Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TartışmaEditöre mektup 2005 Uluslararası Spor ve Beden Eğitimi Yılı "Uluslararası spor ve beden eğitimi yılı" 2005 yılı boyunca düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak. Ülkemizde de Diinya Üniversitelerarası Spor Oyunları, Üniversiada 2005, 11 Agustos'ta Izmir'de başlayacak. por performans, rehabilitif ve rekreasyonel boyutuyla insan yaşantısının bir parçası konumundadır. Dünya ekonomisine yirmi ikinci sektör olarak giren spor, günümüzde otomotiv sektörünün de önünde yer alarak dünyanın en büyük endüstrisini oluşturmuştur. Endüstrinin boyutunu göstermek amacıyla bir örnek vermek gerekirse, ABD'de sporcuların dışında loplam 5.5 milyon insan spor endüstrisinde istihdam edilmektedir. Dünyanın en çok izlenen televizyon programları arasında spor programları (Formula 1) birinci sırada yer alıyor. 2003 yılında Formula 1'i tam 55 milyar kişi izledi. tkinci sırada olimpiyatlar, üçüncü sırada dünya kupası bulunuyor. 1 Kasım 2004 te New York'taki BM binasında Kofi Annan, BM spor, gelişim ve barış özel danışmanı Adolf Ogi, teniste dünyanın bir numaralı ismi Isveçli Roger Federer ve New York maratonu kadınlar şampiyonu ve rekortmeni Margaret Okayo bir basın toplantısı düzenlediler. Bu toplantıda hem 2005 yılının "Uluslararası spor ve beden eğitimi yılı" duyuruldu, hem de yapılacak etkinlikler hakkında bilgi verildi. "Uluslararası spor ve beden eğitimi yılı1 çeşitli platformlarda 2005 yılı boyunca düzenlenecek etkinliklerle kutlanacak. Bu etkinliklerde temel amaç ise şu olacak: "İnsan yaşam kalitesinin geliştirilmesi; spor ile barış ve gelişmeye katkı; sporun kültürler arasında köprü kurulmasına katkısı..." 2005 yılında ülkemizde de bir dizi etkinlik var. Olimpiyatlardan sonra dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olarak kabul edilen Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları, Üniversiada 2005,11 Agustos'ta Izmir'de başlayacak. Ayrıca ülkemizde 2005 yılında spor ile ilgili çeşitli bilimsel etkinlikler de yapılacak. Bu elkinlkler kısaca şunlar: 4 89 Nisan 2005'te Manisa'da Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nun düzenlediği "Spor Eğitimi ve Performansının Felsefi Temelleri Sempozyumu", 4 8 Nisan 2005 istanbul'da Türkiye Spor Hekimleri Derneği.TMOK ve Ulusararası Spor Hekimleri Derneği'nin Olimpiyatevi'nde ortaklaşa düzenlediği "Spor Hekimliği Sempozyumu", 41011 Haziran 2005'te Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve TMOK'nın ortaklaşa düzenlediği "Iv.Ulusal Beden Eğitimi Ve Spor Öğretmenliği Sempozyumu", 41215 Agustos 2005'te Izmir'de Türkiye Spor Hekimleri Derneği ve Ege Üniversitesi Spor Hekimliği ABD'nin ortaklaşa düzenlediği "X.UIusal Spor Hekimliği Kongresi", 4 913 Kasım 2005'te istanbul'da Spor Bilimleri Derneği ve ICHPER.SD'nin ortak organizasyonu ile "46.ICHPER.SD Dünya Kongresi" gerçekleştirilecek. Bu etkinlikler içinde "46.ICHPER.SD Dünya Kongresi" büyük önem taşıyor. Ülkemiz ilk kez spor bilimleri alanında bir dünya kongresine ev sahipliği yapacak. Dr. Murat Kuter SporBilimci, TMOKÜyesi dünyasını bir deklarasyona çağrı! Hayatımızın yüzde 91'ini kullanan "öbür okullar"dan en etkilisi olan TV ve basının şiddet ve cinsel sömürüyü en uç noktalan ile pazarlamasına karşı, birkampanya önerisi! i. ş dünyamızın önde gelen saygıI değer kişileri, Bir süre önce Ayazmış olduğum bir yazıyla (www.tinaztitiz.com/yazi.php4?id=708), çocuk ve gençlerimizi derinden ve olumsuz etkileyen "öbür okullar" konusuna dikkat çekmeye çalışmıştım. Resmi okul kurumu, 618 yaş arasındaki gençlerin toplam zamanın ancak %9'unu kullanıyor. Geri kalan %91'lik süre ise "öbür okullar" denilebilecek kurumlarca kullanılıyor. Artık 40 yıl öncesinin etkisiz, amatör, çocuksu "öbür okulları" yok. Bu süre şimdilerde şiddetin ve cinsel sömürünün en uç noktalarını pazarlayan TV kanalları, sokak, futbol maçları, uyuşturucu pazarlanan okul önleri vs ile dolduruluyor. "Öbür okullar" içinde en etkilisi durumunda olan TV ve basının yaşam enerjisinin büyük bölümü reklamlardan geliyor. Eğer bu yalın yaklaşıma bir itirazınız yok ve "bunlar beni ilgilendirtnez, istemeyen izlemesin; bir de medyayı kendime düşman mı edeyim; bak hiç benden olumsuz bahseden var mı?" demez iseniz, size bir önerim var: da sürekli olarak geri zekâlılık taklidi yaparak gizlenen geri zekâlıları izlemek istemiyoruz", * "Yarışma programı adı altında halkın dilenciliğe özendirilmesini istemiyoruz", * "Yarışma programlarına katılanlara yapılan kabasaba, açıksaçık tacizlerin şaka olarak sunulmasını istemiyoruz", * "Çeşitli vesilelerle TV'ye çıkarılan kişilere, sunuculann yaptıkları hakaretleri onların kişiliklerine uygun buluyoruz, ama bu ha* "Ve üstüne üstlük, bütün bu düzeysizlikleri yapan, kurgulayan, oynayan, organize eden, finanse eden, bunlar yoluyla para kazanan ve bunlara akıl hocalığı yapanların gözümüze baka baka cumhuriyeti, laikliği, erdemleri savunmasını hazmedemiyor ve bunu hem kendimize hem de bu kavramlara ağır bir hakaret olarak algılıyoruz". Türkiye mankenlerden, görgüsüzlerden, birbirini aldatan insanlardan, kabadayılardan ve bun S ÇIĞIRINDAN ÇIKMA Lütfen bir deklarasyonla: * Yayinlarınızda muhabbet tellâllığı görmek istemiyoruz", * "Mankenlerin, hangi futbolcuları nasıl avlamaya çalıştığını görmek, bilmek istemiyoruz, bunlara ilgi duymuyoruz", * "Nasıl kazanıldığı belli olmayan (olan) paralarını nasıl harcadığını milyonların gözüne sokarak, jipiyle, eviyle, masrafıyla onları tahrik eden, bir çeşit aşağılayan görgüsüzleri izlemek zorunda değiliz", * "Kadınları cinsel obje olarak sunmayı cinsel özgürlük olarak onlara yutturmaya çalışmanıza, onları enayi yerine koymanıza razı değiliz", * "Kimin kimle yattığını merak etmiyoruz, izlemek istemiyoruz", * "Mizah programı adı altın932/21 29 Ocak 2005 karetleri çoluk çocuğumuza izletmek zorunda kalmak istemiyoruz", * "Reklam Öz Denetim Kurulu olarak kendini adlandıran kurulun, dili yozlaştırıcı reklamları görmezden gelmesini hazmedemiyoruz", * "RTÜK'ün bütün bunlara karşı kalabalık lâf üretiminden başka ne gibi önlemler aldığını merak ediyoruz ve vergilerimizle maaşlarını verdiğimiz bu insanlardan işlerini doğru yapmalarını bekliyoruz", * "İstemeyen seyretmesin kabadayılığına katlanmak zorunda olmadığımızın bilinmesini, çoğunluğun bu argümanı kullanması halinde ki durum şimdilerde budurizlenecek medya organı bulunamayacağının idrak edilmesini ve bu dayatmadan vazgeçilmesini istiyoruz", ları seyrettiren tellâllardan ibaret değildir. Bilim adamıyla, sanatçısıyla, yazarıyla, çizeriyle bir "öteki halk" vardır. Gelecek nesillere rol modeli olarak bu ikincileri sunmak tüm toplumun görevidir. Bu, bir numaralı insan haklarındandır," diyebilerek duyarlığınızı gösteriniz. Lütfen, "bir tek benim yapmamla ne değişir" demeyiniz. Herkes böyle düşündüğü takdirde hiç kimse kılını kıpırdatmayacaktır. "Herkes yapsın ben de yapayım" demenin, "bir kişi dahi yapmazsa ben de yapmam" demek olduğunun kolayca anlaşılabilecek bir önkoşul olduğunu düşününüz. Türkiye, başkalarının ne diyeceğine bakmadan doğruları arayıp yapabilenler varsa var olacaktır. Aksi halde.. TınazTitiz