19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B 23 EYLÜL 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Görünen Köy... Sulukule’nin Romanları mahalle komşularım. Sözde kentsel yenileme sosyal projesi kapsamında yaşadıklarını, yaşatılanları, elimden geldiğince sizlerle bu köşeden paylaşmaya çalışmıştım... Romanlar “rantın belgesi” niteliğinde bir son gelişmeyi, isyan, öfke duygularıyla.. dün kamuoyuyla paylaşmaya çalıştı. Belediyenin kamulaştırmada arsaları için belirlediği değerlerin ortalama 5 katıyla, aynı alanda açık arttırma ile kamu ihalesi satışı gündemde. Resmi satış için belirlenmiş taban fiyatın üstünde açık arttırmanın gerçekleşmesi söz konusu olduğuna göre, Romanlar olayı, belediye aracılığı ile ağır dolandırılmış olmalarının belgesi olarak açıklıyor... Kentsel dönüşüm projesinin yürürlüğe sokulmasının ardından Fatih Belediyesi, 500-800 lira arasında kamulaştırma değeri takdiri ve ederi 5 yıl içinde ödenme koşulu ile kamulaştırma kararı vermişti... O tarihteki rayiçlere göre de çevredeki arsalar ortalama 5 katı değerlerle satılabiliyordu... Sulukule sakinleri belediyeye çağırılarak, sosyal proje gereği öncelikli hak sahibi olarak kâğıt üstünde göründükleri evlerinin arsalarının, geleceğine ilişkin bir dizi karara zorlandı... Romanların yoksullukları ortada iken arsalarına biçilen kamulaştırma fiyatları, ödeme koşulları ile, bu arsalar üzerinde inşa edilecek lüks konutlara, belirlenen ödeme koşulları ile alıcı olma şansları yoktu. Bölgede AKP’nin bilinen inşaat şirketlerinin temsilcileri cirit atar oldu. Dahası mülk sahipleri tek tek belediyeye çağırılarak, ya arsa kamulaştırma fiyatlarını kabul edip TOKİ’nin kent dışı Taşocakları bölgesindeki kimselerin gidip kalıcı olamadıkları yerlere taşınmaya ya da oralarda bekletilen özel alıcılara biraz daha yüksek fiyatla satış yapmaya zorlandı... Çaresiz özel alıcılara evlerinin arsalarını satanlar da, kent dışı TOKİ evlerini kabul edenler de şimdilerde açıktalar. Onların yoksulluk koşullarında kent içinde, başta çiçekçilik, simge olmuş mesleklerinin yürütülmesinin olanaksızlığı yaşandıktan sonra, TOKİ’nin kent dışı evlerine sığınmış Romanın kalmadığı biliniyor. Arsa satışlarından gelen küçük paralar çoktan uçup gitmiş. Karagümrük’e doğru daha sıkıştırılmış, elverişsiz koşullardaki evlerde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorar. TOKİ’nin yükselmeye başlayan Suriçi lüks inşaatlarının sahiplerinin dağılımı ise AKP’nin yeni rantçılarının şeceresini yansıtıyor gibi... Yüzler kızarmayacaksa AKP’nin yeni sosyetesi damgasını yiyen lüks dairelerin mülk sahiplerinin bir dökümü kamuoyu ile paylaşılabilir... Yaşananları abarttığımı savlayanları, Romanların yeni yaşamlarını gözlemlemeye davet edebilirim. Pervasızlığa çarpıcı bir başka örnek, TOKİ’nin tarihi yeraltı kazı sonuçlarını beklemeden sürdürdüğü çalışmalarında sayısız kural tanımazlığı; Surdışı otobüs, metrobüs, metro duraklarına tarihi Sur çıkış kapısı dahi kapatılarak, İGSAŞ bağlantı yolu da kesilmiş olarak, eski mahalleler arası tüm sokaklar yaya ve trafiğe kapalı, üzerlerinde şantiye barakaları inşa edilmiş, yüksek teneke duvarlarla çevrelenmiş... Tarihi kazıların ne hangi süreçlerde kaldığı, nelerin toprakla, hemen başlatılan inşaatlarla örtbas edildiği izlenebilmiş ne de ilk iş olarak kesilen yılların ağaçlarının dökümü var... Çok kısa bir süre için gece teneke duvarların arkasından aşırılan kesilmiş dev ağaçların ara sokaklarda yakılan ateşlerle keyfinin çıkarılmasına tanıklık edebildik. Birkaç kalın gövde de tahta tabure, sandalye olarak Romanların yeni yaşadıkları sefaletin aktığı sokaklarda bulunabilir... İstanbul Defterdarlığı’nın açık arttırma ile kamu arsası satış ihalesi taban fiyatının, Romanların arsalarına biçilen fiyatların ortalama 5 katının üstüne çıkması, sadece rantın belgesi olarak duracak, gasp edilen yasal haklar için geriye dönüşümlü bir anlam taşımıyacaktır... Kazık yemiş Romanların öfkeleri böğürlerinde kalacaktır. Ben şimdiden bölgenin yeni evlerinin yeni sahiplerinin, eskisinden çok daha yoksul, çaresiz eski sahiplerince kuşatılmış olarak ayrıcalıklı bir yaşamı nasıl sürdürebileceklerini merak ediyorum... Kent dışı, iskâna açılmış yeni geniş alanlarda, lüks korumalı mahallelerin yaratılmasına benzer bir durum yok ortada. Karış toprağı ölçülü, biçili, en eski, en tarihi merkezden söz ediyoruz. Bizans surlarının dibi. Burada özlemi duyulan korumalı, iktidarın yeni burjuvazisine uygun, kapalı bir yaşam alanı nasıl sağlanabilir? Yüksek teneke inşaat duvarlarının yerini, başka duvarlar mı alcak? Her gün ellerinde haritaları Topkapı bölgesinin otellerinden yola çıkmış, Surdibi yolundan Kahiriye’ye yürümeye çalışan turistlerin, Surdibi yolunun teneke baraka duvarları ile karşılaştıklarında şaşkınlıklarını izliyorum. Benim aylar süren, işe tek kamu aracı ile gidiyorken en az iki aktarma yapmamı, epeyce de yürümemi zorunlu kılan yol kesmelere, duydukları benzer tepkilere gülümsüyorum... Buralar sit alanları değil mi? Projelerle nasıl bu kadar kolay oynanabilir, ulaşım yolları kapatılabilir? Padişahlık, keyfi yönetim düzeni bu kadar ayağa mı indi?.. [email protected] “İran’la ticaretin finansmanõ engellenmemeli” diyen Çağlayan “Paralarõ at arabasõ ile mi taşõyalõm” diye sordu AmbargonunkaymağõABD’ye Ekonomi Servisi - Devlet Baka- nõ Zafer Çağlayan, İran’a ambargo uygulamasõ ile ilgili sõkõntõlõ bir dö- nem geçiren Türkiye’nin soruna ba- kõşõnõ, Amerikalõ iş insanlarõnõn da bulunduğu bir toplantõda dile geti- rirken, “Konuştuk, konuşuyoruz, konuşacağız. Türkiye şöyle deldi böyle deldi... Yok böyle bir şey, bu- rada bütün hadise, sen ticarette di- yorsun ki şunlar serbest, kardeşim o zaman ben bunun finansmanını rahat bir şekilde yapmalıyım. Bu- nun bir şekilde engellenmemesi la- zım” dedi. Amerikan Şirketler Der- neği (ABFT) tarafõndan düzenlenen “İnovasyona Dayalı Büyüme Stra- tejileri” başlõklõ konferansta ve son- rasõnda sorularõ cevaplarken Türki- ye ile ABD arasõndaki ticaretin sõnõrlõ kalmasõndan da şikâyet etti. Bankalarõn kõsõtlandõğõ bir ortam- da karşõlõklõ ticarette “Paraları at arabasıyla mı taşıyalım” diye soran Çağlayan, özetle şunlarõ vurguladõ:  Türkiye, Amerika’nõn hassasi- yetine tamamen katõlõyor. Ancak bunun sõnõrlarõnõn iyi belirlenmesi ge- rekir. Legal ticaretin finansmanõnõn engellenmemesi lazõm. Komşu- muzda olabilecek bir şeye karşõ bi- zim kayõtsõz durmamõz mümkün de- ğil, bunu bizden kimse beklemesin.  2009’da toplam dünya ticareti- nin yüzde 23’ü, kara komşusu ülke- ler tarafõndan yapõldõ. Komşularla ti- careti arttõrmak doğaldõr. Ambargo konusunda ilk tedirgin olanlar Türk tüccarlarõ ve ihracatçõlarõdõr.  2009’da 68 milyar dolar ithalat yapan İran’a Türkiye’nin ihracatõ sadece 2 milyar dolar. Peki geri ka- lan 66 milyar dolar nereden yapõlõ- yor? Amerikan, Avrupalõ şirketler, dünyanõn diğer şirketleri yapõyor.  Türkiye, BM Güvenlik Konse- yi’nin aldõğõ karara sonuna kadar say- gõlõdõr. Biz ambargoyu delmeye fa- lan da uğraşmõyoruz. Biz her şeyi ale- ni ve çok net olarak, ortada yapõyo- ruz. Ancak, finansman konusunda alõnmõş kararlar Türkiye’nin ticare- tine ciddi engel getiriyor. Bir taraf- tan ambargoya esas olan mallar sõ- ralanõrken diğer taraftan serbest olan mallarõn finansmanõ nasõl yapõla- cak. At arabalarõna mõ yükleyeceğiz bunlarõ? Bunun bankacõlõk siste- miyle yapõlmasõ lazõm. 17 Ekimde ABD’ye gideceğiz. Amerikalõ mu- hataplarõmõzla da görüşeceğiz. ‘Kuru kuru aşk olmaz’  Kuru kuru aşk olmaz. Birbiri- mizi seviyoruz ama bunu ticaretle is- patlamalõyõz. Karşõlõksõz aşk olmaz. ABD’yle 50 yõldõr stratejik ortağõz. Müttefikiz, bundan da mutluyuz. Ancak bana ticaret rakamlarõ sorul- duğunda zorlanõyorum. Amerika’dan 8.5 milyar dolarlõk ithalat yapõyoruz, Amerika bizden sadece 3.2 milyar dolarlõk ithalat yapõyor. 50 yõllõk ortaklõk olan ülkeyle ticaretimiz bu mu olmalõ? Türkiye sadece yüzde 1 pay alsa, Amerika’ya ihracatõnõn 16 milyar dolar olmasõ gerekiyor. Amerikalõ iş insanlarõnõn da katõldõğõ bir toplantõda konuşan Çağlayan, “68 milyar dolarlõk ithalat yapan İran’a yõllõk satõşõmõz sadece 2 milyar dolar. 66 milyar dolarõ ABD’lilerle, Avrupalõlar yapõyor” diyerek finansman konusunda alõnan kararlarõn Türkiye’yi olumsuz etkilediğini söyledi. STARBUCKS, LE PAİN’LE EKMEK SATIYOR Türkiye’de 11 markayla faaliyet gösteren Kuveytli Al Shaya Grubu, Star- bucks’ta 135 restorana ulaşõrken butik ekmek ve kahvaltõ zinciri Le Pa- in Quotidien’i de bünyesine katarak büyüme planlarõ yapõyor. Ekmekte pişirmenin yanõ sõra en önemli püf noktasõnõn içeriği olduğunu ifade eden markanõn yaratõcõsõ Alain Coumont, markanõn dünyada 170 res- toranõnõn bulunduğunu anlattõ.Ekmek alõrken beğenmediğini, ek- mek yapõmõna hobi olarak başladõğõnõ söyleyen Coumont, ürün- lerinde en önemli noktanõn doğal içerik kullanmak olduğunu, her şeyin organik olduğunu ve faaliyet gösterdikleri ülkelerin ürünlerini kullanmayõ tercih ettiklerini de sözlerine ekledi. THY TEKNİK SAGA’YA DA HİZMET VERECEK Türk Hava Yollarõ (THY) Teknik AŞ ile Saga Hava- yollarõ, 8 farklõ bakõm anlaşmasõ imzaladõ. THY’den yapõlan açõklamaya göre, THY Teknik AŞ’nin İstan- bul Atatürk Havalimanõ‘ndaki tesislerinde 2 şirketin de üst yönetimlerinin katõlõmõyla imzalanan bakõm an- laşmasõyla THY Teknik, Saga Havayollarõ’na; B737- 800 filosu için 2015 yõlõ sonuna kadar geçerli kom- ponent havuzu hizmeti, bir adet A330 uçağõ C bakõ- mõ, bir adet GTCP131-9B APU overhaul hizmeti ve yedek desteği hizmetlerini verecek. FİAT DOBLO’YA ÖDÜL TOFAŞ’õn Bursa’daki fabrikasõnda üretilen Yeni Fiat Doblo, “Uluslararasõ Yõlõn Ticari Aracõ” ödülüne layõk görüldü. Ticari araçlar konusunda uzman, 24 ülkeden 24 gazetecinin oluşturduğu “Van of the Year” jürisi tarafõndan “2011 Uluslararasõ Yõlõn Ticari Aracõ” olarak seçilen Yeni Fiat Doblo’nun ödülünü 63. Hannover Ticari Araçlar Fuarõ’nda Fiat Hafif Ticari Araçlar Üst Yöneticisi ve Uluslararasõ Operasyonlar Yöneticisi Lorenzo Sistino aldõ. Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan bulunan TOFAŞ Üst Yöneticisi Ali Pandõr, TOFAŞ olarak Bursa’daki fabrikada ürettikleri, üzerinde kaliteli Türk işçiliği ve yüksek mühendisliğinin izi olan Yeni Fiat Doblo’nun başarõ- sõnõn, global çapta bir ödül ile taçlandõrõldõğõnõ belirtti. Deri sanayicisi hedef büyüttü Türkiye’ye gelen işadamlarõna Yõldõz, yapõlmasõ planlanan nükleer santral projelerini anlattõ Fransızların gözü enerjideEkonomi Servisi - Türkiye Deri Sanayicileri Derneği’nin (TDSD) 20’nci yönetim kurulu, mayõsta ya- põlan olağan genel kurulun ardõndan görevi devraldõ. Göreve gelen yeni yönetim Türk deri sektörünün sorunlarõna çözüm bulmayõ amaçlõyor ve 500 milyon do- larlõk ihracat hedefleri olduklarõnõ söylüyor. Dün konuyla ilgili düzen- lenen basõn toplantõsõnda söz alan TDSD Yönetim Kurulu Başkanõ Er- dal Matraş Türk deri sanayisinin yõl- lõk ihracatõnõn 150 milyon dolar ci- varõnda olduğunu belirterek hedefle- rinin bunu 500 milyon dolara çõkar- mak olduğunu söyledi. Türkiye’de Türk derisinin dünyada gördüğü ilginin çok azõnõ gördüğünü belirten Matraş Türkiye’nin de ken- dileri için önemli bir hedef olduğunu ve bundan üzüntü duyduklarõnõ belirtti. Deri kullanmanõn faydalarõ hakkõnda Türk halkõnõn bilinçlenmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Matraş bu konuda çalõştõklarõnõ ifade etti. Aynõ zamanda et ithalatõ serbest bõ- rakõlõrken deri sektörünün düşünül- mediğini, bunun sonucunda sektörün nasõl etkileneceğini de hep birlikte gö- receklerini söyledi. TSDD Başkanõ daha önceden yurtdõşõndan canlõ hay- van getirilmesinin deri sektörü adõna doğru bir adõm olduğunu, öte yandan ithal edilen hayvanlarõn yörelerinin de sektör adõna ciddi bir önem taşõdõğõ- nõ belirtti. İklim ve coğrafi koşullarõn ham deri kalitesinde önemli bir fak- tör olduğunu söyleyen Matraş, 31 bin canlõ hayvanõn Uruguay’dan ithal edildiğini, fakat bu ülkenin ham de- ri kalitesinin Türkiye ile kõyaslana- mayacağõnõ sözlerine ilave etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye’nin enerji projelerinden pay kapmak isteyen Fransõz işadamlarõ, Ankara’ya çõkarma yaptõ. Fransõz-Türk İşadamlarõ Konseyi Başkanõ Je- an Lemierre başkanlõğõndaki Fransa Şirketler Hareketi (MEDEF) heyeti dün önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Taner Yıldız tarafõn- dan kabul edildi. Bakan Yõldõz, Fransõz işadamlarõna Türk enerji sektörü hakkõnda bilgi verdi ve işadam- larõnõn sorularõnõ yanõtladõ. Nükleer santral projesini anlatan Yõldõz, Akdeniz ve Karadeniz’e 5 biner megavat gücünde birer nükler santral ya- põlmasõnõn planlandõğõnõ belirtti. Sinop’ta ya- põlmasõ planlanan nükleer santral için de Güney Kore ile görüşmelerin devam ettiğine işaret eden Yõldõz, bu Güney Kore’nin farklõ şartlarõ oldu- ğunu, bunlarõn değerlendirmesinin de sonuna ge- lindiğini söyledi. Fransõz bir işadamõnõn, “Hazine özel sektö- rün yatırımlarına garanti getirmeyecek. Pe- ki siz özellikle yabancı yatırımcıların uzun vadeli yatırımlarına nasıl bir garanti vere- ceksiniz” şeklindeki sorusu üzerine Bakan Yõldõz, her projenin kendi içinde kazanabilecek garantileriyle ön plana çõktõğõnõ bildirdi. Bir işadamõnõn “Danıştay reformu özelleş- tirmeleri daha da hızlandıracak mı” sorusu üzerine Yõldõz, zaman zaman enerji sektörün- de kurumlarõn birbirlerini daha iyi anlamasõ ge- reken konularõn yaşandõğõnõ ve bazõ hukuki sõ- kõntõlar çõktõğõnõ, referandum sürecinin Türki- ye’deki kurumlarõ birbirlerine biraz daha yak- laştõrõcõ bir sonucu olduğuna inandõğõnõ söyle- di. Fransõz-Türk İşadamlarõ Konseyi Başkanõ Je- an Lemierre de Fransa’nõn Türkiye’nin ilk sõ- radaki müşteri ve yatõrõmcõlarõndan biri oldu- ğunu, dolayõsõyla Türkiye’deki başarõya ortak olmak istediklerini söyledi. Lemierre, “Türkiye’de önemli projeler var, bizler de umut ediyoruz ki bu projele- re katılabiliriz” diye konuştu. Pamuk fiyatları doludizgin İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Dün- yadaki gelişmelere bağlõ olarak ülkemizde pamuk fiyatlarõ hõzla yükseliyor. İzmir Tica- ret Borsasõ’nda (İZTB) önceki gün 4 liradan işlem gören pamuğun, gelecek günlerde üre- ticinin yüzünü güldüreceği belirtiliyor. Konuyla ilgili açõklama yapan İzmir Ti- caret Borsasõ Yönetim Kurulu Üyesi ve Aracõlar Meslek Komitesi Üyesi Hakan Cay, Pakistan’daki sel, Hindistan’õn pamuk ihracatõ kararsõzlõğõnõn arz-talep dengesinin bozulmasõna neden olduğunu belirterek “Pamuk fiyatlarının yukarı doğru seyri- nin bir süre daha devam edeceği tahmin edilmektedir” dedi. Ege’deki üretici tem- silcileri de artõşõn sevindirici olduğunu be- lirterek, “Kuraklık ve borç kıskacındaki üreticinin yüzü, şimdi bir parça da olsa gülüyor. Bu, dünyadaki gelişmelerle ilgili olsa da sevindirici” dedi. Ekonomi Servisi - Godiva Chocolatier Üst Yö- neticisi Jim Goldman, Godiva’nõn Yõldõz Hol- ding’e satõşõ konusunda, bir “Türk lokumu” ol- maktan gurur duyduklarõnõ söyledi. Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde, Vodafone Türkiye ana sponsorluğu, Godiva ana etkinlik sponsorluğu ve Invest in France işbirliğiyle dü- zenlenen “CEO Club” toplantõsõnda konuşan Goldman, “en son ve en güzel Türk lokumu” olarak nite- lediği Godiva’yõ anlattõ. 1926’da Brüksel’de kurulan Godiva’ya 50 şirketin talip oldu- ğu ve bunlarõn arasõndan Yõldõz Holding’in önceki sahipleri Campbell Soup’tan satõn aldõ- ğõnõ hatõrlatan Goldman, “Yıl- dız Holding kürsel bazda son derece iddialı bir büyüme hedefi koydu. 2009’da Çin’de ilk ma- ğazamızı açtık. Campbell Soup ile Çin’e gitme şansımız yoktu. Onların önceliği çorba ürünle- rini Rusya’ya götürmekti ama Yıldız Holding ile Çin’e açıldık” dedi. Godiva ürünlerinin satõldõğõ- na dikkat çeken Goldman, “Reklama geri döndük. TV reklamlarına başlayacağız. Müşteri tabanı olarak 2 milyon isim topladık” diye konuştu. Go- diva’nõn sahibinin bir Türk şirketi olduğunu, ancak Belçika markasõ olarak bilinmek istediklerinin al- tõnõ çizen Goldman, “Sahibimiz Türk şirke- ti. Ancak biz küresel bir markayız, mirasımız Belçika’da, merkezimiz New York’ta, mağazalarımız her yerde. İnsanların bizi Belçika çiko- latası olarak bilmesini istiyoruz.” Goldman, birinci sõnõf çikolata ürünlerinde lider olmak istediklerini, ürün yelpazelerini genişlettiklerini, ürünlerinin 60 ülkede satõldõğõnõ ve önümüzdeki günlerde ilk Godiva Ca- fe’nin Şanghay’da açõlacağõnõ dile getirdi. Goldman ilk günden itibaren bizzat Murat Ülker’den de Yõldõz Holding’den de çok bü- yük destek aldõğõnõn da altõnõ çizdi. Godiva’nõn ikinci Türkiye mağazasõ da Akmerkez’de açõlacak. 2008’de Yõldõz Holding bünyesine giren Godiva’nõn üst yöneticisi Goldman, “2.5 yõlda ciddi başarõlar elde ettik. Tüm dünyada çift haneli büyüdük. En güzel dükkânõmõzõ da İstanbul’da açtõk” dedi. Godiva Ruslara çorba satacaktõ, Türklerle Çin’e açõldõ 500 MİLYON DOLAR Jim Goldman
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle