20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada - Tutuklama başlı başına bir yargı sorunu haline gelmiştir. Olağanüstü bir tedbir olarak uygulanması gerektiği halde, adeta bir ön infaz gibi uygulanmaya başlanmıştır. - 2005 yılında Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) değişiklik yapılırken, tutuklamaların azalacağı beklentisi vardı ancak uygulama tam tersi oldu. Özellikle, özel yetkili mahkemeler (ÖYM) tutuklamayı bir seçenek değil, neredeyse bir zorunluluk olarak algılamakta ve uygulamaktadır. - Önceki yıllarda Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin (DGM) olağanüstü uygulamaları tepki çekmiş ve DGM’ler kaldırılmıştı. Onların yerine getirilen ÖYM’ler daha kötü bir sınav vermektedir. Bu mahkemeler kaldırılmalıdır. - Tutuklama kararları verilirken, “kaçma şüphesi”, “delil karartma” gibi şablon gerekçeler yazılmaktadır. Tutukluluğun devamında da aynı uygulama geçerlidir. Oysa, bu gerekçelerin haklılığını gösteren durumlar varsa, tutukluluk devam edebilir. - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), özellikle uzayan tutukluluklarda, başlangıçtaki gerekçelerin aynen sıralanmasını kabul etmemekte, tutuklulukta makul sürenin aşımını ciddi hukuk ihlali saymaktadır. Raporda yer alan istatistikler, tutukluluğun fiili bir infaz olarak uygulanmakta olduğunu açıkça ortaya koyuyor. İşte rakamlar: 1970’te hapishanelerdeki 56.511 kişinin 26.392’si (yüzde 47) tutuklu, 30.119’u (yüzde 53) hükümlüydü. 1990’da 45.606 kişinin 16.233’ü (yüzde 35.5) tutuklu, 29.373’ü (yüzde 64.5) hükümlüydü. 2000’de 49.512 kişinin 24.657’si (yüzde 49.5) tutuklu, 24.855’i (yüzde 50.5) hükümlüydü. 2010’da 119.288 kişinin 60.782 (yüzde 51) tutuklu, 58.506’sı (yüzde 49) hükümlü. Son günlerin moda karşılaştırmasıyla 1980 rakamlarını da verelim: 70.172 kişinin 38.931’i (yüzde 55.5) tutuklu, 31.241’i (yüzde 44.5) hükümlüydü. Bugün 12 Eylül dönemine yakın bir tablo var. Ancak genel olarak değerlendirmek gerekirse tutukluluk öteden beri ciddi sorun. Öteki ülkelerde bu oran şöyle: Üçte bir tutuklu, içte iki hükümlü. Tutuklu olarak yargılananların ne kadarı mahkûmiyet alıyor? Japonya’da yüzde 99.9, Fransa’da yüzde 98.9, Almanya’da yüzde 96.5, İngiltere’de yüzde 90.3, Türkiye’de yüzde 70. Bu rakamlar ışığında Türkiye’nin AİHM’de “tutuklulukta makul sürenin aşıldığı” başvuruları sıralamasında birinci olduğunu anımsatalım. Bizi Rusya izliyor. Raporun başında yer alan “Sunuş” yazısında TBB Başkanı Ahsen Coşar, tarih boyunca tutuklamanın egemenler tarafından bir cezalandırma, muhalifleri susturma yöntemi olarak algılandığını, bugün hukuk sistemindeki “özgürlükler şartı”nın on yıllar süren çabaların sonucunda evrensel değer olarak benimsendiğini vurguluyor. Türkiye ne durumda? TBB İnsan Hakları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Rona Aybay, raporun önsözünde, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin “Haberal kararı”nın, haksız tutuklamalara karşı bir içtihat olarak yerleşmesi dileğini vurguluyor. Bizim de dileğimiz bu... Bütün Aybay’ların hukuk bilimine, Türkiye’de hukukun yerleşmesine yaptıkları katkılara selam olsun... Sevgideğer, saygıdeğer Oktay Akbal Ağabey’in sağlığına kavuşması, bizim ona-yazılarına kavuşmamız ne güzel... Oktay Ağabey’e, özellikle akşamüzerleri bizi yalnız bırakmayan bulutlar dolusu selam... Bir dileğim özgürlüğe sağlıklı kavuşmaksa, bir dileğim de bütün sevdiklerimi sağlıklı bulmak... Akyaka’da şırıl şırıl suyuyla bir Azmakbaşı varsa bir de dupduru Türkçesiyle Yazmakbaşı var. GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada [email protected] SAYFA 10 EYLÜL 2010 CUMACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Eylül Oslo PB 15 Helsinki PB 15 StockholmPB 17 Londra PB 20 AmsterdamPB 18 Brüksel PB 19 Paris PB 21 Bonn Y 24 Münih PB 19 Berlin Y 18 BudapeştePB 20 Madrid B 26 Viyana PB 20 Belgrad B 23 Sofya Y 21 Roma Y 22 Atina B 28 Zürih PB 17 Moskova PB 17 Aşkabat B 29 Taşkent A 32 Bakû A 22 Bişkek A 28 Tiflis Y 26 Kahire A 32 Şam A 34 İstanbul PB 27 Edirne PB 29 Kocaeli PB 30 Çanakkale PB 29 İzmir B 32 Manisa B 35 Denizli B 35 Zonguldak PB 26 Sinop PB 25 Samsun Y 25 Trabzon Y 25 Giresun Y 25 Ankara B 32 Eskişehir B 32 Konya B 31 Sıvas B 29 Antalya B 33 Adana B 35 Mersin B 33 Diyarbakır A 38 Şanlıurfa A 38 Mardin A 35 Siirt A 37 Hakkâri A 31 Van B 27 Kars PB 26 Ülkemizin kuzey kesimleri parçalı bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Sinop çevreleri sağanak diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Pazar günü yapılacak anayasa değişikliği referandumunda kara- rımızı verirken faydalı olacağına inandığım birkaç başlığı dikkatini- ze sunmak isterim: 1. Anayasa hazırlık süreci: Anayasaların hazırlanması da de- ğiştirilmesi de en geniş toplumsal mutabakata dayanmalıdır. Türki- ye’de 1982 Anayasası’nın 85 mad- desini değiştiren bugüne kadarki 16 anayasa değişikliği -aralarında Başbakan Erdoğan’a siyaset yo- lunu açan 2002 değişikliği de da- hil- en geniş uzlaşı sağlanarak ya- pılmıştır. Ancak bu kez karşımızda AKP’nin tek başına hazırlayıp da- yattığı bir metin bulunmaktadır. Muhalefetin paketin üzerinde mu- tabakat sağlanan maddelerinin geçirilmesi, kalanların referanduma götürülmesi yönündeki önerilerini AKP’nin ısrarla reddetmesi dü- şündürücüdür. Pakete destek ve- ren AB sözcüleri bile “uzlaşı ek- sikliğine” mutlaka dikkat çekmiştir. 2. Referanduma sunuş: Birbiri ile ilgisi olmayan 26 maddenin bir arada oya sunulması seçmen ira- desine haksızlıktır. Bu pakette, hu- kuk devleti ilkesini zedeleyecek sonuçlar doğurması beklenen Anayasa Mahkemesi ve HSYK üzerinde yapılan değişikliklere karşı tavır takınan seçmenler, içindeki birçok olumlu unsura rağmen bu pakete ‘evet’ deme- yecektir. Benzer biçimde pakete içindeki bazı maddeleri benim- sediği için oy veren seçmenler de iki temel yargı kurumunun yapı- sında yapılacak hayati değişik- liklere ‘hayır’ deme imkânına sa- hip değildir. Doğru olan yaklaşım, her maddenin ya da birbiriyle ilintili maddelerin gruplar halinde ayrı ayrı oya sunulması iken, ikti- dar partisi Avrupa’dan gelen eleş- tirilere dahi kulaklarını tıkamıştır. 3. Darbeyle hesaplaşma: Bir si- yaset mühendisliği olarak Çanka- ya Köşkü’nün de desteğiyle 12 Ey- lül’e denk getirilen referandumu AKP, sadece tarihi nedeniyle “12 Eylül’le hesaplaşma” olarak sun- maktadır. Geçici 15. maddenin kaldırılacak olmasının başta darbe lideri Kenan Evren olmak üzere o dönem sorumluluk sahibi olanların yargılanmasına imkân sağlayaca- ğı tezi imkânsıza yakın ölçüde za- yıf bir olasılıktır. Hesaplaşmak bir yana, paketin hazırlanışı ve refe- randum kampanyası sırasında Baş- bakan’ın izlediği “Hayır verenler darbecidir” şeklindeki dayatmacı üslup tam da 12 Eylül ruhunu anımsatacak biçimdedir. 4. Yargıya müdahale: Yargının sorunlarını çözme iddiasıyla yola çı- kan hükümet, kendisini bu pa- kette sadece Anayasa Mahkeme- si ve HSYK’nin yapısını değiştir- meye odaklamış, yargının yıllardır yinelenen diğer hayati sorunlarına gözlerini kapamıştır. Pakette yar- gı ile ilgili maddelerin ana hedefi, yürütmenin yargı üzerinde mutlak egemenliğini sağlamak olarak gö- zükmektedir. Zaten Başbakan da ‘evet’ oylarının hükümeti “yargı prangasından kurtaracağı”nı açık- ça söyleyebilmiştir. Gerçekten güçler ayrılığı ve yargının bağım- sızlığı ilkesini güçlendirecek bir anayasa değişikliği arzu edilseydi, Adalet Bakanı’nın ve müsteşarının HSYK’den çıkarılması yönünde bir madde bu paketin olmazsa olmaz unsuru olarak yer almalıydı. Tam tersine, yeni değişiklikler Ada- let Bakanı’nın yani yürütmenin HSYK’deki yetkilerini daha da art- tırmaktadır. 5. Özgürlüklerin istismarı: Pa- kette çeşitli toplum kesimlerine verildiği öne sürülen yeni hak ve öz- gürlükler aslında yeni bir şey ge- tirmemekte; yargı ile ilgili arzulanan değişikliklerin geçirilebilmesi için is- tismar edilmekte, kılıf olarak kul- lanılmaktadır. Örneğin, memurlara grevsiz toplusözleşme hakkı geti- rilirken, uyuşmazlık durumunda sonucu, yapısı açıklanmayan Ha- kem Kurulu’na bırakılmaktadır. Ha- kem Kurulu’nun kararları ise yargı denetemine kapalı tutulmaktadır. Halbuki aynı paketin bir başka ye- rinde YAŞ ve HSYK kararlarının yargı denetimine açılması ilkesi benimsenmektedir. Kadın-erkek eşitliğine ilişkin düzenlemeler için sadece yasa çıkarılması yeterliyken, içerdeki-dışardaki liberalleri kan- dırabilmek için pozitif ayrımcılık maddesi göstermelik olarak kon- muştur. 6. Kampanya üslubu: Geliş- miş bir demokraside hükümete düşen temel görev; referanduma sunulan paketin olumlu ve olumsuz yanlarının taraftar halk kesimlerin- ce eşit mali imkânlarda, özgürce tartışılmasına objektif zemin sağ- lamaktır. Türkiye’de ise trilyonlar- ca liralık ‘evet’ kampanyası ile ye- tinmeyen AKP hükümetinin Baş- bakanı, “Bitaraf olan bertaraf olur”; Dışişleri Bakanı “ ‘Hayır’ oylarını dünyaya anlatamam”; Başbakan Yardımcısı “ ‘Hayır’ çıkarsa Türki- ye ekonomik fatura ödeyecek”; AB Başmüzakerecisi de “Hayırcı- ların aklından zoru var” yönünde- ki açıklamalarıyla halka korku ve tehdit salmayı tercih etmiştir. Terörle mücadele ve dış mese- lelerde son derece kritik bir dö- nemde Türkiye’nin tüm enerjisini AKP’nin ve Başbakan Erdoğan’ın siyasi çıkarları için hazırlandığı aşi- kâr bu kısmi anayasa değişikliği için heba etmesi büyük talihsizliktir. Bu- lunduğumuz noktada ülkenin asıl ihtiyacı; geniş uzlaşıyla hazırlana- cak, demokrasi, hak ve özgürlük- leri devlet erkleriyle mücadelenin kı- lıfı haline sokmadan genişletecek yeni bir anayasadır. Bunu sağlamak için önümüzde iki sandık var: Biri referandum, diğeri seçim. ANALİZ UTKU ÇAKIRÖZER Kararımızı Verirken [email protected] ANMA Hocam ve değerli eşim, babamız, bilim ve sanatın özden yolcularından ATATÜRKÇÜ Prof. Dr. EMİN FAİK ÜSTÜN’ü aramızdan ayrılışının 37. yılında sevgi ve özlemle anıyoruz. Dr. Esin Emin Üstün Dr. Güntürk Üstün Dr. Çağatay Üstün darbeciyim! RTE’nin daha geniş, özgürlükçü bir demokrasi vaatlerinin altında mutlaka bir başka hesap olduğuna inandığım için “hayır” diyorum, ben bir darbeciyim!.. Referandumda evet oyu çıkmasını sağlamak için 1982 Anayasası’nın oylanacağı uydurmasıyla halkı uyutmaya çalıştığı için hayır diyorum; demek ki ben bir darbeciyim! RTE anayasasının iddia ettiğinin aksine aydınları, gazetecileri, ilim bilim adamlarını, siyaset yapmayan muhaliflerini bir neden uydurarak cezaevlerine tıkmaya devam edeceği... ....bayram mesajında da yinelediği, “dayanışma ruhunu her yerde taşımaya, yaşanan acıları da sevinçlerimiz gibi paylaşmaya devam edeceğini” öne süren sözüne inanmadığım... bugüne kadar izlediğimiz uygulamaları ile dayanışma, uzlaşma söylemlerinin birbirini doğrulamadığı, palavra olduğu için... ....anayasa paketi vesile, oyum RTE’ye hayır!.. RTE’ye hayır demek darbeci olmaksa ben bir darbeciyim! Ben bir darbeciyim; zira RTE, 2002’den itibaren planlı biçimde bu ülkeyi laikler-laiklik karşıtları... Türkler ve Kürtler... Dindarlar- dindar olmayanlar... Bizden olanlar olmayanlar diye ikiye böldüğü için referandumda hayır diyeceğim. Bir kez olsun şöyle göğsünü gere gere “Ben Türküm” demediği, diyemediği için hayır oyu kullanacağım. Tamam işte! Ben bir darbeciyim! Bu ülkenin kadınlarını rahibelere benzettiği, kara çarşafa, takkeli kafalara yol gösterdiği... kadının toplumdaki yerini evde kocasına hizmet, asli görevini çocuk yapmak diye özetlediği için hayır diyeceğim; ben bir darbeciyim! Bol bol basın özgürlüğünden dem vurarak, ama gerçekte yandaş medya ve yalaka yazarlar türemesi için ne gerekiyorsa yaptığı... ....gazetenin ve gazeteciliğin temel görevi olarak halkı aydınlatacak haber ve yorumlara sütunlarını açan... AKP’yi eleştirenlere.. . “bir kısım medya” diye ayırım yaptığı... böylelerine arka arkaya vergi cezaları keserek batırmaya çalıştığı için... oyum hayır!.. Bay RTE; öyleyse ben bir darbeciyim! Anayasanın kimi maddelerini işine geldiği gibi değiştirirken Çankaya’daki AKP’linin darbe anayasası dediğin 1982 Anayasası’ndaki geniş, neredeyse yürütmeye eşit yetkilerine dokunmadığın... hırsızlık, yolsuzluk gibi dosyaları komisyonda uyutulan AKP milletvekilleri ile bir başbakanı kalpazanlıkla suçlayan savcı tezkeresini içeren dosyayı imzanla TBMM’ye gönderdiğin ve hakkındaki diğer suçlamaların yargıya gitmesini önlediğin... dokunulmazlıklara dokunamadığın ve referandumda hayır demeyi ulusal bir görev bildiğim için... RTE’ye göre darbeci isem, evet ben bir darbeciyim! Anayasa değişikliğinin - iddia ettiğin gibi- vergi reformu getireceğine... memura grev hakkı vermeden toplusözleşme vaat ettiğine... kadınlara yeni haklar getireceği söylemlerinin evet oyu toplamaya yönelik siyasal bir manevra olduğuna inandığım... ....ve Türkiye’nin devri iktidarında bilerek, bilinçli olarak “Telekulak cumhuriyetine” dönüşmesine engel olmadığın için... RTE: Mimarı olduğun anayasa paketine hayır diyeceğim... İktidarına karşı olduğumu hayır oyu vererek bir kez daha kanıtlayacağım için... RTE’ye göre ben bir darbeciyim! Özetlemek gerekirse: Yüce Divan’dan kaçma planlarına... AKP güdümlü yargı tezgâhına... Yargıçların -özlemiyle yanıp tutuştuğu Osmanlı’daki gibi- kadı yapılmasına... 12 Eylül yobazlığına... BOP eşbaşkanlığına... Medya-tarikat saltanatına... Kirli para vurgunculuğuna... Cemaat soygunculuğuna... kadınların köleleştirilmesine... şeyhliğe, müritliğe, cariyeliğe... Türk ordusuna düşmanlığa... Bölücü açılımlara... Cumhuriyet yıkıcılığına... ABD ve AB dayatmacılığına... AKP şerrine... Açılım adı altındaki Türkiye’nin bölünmesine kapıyı aralayan girişimlere... Diyeceğim o ki, referandumda oyum: Hayır... Hayır... Hayır... Hayır…Hayır... Hayır! Hayır ha? RTE’ye göre ben bir darbeciyim! Bayram duasıyla bitirelim yazıyı: Kullarına akıl fikir nasip eyle, mantıktan, sağduyudan ayırma Yarabbi! İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Rama- zan Bayramõ namazõnõ Emirgân Cami- si’nde kõldõ. Cumhurbaşkanõ Gül, “Her- kesin bayramı mübarek olsun ve bu bayram inşallah herkese iyilik, güzel- lik, kolaylık getirsin” dedi. A Milli Bas- ketbol Takõmõ’na da başarõlar dileyen Gül, “Herkes Türkiye’den bir şampi- yonluk bekliyor. Türkiye, gayet iddialı götürüyor” dedi. Eski CHP Genel Baş- kanõ ve Antalya Milletvekili Deniz Bay- kal ve MHP Genel Başkanõ Devlet Bah- çeli, bayramõn ilk gününü Ankara’da ge- çirdi. Dün sabah erken saatte Tarabya Köşkü’nden çõkan Cumhurbaşkanõ Gül, bayram namazõ için Emirgân Camisi’ne geldi. Cumhurbaşkanõ Gül, namazõn ar- dõndan camiye gelen yurttaşlarla bayram- laştõ. Daha sonra Emirgân Camisi’nin karşõsõndaki bir çay bahçesine giden Cumhurbaşkanõ Gül, burada yurttaşlarla bayramlaştõ. Cumhurbaşkanõ Gül’e çay bahçesinde, eski Devlet Bakanõ Cavit Çağlar, eski TMSF Başkanõ Ahmet Er- türk de eşlik etti. Eski CHP Genel Başkanõ ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, bayram nama- zõnõ kõlacağõ Ümitköy Nazmi Beğen Ca- misi’ne torunu Alican ve Çankaya Bele- diye Meclis üyesi Atanur Göncü ile gel- di. Cami çõkõşõnda gazeteciler ve yurttaş- larla bayramlaşan Baykal, daha sonra Ümitköy’deki bir simit fõrõnõna gitti. Bay- kal, yurttaşlarla da bir süre sohbet ederek bayramlarõnõ kutladõ. MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli de bayram namazõnõ Gazi Merkez Camisi’nde kõldõ. Bahçeli’ye ca- mi girişinde bir çocuk deri üzerine işle- meli bozkurt resmi hediye etti. Bahçeli, namazõn ardõndan camiden ayrõlõrken bazõ yurttaşlarla bayramlaştõ. Devlet Bahçeli, daha sonra eski MHP Genel Başkanõ Al- parslan Türkeş’in gömütünü ziyaret etti. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Türkiye Partisi Genel Başkanõ Abdüllatif Şener, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel’le birlik- te de bayram namazõnõ Kocatepe Cami- si’nde kõldõ. Atalay, namazõn ardõndan ca- miye gelenlerle bayramlaştõ. Bu arada bayram namazõ öncesi Diyanet İşleri Baş- kanõ Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Kocatepe Camisi’nde vaaz verdi. Dinin, bilgiye dayandõğõnõ ifade eden Bardakoğlu, Kuranõkerim’in indirilme- ye başlamasõnõn 1400. yõlõnõn kutlandõ- ğõnõ dile getirdi. Bardakoğlu, İslamiye- tin büyük bir nimet olduğunu ve bazõ sorumluluklarõ bulunduğunu vurgula- yarak “Dünyaya yalnız geldik yalnız gideceğiz. Oraya sadece iman götü- receğiz, makam, mal, mülk hep bu- rada kalacak” dedi. CumhurbaşkanõAbdullahGülbayrammesajõnda12DevAdam’adestekverdi Türkiye şampiyonada iddialõ Şehitliklerde buruk bayram Gece yarısı para yardımı İstanbul Haber Servisi - İstanbul’un Bağcõlar Kay- makamlõğõ Sosyal Yardõm- laşma ve Dayanõşma Vak- fõ’nca önceki gün gece sa- atlerinde dağõtõlan para yar- dõmõ izdihama neden oldu. CHP ve MHP’li yöneticiler, gece yarõsõ yapõlan yardõma tepki gösterirken bazõ yurt- taşlar da referandumda “Evet” oyu için para dağõ- tõldõğõnõ savundular. Referandum kampanya- sõnda sona yaklaşõlõrken AKP’li belediyelerle kay- makamlõk sosyal yardõm- laşma ve dayanõşma vakõf- larõ kesenin ağzõnõ açtõ. Bağcõlar’da 200 TL para yardõmõ yapõldõğõnõ duyan yurttaşlar önceki gün kay- makamlõk binasõna gelerek uzun kuyruk oluşturdular. Bağcõlar’da gün õşõğõ yok- muş gibi önceki gün geç sa- atlerde dağõtõlan para yar- dõmõ izdihama neden ol- du. Kaymakamlõğõn dağõt- tõğõ yardõmõ alamayan yurt- taşlar bu duruma tepki gös- terirken bazõ yurttaşlar da yardõmõn önceki seçimler- de olduğu gibi referan- dumda “Evet” oyu veril- mesi için para dağõtõldõğõnõ anlattõlar. Yardõm geç saatlere ka- dar sürerken kaymakam- lõk binasõna gelen CHP ve MHP’li yöneticiler gece yarõsõ yapõlan yardõma tep- ki gösterdiler. Kaymakam- lõktaki yetkililerse iddiala- rõ yalanlayarak para yardõ- mõnõn mahalle muhtarlõk- larõnõn belirlediği kişilere yapõldõğõnõ; bu kişilerin iş- siz, sigortasõz çalõşan ya da yeşil kart sahibi kişiler olduğunu söylediler. Haber Merkezi - Üç gün sürecek Şeker Bayramõ’nõn başlamasõ ve yurt genelinde havanõn açõk ve güneşli geçmesinin de et- kisiyle sahil bölgelerine ilgi arttõ. Şehit ya- kõnlarõ, bayramõn ilk gününde şehitlikleri zi- yaret etti. Duygusal anlar yaşanan şehit- liklerde aileler, oğullarõnõn mezarlarõnõ su- ladõ, çiçekler koydu ve dua etti. Şeker Bayramõ nedeniyle İstanbul’da toplu taşõma ücretleri yarõ yarõya indirim- li, Ankara’da ise EGO otobüsleri ücretsiz olarak hizmet verecek. Adana, Mersin ve Diyarbakõr’da da bayram süresince oto- büsler ücretsiz çalõşacak. Bayram trafiğinin önüne geçilmek için ise, büyük kentlerde yoğunluk yaşanmasõ beklenen noktalarda alõnan önlemler arttõrõldõ. 12 Eylül Pazar gü- nü saat 24.00’e kadar da otoyollar ve Bo- ğaz köprülerinden geçişlerden ücretsiz ya- rarlanõlacak. Şeker Bayramõ’nda hava genel olarak açõk ve güneşli olacak. Bununla birlikte bazõ yö- re ve merkezlerimizde yağõş görülecek. Şehit yakõnlarõ, bayramõn ilk gününde Edirnekapõ Şehitliği’ni ziyaret etti. Edir- nekapõ Şehitliği’ndeki mezarlarõn hepsi dün Türk bayraklarõyla süslendi. Ziyaret- çilere kolonya ve lokum ikram eden görevli askerler, ziyaret edilmeyen şehit kabirleri- ni kendileri sulayõp temizledi. Bayram nedeniyle Sivas’ta Şehitlik ve Şehitler Müzesi’ni gezen yurttaşlar da duy- gusal anlar yaşadı. Yukarı Tekke Mezarlığı’ndaki Garnizon Şehitliği’nde bulunan Şehitler Müzesi, Şeker Bayramı’nın ilk gününde yurttaşların uğrak yeri oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle