25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
www.iku.edu.tr CM I BİLİM KÜLTÜRVEEĞİTİM TC İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ Bilimin ilerlemesi ve araştırmalar Bilim adamları şundan şüphe duyabilirler. Deneylerin sonuçları bellidir ve teori onun üzerinde geliştirilmiştir. Ama teorinin doğru olduğu kanıtlanması için o göne kadarya- pılmamış ve ilerde yapılması düşünülen deneylerle de teori uyum sağlamalıdır. Yrd. Doç. Dr. Metin Bolcal (Istanbul Kültür Üniversitesi) B ilim birbirlerini destekleyen iki yol sayesinde ilerler. Birinci yol teori, diğer yol ise deneydir. Bazen deneyler sonucunda elde edilcn sonuç- lar için bir teori araştırılır. Bazen de birtakım kabul- ler yapılıp teori ortaya atılır ve teoriyi destekleyen de- neyler yapılır. Orneğin, teorisycn kozmologlar doğa- nın nasıl işlediğini düşünüp gerçeğin ınodellerini ç:ı- kartmaya uğraşırken, deneyciler bu modelleri ger- çcklerle kıyaslayıp doğruları araşrırırlar. Yine koz- molojiden örnek verirsek Einstein, Friedtnann, Lemaitre ve Hoyle gibi teorisyenler evrenin rark11 ıno- dellerini oluştunnuşlardır. Ancak dalva sonra yapılan deneysel araştırmalar bu modellerden hangisinin uy- gun olduğunu göstermiş.tir. Richard Feyman " Fizik Yasaları Üzerine" adlı ki- tabında "Yeni bir yasa bulmak için geneüikle şu yön- tenü kulliinırız. Önce bir tabminde bulunuruz. Sonra tabınin cttiğimiz yasa dogru ise ondan çıkarılacak av nuçlann neler olabileceğini hesaplanz. Daha sonra da, deney veya deneyimlcrimiz yardımı ile bu sonuçların doğada doğru olup olmadığını, doğrudan gözleın yo- luyla araştırınz. Eğer deneylerle ters düşüyorsa yan- lıştırlar. Bu basit ifadc bilimin anabtarıdır. Tahmininizin çok çok güzel olması, sizin çok zeki ol- manız, kımın yaptığı ve adının ne olduğu fark etmez; eğer tabmin sonuçları deneye ters düşüyorsa yanlış- tır; işte o kadar! Yanlış olduğundan emin olmak için biraz daha kontrol gcreklidir. Çünkü deneyî yapan sonuçlan yan- lış aktanmş olabilir vcya dencyde dikkate alınmayan; örnegin kirlilik gibi bir şey var olabilir; ya da hesap- lamaları yapan kişi tahmini yapan kişi de olsa, de- ğerlendimıede hata yapmış olabilir. O nedenle deneyle ters düşeıse yanhştır", diyerek, "deneyih kontrol edildiğini, hesapların kontrol edildiğini ve beklcnen sonuçların gerçektende tahmin yürütülen şeyin man- tıksal sonucu olduğunun defalarca gözden geçirildi- ğini ve bunun dikkatle kontrol edilmiş bir deney so- nucu ile ters düştüğünü kastediyorum" diye yazmıştır. Bazen dc ürctilen bir teori, o zamana kadar yapı- lan deneylerle ve o ğün var olan imkânlarla yapılan deneylerin sonucu ile uygunluk sağlayabilir ve bu teo- rinin eksiksiz olduğunu düşünebiliriz. Fakat sonradan teknolojinin ilerlemesinden dolayı ortaya çıkan ola- naklar çcrçevesinde daha kapsamlı deney ve gözlemler yapılabilir ve eski teorinin eksikleri ortaya çıkar. Çoğu zaman bu demek değildir ki teori tamamen yanhştır. - Bazen eksik olabilir, bazen de daha genel bir teorinin özel halleridir. Bazı durumlarda da eski teoriyi tama- men çöpe atmak gerekebilir. Orneğin, Dünya Merkezli Evren Teorisi de geze- genlerin hareketlerini izali etmek için zorlama yapı- lan teoriler nasıl çöpe atıldıysa ya da aynı şekildc Newton yasalan Einstein'ın izafiyet teorisinin özel bir hali olduğu gibi. Belirli bir teorinin yanlış olduğunu kanıtlama olanağı her zaman vardır ve dikkat cdilmcsi gereken nokta, bir teori sonsuza kadar eksiksiz ve doğ- rudur demek çok kolay değildir. Düşünelim ki iyi bir tahmin yaptınız, sonuçlarını hesapladıntz, deneyler- le karşılaştırdınız ve deneylerle uyumlu olduğunu gör- dünüz. Öylcysc teori eksiksiz ve tamamen doğru mudur? Hayır sadece yanlış olduğu kanıtkmmamıştır. Sonradan teknolojinin gelişmesi ile dalıa kapsamlı de- neyler yaptığınızda onun yanlış veya eksik olduğunu fark edebilirsiniz. Gezegcnlerin hareketleri ile ilgili Nevvton yasa- larının uzun sürc geçerli kalmalarının nedeni budur. Newton yerçekiıni yasasını tahmin etti, sonuçlarını hesapladı, deneylerle karşılaştırdı. Her şey doğruydu. Merkür gczegcninin hareketindeki ufâk bir hatanın ortaya çıkması yüz yıllar sürdü. Bütün bu süre zarfin- da reorinin yanlış olduğu kanıtlanmadığı için doğru kabul edildi. Ama tam doğru olduğu da hiçbir zaman kanıtlanmadı. Yannın dencyleri bugün doğru gözükcn tcorilerin yanlış veya eksik olduğu gösterebilir. Bir noktaya da- ha dikkat etmek gerekir. Eğer bir teori o zamana ka- dar yapılan deneylerle uyum gösteriyorsa da dikkat- li olmak gerekir. Bilim adamları şundan şüphe duya- bilirler. Deneylerin sonuçlan bellidir vc teori onun üze- rinde geliştirilmiştir. Ama teorinin doğru olduğu ka- nıtlanması için o güne kadar yapılmamış ve ilerde ya- pılması düşünülen deneylerle de teori uyum sağla- malıdır. Ömeğin, Einstein genel izafiyet teorisinde, ışığın çekim etkisi ile büküldüğünü ortaya koymuş, ancak Güneş tutulmasında Güneş'in arkasında kalan yıldı- zın görülmesinden sonra teorinin doğruluğu kabul edil- miştir. Bunun gibi Big Bang (Büyük Patlama) teori- sinin daha sağlam bir temcle oturması, ancak 194O'lı yıllarda tahmin edilen, fakat 1965 yılında Penzias ve Wilson'un radyo teleskobunda bir tesadüf eseri ola- rak kozmik mikrodalga arka plan ışımasını (CMB) bul- ması ile olmuştur. RASLANTI VE ŞANSIN YERİ Tesadüf deyince, bir de araştırmada tesadüflerin ve şansın ne kadar yeri vardır konusuna değinmek is- tiyorum. Bilim ve teknoloji tarihi tesadüflerle dolu- dur. Örneğin, George de Mestral İsviçre kırsalında bir yürüyüşe çıkmıştı. Pantolonuna yapışan tohumlan in- celerken, tohumların kancalarıyla pantolonunun kumaşına yapıştığını fark etti ve günümüzde kullan- dığımız cırt cırtları icat etti. Tıbbi tesadüflerin bir ör- neği de Viagra'dır. Viagra ilk olarak kalp hastalıkla- rı için geliştirilmişti. Klinik tcstlerinde başarısız ol- masına rağmen hastalar henüz kullanmadıkları hap- lan vermeyi reddedince doktorlar ilacın olumlu yan etki olabileccğindcn şüphclenmişlerdi. Bunun gibi birçok ömek verilebilir. Tabii ki tesa- düflerden yararlanmış bilim adamlarının sadece şanslı olduklannı söylemek haksızlık olur. Bilim adamları, mucitler ancak yeterince bilgi sahibi ol- duktan sonra bu tesadüf keşifleri değerlendirmişler ve sonuçlannı doğru kullanmışlardır. Louıs Pasteur'ın de- diği gibi "Şans hazırlıklı olanlann yanındadır." Yukanda da belirttiğiniz gibi, bazı teoriler, yapıldığı zaman anlaşılamamış, anlaşılması uzun süre almıştır. Yine buna örnek olarak Einstein'ın genel görelilik teo- risini verebiliriz. Rutherfbrd bir kercsinde şöylc demişti. "Fizikte her fey ya imkânsız ya da çok basittir. Anlayana kadar her şey imkânsızgelir, anladıktan son- raysa basittir." Genellikle büyük araştırmacılara baktığımızda otoritcyc karşı gelen, içgüdülerini dinleyen, kafasına koyduğunu yapan insanlardır. Yine Einstein'dan bir ömek verirsek bir fizikçi olarak kariyerinin başların- da ve zirvedeyken bile her zaman içgüdülerini dinle- miş ve otoriteye karşı gelmiştir. Meslektaşlarına bo- yun eğdiği tek olayda ise yanltşlık yaptığı ortaya çık- mıştır. Einstein denklcmlerine koyduğu kozmoloji sabitinin sonradan hayatının en büyük hatası olduğunu söyler. Lemaitre'ye yazdığı mektupta "Bu terimi formülüme koyduğum ilk günden beri beni rahatsız ediyordu. Bu kadar çirkin bir şeyin doğada var olabileceğine inan- mıyorum" diyordu. Son olarak bilimde muhafazakârlık konusuna de- ğinmek istiyonım. Simon Singh, Big Bang'in Romanı adlı kitabında," Bilimin gelişmesinde ölüınün rolü çok önemlidir." der. Çünkü eski ve yanlış bir teorinin ye- rine yeni ve doğru bir teoriyi kabul etmek muhafazakâr bilim adamları için çok zordur. Bunların İnatçılığını da anlamakta zorlanmıyorum. Çünkü hayat boyun- ca çalışmalarını çöpe atmak zorunda kalacaklardır. Yirminci yüzyılın en büyük bilim adamlarından biri olan Max Planck, "önemli bir bilimsel yenilik nadi- ren karşıtlarının beğenisini kazanarak benimsenir" der. Burada da bir örnek vermek gerekirse, dünya mer- kezli evren modelinden, güneş merkezli evren mo- deline geçmekte bu zorluk yaşanmıştır. Her ne kadar zaman geçtikçe daha iyi teleskoplarla daha fazla göz- lem yapmak ve kanıtlar toplamak mümkün olduysa da, bir önceki neslin astronomlarının ölmüş olması gü- neş merkezli evren teorisinin kabul edilmesinde bü- yük kolaylık sağlamıştır. Kaynaklar: l'Fizik Yasalan Üzerine, Richard Feymann, TÜ- BtTAKPopüler Bilim Kitaplan.Haziran 2005 2-Big Bang'in Romanı, Simon Singh.Özgür Yayınlan.Ocak 2009 KULTUR m O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle