23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
O Dd -h Küresel krizin Türkiye'ye etkileri Ülkemizde ekonomik kriz üzerine çok konuşuldu, yazıldı, çizildi. Ancak krizin reel sektöre yansımaları konusunda bilimsel çalışmalar daha yeni çıkmakta. Önümüzdeki yakın dönemde bunların sayısının artması r. Dr. HalİtSuİçmez, iktisatçı, drhsuicmez@yahoo.com B u konudaki araştırmalardan biri, MPM yayını. İki öğretim üyesi im:alı çalışma, "Küresel Ekonomik Krizin Türkiye'de Reel Sektöre Yansımalan" başlığmı taşı- yor.(l) Bu araştınvıada ortaya konulan bulgular, sorunlar ve çözüm önerileri şunlardır: 1- D/f tasarrutlarm yurtiçi yannmlan karşılama oranı 2002 yıhnda % 12.2 iken 2008 yıhnda % 29.Ve yükselmiştir. (s; 32) Bu dönemde yaliancı lasarrufların yurtiçi tasarrufları dışlama süreci yaşanmış ve bu olgu devam ecmektedir. 2- Dünya ekonomisinin teınel sorunu kaynak yeteısizliği sorunu değil, var olan kay- naklarm kaynak açığı olan ülkckre tahsisini sağlayacak etkin mekanizmalann yaratılama- masıdır. (s; 59) Bu saptamadan da anlaşılabileceği gibi, biziın de öteden beri belirttiğimiz kaynak dağılımında etkinlik sorunu bir ke: daha gündeme getirilmiş bulunınaktadır. 3- Küresel tinans krizi ekonomik büyümede gerileme ve issizlikte arrıjf yar.nmıştır. Ekonomik büyümedeki gerilemenin en önemli nedeni yurtiçi ve yundışı talep yetersizliği- c//r.(f; 71) 4~ lmalat sanayi üretim endcksi Şuhat 2009'da -%26,02'ye kadar düşmüstür. (s; 90) 5- İşgücü verimliligi yıllık değisim oranı 2009 ı/Jt çeyrcğinde -%15.61 düzeyine gel- mistir. (s; 91) 6' İşgücü verimliligindeki yüzde 1 'lik artısm imaht sanayi üretim endeksini yüzde 1.2 amnıcağı hesaplanmıstır. (s; 92) 7- Ekonomik büyüme üzerinde yurtiçi talep yurtdışı ralehegöre daha fazla etkiye sa- hiptir. Aynca yine bü)ümede yatırımlarm etkisi kamu harcamalannm etkisinden daha yüksek çıkmıştır. (s;l 15) 8- Bu durumda krizi aşmada yatırımlara ve yurt içi talebin artırılmasına yönelik ön- lemler ahnmalıdır. 9-Tüıkiye kriz koşullarında oluşturacağı politikalan u:un dönemli bir perspektif için- de ele almahdır. Özellikle ara malları sektöründc ithalata hağımhlığı azaltıcı bir sanayileş- me politikası izlenmelidir. Böylece cari açık sadece parasal bir sorun değil esas olarak reel bir probletn olarak tammlanmış olur ve önlemler de böylece kapsamlı ve kalıcı bir çerçeve içinde düşünülür. Büyümeyi yüksek ve hı:lı bir seviyeye çekmekte katkılı olabilecek en aıilamlı politi- kayatırıraların ve kamu harcamalannm artcınlmasıdır. 10' Çalışmanm analizleri dünya ekonomisinde kri: kojullarının yakın gclecekte de- vam edcccğini ortaya koymaktadır. Türkiye ekonomisinin hı:h istihdam yaratan bir yapı- ya yaklaşması için i^- talebi arttırıcı politika önlemlerine ağırlık vermesi gerekmektedir. 11' Uztın dönemde yurtiçi tasanvfhacmini artırıcı önlanlere gidilmesi önerilmekte- dir. Bu noktada Kanada Merke: Bankası Başkanı Mark Carney'in ga:etelere de yansıyan bir uyansını hatırlatmakta yarar olduğu düşüncesindeyim: Başkan "...tüm dünyaya tasarrufçağnsında bulundu. Dünyada global üretim 2015 yıhna kadar 7 tril- yon ABD dolan tutarmda azalacak. Tam anlamıyla bir tasarrufç\ğmm başlaması için bütün gereklilikler ortada... "(2) Araştırma sonuçları da göstermektedir ki, Türkiye kri:in etkilerini hı:la aşmak ve toplum- sal gelişime katkı vcrcn bir büyüme modelini uygulamaya koytnak sorundadır. Bugüne dek, ulusal tasamıt hacmini daraltan, dış tasaıruflara (ağırlıklı olarak sıcak paraya) dayalı, istihdam yaratmayan, ithalata bağımlı bir kalkmma modeli sonuç vermemiştir. Son dönemde yapılan ve küresel krizin reel ekonomiyc etkilerinin genij biçimde ir- delendigi bir diğer ^alışma "Büyüme-Verimlilik-İstihdam llişkileri Ve Türkiye İçin BirÖneri" başlıklı araştırmadır.(3) Bu çalıjmanm bulguları üzerinde başka bir yazıda genişçe duracağım. Ancak burada temel önerimizi belirteyim: Türkiye küresel kri: sonrası ortaına hızlı ve kalıcı bir katkı yapmak istiyorsa, özü; dinamik verimlilik olarak adlandırdığımı: yeni bir büyü- me modeline geçmelidir. Bu modelde üretim, istihdam, verimlilik, gelir, ücret ve ih- racar hep birlikte artmakta ve toplumsal adalet daha dengeli bir yapıya yönelmekte- dir. Yukarıdaki sosyal hilim arajtırma bulgulanndan başta siyasal çevrelcr olmak üze- re tüm toplumsal kesimler yararlanmalıdır. Araştıımalar, sonuçları ve tartışmalar ge- lişmelerin bilimsel temelde ilerlemesi ve toplumsal adaletin hızlanması için en sağ- lıklı yoldur. Kaynakça (1) fV\\ Or. Nt-zir Kösc-Prol.nr. Sct:ıhiinin Tnpıy, Vtrimlilik R:\pom, Küresel Ekonomik Kri:in Türkiye'de Reel Sektore Yansımııliirı", MPM, Ank;ır;ı,2010 (2) Cumluıriyvt, 18.06.2010 (5) Or. 1 lalit Suiı^ne;, Büyiime-Verimlilik-lstihJ;ım İli^kileri Ve Türkiye lcin Bir Öneri(Dinamik Verimlilik), MPM, Ankara, 2010 ARGE 2010 Ödülleri üzerine düşünceler Dünyada ARGE eğilimi ve Türkiye için bazı anımsatmalar R ekabetçi piyasa ekonomilerine sahip ülkelerde çcşitli alanlarda "en /yf'leri seçmek ve bunu açıklamak yaygın olarak kullanılan bir uygulama. En iyi üniversite, en iyi yenilik, yılın en iyi arabası gibi uygulamalar gittikçe yaygmlaşı- yor. Bunlardan bir tanesi de, R&D Magazinc dergisi tarafından 1963'ten bu yana kırk yedi yıldır devam eden ve bir tür uluslararası yarışı simgeleyen, dünya ölçe- ğinde ARGE çalışmalarında yüz en iyinin seçimi ve ödüllendirilmesi. Günlük hayatımıza giren ve evlerde kullanmaya alıştığımız biryok ürün bu de- ğerlendinnelerde değişik yıllarda yer almış. Örneğin; ATM 1973 yılında, halojen lam- ba 1974 yıhnda, faks makinesi 1975 yıhn- da, nikotin bandı 1992 yıhnda, HD televiz- yon 1998 yıhnda sıralamaya girip ödül alan ürünler arasında. Her yıl kesintisiz yapılan bu değerlen- dinne ve ödüllendinnenin 2010 için olanı da gerçcklcştirildi ve günlük ulusal gazete- lerde yer aldı. Yılın en son teknoloji üııin- lerinin, en iyi teknolojik başarı ve ürün ge- liştirme beccrisi gösteren kişi, kurum ya da kurulujların yapılan değerlendirmelcr so- nucu belirlendi. İleri düzey test ekipmanla- 11, yenilikçi yeni malzemeler, kimyasal ye- nilikler, biyomedikal ürünler, tüketim ürünleri, yüksek enerji fizigi gibi konular değerlendirme kapsamında yer alıyor. Hiç şüphesi-, konu destekli araştırma, üretim ve sanayi alanlarının araştırmaları da seçi- me dahil olmaktadır. 90.000 bilim adamı ve mühendise ula- şan R&D Magazine dergisi, bu çalışma için genij bir panel oluşrunnakta ve gelen de- ğerlendirmeler için son sö: ve seçim dergi- nin editörleri tarafından yapılmakta ve böylece yılın yeni gelişme ve nraştıımalann gerçekleştirildiği birçok alandaki en iyi yüz ARGE seçilnıektedir. Yılın en yenilikçi fi- kirleri olarak ürünlerin ulusal ve uluslarara- sı ölçekte belirlenmesi alanında bir tür "ye~ nilikçihk oskaılan" olarak da değerlendiril- mektedir. İLGÎNÇSONUÇLAR Sonuçlara değişik açılardan bakıldığın- da; ABD'de 88, Avrupa ülkelerinde 7 (Almanya 2, Isviçre 2, Fransa vc Avustur^'a, İngiltere ), Uzakdoğu ülkelerin- de 5 (Tayvan 4, Japonya 1) kişi ve kurum dereceye girdi. Konular açısından irdelendiğinde 13 proje ile biyobilim, 11 proje ilc malzeme, 10 proje ile proses bilimlerinin ilk üç sırayı aldığı görülüyor. Bunların dışında, projelerin gerçekleş,- tirildikleri yerler göz önüne alındığında; 23 projenin şirketlerde, 12 projenin üniversi- telerdc vc 8 projenin ise kamu laboratuvar- larında gerçekleşmiş olduğu dikkat çekiyor. Diğer ilgi çekici konular ise: Tayvan'ın listeye giren üç çahşması, Endüstriyel Araştırma Enstitüsü (1TR) ta- rafından gerçeklcşmiş. İsviçre'nin çahşmalarından biri, İsviçre Fedcral Teknoloji Enstitülerin ortak çalış- ması ile olmuş, bir diğeri ise Zürih'teki 1BM Araştırma Merkezi ilc gerçekleşmiş. Japonya, altı araştırma kurumunun or- tak destcği ile Toyota Motor Co. için ya- pılmış çalışma ile listeye gimüş. Universiteler açısından katılımlar fark- lı bir dağılım gösterirken dikkat çekici olan konu M.l.T Laboratuvarları altı proje çahş- ması ile ödüllendirilerek ilk yüz içinde yer almıştır. ÜLKEMİZİN KONUMU Ülketnizin bu listedeki konumuna ba- kıldığmda, ilk olarak bu değerlendirmede hiçbir şirket, ümn vc kuruluşun yer almadı- ğını belirtelim. Bir diğer konu, özel şirket- lerin çok daha fazla ARGE harcamaları ya- parak öne geçmeleri hiç şüphesiz ki kendi- ni açıkça göstennektedir. Bizde ise tam tcr- si bir durum var. Ülkemizde özel şirketlerin ARGE yatırımlarını arttırmaları gerekiyor. Gününıüzde "sanaja'-ümVersite-deviet'' üç- genindcki işbirliğinde en çok harcama dev- let üniversiteleri ve kamu kuruluşlarmın araştınnaları tarafından yapılmasına karşın, bu tür sıralamalarda bu açıdan da yer alma- mamız dikkat çekicidir. Aynca, ülkemizde- ki ARGE uzmanları ve araştırmacı sayısı- nın ABD, Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri arasında oldukça düşük sayıda olması üni- versitelerimizc de bilim adamı ve araştır- macı yetiştinnede büyük sorumluluk getir- mektedir. Ote yandan, ARGE harcamalannm milli gelir içindeki payı dikkate alındığında listede yer alan ABD, Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinin çok altında bir noktada olduğu- muz görülmektedir ve bu durum uluslarara- sı yayın sıralamasındaki yerimizi de etkile- mektedir. Yeni dünyanın açık, rekabetçi ve bu nedenle yenilikçi bir yapıda oluştuğu göz önüne alındığında, bu tür sıralamaların ve ödüllerin toplumsal bilinçlenme açısından önemli olduğu ve kişi, kurum ve kuruluşları teşvik ettiği unutulmamahdır. Bu tür çalış- malar ve ödüller, ihtiyaç duyulan yeni ürünlerin başanlı biçimde geliştirilip piya- saya sürülmcsinde önemli bir itici güç ola- rak da göıülebilir. Ekonomik krizden çıkan şirketlerin ve bulundukları ülkelerin başarı- larının en büyük nedeninin, ARGE ve "ye- nilikçilik" konularında yapılan yatırımlara dayandığı çeşitli araştırmalarla ortaya ko- nuyor. Bu nedenlerle bu konularda tasar- rufların olmaması gerekiyor. Ülkemizin, ge- lecekte en azından bölgesindc bir ARGE, yenilikçilik ve üretim merkezi olması, AR- GE çahşmaları ve yatirımlannın daha et- kin yönetilmesine bağlı görünüyor. -
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle