25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Dimitri Droutsas’la üç saat süren görüşmesi ile ilgili, üstelik Türkiye’nin zorda olan başka ülkelere yardım yapacağını içeren haberin ayrıntıları geçiyor. Davutoğlu diyor ki Yunan meslektaşına; “Ülkenizin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve diğer her alanda Türkiye yapabileceği her türlü katkıyı (yardımı) Yunanistan ile paylaşmaya hazırdır.” Bu davranış ancak ekonomisine güvenen, halkı refah içinde olan, işçisi, doktoru, esnafı, memuru sokaklara meydanlara dökülmeyen… işsizler ordusu giderek büyüyen… hükümeti her ülkenin sorunu diyerek işsizlik sorununu küçümseyen… milyonlarca insanı açlık sınırında olan bir ülkeye yaraşır, yakışır davranış değil mi? Demek ki, Türkiye’de insanlar ne aç ne açıkta! Ülke güllük gülistanlık! Yunanistan Dışişleri Bakanı elbette diplomatik nezakete sığmayacağı için Davutoğlu’nu; “Kendi himmete muhtaç dede, nerede kaldı…” diyen Türk atasözüyle yanıtlamamıştır ama Türkiye gerçeklerini halkımız kadar bilen bir komşu olarak içinden buna benzer bir düşünce gelip geçmiştir herhalde. Zaten bu davranışı eleştirmenin Dışişleri Bakanı üzerinde bir milimlik etkisi de olmayacaktır. Neden? Çünkü dünyanın takdirlerini kazanan, komşularla sıfır sorun politikasının mucidi ve uygulayıcısı bir profesör-diplomat olarak Davutoğlu; son demecinde eleştirilere kapalı olduğunu söyledi. “… Doğru yaptığımıza inandığımız zaman kimseden gelecek tenkitleri esas almayız” diyerek, üstelik kimseyi umursamadığını kanıtlamadı mı? -Aman şıracının tanığı bozacıdır demeyelim- Davutoğlu’nun sıfır sorun politikasındaki başarılarına tanıklık edenler de var. Örneğin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey; “Türkiye, izlediği komşularla sıfır sorun politikasıyla güvenlik ihraç eden bir ülke” diyor. Yılların dış politika yazarı Sami Kohen de aynı kanıda: “… dış politikada başarılar… dış dünyada dikkatleri çekiyor ve takdir topladığını…” yazıyor. Ne ki Kohen’in yazdıklarında hükümetin (RTE’nin) ve Davutoğlu’nun takdirlerini engelleyecek satırlar da var. Sıfır sorun politikasının her nedense içeride hayata geçirilemediğinden yakınıyor Kohen ve… ...Çeşitli komploları, darbe senaryolarının toplumda yarattığı zihin karışıklığını… politikacılar arasındaki ardı arkası kesilmeyen kavgaları… ...yaşanan gerginliğin nedenlerini soran Kohen’e... halkımızın yanıtı: Allah diyor! Ne var ki komşularla sıfır sorun politikasında patlaklar baş gösteriyor. Örneğin Ermenistan Anayasa Mahkemesi kararlarıyla Davutoğlu’nun Batılı devletlerin alkışları arasında imzaladığı büyük başarı diye nitelenen protokoller geçersiz duruma geliyor. Hatta Ermenistan protokollerden hükümetin imzasını çekmesini sağlayacak tasarı hazırlıyor. Üstelik tehdit de ediyor Türkiye’yi. Protokoller TBMM’den geçmezse “fena sonuçlar