25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

biiim dünyasından Kısa Haberler yincikte farklı bir tablo söz konusu. Gen etkinliklerindeki değişimler daha az olduğu gibi birbiriyle daha az ilişkili. Tahminlere göre bu etkinin kökeni serbest radikallere uzanmakta. Özümlenme oranının daha yüksek olduğu büyün beyin, hasar veren moleküllerden daha fazla etkilenmekte. Şempanze ve insanın boz hücreleri arasında yapılan karşılaştırma da iki tür arasındaki yaşlanma sürecinin farklı olduğu görüldü diyor araştırmaya katılan bilim adamlarından Joshua Plotkin (Harvard Üniversitesi). Evrimsel soyağacı yaklaşık olarak beş milyon yıl önce insan ve şempanze olarak dallanmıştır, bundan dolayı da beyin fonksiyonlarındaki farklılıklar hızla gelişmekte. Bild der VVissenschaft dergisindeki (www.wissenschaft.de, 2.8.05) yazıya göre araştırma sonuçları beyin hastalıklarının anlaşılmasında yararlı olabilecek. Fakat burada önemli bir sorun çıkıyor ortaya. İnsan ve şempanze arasındaki yaşlanma süreci bu kadar farklı ise insan ve fare arasındaki fark çok daha büyük olmalı. Oysa insandaki beyin hastalıklarının anlaşılması için beyin fonksiyonları ve mekanizmalar hep fareler üzerinde araştırılmakta. Çinkoyla hidrojen üretimi Rehovot'taki VVeizmann Bilim Enstitüsü bilim adamları hidrojeni hem daha ucuz hem de çevreye daha az zarar verecek şekilde üretmeye başardılar. Güneş enerjisi teknolojisiyle ergitilen çinkodan kolayca hidrojen elde etmek mümkün. Bunun için erimiş çinkonun üzerine su dökmek yeterli. Nature dergisindeki 6uneşkulesi (www.nature.com) habere göre yöntem henüz gelişim aşamasında ama uzmanlar yöntemin geleceğinde umutlu. Kimyacılar çinko gibi bazı metallerin suyu parçalayabildiğini biliyorlardı. Ancak bu deneyler çinkonun genelde temiz olmaması nedeniyle başarılı olmuyordu. Saf çinkonun üretimi için birçok kimyasal işlem gerekiyor, ki bu işlemler için asitler ve önemli miktarda elektrik gerekir. israilli araştırmacılar şimdi hesaplı bir yol keşfettiler: Yedi metre yüksekîiğindeki 64 ayna bir ışını azot oksit ve ağaç kömürlü bir kulenin üzerine odaklıyor. 300kilovatlık ışın reaktörü 1200 dereceye kadar ısıtarak, saatte 50 kilo çinko 1200dereceliksıcaklıküretebiliyor üretilmesine izin vermekte. Bilim adamlarına göre Akdeniz bölgesindeki güneş enerji santralleri çinko üretiminde kullanılabilir. Ayrıca piller için gerekli çinkoyu da yanı şekilde üretmek mümkün. Bilim adamları bununla birlikte yöntemden çok memnun değiller. Çünkü yanan kömürle birlikte karbon monoksit oluşmakta. Araştırmacılar bu yüzden kömürün yerine tarım atıkları kullanmaya düşünüyorlar. Fakat bunun için de sıcaklığın 1800 dereceye çıkarılması gerekiyor, çünkü çinko ancak o zaman kömürsüz eritilebilmekte. önemli ölçüde hasar gören iki amnezi hastasından, sekiz objeyi sekiz çift halinde dizmelerini istemişler. Denemelerin başlangıcında hastalar ne görevlerini ne de objeleri hatırlamalarına rağmen, araştırma sonucunda %8592,5 oranında bir başarı elde edilmiş. Bu sonuçları beklemeyen araştırmacılar: "İnsanın da bilinçsiz hatırlama yetisiyle öğrenebilmesi gerçekten de şaşırtıcı" açıklamasında bulundular. Bununla birlikte öğrenmenin ne şekilde alışkanlık haline geldiği bilinemiyor henüz. Beyin, beyindktcn önce yaşlamyor Alman bilim adamları farklı beyin bölgelerindeki boz hücrelerin farklı zamanlarda yaşlandığını saptadılar. Leipzig MaxPlanck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nde Svante Pââbo yönetiminde çalışan ekip, beynimizin düşünce merkezi sayılan büyük beyin kabuğundaki değişimin, bilinçsiz hareketlerden sorumlu beyincikten daha hızlı yaşlandığını saptadı. Farklı yaştaki beyin hücrelerindeki etkinlik seviyesini ölçen araştırmacılar, insan ve şempanzenin beyin etkinlikleri arasında da yaşa bağlı farklılıklar gözlemlemişler. Araştırmalar sırasında genlerin etkinlikleri biyoçiplerle ölçülünce, büyük beyin kabuğunun beş bölgesindeki gen etkinliğinde, eş zamanlı olarak gerçekleşen belirgin değişimler fark edilmiş. Oysa be Bilinçli hatırlama yetisi olmadan da öğrenmek mümkün ' Kaliforniya Üniversitesi nde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre insanlar, hatırlamasalar bile belli başlı yetileri öğrenebiliyorlar. Sinirbilimciler, insanlardaki öğrenme sürecinin örneğin şempanzelerde olduğu gibi alışkanlık şeklinde işleyip işlemediğini öğrenmek için amnezi hastalarını incelemişler. İnsan normalde, eksplisit (bilinçli) düşünceyle öğrenir ve öğrenilenler kadar öğrenme de akılda kalır. Deklaratif (açık hafıza) öğrenme, anıları birbirine bağlayan ve bunları depolayan orta şakak loplarında meydana gelir. Bu bilişsel yetiye sahip olmayan hayvanlar alışkanlıkla öğreniyorlar. Örneğin maymunlar, objeleri deneyerek ve hatalar yaparak çiftler halinde birleştirmeyi öğrenirken bunları farkında olmadan doğru seçmeye alışırlar. Aynı durumun insanlarda da geçerli olup olmadığını merak eden bilim adamları, orta şakak lopları bir beyin zarı iltihabı nedeniyle 80 bin yıldır acıyı tadıyoruz 80.000 yılöncekiatalarımız bile acı maddelerin algılanmasından sorumlu bir gene sahipti. Acı maddelerin tadını alma yetisinin en az 80.000 yıl önce gelişmiş olması atalarımızın acı ve zehirli olan bitkileri yenilebilir olanlardan ayırt edebildiklerini göstermekte. Amerikalı, İngiliz ve Alman bilim adamlarından oluşan bir araştırma ekibi, acı maddelerin algılanmasına izin veren tat reseptörlerinin gelişiminden sorumlu genin dünya nüfusu üzerindeki dağılımını inceleyerek bu sonuca vardı. Londra College Üniversitesi'nden Nicole Soranzo yöneti Kemik iliği kök hücreleri yoksa sanıldığı kadar marifetli değil mi? Bonn Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma sonucunda kemik iliği kök hücrelerinin tahmin edildiği gibi birçok hastalığın tedavisinde yararlı olmadıkları ortaya çıktı. Gerçi hücreler örneğin kas liflerine dönüşebiliyorlar ama kasların görevini yerine getiremiyorlar. Amerikan Bilimler Akademisi'nden Anton VVerning'in PNAS dergisindeki araştırma yazısına göre kemik iliği kök hücreleri kas hücrelerinin yenilenmesi için uygun değiller. Kemik iliği sürekli kök hücre üretiyor. Bunlardan mesela ak ve alyuvarlar da geliştiği için bilim adamları kemik iliği kök hücrelerinden diğer doku türleri de yetiştirmek istiyorlardı. Ne var ki Bonn Üniversitesi'nde elde edilen sonuçlardan sonra bilim adamlarının umutları suya düşmüş görünüyor. Oysa bazı kasları tahrip eden Duchenne kas bozukluğunun bile kemik iliği kök hücreleriyle tedavi edilebileceği sanılıyordu. Ancak VVerning, fareler üzerinde yaptığı deneyler sonucunda gerçi kök hücrelerin kas dokusuna yerleştiklerini ama hastalığın iyileşmediğini gördü. Hücreler, kas oluşumu için gerekli olan en önemli proteini hiç üretmiyor ya da çok az miktarda üretiyorlar. Anlaşıldığı üzere, kemik iliğinden kana karışan kök hücrelerindeki genler devre dışı kalmakta. Ve bilim adamı bugüne kadarki kemik iliği kök hücreleriyle ilgili araştırma sonuçlarının çok fazla umut verici olarak sunulduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle