20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
- 13 Eylül’de beklenmedik bir sonuç çıkarsa CHP de sıkıntı yaşar mı? - CHP sõkõntõ yaşamaz. CHP her zaman olduğu gibi gerçekleri değerlendirir, gereğini yapar, doğru kararlar alõr. Demokratik bir meka- nizma süreci işler. Eksiğimiz, yanlõşõmõz ortaya çõkõnca onun gereğini hep beraber yaparõz, değerlendiririz. Bundan kimsenin çekinmesi için bir neden yok. CHP statü- kocu parti değil. Değişime, yenileşmeye açõk bir parti. Bir ihtiyaç ortaya çõktõğõ zaman oturulur gereği yapõlõr. Bunu bir sõkõntõ diye algõlamaya gerek yok. Şu anda iyi niyetle bir deneme yapõyo- ruz. Herkes elinden gelen gayreti gösteriyor. Ortaya çõkan sonuç de- ğerlendirilir. Parti ne gerekiyorsa o doğrultuda gereken kararlarõ alõr ve yoluna devam eder. Bu süreç de kimseyi ilgilendirmez. Hele Başbakanõ hiç ilgilendirmez. - Referandumda ‘evet’ çıkarsa nasıl bir Türkiye ile kar- şı karşıya kalacağız? - ‘Evet’ çõkarsa ülke karpuz gibi ikiye bölüne- cek. Ülkenin yarõsõ bu paketi tehlikeli buluyor. Onlara rağmen dayatõlacak. Ve yüzde 50’lik ço- ğunlukla radikal anayasa değişikliği dayat- masõ ilk kez yaşanacak. Daha önce örneği yoktur. Anayasa tanõmõ gereği bir muta- bakat çerçevesidir. Siyasi parti progra- mõ değildir. Her siyasi düşünceden in- sanõn kendisini parçasõ hissedeceği asgari müştereklerin çerçevesini çizen bir metin olmalõ. Bugüne kadar 16 de- ğişiklikle 85 maddesi değişti. Hiçbiri dayatmayla ortaya çõkmadõ. Her sefe- rinde mutabakat bulmak hiç de zor olmadõ. Kimse ödün vermedi. Herkes inanarak destekledi. En güç olanõ idamõ kaldõrmak- tõ o bile uzlaşõyla kalktõ. Şimdi ilk kez sade- ce bir siyasi partinin radikal marjinal tezleri Tür- kiye’ye dayatõlõyor. Milleti böyle bölüyorlar. UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA - Eski CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal, referandumdan “evet” çõkma- sõ durumunda ülkenin “karpuz gibi ikiye bölüneceğini” belirtirken tavrõnõ “evet”ten yana belirleyenlerin bir süre sonra pişman olacaklarõnõ, “hayır” diyenlerin “yakalarına şeref madalyası takmış gibi” onur duya- caklarõnõ söyledi. Baykal, “Evet çıkarsa im- zasız ihbar mektupları ile işadamları, ay- dınlar, gazeteciler, esnaf, inançlarının ge- reğini yüksek sesle söyleme alışkanlığına sahip herkes tehlike altında olacak. Her- kesin başına çorap örülecek. Ergenekon düzeni yaygınlaşacak” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, 13 Eylül sabahõ CHP’nin karõşacağõ yönündeki açõklama- larõna “Başbakan komşunun evini gözle- yip dedikodu yapan insan gibi. Sana ne CHP’nin içinden” diye tepki gösteren Baykal, Erdoğan’õn genel başkanlõktan ay- rõlõşõnõ anõmsatan sözleri için de, “Saygısız bir üslubu var. Bu üslubu, hırçın yakla- şımı giderek tepki çekmeye başladı. 10 parmağında on yağlı kara önüne gelene kara çalıyor” dedi. Baykal, sorularõmõza şu yanõtlarõ verdi. - Antalya mitingini nasıl değerlendiri- yorsunuz? - İyiydi, güzeldi. AKP’ninkinden kat kat daha iyiydi. ‘Hayır başbakanın siyasi hayatını bitirir’ - Başbakan Erdoğan’ın sizin genel başkanlıktan ayrılışınızı anımsatan sözlerini nasıl değerlendiriyorsu- nuz? - Bu referandumda ‘hayır’ çõkarsa Başbakan’õn siyasi hayatõ bitecek. Bunu bildiği için rahatsõz oluyor. Şimdi çõka- cak bir ‘hayır’ önümüzdeki seçimde ke- sin iktidar değişimi demek. Parlamento çoğunluğunu yitirince Başbakan ağõr so- rumluluklarla karşõ karşõya kalõr. Kaybederse her şeyi kaybedecek. Bunun fark edilmesi onu rahatsõz ediyor. Kendisi için hayat me- mat meselesi oluşunu da hemen üslubuna yansõtõyor. Söylenenlere cevap vermek ye- rine, çok yakõşõksõz üslupla tehdit ediyor. ‘Komployla çekip gitmiş hâlâ konuşuyor’ diyor. ‘Anlaşılan gerekli dersi almamış’ der gibi dolaylõ bir tehdit de var. Başbakan’õn bu üslubu Türiye’de önemli bir sorundur. Saygõsõz bir üslubu var. Bu üslubu, hõrçõn yaklaşõmõ giderek tepki çekmeye başladõ. Re- ferandum kampanyasõ 10 gün daha uzasa ke- sinlikle ‘hayır’lar açõk ara önde çõkar. Çünkü devletin imkânlarõnõ kullanarak, olağanüstü harcama yaparak, her türlü bas- kõ ve sindirme girişimini uygulayarak yü- rüttüğü kampanya geri tepmeye başladõ. Va- tandaşlar ‘Bunun altında ne var? Nasıl bu kadar harcama yapılabiliyor’ diye sor- guluyor bu kampanyayõ. Başbakan inandõ- rõcõlõğõnõ kaybetti. 10 parmağõnda on yağlõ kara önüne gelene kara çalõyor. Ülkeyi ku- caklayacak, herkese hakkõnõ verecek tari- hi birikimini sahiplenecek anlayõşa sahip ol- madõğõnõ gösterdi. Tarihiyle, değerleriyle kavgalõ. Tüm bunlarõ referandum uğruna is- tismar için gündeme taşõyor. Bir problem adam haline geldi, çirkinleşti. ‘Evet çıkarsa Ergenekon düzeni yaygınlaşır’ - Yargıda yapılacak değişikliklerin so- nuçları ne olacak? - Evet çõkarsa imzasõz ihbar mektuplarõ ile işadamlarõ, aydõnlar, gazeteciler, esnaf, inançlarõnõn gereğini yüksek sesle söyleme alõşkanlõğõna sahip herkes tehlike altõnda ola- cak. Herkesin başõna çorap örülecek. Er- genekon düzeni yaygõnlaşacak. Bilinçli olarak haksõzlõk yapan uygulamalarõn için- de sorumluluk üstlenmiş hâkim ve savcõlar için takibat yapmak imkânsõz olacak. Si- yasetçiler ile bazõ hukukçular ele ele vere- rek toplumun her kesimine çok büyük sõ- kõntõlar yaşatabilecek. Demokrasi ve hukuk düzeni güvence düzenidir. Yanlõş yapma- sõ ihtimali karşõsõnda herkes temel hak ve özgürlüklerinin tehlikeye girmeyeceğini biliyorsa orada demokrasi vardõr, hukuk devleti vardõr. Hâkim de savcõ da yanlõş ya- pabilir. Onlara karşõ eğer yeterli karşõ me- kanizma işliyorsa adil yargõ vardõr. Ama si- yasetçi ile bir kõsõm yargõ mensubu el ele verdiği anda herkesin başõna her şey gelir. Ve gelenlerin hesabõ da sorulamaz. Tabii bir de Başbakan’õn ‘Beni farklı mezhepten yargıçlar mahkûm etti’ sözleri çok tehli- kelidir. Hukuku bir etnik tartõşma zemini- ne, anayasa değişikliğini de etnik ayrõşma zeminine taşõyacak kadar gözü kararmõş bir Başbakan ile karşõ karşõyayõz. - Başbakan her konuşmasında 13 Ey- lül’de CHP’nin içinin karışacağı iddia- larını ortaya atıyor? - Bu söyleyecek sözü olmayan insanlarõn başkalarõyla ilgili özlemleri. Başbakan komşunun evini gözleyip dedikodu yapan insan gibi. Bunu siyaset üslubu haline ge- tirdi. Zaten telefon dinlemeleri, insanlar hak- kõnda komplo kasetleri hazõrlamak, bunla- rõn siyasi amaçla tedavüle sokulmasõ ya- şanõyor. Başbakan böylesine yakõşõksõz çirkin bir siyaset üslubunun adamõdõr. Ay- nõ üslup kendisini CHP ile ilgili spekülas- yonlar yapma noktasõna vardõrdõ. Sana ne CHP’nin içinden? Sen işine bak. Sen bizim söylediklerimize yanõt ver önce. Neden maddeleri ikiye ayõrmadõn, yargõ madde- lerini ayrõ oylatmadõn? Demokratikleşme di- yorsun neden Adalet Bakanõ hâlâ HSYK’de duruyor? Niye YÖK duruyor? Niye doku- nulmazlõklarõ kaldõrmõyorsun? ‘Bahse’ varsanõz, vergiye de varsõnõz! İ çişleri Bakanlığı, internet üzerinden yurtdışı bağlantılı oynatılan kumar ve bahis oyunlarının engellenmesiyle ilgili olarak, belli periyotlarda “gerekli çalışmaların yapıldığını” açıklasa da Türkiye bu alanda adeta zirveye oynuyor. Tahminlere göre Türkiye’de internet üzerinden kumar ve bahis oynayanların sayısı 1.5 milyonu buluyor. Milli Piyango İdaresi bile Türkiye’de online casinoların yıllık cirosunun 1 milyar dolara ulaştığı görüşünde. Havale, kredi kartı gibi yollarla, yurdışına her yıl önemli bir miktar para transfer edildiği açık. Tabii bu sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil. Hükümetler arası bağımsız bir teşkilat olan Financial Action Task Force (FATF) adlı kuruluşa göre dünyada 60’tan fazla ülkede yarış ve spor bahisleri sektörü bulunuyor. Durum böyle iken yabancı bahis sitelerinin Türkiye’deki potansiyeli fark ederek, sitelerine Türkçe dil seçeneğini eklemesi artık kimseyi şaşırtmıyor. Bildiğiniz gibi bahis sektörünün en popüler alanı ise futbol. Birkaç dakika içinde oturduğunuz yerden internet marifetiyle istenilen tutarda bahis yapılabiliyor. Türkiye’de kredi kartı kullanımının yüksek olması işleri daha da kolaylaştırıyor. Sektör temsilcilerine göre ise örneğin İddaa’nın cirosu tahmini 2 milyar dolar. Yurtdışı sitelerinde oynanan bahisler ise yine bu düzeye yakın. Gelelim konumuza… Tahmin etmişsinizdir, bu kadar çok paranın döndüğü yerde işin mutlaka ki bir vergi boyutu olur. Oysa yabancı internet sitesinden oynanan bahisten elde edilen kazançlar, Gelir Vergisi Kanunun’da yer almamaktadır, dolayısıyla gelir vergisine tabi değildir. Buna karşın; “gerek yurtiçi internet sitesinden gerekse yurtdışı internet siteleri üzerinden oynanan bahisten elde edilen kazançlar” veraset ve intikal vergisinin konusuna girmektedir. Yasanın ilgili hükmüne göre; TC tabiyetinde bulunan şahıslara ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset veya karşılıksız bir şekilde bir şahıstan diğer bir şahsa intikali, veraset ve intikal vergisine tabidir. Türk tabiyetindekilerin yabancı memleketlerde aynı yollardan iktisap edecekleri malların da kanun kapsamında olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca yasada; şans oyunları düzenleyen ilgili kurum ve kuruluşlar ile yarışma ve çekilişi düzenleyen gerçek ve tüzelkişilerin ikramiye kazananların ikramiyelerinden kesilen vergileri bir beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları belirtilmiştir. Tevkifat yani kesinti oranı ise yüzde 10 dur. Bu durumla ilgili tebliğde; “Yarışma ve çekiliş dolayısıyla ödenen ikramiyelerin vergilendirilmesi için, düzenleyen kişilerin TC uyruğunda bulunması zorunlu olmadığı gibi tüzelkişilerin kanuni iş merkezlerinin Türkiye’de bulunması da şart değildir” hükmü yer almaktadır. Anlayacağınız; internet üzerinden oynanan şans oyunlarından elde edilen ödüllerin de vergilendirilmesi söz konusudur. Yabancı internet sitesinden elde edilen ikramiyelerin Türkiye’de bulunmayan bir şirket tarafından tevkifat yoluyla beyan edilmesi ise söz konusu değildir. Tevkifatın yapılmamış olması dolayısıyla kazanılan ikramiyeler için Veraset ve İntikal Vergisi Beyannamesi verilmesi gerekmektedir. Kazanılan ikramiyelerin 2010 yılı için 2.535 TL’si ise vergiden istisna kabul edilmiştir. Ancak kazanılan tutar yüksek ise bir ay içerisinde kazanan kişinin, ikametgâhının bulunduğu yer vergi dairesine beyanname ile bu durumu bildirmesi gerekmektedir. İsterseniz son sözü tatlıya bağlayalım: “Para kazanmanın ödülü, borçlanmadan vergileri ödeyebilmektir.” YAHYA ARIKAN e-posta: [email protected] CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2010 CUMA 10 HABERLER SGK para cezasõnõ neden kaldõrdõ? Başlığa bakıp, SGK’nin para cezasını kaldırdığını sanmayın. SGK yönetiminin elinden gelse; su içenden, köprüyü geçenden bile ceza almaya gönlü var. Malum; işverenler, işyerlerini başka bir adrese taşıdıklarında SGK’ye yapılması gereken bildirimleri var. Kanuna göre, “İşyerinin aynı il sınırları içinde kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder.” Ancak gelin görün ki, kurum işyerinin bir müdürlükten diğer bir müdürlüğe taşınmasına ilişkin yazılımını yapamayınca sorunu kökten çözdü. Buna göre; işyerinin aynı il içinde farklı sosyal güvenlik merkez müdürlüğü alanına taşınması halinde işçilerin nakil olan eski işyerinden çıkış yapılması (işten çıkış bildirgesi verilmesi) ve nakil yapılan yeni işyerine sigortalı işe giriş bildirgesi vermeleri talep ediliyor. Durduk yere işçinin önce çıkışı yapılıyor, sonra yeniden başka bir SGK dosyasına girişi yapılıyor. Bildirim yapmayanlara da ceza uygulanması gerekiyordu. İşte yönetmelikte bir süre önce yapılan bir değişiklikle en azından sigortalı işe giriş ve sigortalı işten çıkış bildirgesinin verilmemiş olmasından dolayı artık idari para cezası uygulanmayacak. Bir işyerinde çalışmış ayrılmış, bir süre sonra tekrar işe alınmış personelin yıllık izin süresi ve hak ettiği zaman nasıl hesaplanır. Önceki çalıştığı süreler dikkate alınır mı, yeni giriş tarihi mi esastır? Selda Savaş Önceki çalışmasında kıdem tazminatını alarak ayrılmış ise, son çalışmaya başladığı tarihten izin kıdemi başlar. Eski kıdemi tasfiye olmuştur. Ancak, kıdem tazminatını almadan ayrılmış ise eski süreler de izin kıdemine dahil edilir. YILLIK İZİNDE ESKİ ÇALIŞTIĞIM SÜRE SAYILIR MI? Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. Erdoğan’õn CHP içine dönük tartõşmalarõna sert yanõt verdi Baykal: Sana ne CHP’nin içinden Telefon yağmuru Baykal’ın yakın çevresin- den edindiğimiz izlenimlere göre Antalya mitinginden bu yana telefonları susmu- yor. CHP’nin eski ve yeni genel başkanlarının bir arada miting meydanına çıkmasına yurdun dört bir yanındaki partililerden des- tek mesajları geliyor. Bazı partililerin ise hem Bay- kal’a hem de CHP kurmay- larına, “Keşke İstanbul, İz- mir ve Ankara’da da bu şe- kilde beraber miting yapıl- saydı” mesajla- rı ilettikle- ri öğre- nildi. ‘Evet’ diyenler pişman olacak ‘Hayır’ diyenler onur duyacak’ ‘EVET, ÜLKEYİ KARPUZ GİBİ İKİYE BÖLER’ ‘CHP SIKINTI YAŞAMAZ YOLUNA DEVAM EDER’ - Kararsız olanlar belirleyici olabilir. Bir mesajınız var mı? - Bu oylamada ‘Hayır’ diyenler yakalarõna şeref madalyasõ takmõş gibi onur duyacak- lar. Yaşamlarõ boyunca kendileri ve ço- cuklarõ onur duyacak. ‘Evet’ diyenler ise bir süre sonra pişman olacak. Daha da uzun bir süre sonra ‘Ben zaten oy vermedim’ diye- cekler. Biz bunu 12 Eylül’de gördük. Yüz- de 90 oyla geçti. Şimdi ara ki oy vermiş bi- rini bulasõn. Parti olarak destekleyenler var- dõ. Milli Selametçiler mesela. Bir bölümü AKP’nin bir bölümü SP’nin içinde şimdi. Şimdi bakõyoruz hepsi karşõ. - Paket için neden ‘tuzaklõ’ diyorsu- nuz? - Bu paketin bir başka temel zafiyeti dü- rüst olmayan bir paket olmasõ. Açõk, net, sa- mimi paket değil. Bu gizli bir anayasa ta- sarõsõ. AKP’nin özel işi. Eğer samimi olsa- lar herkesin üzerinde mutabakat sağlayabi- leceği 24 maddeyi birlikte Meclis’te geçi- rirdik. Kalan yargõyla ilgili iki konuyu da de- mokratik tartõşmanõn gereği olarak halko- yuna götürürdük. Ama illa o hepsini bir ara- ya koyacağõm anlayõşõ samimi değildir. Yargõ bağõmsõzlõğõnõ tehlikeye atacak, si- yaseti yargõya egemen kõlacak bu kadar tar- tõşmalõ sorunlu bir olay. - Paketin 12 Eylül’le hesaplaşma olarak sunulmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? - AKP’nin 12 Eylül’le ilgili söyledikleri aldatmaca. Milletin zekâsõna saygõ göster- meyen bir kampanya. Herkesi kör, âlemi ser- sem zannediyorlar. VEFAT Odamızın 29. Dönemde Genel Başkanlığı’nı yapmış bulunan değerli meslektaşımız OSMAN SARGIN’ı kaybettik. Ailesine, yakınlarına ve mimarlık camiasına başsağlığı diliyoruz. Merhumun cenazesi 10 Eylül 2010 Cuma günü (bugün), Kocatepe Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. TMMOB MİMARLAR ODASI TMMOB MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ “Türkiye, Gazileriyle Elele” TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ELELE VAKFI T.C. Ziraat Bankası Ankara Kızılay Ş. 39025990-5002 TL Tel: 0312 431 99 36 www.elele.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle