24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Arkeoloji Teknohaber Banyo yaparken radyo dinlemek BSkyB, banyo yaparken, çiçek sularken veya herhangi bir hobinizle uğraşırken sevdiğiniz bir uydu istasyonunu dinlemenizi sağlayan bir radyoyu yakında hizmete sokacak. Gnome adı verilen radyo iki kısımdan oluşuyor. Birincisi uydu alıcısının arkasına bağlanan verici, diğeri ise yarım kilo ağırlığındataşınabilir bir radyo. Kablosuz bir bağlantı, uydu alıcısındaki kanalları değiştirmenize olanak tanırken, bir FM radyo sinyali ile portatif radyoya hifi stereo ses gönderiyor. Atlantis'i tsunami batırmış olabilir Plato'nun yitik kent Atlantis'in sonu ile ilgili yazdıklanndan yola çıkan bilim adamları, Cebelitarık Boğazı yakınlarında, suların altında kalan Spartel adasının Atlantis olabileceğini ileri sürüyor. Felçliler için egzersiz Felçliler, omuriliklerindeki hasar nedeniyle kullanamadıkları kol ve bacaklarındaki kan dolaşımını hızlandırmak, kaslarının çalışmasını sağlamak için rutin olarak egzersiz yapmak zorundadır. Bundan böyle felçliler kendilerine güç ve enerji kazandıran yeni bir egzersiz sisteminden yarartanabilecekler. ingiltere'deki Glaskovv Üniversitesi tarafından geliştirilen sistem, kol derisi üzerine yerleştirilen elektrotlardanyararlanarakelektriksinyali üretiyor. Businyaüer daha sonra kaslardaki hareketleri uyararak felçlinin koluna egzersiz yapmasını sağlıyor. Y unanlı filozof Plato Atlantis'in yok oluşunu şöyle anlatıyor: "Çok şiddetli depremler ve seller meydana geldi... Atlantis adası denizin deriliklerinde kayboldu." Son günlerde elde edilen bazı kanıtlar, Plato'nun burada çok şiddetli bir tsunamiden bahsetmiş olabileceğini gösteriyor. 2001 yılında bazı jeologlar, Plato'nun yazılarında bahsi geçen bölgenin Cebelitarık Boğazı'nda suların altında bulunan Spartel adası olduğunu ve dolayısıyla yitik ülke Atlantis olabileceğini öne sürüyordu. Yükselen deniz yavaş yavaş adanın suların altında kalmasına yol açmış olabilir. Ancak Fransa'da VVestern Brittany Üniversitesi'nden MarcAndre Gutscher'e göre bu öngörü Plato'nun 12.000 yıl öncesine dayanan olaylarla ilgili anlattıklarıyla çelişiyor. Uzun süredir Spartel adasının haritasını çıkartmakla uğraşan Gutscher, "Plato bu felaketi, haftalarca veya yüzyıllarca sürmüş gibi değil, tek bir giin ve gecede meydana gelmiş gibi anlatıyor. Yazılarında çok şiddetli depremlerden, devasa sellerden bahsediyor. Sanki burada bir tsunamiyi anlatıyor" diyor. Gutscher, yaptığı keşiflerin sonunda bölgede bir dalma/batma zonuna ve her 2000 yılda bir oluşmuş masif deprem ve tsunami izlerini taşıyan tortul yapılara rastladı. Plato ayrıca bölgede gemilerin geçişini engelleyen çamurlu sığlık alanlardan bahsediyordu. Gutscher de burada kaba taneli, 50120 cm kalmlığında tortul tabakalar keşfetti. Bu tabakalar MÖ 10.000'li yıllarda büyük bir tsunamiden sonra oluşmuş olabilir (Geology, vol 33, p 685). Kaneohe'deki Havvaii Üniversitesi'nden yanardağ uzmanı Floyd McCoy, Yunan Minos Uygarlığı'nın tsunamilerle nasıl yıkıldığını araştırmış Gutscher'ın yaklaşımını onaylıyor. "Bu görüş ile birlikte mitoloji bilimsel bilinci desteklemiş oluyor. Bu da bence iyi bir şey" diye konuşan McCoy, "İnsan ırkı megaolaylarla ilgili bilgileri efsaneler aracılığı ile nesilden nesile aktarmıştır" diyor. Ancak bu bulgular, "Atlantis avcıları" için iyi bir haber değil. Gutscher geometrik yapılarla ilgili herhangi bir kanıta erişemediği gibi, Spartel üzerinde bir kentin varolduğuna ilişkin bulgulara da rastlamadı. Kaldı ki sualtı haritaları Spartel'in düşünüldüğü kadar büyük olmadığını gösteriyor. "Bu son bulgular bu adada 12.000 yıl önce insanların yaşadığı varsayımını iyice çürütüyor" diye konuşan Gutscher, "Ancak ada geçmişte daha yüksek ve daha geniş olabilir. Kaldı ki adanın şimdiki konumu yüzyıllarca süren çok sayıda depremin olduğunu gösteriyor. Ben buranın Atlantis olduğunu veya Atlantis'in varolduğunu göstermeye çalışmıyorum; amacım yalnızca Spartel'in Atlantis olabileceğini göstermek" diyor McCoy'un çalışmaları, Atlantis'in yerini bulmaya çalışanlara umut veriyor. McCoy bu konuda şöyle konuşuyor: "Plato'nun Atlantis'in yaşı ile ilgili iddialarını kabul etmemiz mümkün değil. Belki de Plato'nun tanımına uyan bir yer de bulamayabiliriz. Plato yanılmış olamaz mı?" Güneş ışığından üretilen hidrojen Hidrojen hava kirliliğine yol açmadığı için geleceğin yakıtı olarak değerlendiriliyor. Ancak üretiminde hâlâ fosil yakıtların yakılması, hidrojenin temiz yakıt olarak tanımlamasıyla çelişiyor. Şimdi yoğun güneş ışığından yararlanarak kirlilik yaratmayan bir üretim teknolojisi üzerinde çalışılıyor. İsrail'deki VVeizmann Enstitüsü'nde bulunan, üzeri aynalı 54 metre yüksekliğindeki bir kule, dibindeki güneş reaktörüne güneş ışığını odaklıyor. "Bu şekilde normal güneş ışığının 2000 katını elde edebiliyoruz" diye konuşan isviçre'deki Paul Scherrer Enstitüsü'nden Christian VVieckert teknolojiyi ana hatlarıyla şöyle anlatıyor: "Bilim adamları bu yoğun ışıktan yararlanarak çinko oksil ve odun kömürünü 1200 derecede ısıtıyor. Bu malzemeler reaksiyona girerek çinko gazı ve karbon monoksit üretiyor. Bunun da bir kısmı geri dönüşüm yolu ile yakıt olarak yakılıyor Çinko yoğunlaşarak çinko tozu haline geliyor ve bu tozya doğrudan çinkohava pillerinde veya suyla reaksiyona girerek hidrojen ve çinko oksidi olarak yeniden kullanılabiliyor. Artık güneş enerjisini, istediğimiz zaman çinko şeklinde verimli bir şekilde depolayabiliyorvenakledebiliyoruz." ATLANTİS'İN OLASIYERİ Atiantis yitik kenti şu anda suların altındaki Spartel adası olabilir. İSPANYA Robotların zekasını ölçmek Robotların zekası nasıl ölçülür? Bunun için basit olarak evrensel IQ testi uygulanabilir. Ancak geleneksel insan zekası ölçme yöntemleri, duyuları, çevre ve bilişsel kapasiteleri bizlerden farklı olan sitemlere uygulandığında doğru sonuç vermeyebilir. isviçre'de MannoLugano'daki isviçre Yapay Zeka Enstitüsü'nden Shane Legg ve Marcus Hutter'ın geliştirdiği alternatif birtest, görme sistemleri, robotlar, doğal lisan işleme programları gibi yapay zekanın derecesinin ölçümüne olanak tanıyor. insan zekasının tanımı konusunda ortak bir görüş bulunmamakla birlikte, farklı çevre koşullarında hedefe ulaşma konusunda sergilenen genel yetenek, çoğunluk tarafından kabul edilen bir zeka tanımı. Aynı görüş yapay zekalı sistemlere de uygulanabilir. Şöyle ki bir sistemin, içinde bulunduğu özel çevre koşulları dikkatealındığında karmaşık bir görevin altından nasıl kalktığı zekası hakkında bilgi verebiliyor. Legg bu konuda şunları söylüyor: "Ancak bu noktada bazı sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu kuramı uygulamaya koymadan önce yapay zekalı cihazların, içinde bulundukları farklı koşulların ne kadar karmaşık olduğunu kafasında çözümlemesi gerekir. Bu da hiç kolay değil. Bu tanım altında ünlü stranç bilgisayarı Deep Blue, genel bir öğrenme algoritmasından daha düşük bir seviyeye iner, çünkü Deep Blue yalnızca spesifik bir görevi yapmak üzere tasarlanmıştır. Tanca FAS • Şu anki kıyı çızgisi Atlantis İspanya'nın güney kıyılarına yakın lmanya'daki VVuppertal Üniversitesi'nden Dr. Rainer Kuehne, Antiquity dergisinde yer alan makalesinde uydu kanalıyla elde ettiği fotoğrafların, kayıp adadaki büyük yapıların konumlarını gösteriyor olabileceğini söyledi. Atlantis'in kalıntılanna ulaşmış olabileceğini ileri süren Kuehne, İspanya'nın güney sahillerindeki zemin özelliklerini gösteren fotoğrafların, Plato'nun Atlantis'le ilgili ese A ri "Timea"daki betimlemelerle örtüştüğünü iddia etti. Kuehne'ye göre Atlantis, İspanya'nın güney kıyılarında, MÖ 800 ile MÖ 500 yılları arasında sular altında kalmış bir bölgede bulunuyor. İlk kez Plato'nun Timea diyaloglarında değinilen Atlantis efsanesine kaynak olarak Atinalı gezgin Solon gösterilir. Solon'un bu bilgileri, Mısırlı rahiplerin 9 bin yıllık tarihsel belgelerine dayana rak aktardığını kaydeden Plato, Atlantis'in, "Herakles Sütunlan"nın ötesinde (Cebelitarık boğasının batısında), Libya'dan daha büyük bir ülke olduğunu söyler. Timea'da, Atlantis ordularının bütün Batı Avrupa ile Libya'yı ezip geçtiği, ama Atinalıların gösterdiği direnç karşısında gerilemek zorunda kaldığı ve şiddetli bir deprem sonunda da MÖ 96()0'de, bir gece içinde sular altında kaldığı anlatıhr. 962/6 27 Ağustos 2005 Mavi lazer depolama teknolojisi Sharp.yeni geliştirdiği mavi lazer depolama teknolojisinin, BluRay yüksek çözünürlüklü video disklere göre her bir katmanında iki misli veri sakladığını ileri sürüyor. BluRay yüksek çözünürlüklü video diskleri, başta Sony olmak üzere çeşitli şirketler tarafından geliştirildi. Bu disk, iki adet 50 gigabyte katmandan oluşuyor. Her bir katmanda veri depolayan bir dizi girinti ve çıkıntı bulunuyor. Bunlar, 9 saatlik yüksek çözünürlüklü televizyon çekimlerini depolayabiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle