Katalog

Doğa Kuşlarda büyük beyin ile bagışıklık sistemi E Kelebeklerin kanatlarının ucundaki siyah rengin nasıl oluştuğu bugiine dek bilinmiyordu. Son yapılan bir araştırmaya göre kelebekler, tüm siyah renkli hayvanlarda olduğu gibi, yalnızca ışık emicipigmentlere bağlı olmak yerine, ışığı emmek için ö'zel bir yapıya sahip olan kanat pullanndan yararlanır. arklı pullar, değişik renkleri oluşturacak şekilde ışığı emer, dağıtır ve kırar. Resimdeki erkek Papilio Ulysses kelebeğinin yoğun mavi rengi bu şekilde oluşmuştur. Bu türde mavi alanlar siyah çerçeve ile daha belirgin bir hale geliyor. İngiltere'deki Exeter Üniversitesi'nden Pete Vukusic ve meslektaşları, kanatların üzerindeki derin siyahın, ulaşan ışığın yalnızca yiizde 5'ini yansıttığını keşfetti. Ekip, geriye kalan ışığın emildiğini, çiinkü pulların nano yapılarının ışığın yansımasını veya dağılmasını engellediğini ileri sürüyor. Üniversitesi'nden John Vıdeler ve Elize Stamhuis ve Leiden Üniversitesi'nden David Povel, ölü bir kırlangıcın kanadını, floresanlı parçacıklarla dolu bir su tünelinin içine koyarak nasıl bir etki yarattığını araşbrdılar. Sonuçta kanadın hücum kenarının girdaplar yarattığı bilimsel olarak kanıtlanmış oldu. F rkek kuşlarda büyük beyin sağlıklı bir bagışıklık sistemi anlamına geliyor. Paris'teki Pierre ve Marie Curie Üniversitesi'nden Anders M0İler ve araştırma ekibi 127 kuş türü ile ilgili verileri inceledi. Vücut büyüklüğüne oranla daha büyük beyne sahip sarı kirazkuşu (Emberiza citrinella) veya serçe gibi kuşlarda erkeklerin, daha büyük dalağa sahip olduklan ortaya çıktı. Daha büyük dalak, bagışıklık sisteminin daha iyi olması anlamına geliyor. Bu özellik, bagışıklık ile ilgisi olmayan kalp veya karaciğer gibi organlar için geçerli değil. Dişi kuşların bu nedenle daha büyük beyinli erkekleri tercih ettiğini ileri süren Moller, bu özelliğin diğer hayvanlar için de geçerli olabıleceğini düşünüyor. Ötücpuşların kökü güneyde Geçen temmuz ayında biyologlar, ötücü kuşların genleri konusundaki çalışmalarını yayımladıkları zaman kuşların evrimiyle ilgili bilinen hemen tıemen her şey tersyüz oldu. Yaygın düşüncenin tersine, bilim adamları ötücü kuşların ilk önce Avrasya'da değil, Avustralasya'da Avustralya, Yeni Gine, Tasmanya ve Endonezya'nın bir kısmını içeren eski kara parçası ortaya çıktığını keşfettiler. ^Z tücü kuşlar iki temel dala ayrılır: f lAralarında karga ve kuzgunun da bulunV^/duğu 1.000 fazla kuşun dahil olduğu Korvida türü ve aralarında ardıçkuşu ve ispinozun bulurduğu 3.500'den fazla kuşun ait 932/11 29 Ocak 2005 olduğu Passerida türü. Korvida türü Avustralya'da çok çeşitlidir. Bu nedenle biyologlar bu türün Avustralya'da evrimleştiğini düşünüyor. Oysa Passerida daha çok kuzey yarımkürede çeşitlilik sergilediği için bu bölgede evrimleşmiş olduğuna inanılıyor. Genetik araştırmalar bunun tam tersini söylüyor. Minnesota Üniversitesi'nden Keith Barker'ın öncülüğündeki biyologlar, 44 familya'dan gelen 144 kuş türünün yavaş yavaş evrimleşen 2 genini incelediler. Bu karşılaştırma Passerida ile Korvida üyelerinin bazılannın arasında çok şaşırtıcı bir akrabalık bağı olduğunu ortaya çıkarttı. "Bu keşif, Passeria'ların Korvida olduğunu anlamına geliyor" diye konuşan Barker, "Sonuç olarak tüm ötücü kuşların Avustralasya'da evrimleştiği anlaşılmış oldu" diyor. Genlerdeki mutasyonları inceleyen ekip, Passerida'ların Avustralasya'yı 45 milyon yıl önce terk ettiğini tespit etti. Bundan 25 milyon yıl sonra Korvida'da kıtayı terk etmeye başladı. Antarktika dışında tüm kıtalara yayılan Passerida'nm Korvida'lardan daha başarılı olmalarının nedeni henüz bilinmiyor.