25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bebeklere sevecen davranın! lum nedenlen anlaşüamayan bebek ve kuçuk çocuklann beyınlerıyle ılgıJı bugune dek yapılan en kapsamlı ınceleme sayılan bır araşürmaya gore, bebeklen oldunnek aşın bır guç gerektırmıyor Araştırmadan elde edılen bulgular, bebeklerde sarsılma sendromuna yalnızca şıddetın neden oldugu yonundekı yaygın goruşu yerle bır edıyor Soz konusu araştırma bebek olumlerıyle ilgılı suçlann ardında yatan bılımsel kanıtları gundeme getırdığı gıbı, bu yonde yenı davalann açılmasına da neden olabılır Londra Krahyet Hastanesı noropatolojı uzmanlanndan Jennian Geddes ve ekıbı, sarsma sonucunda solumayı destekleyen boyun çevresındekı sınır lıflerının zarar gorebüecegıne tanık oldu Ekıp, "Beyın" dergısıne sundugu raporda, bunun sonucunda meydana gelen oksıjen eksıklıgının, daha onceleri şıddetlı bır sarsıntı sonucunda meydana geldıgı duşunulen turde bır beyın travmasına neden oldugunu behrtiyor Geddes, "Boylesı bır hasar, daha once hıç rapor edılmedı Bu da, bır bebege zarar vermek ıçın aşın bır guç harcamak zorunda olmadıgımzı gozler onune senyor," dıyor. Geddes bu tur zedelenmelenn yalnızca çocugun dızıne vurmakla, ya da anneyle çocuk arasındaki gundelık etkıleşımlerle meydana gelmeyecegıne dıkkat çekıyor ve "Bu tur darbelenn başta desteksız şıddetli bır devınımı ıçermesı gerekıyor," dıye eklıyor Geddes çogumuzun sozu edılen turde bırgucun zarar verebılecegının ayırdında olduguna ınanıyor ve "Ancak, bu tur davranışlann kasıüı yapılmadıgı durumlarda yok degıl," dıyor Aralarında Sheffıeld Unıversitesı'nden Heltn Whitwell ın de bulundugu Geddes ekıbi kasıth oldugu duşunulen zedelenmeler sonutehğı (ağır kusur tanınvna gore) açısından ağır ohnasına karşın, Federal Mahkeme' nın, davah kuçuğun yaşını, olaym koşullannı, gehşımını gozeterek kusurun derecesını hafifolarak kabul etmesıdır Kurallarla, manüksal ışlemlerle, her zaman, dogruya (adaletehakkanıyete) ulaşılamıyacagının, yargılamanın bır sanat oldugunun guzel bir ornegı.. Bır onemlı nokta da, kusurun, bızdekı gıbi sayısal (8/286 , %80 %20) olarak degıl, hukuk bıhmının onerdigı (büırkışı araya sokulmadan) agır ve hafif kusur bıçımmde derecelendırilmesıdır. Yargıç, nıtelıkli olmaktan çok nıcelıklı olan derecelendırmeyı, agır ya da hafif kusur olarak nıtelendırdıkten sonra Ne oranda indınm yapacagını ozgurce saptayıp; tazmınatı ve cezayı belırleyecektır Olayda, hafif kusur nedenıyle, zarar 1/6 ya kadar ındınlrruşnr. 4Olay: Davacı, trafık kazasından zarar goren uçuncu kışıye odedıgı tazmınatı surucusu davahdan (donmerucu) ıstemektedır. Mahkeme, Bılırkışıler (İTU) "olaya teknık ânza neden olmuştur, davah sunıcunun kusurlu yoktur" dedıgı ıçm davayı reddetmıştır yaraüayL (4HD 19916051 5951) davacı ve#davalıya açılan ük davada, bılırkışıler (İTU), davalıyı kusurlu bulmuştur Kaldı kı, davalı teknık olumsuzlugu onleyecek durumda ıken'gerekh onlemlerı almadıgından kusur da açıkür 0 halde.uzman bılırkışıler elıyle kusur derecesı belırlenerek (derecelendırmeyı bıhrhşı değıl yargıç yapmahdır karşı oyumla) hukum kurulması gerekçesiyle karan oycoklugu ıle boz Zümrütten akisler A. M. C Şengör O cunda yaşamlannı yitiren 53 çocugun beymlennın ıncelenmeye alınması ıstemınde bulunmuşlardı 53 çocuktan 37 tanesı bır yaşından kuçuk, geriye kalanlar bır yaşın uzenndeydıler Geçmışte bu tur beyın zedelenmelerının bebegın şıddetlı sarsılması ve kafatasının bır y e r e çarpması sonucunda meydana geld ıg ıne ınanılırdı Bu tur dogrudan bır saldın sınır aksonlannda "yayüımlı aksonal zedelenme" (DAI) adıyla bılınen bır tur rahatsızlığa yol açıyor Gelgelehm, araştırmacılar bır yaşın altındakı 37 çocuktan yalnızca ıkı tanesınde DAI belırulerıne rastlarken. bunların dortte uçunun solugun kesümesı sonucunda yaşamlannı yınrdıklenne tanık oldular Geddes, beynın omunlıkle bırleşügı noktada bugune dek goze çarpmayan bır zedelenmeye tanık olduklannı, bu noktada herhangı bır sarsıntının omurüıgın soluk almaya olanak tanıyan can alıcı bır bolumune zarar verebılecegıru behrnyor Sozu edılen baglanü noktası, boyun kaslan henuz guçlenmemış oldugundan, ozellıkle çok minık bebeklerde aşın duyarlı olan bır bolge. Beden oksıjen eksıklıgıne ayak uydurmaya çalışırken beyın şışer ve kafatasındab basınç aşın derecede yukselır. Bu durum hemen hemen DAI'ye ozdeş bır rahatsızhga neden olur Oldukça kapsamlı sayüacak bu araştırmanın sonuçlan şu gerçegı gozler onune senyor Bebeklennıze aşın ozen gostenn ve oncelıkle onlan sarsmaktan kaçının (ru, ns 16 6.) mustur Mahkeme. bılırkışilere başvurmuş,ancak bıhrkışılenn "davalının kusuru yoktur, bu nedenle derecelendırme yapamayız" raporu uzenne davayı ıkincı kez reddetmıştır (4HD 199212164/16175) " mahkeme.bılırkışıye başvurmadan, davahnın kusurlu eylemı ağır ve haSf kusur tanımlanna gore behrlemeh ve zarardan hakkanıye uygun duşucek bır oranda ındınm yapmah " gerekçesiyle karan, ıkmcı kez, bozmuştur Ü2njm Hukukı bır kavram olan kusuru bilirkışılere bırakırsanız olumsuz sonuç dogal olarak kaçınılmaz Aynı'konuda ıkı degışık rapor, üası de İTU ogretım uyelennden 1 Onlardan çok yontem eleştırılmelı Yargıcı dışlayarak, kusurun belırlenmesını ve derecelendırılmesını bılırkışilere bırakırsaruz ışte sonuç Uzayan yargıldma, gereksız yargılama gıderlerı ve yıtınlen guven Bır çelışkı de Yargıtaydan Kusurun derecelendırılmesı bıhrkışılık ışıdır demesıne karşın, ıkincı karannda bızım goruşumuzu kabul etmesı, kuşkusuz ıkıncısı dognı Ancak Yargıtay'ın (4 HD 20006752/8606), çok yenı şu karanna "aynı olay nedenıyle ceza davasmda davahlann kusuruna ıhşkm oranlar, bu davada ahnan büırkışı raporuyla değıştınlmıştır, çelışkının gıderümesı ıçm yenıden bıhrhşıden rapor ahnması "nedemelı? Yılmasına yılmıyonım da, bilgısızlıgımıze, duyarsızlıgımıza, sorgulamayan kafalara kahroluyorum *) Yargıtay Onursal Uyesi ABD'de engizisyonun kapısı aralandı Calileo jupiter'in aylannı gorup Batlamyüs sisteminin geçersizliğini anladığı zaman ne Kltabı Mukaddes'i oluşturan hikâye gruplarından biri olan Yeşu kıtabında Peygamber Yeşu'nun emrı uzenne Cuneşin Cibeon, Ayın da Ayalon dereleri uzerinde durmuş olmalannın, ne de Peygamber Davud'un Zebur'una atfedilen 93. mezmurun dile getirdiği gibi dunyanın hareket ettirilemez oldugu ifadesinin doğru olabileceğini anlamıştı. Kutsal kitaplar gerçeğl yansıtmıyorlardı. Bunlan dostu Kardinal Bellarmino'ya anlattı. Kardinal Calileo'nun soylediklerinin kabul edilemez oldugunu, doğru olamayacağını söyledi. Calileo ısrar etmedi, yalnızca dostundan teleskobundan Jupiter'e bakmasını rica etti. Olağan bir durumda herkese son derece mâkul gorunecek bu ricayı zeki kardinal kesinlikle reddetti. "Teleskobunun bana olmaması gereken şeyleri niçin gosterdiğını ben nereden bileyim? Şeytan i}i olabilir!" Calileo, arkadaşını iknaya çalıştı, teleskobu kendisinin yaptığını, ilkelerinin de pek basit oldugunu anlatmaya çalıştı. Nafile! Kardinal teleskoptan bakmayı kabul etmiyordu Başbaşa kaldıkları bir anda baklayı ağzından çıkardı: "Ustüme gelme Calileo! Oradan bakarsam ne göreceğimi biliyorum! Ve onlan görürsem de tum yaşantım boyunca inandığım herfeyden ve bugün Işgal ettiğim mevkiden vaz geçmek zorunda kalacağımı da. Yapamam. Benden bunu isteme. Sana tavsiyem, kimseden de isteme. Söylediklerin tum toplum yapımızı sarsacak nitellktedlrl Calileo dostunun tavsiyesıni tutmadı. Buluflarını yayınladı. Kılıse kendisıni engizisyona sevkettı ve Calileo ancak Bellarmino sayesinde ölum cezasından kurtuldu. Iddialannı reddetmeye, evinde goz hapsine ve yayın yapmamaya mahkum edildi. Calileo direnmedi, mahkemenin isteklerini kabul ettı yalnız mahkemeyi terkederken gerı donup "Eppur se muove!" (Cene de hareket ediyor!) demekten kendini alamadı. Evinde de rahat durmadı. Hollanda'da oturan oğrencileri kanalıyla yazılarını Italya dışına kaçırttmp daha liberal olan Hollanda'da yayınlattı. Sonunda Bellarmino'nun korktuğu oldu. Avnjpa kulturunu temelinden sarsıp değiştiren bilimsel devrim gerçekleşti. Fakir, bağnaz, zavallı Avrupa gittı, zengin, hur ve guçlu Avrupa doğdu. Insan aklına bir hakaretten ıbaret olan engizisyon tum dehşetiyle tarihe karıştı. Bellarmino gibilerın etkisi azaldı. Bugun bilımin nimetinden yararlanan herkes (yani tum insanlık) Calileo'ya jufcran borçludur. Bilim adamlan ne kadar Thales'le Anaksimandros'un çocuklan ise o kadar da Calileo'nun çocuklandır. Ancak 31 Ağuston 2001'de A. B. D. temsilciler Meclisl Başkan Bush'un dateğl Ile engizisyonu tüm dehşetiyle hortlatacak bir karan 265'e 162lik bir çoğunlukla aldılar. Ara}tırma amaayla dahî olsa insan klonlama deneylerine katı bir yasak getırdıler: Yasağın ihlâlinin cezası 10 yıl hapis. Yani bu konuda aroştırmanm cezası 10 yıl hapis! Halbuki bu deneyler pek korkunç ve bugun çaresiz olan hastalıklarla mücadele için yapılan çeşitli tıbbî çalijmalar için elzem olan oraftırmalardır. Klonlama yapmadan, kok hucrelerle ilgili çalışmalar istenilen hız, kapsam ve verimde ilerleyemez. Fakat A. B. D. Temsilciler medisinde oy veren milletvekillerinin ezicı çoğunluğu bu konuyu bırakın tartısmayı, konunun ne oldugunu anlatacak bilgiye bile sahip değiller. Florida Eyaletinden vekil Peter Deutsch kursude kekelen\en, yasaklamaya karşı' olan New York mılletvekılı Loulse Mclntosh Slaughter "Bay Deutsch, ifade etmekte dahî zorlandığınız bir konuyu tartısmak üzere olmamız sizi rahatsız etmiyor mu?" demek ihtiyaanı hissetmistir. Bayan Slaughter "Bu mecliste bulunduğum tüm yıllar boyunca bu kadar cahil bir meclis görmedim. Çok korkutucu" dıye sozlerini bitirmistır. Ancak tartısmanın A. B. D. Temsilciler medisinde mâkul sınırlar içinde sürdürülmediğinin en güzel delillerinden biri Meclis Adalet komisyonu baskanının araştırmahrdan bahsederken "Frankenştayn biliminden"söz etmesive "arastırmanın dahîkaygan bir satıh yaratacağından" endise etmesidir. Nebraska milletvekili Lee Terry'nin sözleri ise tuyleri diken diken edecek bir sekilde Kardinal Bellarmino'nun Calileo'ya dediklerini hatırlatmaktadır: "Niyet ne denli iyi olursa olsun, bu tur deneyler toplumumuzun dokusunu tehdit eder." Tabii burada sorun Musa Peygamber'in "oldurmeyeceksin" emrinin nelere ve kimler için geçerli olduguna karar vermektır. Birkaç hucrelik embryonun nıhu var mıdır, yok mudur? Kutsal kitaplan kılavuz kabul eden kişileri ilgılendiren temel sorun budur. Dinle çelisen veya çelisebitecek her karar, A. B. D. 'de oy kaybı ve politik ıntihar anlamına gelebilir. 21. yuzyılda dunyanın bilimsel ve teknolojık olarak guya en gelismiş toplumunun vekillerinin sergilediği bu akılsıziık derecesi ne yazık ki azınlıkta kalan bazı meslekdaslarından sert tepki gormektedir: Pennsylvania milletvekili fames C. Creenwood, hasta olan babasına atıf yaparak: "Bır avuç hucrenin babamın sağlığından daha onemli oldugunu bana anlatmaya kalkmayın " diye isyan etmistir. San jose vekilı Zoe Lofgren "Ne zamandan beri korkunç hastalıklan iyileştirmek için yapılan arastırmalar ahlâkî bir sorun olmuştur?" diye sormak zorunda kaldığını söyluyor. "Arastırmalarla aynı fıkırde olmamak ve sonuçlannı orneğin çocuğunuzun kanserini iyileştirmek için kullanmamak hakkınızdır. Ama baskalarının akrabaları için tedavi aramalanna mâni olmayın!" Amerika da yavaş yavaş * kökeni ne olursa olsun özgurluk dusmanı oğretilerin ve fikirlerin ozgur bir toplumu özgürce etkilemelerine ızin verilemeyeceğini, verildiği takdırde o fikirlerin demokrasi bayrağı altında özgüriüğü gırtlaklayacaklarmı anlamaya başlıyor galiba. Ümit ederim, kilise bilimi boğmadan ve insanlığı yeni bir Karanlık Çağa batırmadan bunu anlar! Bellarmino'nun 21. yuzyılda geri gelmesine izin verilemez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle