19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Cumnuriyet •ÎT Hazıriayanlar: Nilay Yılmaz, Aytül Akal, Mavisel Yener, Çiğdem Gündeş, Mustafa Delioğlu. ÇOCUK-GENÇÜK OKUMA Mürekkep Kokulu Geveze Kitap Attilâ şenkon'un, so- nunda bunu yapacağı belliydüYıllarönce bir söyleşisinde "Cü- ne başladığımda, Cü- naydın* dediğim ilk kişi, tıraş olmak için aynanın karşısına geçtiğimde gözbe- beklerimin içinden bana gülümseyen ço- cukluğumdur" dîyen birinden ne beklerdi- niz ki? Elbette geveze bir kitap! Yetişkinler için yazdığı öykü ve romanlardan sonra Attilâ şenkon bu kez çocukyazını alanında bir yapıtla okurunun karşısmda. Ceveze Kitap, okuma eylemi, yazar/okur/kitap ilişkisi hakkında düşündüren biryapıt. Sa- tırtann arasında sandallar var, onlara bi- nip açılacağız okyanusa ama bu yolculu- ğun ne kadar süreceği okura baglı. Kita- bımız bizimle konuşmayı öylesine seviyor ki, ister istemez bu sohbete kulak kabar- tıyoruz. "Sayfalar dolusu bir yolculuk bekliyorbizi. Ne kadarsüreceği sana bağ- lı. Acele etme, tadını çıkar. Ama bana da- lıp derslenni aksatırsan bozuşuruz, ona göre. Beni tatilde okuyorsan, sakın arka- daşlannla oynamayı da ihmal etme. çün- kü oyun, ekmek gibi, su gibi gerekli senin için. Paniğe kapılma, gün pek çokşeyibir arada yapabileceğin kadar uzun. Yeterki zamanını iyi değeriendirmeyi bil." (s. 11) o Mavisel YENER G eveze kitap okuruylasöyleşmekten çok hoşlanıyor. Resimleri de bu söyleşinin bir parçası. Deneyimli il- lüstratör Ferit Avcı'nın kitabı varsıllaştıran çizgileriy- le ete kemiğe bürünmüş Geveze Kitap. 0, adının önünde- ki sıfattan da hoşnut, "geveze" adını kendine pek yakıştın- yor; bir web sayfası bile var: www.gevezekitap.com. En çok da okumak ve okunmak üzerine konuşmaktan hoşla- nıyor. Başından geçenleri onu okuyanlarla paylaşıyor, çünkü aktanlmayan deneyimin değersiz olduğunu savu- nuyor. Geveze kitap, okuruyla ilk olarak nerede, nasıl kar- şılaştığını merak ediyor. Kitap ekinin "Okuma" köşesinde mi karşılaştınız ilk olarak, yoksa da birisi onu armağan et- tiği için mi okuyorsunuz, kütüphanenin birinde karşılaşıp sırf güzel resimleri var diye mi onu yeğlediniz? Bunlar ney- se de, en şanssız karşılaşma biçimi nedir dersiniz? "En kötüsü de ne biliyor musun? Belli bir süre içinde okunup özetimi çıkaıman için öğretmenin tarafından zorla eline tu- tuşturulmuş olmam. Itiraf edeyirn bu durumda kendimi çok çaresiz hissediyorum. Dilerim böyle dayatmaya dayalı bir birliktelik değildir bizimki." (s. 13) Kahramanımız Geveze Kitap çok iyi biliyor ki, sevdiği- miz insanlarla, konularla, mekânlarla sürekli ilgi ve bağlantı kurmak isteriz. Kurulan bu ilginin sıklığı ve yoğunluğu alış- kanlıklanmızın derecesini belirler. Çocuk, kendisine uzatı- lan kitabı sevmemişse onunla ilgi kurmak istemez. "Sev- mek", alışkanlık edinmenin çocuktaki anahtar sözcüğü- dür. Âlışkanlıklarımızın kökeninde ve çocuğun duygusal gelişiminde sevginin rolü önemlidir. Sevmenin kaynağı seçmektir. Çocuğun okumayı alışkanlık haline getireme- mesinde, içselleştirememesinde kitap seçiminin rolü sanıl- dığından büyüktür. Işte bu nedenle Geveze Kitap diyor ki; "Seçimlerinizi kendiniz yapın! Beni kimsenin zoruyla oku- mayın! Sadece, istediğiniz, zevk aldığınız için dolaşın sa- tırlanmda." Geveze Kitap, dayatmaya dayalı birliktelikler istemiyor ama okuru Serkan ile tanışması gülücükleıie, sevinçleıie dolu bir "merhaba" değil neyazık ki. Serkan "Ofya... offf... Tatil mi yapacağız, kitap mı okuyacağız?" diye ba- ğırarak onu çantasına tıkıverince Geveze Kitap neler du- yumsamıştır dersiniz? Serkan'ın Türkçe öğretmeni yalnız- ca kitabın özetini istese iyi, bir de çalışma kâğıdı dağıtmış Geveze Kitap'la ilgili. "Bu sorulan yanıtlayın" demiş. Ser- kan kitabı "mecburen" okuyacak. Oysa öğretmeni birkaç farklı kitap önererek aralanndan ilgi duyduğu birini seçme- sini isteseymiş ne güzel olurmuş. Aslında Şerkan'ın tatilde tek isteği bilgisayar oyunlanyla zaman geçirmek. Annesi de Türkçe dersinden aldığı kötü notu kitap okumamasına yorup duruyor, söyleniyor: "Sınırlı sözcüklerie konuşuyor- sun. Kendini ifade ederken kolaya kaçıyor, atasözlerimiz ve deyimlerimizi neredeyse hiç kullanmıyorsun. Bir tek sen değil hepiniz böylesiniz." (s. 24) Oyun CD'si bilgisaya- ra yüklenmeyince, mecburen zamanını Geveze Kitap'la geçiren Serkan onunla dost olmayı başardı mı? Bunun yanıtı kitapta elbette. Serkan'ın öyküsünün ardından, kitap oburu Hazal ile tanışıyoruz. Geveze Ki- tap, Hazal'la Ankara'daki, Mürekkep Kokusu Kitabevi'nin çocuk kitaplanna aynlmış bölümünde karşılaşmış ilkin. Raflarda oturup okurlan izlemek Ge- veze Kitap'a çok eğlenceli geliyor. Çocuk kitaplarının durduğu raflarla il- gili bir de yakınması var: "Keşke ço- cuk kitaplannın durduğu kitaplıklan tasarlayanlar buna özen gösterip raf- lan sizin boyunuza göre yapsalar." (s. 31) Hazal "anneee kendime göre bir kitap bulduummm..." diye bağınnca, üstelik öbür kitaplardan ayn bir torba- ya koyup kendi taşıyınca, bizim tatlı geveze nasıl sevinmiş, tahmin edersi- niz. Hazal annesiyle birlikte bindiği yer altı treninde, arkadaşı Zehra'yla karşılaşana dek kitabını okumuş; son- ra, Zehra'yla derin bir sohbete dalmış. Son durak gelince apar topar inivermiş- ler, Geveze Kitap koltuğun üstünde ka- lakalmış. İlkin, kendini yapayalnız, çare- siz hissetmiş. Umudunu yitirmek üze- reyken bir çocukla karşılaşmış. Çocuk onu sahibine ulaştırmak için güzel bir plan yapmış. Bu planı uygulayabilmek biraz paraya gereksinimi varmış. Parayı nasıl bulmuş, bu plan neymiş, söyleyip de serüvenin heyecanını kaçıracak deği- lim! Hazal'ın öyküsünü soluksuz okuduk- tan sonra Efe'nin bizi beklediğini görüyo- ruz. Efe'nin, Geveze Kitap'la karşılaşması çok da eğlenceli olmamış. Kardeşi do- ğunca, "artık abi" oldun diyerek, oyuncak yerine kitap almalan onu çileden çıkart- mış. Peter Pan'ı tanısaymış böyle olur muymuş? Eski bir apartmanın rutubet kokan alt katındaki yoksul aileye de konuk gitmiş Geveze Kitap. Bu ailenin kızı Güinaz, oyuncak bebeği Fadik'le tanıştırmış kitabını. Kütüphane- den ödünç aldığı için iki hafta kalabilecekmiş orada. "Ne yazık ki okuyup bitirdikten sonra ge- ri götürmem gerekiyor. Olsun, on beş gün ol- dukça uzun bir süre, öyle değil mi? Tadını çıka- ra çıkara okur, her satınnı ezberlerim geri ver- meden önce." (s. 74) Güinaz kitabını yüksek sesle okuyormuş Fadik'e. Onu okula götürüp arkadaşlarına da gösterecekmiş ama Hazal'ın başına gelenler bölümünü okuyunca bundan vazgeçmiş. Geveze Kitap'ı kaybedersem ne ya- panm, diye düşünmüş. Ayrılık günü gelip çattı- ğında üzülmüş ama elden bir şey gelmezmiş, onu kütüphaneye geri vermiş. 0 günden sonra ne çok ki- tap okumuş bir bilseniz. Anlaşılan, Gülnaz'ın tercihi klasik- lerden yanaymış. "Beni teslim ettiğigün aldığı Peter Pan'ı iki hafta sonra geri getirdi. Ardından da çocuk edebiyatı- nın klasikleşmiş öbür kitaplannı peş peşe okudu." (s. 81) Güinaz öyle çok kitap okumuş ki, bir yıl içinde kütüphane- yi en çok kullanan on kişi arasına girmiş. Armağanı ney- miş dersiniz? Okuma bayramı yaklaşmasına karşın okumayı hâlâ sö- kemeyen telaşlı, şaşkın Barkın'ın Geveze Kitap'la nasıl ta- nıştığını öğrenirken kahkahalanmız yayılacak sonsuzlu- ğa... "Ama korkumuyendim. Harflerden, hecelerden, söz-. cüklerden, cümlelerden, yani kısacası okumaktan kork- muyorum artık, "diyecek Barkın bize. Mürekkep korkusunu yendiğini itiraf edecek. Geveze Kitap'ı okuma üzerine denemeler kitabı olarak da-değeriendirebiliriz. Attilâ Şenkon ilk çocuk kitabında kendiyle ilgili ipuçlan veriyor; kısa süreliğine de olsa Geve- ze Kitap'ı evine konuk ediyor. Şenkon'un oğlu Ata da yeri- ni alıyor bu satırlarda. "Girdiğim evler- de, yüreğindeki çocuğu korumayı bil- miş öyle çokyetişkin gördüm ki. Bu evlerden birinde, ev halkının ortaklaşa kullandığı çalışma odasındaki kitaplık- ta yan yana dizili onlarca Peter Pan ile karşılaşmış, kitaplann Ata'ya ait oldu- ğunu düşünmüştüm elbette." (s. 60) Attilâ Şenkon farklı dillerdeki Peter Pan çevirilerini toplar gerçekten de", bu me- rakını kitabında dile getirerek Peter Pan okumalan için çocuklan heveslendiri- yor. "Kitabı okuduğu günden itibaren Peter Pan'ı kendine ömek almış olan Ata'nın babası, çocuk kalmayı başara- bilmiş yetişkinlerdendi. Oğlunun araba- lan ile oynuyor, çizgi film izlemeyi sevi- yor, en önemlisi de küçük şeylerden mutluluk duymayı biliyordu." (s. 61) Ya- zan tanımayanlar söz edilen kişinin kim olduğunu belki hiç öğrenemeyecek, ama tanıyanlar için hoş bir sürpriz ola- cak. Şenkon'un kitaba gizlediği bir baş- ka şey daha var: Mürekkep Kokusu. Niçin kitapta bu isim sıklıkla geçiyor? Bunu ben söylemeyeceğim, Geveze Kitap'ı okuyan minik dedektifler bulsun bu sorunun yanıtını... Tatil ödevi olduğu için Geveze Ki- tap'tan ilk başta nefret eden Serkan, onu yeraltı treninde unutan Hazal, de- desinin armağanını yanlış anlayıp ço- cukluğunun bittiğine üzülen Efe, kü- tüphanenin ödünç kitaplanyla hayatını değiştinmeyi başaran Güinaz ve oku- ma bayramında bol alkış alan Bar- kın'ın öykülerini okumak keyifliydi. Ki- tabın sonuna geldim ama büyük bir eksik var. Geveze Kitap benimle olan tanışmasını almamış sayfalanna. Olur mu hiç, diye üzülürken, bir de baktım bana sesleniyor: "Seni de en az on- lar kadar sevdiğimi bilmelisin. Biz ki- taplar okundukça mutlu olur, okurla- nmızla çoğalınz. Beni mutlu ettiğin, variığınla çoğalttığın için teşekkürler. Her ço- cuk okuyup bitirdiğinde kendi öyküsünü ka- tar bana. Onunla birlikte yaşadığımız şerü- ven de sayfalanma eklenir. Geveze Kitap'ın bir sonraki basımında kendini kitabın kahra- manlanndan biri olarak görürsen sakın şa- şırma!"(s.9-\) Kitaplığımıza hoş geidin Geveze Kitap. Laf lafı açsın, öykü öyküye eklensin, senin ve okurlannın yolu aydın olsun. • www.maviselyener.com •Geveze Kitap/ Attilâ Şenkon/ Resimle^ yen: Ferit Avcı /Cumhuriyet Kitaplan/ 96 s/ 2010/7+ Nilay Yılmaz • Istanbul Bilgi Üniversitesi • Inönü Cad. No: 28 Kuştepe/ Istanbul Tei: 0216- 38117 50 • www.nilayyilmaz.com • [email protected] SAYFA 24 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 7 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle