13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 19 KASIM 2010 CUMA 4 HABERLER CHP’li Tacidar Seyhan, Ankara’nın merkezinde yasadışı bir ‘dinleme merkezi’ bulunduğunu ileri sürdü: DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN AKP’den Vazgeçerler mi? Bugün Lizbon’da toplanmakta olan NATO zirvesi örgütün görkemli, şanlı Soğuk Savaş günlerinden ne kadar uzakta. Güzelim Soğuk Savaş günlerinde her şey ne kadar net ve berraktı. Bir tarafta, “hür dünya” vardı, bütün erdemlerin odağı, karşısında, bütün bu değerleri yerle bir etmeye hazır “şeytan imparatorluğu”. Hür dünya her zaman haklıydı. Düşman ise öncülüğünü Sovyetler’in yaptığı komünizmdi. Her şey açıktı, netti, hür dünya (aslında onunla kastedilen kapitalizmdi) her zaman haklıydı. Düşman da belliydi. Şimdi öyle mi ya? Baksanıza, bir zamanlar şeytan imparatorluğunun önderi olan Rusya dahi, Afganistan’da NATO’ya lojistik destek verdikten sonra, Lizbon Zirvesi’ne bile katılıyor... Ne günlere kaldık!.. Peki, o zaman bu NATO kime karşı? Peki, o zaman kim dost, kim düşman? Peki, o zaman, askeri tatbikatlardaki dost kuvvetler (mavi renkli) düşman kuvvetler (kırmızı renkli) kim olacak? Baksanıza, zirvenin ana konusu olan füze kalkanının kime karşı olduğu bile belli değil. ABD önce ısrarlıydı, tehlike olarak İran’ı gösterip kalkanın ona yönelik olduğunu ilan etmeye, ama Tayyip Bey’in ısrarıyla, daha muğlak bir ifadenin kabulü zorunlu oldu. Zaten bir süredir, NATO’nun kime karşı olduğu belli değil. Bu zirvede belli olan bir tek şey varsa, o da şu sırada büyük mızıkçının kim olduğudur. Büyük mızıkçı Tayyip Bey’dir. Önce, füze kalkanı konusunda yan çizmeye kalktı. NATO bastırdı: Bu benim projem, sen üyemsin, karşı çıkamazsın! Tayyip Bey geri adım attı. Ama ardından da dayattı: İran’ı hedef göstermeyin! O istek kabul görünce biraz daha ileri gitti, çocuk gibi diretti: Benim toprağımda kuruluyor, düğmeye basma hakkı da benim olacak! Olmaz, dediler. Bu bütün Avrupa’yı koruyor, NATO kolektif davranan kuruluş. Sonra olayı yumuşatmak için formül buldular: Önce prensip kararı alalım, düğme meselesine sonra hep birlikte karar veririz. Tayyip Bey Türkiyesi’nin çomak sokma siyaseti sürüyordu. ABNATO toplantısını da veto etti. “One minute”ten beri ABD, Tayyip Bey ile AKP’den rahatsız. Aslında, 1 Mart tezkeresinden beri hoşnut değil, ama tezkerenin faturası TSK’ye çıkarıldı, çuval geçirme eylemi ile yanıtı da verildi. Sonra 1 Mart’ın ertesinde AKP kendini affettirmek için az mı çaba harcayıp ödün verdi!.. Ama Davos’tan bu yana ilişkiler büyük bir rahatsızlık eğrisi çiziyor. Kimi yorumcular, bu NATO zirvesi ile füze kalkanı konusu ve AnkaraTarhan ilişkilerinin TürkAmerikan siyasetinde bir turnusol kâğıdı işlevi göreceğini söylüyorlar. Şimdi şu soru gündemde: – ABD, AKP’den yani Tayyip Bey’den vazgeçer, onu bırakır mı? Hemen acele yanıt verip yanlışa düşmeyelim, soruyu soruyla karşılayalım: – İnsan kendi kurduğunu hemen bırakır mı? – Siyasette kullanma süresi dolmadan gözden çıkarılan var mı? – AKP’nin miadı doldu mu? – AKP bırakılırsa yerine alternatifi var mı? – ABD isteklerinin çoğunu karşılayan birini, yerine daha fazlasını karşılamaya amade olanı bulmadan bırakır mı? – İsteklerin bundan fazlasını karşılamak mümkün mü, yoksa sınırına gelindi mi? – İsteklerin daha fazlasını karşılamaya talip olan bu konuda güvenilir aday var mı? – Bunlara yanıt vermeden “ABD, AKP’den vazgeçiyor” demek aptallık olmaz mı? asirmen@cumhuriyet.com.tr Dinleme terörü yaşanıyor Yargıtay’da kritik dosya ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Bilişim uzmanı ve CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, “yasadışı” telefon dinlemeleriyle ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu. Seyhan, “Ankara’nın göbeğinde bir merkezde dinleme ve izleme yapıldığı yönünde ciddi bilgilerim var. Bunu daha büyük bir tehdit olarak görüyorum. Bu dinlemeler yasadışı dinlemeler. Bir nevi Türkiye’de dinleme terörü yaşanıyor” dedi. Ankara’da sadece bu alanda kurulmuş farklı merkezlerin olduğunu aktaran Seyhan, dinlemeyi sadece TİB’in yapmadığını kaydetti. “Ankara’nın göbeğinde bir merTelefon dinANKARA (Cumhuriyet Bürosu) i yerini eleriyle ilgili tartışmalar gündemdek lem 4. Ceza Dairesi’nin önünde korurken Yargıtay Bakanlığı, 70 kritik bir dosya bulunuyor. Adalet esiyle ilgili olarak M T ve Emmilyonun dinlenm ası açılması” niyet hakkında verilen “kamu dav yararına bozulması istemiyle” kararının, “kanun ğı’nın başvuYargıtay’a gitmişti. Adalet Bakanlı mesi halinde, M T ve Emniyet rusunun reddedil açılacak. Bu yetkilileri hakkında kamu davası kurumdaki dinlemelerin bakapsamda, her iki ısına çıkması şında bulunan isimlerin hâkim karş Yargılamayı da Ankara Ağır gündeme gelecek. Ceza Mahkemesi yapacak. kezde dinleme ve izleme yapıldığı yönünde ciddi bilgilerim var” ifadesini kullanan Seyhan, bunu daha büyük bir tehdit olarak gördüğünü söyledi. “Bunun Emniyet içerisinden iktidara yakın bir birim olduğunu bildiğini” öne süren Seyhan şu değerlendirmede bulundu: “Bu örgütlenmeler müsteşarlık adı altında ayrışan ekipler tarafından da yapılıyor. Müsteşarlığa ayrılan ekip içerisinde bazılarının da dinleme yetkisi var. Bunlar tarafından da dinleme yapılıyor. Emniyet istihbaratı içerisinde de bir birim Ankara’da merkez oluşturarak farklı Yasadışı dinlemeler bir dinleme ve izleme yapısı içerisinde de bu işi götürüyor. Bu dinlemeler yasadışı dinlemeler.” Seyhan, “Yargıtay’da bazı üyelerin telefonlarının dinlenmesini de bu birim mi yaptı” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Bir birimin yasadışı dinlemeleri el altından sızdırdığını biliyorum. Türkiye açısından asıl tehdit budur. Artık dinleme birimler içerisinde gruplar oluşarak yapılmaya çalışılmaktadır. Bu grupların da iktidarın etkisi ve bilgisi altında çalıştığı ortadadır. Bunu artık herkes biliyor. Asıl savcılıkların bu tarafa yönelmesi gerekiyor. Bir nevi Türkiye’de dinleme terörü yaşanıyor.” CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan, BDP’nin ‘solda blok’ çağrısına olumsuz yanıt: İttifak arayışımız yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, BDP’nin “solda blok” çağrısıyla ilgili “CHP olarak bizim görüşümüz belli. CHP’nin tek başına iktidar olması için halka gitmek, halk ile kucaklaşmak. Herhangi bir ittifak arayışımız da yok” dedi. Kılıçdaroğlu, TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’nde gazilerle bayramlaştı. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, solda blok ve ittifak çağrısıyla ilgili, “Siyasi partiler çağrı yapabilirler, bunlara saygı göstereceğiz, onlar kendi düşüncelerini aktarabilir. Bizim amacımız söylemlerimizi toplumun kılcal damarlarına aktarmak, bizim amacımız bu” değerlendirmesini yaptı. YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu: ‘TİB’deki kayıtlar her yönüyle incelenmedi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda (TİB) kamu kurumlarında kullanılan DMS tipi santralları dinleme altyapısının bulunması tepki yarattı. TİB’te arama yapılması sürecini başlatan başvuruyu yapan YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, bu sistemle Kızılay’daki bütün santralların dinlenip kayıt altına alınabileceğini kaydetti. Kızılay’daki Yenişehir1 santralının kapsamı içinde Yargıtay, Danıştay ve Adalet Bakanlığı’nın da olduğunu dile getiren Eminağaoğlu, buradan bu kurumların başındaki kişilerin de dinlenmesinin “mümkün” olduğunu kaydetti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın takipsizlik kararının hukuken kendisini tatmin etmediğini kaydeden Eminağaoğlu, “Ben TİB’deki bütün kayıtların her yönüyle incelenemediği düşüncesindeyim. TİB’in yanıtlarıyla yetinilmiş. TİB her şeyiyle sistemini açmamış” dedi. TİB’in bilgi saklamasını da eleştiren Eminağaoğlu, “TİB bir yönüyle kamu kurumu. Objektif hareket etmesi lazım. Ama maalesef onun objektifliğini görmedik. Yargı organlarının taleplerine gerçek durum neyse bilgi vermeliydi” diye konuştu. Eminağaoğlu, TİB’in denetlenmesi konusunun da şu anda bir “muamma” olduğunu kaydetti. CHP’nin hukukçu milletvekili Şahin Mengü de, bir kişi üzerinden tüm kurumun dinlenmesinin “hukuku çiğnemek anlamına” geldiğini kaydetti. Mengü, “Dinleme başladıktan sonra hukuka aykırılığın önüne geçemezsin. Kamu kurumu santrallarında dışardan aranan personel; karısıyla, sevgilisiyle, çocuklarıyla konuşuyor. Sen bunların özel hayatını dinlemeye alıyorsun. Bunları ayrıştırıyorum demenin bir tutarlılığı yoktur. Yenişehir santralına Başbakanlık ve tüm bakanlıklar girer. Bu Ankara’nın çok hayati santrallarından biridir. O santral dinleniyorsa bir felakettir. Sıradan vatandaşlar da bu yolla dinlenebilir” diye konuştu. ‘Kişilik sorunu olanlar’ Eski CHP’li AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga’nın CHP’lilerle ilgili “Oruç tutmuyorlar, türbanı nasıl çözecekler?” sözlerinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “Kişilik sorunu olanlara yanıt vermem doğru olmaz” karşılığını verdi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin türbanın seçim öncesinde çözülmesine ilişkin açıklamalarının anımsatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Sayın Başbakan’a defalarca çağrı yapıldı ama Başbakan bu konuları pek almak istemiyor. O, öyle anlaşılıyor ki gündeme seçim sırasında alacak, seçimlerde malzeme olarak kullanacaktır” dedi. Ahmet Kaya ve Yılmaz Güney’in mezarlarına karanfil bırakmasının CHP’de çizgi değişikliği olarak yorumlandığının anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, CHP’nin çizgisinin belli olduğunu, Kuvayı Milliye’den geldiğini belirterek, şöyle konuştu: “Biz sanata ve sanatçıya her zaman saygı duymuşuzdur. Onların görüşlerine katılmayabiliriz ama sanatına saygı duymak zorundayız. Onlar bizim ülkemizin, kültürümüzün bir parCHP lideri Kılıçdaroğlu, TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi’nde gazilerle bayramlaştı. (AA) çası. Nâzım Hikmet, yıllar yılı ‘vatan haini’ ilan edildi. Türkiye’ye cenazesi bile getirilmedi. Kimse, mezarını ziyarete bile gidemiyordu, korkarak, kaçak olarak gidebiliyordu. Şimdi bakın en sağcısından en solcusuna kadar Moskova’ya her giden mezarını ziyaret ediyor. Gidenlerin hepsi Nâzım’ın siyasi düşüncesini benimsiyorlar mı? Hayır. Sinema sanatına damga vuran bir sanatçımız var, müziğimize damga vuran bir sanatçımız var. Biz bunları öne çıkarmak istiyoruz. Her ülke benim daha fazla sanatçım olsun diye çaba harcıyor. Bizse ‘Acaba sanatçıları nasıl yok edebiliriz’ gibi bir düşünce içine girersek bu doğru değil.” “Yurttaşlarla beraber olacağız, bayramlaşacağız. Belki bana sitem edecekler, kızacaklar, hoş geldin diyecekler, belki birisi bana çay, kahve ısmarlayacak. Sayın Başbakan demiyor muydu ‘Siz Sivas’ın öte tarafına geçemiyorsunuz’ diye. Her tarafına gidiyoruz. Eğer birileri Sivas’ın öte tarafına geçemiyorsa bu ülkede, önce Sayın Başbakan’ın dönüp kendisine sorması lazım. Neden bu ülke bu hale geldi diye. O yönetmiyor mu? Hem yöneteceksiniz, hem şikâyet edeceksiniz?” Kılıçdaroğlu, gazilerle ilgili sorular üzerine, bir gazinin “yurtdışında tedavi olma” talebinde bulunduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Türkiye’de bir tedavi olanağı yoksa yurtdışına gitme şansı var mı ona bakacağız. Gazi değil ama burada tedavi gören bir öğretmen arkadaşımızın ailesi geldi, kendisinin bir trafik kazası geçirdiğini, sözleşmeli olduğunu ve sözleşmesinin iptal edilmemesi gerektiğini ifade etti. Bunu da Milli Eğitim Bakanlığı ile konuşacağız” dedi. Mengü’den sert tepki Öte yandan CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü bir internet sitesine verdiği röportajda ittifak çağrılarıyla ilgili “Süheyl Batum aklının ermediği işleri yapıyor” dedi. Mengü “CHP geleneğinden gelmeyen Batum’un bir anda CHP’yi bağlar bir şekilde açıklama yapması CHP gelenekleri ile örtüşmeyen bir tutumdur. CHP’nin karar organlarının yerine konuşmak kimsenin haddi değildir” diye konuştu. Mengü, şunları söyledi: “Teröriste terörist diyemeyen bir parti ile işbirliği yapamayız. Sayın genel sekreteri böyle bir açıklamaya iten Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Paris’te bir savcıyı öldürmekten mahkum olmuş zatın mezarına gitmesi ve yine, ‘Apo’yu özledik’ diyen bir insanın mezarını ziyaret etmesidir.” BAHÇELİ CHP LİDERİNE ÇATTI ‘Biri vatan haini diğeri katil’ İstanbul Haber Servisi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Paris’te Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret etmesini eleştirdi. İsim vermeden Kaya’ya “vatan haini”, Güney’e “katil” nitelemesinde bulunan Bahçeli “CHP’nin Paris’te kabirleri bulunan sanatçıları ziyaret etmesi onların kendi anlayışıdır, saygı duyarız. Ama bu sanatçıların bir de öteki yüzünü görmek lazım” dedi. MHP İstanbul İl Başkanlığı’nın Grand Cevahir Otel’de düzenlediği bayramlaşma törenine katılan Bahçeli, CHP’ye ve AKP’ye yüklendi. Kılıçdaroğlu’na “Sağın solun dolduruşuna gelerek iki sanatçının kabrini ziyaret ederken çok düşünmelisin” diye seslenen Bahçeli, isimlerini vermeden Güney ve Kaya hakkında şunları söyledi: Bir sanatçı var ki vatana ihanetten 3 yıl 9 ay ceza almış. Yurtdışına kaçmış. Vatana ihanet edenlere saygı gösteriyorsan cezaevlerinde vatana ihanetten yatanları da utanmazsan ziyaret et. Bir sanatçı varki Adana’da bir gazinoda birhâkimi bir silah denemesi ile öldürüp yurtdışına kaçmıştır. O zaman Yumurtalık hâkimi Sefa Mutlu’nun ailesini ve kabrini ziyaret et.” Diyarbakır gezisi Diyarbakır’a yapacağı gezisini Başbakan’ın eleştirilerinin ardından gerçekleştirecek olmasının özel bir anlamı olup olmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: ‘Dinleme 500 binin üzerinde’ CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan da, TİB’in elinde, her türlü santralın kontrol edilmesini, kayda alınmasını ve dinlenebilmesini sağlayacak sistemler bulunduğunu dile getirdi. “Yani teknik olarak santralları dinleyemiyoruz demek kamuoyunu aldatmaktır” diyen Seyhan, teknik olarak bu altyapının TİB’de bulunduğunu söyledi. Özellikle santrallardaki konuşmalarda blok kayıt yapıldığını anlatan Seyhan, “Kaydı tutmak bunların görevidir. Kayıtlar da orada tutuluyor şu anda. Bu teknik olarak da dinleme yapılamayacağı anlamına da gelmez. TİB’de kim kulaklığı taksa bu kayıtları dinler, çözer ve sesleri ayrıştırır” diye konuştu. Açıklanan dışında dinleme sayısının çok daha fazla olduğunu söyleyen Seyhan, “2010 yılı içerisinde TİB alanı içerisinde dinleme sayısının 150 binin üstünde olduğunu söyleyebilirim. Bunlar sisteme numara veya IMEI numarası ile yapılan dinleme sayısından bahsediyorum. Ama yasadışı dinlemelerle alınan kaydın, çözümlenmemiş kayıt miktarının da 500 binin üzerinde olduğunu söyleyebilirim” görüşünü kaydetti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay’ın telefon santrallarının dinlendiği iddiasıyla yürüttüğü soruşturmada takipsizlik kararı vermişti. Karardan, TİB’de kamu kurumlarında kullanılan DMS tipi santralları dinlemek için bir altyapı olduğu anlaşılmıştı. Buna karşın TİB yetkileri daha önceki açıklamalarında bu santralları dinlemenin mümkün olmadığını söylemişti. AKP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇELİK’TEN EDELMAN’A SERT TEPKİ ‘Vizyoner Türkiye’ye karşı kıskançlık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman’ın, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarına yönelik, “Kendimiz için büyük siyasi ve ahlaki bir tehlike yarattık. Washington, AKP hükümetini şımartmaktan vazgeçmeli” şeklindeki sözlerine sert tepki gösterdi. Çelik, bu değerlendirmelerin provokatif olduğunu belirterek bu çabaların arkasında demokrasisi güçlü, dış politikası vizyoner bir Türkiye’nin varlığına karşı kıskançlık duyguları bulunduğunu söyledi. Çelik, açıklamasında, “AKP iktidarı döneminde ülkemizde büyükelçi olarak görev yapan Edelman’ın Türk iç siyasetine doğrudan müdahale niteliğindeki ifadeleri gerçeği yansıtmamakla kalmayıp, iktidarımız döneminde demokratikleşme, temel hak ve hürriyetlerin güçlendirilmesi, AB üyelik süreci ve serbest piyasa ekonomisi alanında kaydedilen büyük ilerlemelere karşı bir tutumdur. Bu noktada Edelman’ın, Türk iç siyasetinde tarafı olarak kendi temsil ettiği zihniyeti Türk iç siyasetinde bir muhalefet partisinin destekçisi olarak konumlandırması manidardır. Söz konusu kişinin ülkemizde devam etmekte olan önemli hukuki süreçler hakkında tam bilgi sahibi olmaksızın, konunun bir tarafıymış gibi açıklamalarda bulunması da yadırganmıştır. Bunu bir adım ileri götürerek açıkça askeri darbe savunuculuğu yapması ise kınanması gereken bir durumdur” dedi. Çelik Edelman’ın, Erdoğan, AKP ve hükümetin demokratik değerlere bağlılığını sorguladığını belirterek bunları “gölgeleme gibi boş bir umudun içinde” olduğunu savundu. Çelik şöyle devam etti: “Bu çabaların arkasında demokrasisi güçlü, dış politikası vizyoner bir Türkiye’nin varlığına karşı kıskançlık duyguları vardır. ‘Eksen kayması’ ifadesi Türkiye’nin yükselen performansını kendi çıkarlarına aykırı görenlerin uydurduğu provokatif bir propaganda aracıdır.” Eleştiri bombardımanı Sol ittifak tartışmalarına da değinen Bahçeli, “CHP yeni yönetim adı altında AKP’nin ekmeğine Trabzon taze yağını sürmemelidir” dedi. Bahçeli, açılım ve anayasa değişikliliğini de eleştirerek “Referandum sonunda AKP’nin gizli gündemi uygulamaya geçildi” diye konuştu. Ömer Çelik C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle