekte, her türlü masraf ve ihtiyaçlarımız Troia Projesi'nden karşılanarak orada çalışmamız sağlanmaktadır. Mevcut durumumuzla alanımızda uluslararası düzeyde bulunduğumuzu söyleyebiliriz. Bu alanda Bölümümüzdeki gelişmelerin başka üniversitelerimizdeki coğrafya bölümlerinde de özendirici olduğunu ve benzer çalışmalar için projeler sunulduğunu memnuniyetle görmekteyiz. Troia kazı kampı, sayısı değişmekle birlikte, 15 kadar ülkeden 100 kadar araştırıcının her yıl gelip gittiği uluslararası bir bilim ve araştırma enstitüsü gibidir. Kuşkusuz, arkeologlar çoğunlukta oltnakla birlikte, bizim gibi doğa bilimlerinden (coğrafya, jeoloji, jeofizik, pedoloji, biyoloji gibi), tarih, mimarlık gibi başka alanlardan onlarca uzman birarada çalışmakta, bulgu ve değerlendirmelerini tartışma imkanı bulmakta, birlikte yaşayıp, birbirlerini tanımakta, yeni işbirlikleri kurmakta, kısacası bilim insanı olmanın tadını çıkarmaktadır. 1991 yılından beri her yıl kalın birer cilt olarak çıkan "Studia Troica" Troia uzmanlarının çalışmalarının toplandığı, çok kaliteli bir yayın koleksiyonudur. Prof. Korfmann için yayımlanan üç ciltlik anı kitabı da benzer nitelikte, kaliteli bir seridir. TAVÎZSİZ ÇALIŞMA İLKELERİ Böyle bir organizasyonun, Beşige başlangıcı da dahil, 24 yıldır aksamadan ve niteliğinde bozulma olmadan sürmesinin en önemli dayanağı kuşkusuz Prof. Korfmann'ın hiç taviz vermediği disiplinli çalışma prensipleridir. Bunun yanında, yöre halkıyla çok iyi ilişkiler kurması, örneğin eskiden kazıda çalışmış olan işçileri toplayıp gönüllerini alması, yerel yöneticilerle görüşmeleri, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile çok iyi ilişkileri, Kültür Bakanlığı ve kazı temsilcileri ile olan çok titiz ve ilkeli ilişkileri hep takdirle anılacak, örnek alınacak etkinlikleridir. Prof. Korfmann Troia'nın UNESCO Kültür Mirası statüsüne alınmasında, Troia ve çevresinin Milli Park yapılmasında büyük çaba gösterdi. Troia'da Troia Müzesinin kurulması için de çok çaba göstermiş, ancak bunun gerçekleşmesi mümkün olmadı. Türkiye'de birçok müzede ve müze deposunda bulunan Troia buluntularının modern bir müzede toplanmasının, yurt dışındaki eserlerin geri alınması için geçerli bir gerekçe olacağını hep söyledi, bunun sağlanması için çaba gösterdi. Karar verici üst düzey yöneticilerimizin sık sık değişmesinden yakınır, "birini bilgilendirip tam sonuç almaya yaklaştığımız sırada o gidiyor, diğeri geliyor ve biz baştan başlıyoruz" diye yakınırdı. Özellikle son yıllarda, bizlerin bir EĞİTİME DESTEK Prof. Korfmann'ın Ege Üniversitesi Coğrafya Bölümü olarak bize sağladığı bu destek bizi Üniversitemizde de güçlendirmişti. Önceleri, bağlı bulunduğumuz Edebiyat Fakültesi'nde bir sediman toloji laboratuvarının kurulmasının yadırganmasına karşılık, gelen destek ve malzeme takdirle karşılandı ve Bölümümüze bir laboratuvar, bir örnek deposu, bir malzeme deposu sağlandı. Bu imkanlar ders programımıza koyduğumuz "Alüvyal Jeomorfoloji" dersleri ile öğrencile Prof. Korfmann Troia'nın korunması ve bilimsel çalışmaların koordinasyonu için kurumsal bir yapının gerekliliğini başından beri savundu, böyle bir yapının oluşumu için büyük çaba gösterdi. Bunun için Almanya'da TübingenTroia Vakfı kuruldu, bunu geçen yıl Türkiye'de TübingenÇanakkale Troia Vakfının kuruluşu izledi. Şimdi başkanını kaybetmiş olan bu vakıf, bundan böyle daha büyük bir sorumluluk içinde çalışmalarını titizlikle yürütmek durumundadır. Türk uyruğuna da geçmiş olan Prof. Korfmann'ın Türkiye bürokrasisi ve bilim alanında onu yeterince anlayamayan Alman meslektaşları tarafından çok üzüldüğünü en yakın ve kıdemli Troia kamp arkadaşlarından biri olarak çok iyi bilmekteyim. O'nun gibi titiz bir insanın bu üzüntülerle ömriinden birçok yıllar kaybettiğini düşünüyorum. Kendisine duyduğumuz sevgi, saygı ve uzmanlık alanımıza, Bölümümüze sağladığı destek ve yardımları için minnet hislerimiz bizimle birlikte yaşayacaktır. Kendisine huzurlu bir uyku, ailesine ve O'nu anlayıp sevenlere başsağlığı diliyorum. * Prof. Dr. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tel. 0232 388 01 1 0 / 1328 Coğrafya Bölümü Fax. 0232 388 11 02 35100 Bornova İZMİR E mail: ikayan@edebiyat.ege.edu.tr 962/9 27 Ağustos 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle