23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2010 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Anlayana Sivrisinek Saz, Anlamayana... Doğrusu, tam da şu anayasa referandumu öncesi biraz daha dikkatli davranırlar, referandumda “evet” çıkması halinde neler olacağının daha şimdiden ayan beyan belli olmasını engellemek için, HSYK’nin seçilmiş üyelerinin üstüne giderek, kriz çıkarmamaya çalışırlar diye düşünüyordum. Yanılmışım. Yanılgımın nedeni AKP’nin bu derecede gözü dönmüş olduğunu görememem. Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yaz dönemi toplantısında yine, Sayın Adalet Bakanı’nın neden olduğu bir kriz çıktı. Vatan’dan Aydın Ayaydın, “HSYK’de Neler Oluyor?” başlıklı dünkü yazısında, olayı şöyle özetliyor: “1325 adli yargı kararnamesinde bir sorun yok, bağlandı. İdari yargı kararnamesi de öyle. Ancak kurul üç kararnameyi peş peşe çıkarmak niyetinde. Bakan ise adli ve idari yargıdaki kararname hemen çıksın 138 unvanlıyı kapsayan kararname sonraya kalsın istiyor... 138 unvanlıyı kapsayan kararnamede henüz uzlaşma yok... Bakan Ergin 250 kapsamındaki özel yetkili savcılar ile mahkemelere kilitlenmiş. Bir de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yanında Erzincan Başsavcısı Cihaner, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ve birkaç önemli mahkeme başkanlığına kilitlenmiş. Özellikle özel yetkili savcı ve hâkimlerden (İstanbul ) kimse yerinden alınsın istemiyor.” Bilindiği gibi 1961 Anayasası ile getirilen yargı bağımsızlığını sağlamak üzere, anayasada savcılar ve hâkimlerin tayin terfi ve disiplin işleriyle ilgili iki ayrı kurum vardı. 12 Eylül Anayasası, bu iki kurumu birleştirerek, HSYK’yi tek kurul olarak oluşturdu. Ve 12 Eylül Anayasası’nın üniformalı efendileri, Adalet Bakanı ve Müsteşarı’nı kurula üye yaptılar ve onlar olmadan karar alınmasını engelleyici bir düzenlemeyi koydurttular. Yani 12 Eylül Anayasası 1961 Anayasası’na göre, yargı bağımsızlığı konusunda daha geri ve yargı bağımsızlığını zedeleyici bir konumda. Özellikle AKP iktidara geldiğinden bu yana, bu durumdan yararlanmakta ve yargıya müdahale için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Yargıya müdahalenin vardığı vahim boyutların ne olduğunu görmek için özel yetkili ağır ceza mahkemeleri ve savcılarına bakmak gerekir. Aynı zamanda, AKP iktidarının bunları nasıl kullandığının örneği de son YAŞ krizinde belli oldu. 12 Eylül anayasa referandumuna sunulan metin yargıya siyasi müdahalenin pekiştirilmesi, 12 Eylül askeri darbesiyle HSYK’ye sokulmuş bulunan bakan ve müsteşarın durumlarının pekiştirilmesi amacına yöneliktir. Son olay bir kez daha göstermiştir ki 12 Eylül’de evetler çoğunlukta çıktığı takdirde, siyasal iktidar yargıyla istediği gibi oynayacak, özel yetkili savcılar ve mahkemeler yoluyla değil yalnızca, tüm yargı mekanizması aracılığıyla tek partinin sultasını egemen kılacaktır. Şu anda HSYK’de olmakta olanlar, bize demokrasi diye sunulan metinle neyin amaçlandığını çok açık biçimde gözler önüne seriyor. 12 Eylül anayasa oylamasında, iktidarın önerisi onaylandığı takdirde, demokrasi yolunda bir adım bile ileri gidilmeyecektir. Ayrıca, bu değişikliğe hayır diyerek, HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin siyasal iktidarın sultasından kurtarılması, demokratik ilerleme yolundaki ilk adım olacaktır. Ama kimse bunun yeterli olduğunu söylemiyor. Çünkü bugünkü anayasa ile yargı bağımsızlığı zaten yok olmuş durumda. Şimdi ilk adımda, bu bağımsızlığın daha da çiğnenmesine “hayır” demek var. Ondan sonra kuvvetler ayrılığı ilkesine, yargı bağımsızlığına saygılı, toplumsal uzlaşma ürünü, yeni bir anayasaya “evet”in dönemi gelecektir. Referandum için sandığa giderken HSYK’de olanlara dikkatle bakın! 12 Eylül’de neler olabileceğinin ipuçlarını görürsünüz. “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.” asirmen@cumhuriyet.com.tr Erdoğan’a ‘vagon’ tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, MHP’yi “CHP’nin vagonu” olmakla suçlayan Başba- kan Tayyip Erdoğan’a, “Sen İmralõ’nõn mõ, PKK’nin mi” vagonusun sözleriyle tepki gös- terdi. AKP’nin devlet olanaklarõyla referan- dum propagandasõ yaptõğõnõ belirten Vural, “Referandumda milletin AKP’ye “ihtar verip, kulağõnõ çekmesi” gerektiğini söyledi. Baykal Ankara’ya, CHP Antalya’ya ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM’nin tatile girmesinin ardõndan Antal- ya’ya giden CHP’nin eski Genel Başkanõ Deniz Baykal, cumartesi Ankara’ya dönmeyi planlarken CHP heyeti ise Antalya’ya gide- cek. CHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Gök- han Günaydõn başkanlõğõndaki heyet 16 Ağustos’ta Burdur’a, 19 Ağustos’ta da An- talya’ya gidecek. Edinilen bilgiye göre Bay- kal’a program hakkõnda bir bilgi verilmedi. SosyalGüvenlikUzmanõSarõsu,Başbakan’aBağ-Kurborcunedeniyleemekliaylõğõnõnbağlanmamasõgerektiğinisöyledi Erdoğan’aayrõcalõkyapõlmõş CHP lideri Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn CHP’nin içişlerine karõşmamasõnõ istedi: Kimseyeihanetetmedim SELAHATTİN ŞAHİN NEVŞEHİR - CHP Genel Başkanõ Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn CHP’nin içişlerine karõşmamasõnõ isteyerek “Ben Sayın Baykal’a kesinlikle ihanet etmedim” dedi. Kõ- lõçdaroğlu, kendisi hakkõnda çeşitli iddialarda bulunan An- kara Büyükşehir Belediye Başkanõ Melih Gökçek’i de “ciddiye alınacak insan de- ğil” diye niteledi. Nevşehir’in Gülşehir ve Ha- cõbektaş ilçelerine yapacağõ gezi öncesi konakladõğõ otel- de basõn mensuplarõnõn soru- larõnõ yanõtlayan Kõlõçdaroğlu, HSYK atamalarõnõn krize dö- nüşebilme olasõlõğõnõn sorul- masõ üzerine, “Ciddi bir kriz çıkacağını tahmin etmiyorum. Uzun süredir boş olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı koltu- ğuna atama yapılmasını bekliyo- rum. Hükümetin kendi adamla- rını getirme çabası olabilir. Bu noktada tartışma yapılabilir. Bu normaldir. Ancak her tartışma- yı kriz diye nitelemek doğru de- ğildir” diye konuştu. Deniz Baykal’la ilgili kaset skan- dalõnda Başbakan’õn “Kim kazan- çlı çıktıysa o komplo düzenle- miştir” sözüyle ilgili değerlendir- melerinin sorulmasõ üzerine Kõlõç- daroğlu, şunlarõ söyledi: “Sayın Başbakan ezberi bo- zulduğu için ne söylediğini bil- miyor. Hayatımda kimseye ihanet etmedim. Sayın Başbakan kime ihanet ettiğimi açıkça söylesin. Baykal’ı kastediyorsa, ben Sayın Baykal’a ihanet etmedim. Baş- bakan’ın görevi CHP’nin içişle- rine müdahale etmek midir? Ken- disine ihanetle ilgili olarak Erba- kan’ı ve Başbakan yardımcısı Ali Babacan’ın imzaladığı Dubai an- laşmasını sordum. Buna neden ce- vap vermiyor.” Kõlõçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanõ Gökçek’in bir televizyon programõnda, kendisinin SSK Genel Müdürü olduğu dö- nemde “Kurumun rekor zarara uğradığını” iddia etmesiyle ilgili olarak, “Bunlar gerçeği yansıt- mıyor. Çünkü ciddiye alınacak bir insan değil. Eğer ciddiye alı- nacak bir insan olur, bana bu so- ruları yöneltirse ona daha sağlıklı yanıtlar veririm” dedi. Kõlõçda- roğlu, terör olaylarõnõn artmasõnda referandum ve açõlõmõn etkisinin olup olmadõğõ şeklindeki bir soru- ya ise “Terör olayları referan- dumdan bağımsız olarak düşü- nülmelidir. Terörün artmasının en önemli nedenlerinden biri açı- lım politikasıdır. Hükümette ha- talı olduğunu anladığı için olsa ge- rek ismini üç defa değiştirmiştir. Terörün tırmanmasını hiç kimse istemez. Bunun önlenmesinin yo- lu akılcı politikalardan geçer. Bunu hükümet yapamamakta- dır” diye karşõlõk verdi. ‘Engizisyon kurma çabası’ Basõn mensuplarõnõn sorularõnõ yanõtladõktan sonra Gülşehir ilçesine geçerek esnafõ ve halkõ selamlayan Kõlõçdaroğlu, ardõndan Hacõbek- taş’ta Cumhuriyet Meydanõ’ndaki mitinge katõldõ. Kõlõçdaroğlu, AKP’nin ele geçiremediği tek ku- rumun yargõ olduğunu ifade ederek “Eskiden engizisyon mahkemeleri vardı. Şimdi onu kurmak isti- yorlar. İnsanlık tarihi siyasallaş- mış yargının bedelini çok ağır ödedi. İktidar kendi kullanacağı yargıyı onaylatmak için anayasa değişikliğini yapıyor” dedi. Değişikliklerin 12 Eylül anayasõnõ değiştirme amacõ taşõmadõğõnõ be- lirten Kõlõçdaroğlu, “Bunlar 12 Eylül Anayasası’nı değiştirmek is- tiyorlarsa YÖK’ü kaldırsınlar. Kaldırmıyorlar. Çünkü ele ge- çirdiler. Dokunulmazlıkları, ba- kanların yargılanmaları önün- deki engelleri kaldırsınlar” dedi. İLHAN TAŞCI ANKARA - Sosyal Güvenlik Uz- manõ Ekrem Sarısu, Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn Bağ-Kur’a 3 bin TL’lik borcuna karşõn emekli aylõğõ bağlanmasõnõ, “Borç varken sade vatandaş emekli olamaz. Sayın Baş- bakan’a özel bir muamele yapılmış gibi görünüyor” sözleriyle değer- lendirdi. Sarõsu, bir yurttaşõn prim borcuna karşõn emekli edildiğinin açõğa çõkmasõ durumunda SGK’nin bunu “mesele” yapacağõnõ söyledi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğ- lu’nun, kendisini “işçi emeklisi” olarak açõklamasõna karşõn kõyak emeklilikle Emekli Sandõğõ’na geç- tiğini ortaya koyduğu Başbakan Er- doğan’õn emekliliği de tartõşma ya- rattõ. Mevzuat uyarõnca, emekliliğe hak kazanan bir kimseye maaş bağ- lanabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu’na hiçbir borcunun bulun- mamasõ gerekiyor. Yalnõzca 15 TL’ye kadar olan borçlar emeklilikte sorun olarak değerlendirilmiyor. Buna karşõn Cumhuriyet, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn 1 Ocak 1987 tari- hinde giriş yaptõğõ Bağ-Kur’da işve- ren olarak 1 yõl 11 ay 30 günlük kay- dõ bulunduğunu ortaya çõkarmõştõ. “0522030556” sicil numaralõ Erdo- ğan’õn kuruma “3.022,89” TL borcu olduğu ortaya çõkmõştõ. Sosyal Güvenlik Uzmanõ Ekrem Sarõsu, emekli olmak isteyen bir kim- senin öncelikle Bağ-Kur, Emekli San- dõğõ ya da SSK hizmetine bakõlõp bunlarõn birleştirildiğini belirterek “Borcunuz varsa özellikle Bağ- Kur’a önemlidir. Bağ-Kur’lu ken- di cebinden prim ödediğinden, bor- cunu ödemedikten sonra kesinlikle emekli edilmezler” dedi. Hizmet Birleştirme Yasasõ uyarõnca bir kim- senin SSK’den yatõrõlan primleri emekliliği için yeterli olsa ve kişi de “Emekliliğime SSK primim yetiyor, Bağ-Kur hizmetlerimi birleştirme- yin, beni emekli edin” dese, bunun anlamlõ olmayacağõna dikkat çeken Sa- rõsu, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Mevzuat bu durumda Bağ-Kur ile birleştirip emekli ediyor. Ama şu olabilir 3-4 yıllık bir yargı müca- delesi verir kişi. Yargıtay’dan da karar çıkarır, böylece Bağ-Kur hizmeti dikkate alınmadan SSK ile emekli olabilir. Yoksa hizmetleri- mi birleştirmeyin diyerek, emekli- lik hakkı kazanılamaz. Sayın Baş- bakan’ın da emekli olurken mah- keme sürecini işletip yargıdan al- dığı kararı çıkarmamışsa Bağ-Kur hizmetinin dikkate alınıp SSK’den emekli edilmemesi lazımdı. Böyle bir emeklilikte de prim borcunun mutlaka ödenmesi gerekiyor. Ah- met’i, Mehmet’i prim borcu varsa emekli etmezler.” Başbakan Erdoğan’õn emekliliğin- de “özel bir muamele yapıldığının göründüğünü” vurgulayan Sosyal Güvenlik Uzmanõ Ekrem Sarõsu, “SSK primi yeterli görülüp Bağ- Kur’a bakmayınca prim borcu gö- rünmemiş olabilir. Bu katiyetle sa- de vatandaşa yapılmaz. Bağ-Kur’lu- nun borcu varsa emekli edilmez. Normal şartlarda bu durumdaki ki- şiyi emekli etmezler. Özel bir du- rum oluşturulmuş” diye konuştu. Şener Erbakan’ı ziyaret etti ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye Partisi Genel Başkanõ Abdüllatif Şener, eski başbakan Necmettin Erbakan’õ ziyaret etti. Erbakan’õ Balgat’taki evinde zi- yaret eden Şener, uzun zamandõr eski genel başkanõ ve başbakan Er- bakan’õ ziyaret etmeyi istediğini belirterek bunu mübarek ramazan ayõnda gerçekleştirmiş olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiğini söyleyen Şener, Türki- ye’nin yeniden yapõlandõrõldõğõnõ ifade etti. Şener, Erbakan’õn devlet adamlõğõ ve siyasi birikimlerinden faydalanmak için bu ziyareti yaptõ- ğõnõ belirtti. Erbakan da eski maliye bakanõ ve yeni kurulmuş bir parti- nin genel başkanõ olan Şener’in zi- yaretine teşekkür etti. Erbakan, “Türkiye Partisi Genel Başkanı Şener ile bir siyasi birliktelik olur mu” sorusu üzerine “Temenni edi- yorum” yanõtõnõ verirken Şener, “Hocamın görüşleri üzerine yo- rum yapmam doğru değil” diye konuştu. Erbakan, Saadet Parti- si’nin olağanüstü kongreye götürü- lüp götürülmeyeceği sorusu üzeri- ne, “Burada bugün bu konuyu konuşmuyoruz” dedi. ZEKAİ ÖZCAN MHP’ye sürpriz transfer ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Parlamentoya girdiğinden bu yana 69 sandalyeli grubunu koru- yan MHP, ilk kez bir milletvekilini saflarõna kattõ. Bir süre önce AKP hükümetinin uygulamalarõnõ eleşti- rerek partiden istifa eden bağõmsõz Ankara Milletvekili Zekai Özcan MHP’ye katõldõ. AKP’nin Kürt açõlõmõna karşõ çõ- kan ve “Habur görüntüleri reza- let” diyerek AKP yönetimini hedef alan çõkõşlarõyla gündeme gelen Özcan, geçen nisan ayõnda partisin- den istifa etmişti.Geçen günlerde MHP’nin Aydõn mitingine katõlarak bu partiye geçiş sinyali veren Öz- can, dün resmen MHP’li oldu. Öz- can’õn katõlõmõyla MHP’nin parla- mentodaki sandalye sayõsõ 70’e yükseldi. Kulislerde, AKP’nin Kürt açõlõmõ ve anayasa değişikliği pake- tine karşõ çõkarak, bu partiden istifa eden Kastamonu Milletvekili Mu- rat Başesgioğlu’nun da MHP’ye katõlacağõ konuşuluyor. 12 Eylül’deki referandumda ‘evet’ yazõlõ mührün kullanõlacak olmasõ tartõşma yarattõ ‘Evetli mühür kafa karõştõrõr’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA - Eski YSK Başkanõ Muammer Aydın, referandumda “evet” yazõlõ mühür kullanõlmasõ- nõn bir mahsuru olmayacağõnõ be- lirtirken YARSAV Başkanõ Emine Ülker Tarhan, “Kafa karışıklığı- na yol açacağını düşünüyorum. Bir referandumda daha özel bir işaret belirlenmeli” görüşünü kay- detti. Türk Psikologlar Derneği Ge- nel Başkanõ Mehmet Eskin ise söz konusu mührün insanlarõn ka- fasõnda soru işareti oluşturabilece- ğini kaydetti. 12 Eylül’de yapõlacak referan- dumda seçmenlerin “evet-hayır” yazõlõ pusulada “evet” yazõlõ müh- rü kullanmasõ tartõşma yarattõ. Ana- yasa Değişikliğinin Halkoyuna Su- nulmasõ Hakkõnda Kanun’un 4. maddesinde, “Halkoylamasında ‘Beyaz’ renk üzerine ‘Evet’, ‘Kah- verengi’ üzerinde ‘Hayõr’ ibareleri bulunan iki ayrı renkten müte- şekkil birleşik oy pusulası kulla- nılır. Halkoylamasına katılanlar, üzerinde özel işaret bulunan mü- hürü birleşik oy pusulasında ter- cih ettiği kısmın üzerine basarak oyunu kullanır” hükmüne yer ve- riliyor. Yasa, mühür üzerindeki işaretin ne olmasõ gerektiğini açõk olarak belirtmiyor. Sadece “özel işa- ret” bulunan mühür kullanõlmasõ- nõ emrediyor. Mührün üzerindeki işaretin ne olacağõna ise YSK karar veriyor ve bununla ilgili bir genel- ge çõkarõyor. YSK’nin mevcut ge- nelgesinde üzerinde “evet” veya “tercih” ibareli mühür kullanõl- masõ düzenlendi. Eski YSK Başkanõ Muammer Aydın, “evet”li mührün geçen se- çimlerde kullanõldõğõnõ belirte- rek bunun seçmeni etkileyebile- ceğinin söylendiğini belirtti. El- deki mevcut imkânlara göre mü- hürlerin kullanõldõğõnõ kaydeden Aydõn, “Tercih yazılı mühür kullanılır ama yeterli olmaz. Mühürlerin üretimini darpha- ne yapıyor. Şu an sipariş veril- se dahi referanduma yetişmez. Onların dağıtımı zaman alır. Bu aşamada olmaz artık, yetişmez” dedi. Vatandaşõn zaten nereye oy kullanacağõnõ bildiğini dile geti- ren Aydõn, “Seçmenin kafasını karıştırdığını söylüyorlar. Bi- lemiyorum. Bana göre mahsu- ru yok. Özellikle CHP 21 Ekim’de bunu ileri sürdü. Ama bilemiyorum” diye konuştu. YARSAV Başkanõ Tarhan ise şunlarõ kaydetti: “Aslında bir ter- cih belirten bir mühür olabilir. Fakat kafa karışıklığına yol aça- cağını düşünüyorum. Ancak ben bilinçli seçmenlerin çok da bir sı- kıntı yaşayacağını düşünmüyo- rum. Türk halkının zekâsına gü- venmemiz gerektiğini düşünü- yorum. Aşılabilir bir sorun. Bir referandumda daha özel bir işa- ret belirlenmeli. Bu seçimler için uygun bir şey. Yasada özel işaret diyor. İlla evet diye bir şey yok.” Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanõ Mehmet Eskin de, üstün- de “evet” yazan mühürle oy kulla- nõlmasõnõn seçmenin kafasõnõ ka- rõştõracağõnõ söyledi. İşleyiş olarak “evet” mührünün kullanõlmasõnõn yanlõş olmadõğõnõ belirten Eskin, “Bu da doğru. Ama iki tane mü- hür verilmiş olsaydı daha net olabilirdi. Evet mührü ve hayır mührü. Bu daha kolay olurdu. Bu evete mi evet, hayıra mı evet in- sanların kafasını karıştırır” dedi. Gazetemiz, Erdoğan’õn 1 Ocak 1987 tarihinde giriş yaptõğõ Bağ-Kur’da işveren olarak 1 yõl 11 ay 30 günlük kaydõ bulunduğunu ortaya çõkarmõştõ. “0522030556” sicil numaralõ Erdoğan’õn kuruma “3.022,89” TL borcu olduğu belirlenmişti. CHP’nin Elmadağ’da dü- zenlenen mitingi sırasında bir apartmanın çatısına asılan ve üzerinde “Kılıçdaroğlu bize de halk tipi havuzlu villa yaptırsana” yazılı pankart arbede ya- şanmasına neden oldu. Apartmana gir- mek isteyen CHP’li gençler, polis ta- rafından durduruldu. Pankartı as- tıkları iddia edilen 2 kişi polis ekip- leri tarafından gözaltına alındı. Fotoğraf: AA Abdüllatif Şener, Erbakan’la Balgat’taki evinde görüştü. (AA) Pankart gerilimi ‘ANAYASA DAYATMAYA DÖNÜŞTÜ’ Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (USTKB) üyeleri 12 Eylül’de yapılacak olan referandum- da “hayır” oyu kullanacaklarını türkü ve kah- verengi mendillerle yaptıkları gösteriyle açıkla- dı. Taksim’de Galatasaray Lisesi önünde topla- nan USTKB üyeleri, ellerindeki 12 Eylül’de kul- lanılacak oy pusulasındaki “hayır” oyunun ren- gi olan kahverengi mendilleri sallayarak sözleri- ni değiştirdikleri türküleri söylediler. Grup adı- na yapılan açıklamada, yapılmak istenen deği- şikliğin dayatmaya dönüştüğü vurgulandı. Mi- marlar Odası Merkez Yönetim Kurulu da AKP’nin referanduma sunduğu anayasa deği- şiklikleriyle Türkiye’de dikta rejimi kurma ça- basında olduğunu belirterek “hayır” oyu kul- lanma çağrısında bulundu. (VEDAT ARIK)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle