20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2010 CUMA 14 CMYB C M Y B GÖRÜŞ AHMET TAN Altın Musluklar “Gelsin evimi ziyaret etsin. Altın musluk var mı görsün. Yoksa bulunduğu makamı bıraksın!” Bu elbette bir meydan okuma olamaz. Başbakan’ın CHP liderinin yerinde, “Ana muhalefette gözü var!” da denemez. Kemal Kılıçdaroğlu, havuzlu villanın musluklarının altın olduğunu günlerdir meydan meydan haykırdı. Altın musluklu villanın benzerinin fotoğrafları gazetelerde yayımlandı. Peki neden yanıt vermek için on gün bekledi? “Musluğun altın olanı ile, nikelajlısını değiştirmek bu kadar uzun zaman mı alıyor?” Demek aklımızdan geçmez! Madem musluklar altından değildi. Neden, bu sözü duyduğu gün “Gel de, git de gör!” diyemedi? Milletin ağzı torba değil ki büzesin... Hakkında “resmi evrakta sahtekârlık” ve “kalpazanlık” suçlarından savcılık iddianamesi bulunan bir kişinin hele de bu suçlardan aklanmadan… “Altın muslukları nikel olanlar” ile değiştirmeyeceğine ne yazık ki ülkenin yarısından fazlasını inandırmak mümkün değil. Ülkenin yarısından fazlasının… Bu nedenle böyle bir Başbakan’a “hayır” demesi sürpriz olmayacaktır. CHP lideri haftalarca meydan meydan haykırdı durdu: - O havuzlu villayı nasıl aldın? - Hani geçinemiyordun? - Hani darlık - yokluk çekiyordun? - Hani çocuklarını bile elbiseci dostların okutuyordu!? - Bu havuzlu villa nereden? Bu soruları neredeyse iki ay geçtikten sonra partideki yardımcısı yanıtladı:“Başbakan o villada kiracı!” Demek ki “Havuzlu Villa Kiracısı Başbakan’ın, parti sözcüsünden oluyor avukatı!” CHP liderinin ağzından çıkan her söze aynı gün, hatta aynı saat içinde laf yetiştirmeye çalışan Sayın Başbakan, her nedense “havuzlu villada kiracı” olduğunu haftalar sonra hatırlayabildi!…. Ve devamını da geçen hafta bir TV’de getirebildi! “Bu villa, köyde evi bizim evimize 600 metre uzakta olan bir komşu köylümüze aittir... O komşumuz bu arazide villaları kat karşılığı yaptırdı. Birini de bize kiraladı!” Şu mübarek ramazan bayramının yüzü suyu hürmetine dua edelim: Allah her kuluna “600 metre uzaklıkta oturan böylesi komşular” nasip etsin!!. Başbakanımız da sattığı hisselerin faizi ile bu villanın kirasını ödediğini eklemeden de edemesin: “Bir özel finans şirketinde yatan paramın neması ile de kiramı ödüyorum!” (Faizin haram, nemanın helal olduğu mesajını da alan alsın!) Ne demişler: (Nema helal; hele biraz da sen al!) Sahi Başbakan, Kılıçdaroğlu’nun haftalarca meydan meydan sorduğu “O havuzlu villa nereden” sorusunu yanıtlamak için neden haftalar bekledi? Bu halkoylaması, gerçekten çok hayırlara vesile olacak… Bu ülkede “kira kontrat kâğıdı” bulmak değilse bile… Havuzlu villa sahibi Rize’deki komşu ile köydeki evin kaç metre uzaklıkta olduğunun hatırlanması da o kadar vakit alıyor. Altın muslukların nikelajlı ile değiştirilmesi de… MERİÇ VELİDEDEOĞLU İnsan, Çevre ve Orman Bakanı’nın yarattığı “Allianoi olayı”na baktıkça, 21. yüzyılın uygarlık ölçeklerinin geçerli olduğu ya da az çok uygulandığı öteki ülkelerde de yaşanır mı, diye düşünüyor. Çünkü, Bakan V. Eroğlu’nun bu olayı, yalnız Türkiye’yi ilgilendiren bir olumsuzluk değil, “Dünya antik kültür mirası”na adeta vurulacak bir darbe, dolaysiyle öteki ülkelere de yansıyan bir boyutu var. Örneğin, 2001’de Taliban’ın, Bumiyan Vadisi’ndeki 1500 yıllık Buda yontularını (heykel) dinamitlemesi, yalnızca yöre halkına, Afgan halkına özgü bir konu değildi kuşkusuz. Taliban’ın bu tutumunu, dünya nasıl üzülerek karşılamışsa; her yöne yayılan onca parçayı özenle toplayıp, büyük bir sabırla birleştirerek Buda’ları yeniden oluşturan uluslararası çalışmayı da, dünyanın aynı ölçüde sevinçle karşıladığını, acaba Bakan Eroğlu anımsar mı? Sanmam; anımsatılsa bile, sorgulayan bakışlarla bakarak “Bunda ne var?” diyebilir. Anadolu topraklarındaki, bizim korumamıza kalmış, bu “kültür mirasları”nı yok etme utancını daha kaç kez yaşayacağız? Bergama, Patara, Zeugma şimdi de Allianoi... Öte yanda Taliban’ın bu ilkel tutumunda ABD’nin de payı olduğunu göz ardı etmemeliyiz diyorum. İlkin Taliban’ı, amacı doğrultusunda tepe tepe kullanan ABD, sonrasında o bölgede nasıl bir İslamsal yapı bekliyordu ki? Bize uygun gördüğü “ılımlı İslam”ı, orası için de ayarlayabileceğini mi sanmıştı? Anımsanacağı gibi Taliban, 1500 yaşındaki “Buda”ları havaya uçurmasının nedenini, “İslam dininin gereklerini yerine getirmek” diye açıklamıştı. “İslamda kesinlikle heykel (put) yasaktır!” diyordu. Allianoi kazıları ile dünyaya kazandırılan 2200 yıllık, gerçekten bir “su” damlasını anımsatacak güzellikteki “Su Perisi” yontusu, “Bumiyan Vadisi”nde bulunsaydı Taliban ne yapardı dersiniz? Daha başka “su perileri” de vardır düşüncesiyle ya bütün vadiyi havaya uçurur ya da vadiyi toprakla doldurup haritadan siler; belki de -olanağı olsaydı- bizim Bakan Eroğlu gibi, ilk önce “çamur”la sıvayıp, sonra “su” ile doldurarak perileri kendince boğardı, diyorum. Bilmem katılır mısınız? Aslında Taliban da, Eroğlu da Müslüman; ama aralarında bir ayrım olmalı. V. Eroğlu, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir “bakan”ı; bu ülkede doğmuş, bu ülkede öğrenimi yapmış; eğitimini en üst düzeye dek sürdürüp “profesör” olmuş; yani bir “bilim adamı”... Eğer öyleyse, bir “bilim insanı” -öz bakımından- Taliban’ın tutumunu anımsatacak bir “icraat” içinde olabilir mi? Ayrıca, yıllar boyunca elde edilmiş olan tarihsel belgeleri, yerli ve dış kaynaklı onca bilimsel açıklamayı hiçe sayarak, sipsivri ortaya çıkıp: “Allianoi diye bir yer yok!” diyebilir mi? Sahip olduğu “nitelik”, bilim adamlığı, siyaset uğruna böylesine harcanabilir mi? Bakan’ın bu tutumu karşısında Allianoi kazılarını yürütmüş olan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yaraşlı: “Bu tür insanların bizi yönetmesinden dolayı utandım!” diye açıklama yaptı. Üstelik Bakan Eroğlu olayında başka bir yön daha var; kendisi profesör olma yolunda -uzun atlamalarla- ilerlerken bir yandan da “tarih” fakültesini bitirmiş. Az rastlanan, imrenilecek bir başarı! Dolaysiyle Eroğlu aynı zamanda bir “tarih”çi... Bu durumda bir “tarihçi” olarak, tarihsel bir “belge”yi, bu denli bir iştahla yok etmeye çalışması, ülkemizdeki eğitim bakımından da üzülecek bir olay. Hele Taliban yıkımı patlak verinceye dek, yöre halkının, Afgan halkının yüzyıllar boyunca, Buda yontularına el sürmediği anımsatıldığında, insanın içi daha bir utançla yanıyor. Benzer biçimde Mısır halkı da, piramitlerin önündeki ünlü “Sfenks” yontusunun bir din adamınca “tahrip” edilmesini engellemiş, binlerce yıllık yontunun günümüze dek ulaşmasını sağlamıştır böylece. İnsanlığın geçmişine ait bu evrensel kalıntıları, yöre halkı benimseyip, sahiplenirse her türlü yok edilişe karşı en etkin koruma oluyor demek ki... Allianoi için de ancak bu yol geçerli olabilir; “eylem”sel karşı koyuş başlatılmalı, ya da sürmekte olanlara katılmalıyız. Pazar günü “Hayır!” oylarımızla çifte bayram yapalım. Utanan Bilim Adamı! [email protected] KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ [email protected] HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ “Kelle peyniri” de denilen, İzmir ve Balõkesir yöre- lerinde üretilen bir peynir cinsi. 2/ Arõ- larõ inceleyen zoo- loji dalõ. 3/ Kaş- Kalkan arasõnda, Mavi Mağara’sõ ve doğal güzelliğiyle tanõnmõş bir plaj. 4/ Temeli taklide da- yanan sözsüz oyun... As- ya’da bir õrmak. 5/ Ya- nağõn alt kõsmõ... Götürü bir iş için ödenen ücret. 6/ Anadolu’nun güneybatõ- sõnda, Likya bölgesinin ünlü kutsal kenti... Vila- yet. 7/ Gümüş elementi- nin simgesi... Türkiye’nin plaka imi... Anton Çe- hov’un bir oyunu. 8/ Ev- de ya da odada saygõdeğer kişilerin oturduğu baş köşe... Batõ’da prens ve prenseslere verilen onur sanõ. 9/ Par- lak kõrmõzõ renkte bir süs taşõ... Kalp atõşõ. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Şeker karõştõrõlarak pişirilmiş meyve ezmesi. 2/ Ka- lõn bükülmüş sicim... Bursa’nõn bir ilçesi. 3/ Ahmet Yes- evi’nin tasavvuf içerikli şiirlerine verilen ad... Eski Mõ- sõr’da güneş tanrõsõ. 4/ Her yanõ suyla çevrili kara par- çasõ... Giysi yapõlan bir cins pamuklu kumaş. 5/ Kupes balõğõna verilen bir başka ad... “0 yer” anlamõnda kul- lanõlan sözcük. 6/ Sõcaklõğõ çok yüksek ya da çok dü- şük olmayan yer... Letonya’nõn plaka imi. 7/ Asma kü- tüğü... İskambilde koz. 8/ Çoraplarõ dizin altõnda ya da üstünde tutmaya yarayan lastikli bağ. 9/ Bir cins tuzlu turta... Batman’õn Hasankeyf ilçesini sular altõnda bõ- rakacak olan baraj. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 M Ü S E L L E M U S A R E K İ P S V A K A R L A B A T K U L E H U N T A A B İ L B İ R İ B İ P A L A Z M A S M O R B A D İ S A R I K A N A T 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Yazarımız Deniz Som rahatsızlığı nedeniyle yazılarına bir süre ara vermiştir. MURAT KIŞLALI ANKARA - AKP iktidarõnda yabancõ uyruklu gerçek kişilere 54.5 milyon metre- kare taşõnmaz satõldõğõ ortaya çõktõ. 2003’te yabancõlara satõş 1.8 milyon metrekare iken 2008’de bu rakam 14.3 milyon metrekare- ye fõrladõ. En fazla taşõnmaz Antalya’da sa- tõldõ. Sõnõr bölgeleri Mardin ve Hatay’da sa- tõlan taşõnmaz büyüklüğünün İstanbul’u geçmesi dikkat çekti. CHP Zonguldak Mil- letvekili Ali İhsan Öz- türk, “80 yıllık Cumhu- riyet tarihinde 11 milyon metrekare olan yaban- cılara yapılan toprak sa- tış miktarı, AKP’nin 8 yıllık iktidarında 55 mil- yon metrekareye ulaş- mıştır. Anayasa Mah- kemesi’nin, referan- dumda AKP tarafından by-pass edilmesinden sonraki yaşanacak sü- reci ise tahayyül edebil- mek olanaksızdır” diye konuştu. Bayõndõrlõk ve İskân Bakanõ Mustafa De- mir’in, CHP’li Kök- türk’ün soru önergesine verdiği yanõtlara göre AKP’nin iktidara geldiği 2002’nin iki ayõnda 214 bin metrekarelik satõş yapõlõr- ken bu rakam 2003’te 1.8.2004’te ise 3.8 milyon metrekareye çõktõ. Anayasa Mah- kemesi’nin yabancõlara taşõnmaz satõşõna iliş- kin ilk iptal kararõnõn çõktõğõ 2005’te 3.3 mil- yon metrekareye inen satõş büyüklüğü, bu yõl- dan sonra katlanarak artarak 2006’da 6.2.2007’de 8.8, 2008’de 14.3 milyon met- rekareye fõrladõ. Satõlan taşõnmaz miktarõ 2009’da düşüş trendine girdi ve 12 milyon metrekareye indi. Bu yõl da 21 Temmuz ta- rihine kadar 4.1 milyon metrekarelik taşõn- maz satõldõ. CHP’li Köktürk, yabancõya taşõnmaz sa- tõşõnõ şöyle değerlendirdi: “AKP dönemin- de çıkartılan yabancılara ölçüsüz toprak satışına yönelik yasal düzenlemeleri, Ana- yasa Mahkemesi’nin iptal etmesine kar- şın, iptal kararı verilinceye kadarki süreçte yapılan satışların ulaştığı miktar ürkütücü boyuttadır. 80 yıllık Cumhuriyet tarihinde yabancılara yapılan toprak satış miktarı 11 milyon metrekare olmasına karşın, AKP’nin 8 yıllık iktidarı döneminde ya- bancılara yapılan toprak satış miktarı 55 milyon metrekareye ulaşmıştır. Şayet anayasa değişikliği gerçekleşir ve yargı Başbakan’ın kontrolüne girerse; AKP iktidarının ülkeyi haraç mezat pazarla- masının önündeki tüm engeller kalkmış olacaktır.” Demir’in verdiği yanõtlardan yapõlan der- lemeye göre ortaya çõkan tablo ise şöyle: En fazla taşınmaz Antalya’da sa- tıldı: Antalya’da AKP iktidarõnda 32 bin 262 yabancõ uyruklu gerçek kişiye 4 milyon 868 bin 561 metrekare büyüklüğünde 25 bin 25 taşõnmaz satõldõ. Antalya, tüm iller içinde hem taşõnmaz sayõsõ, hem taşõn- maz alanõ, hem de kişi sayõ- sõ açõsõndan yabancõlara en fazla taşõnmaz satõlan il oldu. Sınır şehirleri İstan- bul’u geçti: Sõnõr şehirle- ri Mardin ve Hatay’õn, satõ- lan taşõnmaz büyüklüğünde 10. sõrada kalan İstanbul’u geçmesi dikkat çekti. Turistik satışlar: Ya- bancõ başõna satõlan taşõn- mazlarõn alanlarõnõn Antal- ya’da 150, Aydõn’da 193, İstanbul’da 270, Muğla’da 275, Mersin’de 360 metre- kare ile düşük olmasõ, bu il- lerdeki satõşlarõn turistik amaçlõ olduğunu teyit etti. Yabancıya şüpheli satışlar: Buna karşõn İzmir’de kişi başõna 804 metrekare- lik satõş yapõlõrken Ankara’da ortalamanõn 3 bin 367 metrekareye çõkmasõ dikkat çekti. Ancak kişi başõna en yüksek satõş, 9 yaban- cõnõn, toplam 319 bin 187 metrekarelik 37 ta- şõnmazõ aldõğõ Batman’da gerçekleşti. Böy- lece bu ilde yabancõ başõna ortalama satõş 35 bin 465 metrekare oldu. Yabancõlara toprak ve mülk satõşõ AKP iktidarõ sõrasõnda 5’e katlandõ ‘Evet’satõşõkörükleyecek’ İzmir’de 9 Eylül coşkuyla kutlandõ İZMİR - (Cumhuri- yet Bürosu) İzmir’in em- peryalist işgalden kurtu- luşunun 88. yõldönümü kent genelinde coşku ve heyecanla kutlandõ. Gü- nün erken saatlerinde baş- layan kutlamalar kapsa- mõnda, süvari birlikleri temsili olarak kentte gir- di ve Konak Meyda- nõ’ndaki hükümet kona- ğõna, Türk bayrağõ astõ. Malazgirt, Samsun ve Ko- catepe şehitliklerinden ge- tirilen topraklar, izciler tarafõndan İzmir valisine sunuldu. İzmir’deki ilk tören sabah erken saatler- de Cumhuriyet Meyda- nõ’nda gerçekleştirildi. Buradaki kutlamalarda İz- mir Valisi Cahit Kõraç, İz- mir Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, Ege Ordusu Komutanõ Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ile siyasi partiler, çeşitli kurum ve kuruluş- larõn temsilcileri de hazõr bulundu. Atatürk anõtõna çelenk konulmasõ ardõn- dan, saygõ duruşu ve İs- tiklal Marşõ okundu. Ar- dõndan izci öğrenciler ve askerler, Türk bayrağõnõ göndere çekti. (Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle