19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Jacques Ranciere, Özgürleşen Seyirciadlı kitabında entelektüel özgürleşme düşüncesi ile bugünkü seyirci arasında apaçıkhiçbir bağlantının bulunmayışını bir “şans” sayarak siyasi önkabullerden radikal biçimde kopmak için bir fırsat sayılan noktadan yola çıkıyor ve hep tartışdagelen “seyirciparadoksunu ele alıyor. Sanat yapıtı söz konusu olduğunda Jacques Ranciere’den ıözgürıesenSeyirci’ Sanata akan b + Neredeyse iki yüz elli önce tiyatronun yıl krizde görsel sanatın gördüğü gelmiş olduğu noktayı Yazara göre sorun, açıyor. “temsil düzeneği tarafından aktarılan mesajm ahlaki politik geçerliliği veya değil, bu düzeneğin ve o ilgili” karşısına geçer kendisiyle (s. 52). Estetik kopuş, “özel bir görünüşün, içinde etkileyicilik biçimi”ni gizlediği gerçekliği devreye sokmuş ve yeni bilmeksizin yorumda kendince bir seyirci tipini ortaya bulunur. Buanlamda Bir çıkarmıştır. başka deyişle, “uyuşmazlığın etkileyiciliği” girmiştir. devreye Bu aşamada sanatsal Kaya OZSEZCİN üretimler, uvuşmazlik deneyimi işlevselliklerini içinde yargılarmm kaybeder, sonuçlarını önşik” olmadığına ve sagörerek kendilerine bir yön veren o “yerlenat anlavışınuzın ancak “bağlantılar ağı”nın dışına çıkar (s. Değer sanatın ilerlediği kadar 58). Çağdaş modem sanatın ortaya “ileri” olabileceğine dair Peter amatör, alıcı ve sanatçıyı çıkmasıyla Burger’dan bu yana öne sürülen birbirinden farklılık ölçütleri giderek ayıran görüşler, tarihsel avangardın yeni çeşitlenince, iletişim araçlarının avangarda dönüştüğü dönemle de gelişimi, çok kişiyibu arada seyirciyiörtüşür. Schiller, hiçbir kulağın iletişimde birleşik ağ’ar ve etkilemiş, metaağlar kutupları bir araya anlamadığı ve gözün görmediği şeyin gibi çeşidi getiren gene de güzel ve doğru olabileceğini iletişim modelleri ortaya çıkmıştır. buna işaret etmiş oluyordu. belirtirken Bu arada Bourriaud’nun sözcülüğünü Jacques Ranciere, Ozgürleşen Seyirci’de yaptığı “ilişki estetiği”ne de değinmek tam da buradan hareket ediyor. gerekecektir. Nitekim yazar da bir yerde ve politikanın uyuşmazlık sanat BİRDÜNYANIN ORTAK ETKİN olarak, yani duyumsanabilir biçimleri KATILIMCILARI olanm ortak deneyimini yeniden Bilmek ve seyretmek yeteneğinden yapılandırma olarak birbirine bağlı işlemleri yoksun olan se irciyi etkin konuma bulunduğu gerçeğini vurguluyor ve getirmenin ve yöntemi nedir? yolu “politika estetiği”nden söz ediyor (s. kitabında bu soruya yanıt Ranciere, 61). Bu, sanatın “estetik politikası” bir ararken, empatinin tutsağı olmuş “ağzı açık diyebileceğimiz olguya da gönderme ayran budalası”nm sersemleşmesinden yapmaktadır. Sanat politikası ise aynı onu çekip almanın nasıl mümkün türden olmayan mantıkiarıniç içe sorusuyla cebelleşiyor. Tartışma geçmesi anlamına gelir. olabileceği ve son tercihi belirleme yetisini Yazar, bu ve benzeri kavramlara gönderme keskinleştirme süreciyle ilgiliolacak bu yaparken Alman sanatçı durum. Josephine Böylece kendisine sunulan Meckseper tarafından çekilen savaş “sükünet gösteriyi içinde” inceleyen gözlemci karşın gösterilerin fotoğraflarını örnek konumundan sıyrılacaktır izleyici. gösteriyor. Brecht’in “yabancılaştırma” ilkesi olarak isimlendirdiği sıradan İşe, tipik bir gösteri türü olan tiyatro ile başlıyor yazar ve örneğin Brecht gündelik yaşamın ve demokratik barış gö. rüntüsü altında sakh sınıf tiyatrosununhalktan insanların kendi durumlarının bilincine vardığı ve çıkarım tahakkümünün şiddetini hissettirmek için aynı bir “meclis” olduğunu türden tartıştığı olmayan öğelerin “aykırı Piscator’dan yola çıkıyor. Platon’un karşilaşmalan” söz konusu bu fotoğraflarda. söyleyen mimesis kökenli kuramı, burada işlevini Gene yazara göre, metanın ve her şeyin yitirir ve Guy Debord’un eleştirdiği gösterinin, başka bir şeyle ve her k “seyre daima” hakikatinin geçersizliği şeyinendi görüntüsüyle, iıngesiyle hükümran olduğunu ortaya çıkmış olur (s. 13). Bu bağlamda eşdeğerliliğinin kendine yabancılaşmış insan yerine bilgi, söyleyen bugün artık “büyüsü bir bilgidir (s. 34). sahip benliğine olan ve sorgulayan insan bozulmuş” kavramı geçecektir. “Aptallaştırma Bugün solda “ironi” ya da “melankoli” kavramı ise gerçeği var. Gösteri karşısına entelektüel özgürleşme pratiğinin insandır bu. Işte bu görüntülerin teşhiri olmaktan pratiğini koyan” saklayan çıktı Aksine, bu kavram toplumsal artık. aşamada seyircileri edilgen tutumlarından etkinlik ile toplumsal zenginliğin çıkarıp “ortak bir dünyanın etkin katilımcilarına dönüştürme” süreci birbirinden gerçeklikler olduğunu ayrı demektir. savunan Debord’un görüşüne haklilık başlamış Guy Yazar, politik sanatın paradokslarına kazandırıyor. Gösteri toplumunda durumu, Platon’un değindiği bölümde, modernist yaşayanların ve sanatın yhkıcı güçleriyle paradigmanın mağarasında olarak oturan zincirlenmiş “egemen tutsaldarm şüphedilik”in ifşa edildiği bir durumuyla örtüşür; mağara, dönemin ardından gelenoluşumlara görüntülerin gerçeklik, cehaletin bilgi ve ve reklam ikonlarınm yöneliyor, medya yoksulluğun zenginlik olarak kabul edildiği baskıcı tahakkümüaltında sanatı yeniden (s. 43). yerdir politikleştirme isteğinin tabanını kurcalıyor. 0 halde yeni bir yanılsama ile karşı paradoksu bu eğitime verilen biçimlerin devamı niteliğinde aslında. Yazar, haklı olarak şöyle der: “Yaşama bağlı sanat, el emeğinin, bakışm ve sesinpaylaştığı tecrübelerle sanat, ancak örülmüş bu patchwork biçimiyle var olabilir” (s. 76). Sinema, video,enstalasyon fotoğraf, ve bedene, sese dayalı bütün performanslar, bizim algılarımızın ve duygularımızın dinamizminin çerçevesini “yeniden katkıda biçimlendirmeye” bulunur. Jacques Ranciere, kitabının bölümünde, iki son iki ayrı görüntü biçimi üzerinde yorumlara ayrıntılı Katlanılmaz görüntü yöneliyor: ve düşünceli görüntü. Sanat içerikli bir yapıtı “katlamlrnaz” ya da “düşünceli” yapan etkenler, konunun içerdiği değerlerle değil yalnızca. Nitekim ilgili de Rancieregörüşlerine kanıt gösterdiği örnekler üzerinde dururken, bu konudaki “egemen mantığı” sorgulamakta, katlanilmaz değerlendirilmesinin olanın “görünürlük düzeneğiyle ilgili bir mesele” olduğuna vurgu yapar. “Algı, duygu, anlayış ve eylem arasındaki düz çizgi”ye olan inanç sarsılmıştır; değiştiren görüntüler, bakışımızı “mümkün olanın manzarasmı” da değiştirdiğinden görsel elemanla sözel bir elemanın arada kullanıldığı örnelder giderek aygınlaşır. (Yazar bu bağlamda y kitabm kapağmda da bir yapıtına yer verilen Şilili sanatçı Alfredo Jaar’m Ruanda soykırımını konu alan enstalasyonlarına Bir görüntüyü değiniyor.) “katlanılmaz” etkenler, böylece yeni kılan anlamsal boyutlar bağlamında düşünülmelidir. görüntüye gelince, bu Düşünceli ifade yazarın da girişte belirttiği gibi pek bir şey söylemiyor aslında. nesnesi Görüntünün olarak düşünce, etkin ve edilgin arasında “belirsiz bir hal”i tarif ederken, Baudelaire’in “ölümcül bir tehdit alanı” olarak gördüğü fotoğraf örnekleri üzerinde duruyor gene yazar. Çünkü ona göre fotoğraf, görüntüyü v sanatae düşünceye direnen biricik olarak gören anlayışı gerçeklik somutlaştırır. Walker Evans’tan kalkaraksanatçının yapıtında görünmez olması gerektiği Flaubert’e göndermede bulunan yolunda görüşüne vurgu yapması, mecaz olgusunu daha gündeme getirir ve şu bir kez yargının altını çizer: “Görüntünün bir düşünceliliği, ifade rejiminin bir başka ifade rejiminde örtük olarak bulunmasına (s. 112). denk düşer” Kitapta bir araya getirilen metinler, Fransızca ve İngilizce olarak çeşidi ve üniversitelerde kültürel kuruluşlarda son dört yıl içinde sunulmuş konferansların son şeklidir. 0 nedenle kitap, bir akademik kariyerin ürünü olarak da değerlendirilebilir. seyirci,bir görünüşün seyirciedilgendir. Jacques Ranciere adlı Özgürleşen b kitabında ir araya getirilen metinler. Fransızca ve Ingilizceolarak çeşitli üniversitelerde ve kültürel kuruluşlarda son dbrt yıliçinde sunulmuş konferansiann son 0 nedenle kitap, akademik bir kaılyerin ürünüolarak da llebllir. değerlendlr karşıyayız. Debord’un tanımma dönecek olursak, “tam olarak tersine bir dünyada doğru, yanlışın bir anı, çevrilmiş bir uğrağıdır.” Her durumun algı ve anlam rejimiyleyeniden yapılandırılmaya demek olan uygun olması “uyuşmazhk”, olanın sınırlarında bir algilanmış değişiklik yapmak ve yetenekle yeteneksizlikleri paylaştırmak en baştan anlamına gelir. SEMBOLİK GÖSTERİ Sanatın günümüzdeki alternatif çözüm örnekleri, yazara göre sanatçıyı “yeni yaşam biçimleri inşa etme”ye yönlendirir. Sonuç ise belli: “Zor durumdaki yardım ederek kendini insanlara sanat politikası ve sadece sanat ispatlayan mekanlarmdarı çıkmalda,gerçeğin alanına girmekle kendini ispatlayan sanat politikası arasındaki muğlak ilişkiye b indirgenmiş” ulunur. (s. 6768). Yazara göre burada bir “kısa devre”den edilebilir: “Plastik formlar söz yaratmak yerine, doğrudan ilişki biçimleri sanat” bu kısa devrenin yaratan ürünüdür. Bir başka deyişle sanatın kendi alanının dışına çıkması, tıpkı politik eylemin eskiden hasmının iktidar sembollerini hedef alması gibi “sembolik bir gösteri” halini almıştır. Yani sanat politikası artık, paradokslarını kendi alanı dışındaki “gerçek dünya”ya çözemez. Derrida’nm “sonsuz müdahaleyle anlamlandırma” olarak isimlendirdiği çabanm özünde de bu türden bir sınırlı müdahaleyle olmayan yaklaşımlar Burada gösterge çözülüyor, yatıyordu. onun yerini kimi zaman “beirtisel işareder” alıyordu. Mekanm.estetik anlamda kolektif olarak sahiplenilme duygusunu içeren yeni sanat üretimi, Schiller’ciestetik ÖzgürleşenSeyirci/Jacques Ranciere! E. Burak Şaman/Metis eğitiminden and Crafts’a, oradan Arts Çeviren: Werkbund ‘ave Bauhaus’a uzanan süreçte, Yayınları! 122 s. CUMHURİYET .KITAP SAYI SAYFA 10 1088
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle