Katalog

CMYB C M Y B Alevi Çalıştayı’ndan beklenenler “Demokratik Açılım Paketi” çerçevesinde “Alevi sorunu”na çözüm bulmak amacıyla dü- zenlenen “Alevi Çalıştayları”nı tüm ilerici, yurtsever kamuoyu büyük bir dikkatle izlemek- tedir. 3-4 Haziran 2009’da toplanan “1. Alevi Çalıştayı”nın üzerinden sekiz ay geçti. Alevi ör- gütlerinin çağrıldığı ilk toplantıda uzlaşıyla Alevilerin istemleri kamuoyuna açıklanmıştı. Alevilerin olmazsa olmaz taleplerini şöyle sıralayabiliriz: - Alevi köylerine zorla cami yaptırma uygulamasından vazgeçilmesi ve önceden yapılmış camilere atanan imamların geri çekilmesi. - Cem Evleri’nin ibadethane olarak tanınması. - Zorunlu din derslerinin kaldırılması veya içeriğinin değiştirilerek seçmeli hale ge- tirilmesi. - Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kaldırılması veya yeniden yapılandırılarak siyasetin etki alanından çıkarılması. - Madımak’ın müze olması ya da anıt dikilmesi. - Devletin dini finanse etmesine son verilmesi. - Laik, cumhuriyet ve sosyal devlet ilkelerinin yaşama geçirilmesi. Bu taleplerin büyük bir kısmı Bakanlar Kurulu kararları ile hemen yaşama geçirilebile- cek iken aradan geçen 8 aylık süre içinde bir iyi niyet gösterisi olarak bir tekinin bile ger- çekleşmediğini görmek biz Alevileri kaygılandırmaktadır. Bu taleplerin her Çalıştay’da ye- niden tartışmaya açılmasının nedenini anlayabilmiş değiliz. “Alevi Çalıştayları”nın her oturumunda “Aleviliğin tanımı ve tarifi” üzerinden başlatılan tartışmalar ve bu tartışmalar sonucunda ortaya çıkması muhtemel farklı görüşlerden ha- reketle “Bakın işte kendi aranızda bile anlaşamıyorsunuz” gerekçesinin arkasına sığınmakla Alevilerin sorunlarına çözüm getirilemeyeceği kanısındayız. Aleviliğin tanımını yapmak bu Çalıştay’ın görevi ve haddi değildir. Çalıştay’a çağrılan temsilcilerin hangi kriterler göz önüne alınarak belirlendiğini ise an- lamak mümkün değildir. Yüzlerce yıllık geçmişe sahip ve her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği Şahkulu Dergâhı’nın bu Çalıştay’a davet edilmemiş olmasının herhalde mantıklı bir açıklaması vardır. Çalıştay’a davet edilmiş olsaydık dile getireceğimiz görüşlerimizi ka- muoyuna iletmeyi ve tarihe not düşmeyi görev bildik. Alevilerin sorunlarını “ulema”ya danışarak çözmek, davetliler listesini siyasi duruşlar dik- kate alınarak tanzim etmek ve “Aleviliğin çerçevesini” özerk bilim kurumları yerine kapa- lı kapılar arkasında varılan uzlaşmalarla belirlemek olanaksızdır. Bu ülkenin asli unsuru olan Alevilerin, herhangi bir ayrıcalık talebi yoktur. Sadece ana- yasada yazılı olan eşitlik ilkesinin yaşama geçirilmesidir. Alevi ve Sünni sorununun çözümü ise laiklik ve demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilmesinden geçer. Hükümetin demokratik açılım sürecini yanlış yönettiği bir kez daha deneme yanılma yön- temiyle ölçülmek istenmiyorsa bu uygulamalardan vazgeçilmeli ve Alevi kamuoyunun ikaz- larına kulak verilmelidir. ŞAHKULU SULTAN VAKFI