Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık Teknohaber Uçak gemisinin güvertesine inmek tüm pilotların korkulu rüyasıdır. Ve bu zorluklara bir de sis ilave olduğu zaman iniş olanaksız hale gelir. Şimdi "AutolandOtomatik iniş" adı verilen bir sistem sayesinde, jetler pilottan yardım almadan dikey iniş yapabilecek. Autoland, GPS konumlama sisteminden yararlanarak gemi ve uçağın birbirini bulmasını sağlayacak. Gemiden gelen jiroskobik veriler, güvertenin sallantı bilgilerini uçağa iletecek. Böylece uçak yaklaşma ve tekerleklerinin yere değmesi sırasında hassas bir ayar yapabilecek. Ingiltere'deki Qinetiq adındaki savunma laboratuarında çalışan proje lideri Jeremy Hovvitt, sistemin geçen hafta deniz üzerinde gerçekleştirilen denemesinde kusursuz bir şekilde çalıştığını bildirdi. Horlamanın tehlikelerine karşı yeni çözümler Son yapılan bir araştırmaya göre serbest radikaller uyku apnesinin yol açtığı kalpdamar hastalıklarını önleyebiliyor. orlamak yalnızca evliliklerin bozulmasına yol açmaz; horlamaya eşlik eden uyku apnesi ölümcül olabilir. Geceleri soluğun pek çok kereler kesilmesi şeklinde kendini belli eden bu sorun, tehlikeli kalpdamar hastalıklarının sorumlusu olabilir. Fakat bilim adamları oksijen miktarındaki azalmaya vücudun niçin bu kadar şiddetli bir karşılık verdiğini merak ediyor. Son günlerde yapılan bir çalışma, bu sorunu tetikleyen doku ve kimyasal değişiklikleri saptamayı başardı. Bu keşif ilaç tedavisinin yolunu açabilir. Kuzey Amerika'da yetişkinlerin yüzde 24'ü uyku bozukluğuna bağlı soluk alma sorunu yaşıyor. Bu sorun obezite ile birlikte şiddetleniyor. Uyku apnesi insanlarda soluk almanın birkaç dakikada bir, gecede pek çok kereler, 15 saniye boyunca kesilmesine yol açıyor. Bir sonraki gün uykulu ve halsiz hissetmenin yanı sıra, uyku apnesi sorunu yaşayan insanların tansiyonu yükselir ve kalp krizi ve inme riski artar. Gerçekten de, New England Journal of Medicine isimli tıp dergisinin 24 Mart sayısında yer alan araşürma raporuna göre bu insanların gecenin ortasında kalp krizinden ölme olasılığı genel popülasyona göre üç mislidir. Case VVestern Reserve Üniversitesi'nden fizyolog Nanduri R. Prabhakar, "Oksijensiz kalma durumunun yıllarca devam etmesi çok ağır sonuçlar doğurabilir" diye konuşuyor. Prabshakar uzun zamandır uyku apnesi konusu ile ilgileniyor. Oksijen alımında yaşanan bu kısa kesintiler niçin şiddetli kalpdamar bozukluklarına yol açıyor? Sözgelimi yüksek irtifalarda yaşayan insanlar And'larda olduğu gibi yüksek tansiyon sorunu yaşamadan düşük oksijenli ortamlara kolayca uyum sağlayabiliyor. Uçak gemisine inmeyi kolaylaştıran sistem H MOLEKÜLER AYRINTILAR Bu sorunu moleküler bazda incelemek için Prabhakar, kafesin içindeki oksijen miktarını arada sırada keserek insanlardaki görülen apre sıklığında sıçanlarda apne durumu yarattı. Aynı anda diğer sıçanlarkontrol gurubu, dağlardaki koşulları yaratmak için oksijen miktarı azaltılmış kafeslere yerleştirildiler. 10 gün içinde oksijenleri dönem dönem kesilen sıçanlarda yüksek tansiyon belirtileri ortaya çıktı. Bu iki grup arasındaki en önemli fark, karotid arterdeki (şahdaman) karotis cisimciklerinde tespit edildi. Karotis cisimcikleri, boyundaki ana damarda oksijene duyarlı dokudur. Normal olarak oksijen düzeyi düşünce, karotis cisimcikleri sinir sistemine oksijen eksikliğini gidermek için tansiyonu yükseltmesini söyler. Bu acil sinyaller, haberci gibi görev yapan serbest radikaller tarafından iletilir. Ancak oksijen düzeyi tekrar tekrar düşerse, uyku apnesinde olduğu gibi serbest radikaller karotis cisimciklerini bunaltır. Aşın yığılma karotis cisimde karmaşaya yol açar, dolayısıyla oksijen düzeyi normale dönse bile tansiyon çıkmaya devam eder. Prabhakar, serbest radikal "çöpçülerin" uyku apnesinin kötü etkilerini etkisiz hale getirebileceğine inanıyor. Bu bileşimlerden birini sıçan modelinde test eden Prabhakar, kimyasal maddenin yüksek tansiyonu düşürdüğünü keşfetti. Bunun gibi basit bir antioksidan vitamin de insanlarda benzer etkileri yaratabilir mi? Antioksidan haplar ideal bir çözüm olabilir, çünkü şu anda varolan terapi son derece güç bir uygulama gerektirir. Sabit bir oksijen düzeyini tutturmak için hasta tüm gece boyunca basınçlı hava veren bir makineye bağlı olan bir maske ile uyumak zorunda kalır. "Uyku apnesi bugüne dek üzerinde fazla durulmamış bir konudur" diye konuşan Prabhakar, "Antioksidan terapinin çok yakında başlayacağını umuyorum" diyor. Kaynak. Scientifıc American, Haziran 2005 TV ekranlarında OLED devri Ucuz plastik parçalardan yararlanarak üretilen geniş ekran televizyonlar, 2007 yılında piyasaya çıkacak. Bu hafta organik ışık saçan diyotlar'dan (OLED) yapılmış 40 inçlik prototip ekranların tanıtımı yapıldı. 1280'e 800 piksel ekranları Kore'nin ünlü elektronik şirketi Samsung üretti. OLED'ler bugünkü LCD'lere göre daha avantajlı, çünkü geniş bir izleme açısına sahip ve arkadan aydınlatmaya gereksinim duymuyor. Flash bellek çiplerinin depoladığı veri miktarı o kadar fazla ki, düşük kapasiteli disk sürücülerinin yerini rahatlıkla doldurabilecekler. Kore'nin dev elektronik şirketi Samsung, önümüzdeki ağustos ayında iki flashbasedsolidstate diski(SSDflash tabanlı elektronik çatı malzemesi) piyasaya çıkartacak. Bunlar dizüstü ve tablet PC'lerin sabit sürücüleri yerine kullanılacak. SSD, dijital kamera bellek kartlarında ve USB veri depolama araçlarında kullanılan mikroçiplere benziyor. Bunlar, cihaza gelen enerjide kesinti olsa dahi verileri kaybetmiyor. SSD'ler sabit disklerin yerini alabilecek, çünkü sabit sürücülerin elektronikleriyle şekil benzerliği söz konusu ve bunların yaptığı işleri yapabiliyor. SSD'ler ayrıca daha az enerji tüketiyor ve yerini aldıkları disklerin yarı ağırlığında. ilk SSD'lerin kapasitesi 8 ile 16 gigabyte civarında olacak. Sabit disklerin yerine SSD'ler Aldous Huxley bu buluşu duysaydı, öngörülerinden dolayı kendisiyle iftihar ederdi. NTT adındaki Japon telefon şirketi, tüketicılerin internet üzerinden satın aldıkları ürünleri koklamasını sağlayacak bir teknoloji geliştirdi. Yazarın "Cesur Yeni Dünya" isimli bilim kurgu romanında sinema koltukları filmdekı sahneleri tamamlayan kokular çıkartır. NTT'nin planına göre bir koku jeneratörü, internetten gelecek "koku çıkart" komutu üzerine depolanmış kimyasal maddeleri birbirine karıştırarak çok çeşitli kokuları çıkartabilecek. Bu komutun faal duruma geçmesi için, internette arama yapan kişinin Mouse imlecini ürünün resmi üzerine tıklatması gerekecek. Bir aromaterapi şirketi, NTT'nin ilk "koku ile haberleşen" müşterisi olacak. Kokulu ETicaret bağışlanan organların beden tarafından reddedilmesini önleyen ilaçları gereksiz kılan uzun vadeli bir tedavi sürecinin yerine getirildiğini göstermesi açısından önem taşımakta. "Önemli olan sadece tekniğin işliyor olması değil, bizi asıl heyecanlandıran bağışçı dokunun indirgenmesi" diyor Daya. Yeni teknik bir yoğurt fabrikasındaki boruları temizlerken gözüne asit kaçması sonucunda korneası hasar gören 65 yaşındaki Edvvard Bailey"n de hayatını değiştirmiş. On yıl boyu siyah ve gri gölgelerden başka bir şey görmeyen Bailey, en duygusal anını ameliyattan sonra gökyüzünü yeniden mavi görünce yaşamış. Mclndoe Cerrahi Merkezi Hastanesi bilim adamlarının da dahil olduğu ekip, yeni tekniğin, bedendeki diğer bozuklukların giderilmesinde de uygulanabümesini umuyor. Çahşmayla ilgili aynntılar Nisan ayında Amerika'da gerçekleştirilen ve dünyanın çeşitli ülkelerinden göz uzmanlarının katıldığı bir konferansta sunulmuştu. Araştırmaya katılan tüm hastalar, göz kapağının altında bulunan ve kornea yüzeyinin temiz tutulmasından ve korunmasından sorumlu limbal kök hücrelerinden yoksun olduklan için göremiyorlardı. Nilgün Özbaşaran Dede Çim kesme makinesi ve elektrikli süpürgeden sonra yerleri (tahta veya seramik yüzeyler) silen, fırçalayan ve kumlayan bir robot makine geliştirildi. Scooba adı verilen robotik yer silme cihazı, yatay durumdaki küçük bir motosiklet tekerleğine benziyor. MIT'nin Massachusetts, Burlington'daki ıRobot isimli yan kuruluşu tarafından geliştirilen robot, iki depo içeriyor. Depolardan birinde temizleme sıvısı bulunurken, ikincisi cihazın emdiği kirli suyu depoluyor. Robot, temizlenmesi gereken zeminin üzerinde ileri geri gidip gelirken önce yerdeki tozu ve kiri süpürüyor; daha sonra temizleme sıvısını salgılıyor. Bir fırça bu sıvının bulunduğu yerleri fırçalıyor ve son olarak da makine geride kalan sıvıyı emiyor. Scooba'nın engel tanıma yazılımı, İRobot'un ünlü elektrik süpürgesi Roomba'dan esinlerek geliştirilmiş. Yerleri silen robot 953/9 25 Hazlran 2005