25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 16 MAYIS 2010 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU ‘Zina Yapan Mağdur Olamaz!’ “Mağdurları oynayanlar var. Bizim böyle bir anlayışı kabul etmemiz mümkün değil. Eşini aldatan mağdur olamaz” diyor Başbakan ve “Aslolan ahlaktır!” buyuruyor: Engizisyoncular gibi Baykal’ı “ahlaken uluorta yargılıyor”, “mahkûm ediyor” ve aleni bir “ahlaki linç kampanyası” başlatıyor. Başbakan bu yola baş koyunca, kurmayları boş durur mu? RTE’nin hemen arkasından sahne alan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de nitekim hiç vakit geçirmeden Başbakan’ın kaldığı yerden sazı alıp; “Baykal hem suçlu, hem güçlü vs..” diye bu “linç kampanyasına” destek veriyor. Bir kez bu yol açıldıktan sonra, bu ilkel linç kampanyasının “Kim daha ahlaklı?” yarışıyla nerede duracağı belli değildir. ‘Antidemokratik ve gerici dil!’ Konuyu oysa biz, bundan 5.5 yıl önce, AB müzakerelerine geçit veren 2004 Brüksel zirvesi arifesinde enine boyuna tartışmıştık. AB’nin Türkiye ile “üyelik müzakereleri” açmasına ramak kala tam, Brüksel’le Başbakan arasında bir “zina krizi” açılmıştı. Başbakan, TCK’de “suç olmaktan çıkarılan” “zinanın” “ahlaki gerekçelerle” tekrar “suç kapsamına” alınmasını istemişti… Bunun üzerine ortalık birbirine girmiş; Avrupalı diplomatlar Başbakan’ın “antidemokratik ve ‘gerici’ bir dil kullandığına” dikkat çekmiş, Brüksel’den RTE’ye “hak, hukuk kavramları/hukuk devleti” ile.. zamana, zemine, insanına göre değişen, izafi “ahlak meselelerini” birbirine karıştırmaması gerektiği hatırlatılmış; aksi halde Brüksel kapılarının kapanacağı anlatılmış; borsalar çıldırmış ve hatırlayabildiğim kadarıyla birkaç günde milyon dolarlarla zarar edilmişti… Yalnızca.. “reel politik” ve “borsa”ların dilinden anlayan Başbakanımız; bunun üzerine “yüce ahlak standartları” üzerinden yürüttüğü “zina davasından” -büyük bir pragmatizmle- derhal çark etmiş; “AB’yi bu konuda ikna edeceğim!” diye çıktığı Brüksel seyahatinden; “Mamafih biz kişilerin hürriyet haklarının önemine vakıfız!” diyerek dönmüştü. Ve “Zinanın suç sayılmasının Kopenhag kriterleriyle bağdaşmadığının farkındayım!” demişti. O gün bugün tabii köprülerden çok su aktı. AB değerleri, AB çıpası.. tavsadı. Ama ne var ki AKP işine geldiğinde hâlâ AB’ye sımsıkı sarılmasını biliyor. “Anayasa değişikliği paketi” söz konusu olduğunda örneğin -değişiklikleri sözüm ona- AB’ye yakınlaşmak adına yaptığını iddia edebiliyor. O zaman şu soruyu sormak lazım: “AB normları, standartları.. yalnız AKP’nin işine yarayan konularda mı geçerlidir?” Eğer böyle değilse ve Başbakan’ın ilk günden verdiği “AB üyeliği olsun olmasın… Kopenhag kriterlerini biz Ankara kriterlerine dönüştürerek yola devam edeceğiz!” sözü geçerliyse; “zina” üzerinde açtığı bu “ahlaki linç kampanyasından” hemen, derhal vazgeçmesi lazım. Cemaat değerleri mi kutsal insan hakları mı? Bugün artık “Ankara kriterlerine dönüştüğünü” varsaymak istediğimiz “Kopenhag kriterleri” çerçevesinde çünkü, “cemaat” ve “toplumsal ahlak değerleri” adına böyle bir “linç” yürütülemez. “Cemaat”, “toplum değerleri”, “mahalle baskısı” adına; “özel alan ve bireysel özgürlükler kapsamındaki tercihler” hiçbir şekilde sorgulanamaz. Burada söz konusu olan öyle uzun boylu siyaset adamı Deniz Baykal filan da değil… “Yurttaş Deniz Baykal”ın özel alanı. “Özel alana” gizli kamerayla tecavüz edildiği anda -kim olursa olsun- karşınızdaki şahıs “mağdur” konumdadır. “Kopenhag kriterleri” dendiği anda “kutsal olan” artık “cemaat ahlakı” ve “cemaat değerleri” değil, “insan hakları” ile “birey hakları”dır. Kopenhag kriterlerini “Ankara kriterlerine” dönüştürerek sahiplendiğini iddia eden bir Başbakan; bu tartışmada “ahlakın” yeri olmadığını bilmeli. Başbakan kişisel ahlak görüşünü -her ne olursa olsun- topluma dayatamaz ve “hukuk devleti normlarıyla” belirlenen, “hak, hukuk kavramları” üzerine çıkamaz. Bu… Deniz Baykal için de böyle. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin için de... “Dünyanın her yerinde siyasetçilerin özel ilişkileri tartışılır” meselesiyle bu olayı karıştırmayalım… Yatak odasına gizli kamera sokulmuş. Bundan vahim bir özel yaşam ihlali olabilir mi? Avrupa basınını aylarca işgal eden “Berlusconi maceraları”, Baykal’ın başına gelenlerden -misal- çok farklıydı… Berlusconi -sevgilisi olduğu iddia edilen- 18 yaşından küçük bir kızın doğum günü partisine alenen gitmiş, olay karısını çileden çıkarmış; Bayan Berlusconi; “Kocam hasta. Küçük kızlara sarkıyor..” diye gazetelere mektup yazmış, eşlerin “boşanmasına” dek tırmanan olaylar böyle ayyuka çıkmıştı. Konu İtalya’da her halükârda “zina/ahlakçılık/ahlak zabıtalığı” boyutuyla değil; -yasa nezdinde açıkça “suç” olan- “sübyancılık” ile daha sonra ortalığa dökülen Başbakan’ın “eskort kızlarla ilişkileri” bağlamında fırtınalar yaratmıştı. Bu karşılaştırmaları ayrıntılı biçimde başka bir yazıda da ele alırız. Ama Erdoğan “Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yaptı mı yapmadı mı?”... Bu konuda “her bahse şamil” bir karar vermesi lazım. nilgun@cumhuriyet.com.tr Refah kapısı 3 gün açık TEL AVİV (AA) - Mõsõr, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah sõnõr kapõsõnõ, yaklaşõk 2.5 aylõk sürenin ardõndan ilk kez açtõ. 3 gün açõk tutulmasõ beklenen Refah sõnõrõndan çift taraflõ olarak giriş-çõkõşlara izin veriliyor. Gazze’den Mõsõr’a, Arap ve diğer ülkelere gitmek veya Gazze’ye girmek üzere yaklaşõk 8 bin kişinin giriş-çõkõş yapmasõ bekleniyor. İlk bilgilere göre, kapõya ulaşan 17 otobüsten 6’sõ Gazzeli hastalarõ taşõdõ. Refah sõnõrõ yõlbaşõndan bu yana, biri ocak ayõnõn ilk günlerinde 4; diğeri mart ayõ başlarõnda 5 günlüğüne olmak üzere iki kez açõlmõştõ. Bu süre içinde, genel olarak açõk tutulmamakla birlikte, bazõ özel durumlar ve hastalarõn giriş-çõkõşõ için de sõnõr kapõsõ kõsa sürelerle açõlmõştõ. Sudan’da kanlı çatışmalar HARTUM (AA) - Sudan ordusu, Darfur bölgesinde hükümet güçleri ve militanlar arasõndaki çatõşmada 108 militanõn öldürüldüğünü açõkladõ. Açõklamada, bölgedeki en güçlü isyancõ gruplardan Adalet ve Eşitlik Hareketi (JEM) militanlarõnõn Jabel Moun bölgesindeki merkezlerinin ele geçirildiği ve 61 militanõn yakalandõğõ bildirildi. Açõklamada, çatõşmada ölen askerler de olduğu ifade edildi. Davutoğlu yine Tahran’da Dış Haberler Servisi - İran’õn nükleer programõ konusunda barõşçõl çözüm bulunmasõ ça- balarõ kapsamõnda son aylarda İran’a ziyaretlerini sõklaştõran Dõşişleri Bakanõ Ahmet Da- vutoğlu’nun yeniden Tahran’a gideceği bildirildi. İstanbul Four Seasons Otel’de dün düzenlenen “21. Yüzyılın Başında Bölgesel-Küresel Düzen ve Türk Diplomasisi” konulu uluslararasõ konferansta verilen arada, kendisini “acil” kodla arayan İran Dõşişleri Ba- kanõ Manuçehr Mutteki ile telefon- da görüşen Davutoğlu’nun, Mutte- ki’nin daveti üzerine İran’a gideceği belirtildi. Adõnõ açõklamayan bir dip- lomatik kaynak, İran Dõşişleri Baka- nõ’nõn, nükleer arabuluculuk amacõyla temaslarda bulunmak üzere bugün İran’a gidecek Brezilya Devlet Başka- nõ Luiz Inacio Lula da Silva’nõn zi- yaretiyle aynõ zamanda, Davutoğlu’nun da orada olmasõnõ istediğini söyledi. Davutoğlu’nun, Tahran’da Mutteki ve bir süredir İran konusunda birlikte ça- lõştõğõ Brezilya Dõşişleri Bakanõ Selso Amorim’le “üçlü bir görüşme” yap- masõ bekleniyor. Görüşmede, İran’õn nükleer programõnõn denetimi ve uran- yum karşõlõğõ nükleer yakõt takasõ öne- risi konusundaki yeni olasõlõklar ele alõ- nacak. ABD’nin, yeni ekonomik yap- tõrõm paketi öncesi “İran’ın son şan- sı” olarak nitelendirdiği Lula’nõn Tah- ran ziyareti sõrasõnda İran’a gitmesi bek- lenen Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan, önceki gün yaptõğõ açõklamada, Tahran’a yapmayõ planladõğõ ziyaretten vazgeçtiğini söylemişti. Erdoğan, “Tah- ran’dan nükleer takas konusunda ka- rarlılık beyanı bekledik, gelmedi. Gerektiği anda Dışişleri Bakanım gider, gerekirse daha sonra ben de gi- debilirim. Ama böyle bir durum herhalde bu saatten sonra olmaya- caktır. Çünkü İran’dan henüz bir adım atılmış değil” demişti. İran’dan nükleer anlaşma konusunda kararlõlõk beyanõ gelmediğini söyleyerek Brezilya lideri Lula’yla beraber Tahran’a gitmekten vazgeçen Başbakan Erdoğan yerine Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu İranlõ mevkidaşõnõn daveti üzerine bu ülkeyi yeniden ziyaret ediyor. Nakba’nõn yõldönümünde birlik umudu Dış Haberler Servisi - Filistinlilerin “Nakba” (Büyük Felaket) olarak adlandõrdõğõ İsrail’in Filistin topraklarõnõ işgalinin 62. yõldönümünde, dün Gazze Şeridi’nde düzenlenen mitinge, 2007’den beri ayrõ bölgelerde kendi yönetimlerini sürdüren El Fetih ve Hamas’õn bir arada katõlmasõ, ulusal uzlaşma umutlarõnõ arttõrdõ. Hamas’õn Gazze’de yönetimi ele geçirdiği 2007’den beri ilk defa aynõ platformu paylaşan El Fetih ve Hamas yetkilileri, İsrail işgaline karşõ birlik mesajõ verdi. Uzlaşma çabalarõna gölge düşürmemesi için partilerin bayraklarõnõn yasaklanmasõ nedeniyle mitinge katõlan binlerce kişi Filistin bayraklarõ taşõdõ. Gazze’nin yanõ sõra Batõ Şeria’da ve İsrail işgali nedeniyle evlerinden sürülen binlerce Filistinlinin yaşadõğõ mülteci kamplarõnda da gösteriler düzenlendi. Ellerinde işgal öncesinde yaşadõklarõ köylerin isimlerinin yazõlõ olduğu dövizler taşõyan Filistinliler, “Geri döneceğiz” sloganlarõ attõ. Başkent Bangkok sokaklarını mart ayından beri işgal eden eski Tayland Başbakanı ve işadamı Taksin Şinavatra yanlısı Kırmızı Gömlekliler ile hükümet arasında uzlaşma sağlanamaması nedeniyle 3 gün önce patlak veren çatışmalar sürüyor. Askerlerin Kırmızı Gömleklilerin kamp alanına müdahalesi sırasında ölenlerin sayısının en az 22 olduğu, yaralı sayısının 150’yi geçtiği bildirildi. Askerler göz yaşartıcı bomba, plastik mermiler ve gerçek kurşunlar kullanırken gös- tericiler de araba lastikleri ile bir polis otobüsünü ateşe verdi. Muhalefeti destekleyen general Hattiya Savasdipol de ağır yaralı durumda. Ordu sözcüsü, bölgedeki 10 bin protestocuyu dağıt- mak için takviye birlikler gönderileceğini söyledi, ancak bu birliklerin sayısını vermedi. ayland’da ordu şiddetiTT (Fotoğraf:REUTERS) İSRAİL İŞGALİNİN 62. YILI Dõşişleri Bakanõ, İran ve Brezilyalõ mevkidaşlarõyla uranyum takasõ konusunu ele alacak T.C. İSKENDERUN 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN SATIŞ İLANI Dosya No: 2009/5208 Esas Bir borçtan dolayõ satõlmasõna karar verilen İskenderun İlçesi, 2. Mõntõka Mah. 1412 Parsel, 6. Kat, 36 No’lu bağõmsõz bölüm sayõlõ taşõnmaz, 446 m2’lik parsel üzerine ya- põlmõştõr. 6 katlõ binanõn 6. katõnda bulunan işyeridir. İşyeri plan olarak 2 oda, 1 salon, mutfak, banyo ve WC’den ibarettir. İşyerinin ara duvarlarõ, yer döşemeleri sökülerek bitişiğindeki 37 No’lu bağõmsõz bölüm ile birleştirilerek kafe yapõlmaktadõr, işyeri Sa- vaş Mah. Ziya Gökalp Cad. üzerinde Divan İşhanõ’nda bulunmaktadõr. İskenderun Be- lediye binasõnõn 75 m. Ticaret Odasõ’na 15 m. mesafededir. 29.06.2009 tarihinde baş- lamak üzere 15 yõl süre ile kira sözleşmesi mevcuttur. Muammen Değeri: 35.000,00 YTL Satõş Şartlarõ: 1- Satõş 02.07.2010 Cuma günü 10.30-10.40 saatleri arasõnda Fener Cad. Adliye Ek Binasõ önünde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõy- metin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taah- hüdü baki kalmak şartõyla 12.07.2010 Pazartesi aynõ saatte ve yerde ikinci arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve rüçhanlõ alacaklõlarõn alacağõnõ ve satõş giderlerini geçmesi şartõyla en çok arttõrana iha- le olunur. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si oranõnda pey ak- çesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere süre verilebilir. KDV, Damga vergi- si, tapu harç ve giderleri alõcõya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye harcõ satõş bede- linden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu taşõnmaz üzerindeki haklarõnõ özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile 15 gün içinde dai- remize bildirmeleri gerekir; aksi takdirde haklarõnõ tapu sicil ile sabit olmadõkça pay- laşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanu- nu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve te- merrüt faizinden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan ken- dilerinden tahsil edilecektir. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daire açõk olup gide- ri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõla- caklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarda yazõlõ dosya numarasõ ile İskenderun 2. İcra Müdürlüğü’nde satõş müdürüne başvurmalarõ ilan olunur. 04.05.2010 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 32587)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle