25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CEVAP: On üyenin iktidara bağõmlõ olma ihtimali vardõr. Böyle bir ihtimal olduğuna göre yapõlan görevin niteliği gereği söz konusu üyelerin ik- tidara bağõmlõ olacaklarõ kabul edilmelidir. Çünkü iktidara bağõmlõ üyelerin risk altõna so- kacaklarõ menfaat, özgürlüğü- müzdür, geleceğimizdir. 1. İlk derecede görev yapan (yani Yargõtay ve Danõştay üyesi olmamõş) hâkim ve sav- cõlar hakkõnda soruşturma açõlmasõna izin verme yetkisi Adalet Bakanõ’na (Anayasada- ki ifadeyle HSYK Başka- nõ’na) verilmektedir (Anayasa md. 159/9). HSYK’nin ilk de- rece mahkemelerinden gelmiş bu on üyesi hakkõnda da, hem HSYK’de görevde iken hem de görevleri sona erdikten sonra soruşturma açõlmasõna izni verme yetkisi Adalet Ba- kanõ’nda olacaktõr. Şöyle düşünelim: Bir koope- ratifin yönetim kurulu toplan- tõsõndayõz. Hepimiz genel ku- rul tarafõndan seçilerek yöne- tim kurulu üyesi olmuşuz. Yönetim kurulu başkanõ, bazõ kooperatif çalõşanlarõnõn işten çõkarõlmasõna dair bir öneri getiriyor. İçimizden bu öne- riye karşõ çõkanlar var. Fa- kat yönetim kurulu başka- nõnõn eline şöyle bir yet- ki verilmiş: Başkan, yönetim kurulu üyele- ri hakkõnda ceza so- ruşturmasõ açma yetkisine sahip. Şimdi kendi kendi- mize soralõm: Kooperatifimizin yönetim kurulu üyeleri, kendileri hakkõnda ceza so- ruşturmasõ açma, ceza mahkemele- rinde yargõlatma yetkisine sahip olan bu başkanõn önerisine karşõ çõ- kabilir mi? Cevap herhalde açõk; hiç kimse kolay kolay böyle yetkilerle dona- tõlmõş bir kooperatif baş- kanõna karşõ çõkamaz. Şimdi tekrar soralõm: Bir kooperatifte dahi kabul ede- meyeceğimiz bu örneği, öz- gürlüğümüzün güvencesi ol- masõ gereken hâkimlerin ba- ğõmsõzlõğõnõn, savcõlarõn temi- natõnõn tek güvencesi olan HSYK söz konusu olduğunda nasõl içimize sindireceğiz? 2. HSYK’de ilk derece hâ- kim ve savcõlarõna ayrõlan kontenjanõ dolduracak bu on üye, ülkenin çeşitli yerlerinde görev yapmakta iken, meslek- taşlarõnõn oylarõyla seçilerek Ankara’ya geleceklerdir. Gö- rev süreleri dört yõldõr. Dört yõlõn sonunda yine ülkenin herhangi bir yerine tayin edi- leceklerdir. Eşi, “eş durumu”ndan Ankara’ya ta- yin edilmiş, çocuklarõ Anka- ra’da okula başlamõş, kendisi- ne her hâkimin hak ettiği gibi kullanõşlõ bir lojman tahsis edilmiş HSYK üyesi bu hâki- min Ankara’da kalmasõnõn ga- rantili bir yolu vardõr: Adalet Bakanõ’nõn kendisini, anayasa- nõn 159/11. maddesine göre Adalet Bakanlõğõ merkez teş- kilatõnda veya Bakanlõğa bağlõ bir kuruluşta veya Bakanlõğõn ilgili bir kuruluşunda görev- lendirmesi! 3. Ne kadar fedakâr, ne ka- dar görevine bağlõ olursa ol- sun hâkim de insandõr, hâki- min de bir ailesi vardõr, hâki- min de sorunlarõ vardõr. Her- kes gibi, sizin gibi, benim gi- bi… 4. Şimdi ben size soruyo- rum, siz de kendinize sorun: Kuruldaki görev süresi sona erdikten sonra da Ankara’da kalmak isteyen, Ankara’da kalmak noktasõnda insani bir ihtiyacõ olan HSYK üyesinin tek çaresi, Adalet Bakanõ’nõn kendisini Ankara’da görevlen- dirmesi ise bu üyenin, Ba- kan’õn taleplerine karşõ kayõt- sõz kalmasõ mümkün müdür? En azõndan bu üyenin Ba- kan’õn olasõ taleplerine karşõ direnebileceğinden nasõl emin olabiliriz? 5. Hâkimin cesaretine terk edilmiş bir “bağımsızlık”, bağõmsõzlõk değildir. Söz ko- nusu olan bir ülkenin geleceği, çocuklarõmõzõn, torunlarõmõzõn özgürlüğü ise bõrakõnõz başka- sõnõn cesaretine, kendi cesare- tinize güvenebilir misiniz? Yoksa doğru düzgün bir siste- min kurulmasõnõ mõ istersiniz? Madem anayasayõ değiştiriyo- ruz, niçin güvenilir bir sistem kurmuyoruz? Yoksa kurmak mõ istemiyoruz? 6. Aslõnda yapõlmasõ gere- ken o kadar basit ki… Binler- ce hâkim ve savcõnõn oyunu alarak HSYK’ye seçilmiş olan üyenin görev süresinin sonun- da, kadro şartõ aranmaksõzõn dilediği adliyede görevlendi- rilmesini sağlayacak bir hük- mü anayasaya ilave etmek ve elbette soruşturma açõlmasõna izin verme yetkisini Adalet Bakanõ’ndan alarak HSYK’ye vermek. 7. Peki, ülkemize demokrasi getireceği, darbe korkularõnõ sona erdireceği, vatandaşa öz- gürlük sağlayacağõ, bizi Avru- pa Birliği’ne taşõyacağõ ileri sürülen bu büyük “reform” yapõlõrken, neden bu kadar ba- sit, ancak hâkimleri gerçek an- lamda bağõmsõzlõğa kavuştura- cak bir düzenlemenin yapõl- masõndan kaçõnõlõr? Yargõ ba- ğõmsõzlõğõ, demokrasiye mi engeldir? Yargõ bağõmsõz olur- sa vatandaş özgür mü olamaz? CEVAP: 1. Hâkim ve savcõlarõn özlük işleri, atanma- larõ, yükselmeleri, disiplin işle- ri, meslekten çõkarõlmalarõ, Yargõtay’a ve Danõştay’a üye seçimi vs. siyasi iktidardan ba- ğõmsõz bir kurul olmasõ gere- ken HSYK’nin görevidir. 2. Bu kurul siyasi iktidardan bağõmsõz olmaz ise kurula tabi olan hâkimler ve savcõlar, ku- rul vasõtasõyla iktidara bağõmlõ kõlõnõrlar. Bir yargõ mensubu- nun yükselmesi fiilen iktidar partisinin elindeyse, kendisine disiplin cezasõ verilmesi fiilen iktidar partisinin takdirindeyse, tayini fiilen iktidar partisine bağlõysa, meslekten ihracõ fii- len iktidar partisinin hâkimiyet alanõndaysa o yargõ mensubu iktidara bağõmlõdõr; iktidarõn memuru haline getirilmiştir. 3. Bu bağõmlõlõğõn doğrudan veya araya aracõlar koymak su- retiyle dolaylõ bir şekilde tesisi arasõnda fark yoktur; sonuç aynõdõr: İktidara bağõmlõ yargõ. 4. Halkoylamasõna sunulan HSYK’nin yeni yapõsõna ilişkin düzenleme incelendiğinde (Anayasa md. 159) hâkimlerin iktidar partisine nasõl bağlandõ- ğõ açõkça görülmektedir. 5. HSYK, başkan dahil top- lam yirmi iki üyeden oluşturul- maktadõr: a. HSYK’nin başkanõ Adalet Bakanõ’dõr. Adalet Bakanlõğõ Müsteşarõ kurulun doğal üyesi- dir. Adalet Bakanlõğõ Müsteşa- rõ, kanunen Adalet Bakanõ’nõn talimatlarõnõ yerine getirmekle yükümlü bir yüksek bürokrat- tõr. Yani bakana bağlõdõr. Avru- pa Birliği’nin bütün raporlarõ- na, yõllardõr ülkemizde oybirli- ğiyle dile getirilen eleştirilere rağmen, Bakan ve Müsteşar Kurul’dan çõkarõlmamaktadõr. b. HSYK’nin üç üyesi Yargõtay Genel Kurulu’nca, iki üyesi Danõştay Genel Ku- rulu’nca seçilecektir. Yüksek mahkemelerin HSYK’ye üye seçiminde Cumhurbaşkanõ’nõn devreden çõkarõlmasõ yerinde- dir. Ancak yeni düzenlemede, Yargõtay’õn ve Danõştay’õn se- çeceği üyelerin sayõsõ arttõrõl- mamakta, buna karşõn başka kurumlarõn veya makamlarõn seçeceği yeni üyelikler yaratõ- larak, Yargõtay ve Danõş- tay’dan seçilen üyelerin azõn- lõkta kalmasõ sağlanmaktadõr. Yeni üyelerin siyasi iktidardan bağõmsõz olmasõ durumunda, yüksek mahkemelerin seçtiği üyelerin sayõsõnõn azõnlõkta kalmasõ siyasi bir tercih olarak hoş görülebilir. Ancak yeni üyelerin tamamõ doğrudan ve- ya dolaylõ bir şekilde siyasi ik- tidara tabi ise buradaki siyasi tercih, demokrasiden yana bir tercih değildir; yargõyõ siyasi iktidara bağlayacak bir tercih- tir. Yargõnõn siyasi iktidara bağlandõğõ sistemlerde demok- rasi olmaz. c. HSYK’ye dört üye Cum- hurbaşkanõ’nca doğrudan atan- maktadõr. Siyasi bir geçmişe sahip olan (ve siyasi geçmişe sahip olmasõ bir demokraside son derece normal kabul edil- mesi gereken) Cumhurbaşka- nõ’nõn kendi siyasi görüşüne yakõn görevlendirmeler yapa- bileceği ortadadõr. Bu değişik- liğin sonucu olarak siyasi ikti- dar, yargõ üzerindeki nüfuzunu arttõracak, yargõ, iktidara tam bağõmlõ hale gelecektir. d. Türkiye Adalet Akademi- si Genel Kurulu da HSYK’ye bir üye seçecektir. Akademi- nin genel kurulunda çoğunluk, Adalet Bakanlõğõ’ndan gelen CEVAP: Anayasa değişikli- ği yargõ bağõmsõzlõğõnõ tehdit etmenin ötesinde, yok ediyor. Bugünkü sistemde iktidar, yal- nõzca ilk derece mahkemelerin- de görev yapan hâkimler üze- rinde büyük nüfuz sahibi iken (ve bu ülkenin aydõnlarõ on yõl- lardõr bunun değişmesi için ça- ba sarf ederken), halkoylamasõ- na sunulan metin kabul edildiği takdirde, Danõştay ve Yargõtay da iktidara bağõmlõ olacaktõr. Bir başka anlatõmla, 12 Eylül Anayasasõ’nõn getirmiş olduğu ve neredeyse otuz yõldõr avu- katlarõn, barolarõn, hâkimlerin, savcõlarõn, üniversitelerin ortak bir dille eleştirdikleri, değişti- rilmesini istedikleri baskõcõ sis- tem, daha da baskõcõ hale gele- cektir. Bu mudur 12 Eylül’le hesaplaşmak? Biz, “ilk dere- ce hâkimleri de bağımsız ol- sun, hâkimleri bağımsız, sav- cıları teminatlı olmayan bir ülkede özgürlükten söz edile- mez, tüm adli sistem vatan- daş üzerinde ezici bir baskı ve zulüm mekanizmasına, ik- tidarın gücünü pekiştirme aracına dönüşür” derken, 12 Eylül Anayasasõ’nõ mumla ara- tacak bir değişiklik, nasõl olur da 12 Eylül’le hesaplaşmak olarak paketlenip sunulabilir! Bir bütün olarak bakõldõğõnda hâkimlerimiz, savcõlarõmõz, avukatlarõmõz fedakâr, namus- lu, cesur, bin türlü sõkõntõya gö- ğüs geren meslek insanlarõdõr. Kuşkusuz her meslekte, o mes- leğe yakõşmayan “çürük elma- lar” olur. Yargõ söz konusu ol- duğunda, bunlarõn derhal ve en etkili şekilde tasfiye edilmesi gerekir. Ancak bir ülkede yar- gõ bağõmsõzlõğõ, yargõ mensu- bunun cesaretine bõrakõlmõş ise o ülkede yargõ bağõmsõz değil- dir. Ne zaman ki sistem en çe- kingen yargõ mensubunun dahi görevinin gereğini yapmaktan çekinmeyeceği kadar güvenceli hale geti- rilir, o zaman bu ülke- nin insanlarõ, yargõ ba- ğõmsõzlõğõnõn sağladõğõ bütün güvencelere sa- hip olur ve özgürlüğün tadõnõ doya doya yaşa- maya başlar. CEVAP: Hayõr, yeni dü- zenlemeler yargõ bağõmsõzlõğõ- nõ tamamen yok ediyor. Hâ- kimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapõsõn- da gerçekleştirilecek değişik- likler sonucunda hâkimler ik- tidara bağlanõyor, hâkim ve savcõlar tamamen teminatsõz bõrakõlõyor. Yargõ bağõmsõzlõ- ğõ, demokrasinin vazgeçilmez koşuludur. Bu nedenle, iktida- ra bağõmlõ bir yargõ dünyanõn hiçbir demokratik ülkesinde yoktur. Yargõsõ iktidara ba- ğõmlõ bir devlet, Avrupa Birli- ği’ne de giremez. Yapõlmak istenen değişiklik yargõyõ ikti- dara bağõmlõ hale getirdiği için demokratik değildir, Avrupa Birliği standartlarõna da açõkça aykõrõdõr. CMYB C M Y B 10 EYLÜL 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA REFERANDUM 15 Prof. Dr. Metin Feyzioğlu 11 soruyla anayasa değişikliğinin yargõ üzerindeki etkilerini değerlendirdi Yargı iktidara bağlanıyor M E T İ N F E Y Z İ O Ğ L U (Ankara Barosu Avukatõ, Prof. Dr., Ankara Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalõ Başkanõ, Ankara Hukuk Fakültesi Önceki Dekanõ) CEVAP: 1. Anayasa değişik- liği ülkemizin adalet sisteminin içinde bulunduğu derin krize kõsmen dahi çözüm getirmiyor. Adliyeden, başta avukatlar, hâ- kimler ve savcõlar olmak üzere kimsenin memnun olmadõğõ bir gerçek. Ancak “yetmez ama evet” denilmesi için, yapõlmak istenen değişikliklerin sistemi az da olsa iyileştirmesi, insanla- rõn gündelik hayatlarõnõ etkile- yen, özgürlüklerini güvencesiz bõrakan hatalõ uygulamalarõ ve dağ gibi birikmiş sorunlarõ çöz- meye yönelik olmasõ gerekir. 2. Az önce çok somut olarak açõklamaya çalõştõğõmõz üzere, anayasa değişikliğiyle hem ilk derece hâkim ve savcõlarõ hem de Yargõtay ve Danõştay’õn yük- sek hâkimleri, doğrudan ve do- laylõ yöntemlerle siyasi iktidara bağlanõyorlar. Bu ne demek? Hâkim ve savcõlarõn iktidardaki partiye bağlanmasõ, iktidar par- tisinin taleplerini yerine getir- mek zorunda kalmasõ demek. Hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun sonuç değişmez; bunun adõ demokrasi değil, fa- şizmdir. CEVAP: ? Yargõ bağõmsõzlõğõ, hâkim- lerin ayrõcalõğõ değildir; toplumdaki her insanõn hukuk devletinde yaşamasõ için bir zorunluluktur. Çünkü siyasi iktidara ba- ğõmlõ olan yargõ, iktidardaki siyasi partinin tarafõnõ tutar; hukuk kurallarõnõn, hak ve adaletin değil, iktidardakilerin taleplerini yerine getirir. ? Hâkimleri bağõmsõz ol- mayan bir devlette, insanlarõn haklarõ ve özgürlükleri güvencede olamaz; hak ve öz- gürlükler iktidarõn keyfine terk edilir. İkti- darõn keyfine terk edilen bir hak, gerçek anlamda hak değil, iktidarõn bahşettiği lü- tuftan ibarettir. İktidar, lütfettiğini her za- man geri alabilir. ? Bu sebeple bazen, bazõ iktidarlar yargõ bağõmsõzlõğõndan rahatsõz olabilirler. Ancak çağdaş değerleri özüm- semiş demokratik toplumlarda, hiçbir ikti- dar, ne kadar rahatsõz olursa olsun, yargõ bağõmsõzlõğõnõ ortadan kaldõrmaya, hâkim- leri doğrudan veya dolaylõ yöntemlerle kendine bağlamaya kalkõşmaz. Zaten sahip olduklarõ haklarõ yüzlerce yõllõk mücadele- ler sonucunda kazanmõş toplumlar, gelip geçici iktidarlarõn bunlarõ kendilerinden al- masõna izin vermezler. ? Netice: Elimiz- deki özgürlüğün değerini, onu kaybetme- den önce bilmek zorundayõz. 12 Eylül 2010’da yapılacak olan anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasında, oylayacağımız metinde yer alan ve yargı bağımsızlığını, hâkim ve savcı teminatlarını ilgilendiren hükümlere dair bazı sorular ve cevaplar hazırladım. Değineceğim konular, bütün sorunları kapsamayacak. Çünkü amacım olabildiğince basit bir şekilde belirli hususları anlatmak ve anayasa paketinin özü hakkında düşüncelerimi açıklamaktan ibaret. Hangi siyasi partiye mensup olursak olalım, oyladığımız metin, yalnızca bizim değil, çocuklarımızın, hatta torunlarımızın geleceğiyle ilgili. “Boş ver” demek, oy vermemek, tatile çıkmak, çıkılmış olan bayram tatilini bir gün daha uzatmak, “Bir tek benim oyuma mı kaldı bu iş?” diye mazeret üretmek lüksümüz yok. Evet, bir tek benim, bir tek sizin oyunuza kaldı bu iş. Demokrasi zordur; hukuk devletine sahip çıkmak zordur; sorumluluk ister; bilinçli olmayı gerektirir. Demokrasiye ve hukuk devletine layık olduğumuza yürekten inanıyorum. Oy vermeden önce düşünmek zorundayız; bize hangi ilacın içirildiğini öğrenmek zorundayız; neye oy verdiğimizi bize kimse anlatmıyorsa, bu durumdan şüphe etmeyi akıl etmek zorundayız. Dilerseniz okuyun. “Hayır” oyu verecekseniz de okuyun, “evet” oyu verecekseniz de okuyun. “Hayır” diyecekseniz, somut gerekçeleriniz olsun; olsun ki başkalarına anlatabilin. “Evet” diyecekseniz, zaten geleceğimizle ilgili kararınızı vermişsiniz; “bu iyidir” demişsiniz. Düşünerek karar verdiyseniz okumaktan zarar gelmez; yanlışlarımı bulursunuz, haklılığınızı tesciller, gönül rahatlığıyla oy verirsiniz. Madem daha özgür, daha demokratik bir Türkiye istiyoruz, farklı düşünceleri öğrenmekten ne zarar gelebilir ki? Yeteri kadar incelemeden karar verdiyseniz veya “Ne bileyim ben, içimden evet demek geçiyor” diyorsanız, okuyun; yalnızca birkaç dakikanızı alır. Belki okuduktan sonra içinizden farklı bir şeyler geçer. Kim bilir? bürokratlardadõr. Dolayõsõyla Akademi Genel Kurulu’nun seçtiği üye de büyük ihtimalle siyasi iktidara yakõn, hatta si- yasi iktidara tabi bir üye ola- caktõr. e. Üç üyeyi idari yargõ hâ- kim ve savcõlarõ, yedi üyeyi adli yargõ hâkim ve savcõlarõ kendi içlerinden belirli şartlarõ taşõyan hâkimler arasõndan se- çeceklerdir. Yani idare mahke- melerinde ve adliyelerde görev yapan hâkimlere HSYK’ye üye seçme hakkõ tanõnmakta- dõr. Bu şekilde seçilen üyelerin toplam sayõsõ 10’dur ve en bü- yük grubu oluşturmaktadõrlar. Kuruldaki yüksek hâkimlerin sayõsõ beş iken, ilk derece mahkemelerinden gelen hâ- kimlerin sayõsõnõn bunun iki katõ olmasõ tartõşõlabilir. Bu eleştiri bir yana, ilk derece hâ- kim ve savcõlarõna HSYK’ye üye seçme hakkõnõn tanõnmasõ ilk bakõşta son derece yerinde bir düzenlemedir. Ne var ki sa- tõr aralarõna yerleştirilmiş, met- nin çeşitli yerlerine dağõtõlmõş hükümler, ilk derece hâkim ve savcõlarõnca seçilen kurul üye- lerini Adalet Bakanõ’na, dola- yõsõyla siyasi iktidara bağõmlõ kõlmaktadõr. Başka bir anla- tõmla, hâkimleri bağõmsõz, sav- cõlarõ teminatlõ kõlmasõ gereken HSYK’nin on üyesi, iktidara bağõmlõ olma riskini taşõmak- tadõr. f. Şimdi soralõm: İktidara bağõmlõ bir HSYK üyesinin, meslektaşlarõnõn haklarõnõ ikti- dara karşõ koruyabileceğine kim inanõr? Yeni düzenlemeler yargı bağımsızlığını sağlıyor mu?SORU 1 Anayasa değişikliği yargı bağımsızlığını ne şekilde tehdit ediyor? SORU 2 İlk derece hâkim ve savcıla- rının seçtiği on üye neden iktidara bağımlı olacaktır? SORU 4 Bugün kimse adliyeden, adli sistemden memnun olmadığı- na göre anayasa değişikliği kısmen de olsa bir çözüm sağ- lamaz mı? Yani ‘yetmez ama evet’ demenin neresi yanlış? SORU 5 Yeniden yapılandırılan HSYK yoluyla hâkim ve savcılar iktidara nasıl bağımlı hale getiriliyor? SORU 3 Yargı bağımsızlığından bize ne? Hâkimler niye ayrıcalıklı olsunlar ki? SORU 6 Devamı 16. Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle