25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 2010 CUMA 8 İLHAN SELÇUK’UN SAVUNMASI YARIN: b) İddianameye egemen olan engizisyon mantığı E rgenekon diye anõlan bu dava, 4360 sayfa tutan ilk iddianameleri ve ek klasörleriyle 300 bin sayfalõk bir dosya oluşturuyor. Ne var ki soruşturma burada da bitmiyor, devam ediyor. İlk bakõşta bile zaman, süreç, adalet, hukuk, yargõ, iddia mantõğõna aykõrõ görülen bu tutum neden benimsenmiş ve yürürlüğe konmuştur? Sorgunun ilk aşamasõnda iddianamenin bana ait bölümünde savcõlõğõn delil olarak ortaya koyduğu unsurlarõn geçersizliğini ve savcõnõn bu geçersiz delilleri sağlamak yolunda üstelik suç işlediğini sergiledim. Yüksek mahkemenize sunacağõm bu bölümde iddianamenin tümü hakkõndaki savunma ve saptamalarõmõ arz edeceğim. Bu sunuş, şu beş gerçek üzerine beş bölümden oluşacaktõr. a) İddianamenin kendi içindeki savrukluğu, çelişkileri, yasal, geçerli ve doğal iddianame koşullarõna ters düşen yapõsõ... b) İddianameye egemen olan engizisyon mantõğõ... c) Siyasal içeriği ve amacõ... d) Yüksek mahkemenize ipotek koymak amacõyla uyguladõğõ strateji ve taktik planlamasõ... e) Rejim davasõ.. Zaman, süreç, adalet, hukuk, yargõ, iddia mantõğõna aykõrõ görülen bu tutum neden benimsenmiş ve yürürlüğe konmuştur? Sayõn yargõçlar, 1950’li yõllardan beri davalara girerim, bu konuda yarõm yüzyõlõ aşan bir deneyimim var, kimi zaman avukatlõk da yaptõm, basõn davalarõnda sanõk oldum, sõkõyönetim davalarõnda da sanõk sandalyesine oturdum; tümünden beraat ettim; sabõkam yoktur; görgüm ve deneyimim vardõr; ister olağan olsun, ister olağanüstü olsun yarõm yüzyõlõ aşan bu zaman diliminde, hiçbir mahkemede böyle bir iddianameyle karşõlaşmadõm. Bir kere bu iddianamenin Türkçesi bozuktur. Düşük tümceler yürek sõzlatõyor; kompozisyon ise ortaokul öğrencisini sõnõfta bõrakacak türdendir, yazõm hatalarõndan geçilmiyor, mantõk düzeni yoktur. Cumhuriyet yargõsõ kapsamõnda bu iddianameyi kaleme alabilecek ya da bu iddianameyi imzalayabilecek savcõlarõn bulunmasõ, adalet ve devlet adõna isyan duygusu yaratabilecek bir sakõncayõ ve kusuru ortaya koyuyor. İddianamede hukuk mantõğõ yok, hukuksuzluk mantõğõ geçerli... Bunlarõn yanõ sõra savcõlarõn gerek iddianameye, gerek eklerine belge diye koyduklarõ metinlerdeki bilgi yanlõşlõklarõ, eksiklikleri inanõlmaz boyutlardadõr. Bir örnekle bu saptamayõ kanõtlayalõm. İddianamenin anlatõmõndan anlaşõldõğõna göre gözaltõna alõnan bazõ kişilerde “Ergenekon”, “Lobi” vb. adlar altõnda bazõ belgeler bulunmuş. Benim adõm da bu nedenle dava dosyasõna girmiş... Dava dosyasõna eklenen bu belgelerden birinin adõ “Ulusal Medya 2001...” Önemli görülmüş ki bu belge savcõlarõn denetim ve değerlendirmesinden geçtikten sonra dosyaya girmiş... (İddianame, s. 41) Belgenin birinci tümcesi şöyle başlõyor: “Cumhuriyet gazetesi, Yunus Nadi tarafından 1945 yılında İstanbul/Cağaloğlu’nda (...) yayın hayatına atıldı.” İkinci tümce: “Alman Nazi İstihbarat Servisi tarafından finanse edilen (...) Cumhuriyet gazetesinin kuruluş amacı...” Sayõn Yargõçlar, Bu belgeyi dava dosyasõna ve eklerine koyan savcõlar ne yaptõğõnõn farkõnda değiller. Bu savcõlar bir Cumhuriyet gazetesi alõp birinci sayfadaki kõrmõzõ Cumhuriyet başlõğõnõn tam altõndaki kuruluş tarihini görmek ve bakmak zahmetine bile katlanmamõştõr... Bir cumhuriyet savcõsõ yüksek eğitimini tamamlamõş, hukuk fakültesini bitirmiş kişidir... Cumhuriyet savcõsõ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Atatürk’ün isteğiyle kürsüden Türkiye Cumhuriyeti’ni ilan eden kişinin Yunus Nadi olduğunu acaba biliyor mu?.. Yine Atatürk’ün talimatõyla Yunus Nadi’nin 1924’te İstanbul’a gelerek Cumhuriyet gazetesini kurduğunu da biliyor mu?.. Cumhuriyet savcõsõ Cumhuriyet tarihini nasõl bilmez?.. Cumhuriyet gazetesi 1924’te kurulduğu zaman ne Almanya’da Naziler ortaya çõkmõşlardõ, ne de Nazi İstihbarat Servisi vardõ... Bu davanõn savcõlarõ, nasõl oluyor da, bu kadar yalan, yanlõş, usulsüz ve saçma bir belgeyi dava dosyasõna katõyor? Böyle hareket eden savcõlarõn suçlamalarõ ciddiye alõnabilir mi? Cumhuriyet gazetesini karalamak isteyenlerin provokasyon amacõyla hazõrladõklarõ bir kâğõt parçasõnõ dava dosyasõna yerleştiren savcõlarõn bilmediği bir gerçek daha var… Nedir o? Cumhuriyet gazetesi satõlamaz... Cumhuriyet gazetesini karalamak için bu yoldaki dedikodularõ dava dosyasõna katan savcõ, biraz zahmet ederek görevini yapsa, bu söylenti ve dedikodularõn ciddiyetle bağdaşmadõğõnõ görebilirdi. Cumhuriyet gazetesini Atatürk kurmuştur. Atatürk’ün talimatõyla Cumhuriyet’i çõkaran Yunus Nadi gazetenin ilk imtiyaz sahibidir. Yunus Nadi’nin ölümünden sonra gazeteye eşi ve çocuklarõ sahip olmuşlardõr, imtiyaz sahibi olarak Nadir Nadi’yi seçmişlerdir. Nadir Nadi’nin ölümünden sonra, başta Berin Nadi ve Yunus Nadi’nin kõzõ Leyla Uşaklıgil ile torunu Lâle Tokuş olmak üzere mirasçõlar Cumhuriyet Vakfõ’nõ kurarak imtiyaz hakkõnõ vakfetmişler, bağõşlamõşlardõr. Cumhuriyet gazetesinin sahibi Cumhuriyet Vakfõ’dõr. Gazetenin anayasasõ bu vakfõn senedinde yazõlõdõr. Bir cumhuriyet savcõsõ vakfõn senedini okumadan nasõl bu suçlamalarõ yapabilir?.. Sağda solda Cumhuriyet’in satõlacağõna ilişkin kimi söylenti, safsata ve dedikodularõn hiçbir hukuki değeri yoktur. Ne yazõk ki, Ergenekon savcõlarõ körlemesine bu konuyu ele alõp dava dosyasõna katmak gafletine veya kastõna sahip çõkmõşlardõr. Cumhuriyet’in sahibi olan vakfõn yönetim kurulu Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahipliğine İlhan Selçuk’u seçmiştir. Gerçek budur. Ergenekon dosyasõ baştan sona gerçek dõşõ iddialarla ve dedikodularla şişirildiğinden bugün bu davanõn anlamõnõ ve amacõnõ huzurunuzda açõklamak gereksinmesi kaçõnõlmaz olmuştur. İddianamenin içeriği ve mantõğõ Yarım yüzyılı aşan deneyimim varamaböylebirşeygörmedim Bu iddianameyle ortaokul öğrencisi sınıfta kalır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle