Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
10 EYLÜL 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
Uluğbay Hesap Soruyor!
Eski Milli Eğitim Bakanı
Hikmet Uluğbay, internette
www.hikmetulugbay.com
sitesinde “halkoylamasının” ilginç
bir değerlendirmesini yapmış!
Özetleyelim:
Yüksek Seçim Kurulu (YSK),
pazar günü yapılacak
halkoylamasında 49.446.269
vatandaşın oy kullanacağını
duyurdu. YSK, 12 Eylül 2007
halkoylamasına 42.629.733 kişinin
katılacağını açıklamıştı. Aradan 2 yıl
10 ay 21 gün geçmiş, 6.816.536
yeni seçmen eklenmiş. Bu sayı,
yılda ortalama 2.272.179 kişinin 18
yaşına girdiği anlamına geliyor.
Gelelim Türkiye İstatistik
Kurumu’na (TÜİK)... TÜİK’e göre
“Adrese Dayalı Nüfus Kayıt
Sayımı” veri tabanında her yaş için
ayrı bilgi yok. Beşerli yaş grupları
var. 2007’de 15-19 yaş grubunda,
yani 15, 16, 17, 18, 19 yaşlarında
olanların sayısı 6.157.033.
Ortalama beş yaştan her birine
1.231.407 kişi düşüyor.
Garipliğe bakın devletin iki resmi
kurumundan YSK seçmen sayısını
yılda 2.272.179, TÜİK ise 1.231.407
arttı diyorlar. Fark az değil,
1.040.772! Yılda bu kadar fark
varsa, iki halkoylaması arasında -ne
idüğü belirsiz- 3.1 milyondan fazla
seçmen nereden çıktı?
Ölümlere gelince... TÜİK’e göre
35 yaşından büyük ölenler yılda
170 bin. Bu rakamı da düşersek,
yıllık artış 1.061.407 oluyor. Üç
yılda toplam artış ne olur?
Yuvarlatırsak 3.2 milyon...
Oysa YSK ne demişti? Yuvarlak
olarak 6.8 milyon… Şimdi TÜİK’in
3.2 milyonunu YSK’ninkinden
çıkaralım. Peki, (İzmir’in
nüfusundan da fazla olan) 3.6
milyonluk bu olağanüstü fark
neyin nesi?
Uluğbay bununla yetinmemiş,
hesabını doğrulatmak amacıyla
sağlamasını da yapmış. 1990 nüfus
sayımına başvurmuş!
1990 nüfus sayımına göre
Türkiye’de 56.473.095 kişi
yaşıyormuş. 2007-2010 yılları
arasında 18 yaşına giren gençler,
1990’lı yıllarda doğan çocuklar
imiş... TÜİK, Türkiye’deki nüfus artış
hızını yılda yüzde 2.17 olarak
açıklamış.
Bu durumda 56 milyonla bu
2.17’lik artış hızını çarptığımızda
yıllık artış 1.226.031 oluyor, TÜİK’in
15-19 yaş grubu verileri ile de
örtüşüyor.
Oysa YSK ne demişti? Yılda
2.272.179... Bu rakama göre
1990’dan bu yana Türkiye’deki
nüfus artışı yılda yüzde 4.02
olmuyor mu? Yüzde 4.02 nerede,
2.17 nerede? Uluğbay soruyor? Biz
de soruyoruz?
“Bu durumda, YSK, 2010
halkoylamasında oy kullanacağını
söylediği kayıtlı seçmen sayısının
2007 yılındaki halkoylamasına göre
6.8 milyondan fazla artmasını nasıl
bulduğunu toplumu ikna edecek
şekilde açıklamalıdır.”
Yoksa Başbakan, mezardaki
ölülere, cinlere de mi “evet”
dedirtecek? Son seçimde dönme
dolaplara binilmişti? Bakalım pazar
günü ne gibi dolaplar dönecek?
Ben; Koç, Sabancı ya da
öteki şirketlerin yerinde
olsam uluslararası alanda
örgütlenmiş, TC’yi altüst etme
becerisinde 1. perdesini pazar
günü sahneleyecek olan Feto
efendiyi Amerikanistan’dan alır,
holdinglerimin başına getirirdim.
Örgütleme desen onda… Tezgâh
desen onda… Milyar dolarları
bulan sermaye dağılımı onda…
Feto önce ne yaptı? İzmir’de
yerel bir örgütlenme ile Ege’de
kamplarda misyonerlerini
yetiştirdi. Sonra onları uluslararası
ortamda görevlendirebilmek için
Papa Hazretleri’ni ziyaret etti,
Vatikan misyonerlik okullarında
yetişmelerini sağladı. Onları
dünyanın dört bir köşesine saldı.
Bu kişilerden bazıları Emniyet
Genel Müdürlüğü’ne yerleştirildi.
Onlar da yurtdışında Türk
büyükelçilik ve konsolosluklarındaki
güvenlik görevlerine atanacak
polisleri seçmeye başladılar. Polisler
de atanabilmek için eşlerinin
başlarını sıktılar. Yurtdışından
Türkiye’ye arabayla, ek bir maddi
güçle döndüler.
Sonrasında emniyette “F” tipi
örgütlenmede Feto’ya şükran
borçlarını ödediler. Başkentte,
atandıkları illerde
“telekulak” oldular.
Önce basındaki
karşıtlara çengel
atıldı. Ardından
yargıyı, Yargıtay’ı,
Danıştay’ı,
Anayasa
Mahkemesi’ni
dinlemeye aldılar.
Zamanla George
Orvell’in “1984”
adlı romanındaki
“korku devletine”
adım adım
ilerlediler.
Teğmenler,
albaylar,
generaller, ordu
komutanları
telekulaklandı.
Rahmi Koç da bir toplantıda cep
telefonu açmak isteyen
arkadaşına “Telefonunu açma...
Hepimiz dinleniyoruz” demedi mi?
İnternet, çağdaş iletişim, bilgi
kaynağı olarak dünyayı
aydınlatırken herkesin “temel
hakkı” oldu. Bir zamanlar
gazetelerin dağıttıkları
ansiklopedilerin sayfaları artık
açılıyor mu? Tıkla interneti bilginin
her türlüsü anında önüne gelsin.
Ama Türkiye’de ne oldu? 2007’de
çıkarılan 5561 sayılı yasa ile “temel
hak” internette “keyfi yasaklanmaya”
gidildi. Neymiş, gençler “porno”
sitelerine girdikleri için ahlakları
bozuluyormuş? Dünyadaki 200
ülkenin gençlerinin ahlakları
bozulmuyor da!
Eskiden mahalle kabadayıları
vardı. Bir delikanlı o mahalledeki bir
kızı görmeye gittiğinde; kabadayılar,
delikanlının yolunu keser, “Bir daha
seni bu mahallede görmeyeyim.
Ayaklarını kırarım!” derlerdi.
Günümüzde de Kasımpaşa
kabadayısı aynısını internette
yapmıyor mu?
Ocak 2010’da “Avrupa Güvenlik
ve İşbirliği Örgütü” adına Milos
Haraszti bu yasanın çıkışından
sonra 3700 sitenin yasaklanmasını
kınadı. O tarihten sonra sayı 6 bine
ulaştı. Önemli bölümünde mahkeme
kararı bile yok!
10 Atatürk videosundan altısı
yasaklandı. “Youtube”a erişim 2 yılı
aşkın bir süredir hâlâ yasak.
İnternete uygulanan yasak,
Osmanlı’da matbaanın
yasaklanmasına benziyor. Gerçek
neden, “aydınlanma çağının”
Türkiye’de sona erdirilmesi değil mi?
Yapılan anketlerde halkın en çok
güvendikleri kurum sıralaması
genelde şöyle olmuştu: 1. Ordu, 2.
Anayasa Mahkemesi, 3.
Parlamento, 4. Mahkemeler, 5.
Basın, 6. Din adamları.
O halde yargı, Anayasa
Mahkemesi ve ordu da
çökertilmeliydi! “Ergenekon,
Balyoz…” gibi yapay davalarla
TC’nin temel kurumları hedef
alınarak bu kurumlar halkın
gözünden düşürülmeliydi!
Vaktiyle Kenan Evren’in 12
Eylül’üne alkış tutan liboşlar “2.
Cumhuriyet” söylemleri ile
Kasımpaşalının “Türkiye Korku
Cumhuriyeti”ne, Feto’nun “Türkiye
İslam Cumhuriyeti”ne çanak
tuttuklarını bile algılayamadılar.
Pazar günü oynanacak 1.
perdede, halkoylamasına sunulan
anayasa ile yargı tepeden tırnağa
Kasımpaşalıyı “baş yargıç”
yapıyor. Kasımpaşalı bununla da
yetinmeyeceğini, 2011’de
anayasayı tümden değiştireceğini
açıkladı.
O anayasa ile ne olacak? O 2.
perdede, Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin YAŞ toplantıları
İran’daki gibi Ayetullah yerine,
Feto önünde yapılacak! Haydi
hayırlısı!
Müslüman okurlarımızın “şeker”
bayramlarını, Yahudi okurlarımızın
da yeni yılları “Roş Haşana”yı kutlar;
aileleriyle birlikte sağlıklı, mutlu,
varlıklı ve hayırlı günler dileriz.
2011 Anayasasının 1. Perdesi!
Elmek: ozgenacar@gmail.com Faks: 0312. 442 79 90
ABD’den Yeşil harekete
teknolojik destek
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - ABD Dõşişleri
Bakanõ Hillary Clinton, İran’daki mu-
halif gruplara çeşitli araçlarla destek
sağladõklarõnõ söyledi.
Washington’daki düşünce kuruluşu
Dõş İlişkiler Konseyi’nde ABD’nin dõş
politikasõna yönelik kapsamlõ bir ko-
nuşma yapan Clinton, İran’õn askeri bir
diktatörlüğe doğru gittiğini ifade etti.
İran’daki muhalif Yeşil Hareketi
ABD’nin destekleyip desteklememe-
si gerektiğine yönelik bir soruyu ya-
nõtlayan Clinton, “İran’da özgürlük
ve insan haklarını desteklemek ke-
sinlikle bizim politikamız. Bunu
açıkça konuşarak yaptık. Aynı za-
manda İranlıları birbirleriyle ko-
nuşabilmeleri ve görüşlerini açıkla-
yabilmeleri için özellikle teknolojik
araçlarla donatarak yaptık” dedi.
Clinton, “İran’da var olan büyük
karışıklık ve hareketliliği destekle-
meye çalışıyoruz. Aynı zamanda
bu insanları tehlikeye atmak ve za-
yıflatmak istemiyoruz” dedi.
İran hükümetinin eylemlerini güçlü
bir biçimde kõnamayõ sürdürdüklerini
de ifade eden Clinton, “İran’ın bir çe-
şit dini ideolojik maske altında as-
keri bir diktatörlüğe dönüştüğüne
kuşku yok” diye konuştu.
İran’õn ekonomik yaptõrõmlar nede-
niyle büyük bir baskõ altõnda olduğu-
nu da ifade eden Clinton, sonunda İran
halkõnõn ülke içindeki olaylara yanõt
vereceğini söyledi. Clinton, “Yar-
dımcı olmak istiyoruz ama engel ol-
mak da istemiyoruz. Kurmaya ça-
lıştığımız denge bu” dedi.
‘Türkiye yükselen
etki merkezi’
Clinton konuşmasõnda, ABD’nin
dõş politikasõnda hõzla büyüyen ve
etkileri artan ülkelerle de yakõnlaşmayõ
öngördüklerini belirtti.
Bu ülkeler arasõnda Çin, Hindistan,
Türkiye, Meksika, Brezilya, Endo-
nezya, Güney Afrika ve Rusya’yõ sa-
yan Clinton, “Bu yükselen etki mer-
kezleriyle yakınlaşmayı derinleş-
tirmek” istediklerini ifade etti.
Tüm müttefiklerinin bölgesel ve
küresel yapõcõ roller üstlenmesi ge-
rektiğini söyleyen ABD Dõşişleri Ba-
kanõ, “Biz bu ülkelerin daha büyük
sorumluluk almalarını bekliyoruz”
dedi. Clinton yükselen etki merkezle-
riyle ilişkileri genişletmenin yanõ sõra
bu ülkelerdeki halk ile de yakõnlaş-
maya çalõştõklarõnõ ifade etti.
Clinton, ABD’nin yüksek borç dü-
zeyinin bir ulusal güvenlik tehdidi ol-
duğunu da vurguladõ. Clinton, “Bu
kendi çıkarlarımıza göre hareket
etme yeteneğimize zarar verirken
bizi kısıtlama istemediğimiz alan-
larda kısıtlayabiliyor. Ve uluslar-
arası alanda zayıflık mesajı veri-
yor” dedi. Clinton konuşmasõnda,
ABD’nin bu yüzyõlda da küresel li-
derliği sürdüreceğini, bunun gerekli ol-
duğunu savundu.
Dış Haberler Servisi - Rus-
ya’nõn güneyindeki Kuzey Oset-
ya bölgesinde dün bomba yüklü
araçla düzenlenen intihar saldõ-
rõsõnda 15 kişi hayatõnõ kaybet-
ti, 133 kişi de yaralandõ.
Acil Durumlar Bakanlõğõ yet-
kilileri, bölgenin başkenti Vla-
dikavkaz’daki saldõrõda, intihar
komandosunun aracõnõ kentin
en büyük pazaryerinin girişinde
patlattõğõnõ duyurdular. Bakanlõk
yetkilileri, yaralõlardan 87’sinin
hastaneye kaldõrõldõğõnõ ve bazõ-
larõnõn durumunun ağõr olduğunu
da söylediler. Rusya Devlet Baş-
kanõ Dimitriy Medvedev, özel
temsilcisini, yardõm çalõşmalarõnõ
koordine etmesi için saldõrõ böl-
gesine gönderdiği bildirildi.
İslamcılar mı?
Saldõrõnõn sorumluluğunu he-
nüz üstlenen olmadõ. Kuzey
Osetya’da nüfusun çoğunluğunu
Ortodoks Hõristiyanlar oluştu-
ruyor. Nüfusunun çoğunluğu
Müslümanlardan oluşan komşu
Çeçenistan, İnguş ve Dağõstan
cumhuriyetlerinde aşõrõ dinciler
sõk sõk saldõrõlar düzenliyor.
Kuzey Osetya’da 2004’te Çe-
çen teröristlerin Beslan kentinde
bir okulda yüzlerce kişiyi rehin
almasõndan sonra Rus güvenlik
güçlerinin düzenlediği operas-
yonda yarõsõ çocuk olmak üzere
331 kişi ölmüştü.
‘Küba’nın ekonomik
modeli artık yürümüyor’
Pazaryerini kana bulayan intihar saldırısı en az 15 kişinin ölümüne, 100’den fazla kişinin de
yaralanmasına yol açtı. (Fotoğraf: REUTERS)
Dış Haberler Servisi - Küba’nõn efsanevi lideri
Fidel Castro, ülkede uygulanan ekonomik
modelin artõk işlerliğe sahip olmadõğõnõ söyledi.
Amerikan The Atlantic internet sitesi
yazarlarõndan Jeffrey Goldberg’in Castro ile
yaptõğõ röportaj tüm dünyada yankõ buldu. Castro
ile Küba’nõn başkenti Havana’da yaptõğõ
röportaja ilişkin yazõsõnõn
geçen salõ günü
yayõmlanan ilk bölümünde
efsanevi liderin İran
Cumhurbaşkanõ Mahmud
Ahmedinejad’a ilişkin
eleştirilerine yer veren
Goldberg, önceki günkü
yazõsõnda da sosyalist
Küba’nõn ekonomik
sistemine ilişkin 1959
devriminin lideri
Castro’nun görüşlerini
yazõsõna taşõdõ.
Goldberg’in “Küba’nın ekonomik modelinin,
hâlâ diğer ülkelere ihraç edilebilir olduğunu
düşünüyor musunuz?” sorusuna Castro’nun
yanõtõ ise şu oldu: “Küba modeli artık bizim
için bile işlerliğe sahip değil.” Yazõsõnda
Goldberg, Castro ile görüşmesinde kendisine
eşlik eden, ABD merkezli düşünce kuruluşu
Dõş İlişkiler Konseyi’nin Latin Amerika
uzmanõ Julia Sweig’õn Castro’nun bu sözlerini
şöyle yorumladõğõnõ belirtti: “Castro devrim
fikirlerini reddetmiyor. Bu sözlerini Küba
modeli altında devletin ekonomik
hayatta çok fazla ağırlığı olduğunu kabul
etmesi olarak değerlendiriyorum.”
Sweig, ayrõca Castro’nun bu sözleriyle şu an
Küba Devlet Başkanõ olan
ve ülkede aşamalõ
reformlara gidilmesini
savunan ve bu nedenle
bazõ çevrelerce eleştirilen
kardeşi Raul Castro’ya
bir açõk alan yaratmak
amacõ taşõdõğõna da dikkat
çekti. Castro, sağlõk
durumu nedeniyle devlet
başkanlõğõ görevini
2006’da kardeşi Raul
Castro’ya devretmişti.
Yeni yönetimin devletin
ekonomideki rolünü azaltma yönünde adõmlar
attõğõ gözleniyor. Ancak Fidel Castro
ilk kez ülkedeki ekonomik sisteme ilişkin bu
şekilde bir eleştiri getirmiş oldu.
Goldberg’e verdiği röportajõn ilk bölümünde,
Castro, İran Cumhurbaşkanõ Ahmedinejad’a
“Yahudilere sataşmayı bırak”
çağrõsõnda bulunmuştu.
Fidel Castro, Atlantic internet sitesi
yazarı Goldberg’le birlikte.
Clinton: İran’daki muhalif
grupları destekliyoruz
Vatan Gazetesi’nden.
İnsan hakları savunucusu
Nesrin Sotude gözaltında
Kestikleri Parmakları
savaş hatırası yaptılar
Molla Ömer: Taliban
zafere çok yaklaştı
Dış Haberler Servisi - İranlõ insan haklarõ
savunucusu Nesrin Sotude, rejim aleyhtarõ
propaganda yaptõğõ gerekçesiyle gözaltõna
alõndõ. Avukat Mina Caferi, ulusal güvenli-
ğe tehdit oluşturmakla suçlanan Sotude’nin
cumartesi gününden beri Tahran’daki Evin
Cezaevi’nde tutulduğunu ve önceki gün ce-
zaevinden telefon ederek tek kişilik hücrede
tutulduğunu anlattõğõnõ söyledi. Caferi, mü-
vekkilinin bilgisayar ve belgelerine el konul-
duğunu belirtti. İki çocuk annesi avukat So-
tude seçimlerden sonra yaşanan olaylarda
tutuklanan muhalif aktivistleri savunmuştu.
Vladikavkaz kan gölü
Dış Haberler Servisi - Afganistan’da gö-
rev yapan 12 ABD askeri, gizli bir cinayet
timi kurmak ve öldürdükleri Afgan sivillerin
parmaklarõnõ “savaş hatırası” olarak yanla-
rõna almakla suçlanõyor. İngiliz the Guardian
gazetesinin haberine göre, kendilerine
“Ölüm Tim”i diyen Kandahar’da konuşlu
12 askerin beşi cinayet, diğer yedisi ise cina-
yetleri örtbas etmek suçlamasõyla karşõ kar-
şõya. Askerlerden en az birinin kurbanlarõn
parmaklarõnõ anõ olarak aldõğõ, bazõlarõnõn da
cesetlerle fotoğraf çektirdiği öne sürülüyor.
Çavuş Irak’ta görev yapmıştı
Soruşturma belgelerine göre cinayetler,
daha önce Irak’ta görev yapan Çavuş Calvin
Gibbs’in gelişiyle başladõ. Askerler,
Gibbs’in kendilerine el bombasõ atarak sivil-
leri öldürmenin ne kadar kolay olduğunu an-
lattõğõnõ aktardõ. Cinayetler mayõs ayõnda,
birliğinde görevli bazõ askerlerin uyuşturucu
kullandõğõnõ üstlerine rapor eden bir askerin
saldõrõya uğramasõyla ortaya çõktõ. Suçlama-
larõ reddeden askerlerin idam ya da ömür
boyu hapis cezasõ almasõ bekleniyor.
Dış Haberler Servisi - Taliban lideri Mol-
la Ömer, Afganistan’dan yabancõ güçleri
çõkarmaya yakõn olduklarõnõ söyledi. E-
posta ile yapõlan açõklamada, ABD Başka-
nõ Barack Obama’dan Amerikan askerle-
rini ‘mümkün olduğunca çabuk ve ko-
şulsuz’ bir şekilde çekmesi istendi. Bildiri-
de, “Bu cihat direnişinin başarısı artık
yaklaşmıştır. Sizi temin ederim ki, çekti-
ğimiz çileler ve zorluklar daha fazla de-
vam etmeyecek. Allah’ın izniyle yakın-
da, işgalci düşman kovulunca kederli
kalplerimiz teselli bulacak” denildi.
‘Türkiye Kıbrıs’tan asker
çeksin, Maraş’ı versin’
Dış Haberler Servisi - Yunanistan’õn yeni
Dõşişleri Bakanõ Dimitri Druças, ilk yurt
gezisini Kõbrõs Rum Kesimi’ne yaptõ. Rum
radyosunun haberine göre, Druças, Kõbrõs
Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile
görüşmesinin ardõndan yaptõğõ açõklamada,
Kõbrõs Türk tarafõna, “müzakerelerde yapı-
cı ruh gösterme” çağrõsõ yaptõ. Druças, Tür-
kiye’nin de “adım atması gerektiğini” id-
dia ederek, Türkiye’nin, Kõbrõs’taki askerini
çekmesini ve Maraş’õ Rumlara vermesini is-
tedi. Hristofyas’õn, “Maraş’ın Rumlara ve-
rilmesi önerisinin” ciddiyetle değerlendiril-
mesini isteyen Druças, “Bu Türkiye’nin tı-
kanan müzakere sürecini açabilir” dedi.