10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Baştarafı 2. Sayfada Aslõnda, geleceğimizi karartmak istemiyor, ge- leceğimizi iyi yetişmiş çocuklarõmõza emanet et- mek istiyorsak, bu konularda hiçbir fedakârlõktan kaçõnmamamõz gerekir. Çocuklarõnõ iyi okullarda okutabilmek için aç kalõp onlara dershane pa- rasõ bulmaya çalõşan anneler ve babalarõn is- tekleri de budur. Benim önerim, olanağõ ol- mayan okullarda hiç olmazsa bir sõnõfõn spor için ayrõlmasõ, bahçeye birkaç basketbol potasõ ko- nulmasõdõr. Spor etkinliği için ayrõlan sõnõfta ye- re atõlacak birkaç minder, çocuklarõn da sev- dikleri geleneksel güreş sporumuzun yapõlma- sõ için yeterli olacaktõr. Kuran kurslarõnda başlarõ örtülmüş kõzlara ya- sak meyve gibi baktõrdõğõmõz erkek çocuklarõ- mõzõ, kendilerini yasak meyve gibi gören kõz ço- cuklarõmõzõ tacizle suçlamaktayõz. Töre diye tutturanlarõn, kadõnõ sadece seks ara- cõ olarak görenlerin, İslam ahlakõnõ sadece ka- dõnõn örtünmesi olarak algõlayanlarõn karşõ çõ- kacaklarõnõ bilmeme rağmen bir diğer önerim, spor amacõyla ayrõlan sõnõfta kõz erkek çocuk- larõn küçük yaştan itibaren birlikte oynayacak- larõ halk danslarõnõn yapõlmasõdõr. Halk danslarõ, beden eğitiminin yanõnda, karşõ cinsle seks düşünülmeden de arkadaş olunabileceğini öğ- retecek, müzik zevkini geliştirecek, farklõ yö- relerin farklõ oyunlarõ ve türküleri ile yöreler ara- sõndaki kaynaşmaya yardõmcõ olacaktõr. Çocuklarõmõzõn zihinsel gelişmelerindeki yönlendirmeler de en az spor kadar şiddet, te- cavüz üzerinde etkilidir. Bu konuda duygularõnõ ifade edebilecek, iyi- ye, güzele yönlendirecek, yaratõcõlõklarõnõ ge- liştirecek, resim, edebiyat (öykü, şiir yazma) gi- bi uğraşõlara okullarda mutlaka gerekli özen gös- terilmelidir. Maalesef, sõnav sorularõnda uygun şõkkõ işaretleyebilme yarõşõ uğruna, çocuk eği- timinde en önemli konu olan kendini ifade ede- bilme ve yaratõcõlõğõn geliştirilmesi feda edil- mektedir. Bütün bunlarõ düşünmeden, sorunlarõn nede- ni ve çözüm yollarõ hakkõnda bilimsel bulgula- ra ulaşmadan, onlar için bir fedakârlõk yapma- dan, günlük ve basit önlemlerle çocuklarõmõzõn şiddetten ve tacizden uzak kalmasõnõ bekliyo- ruz. Bu, bilime değer vermeyen kafalarla yö- netilen ülkelerin yöntemidir. CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada yılda Türkiye ile Yunanistan arasında bu türden kaç destan yazıldı? Sonra çöpe atıldı. Bir yenisi yazıldı. O da çöpe atıldı. Örneğin ben geçmiş yıllarda Başbakan Demirel ile Yunan Başbakanı Karamanlis, Başbakan Bülent Ecevit ile Yunan Başbakanı Karamanlis’in İsviçre’de destanlar yazdığına tanık oldum. Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in Yunanlı meslektaşı ile yeni destanlar hazırlamaya veya Türk-Yunan ilişkilerini gerçek dostluğa dönüştürmeye çalışan nice toplantılarını izledim. Hatta rahmetli Özal da aynı çabalarla Yunanistan’a el uzattı. Son olarak rahmetli Dışişleri Bakanı İsmail Cem İpekçi’nin -o zamanlar- Dışişleri Bakanı Papandreu ile iki ülke arasındaki sorunları çözmek için iyi niyetli çabalarının üzerinden de bir yüzyıl geçmedi. Destanları destanlar kovaladı, fakat sonuç alınamadı. Sorunlar hâlâ aynı sorun! Ya Kıbrıs, ya Ege ile ilgili bir sorun, ya da Türk savaş uçaklarının Yunan savaş uçaklarını taciz ettiği gibi çoğu uydurma iddialarla yazılan destanlar bir günde güme gitti. Diğer çözümlenmesi zor, hatta olanaksız sorunlar bir yana; örneğin Yunanistan Ege Denizi’ni içdeniz görmekten vazgeçebilir mi? Son günlerdeki gelişmeler ikili ilişkileri normal rayına oturtmanın zorluğunu ortaya koyuyor. Atina hep bizden bir şeyler istiyor ama örneğin Batı Trakya Türkleri üzerindeki devlet baskısını sürdürüyor. Bir din adamı seçimini bile engelliyor. Kıbrıs’ta çözüm arıyor gibi ama Kıbrıs Türklerinin varlığını silecek politikaları destekliyor. Atina destanının birinci sayfası yazıldı; bakalım uygulamayı öngören ikinci sayfasına geçilecek mi? Bizde destan çook! Ermeni destanı/Kürt destanı/Alevi destanı/Roman destanı/Sanatçı destanı ve... son destan; CHP destanı! Yeni destanın konusu biliniyor, nasıl sonuçlanacağı henüz belli değil. Konu şu: Bir yanda elinde tek silahla kendini savunmaya çalışan Baykal... karşısında her türden saldırı silahı ile: Bir Başbakan! Oyun çeşitli alanlarda sahnelenirken Başbakan’ın son saldırılarını tek gazete Radikal şöyle özetledi: “Erdoğan bel altı vurdu/Baykal ağır yanıt verdi.” Başbakan “karısını aldatanı mağduriyet içerisine sokamayacağını” söylerken asıl amacı neydi? Söze başlarken Türkiye’de özellikle toplumsal ahlak değerleri açısından bir erozyona uğratma gayretlerine dikkat çekmek mi istiyor? Yooo! Başbakan doğrudan tribüne oynuyor: CHP tabanını CHP aleyhine kışkırtıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’na soran olmadı. Genel başkan olmayı istiyor musunuz diye? Şöyle medyanın önüne çıkıp açıktan, gür bir sesle evet ben genel başkanlığa talibim diyemiyor. Adaylığı sorulunca da kem küm! İki tarafın açıklamalarından çıkan sonuç: Genel başkan tek bir adaya işaret etmek istemiyor. Kılıçdaroğlu’na “Partinin kadrolarıyla uzlaş. Adın üzerinde uzlaşı sağlarsan aday ol. Destek benden” diyor. Güncel soru: Adaylık arzusunu gizleyen Kılıçdaroğlu, adaylığını onaylamaları için yönetim kadrolarına başvuracak mı, vurdu mu? Yönetim kadroları Kılıçdaroğlu adı üzerinde uzlaşabilir mi, ittifak halinde tek aday olarak Kılıçdaroğlu’nu onaylayabilir mi? Genel eğilimin Kılıçdaroğlu üzerinde toplandığı söylenemez. Kılıçdaroğlu da var veya yok bir korkuyu sindirmek için Baykal’a partiyi derleyip toplayacağını söylemiş. Söylemiş ise iki olasılık var bu söylemde. İlk olasılık Baykal’dan partide bölünmelere yol açacağına ilişkin bir ima, bir söz işitti. Böyle bir güvence veriyor. İkinci olasılık yönetimden kişisel ve partisel açıdan kimi duyumlar aldığını ve adaylığının engellenmesinin önüne geçmek için böylesi güvenceler veriyor. Kılıçdaroğlu bir şeyler mi bekliyor? Bu kez olmadı, gelecek sefere mi diyor, diyecek mi? Ya da bu kez olmadı, gelecek sefer mi diyecek? Tek bir gerçek var: Genel başkanlığı öylesine istiyor, istiyor ama Baykal’ı aşamayacağını anlayınca hem varım hem de yokum gibi bir izlenim veriyor. Dün, dün ise bugün de bugün; ama her günün bir de yarını var! SAYFA 16 MAYIS 2010 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 16 Mayıs Oslo Y 14 Helsinki Y 25 Stockholm Y 22 Londra Y 16 AmsterdamY 14 Brüksel PB 16 Paris Y 16 Bonn Y 18 Münih Y 14 Berlin PB 14 Budapeşte Y 15 Madrid B 20 Viyana Y 9 Belgrad Y 13 Sofya Y 19 Roma Y 20 Atina PB 25 Zürih Y 13 Moskova Y 24 Aşkabat PB 30 Taşkent PB 28 Bakû Y 24 Bişkek PB 25 Tiflis PB 28 Kahire A 37 Şam A 38 İstanbul PB 28 Edirne PB 26 Kocaeli PB 29 Çanakkale PB 24 İzmir PB 26 Manisa PB 30 Denizli PB 33 Zonguldak PB 23 Sinop PB 26 Samsun Y 28 Trabzon Y 27 Giresun Y 27 Ankara PB 32 Eskişehir PB 29 Konya PB 30 Sıvas PB 29 Antalya A 32 Adana A 32 Mersin B 28 Diyarbakır PB 34 Şanlıurfa PB 37 Mardin PB 31 Siirt PB 31 Hakkâri PB 24 Van PB 20 Kars PB 21 Ülkemizin ku- zey, iç ve doğu bölgeleri parçalı ve çok bulutlu, Doğu Karade- niz ile Samsun, Ordu, Tokat, Erzurum ve Er- zincan çevrele- ri sağanak ve gök gürültülü sağanak, diğer yerler az bulut- lu geçecek. Okullarda Şiddet ve Taciz MURAT İLEM ATİNA - Türkiye’deki kö- şe yazarlarõnõ şirket yöneti- cilerine ve tezgâhtara ben- zeten Başbakan Tayyip Er- doğan’õn en beğendiği yazar olarak şubat ayõnda günde- me gelen Yunanlõ gazeteci, Atina zirvesinin son gününe yine damgasõnõ vurdu. Dün sabah Yunanistan’daki önemli ulusal gazetelerin genel yayõn müdürleri ile sa- bah kahvaltõsõnda bir araya gelen Erdoğan’õn özel ko- nuğu Hristos Hristodulu isimli gazeteci oldu. Beraberindeki on bakan ile birlikte kahvaltõya katõ- lan Erdoğan’õn masasõnda yer alan yerel gazeteci, protokolde kendisinin de yer almasõndan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Toplantõ öncesi zaman zaman etrafõndakilere el sal- layõp memnuniyetini belli eden Yunanlõ gazetecinin Erdoğan’la el sõkõşõrken verdiği görüntü ka- meralara yansõdõ. Hilton Ote- li’nin 13. katõnda yapõlan top- lantõya Elefterotipia, E. Tüpos, Etnos gazeteleri ile diğer önem- li gazetelerin müdürleri ve ka- lemleri katõldõ. Erdoğan’õn emri ile toplantõdan fotoğraf alõnma- sõ kesinlikle yasaklanõrken Yu- nanlõ gazetecinin hatõra amacõy- la çektiği resimlere korumalar ta- rafõndan el konuldu. 2. Atatürk benzetmesi Başbakan olduğu günden bu yana sürekli olarak gazete pat- ronlarõ ile köşe yazarlarõnõ suç- layan Erdoğan, geçen şubat ayõn- da ilk kez Batõ Trakya’nõn İske- çe kentinde yayõn yapan Yerel Emproz gazetesinde yer alan kö- şe yazõsõnõ beğendi. Hristos Hris- todulu isimli Yunanlõ gazeteci ta- rafõndan şubat ayõnda kaleme alõnan yazõda Başbakan’a övgü- ler yağdõrõlõyor ve ikinci Atatürk benzetmesi yapõlõyordu. Bu yazõyõ okuyup çok beğenen Erdoğan’õn emri ile Yunanlõ gazeteci ülke genelinde aranõp bu- lunmuş, önce tebrik edilip ardõndan kahve içmeye davet edil- mişti. Söz konusu da- vet Başbakan Erdo- ğan’õn Atina ziyare- tinde gerçekleştirildi ve son gün Yunanlõ gazetelerin genel yayõn müdürleriyle yapõlan toplantõya yorumu “beğenilen” yerel ya- zar özel davetli olarak katõldõ. ‘İnanamadım’ Girit’te bulunduğu sõ- rada çalan cep telefo- nunu açtõğõnda karşõ- sõnda Erdoğan’õ buldu- ğunu anlatan Hristodu- lu, “İlk başta inana- madım, bir ara be- nimle dalga geçtikleri- ni düşündüm, ancak konuş- ma sonunda duyduklarıma inanmak zorunda kaldım” söz- leriyle yaşadõğõ şoku dile getirdi. Batõ Trakya’nõn İskeçe ken- tinde yaklaşõk 500 tirajlõ olduğu belirtilen gazetenin yazarõ, olayõn Cumhuriyet’te yer almasõndan sonra hem Türkiye’de hem de ül- kesinde adõnõ duyurmuştu. Dış Haberler Servisi - Atina ziyare- tinin son gününde Yunan medyasõnõn ön- de gelen temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, gelen soru- lar üzerine, “Yunan radar üslerinde ça- lışan insanlara benziyorsunuz” dedi. Erdoğan, Hilton Oteli’ndeki kahvaltõ toplantõsõnda, Ege Denizi’ndeki hava sahasõ ihlalleri, AB ve Kõbrõs konularõn- daki sorularõ yanõtladõ. Gazeteciden tepki İki ülke ilişkilerini geliştirmek için olumlu adõmlar atõldõğõnõ belirten Erdoğan, “gazete- cilerin de yaşananlara iyi tarafından bak- maları gerektiğini” söyleyince, bir gazeteci, “İşlerin nasıl yapılması gerektiğine yönelik tavsiyelerde bulunuyorsunuz” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Erdoğan, “Siz siya- setçilere tavsiyelerde bulunma hakkını ken- dinizde görüyorsanız, biz de size bu konu- lardaki düşüncelerimizi söyleriz” karşõlõğõ- nõ verdi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Siz adeta Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin medyası gibi davranıyorsunuz. Maşallah bu konu- larla da çok ilgilisiniz. Adeta Yunan Silah- lı Kuvvetleri radar üssünde çalışanlar gibi konuşuyorsunuz. Uçak ne zaman kalkmış, ne zaman inmiş, nereden geçmiş... Bunlar gazetecilik ilgisini aşan...” dedi ve gazetecilere, “rahat olmaları gerektiğini” söyledi. ‘Devamı önemli’ Türk gazetecilerle de sohbet eden Er- doğan, Fener Rum Patriği’nin “Ekü- menik” unvanõyla ilgili açõklamalarõ- nõn basõnda geniş yer bulduğunun anõmsatõlmasõ üzerine “Devamı önem- li. Biz düşüncemizi söyledik” dedi. Erdoğan, PASOK milletvekilleri Ahmet Hacıosman, Çetin Mandacı, İskeçe Müftüsü Ahmet Me- te, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İske- çe Türk Birliği Başkanõ Ahmet Kara, Batõ Trakya Azõnlõğõ Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanõ Mustafa Katrancı’yõ kabul etti. Erdoğan’õnenbeğendiğiYunangazeteci,songünprotokolündeözeldavetliolarakyeralõpkahvaltõyakatõldõ O yazar protokolde BaşbakanErdoğan’danbasõntoplantõsõndaYunanmedyasõnahakaret Kahvaltõdagerginlikyaşandõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Tayyip Erdoğan’õn, 6 yõl önce Fener Rum Patriği Bartholomeos’a ekümeniklik statüsü verilmesinin Lozan Anlaşmasõ’na aykõrõ olduğunu belirtirken Yunanistan gezi- sinde “Bu tanım, ecdadımızı rahatsız et- memiş, beni de rahatsız etmiyor” demesi tartõşmalara neden oldu. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, bunun Lozan’a aykõrõ olduğunu vurgularken Türkiye’nin te- mel politikalarõndan sapõldõğõna dikkat çek- ti. Öymen, Erdoğan’a “Atatürk, İnönü, cumhuriyet hükümetleri senin ecdadın değil mi, ecdadın Osmanlı mı?” diye tepki gösterdi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Erdoğan’õn açõklamalarõyla Türkiye üzerinde emelleri olanlarõn buna bir adõm daha yaklaştõğõnõ söyledi. Başbakan Erdoğan, 6 yõl önce ABD Bü- yükelçiliği’nce basõlan davetiyelerde Fener Rum Patriği Bartholomeos’a “ekümenik sıfatı” verilmesine sert tepki göstermiş, “Her ülkenin kendine özgü hassasiyetle- ri var, azınlıklara verilen statü Lozan’da bellidir. Karşımızdaki de buna uymak zorunda. Böyle bir şeyi ülkemde tartış- ma konusu haline getirmek isteyenler art niyetlidir, samimi değildir” demişti. Papa 16. Benedikt’in 2006 yõlõnda Bart- holomeos’u ziyareti sõrasõnda patriğin ekü- menik olduğunu belirtmesi üzerine, döne- min Dõşişleri Bakanlõğõ sözcüsü Namık Tan, Türkiye’nin bu konudaki tutumunun açõk olduğunu belirterek “Biz ekümenikliği tanımadığımızı bütün dünyaya söylemiş bulunmaktayız” açõklamasõnõ yapmõştõ. Ancak Erdoğan’õn Yunanistan gezisinde hü- kümetin bugüne kadar sürdürdüğü politika- nõn tersine açõklamalar yapmasõ dikkat çekti. ‘Ecdadın Osmanlı mı?’ CHP’li Öymen, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lozan’dan beri sürdürdüğü politikasõndan Başbakan Erdoğan’õn uzaklaştõğõnõ, bunun Türkiye’nin çõkarlarõ açõsõndan yanlõş buldu- ğunu söyledi. Erdoğan’õn Yunanistan gezi- sinde Türkiye’nin çõkarõna hiçbir şey elde edemediğini kaydeden Öymen, “Atatürk, İnönü, bundan önceki cumhuriyet hükü- metleri senin ecdadın değil mi, senin ec- dadın Osmanlı mı, ondan sonrasını ecda- dın saymıyor musun?” diye konuştu. Erdoğan’õn politika değişikliğinin altõnda dõş dünyadan hükümete destek alma çabasõ- nõn yattõğõnõ kaydeden Öymen, “Bu jesti Yunanistan’a yaparak ABD ve AB’ye mesaj veriyor. İktidarda kalmak için dış desteğe ihtiyaç duyuyor. ‘Bizimle iyi geçi- nin, destek verin, bizden başka hiçbir hükü- met sizin istediklerinizi yapmaz’ diyor” gö- rüşünü dile getirdi. Öymen, AKP hükümeti- nin çok yakõnda Heybeli Ruhban Okulu’nu da yeniden açacağõnõ söyledi. ‘Lozan’ı unutmayın’ MHP Grup Başkanvekili Vural, Erdoğan’õ ülkenin tüm değerleri, kurumlarõ ve tarihinin rahatsõz ettiğini, ancak Lozan’a aykõrõ bir bi- çimde patriğe ekümenik statüsünün verilme- sinin rahatsõz etmediğini belirtti. Vural, şun- larõ söyledi: “Tüm değerler, kurumlar batı- yor, ama ekümeniklik batmıyor. Lozan’da böyle bir statünün verilemeyeceğine ilişkin hükümler varken bir siyasi mahiyet kazan- dırmak için neden çaba harcıyor? Burası Türkiye Cumhuriyeti sayın Başbakan, bu devlet ulus devlet olarak kurulmuştur. Bu- rada da patrikhanenin işlevi bellidir. Buna siyasi bir mahiyet kazandırmak, tarihte Türkiye üzerinde emelleri olanların emel- lerine bir adım daha yaklaştırır.” Prof. Dr. Mümtaz Soysal, patrikhanenin statüsü konusunda Lozan görüşmeleri sõra- sõnda büyük tartõşmalar yaşandõğõna dikkat çekti. Soysal, Ankara’nõn ekümeniklik sta- tüsünden vazgeçmesi koşuluyla patrikhane- nin kalmasõna razõ olduğunu anõmsattõ. E K Ü M E N İ K S T A T Ü S Ü Erdoğan’dan U dönüşü Bakan Kavaf’tan ilginç açıklama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kadõn ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanõ Selma Aliye Kavaf, Türk kültüründe ailenin, derin ve kuşatõ- cõ bir kurum olarak toplum hayatõnõn temeli haline geldiğini belirterek “Aileyi çok yönlü olarak düşün- mek, incelemek ve anlamak, bu- nun sonucunda da aile yapımızı, ‘hak’ temelli bir anlayış üzerine in- şa etmek zorundayız” dedi. Kavaf, “Aile Haftası” nedeniyle yayõmla- dõğõ mesajda, toplumsal bir kurum olarak ailenin sosyal istikrar, top- lumsal gelişim ve ulusal güç konu- sunda kilit rol oynadõğõnõ ifade etti. Kavaf, 2009 yõlõ “Başbakanlık Ey- lem Planı”nda, “yoğun göç, hızlı ve çarpık kentleşme sonucunda or- taya çıkan sosyo-kültürel uyum so- runlarını azaltmak amacıyla aile eğitimi programı geliştirme ve var olan programların akreditasyo- nunu sağlama” şeklinde belirle- nen hedeften hareketle Aile ve Sos- yal Araştõrma Genel Müdürlüğü’nün, aile eğitimi müfredatõ geliştirme ça- lõşmalarõna öncelik verdiğini kaydetti. Kurumun aynõ zamanda, kamu kurum ve kuruluşlarõ, sivil toplum ör- gütleri ve bilim adamlarõnõ bir araya getirerek “Türkiye’nin Aile Hari- tası”nõ çõkardõğõnõ bildiren Kavaf, ai- le kurumunun gün geçtikçe artan ve şekil değiştiren sorunlarõnõ yerinde tespit etmek ve ardõndan yerel so- runlara yerel çözümler üretilmesini sağlamak amacõyla Türkiye İstatis- tiki Bölge Birimleri Sõnõflandõrma- sõ’na göre bölgeleri temsil eden 12 il- de “Yerel Aile Çalıştayları” ger- çekleştirildiğini anlattõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle