Katalog

23 ARALIK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Sorunlu çocuklarda ve aile planlamasında kullanın’ 11 Komisyona göre imamlar her derde deva TBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu’nun taslak raporunda risk altındaki çocuklar için geliştirilecek özel programlarda imamlardan yardım alınması önerildi. Rapordaki bir diğer öneri de aile planlamasında Diyanet’ten destek alınması. ve önerilere yer verildi: ANKARA TBMM Kayıp Sosyal Hizmetler ve Çocuk Çocukları Araştırma Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Komisyonu’nun taslak raporunda, yapısının güçlendirilme girişimleri risk altındaki çocuklar için ve yeni hizmet modeli. yapılacak SHÇEK çalışmalarda kurumları açık imamlardan kapı sistemli yardım çalışmaktadır. Bu alınabileceği kurumların belirtildi. Tüm çalışma sistemi aile yapılarında çocukların Taslakta ensest ilişkilere de ensest ilişki kolaylıkla geniş yer veriliyor. Ensest görüldüğünün kaçmalarına neden olaylarında saldırganın daha kaydedildiği olmaktadır. Bu önce ailesi tarafından tacize taslakta, nedenle yüksek uğradığı belirtilirken, ensest saldırganların güvenlikli istismarının dokunma, okşama daha önce ailesi kurumların ve tacizlerle başladığı tarafından tacize yapılandırılmasına kaydediliyor. Taslakta, kimi uğradığı ilişkin önerilerin ensest olaylarda, cinsel vurgulanıyor. SHÇEK ile ilgili saldırının doğrudan tecavüzle Taslakta ayrıca kurum ve başladığı ifade ediliyor. Diyanet İşleri kuruluşlar Taslakta, “Ailelerin pek çoğu Başkanlığı’nın tarafından çekirdek aile yapısında katılımı ile değerlendirilmesi olmakla birlikte tüm aile çalışma gerekmektedir. yapılarında ensest gruplarının Risk grupları görülmektedir. Saldırgan, oluşturulduğuna ve risk altındaki çocuklar büyüdükçe, büyükten da dikkat topluluklar için küçük çocuğa yönelerek cinsel çekiliyor. özel eylem planları istismarın uzun yıllar gizli Taslakta, genç oluşturulmalı. kalmasını sağlayabilmektedir. anne Çalışmaların Bazı durumlarda çocuklar aile çocuklarının etkinliğini içerisinde baba ve ağabey, daha fazla arttırabilmek için birkaç ağabey, amca ve istismara müdahalelerde ve ağabey, dayı ve ağabey gibi uğradığı eğitimlerde farklı birden fazla kişi tarafından açıklanırken, toplumsal figürler istismar edilmektedir” Cumhuriyet kullanılmalıdır. deniliyor. Savcılığı Çocuk (İmamlar, toplum Bürosu’nun liderleri vb.) Aile kurulması planlaması çalışmalarının önemi amacıyla altyapı sorunlarının vatandaşlara anlatılmalı ve bu giderilebileceği kaydediliyor. çalışmalar özellikle babayı hedef Çocukları olumsuz etkileyecek alan bir yaklaşımla uygulanmalı. sokakta yaşama, uçucu madde kullanma ve suç işlemeyi özendirici Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yanı sıra diğer ilgili görsel yayınların RTÜK tarafından kurum ve kuruluşların desteği denetlenmesi gerektiğinin alınmalı. vurgulandığı raporda, şu saptama SEVİL ARINAN Gençlere iş ve aş CHP Parti Meclisi’nin yeni yüzlerinden iş kadını Aylin Nazlıaka işsiz gençler için hazırlanan projenin yakında Kılıçdaroğlu tarafından açıklanacağını duyurdu TÜREY KÖSE PM ÜYESİ BÜLENT KUŞOĞLU Saldırgan da ensest kurbanı ‘ZİHİNSEL ENGELLİYE DE DİN DERSİ VERİLİYOR’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi, zorunlu din derslerinin kaldırılması başvurusunu reddeden Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kararına karşı Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Halkevleri üyeleri, hükümeti ve Milli Eğitim Bakanlığı’nı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararını uygulamaya çağırdı. Halkevleri adına yapılan açıklamada, Zihinsel engellilere dahi din dersi verilmeye çalışıldığı dile getirilerek okullarda imamlara değil bilim insanlarına ihtiyaç olduğunu vurgulandı. ANKARA CHP Parti Meclisi’nin (PM) yeni yüzlerinden iş kadını Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka “Korku imparatorluğu var, iş dünyası aktif siyasete girmiyor” derken, “CHP’nin değişim sürecinde olduğunu, iş dünyası ile CHP arasında bağ kurmak istediğini” söyledi. Nazlıaka “işsizlikle mücadele için bir proje hazırladıklarını, CHP’nin genç işsizleri eğiteceğini ve daha sonra da bu gençleri iş dünyasıyla buluşturacaklarını” anlattı. ODTÜ iktisat bölümü mezunu olan Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka (42) çalışma yaşamına Koç Holding’de başlamış ve daha sonra 24 yaşındayken kendi firmasını kurmuş. 2001 yılında “yılın iş kadını”, 2008 yılında da “Yılın Genç İş Kadını” ödüllerini almış. Siyaset yaşamına 6 ay önce CHP’de kadın kolları MYK üyesi olarak başlayan Nazlıaka, “Neden aktif siyasete girdiniz” sorusuna “24 yaşında kendi firmasını kurmuş ve bunu Değişim Türkiye’nin en CHP’nin büyük dokusunda şirketlerinden biri haline PM’de iş dünyası getirmiş bir ve liberal kesimlerin iş temsil oranının insanıyım. artmasının “eksen Bilgi ve kayması” kaygılarına yol birikimimi açtığını anımsattığımızda CHP’ye Aylin Nazlıaka “CHP’nin taşımak iş âlemine, iş istiyorum” dünyasındaki yanıtını verdi. değişimlere kapalı bir Nazlıaka, “değişimin CHP’nin parti olmaması Nazlıaka, iş dokusunda olduğunu” vurgularken gerektiğini dünyasının aktif de “Devrimcilik bizim ilkelerimizden düşünüyorum” siyasete katılma biri. CHP statükocu bir parti olamaz. dedi. konusunda Oldurulmaya çalışıldığı zaman da çekingen gerekli tepkileri alarak farklı bir davranmasıyla ilgili yapılanmaya geçti. Şu anda o olarak da şu görüşleri dile değişim sürecininin içerisinde. getirdi: CHP’nin bundan sonra da değişime “Şu dönemde neden siyasete devam etmesi gerekiyor. Türkiye, girmiyorlar? İnanılmaz bir korku dünya değişiyor. CHP de o değişime imparatorluğu var. Siyasete giren iş adapte olaca, ama kendi insanlarının şirketleri hemen bir değerlerinden, ilkelerinden ödün takım denetimlere tabi tutuluyor. vermeden” görüşünü dile getirdi. Bizim şirketimizde henüz olmadı. Ama olmasını bekliyoruz. Korkuyor insanlar. Türkiye’nin geleceğine katkı sağlayacağını düşündüğüm iş insanlarına hep niye siyasete girmediklerini soruyorum. ‘İsterim ama zamanım yok’ diyorlar. Siyaset bir boş zaman aktivitesi değildir. Hobi gibi değildir. Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini düşünecek olursak, ülkenin geleceğine katkı sağlayacak herkesin aktif siyasette olması gerektiğini düşünüyorum, iş insanlarına çağrıda bulunuyorum.” Nazlıaka, genç işsizlere dönük bir proje hazırladıklarını ve bunun yakında CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından duyurulacağını anlattı. Nazlıaka, “CHP’nin işsizlikle mücadele konusundaki kararlılığını, projelerini ortaya koyması gerekiyor. ‘Hamiline kart yakinimdir’ uygulamasının kalkması, yetkinliği olan kişilerin istihdam edilmesi gerekiyor. CHP’nin genç işsizleri eğitme ve iş dünyasıyla buluşturma projesi var. CHP olarak kişisel gelişim eğitimleri vereceğiz ve daha sonra da bu gençleri işe yerleştireceğiz” açıklamasını yaptı. ‘RTE rejimine engel olacağız’ İLHAN TAŞCI ANKARA CHP’nin yeni yüzlerinden Parti Meclisi (PM) Üyesi Bülent Kuşoğlu, CHP’nin AKP gibi dış dinamiklerin etkisiyle değil, kendi iç dinamikleriyle değişimi sağlayacağına inandığını vurguladı. Kuşoğlu, “Atatürk’ün kurduğu bu partinin Recep Tayyip Erdoğan rejimi önündeki en büyük engel olacağını düşünüyorum” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde yardımcılığını yapan hesap uzmanı kökenli Bülent Kuşoğlu, neden partiye katıldığını ve CHP’yi nasıl bir umut olarak gördüğünü anlattı. Türkiye’de kontrolsüz bir değişim yaşandığına, gelinen noktada siyasetin de çok farklılaştığına işaret eden Kuşoğlu, “Toplumun yapısı da arzu etmediğimiz, istemediğimiz bir yapıya dönüştü. Köyden kente göç, tarımdan sanayiye geçiş devam etti ama geleneklerini devam ettiremeyen, yeni gelenekler oluşturamayan bir toplum oldu. Sosyolojik olumsuzluklar siyasete de yansıyor” dedi. Bülent Kuşoğlu, siyasi kavramların da birbirine girdiğine işaret ederek, denge için korunması geren ölçüyü şöyle açıkladı: “CHP’nin kendi dinamikleriyle, kendi kültürüyle, tarihiyle, gelenekleriyle değişimi gerçekleştirmek ve sürdürmek isteyen bir siyaset anlayışı olduğunu düşünüyorum.” CHP’nin halkın partisi olarak tüm toplumu kucaklaması gerektiğinin altını çizen Kuşoğlu, “Bu mevcut yapı içerisinde AKP ve AKP’yi destekleyen dinamikler istikrarlarını devam ettirirlerse Türkiye bir meçhule doğru seçimli totaliter bir demokrasiye gider. Bunun için de CHP’nin Tayyip Erdoğan rejimi önündeki en büyük engel olacağını, toplumu gerçek kimliğine kavuşturmak için şans olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. YENİ MYK BELİRLENECEK İlk toplantı cumartesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin 15. Olağanüstü Kurultayı’nda seçilen yeni parti meclisi (PM), 25 Aralık Cumartesi günü ilk toplantısını yapacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu toplantıda yeni MYK’yi atayacak. Toplantı öncesinde PM üyeleri 2. Cumhurbaşkanı ve CHP’nin 2. Genel Başkanı İsmet İnönü’nün 37. ölüm yıldönümü nedeniyle Anıtkabir’de düzenlenecek törene katılacak. Kılıçdaroğlu, toplantıda yeni MYK’yi de atayacak. Milletvekilleriyle iki gündür görüşmeler yapan Kılıçdaroğlu, dün gazetecilerin “MYK cumartesi açıklanır mı?” yolundaki sorusuna, “Henüz karar vermedim. Bugün çarşamba; cumartesiye çok var” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, MYK’de kadın üye olup olmayacağı sorusunu yanıtlarken de, “Olacaktır elbette, göreceksiniz” dedi. Kılıçdaroğlu, milletvekillerine “Eskiden Baykalcılar vardı, Önderciler vardı. Gruplaşmalar vardı. Ben ‘Kemalcilik’ istemiyorum. Ben bana gelenlere ‘Kemalci olmayın’ dedim. Ben ‘benci’ aramıyorum. Hiç kimsenin ‘benci’ olmasını istemiyorum” uyarısında bulundu. Bazı milletvekilleri de, yeni MYK konusunda, “Örgütle ilişkisi olan, partiyi iktidara taşıyacak, hareket halinde olabilecek kişiler yer alsın” diye önerilerde bulundu. Bu arada, CHP kongresine ilişkin ilçe seçim kuruluna yapılan son itiraz da reddedildi. İngiliz belgelerinde 12 Eylül fişlemesi Haber Merkezi İngiltere’nin yeni açtığı gizli arşivlerde, Kenan Evren’den, Turgut Özal’a, Süleyman Demirel’den Deniz Baykal’a kadar Türkiye’nin önde gelen siyasi isimleri hakkında raporlar tutulup, karakter analizleri yapılmış. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Ankara’daki Büyükelçilik’ten acilen Türkiye’de siyasette ağırlığı olan en önemli 100 kişi hakkında bilgi istiyor. Hazırlanan listede siyasetçilerin yanı sıra, iş adamları ve akademsiyenler de bulunuyor. Belgelerde Demirel, Erbakan ve Türkeş için ilginç ifadeler kullanılıyor. Belgelerde Demirel için “Mussolini görünümlü, açık bir şekilde merkez sağda olan Batı yanlısı bir lider. Çok çalışkan, dirençli ve hoş sohbet ve hareketli bir konuşmacı. Ama konuşmaları fazlasıyla uzun, çapraşık ve zor anlaşılıyor. Türkiye’de kitleler ile Demirel arasındaki ahenk, diğer tüm politikacılardan daha fazla” ifadeleri kullanılıyor. Kriptolarda Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan “Enlice, renkli, ayıyı andıran bir tip. Siyasi platformu İslami tepki, milliyetçilik ve büyük şirketlere karşı esnaf ve sanatkarı korumak üzerine kurulu. Ama kendi çevirdiği dolaplar, önceden planlanmış fırsatçılıkları nedeniyle genelde alay konusu olan biri” görüşlerine yer veriliyor. MHP’nin eski liderlerinden Türkeş ise belgelerde şöyle anılıyor: “Turancı politikaları değişmedi. 1968’de Demirel’in istifasıyla sonuçlanan öğrenci olaylarında “komando kampları” adı verilen yerlerde öğrencilere eğitim verdi. Türkeş bu faaliyetler üzerinde kontrolü olduğu şeklindeki suçlamaları redetse de, bu komandolar devamlı bir şekilde şiddet olaylarında fiilen rol oynuyorlar... Çengel burnu ve simsiyah saçlarıyla çarpıcı bir tip. Kötü bir konuşmacı ama bir misyon adamının çekim gücüne sahip. Kıbrıs kökenli oluşundan utanç duyduğu söyleniyor.” CHP’li Haluk Koç CEMİL CİĞERİM SAMSUN (Cumhuriyet) CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, CHP’nin yeni Parti Meclisi’nde yer almamasının gerekçelerini “Bu kadronun iyi ya da kötü bir siyasi hedefi var. Bu yeni siyasi maceraya ortak olmam söz konusu olamaz” diyerek açıkladı. Samsun’daki bir internet sitesine parti içi konularla ilgili bir açıklama yapan Koç şu ifadeleri kullandı: “Parti içi demokrasiyle ilgili hep ‘yapacağız’ deniliyor. Taksitle demokrasi olmaz. Taksitle parti içi demokrasi de olmaz, perakende demokratlık da olmaz. Televizyonda Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’i seyrettim. O da Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında önseçim yapacağız ya da şunu ‘Taksitle demokrasi olmaz’ yapacağız, bunu yapacağız diyor. Yani Kafdağı’nın arkasını gösteriyor.” “Benim koordinatlarım belli” diyen Haluk Koç şöyle konuştu: “Valla Türkiye nereye gidiyor? Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘yeni’ diye tabir ettikleri bu yapısı, bu sürecin neresinde, bütün bunlar zaman içerisinde netleşecek. Ama böyle bir siyasi macera kadrosu içinde yer almadığım için de son derece mutluyum. Bu kadronun Cumhuriyet Halk Partisi’ni götüreceği siyasi mecrada bir ortaklık taşımam söz konusu değildir. 2007’de CHP’nin çağdaşlaşması, yenileşmesi ve değişimi için öneriler sundum. Ama CHP’nin dönüştürülmesi ya da başkalaştırılması için Haluk Koç hiçbir zaman bir öneride bulunmamıştır.” Erbakan’dan oğluna ‘veliahtlık’ vizesi C MY B ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, partisinde de büyük tartışmalara neden olan oğlu Fatih Erbakan’ın kendisinden sonra partinin başına geçmesi konusunda ilk kez açık konuştu. Erbakan, “Osmanlı’da da padişahlık babadan oğula geçti. Ne oldu? Cihana saadet geldi” diyerek oğul Erbakan’a vize verdi. Erbakan, 28 Şubat süreciyle ilgili olarak da yeni ve ilginç değerlendirmelerde bulundu. Erbakan, 9 saat süren 28 Şubat’taki tarihi MGK toplantısı için, “Türkiye’nin aslına dönmesini önlemek için ne yapmak lazım? Amerika 18 maddelik bir rapor hazırlıyor, 28 Şubat’ta askerler bu maddeleri kendi raporları gibi getirdiler. MGK toplantısında 5 saat biri bıraktı, biri aldı, en aktifi Güven Erkaya idi. Aczmendileri gösteriyorlar, ‘Görüyorsunuz’ diyorlar. Ne görüyorsunuz? Hepsi sizin oyununuz” dedi. Erbakan, “Bunu söylediniz mi” sorusuna, “Söyleyemedim. Her şey söylenmiyor. Çiller, Akşener hiç seslerini çıkartmadılar” yanıtını verdi. Erbakan, “Demirel neredeydi” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Onların yanındaydı, ben tek başıma kaldım.” C MY B