18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 29 OCAK 2010 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tekstilde Kriz... Muğla üzerinden Denizli’ye doğru yol alıyorum... Türkiye’nin gündemiyle Anadolu’da yaşayan esnafın, küçük işletmecinin, üreticinin gündeminde ne var, sorusu aklıma geliyor. Ege’de yaşayan insanımız balyoz harekâtı, darbe marbe, şeriat meriat gibi konularla pek ilgili değil. Onlar yaşam mücadelesi veriyor. Denizli birkaç yıl önce, yani küresel krizin bizi teğet geçmediği yıllarda tekstil ihracatında zirve yapıyor, dış ülkelere 1 milyar dolar ürün satıyordu. Denizlili tekstilci kendi markasını yaratmış, binlerce işçi tekstil fabrikalarında çalışıyordu. 70’li yılların sonunda başlayan tekstil sektörü pek çok işsize iş kapısı açtı, Denizlili işadamları markalarını oluşturdu. Bunlardan birisi de Ali İhsan Kasapoğlu’nun “Dentex”iydi. Fabrikayı 1978 yılında kurmuştu. Dentex’in ihracatı 2004-2005 yılında 20 milyon dolardı ve 450 kişi çalışıyordu. Burada bir yanlış yaptı Kasapoğlu! Başka yatırımlara girdi. Gelirini tekstil dışında sektörlere aktardı; İzmir’de 200 milyon dolar yatırım yaparak alışveriş merkezi kurdu. Durum böyle olunca önce Dentex, iflas bayrağını çekti, ardından Marketix şirketi. İcra olaya el koydu. Fabrikası icra yoluyla 10 milyona satışa çıkarıldı. Kimse almayınca, bu bedel 4 milyon liraya düştü. Denizli’de tekstilciler can çekişiyor; banka borçlarını ödeyemedikleri için fabrikaları icra yoluyla satılıyor. Bugün Denizli’de binlerce tekstil işçisi işlerini yitirdi! Bugün Güveçlik İplik, İrem Tekstil kapandı; Deba, Atakan, Atak, Dentex üretimi durdurdu, diğerleri ise ad değiştirdi. Bu arada çok sayıda kepenk indiren, yani batan şirket var! Bu işten kârlı çıkanlar ise bankalar oldu! Alacaklarına karşılık fabrikaları icra yoluyla satınca bankaların yüzü güldü. Çarpık ekonomik sistemin çarkları arasında kalan ve program yapmadan, ana işlerini bırakıp başka alanlara yönelenler geriye 40 bin işsiz bıraktı. Önceleri başta ABD olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine kaliteli havlu, bornoz ve ev tekstili ihraç eden şirketler, yarattıkları kendi markalarını bir çırpıda harcadılar. Elbet Türkiye’de bir tekstil bunalımı var... Var da, tekstil sanayicilerinin de önlerini görememek gibi bir sorunları var. Halıcılar, bakkallar, celepler tekstilciliğe soyunursa böyle çöküş kaçınılmazdı! Ege’de üreticiler zor günler yaşıyor... AKP hükümeti ekonomik bunalım nedeniyle pek çok dalda destek paketleri hazırlayıp vergi indirimine gitti. Ya tarım kesiminde ne yapıldı? Tarımsal destek bütçesinden yüzde 19 kesinti yapılarak üretici cezalandırıldı. Pamuk üreten ülkeler arasında birinci sırada yer alan Türkiye, bugün Hindistan ve Suriye’nin ardından üçüncü oldu. Çünkü organik pamuk üretimine hükümet desteğini kesti. Daha önceki yazılarımda tarım kesiminin AKP iktidarı tarafından gözden çıkarıldığını, üretici kesime destek sağlanmadığını, Türkiye’de üretilen ürünler dururken, ithalata gidildiğini yazmıştım. Bir dönem et ithalatı yapılarak havancılığa darbe vurulmuştu; şimdilerde pamuğa, üzüme, fındığa, bademe, yaş sebze ve meyveye darbe vuruluyor. Kırsal kesim insanını gıda torbası ve kömürle avlamaya çalışan AKP, tarımsal desteğe 5 milyar lira ayırdı. Bu rakam üreticinin işine yaramaz! Pamuk üretiminde liderliği Hindistan’a, ikinciliği Suriye’ye kaptırırsan kavunu karpuzu İran’dan, Suriye’den; elmayı Hollanda’dan, kirazı, vişneyi Güney Amerika ülkelerinden ithal edersen üreticiyi bir kıyıya itmiş olursun... Türkiye’nin 40 yıldır doğru dürüst bir tarım politikası yok! Tütüncülük, şekerpancarı üretimi bitti! Tekstilciyi yakan ABD’den ithal edilen pamuk ve yanlış tarım politikaları... Türkiye bunu hak etmiyor! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Bir TV yapımcısı, Mehmet Ali Ağca’ya dans yarışmasında iş teklif etmiş. Papa’dan Ağca’ya açık mektup Haber Merkezi - Papa II. Jean Paul’ün yeni yayõmlanan “Perche e’santo” (Neden aziz) adlõ kitabõnda, kendisine 13 Mayõs 1981’de suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca’nõn eylemine yönelik bir konuşma metni hazõrladõğõ, ama bunu kullanmaktan vazgeçtiği ortaya çõktõ. Kitapta, Papa’nõn kullanmadõğõ konuşma metni, “Ali Ağca’ya açõk mektup” başlõğõ altõnda yayõmlandõ. Kitapta, Papa’nõn ismini anmaksõzõn Ağca’nõn eylemine yer vererek, onu neden affettiğini Hõristiyan ilahiyatõ açõsõndan açõklamaya çalõşmasõ dikkati çekti. Gül: Herkesi kucaklayın ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, 81 ilin valileri ile Çankaya Köşkü’nde öğle yemeğinde bir araya geldi. Türkiye’nin uzun yõllardan beri teröre karşõ kararlõ bir mücadele içerisinde olduğunu ve terörle mücadelenin demokratik kazanõmlardan, insan haklarõndan, hukukun üstünlüğünden taviz vermeden her boyutta aralõksõz sürdüğünü ifade eden Gül, “Terörü tamamõyla sona erdirme ve demokratik standartlarõ yükseltme konusunda valilerimizin de büyük katkõsõ olacaktõr” dedi. Dinlemeye yeni düzenleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõldõrõm, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle dün PTT Genel Müdürlüğü Avrasya Lokali’nde bir araya geldi. Yõldõrõm bir soru üzerine, yasadõşõ dinlemelerin caydõrõcõlõğõ için cezalarõn arttõrõlmasõ amacõyla düzenleme yapõldõğõnõ anõmsattõ. Yasadõşõ dinlemelerde şikâyete bağlõ dava açõldõğõnõ belirten Bakan, yeni yapõlacak bir düzenlemeyle savcõlõğõn yasadõşõ dinlenenlere “Mağduriyet yaşadõn, şikâyetçi misin” diye soracağõnõ söyledi. Romanların protestosu EDİRNE (AA) - Edirne’nin İpsala ilçesinde, toprak dağõtõmõnda haksõzlõk yapõldõğõnõ ileri süren bir grup Roman, İpsala Hükümet Konağõ önünde protesto gösterisi düzenledi. “Kaymakam aşağõ” diye bir süre bağõran 150 kişilik gruptan 4 kişi, İpsala Kaymakamõ Mehmet Ali Gürbüz ile makamõnda görüştürüldü. CHP’li yönetici ölü bulundu ÇORUM (Cumhuriyet) - Çorum’da yaşayan, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlõğõ’nda bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptõğõ belirtilen Hüseyin Ortatepe (60), evinin önünde komşularõ tarafõndan cansõz halde bulundu. Başõnda darbe izleri görülen Ortatepe’nin cesedine savcõlõk talimatõyla otopsi yapõlacak. Alevi Bektaşi Federasyonu, hükümetin düzenlediği çalõştayõ protesto etti Alevisiz Alevi çalõştayõ AKP yönetimi, EMASYA Protokolü’nün kaldõrõlmasõ için çalõşma yapõyor Tek taraflı fesih formülü EMİNE KAPLAN ANKARA - AKP, Genel- kurmay ile İçişleri Bakanlõğõ arasõndaki Emniyet Asayiş Yardõmlaşma Protokolü’nün (EMASYA) kaldõrõlmasõ için formül arõyor. AKP yönetimi, Balyoz pla- nõ iddialarõyla tartõşma konusu haline gelen EMASYA pro- tokolünün kaldõrõlmasõ için çalõşma başlattõ. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlõ- ğõnda hafta başõnda yapõlan MYK toplantõsõnda, parti yö- neticileri protokolle ilgili ra- hatsõzlõklarõnõ dile getirdiler. Bazõ parti yöneticileri, pro- tokolün ülkenin sivilleşmesi ve demokratikleşme adõmla- rõna ters düştüğünü belirterek EMASYA’nõn iptal edilerek tamamen yürürlükten kaldõ- rõlmasõ gerektiği görüşünü dile getirdiler. Toplantõda, protokolün değiştirilmesi de- ğil, kaldõrõlmasõ görüşü öne çõktõ. AKP yöneticileri, “EMASYA’nın değiştiril- mesi kabulü anlamına gelir. 5442 sayılı İl İdaresi Yasa- sı’na aykırı olan bir proto- kol hukuken yok hükmün- dedir” görüşünü belirttiler. İçişleri Bakanlõğõ’nõn bu konuda bir çalõşma yaptõğõna dikkat çekilen toplantõda, bu çalõşmanõn sonucuna göre kararõn netleştirilmesi be- nimsendi. İçişleri Bakanlõ- ğõ’nda yapõlan çalõşmada da, 1997 yõlõnda Genelkurmay Harekât Dairesi Başkanõ Kor- general Çetin Doğan ile İç- işleri Bakanlõğõ Müsteşarõ Teoman Ünüsan tarafõndan imzalanan 27 maddelik pro- tokolde, büyük toplumsal ha- reketler ve ayaklanmalarda askeri birliklerin mülki idare amirinin kararõnõ bekleme- den harekete geçmesini, po- lisin de askeri birlik komuta- nõnõn emrine geçmesini ön- gördüğü belirtildi. Bakanlõk, protokolün 5442 Sayõlõ İl İdaresi Yasasõ’na aykõrõ olduğu, bir ilde çõkan toplumsal hareketlerde en yüksek idare amirinin vali olduğu saptamasõnda bulun- du. AKP yönetimi, İçişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ’nõn tek taraflõ feshiyle protokolün ta- mamen yürürlükten kaldõrõl- masõ formülünü tartõşõyor. Bu formülün yaşama geçiril- mesi durumunda, protoko- lün kaldõrõldõğõ, Genelkur- may Başkanlõğõ, valiler ve ilgili kişi ve kurumlara ya- zõyla bildirilecek. ANKARA (Cumhuriyet) - Demo- kratik açõlõm sürecinin bir ayağõnõ oluş- turan Alevilerin sorunlarõnõ dinleme ve çözüm getirmeye yönelik “Alevi Ça- lıştayı”nõn son toplantõsõ Ankara’da başladõ. Üç gün sürecek olan toplantõnõn gündem maddesi ve davetli listesi Alevi kesimde tartõşmalara neden oldu. AKP’ye karşõ duruşlarõyla tanõnan örgüt, inanç önderi, siyasetçi, bilim adamõ ve yazarlarõn çağrõlmadõğõ çalõştayda Di- yanet İşleri Başkanlõğõ Din İşleri Yük- sek Kurulu üyeleri ve İslamcõ medyadan yazarlarõn çağrõlmasõ, listenin hükümet ve Cem Vakfõ tarafõndan hazõrlandõğõ id- dialarõ ortaya atõldõ. Alevi Federasyonu Başkanõ Ali Balkız, Ankara’da düzen- lediği basõn toplantõsõnda “Bugünkü ça- lıştaya kimlerin katıldığını bilmiyoruz. Sır gibi saklıyorlar. Bugünkü çalış- tayda gündeme baktığımızda görü- yoruz ki, AKP ve Cem Vakfı, Dol- mabahçe görüşmesinde muhtemelen mutabık kaldıkları üzere, Aleviliğe ve Alevilere İslam, Alevi-İslam tanımı üzerinden yeni bir elbise giydirmeye çalışacaklardır” dedi. Kõzõlcahamam’da dün başlayan Ça- lõştay’a, çağrõlmayan örgütler arasõnda Alevi Federasyonu, Şahkulu Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri, Hayokder, Akkav gibi kurumlar çağ- rõlmadõ. Alevi Federasyonu’nun “Neden çağrılmadık” sorusu üzerine bir gün ka- la Federasyon davet edildi. Ancak bu kez de Alevi Federasyonu, davete katõlma- yacağõnõ açõkladõ. Çağrõ aldõğõ halde Ça- lõştay’õ protesto eden bir başka örgüt de Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vak- fõ oldu. Çalõştay’a AKP içinden de pro- testo geldi. AKP İstanbul Milletvekili Reha Çamuroğlu da çağrõldõğõ halde Ça- lõştay’a katõlmayacağõnõ duyurdu. Ça- muroğlu yaptõğõ açõklamada, “Süreçten dışlandım. Alevisiz, Alevi Açılımı’na devam etsinler” dedi. Çalõştay’õn bir diğer tartõşma konusu da belirlenen gündem maddesi oldu. “Aleviliğin Felsefi Çerçevesi, kimlik beyan ve sorunları” başlõklõ gündem maddesi tepki çekti. Aleviliğin tanõmõ- nõ yapmanõn bu Çalõştay’õn işi olama- yacağõ görüşünü öne süren Sanatçõ Arif Sağ, CHP eski Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek ve 2 Temmuz Vakfõ Genel Başkanõ Murtaza Demir, bu gündem maddesinin değiştirilmesi gerektiğini, aksi halde toplantõyõ terk etme kararõ al- dõ. Birinci oturumda tepkilerini ileten üç temsilciye, Cem Vakfõ Genel Başkanõ Prof.Dr. İzzettin Doğan, “Ben burda- yım ya, çerçeveyi çizerim, merak et- meyin” şeklinde yanõt verdi. Ancak toplantõ sõrasõnda gündem maddesi üze- rinde konuşma yapan olmayõnca, gün- dem kendiliğinden değişmiş oldu. Davet edilenler arasõnda medyadan tek bir Alevinin olmamasõ da dikkat çekti. Hüseyin Hatemi, Ali Bulaç ve Fehmi Koru gibi İslamcõ kanattan yazarlarõn çağrõldõğõ Çalõştay’da merkez medyadan bir tek Oral Çalışlar davet edildi. ALİ BALKIZ: Çalıştay alışverişe dönüştü BDP’Lİ HALİS ‘Alevilik eritilmeye çalışılıyor’ ANKARA(Cum- huriyet) - Alevi Fede- rasyonu Başkanõ Ali Balkõz, son güne kadar davet edilmedikleri Çalõştay’õ “AKP’nin sahte Alevi Çalıştayı“ olarak değerlendirdi. Ankara’da düzenlediği basõn toplantõsõnda, “Bu çalışma bizim açımızdan 3-4 Hazi- ran 2009 tarihindeki ilk Çalıştay’da bit- miştir” dedi. Dünkü Çalõştay’õ Cem Vakfõ ile AKP arasõnda ge- çen bir alõşverişten iba- ret olduğunu belirten Ali Balkõz, şunlarõ söy- ledi: “Öğrenebildiği- miz kadarıyla bu- günkü Çalıştay’a da- vet edilenler çoğun- lukla Cem Vakfı ve çevresidir. AKP ve Cem Vakfı, Dolma- bahçe görüşmesinde muhtemelen mutabık kaldıkları üzere; Al- eviliğe ve Alevilere İslam, Alevi-İslam ta- nımı üzerinden yeni bir elbise giydirmeye çalışacaklardır.” AKP yönetimi, EMASYA Protokolü’nün tamamen kaldõrõlmasõ için çalõşma yapõyor. Protokolün İçişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ’nõn tek taraflõ feshiyle kaldõrõlmasõ formülü tartõşõlõyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ile Alevi Kültür Dernekleri’nin çalõştaya çağrõlmamasõnõ protesto eden Alevi Bektaşi Federasyonu çalõştaya katõlmadõ. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - BDP Tun- celi Milletvekili Şerafet- tin Halis, AKP’nin Fet- hullah Gülen cemaatini kullanarak, Alevileri erit- meye çalõştõğõnõ söyledi. Halis, düzenlediği basõn toplantõsõnda AKP’nin toplumsal sorunlarõ çöz- mek için yaklaşõk iki yõl- dan bu yana sürdürdüğü açõlõm ve çalõştaylarõn bir kandõrmacadan öteye git- mediğinin netlik kazan- dõğõnõ söyledi. “Alevi ça- lıştaylarını yürüten sayın bakan samimi bir şekil- de Alevi sorununu çöz- meye değil Aleviliği erit- meye ve mümkün oldu- ğu kadar Fethullah Gü- len cemaatleriyle ilişkiye geçerek Fethullah gücü- nü Alevi kitlesi üzerinde kullanmaya çalışmakta- dır” diyen Halis, Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün yanõna çalõştayõ yürüten Devlet Bakanõ Faruk Çelik’i alarak Tun- celi’de Fethullah Gülen’e ait bir okulun açõlõşõnõ yapmasõnõn bunun somut örneği olduğunu söyledi. Silah Yasa Tasarõsõ ile ilgili tartõşmalar sürerken Milli Savunma Bakanlõğõ komisyona bilgi notu gönderdi Bakanlõk, harp silahlarõ konusunda İçişleri ile MSB arasõnda yetki karmaşasõ oluşacağõna dikkat çekti ‘Emniyet, savaş uçağõ ithal edebilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM İçişleri Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyonda görüşülen Silah Yasa Tasarõsõ ile ilgili tartõşma- lar sürerken Milli Savunma Bakanlõ- ğõ’nõn (MSB) komisyona sunduğu ye- ni bilgi notunda “MİT ve Emniyet’in harp silahı ithaline izin verilmesinin AB direktiflerine dayandırılmasının mesnetsiz olduğu, harp silahları ko- nusunda MSB ve İçişleri Bakanlığı arasında yetki karmaşasına yol açı- lacağı” uyarõsõnda bulunuldu. Bilgi no- tunda “MİT ve Emniyet Genel Mü- dürlüğü (EGM), savaş uçağı ve de- nizaltı da ithal edebilir” denildi. İçişleri Alt Komisyonu’nun son top- lantõsõna MSB temsilcileri katõlõrken milletvekillerine bir dosya dağõtõldõ. ‘Yasal dayanağı yok’ Bu dosyada yer alan bilgi notunda ta- sarõyla ilgili şu görüş ve değerlendir- melere yer verildi: “Ateşli Silahlar Yasası ve yönetmeliğinde açık bir düzenleme bulunmamasına karşın EGM ve MİT 2010/2 sayılı İthal Tebliği’ne göre askeri silah ithal ede- bilmektedir. Tebliğin yasal bir da- yanağı bulunmamaktadır. Tasarıy- la getirilen, halen var olan bir yasal düzenlemenin aynen korunması ol- mayıp hukuki dayanağı olmayan fii- li bir uygulamanın yasal dayanağa kavuşturulmasıdır. Düzenleme, ha- len tebliğ ile bu işlemi gerçekleştir- mekte olan kurumların eline yasal dayanak verilmesi ve tebliğin içeri- ğinin genişletilmesi anlamına gel- mektedir. Kaldı ki tebliğ ile örneğin, savaş uçağı, helikopter, denizaltı ve zırhlı savaş aracı ithali yasaklanmış iken tasarıyla bu kurumlarca (MİT ve emniyet) bu askeri silahların it- hali de mümkün hale gelmektedir.” ‘Menfi sonuçlar doğar’ Tasarõya göre, “TSK’den tart (kov- ma, çıkarma) veya ihraç edilen per- sonelin ruhsat ve silah taşıma yet- kisine sahip olacağı” da vurgulanõr- ken “Bu durum, yaptırımın caydı- rıcılığına etkisi bakımından menfi sonuçlar doğurabileceğinden, bu- nu önleyecek düzenleme yapılmalı- dır” görüşüne de yer verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle