Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Alman milli takımının saflarında Türk kökenli
Mesut Özil’in yanı sıra Afrikalı futbolcular da var.
Kan bağı konusunda en tutucu görünen Almanlar
da bu yöntemi benimsedi. Fransa da öyle.
20. yüzyılın savaşlarına, savaş nedenlerine
bakınca bütün ten renklerini bir takımın forması
altında görmek ne güzel. Bu tablo için de
söylenecek çok şey var ama, konunun bu yanını
bir başka yazıya bırakalım. Beyaz adamın Afrikalı
yerlilerle ilk tanışmasının ardından yaşananlarla
ilgili ufuk turu yapalım.
Önce kaynak açıklaması; Afrika gezilerim
öncesinde en çok Prof. Türkkaya Ataöv’ün
Afrika’daki hemen tüm ulusların mücadelelerini
içeren kitabından yararlandım.
1441 yılında Moritanya kıyılarından 12 yerlinin
Portekiz’e götürülerek satılmasının ardından
Afrika’dan önce yaşlı kıta Avrupa’ya, ilerleyen
yıllarda da yeni kıta Amerika’ya yeni bir ticaret
alanı doğdu:
Köle ticareti.
1441’deki 12 köleyi 1442’de 800 köle izledi.
İlerleyen yıllarda katlanarak arttı. Asıl büyük ticaret
ise 16. yüzyıldan itibaren Amerika’ya yönelik oldu.
Burada yeni bir devletin kurulması, tarım
alanlarının ve maden ocaklarının açılmasıyla
birlikte yoğun emek gereksinimi doğdu. Yerliler
hem yeterli değildi hem de onları yönlendirmek
zordu. Oysa topraklarından koparılarak
köksüzleştirilen Afrikalılar “her şey için” uygundu.
17. yüzyılda Afrika’dan Amerika’ya köle olarak
götürülenlerin sayısının 7 milyon civarında olduğu
tahmin ediliyor. Uzun gemi yolculuğunda kölelerin
yüzde 20’si yaşamını yitiriyordu. Onlar rakama
dahil değil.
Üç yüzyıl boyunca Afrika’dan Amerika’ya
taşınan köle sayısının 150 milyon olduğu tamin
ediliyor.
Burada doğal olarak akla şöyle bir soru gelebilir:
Bunca insanı nasıl köle olarak yakalayıp
götürüyorlardı, hiç direnme olmuyor muydu?
Elbette oluyordu. Özellikle ilk yıllarda bu ticaretin
çeşitli güçlükleri vardı. Ancak beyaz adam
zamanla bunun çözümünü buldu. Yerli
kabilelerden bazılarıyla anlaştı; kıtanın iç
kesimlerindeki öteki kabilelerden insan kaçırıp köle
olarak limanda hazır hale getirme işini onlara
havale etti.
Özellikle kıyı kesimlerinde yaşayan kabileler bu
işten ciddi kazanç elde eder hale geldi. Zamanla
sadece köle ticaretine yönelik kentler oluştu.
Kasları kuvvetli iyi bir yerli erkek kölenin Afrika
kıyısıdaki fiyatı 30 demir çubuktu. Kadınların fiyatı
ise 10 demir çubuk.
Bazen limanlara o kadar çok köle getiriliyordu ki,
gemiler almıyordu.
18. yüzyıldan itibaren Afrika kıyıları adını, ticareti
yapılan “ürünlerden” almaya başladı:
Fildişi Kıyısı, Köle Kıyısı, Altın Kıyısı, Tahıl Kıyısı...
Köleliğin sona ermesi, emperyalizmin
sorgulanmaya başlanmasının ardından Afrika
halkları usul usul uyanmaya, bağımsız devletlerini
kurmaya başladılar.
20. yüzyılda 50’yi aşkın devlet kuruldu.
21. yüzyılda pek çok büyük ülke Afrika’yı
yeniden “keşfetmeye” başladı.
Bunu da sonraya bırakalım...
Dünya kupası sona yaklaşırken Afrika
yazılarında da noktayı Nelson Mandela ile
koyalım.
Mandela hem ülkesinin bağımsızlığı hem de
ülkesinde yaşayan tüm insanların eşitliği için
mücadele etti.
Bu öyle bir mücadeleydi ki, yıllarca hapiste
tutulması bile onu etkilemedi. Onu Cape Town
açıklarındaki Robben adasına hapsedenler,
zamanla orada da büyümekte olduğunu görünce
şu öneriyi getirdiler:
“Her şeyden vazgeçtiğini açıkla, seni bugün
serbest bırakalım.”
Mandela buna hayır dedi. Kendisini mahkûm
ettikleri duruşma sonrasında bile arkadaşlarına
dönüp ilk şunu söyledi:
- Amandla!
Yani, güçlü olalım!
Şairin dediği gibi, mesele esir düşmek değil,
teslim olmamaktı...
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
çekildi. Gidişi gizlendi.
Konutundan makam aracı çıktı. Araçta gazeteyi
yüzüne tutarak okuyan biri var. Başbakan’ı
izlemekle görevli gazeteciler bu kişiyi Başbakan
sandı; oysa Başbakan ve ailesi Bodrum’da kadim
dostunun beş yıldızlı otelinde.
RTE; Stalin, Tito, Churchill gibi ünlü devlet
adamlarının öldürülmek kaygısıyla dublör
kullandıklarını okumuş olacak.
Tarihe adlarını yazdıranlarla bizimki arasında
elbette ufak fark olacak: Bizimki dublörü
dinlenceye gittiğini kamuoyundan gizlemek için
kullanıyor.
Çankaya’daki AKP’linin küçük yaşta tüccarlığa
soyunan oğlu Mehmet Emre, ABD’de Scholastic
Aptitute Testi’nde öyle başarı sağlamış ki,
Amerika’nın ünlü bütün üniversiteleri sıraya
girmiş; aman bizde öğrenim gör diye yalvar yakar
olmuşlar.
Haberi manşetlere taşıyan medyamızın şişirdiği
balon bir iğne darbesiyle sönüverdi.
Oda TV’deki açıklamalara göre, meğer
Emre’nin 800 üzerinden 800 alarak büyük bir
başarıya imza attığı yazılan test; Amerika’da
üniversite eğitimi almak isteyenlerin girmesi
gereken Eğitim Yetenek Testi imiş ve bu sınav,
Türkiye’deki üniversiteye giriş sınavlarından çok
daha kolaymış.
O kadar ki 2009 yılında bu testte 800 puan
alanların sayısı 10 bin 52!
Toplumsal önemdeki kimi konular daha çok
TV’lerde tartışılıyor.
Görsel medyanın üzerine gittiği konulardan biri
Çevre Bakanı Veysel Eroğlu’nun eğlence
yerlerinde müzik sesinin 23.59’da kapatılmasına
ilişkin kararı açıklaması.
Özellikle Kanal D ana haber bülteni İstanbul köy
mü, ne demek o saatte müzik sesinin kapatılması
diye Bakan’a veryansın ediyor.
Bakan Eroğlu, CNN Türk’te Cüneyt Özdemir’e
diyor ki; ya’vu müzik sesi kapatılacak demedik.
İşletmelerden avaz avaz bağıran, insanların gece
dinlenmelerini engelleyen “sesin” kısılmasını
istedik.
İstanbul’un ünlü eğlence yerleri sahiplerinin
iddiası mı? Bu karar uygulanırsa zarar milyarlarca
dolar. Ya insan sağlığı, huzuru? At çöpe!
Sadece eğlence yerleri için geçerli değil bu
uygulama diyor bakan...
Ezanın gerektiğinden yüksek okunmasına da,
her türlü çevre kirliliğine de karşıyız ve bu konuda
önlemler alındığını söylüyor. (Bir de insanı rahatsız
eden sesle ezan okunmasına son verilebilse.)
Bir başka medyamızın karşı çıktığı ufak tefek bir
olay. Kahvelerde sigara yasağına son veren
uygulamanın kaldırılması.
Kaç kahve var Türkiye’de? Diyelim ki beş yüz
bin. Beş yüz bin kahve işletmecisinin -varsa-
maddi zararına karşılık milyonlarca insanın sağlığı
tartışma konusu ve ne yazık ki NTV kahve
sahiplerini haklı gösteren yayınlar yapıyor.
CHP Genel Başkanı’nın bugüne kadar
açıkladığı, örneğin terörle ilgili üstü kapalı,
sloganımsı politikalar ile… AKP Genel Başkanı’nın
izlediği politikalar birbiriyle örtüşüyor.
CHP de AKP de teröre karşı ortak akıl, ulusal
mücadele platformu oluşturmak ve terörü ulusal
bir sorun olarak birlikte çözmeyi içeren
açıklamalar yaptı.
Kemal Kılıçdaroğlu son bir açıklamayla
üniversitelerde türban yasağına bakışını açıkladı:
“Herkesin okumasına olanak sağlayacağız. Bu
konuda kimsenin endişesi olmasın” dedi ve
RTE’nin türban sorununa değinirken sürekli
açıkladığı olguya katıldı.
RTE, türban sorununu çözmek için “Toplumsal
destek var, fakat parlamenter destek yok” diyor.
Kılıçdaroğlu da hem toplumsal desteği
yaratacaklarını hem de “bu sorunu çözeceklerini”
söylüyor.
CHP, (iktidara gelirse) “aile sigortası” adında
yoksula, işsize her ay para ödeyeceği bir sistemi
savunuyor. AKP (hükümet) yoksula, işsize her ay
para ödeyeceğini içeren bir planı yürürlüğe
koyuyor.
Kılıçdaroğlu, partisinin yeni çizgisini “Yeni Sol”
olarak tanımlıyor.
Genel başkanın bugüne kadar terörden türbana
dek yaptığı açıklamalar, AKP Genel Başkanı ile
örtüştüğüne göre…
…insanın ülkemizin artık iki sol partisi var diyesi
geliyor: CHP ve AKP!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 2 TEMMUZ 2010 CUMACUMHURİYET
16 HABERLERİN DEVAMI
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 2 Temmuz
Oslo B 23
Helsinki B 19
Stockholm B 27
Londra Y 25
AmsterdamPB 29
Brüksel PB 32
Paris PB 33
Bonn A 32
Münih A 33
Berlin PB 33
Budapeşte B 28
Madrid Y 30
Viyana PB 28
Belgrad Y 27
Sofya Y 30
Roma A 23
Atina Y 26
Zürih B 28
Moskova B 25
Aşkabat A 37
Taşkent A 38
Bakû B 29
Bişkek A 32
Tiflis B 36
Kahire A 31
Şam A 32
İstanbul Y 28
Edirne Y 30
Kocaeli Y 30
Çanakkale PB 30
İzmir A 34
Manisa A 35
Denizli A 34
Zonguldak Y 26
Sinop Y 27
Samsun Y 28
Trabzon Y 25
Giresun Y 26
Ankara PB 30
Eskişehir PB 29
Konya A 31
Sıvas PB 28
Antalya A 32
Adana A 32
Mersin A 30
Diyarbakır A 39
Şanlıurfa A 39
Mardin A 34
Siirt A 36
Hakkâri PB 31
Van PB 26
Kars Y 26
Yurdun kuzey
kesimleri parçalı
bulutlu, Marma-
ra’nın kuzeyi, Ka-
radeniz ile Kars,
Ardahan ve Iğdır
çevreleri sağa-
nak ve gök gü-
rültülü sağanak,
diğer yerler az
bulutlu ve açık
geçecek. Hava
sıcaklığı ülke ge-
nelinde 3 ila 5
derece artacak.
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım, kamuoyunda artık bir
‘korku’ haline gelen yasadışı
dinlemeler konusunda
Cumhuriyet’e önemli
açıklamalarda bulundu.
Muhabirimiz Selda
Güneysu’nun kaleminden
okuyacağınız mülakat sırasında
kendisinin de ‘dinleme
mağduru’ olduğunu belirten
Yıldırım’ın, ‘Suç duyurusunda
bulundunuz mu’ sorumuza
verdiği “Sonuç alabileceğimi
düşünmedim” yanıtı
Türkiye’nin içinde bulunduğu
çarpık durumu ortaya koymaya
yeterli.
Yıldırım, görüşmemizde
Türkiye’de vatandaşların
telefon görüşmelerinin
süresindeki artışa ilişkin çarpıcı
rakamlar da verdi: Türkiye’de
toplam konuşma süresi bir
önceki yıla göre yüzde 24.5
artarak 126 milyar dakikaya
ulaşmış. Çekilen kısa mesaj
(SMS) sayısı yüzde 28 artarak
122 milyarı aşmış. İyice
popüler hale gelen cep
telefonlarıyla konuşma
sürelerimiz de altı yıl öncesine
göre 4 kat artarak ayda 200
dakikaya ulaşmış.
Bakan Yıldırım’ın konuşma
sürelerindeki uzamayı öne
çıkaran açıklamaları, ülkemizde
özellikle AKP iktidarı
döneminde zirveye tırmanan
‘dinlenme paranoyasını’ ne
yazık ki ortadan kaldırmaya
yetmez. Zaten kendisi de
bunun farkında ve toplumda
dinlenme korkusunun devam
ettiğine işaret ediyor
demecinde. Bu konudaki
yanlışlıkların neler olduğunu
anlamak için
Cumhurbaşkanlığı’na bağlı
Devlet Denetleme Kurulu’nun
son derece ciddi tespitlerinin
yer aldığı raporlara bir göz
atmak yeter de artar bile.
Yıldırım, anayasa ve Türk
Ceza Kanunu’na göre suç
teşkil eden ‘yasadışı
dinlemelerin’ önlenmesi
amacıyla hükümet olarak yeni
yasal düzenlemeyi
tamamladıklarını da açıkladı.
Kısa süre içinde TBMM
gündemine gelecek yeni yasa
tasarısı ile özel hayatın
gizliliğini ihlal suçunun cezası
arttırılırken bu ceza
hükümlerinin ertelenmesi ya da
para cezasına çevrilmesi gibi
imkânlar da ortadan
kaldırılacak.
Yeni yasal düzenlemenin en
önemli unsurunu ise eskiden
‘mağdurların başvurusu
koşuluna’ bağlı olan dava
açma sürecinin, bundan sonra
savcıların inisiyatifine
bırakılması oluşturuyor. Yasa
yürürlüğe girdiği takdirde
savcılar ‘mağdurların da iznini
alarak’ yargı sürecini
başlatabilecek. Yıldırım dava
süreçlerinin savcılara
bırakılması, cezaların
arttırılması ve infazında
indirime gidilmemesinin
Türkiye’deki yasadışı
dinlemeler konusunda
‘caydırıcı’ etki yapacağına
inanıyor. Bakalım cezalar
artınca yasadışı dinlemenin
önüne geçilebilecek mi?
YouTube yasağı nasıl
çözülür?
Ulaştırma Bakanı’nın
gündeminin bir başka önemli
konusu ise Türkiye’yi dünyada
‘yasakçı ülke’ konumuna sokan
YouTube yasağı. İkinci yılını
dolduran yasak konusunda
Yıldırım, bir tarafta Türk
bağımsız yargısının kararlarına
karşın işbirliğine yanaşmayan
internet devi Google
(YouTube’un sahibi) ile, diğer
tarafta Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün dahi
aralarında yer aldığı interneti
özgürce kullanmak isteyen
milyonlar arasına sıkışmış
durumda. “Herkes yaylım
ateşinde, bize saldırıyor” diyen
Yıldırım, çözümün Türkiye
Cumhuriyeti yasalarına ve yargı
kararlarına uygun olmak
zorunda olduğuna işaret
ediyor. Herkesi mutlu ederek
yasağın kalkmasını sağlayacak
bir yol da var: Google
şirketinin, 23 ülkede olduğu
gibi Türkiye’de yerli sürüm bir
siteye dönüşmesi. Ancak şu
ana kadar yapılan 5 tur
toplantıda, Google yönetimi
Türkiye’nin çağrılarına kulak
asmışa benzemiyor.
Eğer dinlerlerse, Bakan
Yıldırım ve hükümetimize bizim
pratik bir önerimiz olabilir:
Kaliforniya merkezli internet
devi Google ve onun, ABD
Başkanı Barack Obama’ya
seçim kazandıran yakın
dostlarından olan CEO’su Eric
Schmidt’i Ankara’da masanın
karşısına oturtabilmenin belki
de en etkili yolu Washington
yönetimini devreye sokmaktır.
Bunun için ABD yönetimine ve
Türkiye’de iş yapan Amerikan
şirketlerine, ‘Google tarafından
muhatap alınmamaktan
duyduğumuz rahatsızlığı’
birazcık hissettirmek gerekir.
ANALİZ
UTKU ÇAKIRÖZER
Ceza ‘Dinlemeyi’ Önler mi?
utku.cakirozer@cumhuriyet.com.tr
Yurt Haberleri Servisi - Si-
irt’in Pervari ilçesinde çõkan ça-
tõşmada, 2 asker ve 3 köy koru-
cusu şehit oldu; 1 astsubay ve 1
er yaralandõ. 12 teröristin öldü-
rüldüğü operasyonda insansõz
hava aracõ da kullanõldõ.
Siirt’te teröristler Doğan köyü
yakõnõnda konuşlu Komando Ta-
buru’nun, komşu Sarõyaprak kö-
yü yakõnlarõndaki koruma üs
bölgesine 5 ayrõ noktadan roke-
tatar ve uzun namlulu silahlarla
saldõrdõ. Teröristlerin bir bölümü
değişik noktalardan ateş açarken
bir grup da taburun koruma üs
bölgesine sõzma girişiminde bu-
lundu. Komando Taburu’ndaki
askerlerin anõnda karşõlõk ver-
mesi üzerine koruma üs bölge-
sine giremeyen teröristlerin aç-
tõğõ ilk ateşle 4 asker yaralandõ.
Hemen helikopterle hastaneye
kaldõrõlan yaralõ askerlerden Üs-
teğmen Mustafa Çuhadar ve
Uzman Çavuş Yunus Berber,
tüm müdahalelere karşõn kurta-
rõlamayarak şehit düştü. Yaralõ
astsubay ile erin tedavilerinin ise
Şõrnak Asker Hastanesi’nde sür-
düğü bildirildi.
İHA’lar bölgeyi taradı
Üs bölgesine saldõrõyla eşza-
manlõ olarak diğer bir terörist
grup, Doğan köyü – Sarõyaprak
yolunun emniyetini sağlayan
geçici köy korucularõna pusu
kurdu ve bu saldõrõ sonucu da ge-
çici köy korucularõ Şevket Ba-
bat, Halit Bulut ve Mehmet
Kaplan şehit oldu. Saldõrõlarõn
ardõndan teröristlerin bulundu-
ğu noktaya insansõz hava aracõ
(İHA) gönderildi. İHA tarafõn-
dan tespit edilen görüntüler doğ-
rultusunda, teröristlerin kaçõş
noktalarõna helikopterle ateş
edildi. Aynõ zamanda bölgeye
takviye yapõlarak komandolar ta-
kip ve arazi taramasõ yaptõ ve te-
röristlerin bulunduğu noktaya
Teröristler saldõrdõ 2 asker ve 3 korucu şehit oldu. 12 terörist öldürüldü
Pervari’de çatõşma
ulaştõ. Çõkan çatõşmada 12 te-
rörist öldürüldü. Bölgede ope-
rasyonlarõn sürdüğü bildirildi.
Şehitler 23. Jandarma Sõnõr Tü-
men Komutanlõğõ’nda düzen-
lenen törenin ardõndan memle-
ketlerine gönderildi.
2gün sonra gelecekti
Çatõşma’da şehit düşen Üs-
teğmen Mustafa Çuhadar’õn Is-
parta’nõn Eğirdir ilçesine tayini-
nin çõktõğõ ve 2 gün sonra görev
yerinden ilişiğini keseceği bildi-
rildi. Çuhadar’õn Konya’nõn Sel-
çuklu ilçesinde yaşayan ailesi
acõ haberle yõkõldõ. Şehidin babasõ
Ertuğrul, annesi Kamuran ve
üniversiteye hazõrlandõğõ belirti-
len kardeşi gözyaşlarõna boğuldu.
Şehidin bir kardeşinin de Anka-
ra’da teğmen olarak görev yaptõğõ
bildirildi. 112 Acil Servis ekipleri,
fenalaşan şehidin yakõnlarõna
müdahale etti. Şehit evine Türk
bayrağõ asõldõ. Şehidin eşinin Si-
irt’te sõnõf öğretmenliği yaptõğõ ve
1.5 yaşõnda Mehlika Nur isim-
li kõzlarõ olduğu, şehidin dün an-
nesiyle telefonda konuştuğu “Be-
ni merak etmeyin, yakında ge-
leceğim” dediği belirtildi. Kon-
ya’daki cenaze törenine katõlan
Milli Savunma Bakanõ Vecdi
Gönül, şehidin yakõnlarõna baş-
sağlõğõ diledi. Şehit üsteğmen
ikindi vakti Mürşit Põnar Cami-
si’nde kõlõnacak cenaze namazõ-
nõn ardõndan Konya Şehitliği’ne
defnedildi.
Geçici görevle gitmişti
Saldõrada şehit olan piyade
Uzman Çavuş Yunus Berber’in
Karaman’õn Ermenek ilçesine
bağlõ Yukarõ Çağlar köyündeki
baba evinde de büyük acõ ya-
şandõ. Şehidin Bayburt 48. Pi-
yade Tugayõ’ndan geçici görev-
le Siirt’e gittiği bildirildi.
Köylülerin ailesi davacı oldu: Hatay’õn
Hassa ilçesinde konuşlanan güvenlik güçlerinin
ateş açmasõ sonucunda yanlõşlõkla 2 köylünün
öldüğü, birinin yaralandõğõ olayla ilgili aileleri,
İçişleri Bakanlõğõ ile Hassa Cumhuriyet Başsav-
cõlõğõ’na davacõ olduklarõna dair dilekçe verdi.
Kandil’den gelenlere 15 yıl: Terör örgü-
tü PKK’nin Kandil ve Mahmur kamplarõndan
gelen grubun içinde yer alan 3’ü tutuklu 7 sa-
nõğõn yargõlanmasõna Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde devam edildi. Sanõklar için 15
yõla kadar hapis cezasõ istendi.
İkisi de tutuklandı: Zonguldak’õn Ereğli il-
çesinde sac tüccarõ Kenan Ö. (25) ile 5 Aralõk
2009’da kendi yerine askere gönderdiği belirti-
len Ahmet D. (28), savcõlõğõn itirazõ sonucu
tekrar mahkemeye sevk edildi. Mahkeme heye-
ti iki zanlõnõn tutuklanmasõna karar verdi.
Adliye çıkışında kurşun yağmuru: Erzu-
rum’un Tekman ilçesinde, 2005 yõlõnda Abdul-
kadir Sarõ tarafõndan öldürülen Mehmet Hatip
Aktaş’õn 12 yaşõndaki oğlu M.A, Tekman Adli-
yesi’nde Sarõ’nõn kardeşleri Yõlmaz Sarõ ve
Emin Sarõ’ya silahla ateş açtõ. M.A, silahõndaki
mermilerin bitmesi üzerine yerde yatan İhsan
Sarõ’yõ sõrtõndan bõçakladõ. İhsan Sarõ olay ye-
rinde ölürken Emin Sarõ da ağõr yaralandõ.
Dekanın profesörlüğü alındı: Bozok Üni-
versitesi Tõp Fakültesi Dekanõ H. Zafer Acar’õn,
“profesörlüğe yükselme yeterliliğini taşõmadõğõ”
gerekçesiyle profesörlük unvanõ alõndõ.
Matematik dehası parayı reddetti:
Dünyanõn en zor matematik problemlerinden
birini çözen Rus matematikçi Dr. Grigoriy Pe-
relman’õn kendisine verilen 1 milyon dolarlõk
para ödülünü almayacağõ bildirildi.
Diyanet’e 1 yılda 17 bin kadro: Diyanet
İşleri Başkanlõğõ Teşkilat Yasasõ Tasarõsõ,
TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Böyle-
ce kuruma 7500 kadro daha eklenerek ihdas
edilen toplam kadro 17 bin 774’e yükseldi.
Süper Loto çekildi: 10, 19, 25, 32, 37, 44
Şehit Üsteğmen Mustafa Çuhadar Konya’da düzenlenen törenle top-
rağa verildi. Şehidin eşinin Siirt’te öğretmenlik yaptığı öğrenildi. (AA)
Haber Merkezi - Adana Emniyet Müdür-
lüğü’nün, ‘acil’ başlõklõ yazõyla PKK üyesi
bir kadõnõn ‘canlı bomba’ olarak eylem yapa-
cağõ bilgisini tüm güvenlik birimlerine dağõt-
tõğõ Perşini Bilen, basõn toplantõsõ düzenledi.
İHD İzmir Şubesi’nde basõn toplantõsõ düzen-
leyen Bilen, yargõsõz infaz yapõldõğõnõ belirte-
rek “Canlı bomba iddialarına sadece gülü-
yorum. Hiçbir yere kaçtığım yok, burada
market işletiyorum. İki gündür hayatım alt
üst oldu, dışarıya bile çıkamıyorum. Haya-
tımdan endişe ediyorum” dedi. Kendisini
ihbar edeceğini belirten Bilen basõn açõklama-
sõnõn ardõndan İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne
gitti. Dilekçe veren Bilen, hakkõnda bombacõ
olduğuna dair bir bilgi ya da arama kararõnõn
bulunup bulunmadõğõna dair cevap istedi.
ANKARA (AA) - Terör örgütü PKK’ye
yönelik operasyonlarõ genişleten Suriye gü-
venlik güçleri, Halep, Kamõşlõ, Afrin, Ha-
seke ve Rakka kentlerinde eşzamanlõ ger-
çekleştirilen operasyonlarda terör örgütü
mensubu olduğu bildirilen 400 kişiyi gözal-
tõna aldõ. Gözaltõna alõnan kişilerin “terör
örgütü üyesi olmak, zorla para topla-
mak, Suriye topraklarını bölerek ayrı
devlet kurma girişiminde bulunmak ve
ülkede yaşayan Kürtleri etnik ve dini
olarak bölmeye çalışmak” suçlamasõyla
sorgulandõklarõ belirtildi. Öte yandan, Suri-
ye, Haseke kentinde terör örgütü PKK’ye
lojistik destek sağlayan Kürt kökenli ailele-
re devlet tarafõndan kullanõm hakkõ verilen
topraklarõn geri alõnacağõ ifade edildi.
‘Canlı bomba olduğum
iddiasına gülüyorum’
Suriye’de PKK’ye büyük
darbe: 400 gözaltı