28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
POLITIK BILIM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;hagoker§ttmai 1.com Bu hafta konu edeceğim 'TÜBİTAK' antetli makale- den tahminimce, pek çok kişinin haberi var... Belki onlar da ne düşündüklerini yazarlar. "Bilim, teknoloji ve yenilik atılımımızı sunan yeni makale!" Başlığı, TÜBlTAK'ın web sitesindeki bir sayfadan aldım; kopyalayıp internette arama yaparsanız siz de aynı sayfaya ve sözü edilen 'yeni ma- kaleye ulaşabilirsiniz. 0 sayfada makalenin şu sözlerletakdim edildiğini göreceksiniz: "Türkiye 'nin harekete geçirdiği bilim, teknoloji ve yenilik atılımını bir model olarak sunan uluslararası bir makale TÜBİTAK Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikalan Daire Başkanlığı tarafından ha- zırlandı." The Republic ofTurkey's Model oflnstigating an STI lmpetus"baş- lığını taşıyan makalenin 'uluslararası' olması ne anlama geliyor; bile- miyorum. Makalenin başlığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bilim, teknoloji ve yenilikte "biratılımı"\iB bu atılımı 'körökleyen'ûe bir 7nocfe/'/olduğu- nu söylüyor; ama makaleyi okuduğumda ne 'atılım'ıne de 'model'ika- famda birtürlü şekillendiremedim. Şu kadarını anladığımı sanıyorum: Bu atılım ve model her neyse, üç temele dayanıyormuş: 'Vizyon 2023' ola- rak bilinen Strateji Belgesi'ne, TARAL' kısa adıyla anılan Türkiye Araştırma Alanı' kavramına ve makalede Vizyon 2023 dikkate alınarak hazırlandığı ileri sürülen Bilim ve Teknoloji Politikalan Uygulama Planı: 2005-2010'a... Üçüncüsünden başlayayım. http://www.tubitak.gov.tr/sid/1045/pid/468/index.htm adresinde, BTYK'nin 11. toplantısında (10 Mart 2005) kabul edilen bu planı bulabi- lirsiniz. Türkiye'de konuyla ilgili herkes, bu plan hazırlanırken Vizyon 2023'te öngörülen stratejinin hiçbir biçimde dikkate alınmadığını; Vizyon 2023 Strateji Belgesi'nin de, yayımlandığı tarihten (02 Kasım 2004) bu yana TÜBlTAK'ın web sitesinde rafa kaldırılmış olarak durduğunu bilir. Vizyon 2023'le anılan planı karşılaştırırsanız aralarında hiçbir ilinti ol- madığını; planda tarama yaparsanız, Vizyon 2023'e herhangi bir atıfta bu- lunulmadığını siz de görebilirsiniz. Peki, plan neye dayanıyor? BTYK'nin 10. Toplantısı'nda (8 Eylül 2004) aldığı kararları incelerseniz, anılan Plfin'ın hazırlanması kararının otop- lantida alındığını ve yine o toplantıda, bu planın "Vizyon 2023 çalışma- Sff?a</flyB/7flraHr"hazırlanmasının da kararlaştrıldığını göreceksiniz. Karar şu: "TÜBlTAK'ın Vizyon2023 çalışmasını değerlendirip, BTYK'ye üye olan kurumlarıngörûşlerinialaraknihaihalegetirdikten sonra, mart2005'te yapılacak olan BTYKtoplantısında onaya sunmasına; bunu takiben ve bu çalışmaya dayanarak2005-2010 yıllannı kapsayan 5 yıllık bir Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikalan Uygulama Plânı hazırlayıp, BTYK'ye sun- masına karar verilmiştir." Ama aynı kararın içinde, 'Vizyon 2023'e dayanma şartını koyan san- ki aynı kurul değilmiş gibi, Vizyon 2023' bir yana bırakılarak, planın han- q\"temel amaç, ilke ve hedefler gözetilerek hazırlanacağının"be\\r\en- miş olduğunu da göreceksiniz. Nitekim planın, 'Vizyon 2023'e değil, bu "amaç, ilke ve hedeflere" şöre hazırlandığı, yukarıda verdiğim adres- te de açıkça ifade ediliyor. Denen şu: "BTYK'nin 8 Eylül 2004 tarihinde yaptığı 10. Toplantısı'nda ûlkemizin bilim ve teknoloji alanındaki temel amaçlan, ilkeleh ve hedefleri belirlenmiştir. Buunsuriarhep biriikto TOrkJye Bilim ve Teknoloji Stratejisi'ni oluşturmaktadır.... Bilim ve Teknoloji Politikalan Uygulama planı ise, anılan strateji dahilinde, TARAL ekse- ninde 2005-2010 yıllan arasında yapılması gereken temel eylemleri be- lirlemektedir." "Bu unsurlar"nasıl oluyor da, OJkeyi öngörülen hedefe götürecek biryol haritasını, yani izlenecek stratejryi içermeksizin, "hep biriikte Türkiye Bilim ve TeknolojiSîrate//s/'nroluşturuvermiştir; bunu biryana bırakalım. Yıl 2010... Aradan beş yıl geçmiş. Bunca zaman sonra, olmayan bir bağ- lantıyı varmış gibi gösterefl düzmece bir kurgu üzerine oturtulmuş bir makale yayımlamak niye? Amaç, her ciddi ülkenin ulusal bir bilim, tek- noloji ve yenilik stratejisinin olduğu bir dünyada, rafa kaldırılmış bir stra- tejiyi yürürlükteymiş gibi göstererek, zevahiri kurtarmak mı? Sözü geçen TARAL' kavramı ve yapıldığı ileri sürülen 'atılım' konu- sunda da söyleyeceklerim var... BILIM TARIHI I İlk kadın patoloğumuz: KamileŞevki Kamile Şevki (Mutlu) Hanım, ûlkemizin hem ilk kadın patoloğu, hem de ilk kadın profe- sörüdür. 0 ayrıca ülkemiz bilim tarihinde, bir bilimsel araştırma makalesi yayınlayan ilk . Osman Bahadir [email protected] K amileŞevki, 1906'da İstanbul'da doğdu. 1924'te İstanbul Kız Lisesi'ni, 1930'da da İstanbul Darülfünunu Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Aynı yıl Tıp Fakültesi Patoloji Kürsüsü'ne asistan olarak atan- dı. Kamile Şevki ilk bilimsel makalcsini, hcniiz bir tıp fakültesi öğrencisiyken 1928 yılında "Lenfogranülomatoz" başlığıyla Darülfünun Tıp Fakültesi Mecmuası'nda yayımladı. Bir klinik araştır- masının sonuçlarına dayalı olan bu makale, ülkemiz- de bir kadın bilimci tarafından yayımlanmış ilk bilimsel araştınna makalesidir. Kamile Şevki Hanım, 1933 yılında eğitim ve araş- tırmalarda bulunması için Almanya'ya Bcrlin Tıp Fakültcsi'nc gönderildi. Burada Prof. Robert Roessle'nin yönetimindeki patoloji kürsüsünde 2 yıl çalıştı. Bu sı- rada böbreküstü bezindeki bazı hüc- relerin sitoplazmalanndaki belirli granülleri saptamaya yarayan yeni bir metot geliştirdi ve bu buluşunu 1934'de Virchow Arşivi'nde yayım- ladı. Bazı hücrelerin ayırt edilmcsinde kullanılan bu metoda günümüzde de Şevki metodu dcnilmektedir. 1935'te İstanbul'a döncrck pa- toloji uzmanı unvanını alan Kamile Şevki Hanım, böylece ûlkemizin ilk kadın patoloğu olmuştur. Aynı yıl Ankara Numune Hastanesi'ne pa- toloji uzmanı olarak atanan Kamile Şevki Hanım, burada yeni bir patoloji laboratuvarı kur- muştur. 1945 yılında Ankara Üniversitesi içinde açılması kararlaştınlan tıp fakültesine histoloji ve embriyoloji profesörü olarak atanan Kamile Şevki Mutlu, böylece ülkemizir. ilk kadın profesörü olmuştur. Kurucu öğre- tim üyesi olarak gorev aldığı Ankara Tıp Fakültesi'nin 19 Ekim 1945 tarihinde yapılan açılış töreninde "Morfoloji Bilimlerinin Tıptaki Önemi" başlıöı ilk der- si vermiştir. Bir kadın profesör olarak onun yaptığı bu tarihi açılıg dersi, gerçekte ülkemizde kadınlann bilimde ve sosyal hayatımızdaki Cumhuriyetle kazanılmış ye- ni yerlerinin tarihsel bir sembolü niteliğindedir ve bü- yük bir değere sahiptir. Ülkemizdeki ilk elektron mikroskobu laboratuva- nnı 1954'te Ankara Tıp Fakültesi'ndc kuran Kamile Şevki Mutlu, orijinal bilgi ve verilere dayalı olarak ha- zırlanmış ilk histoloji (1955) ders kitabını da yazmış- tır. Görüldüğü gibi Kamile Şevki Mutlu'nun ülkemiz- de ilk olma özclliği taşıyan eserleri, sadece kadınlar ta- rafından yapılan ilklerle sınırlı değildir. 1959-1962 yıllan arasında ABD'de Pensilvanya Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak bulunan Mutlu, birçok uluslararası bilimsel örgüt ve organizas- yonunun da üyeliğini veya yöneticiliğini yaptı. Türkiye Kızılay Demeği'ndeki yararlı çalışmaları nedeniyle de demeğin onur üyeliğine seçildi vealtm madalya ile ödül- lendirildi. 1976 yılında Ankara Tıp Fakültesi'nden yaş had- di nedeniyle emekli olan Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu, 3 Ekim 1987'de Ankara'da öldü. Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu bilimde yetkinliği çok önemli görmekle biriikte, bilim etiğine de son derece yüksek bir değer veriyordu. Meslektaşlanyla yaptığı bir söyleşide di- le getirdiği "Ben kalıcı öğretim üyesi ola- rak eylemli doçentliğe tayin edilecek akademisyenlerde önce kişilik kalitcsinc değer veririm. Bu varsa bilim namuslulu- ğu da olabilir. Bilgi miktarındaki eksiklik telafi cdilcbilir" scklindeki sözleri onun bu yaklaşımını açık olarak göstermektedir. Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu, ölü- münden 7 yıl sonra 1994 yılında, • "Türkiye'nin ilk kadın patoloğu olarak 1945'te Ankara Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan Tıp Fakültesi'nde Histoloji-Embriyoloji Kürsüsü'nü vc Enstitüsü'nü kurması ve geliştirmesi, bu alanda öğrenci eğitimine ek olarak Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi tıp fakültelcrinde histoloji-embriyoloji alan- lannda görev yapan çok sayıda öğretim üyesini yetiş- tirmesi, kendi adıyla geçen 'Şevki Metodu' veya 'Şevki Tekniği'ni geliştirmesi" nedeniyle" TÜBİTAK Hizmet Odülü'ne layık görüldü. ;; Yararlanılan Kaynalc* Dr. HYasemin OğJkYrd.Doç.Dr.Esra Atabenli EnJemli-Ptof.Dr.MeTaiTvkelioğlu; 'Türkiye'nin İlk Kadınftofesörö:Kamile Şevki Mutlu", Sağlık Alanında Türk Kadını, Editör Ptof. Dr.Nuran YMmm, Novartis, s.83-89. İstanbul, 1998. BÎLKENT'li iki öğretim üyesine inovasyon ödülü Ulusal Nanateknoloji Araştırma Merkezi'nde (UNAM) Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hilmi Volkan Demir ve doktora öğrencisi Sedat Nizamoğlu'nun geliştirdiği nanoteknoloji tabanlı üstün renk özellikleri sağlayan ışık teknolojisi, Avrupa Birliği'nin 21. Yüzyıl Fotonik Teknolojileri Platformu'nca (Photonics21) "En İyi Öğrenci İnovasyon Ödülü"nc layık görüldü. Dünya çapmda ayarlanabilir üstün renk özellikleri ile ışık teknolojileri alanında bir ilke imza atan genç arajtırmacıların çalışmasının, gelecekfe yük- sek enerji verimliliği sağlayan yeni ncsil ışık kaynaklarının geliştirilmesindc kullanımı öngörülüyor. Çalışmalarının tasanmı, modellemesi, fabrikasyonu, deneysel karakterizasyonu ve kuramsal analizi de da- hil olmak üzere tüm basamaklarınm Bilkent Universitesi'nde geliştirildiğine işaret eden Demir, söz konusu teknoloji ile ilgili araştırma çalışmalannı 25'i aşkın uluslararası bilimsel atıf indebli dergi makalesi olarak ya- yımladıklannı ve farklı patent başvuruları yaptıklannı bildirdi.Avrupa'ntn en güçlü ve prestijli teknoloji plat- formlarından biri olan Fotonik21'in 2010 hcdefi'nin "Vizyonu Gerçeğe Dönüçtürmek" olduğunu ifade eden Demir, platformun yönetici kurulunda OSRAM, Philips, Carl Zeiss, Trumpf Laser, Cube Optics, Ericsson gi- bi Avrupa teknoloji şirketlerinin CEO ve diğer yöneticilerin yer aldığını kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle