20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN 13 Eylül Sabahı 13 Eylül 1980 eğer 11 Eylül 1980’den daha iyi olsaydı, yani Türkiye’de daha fazla özgürlük, daha fazla sosyal hak, daha fazla demokrasi, daha fazla dayanışmanın yolu açılsaydı, 12 Eylül 1980’nin hiç değilse kimi yanlarıyla iyi olduğu söylenebilirdi. Sloganlar ve modalarla düşünmeye alışmış, kalıpların dışına taşmayı becerememiş toplumumuzda, farkın farkına varılmamasında şaşılacak bir yan yok. Her şey sınıflandırılıp, kalıplandırılıp, bir araya konup, farklılıklar görülmeden yargıya varılıyor. Oysa bir toplumsal gelişme, daha fazla özgürlük, daha fazla refah, daha fazla sosyal hak ve ekonomik kalkınmayla birlikte daha fazla demokrasi getiriyorsa, iyidir, aksi ise kötüdür. Şimdi, bu ölçütlerle 12 Eylül 1980’e bakalım. Ortaya çıkan sonuç yukarıda söylediğimizin tam tersi olduğuna göre, 12 Eylül askeri hareketi tam anlamıyla kötü olmuştur. İki gün sonra 12 Eylül’ün, 30’uncu yılını idrak edeceğiz. Aradan geçen, 30 yıla karşın, 12 Eylül’ün izleri kaybolmamış, yıkımları onarılamamış, topluma bastığı damga silenememiştir ne yazık ki! 12 Mart 1971 ile, 12 Eylül 1980 arasında, iki askeri darbe arasında kolan vuran Türkiye’yi anlatan yazılarımı, 12 Eylül döneminde “12’den 12’ye Türkiye” başlıklı kitabımda toplamıştım. 12 Eylül’den bu yana geçen 30 yıla karşın Türkiye’nin hâlâ 12’den 12’ye bir darbeden darbeye gidip geldiğini görmek, doğrusu tüylerimi diken diken ediyor. Bu kez tek fark darbelerin bazılarının askeri, bazılarının sivil darbe olmalarıdır. Başka bir deyişle, eski darbelerin asli faillerinin hepsi üniformaların imal yeri olan “devlet dikimevi”nden giyindikleri halde, yeni darbelerin kimi asli faillerinin Ramsey’den giyinmeleri. Çünkü artık Türkiye’de askeri darbe “out”, sivil darbe “in”dir. İkisinin arasındaki fark ise sadece diktatörlerin giysilerindedir. Ama unutmayalım, tarihin yaşadığı en gaddar, hunhar, kanlı darbe, sivil olan Hitler darbesidir. 12 Eylül 1980, Türkiye’nin son klasik askeri darbesinin indirildiği gündür. 12 Eylül 2010’u ise, ilk büyük sivil darbenin son anayasal darbesinin indirildiği gün haline getirmek isteyenler var. Dilerseniz önce 12 Eylül 1980 darbesiyle başlayalım. Türkiye 13 Eylül 1980’le başlayan dönemde, 11 Eylül 1980’de sona eren dönemden, demokrasi özgürlükler, ekonomik ve sosyal kazanımlar açısından daha fazlasını getirmediğinden, olumsuzdur. Peki 13 Eylül 2010 sabahı Türkiye’si nasıl olacak? 11 Eylül 2010 Türkiye’sinden yukarıda saydığımız hususlar konusunda daha ileride mi olacağız daha geride mi? 12 Eylül’ün anlamı 13 Eylül sabahından başlayarak belirlenecektir. 13 Eylül sabahı Türkiyesi 11 Eylül’den daha müreffeh, daha demokratik, daha özgür, daha adil, daha dayanışmacı, daha birleşmiş mi olacak, tersi mi? 12 Eylül referandumu bu konularda somut bir ilerleme sağlayabilecek mi? Bırakalım bu soruları ve yalnız şu sorulara yanıt verelim: - 11 Eylül Türkiye’sinde gündemin en önemli maddesi neydi? - Anayasa değişikliği... - Peki, 13 Eylül sabahı Türkiye’nin en büyük gereksinimlerinden biri ne olacak? - Demokratik bir anayasa... “12 Eylül’ün anlamı ne” sorusunun yanıtı 13 Eylül’de yatıyor, o da şimdiden belli. Öyleyse söyler misiniz bu referandumu neden yapıyoruz? [email protected] ABF Genel Başkanõ Ali Balkõz, AKP liderinin muhafazakâr Sünnileri cephe kurmaya çağõrdõğõnõ söyledi Erdoğan’õnhedefiAlevilikİstanbul Haber Servisi - Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn referandum öncesi mi- ting ve televizyon konuşmalarõnda açõkça Alevi-Sünni ayrõmõ yaptõğõnõ belirterek “Esas olarak ortaya çık- mıştır ki, bu referandumun hede- finde Aleviler ve Alevilik vardır” dedi. EDP MYK üyeleri Kazım Genç, Muhterem Aktaş, Necdet Saraç ve Servet Demir de yaptõkla- rõ ortak açõklama ile Genel Başkan Zi- ya Halis’in “evet” çağrõsõna karşõ çõ- karak Erdoğan’õn “Alevi ayrımcılı- ğı ve kışkırtıcılığı” yaptõğõ gerek- çesiyle referandumda “hayır” oyu kullanacaklarõnõ söylediler. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanõ Ali Balkõz, yaptõğõ açõkla- mada, Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn son dönemlerde miting alan- larõnda, basõn söyleşilerinde Alevile- re yönelik “tedirgin edici ve son de- rece incitici”söylemlerde bulundu- ğunu belirtti. Balkõz, Erdoğan’õn herkese eşit mesafede durmasõ gerekirken, Alevi- leri suçlayan ve ötekileştiren tavrõy- la hem görev, hem de insanlõk suçu işlediğini söyledi. Erdoğan’õn Sincan mitinginde “Dedelerden talimat al- ma devri bitiyor” yönündeki açõk- lamasõna da tepki gösteren Balkõz, “Erdoğan, muhafazakâr Sünnile- ri, Alevilere karşı cephe kurmaya çağırmaktadır. Esas olarak ortaya çıkmıştır ki, bu referandumun he- definde Aleviler ve Alevilik vardır. Aleviler, tarihin her döneminde ve her coğrafyada Muaviye’lerle karşılaşmışlardır, bu acı gerçeğe hazırlıklıdırlar. Bunların çarkına demokrasi adına, hukuk adına, özgürlük adına su taşıyanları, re- ferandumda ‘evet’, ‘yetmez ama evet’ diyecek olanları, bu ülkenin birliğini, dirliğini ve esenliğini her şeyin üstünde gören mütedeyyin Müslümanları bir kez daha dü- şünmeye davet ediyor ‘karayobaz harami düzenine’ alet olmamaya, in- sanlık dersi vermeye, had bildir- meye çağırıyoruz” dedi. EDP’de ‘Hayır’ sesleri Eşitlik ve Demokrasi Partisi (EDP) MYK üyeleri tarafõndan yapõlan açõk- lamada ise Alevi ayrõmcõlõğõ ile yar- gõnõn demokratikleşemeyeceğine vur- gu yapõlarak “Erdoğan’ın Alevi ta- hammülsüzlüğü inanılmaz boyut- lara varmış durumda. Yargıda ve ordu da bırakın Alevi hâkimiyeti- ni, birkaç Alevi kökenli kişinin bu- lunması bile AKP’yi olağanüstü rahatsız ediyor. Alevilerin hâkim ol- duğu söylenen yargıda her ne hik- metse Aleviler cemevleri ve Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında açılan davalarda yararlanamıyor. AKP de, Recep Tayyip Erdoğan da, si- yasal İslamın temsilcilerinin hiçbi- ri bu ülkeye asla demokrasi geti- remezler. AKP, Türkiye’nin de- mokratikleşmesinin önünde, en az diğer statükocu güçler kadar en- geldir” denildi. Açõklamada, EDP MYK üyelerinin referandumda ‘hayır’ oyu kullana- cağõ, tüm demokrasi güçlerinin de ‘hayır’ oyu kullanõlmasõ için müca- dele edecekleri vurgulandõ. Erdoğan’õn Sincan mitinginde “Dedelerden talimat alma devri bitiyor” yönündeki açõklamasõna tepki gösteren Balkõz, “Erdoğan, muhafazakâr Sünnileri, Alevilere karşõ cephe kurmaya çağõrmaktadõr. Esas olarak ortaya çõkmõştõr ki, bu referandumun hedefinde Aleviler ve Alevilik vardõr” dedi. Referandumda tavrõnõ evet olarak açõklayan EDP’nin bazõ MYK üyeleri de yaptõklarõ ortak açõklamada Erdoğan’õn Alevi ayrõmcõlõğõ yaptõğõnõ belirterek hayõr oyu kullanacaklarõnõ açõkladõlar. Yargıyı ele geçirme gayreti EMRE DÖKER İZMİR - Türkiye İnsan Hakları Vakfı kurucularõ arasõnda yer alan, ortope- dist Prof. Dr. Veli Lök, AKP’nin amacõnõn Türki- ye Cumhuriyeti’nin laik demokratik yapõsõnõ de- ğiştirmek olduğunu belir- terek “Referandumda bu amaçlarının üzerini ör- terek seçmenlerin aklını karıştırmak ve dini te- meller üzerine oturtul- muş baskıcı bir rejim oluşturmak istiyorlar” dedi. 12 Eylül 1980 darbesi döneminde görevinden 1402. maddeyle uzaklaştõ- rõlan Prof. Dr. Lök, ana- yasadaki geçici 15. mad- denin değiştirileceği ve darbecilerin yargõlanaca- ğõ söyleminin “kandır- maca” olduğunu vurgu- ladõ. Prof. Dr. Lök, AKP’nin laik, çoğulcu, de- mokratik Türkiye Cumhu- riyeti’ni sonlandõrmayõ amaçladõğõnõ, referandu- mun bunun bir parçasõ ol- duğunu dile getirdi. Prof. Dr. Lök, “AKP, yargıyı denetimi altına alarak bu hedeflerine ulaşmak istiyor” dedi. Darbe sorumlularõnõn he- sap vermesi gerektiğini an- cak AKP’nin bu maddeyi o dönemin mağdurlarõn- dan oy almak için koydu- ğunu ve bunun gerçekleş- mesinin mümkün olmadõ- ğõnõn da hukukçular tara- fõndan dile getirildiğini kaydeden Lök, “Biz 12 Eylül mağdurları olarak bu referandumda ‘hayõr’ oyu vereceğiz. Halkımı- zın da bu aldatmayacayı ‘hayõr’ oylarıyla bozma- sını istiyoruz” dedi. ‘Hayır’cıları çeteci ilan etti Bayram namazõ çõkõşõnda cami cemaatine propaganda yapan Erdoğan, referandumda hayõr çağrõsõ yapan siyasi parti ve meslek örgütlerine çete yakõştõrmasõ yaptõ. İstanbul Haber Ser- visi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şeker Bayramõ’nõ Sultanbeyli Merkez Camisi’nde kõl- dõ. Başbakan Erdoğan, Sultanbeyli’de yaptõğõ konuşmada referandum- da ‘hayır’ oyu kullanõl- masõ çağrõsõnda bulunan siyasi parti ve meslek örgütlerine “çete yakış- tırması” yaptõ. Erdoğan, dün Sultan- beyli Merkez Camisi’nde kõldõğõ bayram namazõ- nõn ardõndan parti otobü- sünden yurttaşlara hitap et- ti. Burada konuşan Baş- bakan Erdoğan, “Ülkede darbeci zihniyetin Sul- tanbeyli’ye neler çektir- diğini Sultanbeyli bilir. Darbe anayasaları ayak- lar altına alınsın ve bu ülkede milletin anayasası egemen olsun istiyoruz” dedi. Sultanbeyli’de yap- tõğõ konuşmada, anayasa değişikliğinde üstünlerin hukukundan, hukukun üs- tünlüğüne geçişin var ol- duğunu ileri süren Erdo- ğan, “Zira, bu ülke bu üstünlerden çok çekti. Kimdir bu üstünler? Bunlar darbe anayasa- sından yana olan zihni- yettir. Bunlar bu millete ‘göbeğini kaşõyan adam- lar’ diyenlerdir. Bunlar benim milletime ‘bidon kafalõ’ diye hitap eden zihniyettir. Statükodan yana olanlardır” diye konuştu. Referandumda “hayır” oyu kullanõlmasõ çağrõ- sõnda bulunan siyasi par- ti ve meslek örgütlerine ise çete yakõştõrmasõ ya- pan Başbakan Erdoğan, “Hayır cephesinde CHP, MHP, BDP, YARSAV, TKP, İP ve çeteler var. Bayramın bu anlamlı gününde ta- bii ki sizlerin bu isyanı- nı dile getirmenizi iste- mem. İstiyorum ki bun- lar pazar günü sandık- larda ‘evet’ olarak dile gelsin” dedi. Türban eleştirisi Erdoğan, Sultanbeyli’de halka hitabõnõn ardõndan parti otobüsüyle Sancak- tepe ve Çekmeköy’e geç- ti. Başörtüsü konusunda CHP’nin bugüne dek tu- tarlõ bir yaklaşõm ortaya koymadõğõnõ öne süren Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun “Başörtüsü me- selesini ben hallederim” sözlerine de tepki göste- rerek “Keşke halletse. İnanın yollarını gülle dö- şerim. Parlamentonun yüzde 65’ine sahibiz, he- men seferber oluruz” di- ye konuştu. ‘DOKUNULMAZLIK KALDIRILAMAZ’ Şahin’den vekile zõrh savunmasõ ANTALYA (Cum- huriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Meh- met Ali Şahin, “Doku- nulmazlıkların kaldı- rılmasının doğru ol- madığını düşünüyo- rum” dedi. Antalya’nõn Alanya ilçesindeki Emine Öz- müftüoğlu Camisi’nde bayram namazõnõ kõlan Şahin, daha sonra Alan- ya iskelesindeki bir res- toranda kaymakamlõk tarafõndan düzenlenen kahvaltõya katõldõ. Ga- zetecilerin bayramõnõ kutlayan Şahin, refe- randum sürecinde lider- lerin üsluplarõyla ilgili sorular üzerine, “Siyasi tansiyonun birazcık yüksek olmasını da an- layışla karşılamak la- zım. Pazar günü va- tandaşlarımız iradele- rini ortaya koyacak- lar. Bu irade ortaya çıktıktan sonra tabii ki sonuca hepimiz ra- zı olacağız ve ona göre hareket edeceğiz” diye konuştu. Şahin, gazetecinin, dokunulmazlõklarõn kal- dõrõlmasõ ile ilgili tar- tõşmalarõ anõmsatmasõ üzerine ise “Dokunul- mazlıkların kaldırıl- ması diye bir şey de- mokrasilerde olmaz. Dokunulmazlıkların sınırlandırılması ko- nuşulabilir. Çünkü tüm demokratik ül- kelerde dokunulmaz- lık vardır” dedi. Kamu görevlilerini ta- mamõnõn dokunulmaz- lõklarõ olduğunu savunan Şahin, “Dokunulmaz- lıkların kaldırılması- nın doğru olmadığını düşünüyorum. Aksi halde parlamenter de- mokrasi bundan za- rar görür. Ancak do- kunulmazlıkların sı- nırlandırılması görü- şülebilir, tartışılabilir” diye konuştu. ‘Sandığa gidin uyanık olun’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli bayram sonra- sõnda yapõlacak halkoy- lamasõnõn siyasi tarihte farklõ bir önemi olaca- ğõnõ vurgulayarak “Sa- yımlara hile katabile- cek her davranışa kar- şı uyanık olmakta ya- rar var” dedi. Bahçeli, genel mer- kezde partililerle bay- ramlaştõktan sonra yap- tõğõ açõklamada “Yük- sek oranda bir katılım- la sandığa gidiniz, oy- larınızı veriniz ama ver- diğiniz oyların da sahi- bi olunuz. Sayımlara hile katabilecek her davranışa karşı uyanık olmakta yarar vardır. Baskı altında oy ver- dirmeye yönlendirdik- lerine, bunun için nasıl bir propaganda ve faa- liyet sürdürüldüğüne şahit olunup gerekli iti- razları ve şikâyetleri yapmalarında yarar vardır” diye konuştu. Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn tür- ban konusunun çözümü için kendisine çağrõda bulunduğunun hatõrlatõl- masõ üzerine de “AKP ile CHP ile bir araya ge- lip, gelecekte bir proje- leri varsa, bunu başör- tüsünden başlatırlarsa, MHP kendilerini uzak- tan seyreder ve üzerine düşen bir görev de do- ğarsa yerine getirir” ifadelerini kullandõ. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP MYK üyeleri, milletvekilleri ve çok sayıda yurttaşla dün sabah Aslanlı Yol’da buluştu. Buradan Anıtkabir’e yürüyen Kılıçdaroğlu Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu. Kõlõçdaroğlu ve parti yönetimi Anõtkabir’i ziyaret etti CHP 87 yaşındaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanõ Ke- mal Kılıçdaroğlu, CHP’nin 87. kuruluş yõldönümü nedeniyle dün Anõtkabir’i ziyaret etti. Kõlõçda- roğlu, daha sonra TSK Rehabili- tasyon Merkezi’ni ziyaret ederek gazilerle bayramlaştõ. CHP Genel Başkanõ Kõlõçda- roğlu, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri, millet- vekilleri ve çok sayõda yurttaşla dün sabah Aslanlõ Yol’da buluş- tu. Buradan Anõtkabir’e yürü- yen Kõlõçdaroğlu Atatürk’ün mo- zolesine çelenk koydu ve ardõn- dan saygõ duruşunda bulunuldu. Kõlõçdaroğlu, Anõtkabir özel def- terine şunlarõ yazdõ: “Partimizin kuruluşunun 87. yıldönümünde huzurunuzda- yız. Ülkemiz, toplumumuz ve demokrasimiz ve bize emanet ettiğiniz Cumhuriyet çok önem- li bir dönemi daha yaşıyor. Kuruluş yıldönümümüzle mü- barek Ramazan Bayramı’nı birlikte kutluyoruz. Cumhuri- yet ile yaşıt olan partimizin önderi, ilk ve kurucu genel başkanımız olarak, çizdiğin yolda ödün vermeden ilerliyo- ruz. Demokratik, katılımcı, ço- ğulcu, devrimci ruhu içeren çağdaşlaşma hedefine, insan hak ve özgürlüklerinden geri adım atmadan ilerleme karar- lılığımızı sürdürüyoruz. Cum- huriyet Halk Partisi’nin bü- tün yöneticileri, örgütleri adına sana sonsuz şükranlarımızı su- nuyor, sarsılmaz inançlı bağlı- lığımızla huzurunuzdan son- suz saygılarımla derin sevgile- rimizle ayrılıyoruz.” Gazilerle bayramlaştı Kõlõçdaroğlu ve beraberinde- kiler, daha sonra 2. Cumhurbaş- kanõ İsmet İnönü’nün kabrini de ziyaret ederek çelenk koydu ve saygõ duruşunda bulundu. Kõlõç- daroğlu, Anõtkabir ziyaretinin ar- dõndan ilk bayramlaşmasõnõ ga- zilerle yaptõ. Kõlõçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Genel Başkan Yardõmcõsõ Hak- kı Sûha Okay ile birlikte TSK Rehabilitasyon Merkezi’ni ziya- ret ederek gazilerle bayramlaştõ. Basõn mensuplarõnõn alõnmadõğõ ziyaret çõkõşõnda gazetecilere açõklama yapan Kõlõçdaroğlu, ga- zilerle sohbet ettiğini söyledi. ERDOĞAN’IN BAYRAM MESAİSİ BAHÇELİ’DEN UYARILAR PROF. LÖK: Fotoğraf: (AA) ŞİMŞEK: BAŞBAKAN SAPTIRIYOR İstanbul Haber Servisi - CHP’nin 87. kuruluş yõldönümü nedeniyle CHP İstanbul İl Örgütü dün Taksim Cumhu- riyet Anõtõ’nda tören düzenledi. CHP İstanbul İl Başka- nõ Berhan Şimşek, “Dileğimiz ve arzumuz, bu ülkede hayırların, hayırlara vesile olan güzelliklerin, özgür- lüğün, barışın, kardeşliğin kol kola yaşamasıdır” de- di. Bahçelievler’de broşür dağõtan CHP’li kadõnlara AKP’lilerin değil, DSP’lilerin saldõrdõğõna yönelik Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn açõklamalarõna tepki gösteren Berhan Şimşek, “Başbakan yine bir manipü- lasyon ve saptırma yapıyor” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle