25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 16 MAYIS 2010 PAZAR 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Yandaşlığın Yeni Boyutu “Dikkat, cinayet işlenebilir, suikast yapılabilir... ” Biri köşesinde, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın öldürülebileceğini yazıyor. Bir diğeri TV’de, Baykal’a düzenlenen komplodan sonra önümüzdeki günlerde suikastlar olabilir, diyor. Karışıklığı kimler çıkaracak peki? Aaa, bu da sorulur mu! Tabii ki derin devlet! O da kim diye sormayın. Şüphesiz ki Ergenekon! Baykal’a kaset suikastını yapan da onlar! Mustafaaaa!.. İçeri attılar seni, akıllanmadın, hâlâ komplo peşindesin! Ne işler çeviriyorsun oradan da! Yandaşlar, medyada çöreklendikleri yerlerden çarptırılmış/sahte/yalan bilgi/görüş aktararak, ortalığı karıştırmaya, iktidarın derin devlet komplolarını gözden uzak tutmaya çalışıyor... Bugünkü iktidardan önce medya üzerine kestiği ahkâmlarla tozu dumana katan, ama iktidarbaşının basın temsilcisi olduktan sonra, eleştirdiklerinin çoğunu kendisi bizzat yapan Tezcan isimli biri diyor ki: “Baykal’ın işi dört yıl önce biterdi, bize bilgi belge geldi, ama Başbakan yayımlanmasına izin vermedi.” Sözde böyle bir belgeyi bir solcu grup yayımlayacaktı, hukuki olarak iktidardan detek istemişler, Başbakan da Tezcan’a “Yayımlanmasına engel ol, biz kavgamızı ancak siyaset yoluyla yaparız” demiş... Habertürk TV’de İkide Bir diye bir program varmış. İki iktidar yandaşı, biri Habertürk’ün tesettür başlı yazarı Karaca, diğeri Tezcan, program yapıyorlarmış meğer. Karşılarına, altındaki titri Bilgi Üniversiteli doçent olarak geçen Önder Aytaç adlı akademisyen birini almışlar, paslaşarak gollerini atıyorlar! Aytaç kim? Malum gazetede, yine malum Utah Üniversitesi’ndeki yüksek lisans izninden Türkiye’ye zor dönen “terör uzmanı” bir komiserle birlikte ortak köşe yazıyor! Son bir yazılarında, üniversitelerde akademisyenler ve öğrenciler arasında Ergenekon cadı avının artık başlaması gerektiği konusunda ilgililere ve yetkililere uyarıda bulunuyorlardı! Aytaç, TV’deki programda suikastlar yapılabileceğini dile getiren kişi... Özellikle Davutoğlu’nu gündeme getirdi! İktidar cephesindeki bütün melanetleri muhalefet cephesinde yapılıyor gibi göstermeyi görev edinmiş bir akademisyen! Bilgi Üniversitesi’ne hangi ilişkilerle geçmiş diye sormak ayıp. Merak eden ilişkiler ağının izlerini rahatlıkla sürebilir. Ağ öyle bir merkez ki, her şey var! Bahsi geçen programda dile gelen “Baykal’ın işi dört yıl önce bitirilecekti, Erdoğan önledi” uyduruktan üfürüğü, gece duyar duymaz, Zafer Mutlu’nun başında olduğu Vatan gazetesi, manşete çekiyor. Üstelik hazır manşeti yıkarak! Mutlu, işadamı gazeteci! Eski meslektaşım. Ama en önemlisi bir zamanlar Baykal’ın en sıkı gazeteci adamlarından. Ama suyun altından ne işler ne yıllar aktı! Böylece Baykal’ın nasıl Erdoğan tarafından korunup kollandığını yayıyor! “Haber” içinde doğrulanabilecek tek bir bilgi yok, hepsi üfürük! Mesaj şu: Böyle bir adam (iktidarbaşı), Baykal’ın kötülüğünü ister mi! Bu palavrayı üfüren Tezcan, TV’de kaynak hakkında tek laf etmiyor ve “Bu bilgi benimle mezara gidecek” diyor! Gazetecilik, bazen uyduruk bilgileri, “kaynağımı söylemem”in ardına gizlenerek, üfürmenin adı oldu! İktidarın Adamı’ndan gazeteci mi olunurmuş!? Ama medya-sanayi-iktidar ilişkilerinin gazeteci- yorumcu yapmayacağı kimse yoktur! Yandaşlık, ölümle, suikastla kolayca iç içe bulunmanın adı olmuş, bu ileri bir aşama! Nasıl oluyor da böyle isimleri suikastlarla yan yana getiriyor ve bunları kolayca dillendiriyorlar! Ortada hiçbir şey yokken! İnsanları ne kolay rahatsız ediyorlar, derin kaygılara sürüklüyorlar, toplumu geriyorlar?.. Bu, kargaşa yaratmanın tam adıdır! Siyaset, en rezil yönüyle, en kötü ruhuyla, insanların benliklerini nasıl da böylesine esareti altına almış! Ama ne kadar gözden kaçırmak isterlerse istesinler: Tek bir devlet var; devleti kim yönetiyorsa, bugün derini de onların elinde! Tek egemen var: İktidar ve derin devleti! Devletin bir zamanların en karanlık gücü/iktidarı olan Gladyo’nun beyni, dış ve iç, bütün artıkları ve deneyimleriyle iktidarın kumandasında... Entrikacı, dalavereci, komplocu, suikastçı! Devletin derini, henüz bombalar patlatmayı, adam öldürmeyi gündemine almadı! Şimdilik sahte belge düzenliyor, yanlış CD’ler hazırlıyor, insanları yıllarca hukuksuz-delilsiz içeriye tıkıyor, adalet mekanizmasını terörize ediyor... Resmi kanadı da adaletin içine adamlarını yerleştiriyor, heyetler-savcılar oluşturuyor! Medyadaki adamları da müthiş bir renkahenk içinde, tam bir senkronizasyon halinde, müthiş uyumlu bir senfoni orkestrasının yaylı, üflemeli, vurmalı.. enstrümanlarını oluşturuyorlar! ————————- NOT: Sayın Baykal’a çok önemli bir görev düşüyor bu tarihi anda: Kılıçdaroğlu’na ve gençlere yolu açmak! Bırakınız partiyi büyütsünler! Vasiliği bu yönde yapınız ve onlara güveniniz... Bir otoparkta çalışan yurttaş diyor ki: Kılıçdaroğlu başa geçerse bütün Alevi oyları ona akar, gelmezse önemli bir kısmı, parti kurmaya çalışan bir başkasına... obursali@cumhuriyet.com.tr 2. Ergenekon davasõnda heyet, kararõn gerekçesini, yargõlamanõn makul sürede bitirilmesi olarak açõkladõ Savunmasüresinekõsõtlamaİstanbul Haber Servisi - İkinci Er- genekon davasõnda 16 aydõr tutuklu bulunan Teğmen Emre Baltacı, yurtdõşõna çõkõş yasağõ konularak tahliye edildi. 1 yõlõ aşkõn süredir tu- tuklu bulunan gazetemiz yazarõ Mus- tafa Balbay’õn da aralarõnda bulun- duğu 24 sanõk, Başkan Köksal Şen- gün’ün karşõ oyuna rağmen oyçok- luğuyla tahliye edilmedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkeme- si heyeti, sanõklarõn savunma sürele- rini “Davanın makul sürede biti- rilmesi ve adil yargılanma hakkı- nın ihlal edilmemesi ilkesini dikkate alarak, bir kısım sanıkların sa- vunma dışı beyanlarla uzunca sü- re sorgu ve savunmalarına devam etmelerini, diğer sanıkların sa- vunmasının gecikmesini, AİHM içtihatları gereği makul süre ko- nusunda tüm tarafların azami öze- ni göstermesi gerektiği gibi hu- susları göz önünde bulundurarak” yargõlandõklarõ yasa maddelerinde istenen cezanõn ağõrlõğõna göre 1 ve 2 tam duruşma günüyle sõnõrladõ. Tutuklu sanõk gazeteci Tuncay Öz- kan’õn “Mesut Yılmaz’ın Kanal D’deki programına gelerek açık- ladığını belirttiği Susurluk Rapo- ru’nun kırmızı mühürlü olan aslı- nı masasında unuttuğunu, yanlış- lıkla kendisine ait olan fotokopiyi Yılmaz’ın alıp gittiğini, bu durumu tutanaklardan yeni fark ettiğini, Susurluk raporunun aslı olan dos- yanın gizli olmadığını ve arşivinde kalması gerektiğini” belirtmesi üze- rine mahkeme heyeti bu durumun doğru olup olmadõğõnõn araştõrõlma- sõna ve Başbakanlõk’a yazõ yazõlma- sõna karar verdi. Özkan’õn avukatlarõ mahkemenin 7 Mayõs 2010 tarihli “Tuncay Özkan’a ait olduğu iddia edilen ‘kõrmõzõ mürekkepli mühür ve bazõ satõrlarõnõn altõ renkli kalemler- le belirlenmiş durumdaki Susurluk Raporu ve ek dosyasõnõn’ asıl bel- geler olup olmadığının kontrolü için Mesut Yõlmaz’dan ve Başbakan- lık’tan yeniden istenilmesi” kara- rõndan vazgeçilmesi talebinde bu- lundu. Mahkeme, “Özkan’ın iddia- larının ancak Mesut Yılmaz’da bulunan nüsha ile karşılaştırma ya- pılması halinde anlaşılacağını” kay- dederek kararõndan dönmedi. ‘Sizin haddiniz değil’ Silivri’deki davanõn önceki günkü oturumunda savcõ Mehmet Ali Pek- güzel, 7 Mayõs tarihli oturumda yap- tõğõ “Duruşmalar sırasında tehdit ve hakaret içerikli sözler nedeniyle mahkeme suç duyurusunda bu- lunma kararı almasa bile cumhu- riyet savcılığı olarak resen işlem ya- pacağı”na ilişkin açõklamasõna tep- kiler üzerine bir açõklama daha yap- tõ. Bazõ sanõk ve avukatlarõnõn “iddia makamının mahkemeyi tehdit et- tiği” şeklindeki değerlendirmeleri üzerine savcõ Pekgüzel, “Mahke- menin tehdit edilmesi iddia maka- mının haddi değildir” dedi. Heyet, Prof. Dr. Mehmet Habe- ral’õn avukatlarõnõn sunduklarõ, ga- zeteci-yazar Can Dündar ve Rıdvan Akar’õn CNNTÜRK televizyonunda “Karaoğlan” adõyla yayõmlanan bel- geselin kesinti yapõlmamõş ham ha- linin ilgili şirketten istenmesine karar verdi. Mahkeme, tutuklu sanõk İb- rahim Şahin’in rahatsõzlõğõnõn cezai ehliyetini etkileyip etkilemediğinin tespiti için İstanbul Adli Tõp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi’ne yazõ ya- zõlmasõnõ da kararlaştõrdõ. Duruşma 31 Mayõs’a ertelendi. İstanbul Haber Servisi - Türkiye’de ilaçlarõn her birinin izlenmesi için oluşturulan İlaç Takip Sistemi (İTS) bugün yürürlüğe giriyor. Ancak uz- manlar, eczacõlar, ilaç sanayii ve devletin hazõrlõk- larõ tamamlamamasõ nedeniyle özellikle yarõndan itibaren hastalarõn ilaçlarõnõ alamayacağõ ve tam bir kaos ortamõnõn olacağõ uyarõsõnda bulunuyor. Sisteme göre, ilaçlarda “karekod” bulunacak ve “karekod”u olmayan ilaçlar hastalara verilemeye- cek. Ancak, ilaçlarõn yaklaşõk yüzde 90’õ sisteme kayõtlõ olmadõğõ için hastalara verilemeyecek ve özellikle ilaçta yeni bir kaos ortamõ oluşacak. İlaçta ‘takip’ sistemi kaosu başlõyor ‘Cumartesi Anneleri’nin isyanı İstanbul Haber Servisi - TBMM İnsan Hak- larõ Komisyonu Başkanõ Zafer Üskül, gözal- tõnda kaybolanlarõn yakõnlarõyla oturma eyle- mi yaptõklarõ Galatasaray’da görüşmek istedi. 268’inci kez Galatasaray Meydanõ’nda topla- nan Cumartesi Anneleri’nden bazõlarõ Üskül’ü, “Seçim yaklaşıyor, bizi yavaş yavaş görmeye başlayacaklar... Niçin 15 yıldır bekliyorsu- nuz” şeklindeki sözleriyle protesto etti. BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ve Tun- celi Milletvekili Şerafettin Halis’in destek verdikleri Cumartesi Anneleri, 12 Eylül 1980 askeri darbesi- nin ardõndan ve 1990’lõ yõllarda, gözaltõna alõndõk- tan sonra bir daha haber alamadõklarõ yakõnlarõnõn fotoğraflarõ ve karanfiller- le Galatasaray Meyda- nõ’nda oturma eylemi yaptõ. “Failleri belli, ka- yıplar nerede” yazõlõ pankart açan kayõp ya- kõnlarõ, yakõnlarõnõn acõ kayboluş öykülerini an- lattõlar. Zafer Üskül, kayõp yakõnlarõna yõllardõr beklediklerini bildiğini belirterek bundan ön- ce gerçekleşmiş insan haklarõ ihlallerini araş- tõrmak, kayõplarõ bulmak ve suçlularõn ceza- landõrõlmasõnõn çok önemli olduğunu, ancak bir daha bu tür olaylarõn olmamasõnõn en az bu- nun kadar önemli olduğunu söyledi. Gözaltõnda kayõp olaylarõnõn araştõrõlmasõ için Meclis’te bir araştõrma komisyonu kurulmasõnõn kararlaştõrõldõğõnõ açõklayan Üskül, Türkiye’de insan haklarõnõn daha ileri seviyeye götürülmesi için anayasa paketi değişikliği çalõşmasõ için- de olduklarõnõ anlattõ. Üskül, “Maalesef adımlar yavaş yavaş atılıyor, koşarak gidi- lemiyor bu konularda, ama işler zor diye yıl- mamak gerekiyor” dedi. Üskül’ün konuş- masõnõnõn ardõndan, 23 Şubat 1995’te gözaltõn- da konuşan Murat Yıl- dız’õn annesi Hanife Yıldız, “Niçin 15 yıldır bekliyorsunuz. Ben öy- le bir devlet de hükü- met de tanımak iste- miyorum” dedi. Üskül, bu protestonun ardõn- dan Galatasaray’dan ayrõldõ. Konuşma yapan Halis, 40 yõldõr bu konuda siyaset yaptõğõnõ, ama sonuç alamadõğõnõ belirterek, “Ben, koşmak istemedikten sonra koşulamayacağını bili- yorum” dedi. Uras da, Kayõplar Haftasõ’na gi- rildiğini anõmsatarak Cumartesi Anneleri’nin Türkiye’nin vicdanõ olduğunu söyledi. Uras, “Kanayan yaraları kapatmak, AKP’nin görevidir. Kayıplar Kürt sorununun çözü- lememesinin faturasıdır” diye konuştu. 29 zanlının polisteki sorgusu sürüyor BARIŞ YAMAN KONYA - Konya polisi tarafõndan Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda 11 kentte düzenlenen operasyonda gözaltõna alõnan 30 zanlõdan 1’i ifade- sinin ardõndan serbest bõrakõlõrken 29 zanlõ sağlõk kontrolünden geçirildi. Adana Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ’nõn talimatõyla gözaltõna alõ- nan zanlõlar Konya Emniyeti’ne geti- rildi. Zanlõlar, sağlõk kontrolünden ge- çirildi. Konya emniyetinde sorgula- nan zanlõlar arasõnda, Türk Eğitim- Sen eski Genel Başkanõ Şuayip Öz- can, Isparta’dan emekli Albay A.K., İstanbul’dan bir gazeteci, Bursa’dan İngiliz uyruklu D.J.R. ve eşi A.F.R’nin yanõ sõra 1 doktor, 1 emek- li öğretmen, 1 üniversite öğrencisi ve 1 güvenlik şirketi sahibinin de bulun- duğu öğrenildi. Zanlõlarõn sorgularõ- nõn tamamlanmasõnõn ardõndan Ada- na’ya sevk edileceği bildirildi. Üskül’e ‘Seçime doğru bizi görmeye başladõnõz, neden yõllardõr görmüyorsunuz’ şeklinde tepki gösterdiler TBMM İnsan Haklarõ Komisyonu Başkanõ Zafer Üskül “Cumartesi Anneleri”ni ziyaret etti. Protesto edilen Üskül, gözaltõnda kayõplarõn araştõrõlmasõ için Meclis’te bir araştõrma komisyonu kurulacağõnõ açõkladõ. 268’inci kez buluşan Cumartesi Anneleri’nden bazıları, eyleme katılan Üskül’ü, “Niçin 15 yıldır bekliyorsunuz, seçim yaklaşıyor bizi görmeye başlayacaklar” diyerek protesto etti. BDP EYLEMİNDE VEKİL KARABAŞ’TAN TEHDİT GİBİ SÖZLER ‘Kürtler cehenneme çevirir’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - BDP’nin bölgedeki askeri operasyonlarõn durdurulmasõ için düzenlediği “Canlı kalkan” ey- lemleri dün Diyarbakõr’da düzenle- nen basõn açõklamasõyla başladõ. BDP Bitlis Milletvekili Nezir Ka- rabaş, “Eğer savaşı sürdürürseniz iddia ediyorum, yemin ediyorum Kürt halkı yaşamı cehenneme çevirecek” diye konuştu. BDP Diyarbakõr İl Başkanlõğõ bi- nasõ önünde toplanan eylemcilere BDP milletvekilleri Osman Özçe- lik, Nezir Karabaş, DTK Sözcüsü Yüksel Genç, Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin, BDP’li belediye baş- kanlarõ, sivil toplum örgütü temsil- cileri ve yurttaşlar da destek verdi. Koşuyolu Parkõ’na doğru yürüyüşe geçen eylemciler, terör örgütü PKK’nin uzantõsõ olan ve İran’da idam edilen PJAK militanlarõnõn fo- toğraflarõnõ, terör örgütü lideri Ab- dullah Öcalan’õn posterlerini ve te- rör örgütünün renklerini simgeleyen flamalar taşõdõ. AKP Bağlar İlçe Başkanlõğõ’nõn önünden geçildiği sõ- rada eylemciler, Başbakan Tayyip Erdoğan aleyhine sloganlar attõ. Koşuyolu Parkõ’nda açõklama yapan Diyarbakõr İl Başkanõ Nijad Yaruk, operasyonlarõn durdurul- masõnõ, BDP’li belediye başkanla- rõ ve taş atan çocuklarõn serbest bõ- rakõlmasõ gerektiğini belirtti. Yaruk, “Biz kardeşliğinizi iste- miyoruz, biz eşitlik istiyoruz, kardeşliğiniz size kalsın. Os- manlı’dan biliyoruz kardeşlik anlayışınızı. Kardeşlerinizi kat- lettiniz, sürgünlere gönderdiniz, zindanlara attınız” diye konuştu. ‘Yaşamı tıkayacaklar’ Nezir Karabaş ise şunlarõ söyle- di: “Artık Kürt halkının verdiği mücadelede kahramanca, yıllar- dır bedelini veren gerillayla sınırlı olmayacak. Kürt halkı milyon- larla kentleri, yolları, caddeleri, yaşamı tıkayacak. Buna söz ve- riyoruz. Ve şunu söylüyoruz. Türkiye’de artık Türk halkının da, düne kadar oğlu devlet için öl- dü feda olsun diyen anne baba- ların da savaşa tahammülü yok.” ŞIRNAK’TA TERÖRİST SALDIRI Yurt Haberleri Servisi - Şõrnak’õn İdil ilçesin- deki Jandarma lojmanlarõna önceki gece terö- ristlerce roketatarlõ saldõrõ düzenlendi. Şõrnak’õn İdil ilçesine sõzan bir grup terörist kaymakam Adem Kaya’nõn konutunun bitişi- ğinde bulunan İlçe Jandarma Komutanlõğõ Loj- manlarõ’na roketatarla saldõrdõ. Roketatar mer- misi askeri lojmanlara ulaşmadan yere düşüp patladõ. Daha sonra teröristlerce lojmanlara uzun namlulu silahlarla taciz ateşi açõldõ. Terör örgütü PKK’den kaçan 1 teröristin Hakkâri’de güvenlik güçlerine teslim olduğu belirtildi. İdil’de askeri lojmana roketatar 2 POLİS ŞEHİT EDİLMİŞTİ CEMİL CİĞERİM SAMSUN - Samsun’un Ladik ilçesinde 17 Ni- san’da meydana gelen ve 2 polisin şehit edildiği saldõrõyla ilgili yürütülen operasyon kapsamõnda bir inşaat firmasõnda çalõşanlarõn kaldõğõ yere bas- kõn düzenlendi. Yol yapõm şantiyesinde görevli Mervan T, Vedat T, Ramazan T, İrfan B, Mus- tafa Mesut İ, Ramazan Ş ve İlker G. “terör ör- gütüne yardım ve yataklıkta bulundukları” ge- rekçesiyle gözaltõna alõndõ. Gözaltõna alõnan 7 ki- şi Samsun Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Ladik saldırısıyla ilgili 7 gözaltı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle