22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
4 Cülten Uğurludan 'Hayat Dersi' Kaya'lann kalbi vardırtaşlar ağlar Gülten Uğurlu, Kaya'mn hayattaki akrabalarından, dostla- rından ve ailenin koruması altındaki Kaya'ya ait defterler- den faydalanarak bir nevi vicdani miras kitabı hazırlamış: "Hayat Dersi": Kaya Kaynar ve Dünyası. uğur- lu, yorum yapmadan eldeki kısıtlı bilgilerle çok başarılı bir Kaya Kaynar profili çiziyor. • küçük İSKENDER I 1 • "^ ir mısrayı yıpratmadan I 3 değiştirirsek: "Sizin hiç I ^ 27 yaş altında bir akraba- * •* nız ya da arkadaşınız öl- dü nıü?" Benim öldü; hem de bir- kaç tane. Doğduktan sonra üç hafta hayatta kalan bir kızkarde- şim kuvözde, yaşadığımız mahal- îede bana kitaplar veren, 'abi' de- diğinı 17 yaşlarındaki biri duş altında kalp krizinde(n), Uzay Heparı ve Ta- nıer motosiklet kazasında, daha sonra- ları da bildiğim kimi gençler lüzumsuz alışkanlıklarla, intiharla aramızdan çe- kildiler. En acılarından biri de alpcnist bir deli- kanlınm yukarılarda ateş üstünden atlama oyunu oynarken gece yarısı uçuruma uçma- sıydı belki de. Giderken yanlarında gö- türdükleri geleceklerinden tüm zaman mahrum kaldı. îzlediğim filmlerde, okuduğum her şeyde, dinlediğim her yeni müzikte biitün bunları bilememe- İerinin hüznünü yaşadım. 'Yaşasaydı(lar), o(nlar) da bunu çok se- verdi' diye düşündüm hep. Yarım bı- rakmak değil mi ölmek? Hele hele can- lılığa değer verenlerin, cana inananla- TÛRKİYE'DE NELER OLUYOR, GERÇEKTEN BİLİYOR HUSUNUZ? TORKİYE OZERİNEOYNANANOYUNLARIÖÖRENMEYE HAZfR OLUN... C > L ' t l i d f l l V.ı.,ıl,'lıı \ . H ı n ' ı , l | . Miidafaa-i Hukuk rı»fı>w*ıilıiT rm~ rmniflm) nı<ıiwıııiıtınnnıo « W I M M I t i t t l 1 < W m vı;Nk\\O. aw,ıi SIMII; .SANSUR S(WIVrMlsKYA.SAK çft i'ndc SnıtNİIr 1 ollnıll«h (.Ülcn'den Hivı Ktmek Yasak Prof.Dr.Çetin YETKİN .1 TipiDfvlct AhemurKIUÇ . "C»lK)"l«r. l'oplunv Ve Çevrc hfl Nasıl l'lkiliyoı? Prof.Dr.Mustafa KAYMAKÇI • Atutürk. MoıuK'i'ois Ve Kcnn«d,v Prof.Dr.Ajul ÇEÇUN Pn»f.Pr.Ç«ıinVFrKİN NiMoınl MıtKtH G \M\m- Doc.Dr.P«şaGÖKTAŞ • Tjulhiıt DhiNvlit^meKİSurunuııu »'Ki'JVml AçiNindtttıRukı^ Fruf.Dr.ŞuhJn FtrJz i,\ Kiluhıı HiliııuHik Prnf.Ur.ahnn DirRA Kf ınnllM UhiMttlviltgut Ûıtvıni SerdıırANT Hu.vırdıi 1 t«ı>ıill.ılı |>mr,Pr.Mt>hım>l VAIÇJN tuuiu Uu.vtf! VvtkinAKÖZ Yeıtl Hli 1 riii'kt><* Kuımnk Utv.vpnleı* k'i KAvtHiiiiitt/ oltU'ak Y#ııi llic l'urlh YtMinak /oi'uııUıluâtı -Vvduııı Av.HUseyinöZBFK Kuyıl l>ı«ı S\\ lM^BEMİR TİH'k'ÜItTtW*.'l» İı.niitHlill i:,I>*,Kur,Alb,JU>*U ÇAÖIN ItıvUuiKtn hvııt ttııı Kun Piwf.Ur.ftor O/-ANKAYA » Om'eni ArjtuıHn OrJınnüZKAVA V*nW«n An^doİM V» Rumnli M«rt«td(i-I Hukuk Vnymlnrı Büro Merkft: f »vK Ç*kmık C»d 4. Mnhmnt Çtl Apl, W» 9T1M •Amolyıı T»lifen; Ml'844 I I t i • 144 4T 43 Mk»: WİM *t fii Ayrıntılıbilgi Kaya ve ablası oya Amerlka'ya gitmeden önce (1959). rın, cana can katabileceklerin can çeki- şerek gitmesi.. Türkçenin en trajik de- yimlerinden biri o: Can çekişmek. Bir güç, almaya çalışırken canı, siz de bı- raknıamak için uğraşıyorsunuz; bir o çekiyor, bir siz. Böyle ıstıraba şiir da- yanmaz. TAM OLMANIN YOLLARI Kaya Kaynar da yeryüzünü erken terk edenlerden biri. 24 Temmuz 1960'da henüz 18 yaşma girmesine beş ay kala çocuk felcinden vefat etmiş. Varlıklı, kültürlü, sosyal aktivitelere önem veren seçkin bir ailenin oğlu Ka- ya. Ebeveyni, ablası, kardeşleri ve evde çalışanlarla kalabalık bir ortamda, TAM olmanın yollarını araştıran, tiyat- roya-müziğe düşkün, kitaplarla yatıp kalkan, öyküler-şiirler yazan, günlük tutan, bilim dergilerini izleyip roket çi- zimleri yapabilecek kadar uzaya düş- kün, satranç oynayan, okuduklarını tahlil yeteneğini geliştiren, disiplinini kendi oluşturmuş, aynı zanıanda da ro- mantik bir gençtir Kaya. Akranlarıyla eğlense de kendinden yaşça büyükİerin gruplarına katılarak orada da TAM ol- manın alternatiflerini arar. Bu bazen Malkoçoğlu dahil tarihi romanların yazan ev sahipleri Abdullah Ziya Kozanoğlu'dur, bazen ablası Oya'nm tiyatrodan arkadaşı 21 yaşın- daki Genco Erkal. Muhitlerinden en yakm arkadaşı da kendinden bir iki yaş küçük Faruk Süren'dir. Herkesten bir şeyler öğrenmeye çalışan Kaya, Robert Kolej'de de oldukça başarılı ve aktif bir öğrencidir; okul gazetesinde kadrolu- dur. Ancak, rüm bunlar yetmez Kaya'ya; o, sıradan insanların hüzünlerine, emekçi yapılarına da ilgi duymakta, Ja- mes Dean ile Atatürk arasında bir nok- tada varolu; sorunlarma eğilmektedir. Buluğ çağının olağan sıkıntıları ve aşk onu bazen bunaksa da Kaya kaybcdile- cek tek bir saniyesi olmadığından emindir. "Sarayburnu'ndan atmalıyım denize kendimi ve eteklerimde güneş rengi bir yığm yaprak. Ben zaten sık sık semaya bakanm ama ağlayanıam" der- ken Ahmet Haşim'in modernizmine atıfta bulunmakta, Arif Damar'ın şiirle- rinde ise optimizm/ pesimizm saptama- larında bulunmaktadır. KaUeşlerin ve kuvvetlilerin dünyasında yaşadığına ikna olnıuştur Kaya; bu çetrefîl içinde güçlü kişilik için gerekli ol- duğuna inandtğı psikolojik dokümanlara da yönelir son dönemde; kreatif bir meslek peşinde koştuğu için psikoanalistlik onun için biçilmiş kaftandır baş- ta. Ama, okuldaki biyoloji laboratuvarındaki bir 'kuzu ciğeri kesme* pratiği onu tıptan soğutur. Ansızın rahatsızlannıası, hastaneye kaldırılması ve ölümü topu topu bir hafta içinde olur. O çok çekindi- ği AFS sınavını kazandığı halde Amerika'ya gidemez. Otoriter babası Kaya hak- kında konuşulmasını evde yasaklayarak matemi ve ha- tıralan kontrolü altına alır- ken anne birkaç yıl dışarı bile çıkamaz. Ikiz erkek kardeşleri Kaya'nm öldüğü bilgisine dört yıl sonra 11 yaşlarındayken ulaşırlar. "Işte ben bu yazıları öl- mezsem kendim, ölürsem beni sevenler için yazıyo- rum" diyen Kaya ise çoktan o çok sev- diği Küçük Prens'in yanına gitmiştir. Gülten Uğurlu, Kaya'nın hayattaki akrabalanndan, dostlarından ve ailenin koruması altındaki Kaya'ya ait defter- lerden faydalanarak bir nevi vicdani miras kitabı hazırlamış: "Hayat Dersi": Kaya Kaynar ve Dünyası. Kaya'nın o sı- ralar yaygın ve çok tehlikeli olan çocuk felcine karşı aşı yaptırmaması bir ih- malmiş gibi görünse de bu ihmalin bir kısmı kontrolü gözden kaçırmış ailede, bir kısmı da bu kadar dikkatli bir gen- cin diğer aşılarmı kendi yaptırırken bu- nu atlamış olnıa ihtimaliyle Kaya'nın sorumluluğunda. Gülten Uğurlu, yo- rûnı yapmadan eldeki kısıtlı bilgilerle çok başarılı bir Kaya Kaynar profili çi- ziyor. Kitabın üç ana ekseni var: Biyo- grafik anlatı ile Kaya'dan kalan notlar; ve aralarına giren fotoğraf bölümü. Sonda da bir soy ağacı ekli. UMUTLARLA ÖZLEMLER... Sararmış resimler gömülemez; onla- rın vasiyetidir bakıldıkça hatırlanılmak. Gözyaşı cam küreyse eğer, içine odak- lanıp da bir şeyler görmek falcılık sayıl- mamalı. Erken gidenler bir daha asla sevgiden bahsetmeyecekler. Kitapta en hüzünlü yerler Kaya'nın tespitleri olduğu gibi o döneme ve bu önemli gencin hayatına tanıklık etmiş insanların söyledikleri, yaşasaydı ondan bekledikleri, umdukları. Umutlarla öz- lemler nasıl kanşıyor birbirlerine. Han- gisi umut, hangisi özlem: Bclirsizleşi- yor; başka bir hal alıyor. Sızı. Evet, bu- na sızı demeli. "Hayat cesur olmayanları sürükler, yutar" diyen Kaya'nın cesareti ne yazık ki onu aramızda tutamamış; yalnız, onu sürüldeyen, yutan hayat değil, incelikli bir aydın obna yolunda o gencecik ya- şmda attığı dev adımlar adeta. Kaya için mirnozalan, simitleri ve el- ma şekerlerini bundan sonra daha çok sevin. Içinizdeki kayalar ufalanıp ren- garenk miskeılere dönüşecek. • "Hayat Dersi": Kaya Kaynar ve Dün- yası/ Gülten Uğurlu/ Yapı Kredi Ya- vınhrı/280 s. SAYFA 14 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 0 7 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle