Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Maden Mühendisliği Zonguldak yöresinde yeni bir yeraltı zenginliği Zonguldak Kömür Havzasındaki doğal gaz potansiyeli bazı gazetelerde duyurularak, uzun bir aradan sonra tekrar kamuoyunun dikkatine sunuldu. Bu makalede ö'nce, bu yeraltı zenginliğinin oluşumu, birikmesi ve u'retimiyle ilgili çok temel hususlar özetlenecek, daha sonra da dünyadaki gelişmeler ve ülkemizde kömür gazı konusunda yapılmış olan çalışmalar kronolojik olarak sıralanarak, Türkiyedeki durum değerlendirilecektir. M. Namık Yalçın* görülür. Bir diğer tanımlama ile bir ton kömürden 100 m 3 metanın oluşması mümkündür. Oluşan metanın önemli bir kısmı, kömürün mikrogözenekli yapısından kaynaklanan olağanüstü yüksek adsorpsiyon yeteneği nedeniyle, yine kömürün içinde depolanabilmektedir. Bir ton kömürde mikrogözenekler çevresindeki organik madde yüzeylerinde adsorpsiyon yoluyla tutulan gaz miktarı 30 m3'ü bulabilmektedir. Görüldüğü gibi kömürün gaz depolama kapasitesi oluşturabileceği metan miktarından küçüktür. Oluşan metan miktarının, kömürün adsorpsiyonla depolayabileceği miktarın üzerine çıktığı durumlarda, fazla gazın küçük bir kısmı ortamdaki suda çözünmekte, geri kalan önemli kısmı ıse serbest gaz olarak makrogözenek ve çatlaklarda birikmeye başlamakta ve/veya göç ederek, ortamdaki diğer kayalarda ve varsa henüz gaz oluşturma aşamasına gelmemiş kömürlerde birikebilmektedir. Böyle bir sürecin gerçekleşmesi için gerekli ve uygun koşulların bulunduğu havzalarda kömürden türeyen gazın oluşturabileceği iki farklı yeraltı zenginliği ortaya çıkmaktadır. Bunlardan biri kömür kökenli gazın yine kömürün bünyesinde adsorpsiyon yoluyla tutulması sonucu oluşan gaz yataklarıdır. İngilizce literatürde "Coalbed MethaneCBM" "Coalbed Gas" gibi isimlerle anılan bu yeraltı zenginliği tarafımızdan "Kömür Kökenli Doğal Gaz veya Kömür Gazı" olarak adlandırılmaktadır. Diğeri ise kömürden kaynaklanan gazın çevredeki uygun vasıflı (gözenekli ve geçirimli) hazne kayalarda ve elverişli yapılarda (kapanlarda) serbest gaz fazı olarak birikmesiyle ortaya çıkan ve bu anlamda konvansiyonel doğal gaz sahalarından bir farkı olmayan yataklardır. Bu ikı yeraltı zenginliği arasındaki temel fark, ilkinde hazne kayanın kömür ve bu nedenle depolanma mekanizmasının adsorpsiyon oluşu, diğerinde ise hazne kayanın olağan bir hazne kaya (kumtaşı, kireçtaşı.vb.) ve depolanmanın serbest gaz fazı şeklinde olmasıdır. Depolanma mekanizmaları arasındaki bu fark, kömür gazının üretiminde kullanılan tekniklerin konvansiyonel gaz sahalarındaki üretim tekniklerinden farklı olmasına neden olmaktadır. Konvansiyonel sahalarda üretim açılan kuyulara gazın serbest akışla ulaşmasıyla gerçekleşirken, kömürde adsorplanmış gazın kuyuya doğru hareketi ancak desorpsiyon yoluyla mümkün olmaktadır. Bunun içir de kuyudaki basıncın düşürülmesi gerek mektedir. Basıncı düşürülmesi sistemde ki suyun pompalanması yoluyla sağlan makta ve bu nedenle de kömür gazı üre tim kuyularında gaz üretimi çoğun bir kaç ay boyunca suyun pompalanmasınıı ardından gerçekleşmektedir. KOMUR KOKENLI DOGALGAZ G eçtiğimiz günlerde Zonguldak Kömür Havzasındaki doğal gaz potansiyeli bazı gazetelerde önce haber, sonra da birinci sayfa manşetden duyurularak (17 Ekım 2004 ve 8 Kasım 2004, Milliyet Gazetesi), uzun bir aradan sonra tekrar kamuoyunun dikkatine sunuldu. Söz konusu haberlerde dile getirilen 600 Milyar m 3 lük önemli boyutlardaki rezerv, ülkemizin doğal gaz ihtiyacının karşılanmasında ciddi bir alternatiftir. Bu nedenle, haber formatında ele alınması mümkün olmayan bilimsel ve teknik ayrıntıların, konuya ilgi duyanlara aktarılmasında yarar olacağı düşünülerek bu makale hazırlandı. DÜNYADAKİ DURUM 1973 Petrol Krizinin ardından gt lişmiş, ancak fosil yakıtlar açısmdan y« terli kaynaklara sahip olmayan ülkeleı alternatif enerji kaynaklarının geliştiri mesine yönelik bir dizi araştırma ve geli. tirme (ARGE) çalışması başlatmışlardı Bunların arasında ABD Enerji Bakanlıj tarafından başlatılan ve kömürün bünyı sinde bulunan doğal gazdan ekonomi olarak yararlanmanın olasılıklarını ara tırmaya ve gerekli teknolojiyi geliştirm ye yönelik bir program da bulunmakta dı. Çok sayıda üniversite, araştırma k rumu ve özel kuruluşca sürdürülen çalı malar kömür gazı üretiminin mümkün \ ekonomik olduğunu göstermıştir. Çalı malar sonucunda 1980 li yıllann sonu da açılan kuyularda kömür gazı üretin ne başlanmış ve izleyen yıllarda da sürd KÖMÜR KÖKENLİ DOĞAL GAZ Bitkisel yığışımların, turbadan başlayarak linyit, taşkömürii evrelerinden geçerek antrasite kadar uzanan kömürleşme sürecinde, başlıca metan, diğer hidrokarbonlar, karbondioksit, nitrojen ve su oluşmaktadır (Jüntgen ve Klein, 1975). Bunlardan en büyük pay metana aittir ve kömürleşme sürecinin tamamı gözetildiğinde, bir gram kömürden oluşan metan miktarının 100 cm 3 e ulaştığı 932/18 29 Ocak 2005