29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 2 TEMMUZ 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] S evgili Asım Bezirci, Metin Altı- ok, Behçet Aysan, Uğur Kaynar… Sevgili Nesimi Çi- men… Sevgili Muhsin Akarsu, Hasret Gültekin, Mehmet Atay, Sevgili Asaf Koçak… Ve adlarõnõzõ bilmesem de, tanõ- masam da, her daim içimizde yeniden ye- niden kanayan güller gibi açan sevgili 35 insan… Aydõndõnõz, sanatçõydõnõz, yazar çizerdiniz, emekçiydiniz, insandõnõz… Çocuktunuz, gençtiniz, yaşlõydõnõz… Ortaçağda değildi, 17 yõl önce bugündü. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ndeydi. Ül- kemin güzelim bir kentinde bir otele kõstõ- rõldõnõz. “Şeriat isteriz”, “dinsizlere ölüm” haykõrõşlarõ arasõnda tam sekiz sa- at boyunca uluyan, ellerinde sopalar, taş- larla yapõya saldõran, kõran, gözü dönmüş cahil bir güruhun şiddetine ve taarruzuna maruz kaldõnõz. Sekiz saat boyunca, devletten, devletin kurumlarõndan, hükümetten, yetkililer- den, yetkisizlerden, tanõdõklarõnõzdan ta- nõmadõklarõnõzdan yardõm istediniz. Israrla istediniz, imdat dediniz, yetişin dediniz, ölüyoruz dediniz, öldürüleceğiz dediniz. İstediniz, beklediniz, beklediniz, bekledi- niz… Sekiz saat boyunca beklediniz… Devletin güvenlik güçleri olayõ seyretti. Yobazlar güruhu yapõyõ ateşe verdiğinde de devlet seyretti. Yardõm falan gelmedi. Sizler yanarken, dumana boğulurken, ölürken de imdada gelen olmadõ. (Devlet Başkanõ Süleyman Demirel o akşam bir düğündeydi. Başbakan Tansu Çiller, sonradan “Çok şükür dışarıdaki vatandaşlarımızın burnu kanamadı” di- ye teselli bulacaktõ! ) Madõmak Oteli’ni saran ateşte ve du- manda sizler can çekişirken dõşarõda sizi ateşe verenlerin arkasõndaki beş bin kişilik güruh seyrediyordu… Seyredebiliyorlardõ, çünkü siz onlar için “ötekilerdiniz...” “Ötekiydiniz…” ‘ÖTEKİLEŞTİRMEYİ’ ÖNLEMEK Başlõkta “Madımak katliamı devam ediyor hâlâ” dememin nedenini açõklaya- yõm: O günden bugüne bu katliamõn gerçek suçlularõ ortaya çõkarõlmadõ. Göstermelik mahkemeler... (Ankara’da izlediğim o du- ruşmalar insanlõk adõna en az katliam ka- dar korkunçtu! Allahüekber diye bağõran sanõklarõn fõrlattõğõ cisimlerden korunmak için hâkimlerin, savcõlarõn kürsülerin, sõ- ralarõn altlarõna saklanõşlarõnõ asla unutma- yacağõm!) Sanõklar yok sayõldõ, çoğu bera- at etti, kimi kaçtõ, kimi de adeta ödüllendi- rildi. O provokasyonun gerisindeki güçler asla ortaya çõkarõlmadõ. O günden bugüne ülkemde “ötekileştir- me” süreci hõzlandõ. Bizim gibi düşünme- yen, bizim gibi olmayan, bizim dinimizde, bizim inancõmõzda, bizim dünya görüşü- müzde, bizim etnik kökenimizde, bizim gibi yaşamayanõ “öteki”ne dönüştürdük. Bu ötekileştirme sürecini de kinle, nefretle suladõk. Ötekileştirmeyi önlemenin yolu… Bu kin ve nefretten daha çok kin ve nefret üremesini engellemenin yolu, geçmişle yüzleşmekten geçiyor. YAPILMASI GEREKEN 2 Temmuz 1993’te diri diri yaktõğõmõz 35 insanõmõzõn her gün yeniden yeniden katledil- mesini önlemek için, ilk elde yapõlmasõ gerek iki şey var: 1) Sivas katliamõna ilişkin yeniden bir yar- gõlanma süreci başlatõlmalõdõr. Olayda sadece oteli ateşe verenler değil, olayõn gerisindeki güçler, provokatörler, seyirci kalanlar, sorum- luluğu olduğu halde müdahale etmeyenler de ortaya çõkarõlmalõdõr. 2) Madõmak Oteli’nin “Utanç Müzesi” “İnsanlık Müzesi”, “İnsan Hakları Müze- si”, adõna ne derseniz deyin ama bir müzeye dönüştürülmesi… Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay bu konuda çok sözler verdi. Henüz bir ilerleme yok! Tek yapõlabilen kebapçõ dükkânõnõn kaldõrõlmasõ oldu. Alevi çalõştayõnõn da baskõlarõyla Madõmak Oteli’nin kamulaştõrõlmasõ kararõ alõndõ. An- cak mal sahibiyle komisyonlar arasõndaki fi- yat anlaşmazlõğõ ve pazarlõklar yüzünden iş henüz tamamlanamadõ. (Ah bunu yazarken bi- le içim acõyor! Çoktan yapõlmasõ gerekirdi bu işlemlerin!) Devlet Bakanõ Faruk Çelik’in “Müze olursa, müzede kimler ne şekilde yer alacaklar” sorusuna Behçet Aysan’õn kõzõ Eren Aysan’õn verdiği yanõt, bence çok yerinde… Amerika’yõ yeniden keşfetmeye gerek yok, her ülkede örnekleri var, biraz ders çalõşmak yeterli olacaktõr. Ayrõca Eren Aysan’õn dediği gibi, o katliamda öldürü- len insanlarõn eserleri, yapõtlarõ bir değil birkaç müze oluşturmaya yeter! Bu müze, yalnõzca ölülerimize saygõyõ ya- şatmak için değil, belleksiz bir toplum olmayõ önlemek için kaçõnõlmaz! Madõmak Oteli’nin, insan haklarõ müzesine dönüştürülmesi, yalnõzca o katliamda yitirdiği- miz insanlara borcumuz değil, gelecek kuşak- lara da görevimizdir. Tõpkõ Metin Altõok’un dediği gibi: “Bir ya- rım umuttur elimizde kalan, / Göğüslemek için karanlık yarınları.” [email protected] 35 aydõnõn diri diri yakõlmasõ 17 yõl önceydi. Sanki dündü. Sanki bugün… Çünkü: Madõmakkatliamõdevamediyor Kültür Servisi - Avrupa 2010 Kültür Başkenti seçilen Pecs, Ruhr ve İstan- bul’daki üniversite öğrencilerinin ka- tõldõğõ “Geçici Kentler-Temporary Cities” proje yarõşmasõnõn İstanbul ayağõnda “Yüzer Sahne” projesi ödül aldõ. İstanbul 2010 Avrupa Kül- tür Başkenti Ajansõ’nõn Pecs ve Ruhr kentiyle ortaklaşa düzenlediği proje yarõşmasõnõn ödül töreni Haliç Tersa- nesi’nde inşa edilen ve tersane ha- vuzlarõndan birine yerleştirilen “Yü- zer Sahne”de yapõldõ. “Yüzer Sah- ne” projesini hazõrlayan YTÜ’den Müge Yorgancı, Duygu Kırışoğlu, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Fa- zıl Efe İlgen ve Ceyda Cihan- gir’den oluşan ekibe ödülleri sunul- du. Törenin ardõndan aynõ sahnede Belçikalõ grup DAAU halka açõk konser verdi. İstanbul’da ilk kez kon- ser veren Belçikalõ müzik grubu DA- AU (Die Anarchistische Abendunter- haltung- Anarşist Akşam Eğlencesi) adõna konuşan çellist Simon Lenski ilk defa suyun üzerinde çaldõklarõnõ belirtirken daha önce de yine tersane gibi endüstriyel bir mekân olan Al- manya’da eski bir kömür madeninde konser verdiklerini söyledi. Tersanede akşam eğlencesi ‘GEÇİCİ KENTLER’ PROJESİ ÖDÜL TÖRENİ DAAU KOOP-C DUYURUSU “İLHAN SELÇUK ANMA GÜNÜ” CUMHURİYET EVLERİ İLHAN SELÇUK KIR EVİ AÇILIŞI ? Dia Gösterisi ? Anılar ? Düşünceler ? Duygular Dr. Erdal Atabek yönetiminde katılımcılar konuşuyor. 4 Temmuz 2010, Pazar, Saat 13.00 - 15.00 Çantaköy, Cumhuriyet Evleri- Kır Evi NOT: Saat 10.30’da Kadıköy Evlendirme Dairesi Otopark önünden, Saat 11.00’de Taksim AKM önünden araç kaldırılacaktır. İletişim: 0533 769 73 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle