Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
bilim dünyasından Kısa haberler Okuma yazma Çiçeklerin evrimi niçin başanlı oldu? bozukluğuna daha iyi tedavi umudu kenlerin neden tıem yazılı hem de işitsel sözleri yazmakta zorlandıklarını kanıtlamakta. Bilim adamları yeni sonuçlar sayesinde legasteniyi daha erken teşhis edip daha etkili bir şekilde tedavi edebilmeyi umuyorlar. Konuyla ilgili araştırma Nature Neuroscience Online'da (D0l:10.1038/nn 1474) yayımlandı. Dünyamn yaralan çabuk iyileşiyor Bir depremden sadece iki yıl sonra kayaç yine eski özelliklerine kavuşmakta. Yer kabuğunun Bitkiler için ilk gübre uzaydan geldi Kansas Üniversitesi bilim adamlarının Nature dergisinde (www.nature.com) yayımlanan araştırmasına göre, 440 milyon yıl önce gaiaksimizin yakınındaki muazzam gamma ışını "patlamasına" bağlı olarak meydana gelen asit yağmurlan karadaki ilk bitkileri gübrelemiş olabilir. Kozmik gamma ışınları genelde sönmekte olan yıldızların patlaması veya nötron yıldızlarının çarpışmasıyla meydana gelmekte. Bu tür kozmolojik telaketler neyse ki uzaktaki galaksilerde meydana gelir daha çok. Fakat Kansas Üniversitesi bilim adamı Adrian Mellot, bu tür gamma ışını patlamasının bundan 440 milyon yıl kadar önce gaiaksimizin pek de uzağından meydana gelmediğini öne sürüyor. Işın patlaması sonucunda dünya atmosferi bu yüksek enerjiIi elektromanyelik ışının etkisinde kalmış ve ozon tabakası zarar görmüştü. Bu da bir olasılıkla bu dönemde toplu ölümlere yol açmış olabilir diyor bilim adamı. Gamma ışıniarının dünya atmosferi üzerindeki etkisini bilgisayar tasarımlarıyla saptayan bilim adamları, ışınların aynı zamanda kara bitkileri için bir gübre görevini gördüğünü ve çoğalmalarını tetiklediğini saptamışlar. Çünkü gamma ışınları havadaki oksijenin, azotla tepkimesine neden olarak, azot oksidin oluşmasına yol açarlar. Bu şekilde 440 milyon yıl önce diinyaya düşen asit yağmurlan, dünyamızı azotla besleyerek, bitkilerin büyümesini hızlandırmıştır. Melolt'un hesaplarına göre bu azot yağmuru, beş yıl sürmüştü ki bu da karadaki bitkilerin çoğalmasını hızlandırmak için yeterlidir. Bilim dilinde legasteni olarak adlandırılan okuma ve yazma güçlüğünde, hastaAkla gelecek ilk yanıt çiçeklerin, bölar kelime içindeki sesleri birbirinden ayırt cek ve kuşların karşılıklı olarak birbirlerinedemezler. Bu yetiden yoksun olunca da den yararlanmaları olurdu ki bu doğrudur. okumayı ve yazmayı öğrenmekte zorluk çeFakat bilim adamları şimdi bu soruya ikinci bir yanıt buldular: insanlar çiçekleri o kadar çok seviyorlar ki günümüzden 5000 yıl önce kültüre almaya başlamışlar. Bu şekilde çiçeklerin güzelliği ve insanlar üzerindeki duygusal etkisi, önemli bir ayıklanma avantajına dönüşmüştü. Rutgers Üniversitesi bilim adamları bu ilginç sonucu 800 katılımcıyla yaptıkları bir araştırmayla elde ettiler. Evrimin başlangıcında çiçeklerin görevi tozlaşmada yardımcı olacak ve çoğalmalarını garantileyecek böcekleri kendilerine çekmekti. Fakat Terry McGuire, çiçeklerin insanlar üzerinde kerler. Georgetomı Unıversitesi'nde Anne ki etkisinin de an az o kadar önemli olduğu Sperling yönetiminde çalışan araştırma ekibi, şimdi legasteninin nedenini bulduğuna nu söylüyor. inanıyor. Renkli çiçekler pozitif duygutarı Araştırmacılar, okuma yazma zorluğu çeken çocukların hareketleri algılamakta zorluk çektiklerini ancak bu güçlüğün test resmi yanında başka motiller veya objeler gösterildiğinde ortaya çıktığını saptamışlar. Bu "optik arka plan gürültüsü" normalde beynin görme sürecinde tiltre edilmekte. Bu filtre sistemi yetersiz çalıştığında önemli bilgileri anlamak zorlaşmakta. Bilim adamları sadece gözün değil, kulağın da bu filtre sisteminden yoksun olduğunu düşünüyorlar. Ve bu da okuma yazma güçlüğü çe Bilgisayar oyunları şiddete eğimli kılıyor Amerika'daki Purdue Üniversitesi bilim adamları şiddet içeren bilgisayar oyunlarının, oyuncuları olumsuz etkilediklerini kanıtladılar. Araştırmaya katılan kişilerin bir kısmı normal oyunlarla, diğer kısma şiddet içeren bilgisayar oyunlarıyla oynamışlar. Saldırganlık motifleri taşıyan bilgisayar oyunlarıyla oynayanlar daha sonra araştırmacılara, oyun arkadaşlarını "sömürmeye" ve sıradan vakaları tehdit edici olarak yorumlamaya hazır olduklarını itiraf etmişler. depremde aniden kayınca çevredeki kayaçta irili ufaklı yarıklar ve kırıklar oluşmakta. Fakat Kanazawa Üniversitesi'nden Yoshihiro Hiramatsu'nun Geophysical Research Letters dergisindeki son araştırma raporuna göre bu yaralar sadece iki yıl içinde kapanmakta. Hiramatsu yönetiminde çalışan araştırmacılar 1986 ve 2003 yıllarında Japonya'nın güneydoğusundaki Nankai çukurluğundaki deprem dalgalarını incelemişler. 1997 yılında bu bölgede 5,7 şiddetinde bir deprem meydana gelmişti. Araştırmacıların dediğine göre bu depremden sonra yavaş dalgalar azalmış. Bunu da sarsıntı uyandırıyorlar. Bu nedenle ilk çiftçiler tarım alanları açarken güzel çiçekleri korumuşlardı. "Çiçekler bizi mutlu kıldıkları için onlarla ilgileniyoruz. Yani çiçekler, bir yerde bitki dOnyasının en sevilen ev hayvanlarf diye açıklıyor McGuire bu tezi. Bu teoriyi test etmek isteyen araştırmacılar çiçeklerin olumlu etkisini üç ayrı grupta incelemişler. Birinci gruptaki katılımcıların bazılarına çiçek demeti, diğerlerine meyve sepeti veya güzel bir mum verilmiş. Bild der VVissenschatt dergisindeki haberde (www.wissenschatt.de, 27.5.05) yayımlanan sonuç şöyle: Katılımcılar sadece çiçek demetlerini gülümseyerek kabul etmişler. ikinci gruptaki katılımcılara ise bir kalem veya bir çiçek verilince yine çiçek alanların yüzü gülmüş. iki grupta da çiçek hediye edilen katılımcılar üstelik sadece gülümsemekle kalmayıp, aralarında sohbet etmeye de başlamışlar. Yaşlılar yurdundaki üçüncii grupla yapılan testlerse en ilginç sonucu vermiş. Bilim adamları çiçeklerin bellek yetisini güçlendirdiğini saptamışlar McGuire bununla birlikte, kültüre alınan çiçek biçimlerinin ve renklerinin böceklere çekici gelmediğini tıatırlatıyor. Bu yüzden diyor bilim adamı türleri korumalıyız. Alkol ve sigara, bakterileri akciğere buyur ediyor Farelerle yapılan deneylen, alkol ve sigaranın bakterilere akcijjerlerinyollarını açtığını ve akciğer iltihabını tetiklediğini gösterdi. Alkol ve sigara kullananlar Streptococci pneumoniae bakterisiyle gelişen akciğer iltihabına daha kolay yakalanıyor. Söz konusu bakteriler ilk önce burun boşluğuna yerleşiyorlar. Bağışıklık sistemi zayıfladığında ise soluk borusundan, akciğere ulaşıyorlar. Bu yolu aşabilmek için soluk borusu hücreleri üzerinde yer alan ve mukozanın akciğere ulaşmasını engelleyen kılları aşmak zorundalar. Farelere alkol içiren bilim adamları, alkolün bu kılların hareketini zayıflattığını, bu etkinîn sigara içimiyle daha da arttığını ve söz konusu bakterilerin akciğere daha kolay ulaştığını görmüşler. Araştırma, alkoliklerin farklı nedenlerden dolayı akciğer enfeksiyonuna da kolay yakalandıkları bilgisi Araştırmayı yöneten Martha Gentıy Nielsen, alkoliklerin bağışıklık reaksiyonunun da zayıf olduğunu söylüyor. Akciğer bir kez enfeksiyon kaptıktan sonra iyileşmesi zorlaşmakta. Fakat test grubunun küçük olması nedeniyle, araştırmacılar bu çalışmadan kesin sonuçların çıkarılmaması gerektiği konusunda uyardılar. 953/4 25 Haziran 2005