19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
23 ARALIK 2010 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 15 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Zorlu Enerji Grubu Başkanı Bursa: Özelleştirme sonrasında istikrar korunamayacak, fiyatlar yükselecek Elektriğe zam kapıda Ekonomi Servisi Zorlu Enerji Grubu Başkanı Murat Sungur Bursa, özelleştirmelerle birlikte elektrik fiyatlarının bugüne kadarki istikrarını koruyamayacağını belirterek, “Özelleştirmelerin ardından özel sektörün satın alma bedeli, bunların rehabilitasyon ve işletme maliyetlerini eklemeleriyle ortalamanın oldukça artacağını düşünüyorum” dedi. Fiyatlardaki asıl yükselişin üretim özelleştirmelerinin ardından gerçekleşeceğine işaret eden Bursa şöyle konuştu: “Şu anda elektrik fiyatlarında önemli finansman maliyeti, amortismanı olmayan devlete ait santralların salt üretim maliyetleri, diğer santrallarla bir havuz içinde değerlendiriliyor. 1.5 yılda üretim özelleştirmelerinin tamamlandığı düşünülürse, bunun ardından bir KafatasçıDinci Tırmanış... Hangi din, hangi ırk adına olduğu fark eder mi? Irk adına yapılanı kafatasçılık, inanç adına yapılanı dincilik... İkisinin de ne sözde hakları savunulan ırklara, inanç sahiplerine ne de insanlığa, insan haklarına, demokratikleşmeye, hele de barışa, birlikte yaşam koşulları yaratmaya olumlu katkısı olmuş. İnsanlık, ırklar ve dinler üzerinden yürütülen çıkar savaşlarının ağır bedellerini her ödeyişin ardından, evrensel insan hakları, demokrasi standartlarına ulaşmaya, insanlığa, barışa yönelik değerleri öne çıkarma savaşımında önemli adımlar atmış. Ancak sömürü çarklarının belirleyiciliğinde zaman içinde yeniden ayırımcı tuzakların, tutkuların esiri olmuştur. Çağımızda ırkçılık, dincilik üzerinden siyasetin yeniden hortlaması, hortlatılmasının tek nedeni emperyal çıkarlar, güdülerdeki insana, insan haklarına aykırı inanılmaz haksız, ölçüsüz tırmanış... İnsan eksenli ekonominin yerini sanal piyasa düzeninin alması, zengin kuzey dünyasında bile kitlelerin giderek dünya nimetlerinden daha az pay alabilir konuma düşürülmeleri; yoksul güney dünyasında daha hızlı, çarpıcı gelişen, dünyayı kasıp kavuran ırk ve din ayrımcılığı ile kitlelerin afyonlanmaları, çatıştırılmaları sürecini tırmandırdı. Ötekileştirme ile yoksulluğu paylaşmamak adına çatışmanın içine atılan dünyalılar, nasıl milyarlarla, hızla işsizliğe, yoksulluğa, yoksunluğa, örgütsüzlüğe itildiklerinin aymazlığında, ırk ve dinlere, her tür alt kimliğe sarılarak kendilerini kurtarmanın derdine, bencilliğine gözü kara düşürüldüler. Aslında bu gerçeği görseler de içine düşürüldükleri kaostan kurtulamıyorlar. Son dünya krizinden AB üzerine düşen büyük payı aldı ya... Ortak ekonomiyi, tek para birimini kurtarma adına, aslında nasıl da en güçlü ekonomi Almanya’nın en az bedelle kurtarılmasının tuzağına düştüğünün analizi arkadaşımız Ergin Yıldızoğlu’nun dünkü AB otoritelerinin analizleri ile çok çıplak anlatılıyordu. Krizi daha ağır yaşayan AB ülkelerinin çalışanlarına yüklenecek ağır faturada işsizlik, sosyal hakların geriye alınışı, ücretlerin aşağı çekilmesi.. açıkların, borçların bu yollarla kapatılması... ekonomik zirve kararlarının önkoşulları olmuştu. Tabii ki Yunanistan’da, İspanya’da, hatta İskandinav ülkelerinde ırk ve inanç üzerinden ayrımcılık, ötekileştirmelerde tırmanış kaçınılmaz daha acımasız yaşanacaktı. Irak’ta seçimlerden 8 ay sonra, bakanlıkları eksik hükümet kurulabilmiş... Ne gam. Sözde sandık, demokrasicilik oyunlarında; İslamın mezhepleri, ırklar üzerinden Saddam diktatörlük dönemini mumla aratacak ölçeklerde yoksullaşmış, yoksunlaşmış, çaresiz düşmüş Irak halkı, uçuruma yuvarlanmada en aşağılarda kalmamak adına birbirlerini kırma, yok etme oyununda kula oyuncular konumundalar... ABDİngiltere işgalciler cephesi, savaşın bir numaralı ganimeti kanlı petrolün önlenemez yükselişi ile elde edilen yükselişten sonra inişe, dünya ekonomik krizi sürecine girdiler. Petrolün, savaşın maliyetlerini azaltma çözüm reçetelerinde bölge halklarına düşen yeni rolleri oynatmanın peşindeler... İsrail’i güvence altında tutarak, Kuzey Irak’ı daha ucuz maliyetli savunma merkezi yapmak, besbelli Ortadoğu projelerinde önemli starteji değişikliklerini de gündeme getirmiş bulunuyor... Genel kanı İran’la savaşma sözü edilse de savaşmadan İran’ın bölge saldırganlığını, Türkiye topraklarına yerleştirilecek füze kalkanları ile denetim altına almak gündemde. Erdoğan hükümetlerinin siyasal söyleminin aksine NATO projesi füze kalkanına hayır diyemeyecek konumda olması gerçeği, yaklaşmakta olan seçimlere dönük yeni söylem, umut arayışlarını zorluyor. AKP’nin siyasal İslam, eksen kayması çıkışları ile elde edilen kazanımlarına daha referandum sürecinde yeni sloganlar eklenmesi zorunluluğu doğmuştu. Referandum sonuçları ise çok çarpıcı bir biçimde AKP’nin Kürtİslam sentezinin yanına Türkİslam sentezini başarılı biçimde kattığını ortaya koyuyordu. Yeni seçimlere dönük kıyılar üzerine çalışmaya ağırlık verilecekken AKP ile PKK yandaşı Kürtçü siyasetler arasında yeni bir yarış gündeme girdi... Din üzerinden siyasette, islamcılığa, mezheplere, aşiretlere açılma konusunda aralarında yıllardır süren yarışta, iktidar gücünü kullanan AKP’nin besbelli avantajları vardı... Giderek ABDAB’nin daha büyük gözdesi olan Kuzey Irak ilişkilerinde de satır arası gelişmeler iyi izlendiğinde Kürt kimliğinden gelen doğal yaklaşımın tersine AKP cephesinin iktidar avantajları ile zaman zaman öne çıktığı yadsınamaz. BarzaniTalabani ikilisi sadece ABD telkinleri ile değil elbet, kendi çıkarları cephesinden de hem PKK cephesi ile ırksal akrabalık bağlarını iyi kullanma, hem de AKP iktidarı ile ittifaklar yapma siyasetlerini bir arada yürüterek gereğinde PKK’ye silah bırakma çağrılarında öne çıkmaktalar. PKK cephesi iktidar gücü ile yarışamayınca, siyaseten gücünü ayakta tutma, seçimlere dönük şansını yitirmeme adına, Kürt kimliği üzerinden çıpayı yükseltmek zorunda.. [email protected] Bursa, özel sektörün satın alma bedeli, bunların rehabilitasyon ve işletme maliyetlerini eklemeleriyle elektrikte ortalama fiyatın oldukça artacağını söyledi. Elektrik üretim özelleştirmeleri ile yakından ilgilenen Zorlu Grubu, elektriğin hem üretim hem de ticaretinde aktif olarak büyümeyi öngörüyor. ce ulaşmayı hedefliyoruz” dedi. ‘HES’ler ilgi alanımızda’ kadar enerjiye 120130 milyar doların üzerinde yatırım yapılması gerekeceğini anımsatan Bursa, önümüzdeki yıl üretim özelleştirmelerinin gündemde en üst sırayı alacağını söyledi. miktar yükseliş olacak. 57 yıllık süre içinde dünya fiyatlarına paralel seyir kazanmasını bekliyoruz.” Bursa, enerji sektöründeki son gelişmelerin değerlendirildiği ve Zorlu Enerji’nin 2011 hedeflerinin aktarıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’de elektrik üretiminde kurulu kapasitelerinin 738 MW’a ulaştığını ifade ederek, “Bugüne kadar enerji sektöründe 2 milyar dolar yatırım gerçekleştirdik. Önümüzdeki 5 yılda yatırım miktarını arttırarak 4 kat büyümeyi ve 3 bin MW kurulu gü Bursa, önümüzdeki dönem ilgilenecekleri enerji yatırımları konusunda, Batı Anadolu’da linyit rezervlerinde yeraltında gazlaştırmayla üretim yapılıp yapılamayacağına ilişkin bir ArGe çalışması yürüttüklerini, 2011 sonu 2012 başında tamamlanmasını planladıkları bu çalışmanın sonucuna göre kömür santrallarıyla ilgilenebileceklerini, onun dışında ilk olarak hidroelektrik santralların ilgi alanlarına gir diğini söyledi. Bursa, İsrail’de bir tane 800 MW, iki tane 100’er MW ve bir tane 50 MW kapasiteli toplam 4 santralın devreye alınacağını ve Zorlu Enerji’nin belli bir payı olacağını ifade etti. Bursa, İsrail ile yaşanan gerginlikler döneminde hiçbir şey olmamış gibi devam etmeyi toplumsal duyarlılıklarıyla bağdaştırmadıklarını belirtti. İGDAŞ özelleştirmesi konusunda da çalıştıklarını belirten Bursa, “Ama son zamanlarda ihale rakamlarının bizim beklediğimiz pazar fırsatlarını vermediğini görüyoruz.” dedi. 2023’e ‘Üretimde agresif olabiliriz’ Zorlu Enerji Elektrik Üretim Genel Müdürü Arif Özozan da elektrik dağıtım işi ile ilgilenmediklerini belirterek, “Üretim özelleştirmelerine ilişkin iştahımız var. İlk girdik, son çıkan olma hedefimiz var” diye konuştu. Özozan, “2013’te ciddi anlamda gelişmiş ülkelerde olduğu gibi elektrik, gaz gibi emtiaların türev piyasalarda ve Vadeli Opsiyon Borsası’nda (VOB) değerlendiğini göreceğiz ve biz de burada yerimizi almak istiyoruz” dedi. ‘İş kuracağım’ diyenin projesine 27 bin TL hibe ANKARA (AA) Küçük ve Geliştirme Merkezleri (ABİOrta Ölçekli İşletmeleri Geliş GEM) ve PMC oluşum aracılıtirme ve Destekleme İdaresi ğıyla girişimci olmak için başBaşkanlığı (KOSGEB) ve Tür vuranlar arasında yapılacak sınav kiye İş ve İşçi Bulma Kuru sonrasında girişimcilik kursuna mu’nun (İŞKUR), ortaklaşa dü katılmaya hak kazananlara, 15 zenledikleri “Girişimcilik Progün süren 72 saatlik girişimcije Destek Programı” lik eğitimi veriyor. Eğikapsamında, iş kurmak timde başarılı olanlaKOSGEB isteyen girişimcilera “Girişimcilik ve İŞKUR’un re 27 bin lira hibe Belgesi” veriliyor. verilecek. AA’dan Bu belgeyi alanortaklaşa Arife Yıldız lar bir proje dosdüzenlediği projeye Ünal’ın haberine yası hazırlayıp göre işini oturtan göre girişimciler, KOSGEB’e suişlerini kurduk girişimciye iki yıl sonra nacaklar. Projeödenmeye başlanacak si kabul edilen tan sonra 1 yıl sonra da, 2 yılı girişimciye işletşekilde 70 bin lira ödemesiz olmak me kuruluş desteda kredi üzere 36 ay vade ile ği için 5 bin, kuruverilecek. faizsiz 70 bin lira kreluş dönemi makine, di kullanabilecek. KOSteçhizat ve ofis donanım GEB’in uygulayacağı program, desteği için 10 bin, işletme giUygulamalı Girişimcilik Eğitimi, derleri desteği için de yıl içinde Yeni Girişimci Desteği ve İŞ parça parça ödenmek üzere 12 GEM Desteği olmak üzere üç alt bin lira verilecek. Bu 27 bin liprogramdan oluşuyor. ranın tamamı hibe olacak, geri isİŞKUR Ankara İl Müdürü tenmeyecek. Programa, ilkokuTalip Altuğ’un verdiği bilgiye lu bitirmiş ve 18 yaşını doldurgöre İŞKUR, Avrupa Birliği İş muş herkes başvurabilecek. Projenin tanıtım toplantısına DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, DenizBank İşletme ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun ve DenizBank’ın marka yüzleri Sedef Avcı ile Kubat katıldı. Denizbank’la çiftçi, BağKur primini hasatta ödeyecek Ekonomi Servisi Denizbank, BağKur’lu çiftçilerin prim ödemelerini “Üretici Kart” ile hasatta yapabilmelerini sağlayan yeni bir uygulama başlattı. Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş düzenlenen toplantıda, Türkiye’de 2 milyon 650 bin kayıtlı çiftçi olmasına karşın bunların sadece yüzde 40’ının BağKur hizmetinden yararlandığını, 600 bin BağKur’lu çiftçinin de yıllık toplam 1 milyar TL civarındaki prim ödemelerini düzenli yapmakta zorlandığını ifade etti. Ateş, “Üretici Kart ile BağKur’a ödemeyi biz yapacağız. Çiftçi, hasılatı yaptıktan sonra bize ödeme yapacak. Yani çiftçileri düzensiz ödemeden kurtarmış olacağız. Uygulamayla yaklaşık 100 bin çiftçinin primlerini Üretici Kart ile ödeyeceğini ve 50 bin çiftçinin de BağKur’lu olacağını tahmin ediyoruz” dedi. Ateş, söz konusu ödemeden yüzde 9’luk bir vade farkı alınacağını belirtti. Bankacılara uyarılarda bulunan Babacan ekonomiyi soğutmakta kararlı olduklarını söyledi İstikrar için sert tedbirler alırız TCMB ve BDDK’nin gerekli adımları attığını ifade eden Babacan, Türkiye’ye gelen sermayenin daha kalıcı ve uzun vadeli olmasını sağlamak için çalıştıklarını söyledi. Ekonomi Servisi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 49 bankanın genel müdürü ve üst düzey yetkililerinden ekonomiyi soğutmak amacıyla alınan tedbirler için destek istedi. Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı, Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin’in de katıldığı toplantıda Babacan, Türkiye’ye gelen sermayenin daha kalıcı ve uzun süreli olmasını sağlamanın önemine işaret ederek “Sıcak paranın sebep olacağı olumsuz sonuçlara karşı kurumlarımızı daha nasıl korunaklı hale getirebiliriz, bunun üzerinde yoğunlaşmalıyız. Kurumlararası koordinasyon risklerin yönetilmesinde hayati önem taşıyor” dedi. Babacan ile bankacılar, bankacılık sektörüne yönelik alınan şube harçları, kredi kartları kullanım limitleri ve nakit çekiminin sınırlandırılması, KKDF oranlarının arttırılması gibi yeni kararlarla hükümetin ekonomiyi soğutmak ve sıcak para girişini önlemek için TCMB yoluyla uygulamaya koyduğu tedbirleri tartıştılar. Babacan, mali disipline devam ederek cari açık üzerindeki baskının azaltılması ve para politikasının esnekliğinin artırılması için çalıştıklarını söyledi. “Kurumlarımız doğru adımlar attı” diyen Babacan, bankacılık sektörünün güçlü yapısını 2011’de de sürdüreceğine inandığını söyledi. gulamaya konan müdahale ve tedbirlerin sektörün dünyaya karşı büyüme şansını azaltacağını iletti. Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş, bankacılığın herhangi bir parayı faizsiz tutması, kredilendirebilecekleri imkânların azalması, kredi faizlerinin tabanının düşürülmesi gibi konuların bankaların kârlılıklarını olumsuz etkileyeceğini belirtti. Bu kararların etkilerinin yeni yılda daha net görüleceğine işaret eden Ateş, “Toplantıda, ‘bir taraftan bu tedbirleri alalım, ama bir taraftan da bankacılığı çok sıkboğaz edersek Batılı ülkelerdeki büyük finansal yapılara daha erken ulaşmamıza engel olabilir mi’ diye birtakım endişeler dile getirildi” dedi. Akbank Genel Müdürü Ziya Akkurt düzenlemelerden bankaların kârının olumsuz etkileneceğini belirterek, “Yabancı yatırımcı bu uygulamalardan bankaların etkileneceği hissine kapılırsa ve yatırımcılar çıkmaya başlar, borsa ciddi etkilenir” diye konuştu. Turkcell’in cezasına ihtiyati tedbir Ekonomi Servisi Turkcell’e verilen 279 milyon TL tutarındaki cezanın uygulaması, davalar sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla durduruldu. Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (BTK), eksik Hazine payı ve cezasının ödenmesi kararına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebiyle müracaat edildiğini belirterek mahkemenin, BTK kararının uygulanmasının, Turkcell tarafından daha evvel aynı konuda ICC Uluslararası Tahkim Mahkemesi önünde açılmış ve açılacak olan davalar sonuçlanıncaya kadar, ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verdiğini bildirdi. Bankacılar: Sıkboğaz etmeyin Babacan, “Hükümetimiz istikrar için gerektiğinde en sert tedbirleri almaktan kaçınmaz. Sermaye akımlarında Türkiye için rasyonel ve sonuç getirici adımlar atacağız. Elimizde her türlü araç var, gelişmelere göre bunlara yön vereceğiz” dedi. Bankacılık sektörü ise toplantıda, uy Merih Celasun’a Saygı Günü Ekonomi Servisi Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından ekonomi bilimine önemli katkılarda bulunan Prof. Dr. Merih Celasun’u anmak amacıyla “Merih Celasun’a Saygı Günü” düzenlendi. Tolantıda söz alan ve Celasun’un Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi ve önemli iktisatçılarından biri olduğunu söyleyen Harvard Üniversitesinden Profesör Dani Rodrik, Kemal Derviş’in tavsiyesi ile Celasun’la “Dış Borçların Ekonomik Performansa Etkisi” konulu bir projede birlikte çalıştıklarını, onun çok titiz, özenli bir araştırmacı ve Türkiye ekonomisini çok iyi bilen bir iktisatçı olduğunu söyledi. TEPAV Direktörü Güven Sak da 2001 krizi sırasında Celasun’un isteği doğrultusunda, Türkiye’deki iktisadi politikalarıyla ilgili daha çok çalışma yapılmasını ve çözüm önerilerini bir platforma taşımayı istediklerini kaydetti. Vodafone Türkiye, referans gösteriliyor Ekonomi Servisi Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, Vodafone Türkiye’nin büyüme hızının Uluslararası alanda referans gösterildiğini söyledi. Timuray, Vodafone Türkiye’nin 2 yıllık döneminin değerlendirildiği toplantıda OcakMart 2009 çeyreğinin oldukça sıkıntılı olduğunu, bu dönemde Vodafone Türkiye’nin gelirlerinin bir önceki yıla göre yüzde 18 daraldığını kaydederek şöyle konuştu: “18 daralma olarak başladığımız ciro grafiğine sonraki 2 çeyrekte de eksi olarak devam ettik. Fakat süratle artıya geçtik. Bizim için ilk 4 çeyrek hedefimiz U dönüşü programımızı icra etmekti. EkimAralık 2009’da yüzde 13, OcakMart 2010’da yüzde 31, ardından yüzde 24’lük ve son olarak da yüzde 29.5’lik ciro artışı kaydettik.” Son çeyrekteki toplam gelirin 953 milyon liraya ulaştığını kaydeden Timuray, stratejik programda çok önemli bir eşiğin yüzde 25 ciro pazar payına ulaşmak olduğunu anlattı. Abone payında da olumlu gelişme olduğunu, TemmuzEylül 2010’da yüzde 26.5’lik abone pazar payına ulaştıklarını, 16.5 milyon aboneleri bulunduğunu ifade eden Timuray, 2 yılda 2.1 milyar lira yatırım yaptıklarını, Türkiye’ye yapılan yatırımın 10.2 milyar lira olduğunu söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle