Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Pazarlama Türk Telekom'un satışıyla piyasada yeni bir tekel yaratılıyor Türkiye'nin önündeki tehlike, şimdi bir yabancı özel tekelin ortaya çıkması, telekom ve internet sektörünü tamamen boğması tehlikesidir. TT rakiplerine kan kusturuyordu, şimdi tehlike boğulma ve piyasadan silinmedir. fffi £••' Mustafa Akgül (*) ürk Telekom (TT) ülkedeki İnternet Kullanıcısını o kadar bezdirdi ki, İnternet ortamında bu satışa memnun olanlar epey yaygındı. Kullanıcılar, büyük bir iyimserlikle, yeni sahiplerin TT'yi verimli, modern bir işletme haline getireceğini, servisin çeşitleneceğini, ve fıyatların aşagı çekileceğini hayal etmek istiyordu... Ülkemiz, niye özelleşmeye gidildiğini ve özelleşmeserbestleşme ilişkisini pek anlamış gözükmüyor. Türkiye'nin önündeki tehlike, şimdi bir yabancı özel tekelin ortaya çıkması, telekom ve internet sektörünü tamamen boğması tehlikesidir. TT rakiplerine kan kusturuyordu, şimdi tehlike boğulma ve piyasadan silinmedir. Telekom doğal tekel tanımına uygun bir sektördür. İkinci bir iletişim networku çok pahalı idi. Bu bütün ülkeler için geçerliydi. Tüm ülkeyi saran altyapı söz konusu olunca hala geçerlidir. Telekom sektöründe tekelin kırılması ve serbestleşmeye yönelme konusunda ABD ve İngiltere öncülük etti, Dünya Ticaret Örgütü ve AB de bu yönde teşvik etti, zorladı. ABD Tekel olan AT&T 'yi parçaladı, uzun mesafeyi rekabete 80 başlarında aştı. Daha önce Bilgisayar sektörüne girmesi yasak olan AT&T böylece bilgisayar sektörüne girebildi. Düzenleyici kurum FCC çok eskiden beri vardı, 90'larda iletişim yasasını değiştirerek sektörü tekrar düzenlediler. İngiltere'de ise ilk özelleşme yapıldı. Uzun vadeli bir plan ile British Telekom (BT) rekabete hazırlandı. Düzenleyici kuruluş OFTEL kuruldu. BT rekabete hazır olunca hisseleri halka açıldı. Avrupa Birliği, telekom sektörünün rekabete açılması için direktifler hazırladı. Fransa ve Almanya'da Telekom hisselerinin halka açtı. Almanya'da hisselerin önemli bir kısmının Almanya dışından alınması büyük gürültüler üzerine engellendi. Telekomun özelleşmesi pek çok ülkede serbestleşme için bir hazırlık olarak görüldü. Özelleşmeye ilk başlayan ülkeler bir şekilde özelleşmeyi serbestleşmenin ilk aşaması olarak düşündü. Daha sonra serbestleşmeye yönelik çabalar daha öne alındı, özelleşme geriye kaldı. Dünya Bankasında yapılan bir çalışma, özelleşmenin sırasının önemli olmadığını gösterdi. Bir başka deyişle serbestleşme sürecine, özelleşme yapılmadan da başla ^ nabileceğini ve özelleşmenin arkadan gelebilecegini dünya üzerindeki deneylere de bakarak gösterilmiştir. Telekomun özelleşmeden pazarın tam rekabete açılmasını deneyenlerde var! TT'NİN ÖZELLEŞMESİ, SERBESTLEŞME VE TEKELLEŞME T [SerfestlesmeveiEvetl nülmedi. Blok satış, alıcının yeni teknoloji getirmesi arzusuyla anlamlı olabilirdi ancak. Ama, mevcut ihalede bu gerçekleşmedi. Oger, tecrübeli, lider bir Telekom şirketi değil, ana uzmanlığı inşaatcılık. TT'nin parçalanarak satışı hiç düşünülmedi. Bu hem tekelifi kırılması açısından önemli, hem yeni şirketlerin girmesi için önemli, hemde daha yüksek bir fıyat olabilirdi. Temel altayıpıyı satıyormuyuz, yoksa kiralıyormuyuz belli değil. TT'nin Telekomünikasyon Kurumu (TK) ile yaptığı sözleşme süreli bir sözleşme ve sözleşme sonunda altyapıyı çalışır durumda ücretsiz olarak TK'ya bırakma koşulu var. Bu sözleşme Bilişim STK'ların Telekom Bildirgesinde de belirttigi gibi hala gizli. BAĞIMSIZ A.Ş. OLABİLDİ Mİ? Türkiye TT'yi bir A.Ş. olarak 1995'te kurdu, Telekomünikasyon Kurumunu 2000'de kurdu. Bu arada 1994'te özelleşmeyi hayal etti. TT 10 yıldır A.Ş.'dir, ama kamunun kısıtlamalarına tabidir; bağımsız karar almak ve uygulamak konusunda ciddi sıkıntılar yaşamıştır. 19941995'te İnternet Alt yapısına yatırım yapmasma izin verilmemiş, tasarruf tedbirlerine tabii tutulmuştur. 150 yıllık bir kamu kurumundan pazar koşullannda rekabet eden, modern bir işletmeye geçiş zordur, bu yönde ciddi bir çaba olmamıştır. TT yönetimleri ve siyasal iktidarlar böyle bir hedefı gündeme taşımamışlardır, yeterli önceliği alamamıştır. TT 'nin elinde parası olduğu, müşterisi hazır bekleyen hizmetleri başlatabilmek için gerekli izni bürokrasiden almadığı çok olmuştur. TT Genel müdürünün, siyasal iktidarın tayin gibi talepleri ile uğraştığı, ana işleri yardımcılarının yaptığmın yapmaya çalıştığı bilinen bir vakadır. kampanya.org.tr .4 ÖNEMLİ OLAN NE? Asıl önemli olan tam rekabete açılmış telekom sektörünü oluşturabilmektir! Türkiye'deki tartışmalar yıllardır Telekom'un özelleşmesine ve özellikle Telekomun satışından gelecek paraya odaklandı ise de, dünyada asıl hedef telekom sektörünü tam rekabete açmak ve telekom sektörü ile ekonomiye getirilen katma değerdir. Telekom sektörü dünyada ICT (İnformation and Communication Technologies) denilen Bilgi ve İletişim sektörlerinin kan damarıdır. ICT İnternetin yaşamımıza getirdiği, yer yer yakınsama dediğimiz, yer yer Bilgi Toplumu adı altında topladığımız devrimsel boyutta değişikliğin alt yapısı, tetikleyicisi konumunda. Avrupa Birliği, Helsinki zirvesinde başlayan Lizbon kararları olarak bilinen eAvrupa kararlarında İnterneti sanayi devriminden daha köklü bir değişim olarak görmüş, ve tüm Avrupayı bireylerinden, şirketlerine, okullarından kmau yönetimine, tüm sektörler, kişiler ve kurumları bu değişime hazırlama ve değişimden yararlanmayı amaçladı. Ve bunu dünyanın en dinamik, rekabetçi ve bilgiye dayalı ekonomisini oluşturma amacıyla bütünleştirildi. Aday ülkeler için eAvrupanın uyarlanması olan eAvrupa+ geliştirildi. Eavrupa+'nin hazırlık grubu olarak düşünülen sıfırıncı grup hedefleri arasında Telekom sektörünün tam rekabete açılması, temel telekom sektörü fiyatlarının tüm yurttaşların erişebileceği bir seviye çekilmesi ve bilgi toplumun yapı taşları dediğimiz yasal altyapının Bir sürpriz olmazsa önümüzdeki bir kaç ay içinde yabancı özel tekelle yaşamaya başlıyacağız. Yeni fiili tekelin bakim durumunu kendi lehine kullanmasım beklemek insan davranışlanna uygundur. Türkiye basını ve kamuoyu Bilişim STK'larmm çığlıklarına kulağını kapamayı tercih ediyor. Yağmurdan kaçarken doluya tutulacağız. oluşturulması vardı. Bir başka deyişle, Telekom sektörünün serbesleşmesi, Bilgi Toplumu stratejilerin ön koşulu, sıfırıncı maddesidir. TTVE REKABET TT kadroları bir şirket olduğunu daha yeni yeni algılama çabasına girmeye ve rekabete kendini hazırlamaya başladı. Bir kurumun aynı anda toptancı ve parakendeci olmasındaki celişkiyi ve bunun yaratacağı doğal problemi siyasetciler, TT ve TK (Telekomünikasyon Kurumu) yöneticileri göremedi. TT rakiplerinde kullandığı ürünlerin fıyatını hep yüksek tuttu. TK bunun engellemesi gerektiğini algılayamadı ya da görmezden gelmeyi tercih etti. Rekabet Kurumu, TT'nin haksız rekabet uygulamalarına yer yer karşı çıktı ama haksız rekabeti önlemeyi istenilen düzeyde sağlayamadı. 2000 yıhnda kurulan TK, 2004 oçağında TT'nin tekelinin bitişine hazırlanamadı ya da hazırlanmak istemedi. TT elindeki hakim durumu rakiplerini pazardan silmeye yönelik olarak kullandı. Rekabet Kurumu TT'yi çeşitli defalar cezalandırılmış ama bu cezalar koDevamı 22. sayfada.. NİYE ÖZELLEŞTİRME? Genel olarak özelleştirme verimli olmayan bir işletmeyi belirli koşullarla (üretim ve istihdama ilişkin) özel sektöre devredir. Önemli hallerde de ilgili sektörü rekabete açmak, tekeli yok etmek için yapılır. Devleti küçültmek ve sermayeyi tabana yaymak gibi politik hedefler de vardır. 80'lerin sonlarında bir sempozyumda Özelleştirme İdaresi Başkanı Bülent Gültekin, Merkez Bankası başkanı Rüşdü Saracaoğlu ve DPT Müsteşarı İlhan Kesici'yi dinledim. Oradaki herkes, özelleşmeden gelen gelirin kesinlikle bütçe dışı kalması gerektiğini, ana amacın verimlilik, üretimin artması ve sektörün gelişimi olduğunu özellikle belirtiler. Özelleşmede blok satış, halka arz, parçalayıp satış, halka hisseleri dağıtmak ve sembolik fiyatla satmak örnekleri yaşandı. Türk Telekom için halka arz ve hisselerin halka verilmesi hiç düşü 962/18 27 Ajustos 2005