doğacağını” açıklıyor. Papandreu, RTE’nin gönderdiği mektuba verdiği yanıtta Ege’den başlayarak Kıbrıs’a kadar uzanan anlaşmazlıklardaki ısrarını bir kere daha belirtiyor ama… Davutoğlu, Papandreu’nun mektubundan Yunan tezlerini içeren bölümleri makaslayarak, Türkçesi sansür ederek, Türk kamuoyuna açıklıyor. İki devlet tek millet kopmuş; Bakû artık eski Bakû değil. Ucuz doğalgaz ihracatına son veriyor. Kıbrıs görüşmeleri Allahlık! Ama Davutoğlu’nun Kıbrıs politikasına uyguladığı sorunu sıfırlama politikası istenilen kıvamda yürümüyor. Tayyipgillerden başka mutlu Türküm diyene rastlanmayan bu ülkede komşularıyla sıfır sorun politikasında son durumun özetidir: Sıfır kere sıfır, elde var sıfır! SAYFA 31 OCAK 2010 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 31 Ocak Oslo K -8 Helsinki K -10 Stockholm B -8 Londra B 4 AmsterdamK 4 Brüksel K 1 Paris B 3 Bonn K 0 Münih K -2 Berlin K 0 Budapeşte K 0 Madrid B 12 Viyana K 1 Belgrad K 4 Sofya K 0 Roma Y 10 Atina B 14 Zürih K 0 Moskova B -10 Aşkabat PB 14 Taşkent B 12 Bakû PB 8 Bişkek B 8 Tiflis PB 9 Kahire PB 23 Şam B 17 İstanbul Y 13 Edirne Y 7 Kocaeli Y 15 Çanakkale Y 16 İzmir Y 16 Manisa Y 16 Denizli Y 15 Zonguldak Y 15 Sinop B 14 Samsun PB 15 Trabzon PB 15 Giresun PB 12 Ankara Y 11 Eskişehir Y 10 Konya Y 11 Sıvas K 4 Antalya Y 17 Adana Y 17 Mersin Y 17 Diyarbakır Y 7 Şanlıurfa Y 10 Mardin Y 7 Siirt Y 8 Hakkâri K 3 Van K 6 Kars B -1 Ülkemizin geneli parçalı çok bulutlu, Orta ve Doğu Kara- deniz, Doğu Anado- lu’nun kuzeydoğusu ile Sinop ve Kasta- monu çevreleri dışın- da kalan tüm bölgeler yağışlı geçecek. Ya- ğışların Kıyı Ege, Ba- tı Akdeniz kıyıları ile Bingöl, Tunceli ve Muş çevrelerinde kuv- vetli olması bekleni- yor. Yurdun doğu ke- simlerinde sabah sa- atlerinde buzlanma ve don olayı görülecek. Doç. Dr. Emin Gürses, Muhammet Yüce ve Doç. Dr. Ümit Sayõn tahliye edildi Ergenekon’da 3 tahliyeİstanbul Haber Servisi - Birin- ci Ergenekon davasõnda iki yõldõr tutuklu bulunan Doç. Dr. Emin Gürses, Muhammet Yüce ve ikinci Ergenekon davasõnda “Giz- li Tanık” olduğunu açõklayan Doç. Dr. Ümit Sayın tahliye edildi. Da- ha önce 25 kişinin tahliye edildiği davada 20 tutuklu sanõk kaldõ. Ümit Sayõn, Emin Gürses ve Muhammet Yüce dün öğle saatle- rinde Silivri Cezaevi’nden aynõ araçla çõktõ. Mahmutbey gişelerinde araç değiştiren Emin Gürses, ken- dilerini takip eden gazetecilerin sorularõnõ yanõtlamazken Ümit Sa- yõn, “Moralim bozuk. Suçsuz yere yattım” diye konuştu. İstanbul 13 Ağõr Ceza Mahke- mesi tarafõndan Silivri’de görülen Cumhuriyet gazetesinin bomba- lanmasõ ve Danõştay’a silahlõ bas- kõn dosyasõ ile birleşik birinci Er- genekon davasõnõn 133. duruşma- sõ önceki gün sabaha karşõ ta- mamlandõ. Mahkeme heyeti saat 03.45 sõralarõnda ara kararlarõnõ açõkladõ. Heyet Doç. Dr. Emin Gürses, Doç. Dr. Ümit Sayõn ve Muhammet Yüce’nin tahliyesini kararlaştõrdõ Başkan Şengün’ün kabul yö- nündeki oyuna karşõn İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem ve İP Basõn Bürosu Sorumlusu Hik- met Çiçek’in de bulunduğu 11 sanõğõn tahliye talebi reddedildi. Diğer taleplerin celse arasõnda değerlendirileceğini açõklayan mah- keme heyeti davayõ 22 Şubat 2010 tarihine erteledi. Ümit Sayõn’õn tahliye kararõ üze- rine Doğu Perinçek, “Ümit Sayın’ı neden tahliye ettiğinizi açıklamak zorundasınız. Sizi tehdit ediyor ama siz onu bırakıyorsunuz. Ha- linize bakın” diye bağõrdõ. Başkan Şengün ise tepkilere “Siz kendi ha- linize bakın. Kimse mahkemeyi tehdit edemez. Tehdit edenin al- nını karışlarım Doğu Bey. Siz öy- le görüyorsunuz” diye sert bir şe- kilde yanõt verdi. Dosyadaki bombalar Birinci Ergenekon dosyasõ kap- samõnda Ümraniye’de ele geçirilen ve Oktay Yıldırım’a ait olduğu id- dia edilen el bombalarõndan ikisi- nin fünyesi ile aynõ seri grubundan 30 fünyenin 25 Haziran 2008’de Bandõrma’daki Hava Kuvvetleri Komutanlõğõ (HKK) 6’ncõ Ana Jet Üssü İkmal Komutanlõğõ’na teslim edildiği anlaşõldõ. HKK adõna Lo- jistik Başkanõ Pilot Tümgeneral Mehmet Sanver imzasõyla gön- derilen cevap yazõsõnda, mahkeme heyetinin sorduğu 24 kalemden, 23 kalem malzemenin envanter kay- dõnõn olmadõğõ kaydedildi. HKK’nin cevap yazõsõnda “2 adet maşa üzerinde MKE MOD 45 KF-MKE-1-8, 5-88 aynı seri nu- maralı el bombası fünye gru- bundan 30 (otuz) adet envanter kayıtlarında bulunduğu tespit edilmiştir” denildi. Gençoğlu adliyeye sevk edildi ERZURUM (Cum- huriyet) - Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda gözaltõna alõnan Eskişehir Jandarma Alay Komutanõ Kõ- demli Albay Recep Gençoğlu ile Kahra- manmaraş İl Jandarma Komutanlõğõ İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli astsubay Ş.B. dün Erzurum Adliye- si’ne sevk edildi. Erzincan Jandarma Komutanõ olarak gö- rev yaptõğõ dönemde İsmailağa cemaatine karşõ yürütülen soruş- turmada adõ geçen ve 30 Ağustos’ta Eskişe- hir’e atanan Albay Gençoğlu, 27 Ocak’ta gözaltõna alõndõ, ertesi gün de askeri uçakla soruşturmanõn yürütül- düğü Erzurum’a götü- rüldü. Aynõ tarihte Kah- ramanmaraş İl Jandar- ma Komutanlõğõ İstih- barat Şube Müdürlü- ğü’nde görevli astsu- bay Ş.B. de gözaltõna alõndõ. Gençoğlu ve ast- subay Ş.B. dün Erzu- rum Merkez Komutan- lõğõ’ndan adliyeye sevk edildi. Gençoğlu’nun avukatlarõndan Erol Halka, önce Ş.B’nin sorgusunun yapõlaca- ğõnõ, ardõndan Gençoğ- lu’nun ifadesinin alõ- nacağõnõ söyledi. İsmailağa cemaatini soruşturmuştu Eylem planları Perinçek’in 26 Mayõs 2006 tarihinde “Danõştay baskõnõn- dan sonra iki devlet kuruluşu- na önemli eylemlerin planlan- dõğõ ve hedef alõndõğõ” şeklin- deki açõklamasõyla ilgili olarak mahkeme heyetinin ilgili ku- rumlara yazdõğõ yazõlara yanõt geldi. Genelkurmay Başkanlõ- ğõ, Jandarma Genel Komutan- lõğõ ve Emniyet Genel Müdür- lüğü İstihbarat Dairesi Baş- kanlõğõ’ndan mahkemeye gön- derilen yazõlarda, “Danõştay baskõnõndan sonra 2 devlet ku- ruluşuna önemli eylemlerin planlandõğõna ve hedef alõndõ- ğõna” dair istihbari bilgi ile- tilmediği kaydedildi. JGK: JİTEM ADINDA BİRİMİMİZ YOK İstanbul Haber Servisi - Birinci Ergenekon davasõ dosyasõna Jandarma Genel Komutanlõğõ (JGK) tara- fõndan gönderilen yazõda komutanlõğõn bünyesinde Jİ- TEM adõ altõnda bir birim bulunmadõğõ belirtildi. JGK, alt kademelerin 1994 yõlõnda JİTEM, 1997 yõlõnda JİT tabirlerini kullanmamalarõ yönünde uyarõldõğõnõ da bil- dirdi. Yazõda, “JİTEM adının OHAL bölgesinde ba- zı vatandaşlar ve devlet görevlileri tarafından kul- lanılmasının bilgisizlikten ve jandarma ile ilgisi ol- mayan kötü niyetli bir kısım çevrelerin yaklaşı- mından kaynaklandığı” ifadeleri yer aldõ. Birinci Ergenekon davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin 19 Ekim 2009 tarihli ara kararõ gereği JGK’ye sorduğu sorulara yanõt geldi. JGK’nin 19 Ocak 2010 tarihli ve Adli Müşavir Hâkim Kõdemli Albay Gazi Koçer imzalõ yazõsõnda, Olağanüstü Hal Kanunu gereği 19 Mayõs 1987 yõlõnda Jandarma Asa- yiş Komutanlõğõ’nõn kurulduğu belirtildi. Şehit Orgeneral Eşref Bitlis konusundaki mah- kemenin sorularõna ise özetle şu yanõt verildi: “İs- tihbarat birimlerinin başarılarını ve etkinlik- lerini arttırmak maksadıyla yapılan düzenle- me nedenlerinden dolayı şehit Orgeneral Eşref Bitlis tarafindan adli veya idari yönden bir so- ruşturma açıldığına dair bilgi, belge ve kayda rastlanılmadığı anlaşılmıştır.” Adalet ve Demokrasi Haftasõ ‘Balbay’a şimdi, hemen şimdi özgürlük!’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye İnsan Haklarõ Kurumu (TİHAK) Başkanõ, yayõncõ-yazar Muzaffer İlhan Erdost ile 7 Kasõm 1980’de Mamak Cezaevi’nde dövülerek öldürülen kardeşi yayõncõ İl- han Erdost’un kõzõ Alaz Erdost, “17. Adalet ve De- mokrasi Haftası” kapsamõnda, “Mustafa Bal- bay’la Söyleşi” başlõklõ bir sunum gerçekleştirdi. Ankara’da gerçekleştirilen ve bugün sona erecek olan 17. Adalet ve Demokrasi Haftasõ kapsamõnda- ki etkinlikte İlhan Erdost ve Alaz Erdost’un sunumu öncesinde konuşan Nevzat Helvacı, demokrasinin si- yasal, hukuksal ve ekonomik olmak üzere üç ayağõ olduğunu belirterek, “Hukuksal demokrasi hukuk devletinin temelidir. Bugün yaşanılan yargısız in- fazlar, telefon dinlemeleri ve özel yaşama müdahale hukuksal demokrasinin parçası sayı- lamaz. Yargı tarafsız de- ğilse yargıçlar da bağımsız olamazlar. O halde de- mokrasinin hukuksal ayağı da sakat- tır” dedi. Daha sonra sunu- mu gerçek- leştiren Muzaf- fer İl- han Erdost “Balbay, belgelerin gizli değil, gazeteci ça- lışması olduğunu söylüyor ve ‘Notlarõm üç kez el değiştirmiş!’ diyordu. Cumhuriyet, Balbay’ın, ‘Terörist değil, gazeteciyim’ dediğini başlığa çı- karmıştı. Bir başka başlık da şöyleydi: Balbay: ‘Bilginin suç haline getirilmesine isyan etti. Darbe- lerin tümüne karşõyõm.’ Ergenekon davasının özü de bu değil mi?” dedi. Erdost, şöyle devam etti: “Balbay, on bir aydır darbe yapmaya teşebbüsten, darbe için örgüt oluş- turmaktan tutuklu... Tahliye talepleri ise mah- keme başkanının olumlu oyuna karşın reddedi- liyor. Yazdıkları açık. Ve öyle görünüyor ki, yaz- madıkları için suçlanıyor, yazmadıkları yazılar yazılana değin de tutuklu kalmasına önceden ka- rar verilmiş bulunuyor. Tutuklanması için delil olsaydı, çoktan salıverilmiş olacaktı Balbay. Ama tutuklanmasını gerektirecek delil yok, ne- ye dayanılarak salıverilecek Balbay! Balbay’ın, ‘Biz bu davanõn mankeni miyiz?’ diye isyan ettiğini okuyunca düşündüm! Peki ama biz bu da- vanın vitrinine manken olarak konan ve idam gömleğinde ‘Genç subaylar ra- hatsõz’ yazılı Balbay’ın ‘seyircileri’ miyiz? Bu yıl ‘Adalet ve Demokrasi Haftasõ’nın ana-altbaşlığı, ‘Güdüm- lü Hukuk, Peşin Yargõ, Siyasal Kin’ olarak belirlendi. Güdümlü hu- kuku, peşin yargıyı, siyasal kini, burada birlikte sorguluyor, ‘Bal- bay’a şimdi, hemen şimdi özgür- lük!’ istiyoruz.” AYŞE SAYIN ANKARA - TBMM İnsan Hakla- rõnõ İnceleme Komisyonu’nun 4 CHP’li üyesi, Ergenekon davasõndan tutuklanan, ancak rahatsõzlõklarõ ne- deniyle hastanede tedavi altõnda bu- lunan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ile Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Meh- met Haberal’õn durumunun yerinde incelenmesi için komisyon bünye- sinde alt komisyon kurulmasõ veya CHP’li üyelerin bu isimleri ziyaret et- mesine izin verilmesini istediler. CHP’li Malik Ecder Özdemir, Ahmet Ersin, Çetin Soysal ve Ali Rıza Ertemür, alt komisyon kurul- masõ istemiyle TBMM İnsan Hakla- rõnõ İnceleme Komisyonu Başkanlõ- ğõ’na başvurdu. CHP’liler başvuru di- lekçesinde, yüz felci ve kansere dö- nüşen siroz hastalõğõ nedeniyle Cer- rahpaşa Hastanesi mahkûm koğu- şunda yatan Prof. Hilmioğlu için Cerrahpaşa Hastanesi İhtisas Kuru- lu’nun “ölüm riski taşıdığı ve tu- tukluluğunun devamı halinde, has- talığının hayatı için kesin tehlike teşkil ettiğine” ilişkin iki rapor dü- zenlediği belirtildi. Buna karşõlõk Adli Tõp Kurumu’nun “sağlığının ile- ri derecede bozuk olduğunu” kabul etmekle birlikte cezaevi koşullarõnda tedavisinin yapõlabileceğine karar verdiği anõmsatõldõ. CHP’liler, “Ad- li Tıp Kurumu’nun siyasi yönü ağır basan rapor verdiği, kurumun en yetkili kişisi tarafından açık- lanmıştır. Kurum raporlarının gü- venirliği tartışılmaktadır” dediler. İstanbul Kardiyoloji Hastanesi mahkûm koğuşunda kalan Prof. Dr. Haberal’õn da sağlõk durumunun iyi olmadõğõna ilişkin bilgiler geldiğini belirten CHP’liler, “Ayrıca Sayın Haberal’ın babasının cenazesine katılmasına bile izin verilmemiştir. Bilindiği gibi tutuklama, CMK’mi- zin 100. maddesinde belirtilen hal- lerde, tedbir olarak uygulanması gerekirken özellikle Ergenekon davalarında cezalandırmanın bir parçası olarak uygulanmaktadır.” Adalet Bakanlõğõ yönetmelik de- ğişikliğiyle, milletvekili ziyaretle- rine Adalet Bakanlõğõ izni, İnsan Haklarõ Komisyonu üyelerinin zi- yareti için ise komisyon kararõ ko- şulu getirmişti. (Fotoğraf:NECATİSAVAŞ) CHP’den alt komisyon önerisi Ergenekon davasõndan tutuklu bulunan ve rahatsõzlõklarõ nedeniyle hastanede yatan Prof. Dr. Haberal ve Prof. Dr. Hilmioğlu’nun durumunun yerinde incelenmesi için alt komisyon kurulmasõnõ istedi Aksoy’u özlemle anõyoruzANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Evinin önünde uğradõğõ si- lahlõ saldõrõ sonucu 31 Ocak 1990’da yitirdiğimiz, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucusu, Türk Hukuk Kurumu ve Ankara Barosu başkanlarõndan gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Muammer Ak- soy’u, katledilişinin 20. yõldönü- münde özlemle anõyoruz. Bombalõ saldõrõ sonucu yitirdi- ğimiz gazetemiz yazarõ Uğur Mumcu ile evinin önünde uğradõğõ silahlõ saldõrõ sonucu yitirdiğimiz, Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ölüm yõldönümleri olan, 24-31 Ocak günleri arasõnda, Uğur Mum- cu Araştõrmacõ Gazetecilik Vakfõ (um:ag) öncülüğünde düzenlenen “17. Adalet ve Demokrasi Haf- tası”nõn son günü olan bugün, Aksoy için anma töreni gerçek- leştirilecek. Prof. Dr. Aksoy için ilk tören, bugün saat 12.30’da, Cebe- ci Asrî Mezarlõğõ’ndaki gömütü ba- şõnda yapõlacak. Ardõndan, saat 14.00’te, Çağdaş Sanatlar Merke- zi’nde, “Hukuk Devleti, Avuka- tın İşi” başlõklõ bir açõk oturum dü- zenlenecek. Ardõndan da Devlet Opera ve Balesi sanatçõlarõ, “Dans- Dinleti” adlõ bir gösteri sunacak. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde, sa- at 16.30’da da, “Ne Yapmalı?” başlõklõ bir açõk oturum yapõlacak. “17. Adalet ve Demokrasi Haf- tası”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) Farabi Salonu’nda, suikastlar so- nucu yaşamõnõ yitiren tüm aydõn- lar anõsõna gerçekleştirilecek saat 19.30’daki Suavi ve Moğollar konseri ile son bulacak. KATLEDİLİŞİNİN 20. YILDÖNÜMÜ Saylan unutulmadõ İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Cüzamla Savaş Derneği (CSD), 57. Dün- ya Lepra Günü kapsamõnda dü- zenlediği sempozyumla, Cüzam Hastanesi ve Cüzamla Savaş Derneği’nin kurucusu, geçen yõl kaybettiğimiz Prof. Dr. Tür- kan Saylan’õ andõ. “Merhaba Yaşamak - Prof. Dr. Türkan Saylan’ın Yaşama Kattıkları” sempozyumu, Ata- köy’deki Yunus Emre Kültür Merkezi’nde dün başladõ. Sem- pozyumun açõlõşõnda konuşan Cüzamla Savaş Derneği Genel Başkanõ ve ÇYDD Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Saylan’õ 2 gün sürecek sempozyum boyunca tõbba, lep- raya ve hukuka olan katkõlarõ ile anacaklarõnõ belirtti. Sempoz- yum bugün de sürecek. Prof. Dr. Muammer Aksoy.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle