24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Evrimbilim 'Dehşet Yönetimi' Kuramı ve 'Ölüm Korkusu I 1 Ölüm korkusu mu davranışlarımızı yönetiyor? ^oğumuz, insanın tüm benliğine sinen bir varoluş kaygısından yoksunuz. 'Yok olma düşüncesiyle dehşete kapılmatf yerine, hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşamımızı sürdürüp gideriz. Bu çok garip bir şey. Dünyadan göçüp gideceğimizin bilincinde olan tek canlı tiirü olmamıza karşın, bu germaKye çeği çoğu zaman göz ardı ederiz. Ç Ölüm korkusu neden insanoğlunun sürekli kafasını kurcalamaz? New Scientist dergisi, bu soru çerçevesinde çeşitli bilim disiplinlerinin, tabii önce psikoloji, gelişim biyolojisi ve psikiyatrinin geliştirdiği kuramları ele alan ilginç bir yazı yayımladı. Ölüm korkusunu hiç düşünmemişiz, diyoruz ama, birçok ruhbilimci ise bu korkunun gerçekte düşünce ve davranışlarımızın belkemiğini oluşturduğuna inanıyor. Onlara göre ölüm korkusu öylesine dehşet verici bir şeydir ki, insan beyni bu korkuyu bastırmak üzere çeşitli düzenekler geliştirdi. Buna göre, toplumların yapısı, başkalarına karşı tavırlarımız ve kendimizle ilgili düşüncelerin özünde, bu korku yatıyor. Ruhbilimciler, bu görüşü Dehşet Yönetimi Kuramı (DYK) adı altında sistemleştirdiler. Bu kuramla, dünyaya yüklediğimiz anlamı tehdit eden olaylar karşısında, insanoğlunun geliştirdiği tepkınin açıklandığını ileri sürerler. ABD'de 11 Eylül 2001'de yaşanan terör saldırılarının hemen ardından Amerikan toplumunun ellerinde bayraklarla sokaklara dökülmesini, o güne dek çoğu kişi tarafından başarısız olmakla suçlanan Başkan'ın göklere çıkartılmasını ve yabancı düşmanlığının giderek tırmanmasını da bu "Dehşet yönetimi' kuramıyla açıklıyorlar.. Öleceğini bilen tek canlı tiirü olan insan beyni bu dehşet verici korkuyu yönetebilmek için çeşitli düzenekler geliştirdi. Bunlar arasında en ö'nemlisi, ölümsüzlüğü arayış biçimi olan ölümden sonra yaşam, ruh ve yeniden doğuş düşüncelerini kuramsallaştırarak, yaşamın birparçası haline getirmesi. insanların üzerinde, yüce ve kalıcı varlıklann simgeleri, bu nedenle de ölümsüzlüğün garantisi! Evrimbilimciler ise psikiyatrların bu kuramma karşı çıkıyor ve şö'yle diyorlar: Ölüm düşüncesi karşısında dehşete kapılmak, insanın doğasında yok, korkuyu ancak birtakım tehlikelerle yüz yüze geldiğimizde yaşıyoruzl. Korku belli bir amaçla evrilmiştir ve bedeni ani tehlike karşısında tepki göstermeye hazır duruma getirir... için düzenledikleri deneylerde şunu gÖrdüler: Ölüm düşüncesi insanı, dünya görüşlerine ters düşen birine karşı daha acımasız bir tavır sergilemeye itiyordu. Ruhbilimciler, bunun ardından ölüm korkusuyla özsaygı arasındaki ilintiyi araştırmak amacıyla gönüllülerden oluşan iki grup üzerinde bir araştırma yaptı. Sonuç: "Onurun okşanması, bireyde kendisinin önemli olduğu duygusunu körüklüyor. Bizleri hayvanlardan farklı kılan bu özellik sayesinde kendimizi çürüme ve ölümün doğal yasalarına boyun eğmek zorunda olmadığımıza inandırıyoruz." SİMGESEL ÖLÜMSÜZLÜKLER Solomon, Pyszczynski ve Greenberg'e göre, dünyanın düzen ve anlam dolu bir yer olarak yeniden yaratılması, bireyin kendi ölümlü olduğu bilincinin yol açtığı dehşetle başa çıkmasına yardımcı oluyor. Ruh, reenkarnasyon ve ölümden sonra yaşam gibi kavramları içeren bir dünya görüşü, insanda gerçekte bir ölümsüzlük duygusu uyandırıyor. Bizlerden daha yüce ve daha kalıcı uluslar, gruplar ve hedefler, çocuklar, para ve edindiğimiz kültürel değerler de, ki bunlar kendi varlığımızın birtakım yansımaları oluyor, simgesel bir ölümsüzlük sağlıyor. Bu görüşler 1985'te yayımlandı ve önce soru işaretleriyle karşılaşıldı. Ancak bu süre içinde yayımlanan 200'ü aşkın araştırmanın tümü de, ölümümüzü anımsatan unsurlara kestirilebilir biçimlerde tepki gösterdiğimizi ortaya koydu. Deneylerin birçoğu, ölümü anımsatan unsurlar, ya da "ölümlülüğe dikkat çeken etmenler" ile görüşümüzü paylaşanlar ya da paylaşmayanlara gösterdiğimiz tepkiler arasındaki ilintinin ne denli geniş kapsamlı olduğunu gözler önüne seriyor. Kimi araştırmalara göre, ölümü anımsatan unsurlar, insanların, dahil oldukları grubun yücelttiği özellik ve davranışlar gibi bazı kültürel normlarla daha fazla uzlaşmalarına neden olmakta. Bazı araştırmalar da, bu unsurların insanlarda, özsaygıyı destekleme arzusu doğurduğunu gösteriyor. ÖLÜME KARŞI ONUR Dehşet yönetimi kuramını ortaya atan Sheldon Solomon, Tom Pyszczynski ve Jeff Greenberg adlı ruhbilimci üç arkadaş, insanbilimci Emest Becker'in "Ölümün Yadsınması" başlıklı Pulitzer ödüllü kitabı üzerine tartışarak şu teoriyi geliştirdiler: İnsanların ölümle burun buruna geldiklerinde nasıl davrandıklarını önceden kestirebilme yeteneği; hoşgörü, fedakârlık ve yaratıcılık gibi soylu duyguları besler; önyargı, nefret ve saldırganlık gibi kötücül duygulara gem vurur! Ruhbilimciler insanların, din ve yaşamla ilgili değerler gibi birtakım dünya görüşlerine neden bu denli büyük bir inançla bağlandıklarını merak ederler. Emest Becker'a göre, tüm bunlar, bireyin ölüm korkusuna karşı geliştirdiği düzeneklerdi. Arizona Üniversitesi'nden Greenberg, Skidmore College'den Solomon ve Colorado Üniversitesi'nden Pyszczynski bu görüşü araştırdılar ve ilginç kuramlarını geliştirdiler İnsanların davranışlarını belirlemek ZEKİSAVUNMA Dehşet Yönetimi Kuramı'nın (DYK) tartışmalı yönü, ölümün gerçekte insanların tüm düşünce ve edimlerinin temelinde yattığı ğöîüşvmden VaynaMaTuvoT. Çünkü \nsanlar ölümü çok sık düşünmüyorlar. Bu soruya bir yanıt bulmak amacıyla üç ruhbilimci, bunun ardında yatan beyinsel süreçleri araştırıyorlar. MissouriColumbia Üniversitesi'nden Jamie Arndt ile birlikte yaptıkları araştırmalar şu sonucu verdi: Ölümü çağrıştıran etmenler karşısındaki ilk Sayfayı çeviriniz : 25 Hazlr?n?005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle