25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHUR YET 10 EYLÜL 2010 CUMA 20 SPOR basket yorum A H M E T K U R T Amok Koşucuları! Son yıllarda bizi sürekli sopalayan basketbol ülkelerine, evimizin arka bahçesinde sıra dayağı çektik. Şimdi sıra bunların ağa babasına geldi ama... Biliyorsunuz: Biz bu Sırbistan’a hiçbir zaman diş geçiremedik. Daha geçen ay, hazırlık maçlarında peşi peşine üç kez yenmişlerdi bizi. Moralimizi bozmuşlardı fakat şimdi durum farklı: Onlar aynı basketbolu oynuyorlar ama bizimkilerin gözü dönmüş: 20 sayı farkla öndeyken bile, yerdeki topa atlıyor; sanki maç başa başmış gibi savaşıp dövüşüyor bizim ‘zombiler’. Eğer takımımız bu trans durumundan çıkmazsa, bırakın Sırbistan’ı Amerika bile yenemez bizi. Yok, hayır! Dolduruş değil bizimkisi. Tam tersine. Korkumuzu dile getirdik: “Aman çocuklar! Sıkın dişinizi. Bozmayın konsantrasyonunuzu. Gevşetmeyin yumruklarınızı. Sürdürün sonuna kadar amok koşunuzu” demek istedik basketbolcularımıza. Yoksa... Yenilmez değiliz biz! Sırbistan maçı için basketbolcularımıza söylenecek pek bir şey yok, ama İstanbul seyircisini şimdiden uyarmak istiyorum: “Hazırlıklı olun dostlar! Bu maç Fransa ve Slovenya maçları gibi baştan kopmayabilir. Oyunun başında geri bile düşebiliriz. Bu nedenle... Son topa kadar sürdürmelisiniz desteğinizi. İlk iki maçtaki gibi erkenden oyundan koparsanız, takıma Ankaralılar kadar yararınız olmaz...” Ah! Belki de haksızlık ediyoruz İstanbullulara. Ankara farklıydı. Oradaki Rusya, Yunanistan ve Porta Riko maçlarında can alıp can verildi. Oysa İstanbul’daki Fransa ve Slovenya maçlarında bizim çocuklar işi o kadar çabuk ve temiz bitirdiler ki seyirciye hemen hemen hiçbir görev düşmedi. Sırbistan maçında da görev düşmezse hiç üzülmeyiz ama hazırlıklı olmalıyız. Her maç aynı şekilde başlayıp bitmez. Bu Sırpların erken pes etme huyu yoktur ama çabuk şımarırlar; genelde en kolay maçları bile koparıp gitmezler. Yani... Son topa kadar maçta kalmalıyız. Yani... Biz de katılmalıyız ölüme kadar süren amok koşusuna. Tamam mı dostlar? Bir Dava Adamı: Tanjevic Genel karakteristik özelliğimiz haline gelen ‘sonuca göre davranma’ tutumunu Basketbol Ulusal Takımımızın kazandığı başarılarda da görmek olanaklı. Sonucun yarattığı olağan sevgi ortamında duygusal dışavurumlar ne denli normal ise sonucu yaratan nedenleri yadsımak da o kadar normal sayılıyor bizim yaşamımızda. Gazetelerde birkaç tümce ile geçiştirilip, televizyonlarda arada bir anımsanan bir insan var ki, işte sonucun nedenlerinin başında o kişi gelmektedir. O insan, bir ‘dava adamı’ olarak niteleyebileceğim Bogdan Tanjevic’dir. Beni tanıyanlar, gerek futbol gerekse diğer takım oyunlarında teknik adamlar, koçlar ve antrenörlerin önemini abartanlardan olmadığımı bilir. Hatta bu meslek insanlarının yaşamlarının sporcuların eline veya ayağına bağımlı olduklarını senelerdir yazar dururum. Çok şükür ki Hiddink de aynı yaklaşımı ortaya koydu. Bir gün bu yönde düşünenlerin sayısı artacak ve özellikle futbolda on milyon dolarlara varan paraların gereksiz yere harcandığı bilinecek. Ama dava adamları da aldıkları ücretleri ile değil, üretimleri ile tarihteki yerlerini alacaktır. Böyle olduğu zaman da onların aldığı ücret kimseyi ilgilendirmeyecek zaten. Tanjevic, Türk basketbolunun tarihine ürettiği değerlerle, kazandığı gençlerle, çoğu basketbol adamının göz ucuyla bile bakmayacağı gençleri bulup onların arkasında durarak NBA oyuncuları yaratabilmiştir. Ersan İlyasova, Ömer Aşık, Semih Erden, Oğuz Savaş, Cenk Akyol ve Engin Atsür gibi gençleri henüz 17 yaşlarındayken bulup takımlarında oynamazken onları NBA düzeyine çıkartmak için dava adamı olmak gerekmektedir. Zaten, iyi teknik adamlar, iyi koçlar ‘keşfedici’ olanların arasından çıkacaktır. Gelecek, alanlarında üretken insanların elinde biçimlenecek. Tanjevic şimdiden geleceğin koçlarının profilini de ortaya koymuştur. Nasıl mı? Amerikan Kolej Ligi’nden Engin Atsür’ü keşfederek. Ersan İlyasova’yı NBA’de oynayacak düzeye taşıyarak. Oğuz Savaş’ı F. Bahçe’de forma bulamazken ısrarla ulusal takımda oynatarak, Ömer Aşık ve Semih Erden’i NBA seviyesine taşıyarak… Bütün bunları yaparken İbrahim Kutluay ve Mehmet Okur gibi iki basketbol devini de kadronun dışında bırakarak… Ülkemiz basketboluna ve spor kültürümüze kattığı değerler için Karadağlı dava adamına teşekkür ederim. Bundan sonra sonuç ne olursa olsun Türkiye dünya basketbol tarihine geçmiştir. Ağır hastalığını hiçe sayarak, Daum gibi politika gereği değil, özden bir Türk gibi davranarak işine sarılan Tanjevic hepimizin saygısını kazanmıştır. Mareşal Tito’ya gönülden bağlı olduğunu bildiğim Tanjevic Devlet Üstün Hizmet Madalyası’nı da şimdiden hak etmiştir. Basketbol filozofu, Karadağlı Bogdan Tanjevic’i saygıyla selamlıyorum. G Ö R Ü Ş METİN TÜKENMEZ Tarih yazan 12 adamCAN İŞBAKAN A Ulusal Basketbol Takõmõ’nõn Slovenya’yõ yenerek Dünya Şampiyonasõ’nda yarõfinale yükselmesi, tüm Türkiye’yi sevince boğdu. 7’den 70’e herkes 12 Dev Adam’õ konuşurken kahramanlar, henüz hedefe ulaşmadõklarõnõ söyledi. Önlerinde kritik bir Sõrbistan sõnavõ olduğunu belirten ‘Çılgın Türkler’, başarõlarõnõ iyi savunma yapmalarõna ve hücumda paylaşõmcõ olmalarõna bağladõ. Savunmada kilit rol üstlenen Ömer Onan, “Geçen yıl Polonya’da çok iyi yerlere gelmiş, bu başarının sinyalini vermiştik. Bundan keyif aldık. Madalya amacı taşıyan takımlarda her oyuncu çok iyi savunma yapıyor. Oyunun iki yönünü iyi oynayan ne kadar oyuncun varsa o kadar ileriye gidebilirsin. Ben savunma yapmaktan ve skorer oynayan isimleri ortalamasının altında tutmaktan keyif alıyorum. Spanoulis 5 sayı attı, Slovenya en iyi hücum yapan takımdı. Ama Kerem’le beraber değişmeli harika savunma yaptık. Bu sadece benim veya Kerem’in yapacağı bir iş değil. 5 kişi müthiş savunma yapıyoruz. Hücumda da daha rahat oynuyoruz. Kaçırsak da savunmaya güvenebileceğimizi biliyoruz” dedi. İspanya’ya attõğõ son saniye üçlüğüyle Sõrbistan’õ yarõfinale taşõyan Teodosic’i çok beğendiğini söyleyen Onan, “Hem hücumu hem de savunmayı iyi yapıyor, 1 saniye sonrasını düşünebiliyor. Sırbistan karşısında sert oynayacağız. Final oynamak istiyoruz. Bunun için de elimizden geleni yapacağız. Tanjevic çok eleştiriliyordu. Hastalığından sonra daha da yıpranmıştı ancak o da formda. Yapacağını söylediği şeylerin keyfini çıkarıyor” ifadesini kullandõ. Semih: Bizden korkuyorlar Dünya Şampiyonasõ’nda sergilediği başarõlõ performansla göz dolduran Semih Erden, yarõn finale yükselmek için karşõlaşacağõmõz Sõrp basketbolcularõn kendilerinden korktuğunu söyledi. Kõsa bir süre önce Boston Celtics’e transfer olan Erden, “Sırp basketbolcularla karşılaştım. Bizden korktukları yüz ifadelerinden anlaşılıyordu. Onları da devirip finale çıkacağız. Buna yürekten inanıyorum” dedi. Oğuz Savaş ise oynadõklarõ basketboldan keyif aldõklarõnõ ve eğlendiklerini belirtti. Savaş, “Birbirimizi iyi tanıyoruz. Uzunlar arasındaki paslaşmayla uyumumuzu gösteriyoruz. İyi savunmadan sonra hızlı hücuma çıkıp ‘coşalõm’ mantığıyla oynadığımız için çok etkili oynuyoruz. Bana süre geldiği zaman elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Savunma seyirciden gelen saldırganlıkla beraber daha sert oluyor. Biz Sırbistan’a göre daha avantajlıyız. İyi bir takım ve kaliteli oyuncuları var ancak bizim de aşağı kalır tarafımız yok. Onları da yeneriz. Krstic ve Perovic gibi önemli uzunlarıyla eşleşeceğiz. Velickovic de çok önemli bir isim. Kolay olmayacak ama bizim de önemli uzunlarımız var. Euroleague ve NBA deneyimi olan uzunlarımızla sıkıntı yaşamayız” diye konuştu. Dünya Basketbol Şampiyonasõ’ndaki zaferin mimarlarõ gözünü madalyaya dikti ONAN: TARİFSİZ MUTLULUK Ö mer Onan, elde ettikleri başarõ nedeniyle çok mutlu olduklarõnõ ve gururlandõklarõnõ belirterek “20 yıl sonra da bu tarihi yazan 12 oyuncu var. Yapılmamışı yaptık. Bu çok önemli bir şey. Kendi ülkemizde olmanın ve insanlardan aldığımız sevginin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu tarifsiz bir şey. Maçı da gece tekrar izledik. Biz maça çıkmadan önce keyif alalım diyoruz. Kimse kimseye surat yapmıyor. Hep diyalog içindeyiz ve birbirimize bağlıyız. Müthiş bir uyum var. Ersan bu ülkede doğmadı ama Türk ve bu duygularla oynuyor. Bir sürü oyuncu gelmek istemiyor milli takıma ama Ersan ve Hidayet canla başla oynuyor. Takımdaki herkes egolarını gömdü. Hata yapanın hatasını saklamak için mücadele ediyoruz. Başarımızın sırrı işte bu” diye konuştu. Takõmõn yõldõzlarõndan Ömer Aşık ise zirveye çõkmak için ellerinden geleni yaptõklarõnõ söyledi. Yeni sezonda Chicago Bulls formasõ giyecek olan ulusal basketbolcu, “Buralara kadar geleceğimize inanıyorduk. Hedefimiz şampiyonanın başından beri yarıfinal ve finaldi. Bunun ilk aşamasını başardık. Dışarıdan kolay gibi gözükse de Fransa, İspanya’yı yenmiş bir ekipti. Slovenya ise turnuvada sadece 1 kez yenilmişti, o da ABD’ye… Dışarıdan kolay gibi gözükse de mücadele ediyoruz. Farkı erken açıp maçı bırakmıyoruz. Böylece sonuca ulaşabiliyoruz. İskeleti iki yıl önce oluşan bir takımız. Geçen yıl Kerem Gönlüm yoktu, o olsa yine madalya alabilirdik. Bu yıl hata yapmazsak madalyayı alırız” dedi. Aşõk, Sõrbistan’õn geçen yõla oranla daha güçlü olduğunu ancak onlarõ devirerek finale yükseleceklerine inandõğõnõ sözlerine ekledi. ‘BU BİR RÜYA MI? UYANDIR BENİ’ B ir yõllõk basketbol yasağõnõn ardõndan yeniden sahalara dönen Kerem Gönlüm, kendilerini desteklemeye gelen seyircilere övgü yağdõrdõ. Efes Pilsenli basketbolcu, “Rakip sayı atamayınca biz coşuyoruz. Mükemmel bir seyirci var. Bizim 6. adamımız onlar. Herkes bunun gururunu yaşıyordur. Final oynayıp şampiyonluk düşünüyoruz. Ender’le konuştuğumuzda “Bu bir rüya mõ? Uyandõr beni” dedim. Basketbola böyle dönmek müthiş oldu. Pazar günü bir şampiyon çıkacak ve bu umarım biz oluruz. Alışkın olmadığım bir pozisyonda oynuyorum. Dert etmiyorum çünkü keyif alıyorum. Her şey yolunda. Müthiş özveriyle savunma yapıyoruz” dedi. Ender Arslan da takõm arkadaşõ Kerem Gönlüm için “Müthiş savunma yapıyor. İnanılmaz bir özveriyle oynuyor. Kısa oyuncuyu tutmak tecrübe gerektirir. Kerem pozisyonu olmamasına karşın bunu çok iyi yapıyor. Rakibi de sinirlendiriyor” ifadesini kullandõ. Ender, kolay basket yemediklerini ve rakibin sayõ atmak için ekstra efor sarf ettiğini vurguladõ. ENE: SAHADA FARK YARATIYORUZ A Ulusal Takõm yardõmcõ antrenörü Orhun Ene, Dünya Şampiyonasõ’nda ev sahibi olmanõn avantajõnõ gördüklerini vurguladõ. Seyirci faktörünün kendilerine büyük katkõ sağladõğõnõ söyleyen Ene, “Sahada o kadar büyük bir mücadele ortaya koyuyoruz ki, takım olarak fark yaratıyoruz. Slovenya gibi bir ekibi bu kadar rahat geçmemiz, beklenen bir şey değildi. Biz artık rakiplerden çok kendi mücadelemize bakıyoruz. Her topu kazanmak ve rakibi durdurmak için gerekli enerjiyi yakalayıp, içinde bulunduğumuz atmosferle Sırbistan’ı da geçeceğimizi düşünüyoruz. Oyuncuların içinde bulunduğu hava konsantrasyonun ötesinde. Saha içinde rolleri paylaşmaktan her zaman mutluluk duyuyorlar. Takımda kimsenin bir diğerinin rolünde gözü yok” diye konuştu. PLATINI: BİZE ÇOK SAYI ATMAYIN AKGÜL: SPORUN ALTIN DÖNEMİ U EFA Asbaşkanõ Şenes Erzik, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonasõ’nda Ay - Yõldõzlõlarõn, eleme turunda Fransa ile oynadõğõ karşõlaşmanõn ardõndan UEFA’nõn Fransõz Başkanõ Michel Platini’nin kendisini aradõğõnõ belirterek, “Platini bana, ‘Bu kadar iyi oynayõp, bize bu kadar çok sayõ atmayõn’ dedi. Ben de ‘Bizim takõmõmõz her zaman iyidir’ cevabını verdim” dedi. Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU K U P A D A B U G Ü N Klasman Maçları - Sinan Erdem/18.00 İspanya-Slovenya, (21.00) Rusya-Arjantin. KUPADA YARIN - Yarıfinal maçları - Sinan Erdem/19.00 ABD-Litvanya, (21.30) Sõrbistan- Türkiye. KUPA EKRANI - NTV Spor/18.00 İspanya-Slovenya, NTV/21.00 Rusya-Arjantin. Ulusal takõmõmõzõn Dünya Basketbol Şampiyonasõ’nda yarõfinale yükselip tüm Türkiye’yi sevindirmesi, Gençlik Spor Genel Müdürü Yunus Akgül tarafõndan, ‘tarihi başarı’ olarak değerlendirildi. Türkiye’nin son yõllarda voleybol, basketbol ve atletizm gibi temel branşlarda ses getirdiğine dikkat çeken Yunus Akgül, “Güreşçi kardeşimiz Selçuk Çebi’nin altın madalya kazandığını izledik. Sonra Sinan Erdem Spor Salonu’nda basketbolcularımızla coştuk. Gerçekten altın dönem yaşıyoruz. Bundan 10-15 yıl önce bu başarıları ancak hayal edebiliyorduk, şimdi hayalimizi gerçekleştirdik” dedi. ABD-Litvanyafinaliçin Kazanan Türkiye-Sõrbistan maçõ galibiyle eşleşecek Ömer Onan yarıfinal sevincini ailesiyle paylaştı. ESPN’DEN ÖVGÜ - Dünya Şampiyonası’nda tarih yazan A Ulusal Basketbol Takımı’nın Slovenya ile oynadığı maçı yorumlayan ABD’li ESPN kanalının yorumcusu ilginç bir söylemde bulundu. Yorumcu, müthiş bir şut yüzdesiyle oynayan ‘12 Dev Adam’dan Ersan’ın dış atışta isabet bulamamasının ardından, “Şimdi Türklerin normal insan olduğu anlaşıldı” dedi. ABD: 89 - RUSYA: 79 SALON: Sinan Erdem HAKEMLER: M.Sanchez (5)(Dominik C.), J.Martin (5)( spanya), J.Zamojski (5)(Polonya) ABD: Rose (6)6, Billups (7)15, Durant (8)33, Iguodala (6)6, Odom (6)6, Westbrook (7)12, Gay (4), Curry (4)2, Gordon (5)6, Love (4), Chandler (4)3 RUSYA: Ponkrashov (3)3, Bykov (7)17, Monya (5)5, Vorontsevich (7)14, Kaun (4)4, Fridzon (3)2, Zhukanenko (3)4, Khvostov (7)8, Voronov (6)9, Mozgov (7)13 1. Periyot: 25-25, lkyarı: 44-39, 3. Periyot: 70-56 CAN İŞBAKAN Çeyrek finalde Rusya’yõ 89-79 yenen ABD ile Arjantin’i 104- 85 mağlup eden Litvanya yarõfinalde eşleşti. İki ekip yarõn saat 19.00’da karşõlaşacak. L TVANYA: 104 ARJANT N: 85 SALON: Sinan Erdem HAKEMLER: J.Vazquez (6)(Porto Riko), G.Cerebuch (6)( talya), J.Butler (6)(Avustralya) L TVANYA: Kalnietis (8)12, Pocius (8)16, Jasaitis (8)19, Kleiza (8)17, Javtokas (7), Seibutis (6), Maciulis (7)12, Delininkaitis (7)16, Jankunas (8)12 ARJANT N: Prigioni (5)7, Delfino (7)25, Jasen (6)11, Oberto (4)4, Scola (6)13, Cequeira (4)6, Quinteros (4)6, L. Gutierrez (5)7, J.Gutierrez (3)4, Mata (3)2 1.Periyot: 28-18, lkyarı: 50-30, 3.Periyot: 85-53
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle