Katalog

CMYB C M Y B 8 AĞUSTOS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19 ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Mustafa Balbay’a Yaş Günü Kutlaması... Sevgili Mustafa Balbay, Bugün 8 Ağustos. Bugün senin yaş günün. Bugün 50. yaşı- na giriyorsun… Eğer adil bir ülkede, hukukun üstünlüğü ve adaletin “normal” işlediği bir ülkede yaşıyor olsaydık, sen bugün ailenle, karın ve çocuklarınla 50. yaşını kutluyor olacaktın. Belki Ankara’da, bel- ki İstanbul’da gazetede, belki de çok sevdiğin İzmir’de… Ege kıyılarında olsak, düzenlemeyi Serdar ve Hikmet çoktan üst- lenmiş, hepimizi bir araya toplamış olurlardı bile! Kolay değil, 50 önemli bir sayı. Bilirsin gazetecilikte, dergici- likte biz buna “yuvarlak sayı” deriz. Büyük kutlama gerektirir! İnan, her duruşmada daha da uzayan dava, mahkemeye çıkışların, bu kutlamaya engel olmazdı, olmayabilirdi. Eğer “normal” bir ülkede, hak ve hukuka saygılı, adil bir ülkede yaşıyor olsaydık! Eğer bir “önlem” olan tutuklama, “önlem” olmaktan çıkıp, bir “cezaya” dönüşmeseydi! Sevgili Mustafa Balbay, Senin tutukluluğun, hükümsüz bir mahkûmiyete dönüştü. Bilirsin, biz buna yargısız infaz deriz…Yani yargı kararı olmadan infaz! Tam 521 gündür tutuklusun. “Yargısız infaz” dedim de… Kalemlerinden kan damlayan “li- beral ve demokrat” meslektaşların bu yargısız infaza gözlerini ku- laklarını tıkamaları sakın seni yaralamasın. Herkes seçimini yap- makta, artık “kıvırtmak” zorlaşmakta… Evet 521 gündür tutuklusun. Seni içeri tıktıklarından beri dünya kendi ekseni çevresin- de tam 521 kez döndü; güneşin çevresindeki o çoook geniş yörünge üzerindeki ilk turunu çoktan tamamladı, yakında ikin- ci tur da tamamlanacak… Dünyaya soracak olursan, “Lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman”. Sana, eşine, dostlarına, yakınlarına, seni sevenlere, okur- larına sorarsak, dayanılmayacak kadar uzun bir süre, koskoca 521 günü ömrünün… (Tamam, anladın işte, yine Nâzım Hikmet’in şiirinden kopya çektim…Ne diyordu usta:) “Ben içeri düştüğümden beri / güneşin etrafında on kere dön- dü dünya. Ona sorarsanız: / “Lafı bile edilmez, mikroskobik bir zaman.” / Bana sorarsanız : “On senesi ömrümün. Bir kurşun kalemim vardı ben içeri düştüğüm sene. / Bir haf- tada yaza yaza tükeniverdi. Ona sorarsanız: “Bütün bir hayat.” / Bana sorarsanız: “Adam sen de bir iki hafta.” Ve o destansı şiir şöyle biter: “Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere dön- dü dünya/ Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine / ‘Onlar ki; top- rakta karınca, su da balık, havada kuş kadar çokturlar. / Korkak, cesur, cahil ve çocukturlar, / Ve kahreden yaratan ki onlardır, / Şarkılarda yalnız onların maceraları vardır’ Ve gayrısı / Mesela, benim on sene yatmam / Laf’ı güzaf...” Sevgili Mustafa Balbay, İçeriden yazdığın yazıları nasıl büyük bir özlemle, duyarlıkla, kâh gülümseyerek, kâh içim sonsuz acıyarak, kahrolarak oku- yorum bilemezsin! (“Kimi zaman da sonsuz bir keyifle” diyecektim az kaldı, zor tuttum kendimi!) Türkçeyi kullanmaktaki afacanlığın, zekânla sözcüklerin an- lamını daha geniş alanlara yayman, bunu yaparken kelime oyun- larına başvurman… Bütün bunlar senin gazete yazılarına son- suz tat katan özelliklerdi her zaman. Ama şimdi farklı bir boyu- tu daha var yazılarının. İçeriğindeki yoğunluk ve edebiyat tadı… Sevdiklerine koşarken cama çarptığını anlattığın, bir görüş gü- nünü anlattığın o yazı, beni can evimden yakaladı. “Sesimi öpmeye çalışıyordu oğlum! Burun direği sızlamasının çok tarifi yapılabilir; biri de bu olsun…” İnan Balbay, olacak… Yazılarını okuyup damıta damıta biriktiren, yenilerini bekleyen sadece ben değilim. Arkadaşım Bige’nin 91 yaşındaki annesi de 16 yaşındaki lise öğrencisi Ceylan da sabırsızlıkla bekleyenler, bana her fırsatta seni soranlar arasındalar! (Yaş gününü onlar da kutluyorlar, bilesin!) İşte böyle Sevgili Balbay, Yaş günü bahane… Amacım seninle sohbet, yüzüne bir gü- lümseme yerleştirebilmek… Ne diyordu koca Nâzım: “Mesele esir düşmekte değil / Teslim olmamakta bütün me- sele.” Seni çok özledik. [email protected] faks: 0 212. 257 16 50 [email protected] U2 dünyayõ dolaşmaya Torino’dan devam ediyor 6Eylül’deİstanbulludinleyiciylebuluşacak olangrup,360°turnesininüçüncüayağõnõn ilkkonseriniStadioOlimpico’daverdi ZÜLAL KALKANDELEN TORİNO - Dünyanõn en çok kazanan rock grubu U2, 360° turnesinin üçüncü ayağõnõ İtalya’nõn Torino kentinde Sta- dio Olimpico’da verdiği muhteşem bir konserle başlattõ. Bono’nun rahatsõzlõğõ nedeniyle turneye dokuz ay ara verildi- ği için bu, aynõ zamanda grubun 2010’daki ilk performansõydõ. İstanbul konserinin organizatörü Po- zitif’in davetiyle, bir grup Türk gazete- ciyle birlikte grubu canlõ dinlemek üze- re Torino’daydõk. U2, bu turnede stadyum konserlerin- de kullandõğõ 4 bacaklõ özel tasarõmla bü- yük ilgi çekti. Bu tasarõmõ örümceğe ben- zetenler de oldu ama bence en iyi tanõ- mõ Bono yaptõ: Ancak Gaudi tarafõndan tasarlanabilecek bir uzay istasyonunu an- dõrõyor bu dev yapõ. Konserden önce basõnõn sorularõnõ yanõtlayan tasarõmcõ Willie Williams, amaçlarõnõn U2 şovlarõnõ dairesel bir ya- põda mekânõn her yerinden izlenebilecek şekilde sunmak olduğunu söyledi. Sah- neyi yakõndan görünce, Williams’õn U2 konserlerini neden futbol maçõna ben- zettiğini anladõm. Daha fazla izleyiciye ulaşõp daha yoğun bir etki yaratmak için bu tasarõm. 54 tonluk hareketli, kocaman bir si- lindirik ekrana grup üyelerinin canlõ görüntülerini yansõtmak, çok akõllõca. Hem devasa bir alanda binlerce kişiye ay- nõ anda sesleniyorsunuz hem de o me- kândaki herkes sizi ufak bir salonda iz- lemişcesine etkileniyor. Dönüştürülebi- lir LED ekran, hareketli köprüler, üze- rine verilen õşõğõn rengini alan özel bir kumaşla kaplõ ayaklar ... Ayrõca, U2’nun konserlerde başlattõ- ğõ dev video ekranlarõ geleneğinin artõk günümüzde hemen her konserde yer al- dõğõnõ düşünürsek, yeniliklerin öncüsü bir grubun yüksek teknolojiyi performans- larõna taşõmasõ da doğal. Ancak tam da bu noktada iki yönlü bir tartõşma başlõyor. Birincisi, müzikten da- ha çok sahneye odaklanõlõyor; ikincisi de bu tür görkemli tasarõmlarõn aşõrõ dozda karbon salõmõna neden olduğu bir ger- çek... Bowie’li açılış U2 elemanlarõ sahneye David Bo- wie’nin “Space Oddity” adlõ şarkõsõy- la çõkarak olağanüstü bir başlangõç yaptõ. Ardõndan sert gitar riffleriyle dik- kat çeken yeni enstrümantal giriş parçasõ “The Return of the Stingray Guitar”, “Beautiful Day” ve “Magnificent” ile konserin ilk 15 dakikasõ çok dinamikti. “Get on Your Boots” ve “Mysteri- ous Ways”den sonra Bono, ailem dediği grup üyelerini tanõtõp The Edge’in yaş gününü kutladõ. Aslõnda konser günü dünyada ilk atom bombasõnõn atõlõşõnõn 65. yõldönümüydü ama şaşõrtõcõ bir şe- kilde Bono’dan bu konuda bir yorum gel- medi... “North Star” ve “Glastonbury” ad- lõ iki yeni şarkõ seslendirdi grup. Belki de ilk kez dinledikleri için izleyiciler, pek coşkulu karşõlamadõ bu şarkõlarõ. O coş- kuyu yakalayanlarsa, “Miss Sarajevo”, “With or Without You”, “Where the Streets Have No Name” ve “One” gi- bi eski şarkõlar oldu. The Guardian’da çõkan bir habere göre, bu turnede ortaya çõkan karbon miktarõ, Mars’a gidiş ve dönüşü kapsa- yan bir seyahatte salõnacak karbona eşitti. Stadyumdaki sponsor çadõrõnõn üzerinde ise “Blackberry Loves U2” ya- zõyordu... Bütün bunlarõ, Bono’nun sistemin simge isimleriyle yakõnlaşan ta- võrlarõnõ ben de eleştiriyorum. Ama “Her şey bir yana, nasıl bir konserdi?” derseniz, yanõtõm şu: Yaratõcõlõk sõnõrlarõnõ çok üst bir düzeye çeken, teknik açõdan kusursuz bir konserdi. Hayra- nõ olun ya da olmayõn; ola- nağõnõz varsa İstanbul’da- ki konseri kaçõrmayõn. Bu, müzikle teknoloji buluş- masõnõn geldiği son nok- tadõr. Sinemada “Ava- tar” neyse, canlõ müzik performansõnda U2 360° turnesi de odur. Albüm müjdesi U2’nun 1972’den bu yana menajerliğini ya- pan Paul McGuinness, yeni albüm müjdesi de verdi. Muhtemel pro- düktörler arasõnda Brian Eno dahil birkaç ismin düşünüldüğünü öğrendik. Ünlü menajer, U2’nun 360° turnesi kapsamõnda bir yõlda 110 şov ve her konserde ortalama 60 bin izleyiciyle şu ana kadar yapõlmõş en büyük rock turnesine imza atacağõnõ söy- ledi. McGuinness’in verdiği bilgi- ye göre, grup gelecek yõl Zoo TV turnesinin 20. yõlõnda özel bir kut- lama yapmayõ da planlõyor. Biletleri 50, 90 ve 125 Avro’dan satõlan konserde, 45 bin kişilik Stadio Olimpico’da U2 hayranlarõ için güzel bir uygulama vardõ. Sahne önünde 2500 kişilik bir alan sahne içi bilet alanlar arasõndan ilk gelenlere ayrõlmõş. Böylece konserlerde çok eleştirilen VIP uygulamasõnõn doğurduğu rahatsõzlõk da aşõlmõş. Torino’da stadyumun önünde günler öncesinde çadõr kurup bekleyen çok sayõda U2 hayranõ gördük. Bono, konserden bir gece önce grubun bu sadõk hayranlarõna 80 kutu pizzayõ bizzat dağõtarak jest yaptõ. SADIK HAYRANLARA JEST VE PİZZA  Ön grup olarak İngiliz rock grubu Kasabian sahneye çõktõ.  U2, en politik şarkõsõ “Sunday Bloody Sunday”e bu turnede yeni bir anlam yüklemiş. Bu defa bu şarkõ aracõlõğõyla, İranlõ protestoscularõn mücadelesinden görüntüler ve sanatçõ Sussan Deyhim’in Farsça bir şiiri eşliğinde, protestolar sõrasõnda yaşamõnõ yitiren Nida anõldõ.  Grubun Burma’daki özgürlük hareketine destek vermek için yaptõğõ “Walk On” adlõ şarkõda ise Burmalõ muhalefet lideri Aung San Suu Kyi’nin görüntüleri yansõdõ ekrana.  “One”dan önce Güney Afrikalõ din adamõ Desmond Tutu’nun õrk ayrõmcõlõğõna karşõ yaptõğõ bir konuşmadan bölümler gösterildi, Bono’nun gitar çaldõğõ tek şarkõ da buydu.  Konserin en ilginç sürprizlerinden birisi, grubun “Amazing Grace”i çalmasõ oldu.  “Moment of Surrender”dan önce Bono, daha iyi bir gelecek kurma adõna gösterdiği çabalar için Bill Gates’e teşekkür etti.  2 saat 15 dakika süren konserde 25 şarkõ çalõndõ. Bono turnenin bir bölümünü ertelemesine neden olan bel rahatsõzlõğõnõ aşmõş gözüküyor. O kadar ki bir ara sahneye yukardan sarkõtõlan mikrofonun direğine tutunup havaya bile uçtu. Konserden satır başları Fotoğraflar:AndyWillsher BBono’nun rahatsızlığıono’nun rahatsızlığı nedeniyle turneye dokuz aynedeniyle turneye dokuz ay ara veren U2, 2010’daki ilkara veren U2, 2010’daki ilk konserinikonserini Torino’da verdi.Torino’da verdi. U2 elemanlarıU2 elemanları sahneye Davidsahneye David Bowie’nin “SpaceBowie’nin “Space Oddity” adlı şarkısıylaOddity” adlı şarkısıyla çıkarak olağanüstü birçıkarak olağanüstü bir başlangıç yaptı. Ardındanbaşlangıç yaptı. Ardından “Miss Sarajevo”, “With“Miss Sarajevo”, “With or Without You”,or Without You”, “Where the Streets“Where the Streets Have No Name” veHave No Name” ve “One” gibi klasikler“One” gibi klasikler geldi.geldi. Silivri’de “Duruşmaları İzleme Eylemi” ? Hukuk çiğnenerek ? Özgürlükleri ellerinden alõnan ve yargõlanan tüm insanlarõmõzõn ? Silivri’deki duruşmalarõna TANIK olmamõzõ isteyen M. Balbay ve T.Özkan’õn çağrõsõna uyalõm, “Duruşmaları İzleme Eylemi”ni sürdürelim. • Yeni döneme 10 Ağustos Salõ günü başlõyoruz. • Dava sürecinde yine her Cuma gidilecek. • Saat: 08.00’de c’in bahçesinde olalõm. • Başvuru : 0535.636 59 11-0506.787 40 67-0532.713 22 43 ÇAĞIN MOTEL ASSOS Telefon: 0 286 723 44 61 - 0 533 382 43 71 Sessiz Tatil