20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 10 EYLÜL 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B PARA-META-PARA MUSTAFA SÖNMEZ ‘Yetmez Ama Evet’çiler Kimlerdir? Kendilerine “Yetmez ama Evet”çi diyorlar. Damardan ve baştan AKP’liler ile AKP destekçisi liberal solcular yan yana. İsimlerden bir bukle aktarayım da terkibe maşallah çekin. Alfabetik sıralamada AKP ideoloğu Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can’ın bir yanında Oral Çalışlar, diğer yanında Oya Baydar var… Listeden bir demet: Adalet Ağaoğlu, Ahmet Kekeç, Alev Erkilet, Alper Görmüş, Atilla Aytemur, Avi Haligua, Aydın Engin, Ayhan Aktar, Ayşe Günaysu, Bahri Bayram Belen, Baskın Oran, Bayram Bozyel, Bülent Somay, Cafer Solgun, Celal Yıldırım, Cengiz Aktar, Cengiz Algan, Çağatay Anadol, Demiray Oral, Dilek Kurban, Emre Aköz, Erdağ Aksel, Ergin Cinmen, Ergun Özbudun, Erol Katırcıoğlu, Fadime Özkan, Ferhat Kentel, Garo Paylan, Görkem Yeltan, Gülçin Avşar, Gülden Sönmez, Gürbüz Özaltınlı, Halil Berktay, Hayko Bağdat, Hilal Kaplan, Jale Mildanoğlu, Kerem Kabadayı, Kezban Hatemi, Lale Mansur, Leman Yurtsever, Leyla İpekçi, Markar Esayan, Mehmet Altan, Mehmet Rasgelenler, Mehmet Uçum, Mithat Sancar, Mustafa Paçal, Mustafa Şentop, Necmiye Alpay, Oral Çalışlar, Osman Can, Oya Baydar, Ömer Laçiner, Perihan Mağden, Roni Margulies, Salih Tuna, Sami Evren, Seydi Fırat, Sezai Temelli, Sinan Özbek, Şahin Alpay, Şenol Karakaş, Taner Ziya Koçak, Tatyos Bebek, Tuğbay Öz, Turgay Oğur, Ümit Kardaş, Ümit Şahin, Yalçın Ergündoğan, Yasemin Çongar, Yasemin Göksu, Yıldıray Oğur, Yıldız Önen, Yıldız Ramazanoğlu, Yücel Sayman, Zaycan Akış, Zeynep Tanbay… “Liberal” ya da kendini “hâlâ” solcu, sosyalist olarak tanımlayanlar, pazar günü oylanacak paket için “Yetmez” diyorlar ama evet oyu kullanacaklarını da ekliyor. Bu gruptaki küçük bir parti EDP’nin afişine rastlamış olabilirsiniz: AKP Zihniyetine Hayır, Referanduma Evet… Nedir bu lahana turşusu, perhiz meselesi?.. “Yetmez” demekle, paketteki olumlu şeylere oy verdiklerini, kalanına da güya şerh koyduklarını ifade ediyorlar. İkiyüzlülük burada başlıyor işte. Aslında “şerhsiz, koşulsuz evet” diyorlar; ama mahcup ve utangaç bir şekilde...Bir kere, “Yetmez” demek, “daha” demektir. Yani, paketinizde olumlu şeyler var ama keşke daha çok şey olsaydı deyip paketin içeriğine onay vermektir. Peki, neye onay verdiklerinin farkındalar mı? Ya da bu paketin neler götürdüğünün farkında değiller mi? Pakette “yüksek yargı”yı tasfiye etmeye “evet” derken, bu bir yargı demokratikleştirmesidir, diyebiliyorlar mı? Demokratikleşme, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesiyle sağlanır. Oysa pakette tam tersine , yürütmeye tabi kılma var. Yargının, siyasi iktidar üzerinde kontrol ve dengeleme görevini ifa etme yeteneğinin yok edilmesi var. Bağımlı yargı ile demokrasi olur mu? İktidarın daha da güçlendirilmesi anlamına gelen bir düzenlemeye “yetmez, daha…” denir mi? Bu nasıl solculuktur? Solcular, iktidarın merkezden yerele dağıtılmasını, denetlenebilir olmasını savunur, güçlenip merkezileşmesini değil. “Yetmez ama evet”çiler, “boykotçular” gibi yapsalardı, bu satırları yazmaya gerek kalmazdı. Ne diyor boykotçular, BDP’liler? Yüzde 10 seçim barajını indirmiyorsanız, Kürt meselesine bir reform getiremiyorsanız, bana hitap etmiyorsunuz, Evet- Hayır sorunuza da cevap vermiyorum, diyor. Yetmeyeni olumlamıyor. Kendi içinde tutarlı bir tavır. Yetmez ama Evet’çilerde böyle bir tutarlılık yok, gerçekte ise bütün dertleri, “hayır” diyenlerle değil, AKP’lilerle fotoğraf karesine girmek. Ama bu fotoğrafa girerken de -şimdilik- utangaçlar, mahcuplar, pek iyi de hissetmiyorlar. Ruhsal durumlarını analiz etmeli. Bakın yukarıdaki listeye, ne göreceksiniz: Bazısı, daha baştan AKP’li. Kader ortağı olmuş AKP ile, Fethullahçılarla, dönüşü yok. Bunlar, Yetmez ama Evet’çi listesine “namuslarıyla” girmişler. Peki, diğerlerine ne demeli? Kimisi 12 Mart, 12 Eylül darbelerinin travmasını atamamış, yılları bulan bir depresyonla yaşıyor, “sınıfsal” olanı bırakmış, “sivil olsun da, çamurdan olsun” saplantısıyla kendine bir vizyon örmüş. Bu sivil toplumculuğu Özal ile başlatmış, RTE ile sürdürüyor. Gözü ne sömürü görüyor, ne doludizgin faşizme gidiş… Askeri vesayet kalksın ama yerine gelen? Umurunda değil. Sivil dikta dediğinde dudak büküyor. Seni Ergenekoncu, diyor. Kimisi de ahir ömründe, solcu olarak başaramadığı “düzeni yıkma”, askerlerden hesap sorma işini bugün İslamcılar yapıyor yanılsaması, zavallılığı içinde. Geçmişle ilgili takıntıları, yaşanmış ve yaşanmakta olan hayal kırıklıkları, birçoğunun gözüne perde indirmiş. Çoğu için sosyalizm, köklü bir düzen değişikliği değil artık, bir “yönetişim” imkânı… SSCB sonrası ideolojik bozgunu sömürmek için bunların birçoğuna paye dağıtan Fethullah üniversiteleri, medyası, vakıfları, AKP’nin elindeki devlet kurumları vb, bu şaşkınları manipüle etmekte hiç zorlanmadı. Ne denebilir ki? En azından önemli bir kısmına “Yetmez ama Evet”teki ikiyüzlülük bir karakter olarak yapışıp kalır, kolay kolay değişmez… Örtülü AKP’lilik, mahcup bir destekten arsız bir savunmaya dönüşebilir, saflarını sıklaştırıp iyice emeğin karşısına geçerler. Ya da pişkince, liberalleşmiş bir CHP bulurlarsa, oraya da tornistan yaparlar. Bu kez de CHP’ye, “Yetmez ama Evet” derler… Hiç şaşırmayın… [email protected] http://mustafasnmz.blogspot.coms HAKSEN: Memurun alõm gücü 50 yõl önce çok daha iyiydi Putin’in ‘varõz’ açõklamasõna karşõn Samsun-Ceyhan’daki sõkõntõ, Akkuyu Nükleer Santralõ’na da yansõdõ Ekonomi Servisi - Hak Sendikalarõ Konfede- rasyonu (HAKSEN) tarafõndan yapõlan araştõrma so- nucuna göre memurlarõn 50 yõl önceki alõm gücünün gerisinde olduklarõ ortaya çõktõ. Hak Sendikalarõ Konfederasyonu memurlarõn alõm gücüyle ilgili yaptõğõ araştõrmada, memurlarõn 50 yõl önceki alõm gücünün gerisinde olduklarõ or- taya çõktõğõnõ belirtti. Araştõrmada, 1960 yõlõndan iti- baren 2010 yõlõna kadar geçen 50 yõlda 10’ar yõllõk dönemlerdeki memur maaşlarõ ve et fiyatlarõ baz alõ- narak yapõlan araştõrmaya göre memur maaşlarõndaki artõş et fiyatlarõna oranla yüzde 21 geride kaldõ. Araş- tõrmada, 1960’ta 303 TL maaşla 61 kilogram et ala- bilen memurlarõn 2010’da 1350 TL maaşla 50 ki- logram et alabildiğine dikkat çekildi. Araştõrmada, 10 yõllõk dönemler içerisinde memurlarõn alõm gü- cünün en fazla 1980’de düştüğü belirtilerek “1970 yılındaki 368 TL memur maaşıyla 33 kilogram et alınırken 1980 yılındaki 5 bin 400 TL maaşla an- cak 18 kilogram et alınabiliyordu” denildi. HAKSEN Genel Başkanõ Ayhan Çivi, araştõr- manõn önemli bir gerçeği ortaya çõkardõğõnõ belirte- rek “Memurları enflasyonun altında ezdirmeye- ceklerini söyleyen hükümetler, büyümeden kay- naklanan refah payını memurdan esirgemişler- dir. Son yirmi yılda memurun alım gücündeki ar- tış reel olarak yüzde 4 olmuştur. Biz hâlâ 50 yıl önceki alım gücümüze ulaşmak için çalışıyoruz. Bu durum iktidarların memura bakış açısının so- mut bir göstergesidir” dedi. Memurlarõn haklarõnõn en çok 1980 darbesinin ardõndan gerilediğine dikkat çekilen araştõrmada, 1960 yõlõnda 61 kilo et alabilen memurun bugün ancak 43 kilo alabildiği belirtildi. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Rusya Başbakanõ Vla- dimir Putin’in “Erdoğan’a bu projeye katılacağımıza söz verdik, öyle de ya- pacağız” açõklamasõna karşõn, Türki- ye ile Rusya arasõnda “son dönemin en büyük kazanımlarından biri” olarak gösterilen Samsun-Ceyhan petrol bo- ru hattõ konusunda ciddi sõkõntõnõn ya- şanmakta olduğu ortaya çõktõ. Sõkõntõlar nedeniyle, Akkuyu Nükleer Santralõ’na ilişkin süreç de çõkmaza gi- rince, Kremlin, Başbakan Yardõmcõsõ İgor Seçin’i Türkiye’ye gönderme kararõ aldõ. Seçin’in gelecek ay Anka- ra’ya gelmesi bekleniyor. Yabancõ diplomatik kaynaklarõn ver- diği bilgiler, Samsun-Ceyhan ve Ak- kuyu Nükleer Santralõ’na ilişkin olarak, görünenin aksine işlerin çok da yolunda gitmediğini gösterdi. Gerek Samsun- Ceyhan’õn inşaasõndaki altyapõ sorun- larõ, gerek hattõ dolduracak petrole ilişkin sõkõntõlar ve bu bağlamda Kazak petrolünün fiyatõ nedeniyle yaşanan pü- rüzler, iki ülke arasõnda yapõlan teknik görüşmelerin çõkmaza girmesine neden oldu. Edinilen bilgilere göre görüş- melerde Türk tarafõ, Samsun-Ceyhan’õ yapacak olan konsorsiyumun önünün daha da fazla açõlmasõ için çaba gös- terdi. Bu da, Rus tarafõnõ rahatsõz etti. Sõkõntõ son olarak kendisini İstan- bul’da 1 Temmuz’da yapõlan ve yatõ- rõmcõlarõn da katõldõğõ yuvarlak masa toplantõsõnda ortaya çõkõnca, Rusya’nõn devlet petrol boru hatlarõ şirketi Trans- neft’in başkanõ Nikolay Tokarev, Türk tarafõnõ görüşmelerde tek taraflõ çõkarlarõnõ dayatmakla suçladõ ve “Bu- na razı olamayız. Ya gerçeklerden yola çıkıp sorunu halletmeliyiz ya da lafları çarpıtmaya bir son vermeli- yiz” diyerek sert bir açõklama yaptõ. Sorunun krize dönüşmesi, Moskova yönetiminin iki ülke ilişkilerinde kar- şõlõklõlõk çerçevesinde ele aldõğõ Akkuyu Nükleer Santralõ’nõn yapõmõ konusun- daki süreci de olumsuz etkilemeye başladõ. Samsun-Ceyhan’da ilerleme sağlanamamasõ nedeniyle, Akkuyu’da da süreç donduruldu. Akkuyu sahasõnda bir nükleer güç santralõnõn tesisine ve işletimine dair an- laşmanõn geçen haziranda imzalan- masõndan sonra, inşaatõn başlamasõ bekleniyordu. Ancak, Samsun-Cey- han’daki sõkõntõ nedeniyle, inşaatõn başlamasõnda da gecikme yaşandõ. Gerek Samsun-Ceyhan’õn inşaasõndaki altyapõ sorunlarõ, gerek hattõ dolduracak petrole ilişkin sõkõntõlar ve bu bağlamda Kazak petrolünün fiyatõ nedeniyle yaşanan pürüzler, iki ülke arasõnda yapõlan teknik görüşmelerin çõkmaza girmesine neden oldu. Rusya ile sessiz kriz LÜKS OTOMOBİL PAZARI HIZ KESMİYOR Bu yõlõ Ocak-Ağustos döneminde lüks oto- mobil satõşlarõ, önceki yõlõn aynõ dönemi- ne göre yüzde 55 oranõnda arttõ. Bu yõlõn 8 ayõnda lüks segment (E) ve üst lüks seg- mentte (F) toplam satõşlar 11 bin 700 adet civarõnda olurken, geçen yõlõn aynõ dö- neminde ve segmentte- ki satõşlar 7 bin 524 ol- muştu. Üst lüks olarak adlandõrõlan F sõ- nõfõnda satõşlar geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 21 artõşla 1761 adetten 2 bin 133 adete çõktõ. Burada ağõrlõğõ SUV mo- deller oluşturdu. E (lüks) sõnõfta ise satõş- lar ise geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüz- de 66 oranõnda arttõ. Yõlõn 8 aylõk döne- minde Audi 5 bin 840 adet, BMW 4 bin 617 adet, Chrysler 126 adet, Jaguar 142 adet, Mercedes-Benz 8 bin 913 adet, Porsche 219 adet, Saab 2 adet otomobil sattõ. 2009 yõ- lõnda 17 adet Ferrari ile Masera- ti ve 8 adet Bentley satõlõrken bu yõlõn 8 ayõnda 14 Ferrari ve Ma- serati ile 8 Bentley satõldõ. Yapõ Kredi Kredi Kartlarõ Pazarlama Direktörü Serkan Ülgen, di- ğer kitlelere kõyasla daha düşük gelir seviyesinde olan gençlerde kredi kartõ borcunun geri ödenmesi konusunda daha yüksek batak oranõ beklenmesine rağmen öyle bir görüntü olmadõğõnõ, gençlerin hem ödeme performansõnda hem de ürün kullanõmõnda sa- dakat oranlarõnõn oldukça yüksek, borcuna sadõk bir kit- le olduğunu kaydetti. Türkiye’de genç kitleyi üniver- site öğrencileri ve genç profesyoneller olmak üzere iki gruba ayõrdõklarõnõ kaydeden Ülgen, genç profesyo- nellerin zaten gelirini belgeleyebildiğini ve limitlerin bu- na göre belirlendiğini, üniversite gençlerinde kefilli ve ke- filsiz şeklinde iki uygulamalarõnõn söz konusu olduğunu ifade etti. Ül- gen, kefillide kefil olan kişinin beyan ettiği gelire gö- re limit belirlediklerini, kefilsizde ise 500 lira fiks bir limitle gençlere kart verdiklerini belirtti. GİB 2 BİN 60 GELİR UZMANI ALACAK Gelir İdaresi Başkanlõğõ (GİB), 2 bin 60 gelir uzman yardõmcõ- sõ alacak. GİB’nin duyurusuna göre, başkanlõkta görevlendir- mek üzere, birinci grupta İstan- bul için 2000 hukuk, siyasal bil- giler iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler bölümlerinden me- zun, ikinci grupta Ankara için 35 bilgisayar mühendisliği, endüs- tri mühendisliği, elektrik-elek- tronik mühendisliği, elektronik mühendisliği, elektronik ve ha- berleşme mühendisliği, yazõlõm mühendisliğinden mezun, üçün- cü grupta Ankara için 25 de ista- tistik bölümünden mezun olmak üzere toplam 2 bin 60 gelir uz- man yardõmcõsõ istihdam edile- cek. Giriş sõnavõ, yazõlõ ve sözlü olmak üzere iki aşamalõ olacak. Başvurular, 13 Eylül’de başla- yõp 24 Eylül’de sona erecek. Başvurular, elektronik ortamda http://esinav.gib.gov.tr/eSi- nav/adayGiris.jsp adresinde yer alan ‘Gelir Uzman Yardõmcõlõ- ğõ Giriş Sõnavõ Başvuru For- mu’nun doldurulmasõ suretiyle yapõlacak. Obama’dan vergi indirme önerisi Aoki:Türkiye,ÇinveHindistanolmaküzereAsyaülkeleriyledahaçokortaklõkyapmalõ Konum iyi işbirliği yokELÇİN POYRAZLAR WASHİNTON - ABD Başkanõ Barack Obama, küçük işletmeler ve orta gelirli halk için vergi indirimi ön- gördüklerini açõkladõ. Ekonomik krizden fazlasõyla et- kilenen Ohio Cleveland’da bir ko- nuşma yapan Obama ABD içinde araştõrma ve geliştirme yapan şir- ketlere 2011 yõlõ sonuna kadar ver- gi indirimi önerisi getirdiklerini söy- ledi. Obama böylelikle küçük işlet- melerin fabrika ve teçhizatlarõnõ ye- nileme fõrsatõ bulacaklarõnõ ve büyük şirketlerin kârlarõnõ ABD’ye yönel- teceklerini ifade etti. Varsõl kesim için vergi indirimine karşõ çõkan Obama, “Orta sınıfın vergi indirimini kalıcı yapmalıyız. Onların temel ihtiyaçlar için har- cama yapması daha olası ve bu tüm ekonomiyi güçlendirir” dedi. Ekonominin yeniden büyüdüğünü, mali piyasalarõn istikrara kavuştuğunu ve özel sektörün son sekiz ayda is- tihdam yarattõğõnõ söyleyen Obama, kendi ekonomik planlarõnõn 3 milyon ABD’liye iş sağladõğõnõ belirtti. Obama’nõn işletmeler için vergi in- dirimi ve daha önce açõkladõğõ altyapõ projelerinin maliyetinin 180 milyar dolar civarõnda olmasõ bekleniyor. Fed: Büyüme yavaşlıyor ABD Merkez Bankasõ (Fed), bü- yümenin yavaşladõğõnõ açõkladõ. Fed’in çeşitli bölgelerden aldõğõ ekonomik verilere dayanarak ha- zõrladõğõ “Bej Kitap” adlõ raporda, ağustosta biten altõ haftada ABD ekonomisinin büyümesinin “yaygın yavaşlama işaretleri” gösterdiği belirtildi. Söz konusu dönemde konut piya- sasõnõn sert şekilde etkilendiğine işa- ret edilen raporda, “Ev satın alanlar için vergi indiriminin haziran so- nunda sona ermesiyle konut satış- larının yavaşladığı” dile getirildi. Uluslararasõ Ekonomi Kurumu başkanõ, Türkiye’nin coğrafi olarak bulunduğu pozisyonu iyi kullanmadõğõnõ vurguladõ. ANKARA (AA) - Uluslararasõ Eko- nomi Kurumu Başkanõ Prof. Dr. Masahiko Aoki, Türkiye’nin, coğ- rafi olarak bulunduğu pozisyonu iyi kullanamadõğõ görüşünde oldu- ğunu belirterek, gerek ekonomik, gerek stratejik, gerekse bir enerji koridoru ve medeniyetler köprüsü olarak Türkiye’nin eşsiz bir pozis- yonda bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin, gittikçe güç kaybeden Avrupa Birliği’ne (AB) girme ça- basõ içinde olmamasõ gerektiğini vurgulayan Aoki, AB sürecinde, gerekli düzenlemeleri zaten ger- çekleştirdiğini, bundan sonra, As- ya ekonomileriyle daha sõkõ bir iş- birliği içinde bulunmasõ gerektiği- ni anlattõ. Türkiye’nin, Brezilya, Rusya, Hin- distan, Çin ve Endonezya gibi güçlü bir ekonomik performansa sahip olduğunu belirten Aoki, bu nedenle, Türkiye’nin, 2020’ye ka- dar dünya üretiminin yarõsõndan fazlasõnõ gerçekleştirecek olan başta Çin ve Hindistan olmak üze- re Asya ülkeleriyle daha çok işbir- liği yapmasõnda fayda olduğunu ifade etti. Aoki, Türkiye’nin, As- ya’nõn yükselen güçleriyle işbirliği yapmasõ halinde, 2020’de önemli bir küresel güç haline gelebilece- ğini iddia etti. Türkiye’nin, ucuz Çin mallarõ ile re- kabet etme gayreti içinde olmama- sõ gerektiğini belirten Aoki, bunun yerine, Ar-Ge ve eğitime daha çok kaynak ayõrarak, sadece Türkler tarafõndan üretilebilen rekabet gü- cü yüksek ürünlere yönelmesi ge- rektiği tavsiyesinde bulundu. Okul alõşverişi cep yakõyor EZGİ ÖZDAMAR/ BAHADIR BİLGE Okullarõn açõlõş tarihinin bayram ile aynõ zamana denk gelmesi ile okul ve bayram alõşverişleri yurt- taşõn cebini yakõyor. Okula yeni başlayacak bir ilköğretim okulu öğrencisi için geçen yõl 60 lira olan okul harcamasõ, bu yõl 90 - 410 li- ra arasõnda değişiyor. Anaokullarõ ile ilköğretim 1. sõnõflar bayramdan sonraki ilk pa- zartesi olan 13 Eylül’de eğitim öğ- retime başlayacağõ için okul alõş- verişlerinin de ya bayramda ya da bayram öncesi yapõlmasõ gereki- yor. Okul alõşverişinde özellikle dar gelirli yurttaşlarõn uğrak yeri olan Mahmutpaşa’da ve birçok zincir markette bir öğrencinin tüm okul gereçleri ortalama 90 TL’den satõlõyor. Alõşveriş merkezleri ve ulusal müzik-kitap marketlerinde ise aynõ alõşveriş 410 TL’ye kadar çõkõyor. Kõrtasiye ürünlerinde ka- lem, defter, silgi, suluboya, kuru- boya, cetvel, sayma çubuğu gibi pek çok üründe geçen yõlõn eylül ayõndakiyle şu anki fiyatlar ara- sõnda yüzde 10-30 arasõnda deği- şen oranlarda zam görünüyor. Ka- dõköy Çarşõsõ’nda faaliyet göste- ren Güven Kitap & Kõrtasiye’nin sahibi Osman Abacıoğlu, kâğõt fi- yatlarõnda selülöz yokluğundan kaynaklanan genel bir artõş oldu- ğunu dile getirdi. Esnaf özellikle giyim sektöründe piyasanõn ol- dukça canlõ olduğunu, bayram alõşverişi için gelen ailelerin ço- cuklarõnõn okul alõşverişlerini de karşõladõklarõnõ, bunun da iyi hiz- met verememelerine neden oldu- ğunu ve bu durumdan sõkõntõ duy- duklarõnõ dile getirdi. GENÇLER KREDİ KARTI BORCUNA SADIK Ürün Fiyat aralıkları (TL) Kalem 1 - 5 Defter 2 - 6 Silgi 1 - 3 TL Suluboya 4 - 10 TL Kuruboya 4 - 12 TL Cetvel takımı 3 - 15 TL Kalem kutusu 4 - 20 TL Sayma çubuğu 2 - 7 TL Suluk 3 - 20 TL Kalemtıraş 1 - 7 TL Çanta 15 - 90 TL Beslenme çantası 5 - 30 TL Ceket 20 -70 Pantolon 10 - 60 Gömlek 10 - 40 Kravat 5 - 15 TOPLAM: 90 - 410 TL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle