23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 TEMMUZ 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 17 Birkaç ay önce Turhan Selçuk’un ölmesi; ardından, haziranın son haftasında İlhan Selçuk’un ayrılıp gitmesi, arkaya yığınla sorun bıraktı.... Onları çözmekle uğraşıyoruz... Turhan Selçuk’un mizahının ortaya çıkmasını anlatan; 26 Haziran günlü Cumhuriyet’teki Hakan Derman’ın yazısı pek önemliydi: İlhan ve Turhan Selçuk kardeşler birlikte çıkardıkları mizah dergileriyle çağdaş Türk mizah ve karikatürünün temelini oluşturmuşlardır. İlhan Selçuk’un şu satırları: “İnsan yaşamının her olgusunu çizgiyle dile getirmek Turhan’ın vazgeçilmez alışkanlığına dönüştü. Bazen merak ederim, Turhan bir şeye, bir insana baktığı zaman acaba ne görüyor diye. O bakışın içinde her şeyi çizgiye dönüştüren bir ikinci açı mı var? Çizgiyle mizah ya da mizahın geometrisi” sorunu... Bir de, Elçin Poyrazlar’ın Washington’dan yolladığı “Cumhuriyet’in Evladı” başlıklı mektupta şu satırlar (Cumhuriyet, 26 Haziran 2010): “Cumhuriyet ailesi babasını yitirdi. Onun yazılarını, sohbetlerini ve zekâsını özleyeceğiz. İlhan Selçuk’un Pencere’sinin kapandığını düşünmek saflık olur. O, onu okuyan herkesin kafasında bir pencere açmıştır... İlhan Selçuk aramızdan ayrılmıştır ama asıl olan, ardında bıraktığı Cumhuriyet çocuklarıdır.” Son olarak, Turgay Fişekçi’nin, bir iki gün önce, köşesinde, İlhan Selçuk’un bir yazısından yola çıkarak, çağdaş şiirin, başta Tevfik Fikret’in Atatürk’ü nasıl etkilediği; şiirimizin çağdaş rolü ve etkisine dair önemli bir yazı... Unutamadığımız bir günü, tanık olduğumuz -23 Haziran’da- İstanbul’da, Lütfi Kırdar Kongre Sarayı’nda, binlerce dostu ve okuru tarafından alkışlarla Hacıbektaş’a uğurlanışı hep belleğimizde. Genç-yaşlı yüzlerce insan, Rutkay Aziz’in -duygulu sesiyle- çağırdığı sahneye çıkan konuşmacıların ve müziğin yarattıkları atmosferde yekpare oldu. Bunu görmeyene anlatmak pek güçtür... İlhan Selçuk, ertesi günü Hacıbektaş’a götürüldü ve Turhan’ın yanında, bir mezarda toprağa verildi. Hacıbektaş, Anadolu’da ayrı bir yerdir. Alevi ve Bektaşi ulularının dinlendikleri bir yerdir. Turhan ve İlhan Selçuk kardeşlerin, ebedi dinlenmeleri için seçtikleri yer pek anlamlıdır. Her şeyden önce bir Anadolu toprağıdır. Hacı Bektaş Veli de o toprakta uyuyor; başka ulular da orada. Turhan ve İlhan Selçuk kardeşler, bir akıl, düşünce özgürlüğüne ve insanın inanç özgürlüğüne saygı ile dolu olarak yaşadı. Konuyu bağlarken eklemiş olalım: Bu gerçeği daha 13. yüzyılda fark etmiş olan Hacı Bektaş Veli bir Anadolu ulusudur. Onun şu özlü dizeleriyle dile getirdiği de pek güzeldir: “Her ne arar isen insanda ara, Kudüs’te, Mekke’de hacda değildir.” BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Turhan ve İlhan Kardeşler... TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com Medyanın bir bölümü AKP’nin dümen suyunda “Kürt açılımı” uğruna balık avlamaya çalışıyor! Oysa ülkenin köşelerinde öyle dramlar yaşanıyor ki, bunların ucu bugün içinde ne olduğu anlaşılamayan “açılım”lara, planlara ve “yol haritaları”na dayanıyor!.. İşte size ekonomik dengesizliğin ve terk edilmiş devasa yatırımların yol açtığı bir başka dram: Geçtiğimiz hafta Karaman’ın Canhasan köyü yakınlarında kurulan çadırlardan birinde büyük bir acı yaşandı. Tarım işçiliği için bölgeye gelen yurttaşlar yakındaki bir çadırda uzun süre hareket olmadığını görünce içeri girdiler... Çadırda üç ceset bulundu; Ahmet (24), Güneş (20) ve Halil İbrahim... Sonradan anlaşıldı ki, Ahmet Çiftçi ve eşi Güneş, 4 aylık bebekleri Halil İbrahim üşümesin diye gece çadırda piknik tüpü yakmışlardı. Öylesine uykuya dalan aile bireyleri sabah bir daha uyanamadı!.. Oğluna “bereket” getirsin diye Halil İbrahim adını veren bir “Güneş”, doğduğu topraklardan çok uzaklarda, üstelik yoksulluğun cenderesinde sönüp gitti... Hem de yaşamının baharında... Peki kimdi bu garibanlar?.. Ahmet ve Güneş, GAP’ın başkentinden Karaman’a tarım işçiliği için gelen binlerce Urfalıdan ikisiydi... Onlar da, geçen yılın ağustos ayında, Sivas’ta içinde bulundukları minibüsün TIR’la çarpışması sonucu yaşamlarını yitiren 5 Urfalı gibi ırgatlık yolunda heba olmuşlardı!.. Çoğunun tarlası yoktu, bir bölümü ise susuzluk yüzünden topraklarını işleyemedikleri için gurbete düşmüşlerdi!.. Peki, GAP’ın evlatları ırgatlık güzergâhında, yoksulluk çadırlarında yok pahasına niçin ölüyor?.. Çünkü ülkeyi yöneten iktidarlar temelleri 1977’de atılan GAP’ın sulama ünitelerini bir türlü bitiremiyor. Bu yüzden on binlerce insan dünyanın en büyük sulama ve enerji projesinin uygulandığı Güneydoğu’dan Çukurova’ya, Karadeniz’e ve Orta Anadolu’ya göç etmek zorunda kalıyor. Bu göç sırasında her yıl yüzden fazla ırgat ölüyor, en az 200’ü de yaralanıyor!.. Devlet ise bu sosyo- ekonomik çarpıklık ve politik ihmalin yarattığı dramları izlemekle yetiniyor! Devlet GAP’ı bitirebilse Harranlı köylüler ya kendi topraklarını işleyecek ya da komşu tarlalarda ırgatlık yaparak yollarda ölmekten kurtulacak! AKP de, bir yandan GAP’ı ihmal eden diğer taraftan ise Güneydoğu’ya huzur getireceğini öne süren geçmiş iktidarlar gibi bir damla süt uğruna gurbete savrulan Halil İbrahim’lerin ölümünden sorumludur!.. Çünkü AKP, 3 milyon kişiyi işe ve yalnızca Urfa bölgesinde 1.2 milyon hektar araziyi suya kavuşturacak olan GAP’ı iki hükümet programında ikişer satırla geçiştirmiştir!.. Söyler misiniz, 32 milyar dolarlık bir projeye karşın GAP’taki tarlalara kanal açamayan AKP, Doğu’ya “açılım” yapabilir mi?.. Çadırda Batan Güneş!.. Tokat-Samsun-Gümüşhane-Giresun, Hatay-İskenderun-Osmaniye-Adana, Kars-Erzincan-Elazığ ve İstanbul... PKK son iki ayda yukarıdaki kentlerin tamamında eylem yaptı. Bu kentlerin çevresindeki kimi şehirlerde ise taciz ateşi, bombalama, molotofkokteyli gibi saldırılar gerçekleştirildi. Terör örgütü, mayıs ayından itibaren başlattığı yeni saldırı sürecinde dört coğrafyaya yoğunlaştı; Karadeniz, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Marmara... Yani örgüt silahlı birlikleri ile milis yapısının yoğunlaştığı, siyasal olarak güçlü olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin dışına çıkmaya başladı. Bu alan değişikliğini iki nedeni var; PKK Güneydoğu’nun dışına çıkarak hem bir “Türkiye örgütü” olduğunu vurgulamaya çalışıyor hem de kaosu Batı’ya da kaydırarak huzursuzluğu ülke genelinde hissettirmek istiyor!.. Peki bu planda gözden kaçan ya da dikkatlerin yoğunlaşmadığı bölge neresi?... Bundan 20 gün önce İzmir’de içinde 40 kilo patlayıcı bulunan bir otomobilin ele geçirilmesi örgütün Ege Bölgesi ve çevresindeki tatil beldelerini hedef tahtasına koyduğunu gösteriyor!.. Umarım güvenlik birimlerindeki istihbarat zaafının giderilmesi konusunda önemli adımlar atılmıştır!.. Batı Planı!.. Bundan 17 yıl önce insanlıktan nasibini almamış bir güruh Sivas’ta Madımak Oteli’nin çevresini sardı ve içerideki onlarca insanı ateşe verdi... Barbarlık tarihinde o gün kara ve kanlı bir sayfa daha açıldı. Üstelik bu sayfayı açanlar şiddetin vahşete dönüştüğü o gün onlarca insanı din adına yaktılar... “Laik devlet yıkılacak” sloganları bu yüzden atılmıştı!.. 2 Temmuz 1993’te onlarca sanatçı ve aydın bir otelin koridorlarında ve duman çökmüş odalarında insanlığın müdahalesini beklerken devlet ne yazık ki seyretti ve Hizbullahi kafanın vahşetine adeta göz yumuldu!.. İşte utanç verici o saldırıda Türkiye, Asım Bezirci, Metin Altıok, Behçet Aysan, Nesimi Çimen, Asaf Koçak ve Hasret Gültekin gibi büyük değerlerini de yitirdi... CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Okay, Sivas katliamında yakınlarını yitirenlerin avukatıydı. Okay önceki akşam CHP Bahçelievler ilçe örgütünce düzenlenen panelde konuştu ve 35 kişinin yaşamını yitirmesinde devletin doğrudan doğruya sorumluluğu ve kusuru olduğunu bir kez daha söyledi. Okay çok şaşırtıcı bir bilgiyi de açıkladı; farklı cezaevlerine dağıtılan katliam sanıkları geçen yıl yeniden Sivas’taki cezaevinde toplanmıştı! Bu konuyla ilgili geçtiğimiz yıl TBMM Başkanlığı’na bir soru önergesi verdiğini de anımsatan Okay şöyle konuştu: “Sivas davası hükümlülerinin bir bölümü değişik cezaevlerine dağıtılmıştı. Ancak Mayıs 2009’da gelen baskılar üzerine bu kişiler yeniden Sivas Cezaevi’ne gönderildi. Hükümlülerin Sivas’a dönmesi için kim baskı yapmıştır?” Sayın Okay’a yanıtı biz verelim; Türkiye’deki cezaevleri nasıl olsa suçlu ve terörist üretim merkezine dönüştürüldü. Sivas katliamının şeriatçı sanıkları da herhalde yeni bir katliamın planını rahat rahat yapsınlar diye bir araya getirildi!.. “Laiklik karşıtlarının odağı”nda görev yapan Adalet Bakanı bu işe ne der acaba?.. 17 Yıl Önce!.. T.C. MARMARAEREĞLİSİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2009/129 Talimat Gayrimenkulün cinsi, kõymeti, adedi, evsafõ: 1. Taşõnmazõn Tapu Kaydõ: Tekirdağ İli, Marmaraereğlisi İlçesi, Sultanköy Beldesi, Kovalõk Mevkii, 12 pafta, 2220 parsel, 2243 m2 miktarlõ taşõnmazda 8/240 arsa paylõ 1. kat 18 No’lu Mesken taşõnmaz satõşa sunulmuştur. 1. Taşõnmazõn Takdir Edilen Kõymeti: 40.000,00 TL. 1. Taşõnmazõn Satõş Gün ve Saatleri: Birinci satõş gün ve saati: 09.08.2010 tarihinde saat: 14.30-14.40 arasõnda; İkinci satõş gün ve saati: 19.08.2010 tarihinde saat: 14.30-14.40 arasõnda; 2. Taşõnmazõn Tapu Kaydõ: Tekirdağ İli, Marmaraereğlisi İlçesi, Sultanköy Beldesi, Kovalõk Mevkii. 12 pafta, 2220 parsel, 2243 m2 miktarlõ taşõnmazda 4/240 arsa paylõ çatõ katõ 31 No’lu Mesken taşõnmaz satõ- şa sunulmuştur. 2. Taşõnmazõn Takdir Edilen Kõymeti: 25.000,00 T.L. 2. Taşõnmazõn Satõş Gün ve Saatleri: Birinci satõş gün ve saati: 09.08.2010 tarihinde saat: 14.50-15.00 arasõnda; İkinci satõş gün ve saati: 19.08.2010 tarihinde saat: 14.50-15.00 arasõnda, Taşõnmazlarõn Halihazõr Durumu: Taşõnmazlar Sevgi Tatil Sitesi içerisinde yer almaktadõr. Site deniz ile Tekirdağ İstanbul anayolu arasõnda kalmaktadõr. Sitenin zemini panadyen kaplamadõr, çok az bir kõsmõ bah- çe ve yeşillik olarak ayrõlmõştõr. 18 No’lu Mesken 50.00 m2, 31 No’lu Mesken 40.00 m2 inşaat alanõna sahiptir. Taşõnmazlarõn İmar Durumu: Marmaraereğlisi İlçesi Sultanköy Belediye Başkanlõğõ’ndan; söz konusu parsel 1/1000 ölçekli İmar Planõ’na göre 2 (iki) kat konut imarlõ alanda kalmakta olduğu bildirilmiştir. Satõş Şartlarõ: 1. Satõşlar yukarõda tayin edilen gün ve saatlerde Marmaraereğlisi İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma sureti ile yapõlacaktõr. Birinci arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacakla- rõn mecmuunu ve satõş ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõnõn taahhüdü baki kalmak şartõ ile tayin edilen aynõ yer ve saatlerde ikinci arttõr- maya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş masraflarõnõ geçmesi şartõ ile %40’õn üstünde en çok arttõrana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmadõğõ takdirde satõş talebi dü- şecektir. 2. Arttõrmaya katõlacaklarõn, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye, tapu satõş harcõ ve birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. resmi ihale pulu, alõm harcõ ve katma değer vergisi kanunda belirtilen oranda alõcõya aittir. ayrõca tahliye ve teslim giderleri ihale alõcõsõna ait olacaktõr. 3. İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi tak- dirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4. Taşõnmazõ satõn alanlar, ihaleye alacağõna mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydõyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satõş bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadõr, Taşõnmaz kendisine ihale edilen kimse süresinde parayõ vermezse ihale kararõ iptal edilerek, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedel ile almaya razõ olursa ona; ra- zõ olmaz veya bulunmaz ise hemen arttõrmaya çõkarõlõr. Bu arttõrma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnõzca satõştan en az yedi gün önce yapõlacak ilanla yetinilir. Bu arttõrmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümle- re uymasõ şartõ ile taşõnmaz en çok arttõrana ihale edilir. İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedellerini yatõrmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri tüm bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsil mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa ön- celikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6. Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõ ile dairemize başvurmalarõ ilan olunur. 7. Uygulama aykõrõlõğõ nedeniyle alacağa mahsuben ihalenin yapõlmasõ veya satõş bedelinin İİK. 138. md. cümlesinde ipotek alacaklõsõna ödenmesi durumunda ilgililerin satõşõ takip ederek İİK. 142. md. göre, şi- kâyet veya itirazlarõ olanlarõn bu hakkõnõ 7 gün içinde kullandõklarõna dair dosyamõza derkenar ibraz etmeleri İİK. 83, 100, 142, 151, MK. 789, 777. md. göre ayrõca ilanen tebliğ olunur. 8. Satõş ilanõ ilgililerin dosya ve tapu kaydõnda yazõlõ adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adrese tebligat yapõlmamasõ halinde ilgililere yine bu adrese 7201 say. Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat çõ- kartõlacağõ, adresi bilinmeyenlere ise işbu satõş ilanõnõn İİK’nun 127. md. gereğince ilanen tebligat yerine kaim olacağõ ilan olunur. 24.06.2010 (İİK.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 45638 T.C. NEVŞEHİR 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TASFİYENİN TATİLİ İLANI Sayõ: 2009/1 İflas 15/06/2010 MÜFLİSİN ADI - SOYADI: Rehber Reba Mobilya San. Nak. İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. YERLEŞİM YERİNDEKİ ADRESİ: Yeni Sanayi Sitesi Marangozlar Sitesi No: 2 NEVŞEHİR Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sõfatõ ile) 09/01/2009 tarih ve 2007/274 Esas, 2009/3 Karar sayõlõ ilamõ ile Rehber - Reba Mobilya Sanayi Nakliyat ve İnşaat Ltd. Şti’nin if- lasõna karar verilmiş olup; Yukarõda adõ yazõlõ müflisin, iflas dairesince defteri tu- tulan mallarõnõn bedellerinin tasfiye giderlerini koruya- mayacağõ anlaşõldõğõndan basit tasfiye usulünün uygu- lanmasõ kararlaştõrõlmõştõr. Bu sebeple alacaklõlarõn bu ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde alacaklarõnõ ve id- dialarõnõ bildirmeleri, bu müddet içinde alacaklarõndan birinin giderlerini peşin vermek sureti ile tasfiyenin adi şekilde yapõlmasõnõ isteyebileceği İcra ve İflas Kanu- nu’nun 218’inci maddesi gereğince ilan olunur. Basõn: 44650 AKP’li Başkan Bakõrcõ’nõn ‘Güneydoğu’dan ikinci eş alõn’ önerisi Meclis’te tartõşma yarattõ ‘Ahlak ve hukuk dışı’ANKARA/DİYARBA- KIR/RİZE (Cumhuriyet) - AKP’li Rize Belediye Baş- kanõ Halil Bakırcı’nõn, Kürt sorununun çözümü için “Gü- neydoğu’dan ikinci eş alın” önerisi TBMM Genel Kuru- lu’nda da tartõşma yarattõ. Diyanet Yasa Tasarõsõ üze- rinde önceki akşam söz alan BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, Bakõrcõ’nõn sözlerinin “ahlak ve hukuk dışı” olduğunu söyledi. Ken- disi dahil, BDP’li birçok milletvekilinin Türk köken- li eşleri bulunduğunu belirten Yõldõz, Türklerle Kürtlerin bin yõldõr beraber yaşadõkla- rõnõ ve iç içe geçtiklerine dikkat çekti. Yõldõz, şunlarõ söyledi: “Bu açıklama böl- ge insanına hakarettir, suç- tur, kadın-erkek eşitliğine aykırıdır, demokratik hu- kuk devletine dinamit koy- maktır. AKP’nin başta ka- dın milletvekilleri olmak üzere bütün milletvekille- rine ve herkese sesleniyo- rum: Bunu görmezden mi geleceksiniz? Savcılar, ge- reğini yapacak mısınız? Diyanet İşleri Başkanlığı, bu açıklamayı nasıl görü- yorsunuz? Caiz midir? İş- te AKP iktidarı Kürt so- rununu böyle çözüyor.” AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Bakõrcõ’nõn söz- lerinin “kastettiği mananın dışına taşırıldığını” ileri sü- rerek “Hısımlar artarsa ha- sımlık azalır” demek iste- diği görüşünü savundu. Kart’tan soru önergesi CHP’li Atilla Kart, Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle Meclis Başkanlõğõ’na verdiği soru önergesinde, “kin ve düş- manlığa ve aşağılamaya alenen tahrik ve ayrımcı zihniyet” sergileyen Bakõr- cõ hakkõnda adli sürecin ive- dilikle başlatõlmasõnõ istedi. Diyarbakõr Kent Kadõn Meclisi üyeleri, Bakõrcõ’nõn sözlerine tepki gösterdi. CHP, MHP, SP, İP ve TP Rize il başkanlarõ Bakõr- cõ’nõn açõklamalarõnõ “ta- lihsizlik ve haddini bil- mezlik” olarak nitelendirdi. Öte yandan Bakõrcõ, Uluslararasõ Tulum Müzik ve Sanat Festivali için kent- te bulunan Bulgaristan he- yetinin ziyareti sõrasõnda yeni bir gafa imza attõ. Ba- kõrcõ, Bulgar heyeti tara- fõndan kendisine şarap he- diye edilince “Bana yara- mıyor. Şarap külliyen ha- ramdır” dedi. Ancak Ba- kõrcõ, şarabõ günün anõsõna saklamak üzere kabul etti. SEVİL ARINAN ANKARA - Türkiye Kadõn Dernekleri Fe- derasyonu Başkanõ Canan Güllü, Rize Be- lediye Başkanõ Halil Bakırcı’nõn haddini bil- mesi gerektiğini söyledi. Güllü, “Ağzından çıkan sözleri kulakları işitsin. Bakırcı, üzerine vazife olmayan işlerle ilgileniyor. Laf olsun torba dolsun diye konuşan baş- kanı affetmiyoruz” dedi. Bakõrcõ’nõn, “Güneydoğu’da evlilik ve hı- sımlıkları arttırarak, devletin de teşvikiyle sorunların aza ineceğine ve çözüleceğine ina- nıyorum” sözlerine kadõn derneklerinden de tepki geldi. Güllü, federasyona bağlõ bütün der- neklerin kendisine tepkili olduğunu belirterek “Türk gelenek, görenekleri ve Müslüman- lığa sığınarak insanlarımız yanlış yönlen- diriliyor. Artık kadın üzerinden siyaset ya- pılmasın. Bakırcı ayrıca özür de diliyor ama bilmiyor ki özrü kabahatinden büyük. Ben- ce belediye başkanı, İçişleri Bakanlığı ta- rafından görevden alınmalı. Bu hareketler Türkiye’nin gündemini farklı yönlere çek- mekten başka bir şey değildir” dedi. Güllü, “Bugün gelinen nokta itibarıy- la kadınlar sürekli aşağılanıyor. Bakırcı’yı Rize halkına havale ediyorum. Bizleri çok yaraladı” diye konuştu. KADINLARDAN TEPKİ ‘Bakanlık Bakırcı’yı görevden alsın’İstanbul Haber Servisi - Avrupa Sosyal Foru- mu (ASF) Oranizasyon Komitesi üyesi ve KESK Eğitim-Sen 8 No’lu Şube Başkanı Hatun İlde- mir, AKP’li Rize Belediye Başkanı Halil Bakır- cı’nın sözlerini eleştirerek “Sözün bittiği yerdir. Hangi yüzyılda yaşıyor bu insan? Kendisinden utanıyoruz, suç duyurusunda bulunacağız” de- di. İldemir, Rize’deki kadınlara da başkan istifa edene dek belediyeyi işgal etme çağrısında bulundu. İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka ve Gümüşsuyu kampuslarında başlayan ASF’ye 36 ülkeden 3 binden fazla kişi katılıyor. ‘HANGİ YÜZYILDA YAŞIYOR BU İNSAN?’ AKP’li Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle