25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÜNYA AKADEMİLERİ, SORUNLAR, GELİŞMELER Royal Socıety ve (ABD) Ulusal Bilimler Akademisi Buyıl haziranın son haftası boyunca Londra'da dünyadaki ulusal bilim akademilerinin bü- yük babası olarak bilinen "Royal Society"nin 350. Kuruluş Yılı kutlamaları yapıldı. 1660 yı- lında çağdaş bilimin öncülerinden ve dünyadaki ilk kimyacı olarak bilinen Robert Boyle (1) on bir arkadaşı ile birlikte "Gresham Kolej"de toplandı ve "Fiziksel - Matematiksel Deneysel Bilgilerin Desteklenmesi" için bir dernek kurmaya karar verdiler. Prof. Dr. Bahattin Baysal, Türkiye Bilimler Akademisi limsel akademisi olarak tanınmasını sağladi. Birbiyolog olan yeni Başkan Jörg Hacker kaynakları federal ve hükümet tara- fından sağlanan akademinin tamamen bağımsız bir kuruluş, ola- rak gelişeceğini savunuyor. Afrika'da birçok yeni akademinin kurulduğu görülüyor. Habeşistan'da kurulan bilimler akademisi en yeni üyedir. Bu akademilerin genç bilim adamlarını ve etkin bilimsel liderle- ri toplama savaşımı verdikleri görülüyor. Dünya akademileri birçok aydm tarafından kıyasıya eleş- tiriliyor. Akademilerin Çin'de olduğu gibi hükümetlerinden ba- ğımsı: olamadıklan ya da İtalya'da olduğu gibi iç çekişmeler- le uğraştıkları için etkinlik kazanamadıklan görülüyor. Oldukça bağımsız olan akademilerin bile toplumda bilimsel görüşlerin güç ka:annıasında yetersi: kaldıkları anlaşılıyor. Oysa iklim değişiklikleri ve embriyonik kök hücre araş- tırmaları gibi önemli konularda gerekli otoriteyi göstermele- ri ve bilimsel görüşlerin toplumda saygınlık kazanmasını sağ- lanıaları gerekir. TOPLUMLA İÇ İÇE OLMALIDIR Akademilerin yaşlı centilmenlerin bir kulübü olmalan ön- lenmelidir. İlk çağdaş bilim akademisinin 1603 yılında Roma'da kurulduğu biliniyor. (Lincean Akademisi) Akademinin başlıca üçgörevi üzerinde duruluyor (3). Akademi üyeliği ül- kelerin en ileri düzeydeki bilim adamlanna verildiği için bilimsel konularda öncülük onların ilk görevidir. Üyeler, politik, eko- nomik, dinsel ya da sosyal bnskılann dışında kalarak, herhangi bir konu ü:erindeki görüşlerini açıkça belirtebilmelidir. Ve ay- rıca, sürekli olarak değişen sosyal ve politik atmosferde ömür boyu seçildikleri üyeliklerinde kararlı bir tutum sergilemeleri beklenir. "' Akademisyenlerin görevleri arasında birkaç önemli girişimi belirtmek ycrinde olur. Üstün düzeydeki bilimsel araştırmala- nn desteklenmesi, başarılı çalışmalann ödüllendirilmesi, bu ko- nularla ilgili yayınların hazırlanması ve tartışmalarm ve ra- porların düzcnlenmesi önemlidir. Akademiler bilim adamları ile politikacıların işbirliği yapmalarına yardımcı olmalıdır. Bu tür ilişkilerin bazı akade- miler tarafından geliştirdikleri ve yararlı sonuçlar sağladığı bi- I ngiliz "Royal Society" ile Amerika Birleşik Devletleri'nde yer alan "Ulusal Bilimler Akademisi" (National Academy of Science, NAS), dünyaca tanınmış "iki elit" olarak bi- linir. Avrupa'da etkili akademiler arasında, 1739'da kurulan İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi ile, 1808'de kurulan Hollanda Kraliyet Sanat ve Bilimler Akademisi yer alır. "Royal Society"nin üye sayısı 1.354, yabancı üye 142, büt- çcsi 63 milyon sterlin, hayattaki Nobel ödüllü üye sayısı ise 25'dir. (Artı 51 yabancı.) ABD Ulusal Bilimler Akademisi'nin üye sayısı 2,166, yabancı üye 408, hayattaki Nobel ödüllü üye 140 (Artı 60 yabancı.) "Royal Society"nin kuruluşunun 250. yıldönümünde (1910) fotoğrafta smokinli üyeler arasında kadın üye görülmüyor (Halen 11 kadın iiyesi var.) Bu kurumun İngili: hükümetin- de resmi bir rolü yok. Amerika'da NAS, Amcrikan içharbi yıl- larında Başkan A. Lincoln tarafından kurulmuş (1863). ABD Kongresi'ne öğüt veren bir kuruluş. Bugünlerde yaşı 40'larda olan bilim adamlarının üye olarak seçildiği biliniyor. "Royal Society"de geçen nisan ayında, bugünkü akademi başkanının yerini yıl sonunda almak üzere, bir hücre biyolo- ğu olan New York Rockfeller Universitesi Rektörü Paul Nursi'yi başkanlığa seçti. Bu büyük akademi hükümetten ba- ğımsız bir kuruluş olarak etkisini sürdürmek istiyor. Atlantik'in öbür yakasında ABD'de NAS'ın hükümetle ya- kın ilişkileri olan bir kuruluş olduğu biliniyor. ABD Kongresi tarafından istenilen akademik incelemeler, federal kaynaklardan yapılan ödemelerle yürütülüyor. Akademide üye seçimleri eleş- tiri konusudur. Evrim ve yaratıcılık kuramı konulanndaki bi- limsel görüşleri yeterincc dcsteklemediklcri nedeni ile eleşti- riliyor. Bu eleştirilerin kaynağmda NAS'm bütçesinden ötü- rü hükümete bağımlı bir kuruluş. olması ağırlık taşıyor. DÜNYA AKADEMİLERİ Dünyadaki ulusal akademiler, "Royal Society" ve ABD Ulusal Bilimler Akademisi gibi bilimsel etkinlikler gösterme çabası içindeler. Avrupa'de bu tür etkinliklere sahip sadecc bir iki akademi var. Alınanya 2007 yılında büyük bir sıçrama ya- parak federal hükümetin Halle'deki Leopoldina'nın ülkenin bi- : O cc liniyor. Akademilerin bilim eğitimi konularında etkin olına- ları yanırlıdır. Avustralya, Fransa ve ABD akademilerinin okul- larda bilim öğretimi konusunda yararlı işbirliği yaptıkları bi- liniyor. Akademilerin gelişmekte olan ülkelerle işbirliği yap- malaıı, bu ülkelerdeki bilim adamlarını burslarla destekleme- leri yararlıdır. Trieste'deki Bilimler Akademisi bu amaçla et- kinliğini sürdürüyor. İsveç Kraliyet Bilimler akademisinin or- ganize ettiği Nobel Odülü gibi bilim adamlanna onur (prestij) sağlayan etkinliklerin çok yararlı olduğu biliniyor. ULUSLARARASISORUMLULUKLARI Bilim akademileri, gelişmiş vc gelişmekte olan ülkeleri bö- len teknoloji konularında ve doğal aferlere verilen reaksi- yonlarda uluslararası bir rol üstlenmelidir. Akademiler ar«ısı kon- sül ve akademiler arası panel gibi or- tak kuruluşların Haiti depreminde olduğu gibi bazı ya- rarlı etkinlikleri yü- rüttükleri, biyosi- lahlar ve evrim ku- ramı ile ilgili ko- nularda olumlu yaklaşımlar geliş- tirdikleri biliniyor. Bu pozitif et- kinliklere karşın "Royal Society'Nin 250. Yıl Kutlamaları (1910). 24 June dünyadaki birçok bi- 2010 (465) tarihli NATURE Dergisinden alındı. Hmler akademisinin oldukça ilgisiz ve sessiz kaldıkları görülüyor. Oysa bütün aka- demilerin bu konularda sorumluluklan var. Bilim adamlanna yapılan insan haklan dışındaki uygulamalar, eğitimin saptırılması ve yeterince desteklenmemesi durumunda, bu tür etkinlikle- rin kamuoyu tartışmalarına açılmasını bilim akademileri sağ- lamalıdır. Bilim akademilerinin temel sorumluluklarına sahip çıkarak bilimsel görüşlerin insanlık için taşıdtğı değerleri açıklamaları gezegende mahrumiyet içindeki insanlar için bü- yük bir ümit kaynağıdır. Litvanya, Küba, Güney Afrika ve Meksika bilim akademilerinde kadın üye sayısının % 20'nin üstüne çıkmış olması olumlu bir gelişme olarak değerlendiri- liyor. Türkiye Bilimler Akademisi'nde kadın üye sayısı oldukça düşüktür (% 10). Kaynaklan (1) - Fric Arnıit, Gcncl Kimya Oersleri, İstanbul Üniversitesi Yayınlan, 1942. (2) - C. MaciUvain, In the Best Gımpany, Naıurc, 465,1002 (2010). (3) - Ediıorials, The RiE hı Kind of Elitism. Nature, 465, 986 (2010). (4) - Yves QuenS, Academies Must Engage with Society, Nature, 465,1009 (2010). Eğitimde temel sorunlar üzerine AhmetKocaman, Ufuk Universitesi Eğitim Fakültesi B ize göre, önemsediğimiz çağdaş, laik, bilim temclli eği- timde en temel sorun meslek eğitimi ve akademik eği- tim sorununun çözümlenememiş olmasıdır. Avrupa ül- kelerinin çoğunda öğrencilerin yaklaşık % 4O'ı akademik eği- tim, % 65'i meslek eğitimi alırken, bizde sürekli akademik eği- timi öne çıkararak üniversitc açılmasının bilimsel bir daya- nağını bulmak zoıdur. Meslek eğitiminin imam-hatip ağırlık- lı olması ne denli yanlışsa, teknik okullann, öğretmen okul- larının işlevsel eğitime kavuşturulamamış olmalan da o ölçü- de yanlıştır. Bunun temel nedenlerinden birisi uzun erimli iş- gücü ve eğitim planlaması yapılmamasıdır. Eğitimin işlevsel- liği, işc yararlılığı ancak temel doğrukunun, yaşama dönük, amaçlara uygun, gerçekçi eğitim hedeflerinin belirlenmesi ile sağlanır. Meslek okulunu ya da üniversiteyi bitiren kişinin er- tesi gün okula dönüp şimdi ne yapacağızdiye sonnası, eğitimin en acıklı sorunudur. Üniversite açılır- ken, meslek okulu türlcrini belirlerken bu konuların içtenlikle düşünülmesi ge- rekir. Üzerinde çokça durulmayan önemli bir sorun da eğitici, öğretmen yetiştinne siyasasıdır. Binlerce öğretmen adayının atamasının yapılamaması eği- timdeki plansızlığın ve savurganlığın açık bir göstergesidir. Eğitimde gerçekçi bir planlama yapmamak ve değişik görüş- lerin yeterince tartışılmasına olanak tanımamak ya da eleşti- rilere karşın yanlışları sürdürmek, eğirimde de yanlış uygula- maların sürüp gitmesinc neden olmaktadır. özellikle ilk ve ortaöğretimdeki eğitimin niteliğinin iyi- leştirilmesi ise Eğitim Fakültesi eğiticilerinin eğitimi ile doğ- nıdan ilişkilidir. Akademik eğitimle ilgili olan üniversite öğ- retim elemanlarının uygulanıa ile ilişkileri ikincil önemde ola- bilir, ancak Eğitim Fakültesi öğretim elemanlarının uygula- madan uzak durmalarının açıklaması olamaz. Sözgelimi, ilk- öğretime öğretmen yetiştiren anabilim dalları öğretim ele- manları salt kuramsal bilgilerle ve öğrencilikleri dönemlerin- deki kısa uygulama bilgileri ile yetinemczlcr; bu konularda uz- manlık çalışması yapmak isteyen adaylara hiç değilse iki yıl öğretmenlik, eğiticilik yapmaları zorunluluğu getirilmesi, ya da daha gerçekçi orramlarda uzun süre uygulama yapmalarının sağlanması, öğretmen eğitimini daha gerçekçi hale getirecek- tir.. Anaokulu eğitiminin öncelikle vurgulanması, okul öncc- si ve ilköğretim öğretmenliğini daha da önemli hale getir- miştir. Çocuğun okulu ve okumayı sevmesi, yaşamla okulun iç içeliğini duyumsaması, bilgi ve bilim sevgisinin filizlenmesi en iyi bu dönemde başlatılabilir. Gözleme, deneye, araştırıp bulmaya en yatkm olduğu dönemdir ilk öğretim dönemleri; düşünsel, sanatsal, insana özgü duyarlıkların, insan sevgisinin yeşermesi bu dönemlerde olacaktır. Eğitim konusunda birçok düşünür görüş bildinniştir; konu ile ilgili olarak B.Russell'ın şu görüşü özellikle çok çarpıcıdır: 'Çocuk cahil doğar ama aptal değildir; onu aptallaştıran eğitimdir.' Ezberci eğitimle çocuk- larımızı belki aptallaştırmıyoruz ama robotlaştırıyoruz. En bü- yük eksiğimiz köy enstitüleri, öğretmen okulları ve eğitim cns- titüleri gibi güzel örneklerden yeterince yararlanmamaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle