18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SON ARAŞTIRMALAR KIYAMETSAATİBÎR DAKİKA GERÎ ALINDI Bulletin of Atomic Scientist dergisi Nevv York'taki "Kıyamet Saati"ni bir daki- ka geri alarak on ikiye altı kalaya ayarladı. Bilim insanları iklim değişimine de biraz da- ha iyimser bakıyorlar. Ama yine de saatin bir dakika geri alınması tehlikenin hâlâ ne kadar büyük olduğunun göstergesi diyor Bulletin of Atomic Scientists derneğinin söz- cüsii Lawrence Krauss. 1947'den bu yana derginin kapağında yer alan "Kıyamet Saati", insanlığın atom silahlarıyla kendi kendini yok etmeye ne kadar yakınolduğunu sembolize ediyor. Aralarında 19 Nobel ödüllii bilim insanınin da yer aldığı grup, bir- kaç yıldan bu yana çevre felaketlerini de teh- ı like olarak görüyor. 1947 yılında 23.53'e ayarlı olan saat 1949'da Sovyetler Birliği'nin de atom bombasına sabip olmasından son- ra 23.57'ye ayarlanarak dört dakika ileri alın- mıştı. Hatta 1953 yılında hidrojen bomba- sı üretilince "kıyamete" sadece iki dakika kal- mıştı. Ancak Berlin duvannın 1989 yılında yı- kılmasından sonra bilim insanları saati on ikiye on yedi kalaya ayarladılar. İnsanlığı uyaran saat son olarak 2007 yılında yeniden ayarlandı. Kuzey Kore ve İran'ın nükleer si- lahlarla donanmalarıyla saat on iki dakika ileri alındı. "Demirperde'nin yıkılışıyla ye- şeren sonsuz barış umudu ne yazık ki ger- çekleşmedi" diyen Kraus yine de umutlu. Nitekim silahsızlanma ve çevre korumacı- lığı üzerine ilk kez ciddi tartışmalar yapıl- ınakta. Ayrıca Amerika Başkanı Barack Obama'nın yönetimi de umut verdi diye ko- nuşuyor araştırmacı. 2009, GÜNEY YARIMKÜ- REDE EN SICAK YIL NASA verilerine göre 2009, ölçümle- rin başlamasından bu yana güney yarımkü- redeki en sıcak yıldı. Geçen yılın ortalama sıcaklığı 1951-1980 yılları arasındaki sı- caklıktan 0,49 santigrat derece daha yük- sekti. Science dergisinde yayımlanan araş- tırma yazısma göre 21.yy'ın ilk on yılı da öl- çümlerden sonraki en sıcak on yıl oldu. Mesela 199O'lı yıllarda güneydeki sıcaklık 20.yy'ın ortalamasından 0,36 santigrat de- rece daha yüksekken, yaşadığımız son on yıl- da sıcaklık 0,56 santigrat daha yüksekti. NASA'nın küresel sıcaklık eğrisi 1850 yılından başlıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde on yıllardan bu yana en so- ğuk kış yaşanıyor ama güney yarımküre ısın- maya devam ediyor diyor bilim insanları. Güney yarımküredeki sıcaklık artışı, ekva- torun güneyde kalan kısmının büyük oran- da sudan oluşması ve suyun karadan daha ya- vaş ısınması nedeniyle bilim insanları tara- fından ilginç bulunmakta. Bu durum iklimin geleceği hakkıhda daha iyi bilgiler veriyor diyor NASA matematikçisi Reto Ruedy. 20.yy'ın ikinci en sıcak yılı olan 1998'de El-Nino kasırgasının en yiiksek kuvvetle es- miş olması çok önemli. Çünkü Pasifik'te meydana gelen bu olağanüstü iklim olaymda yüzeye taşınan sıcak su dünya gcnelindeki iklimi etkiliyor. Fakat geçen yıl sadece or- talama bir El-Nino etkisi gözlemledik diyen Ruedy, bu nedenle küresel sıcaklık artışının - kuzey yarımkürede de- uzun vadede devam ettiğini düşünüyor. GÖZTESTÎYLE ALZHEIMERTANISI College London Universitesi bilim in- sanları Alzheimer ve diğer bazı hastalıkla- rın tanısına imkân veren basit bir göz testi geliştirdiler. Test sırasında ağtabakada öl- mekte olan hücreleri gösteren floresanlı bir işaretleyici kullanmışlar. Şimdilik sadece <B- relerde uygulanan testler, yakında insanlarda da denenecek. Francesca Coredeiro ile çalışan ekip yeni tes- tin ileride gözlükçülerde bile yaptırılabileccğini umuyor. Konuyla ilgili araştırma yazısı Cell Death and Disease der- gisinde yayımlandı. Yeni test Alzheimer hastası beynin daha iyi araş- tırılmasına da izin verecck. Incelemeler için şimdilik sadece pahalı MRI taraması ve otopsi sonuçları bulunuyor. Yeni yöntem hastalığın seyrini, ağtabakada ölmekte olan hücrelerin izlenerek, takip edilmesine izin vermekte. Floresanlı boyayı emen hücreler yeşil noktalar olarak görülüyor. Bilim in- sanları, yöntemin insanlarda da uygulana- bilirliği konusunda oldukça iyimser. Insanlar üzerindeki ilk testlerin bu yıl içinde ger- çekleştirilmesi planlanıyor. HADRIAN TAPINAĞININ GEÇMİŞİ AYDINLATILIYOR Bilim insanlarına göre Hadrian Tapınağı, imparatorun resmi tapınağı değildi. Avusturyalı arkeologlar şimdi üçboyutlu analizlerle tapmağın geçmişini aydınlata- caklar. Hadrian Tapınağı Efes'in en güzel ve en iyi korunagelen yapılarmdan biridir. Peki ta- pınak gerçekten de imparator Hadrian'ın res- mi tapınağı mıydı? Bilim insanlarının bu ko- nuyla ilgili kuşkuları günden güne artıyor. Avusturyalı arkeologlar antik dönemin en önemli kentlerinden biri olan Efes'te 1895 yılından beri çalışıyorlar. 1950'li yıllarda bu- lunan Hadrian Tapınağı, 1958 yılında kıs- men ayağa kaldırılmıştır. Tapınak o za- mandan bu yana Celcus kitaplığından son- ra kentin en ünlü yapısı baline geldi. Arkeologlar daha kazılara bajlamadan ön- ce çeşitli yazılı kaynaklardan Efes'te impa- rator Hadrian'a ait bir kült tapınağının bulunduğunu öğrenmişlerdi. Bir kentte im- paratora ait bir tapınağın kurulması önem- li bir ayrıcalıktı. Kazılar sırasında ilgili ya- zıtlar bulununca tapınağın da bulunduğu sa- nılmıştı. Fakat Avusturya Arkeoloji Enstitüsü araştırmacısı Ursula Quatember, yapının resmi tapınak olmadığını yinni yıl- dır biliyoruz diyor. Çünkü yapı Hadrian dö- neminin (İ.S.117) başlamasından hemen sonra kurulmuş. Oysa resmi tapınağın ku- rulujj tarihi kayıtlarda İ.S.130 yılı olarak açık- lanmakta. Arkeologlar günümüzde Hadrian Tapınağı olarak bilinen bu yapının ne gibi işlevleri olduğunu kesin olarak bilmiyorlar. Efcs araştırmalarının ağırlığı bu nedenle ar- tık "Kült ve Egemenlik" konusuna kaydı. İlk adım olarak bir Avusturya firmasına, tapı- nağın ve yapı parçalarmın yüksek çözünür- lüklü üçboyutlu görüntüleri yaptırıldı. Bu tür araştırmalar daha önceleri elle yapılan ay- rmtılı çizimlerle gerçckleştiriliyordu ki bu tür çalışmalar aylarca sürebiliyordu. Yalnızca bir- kaç günde tamamlanan üçboyutlu tarama- lar sayesinde bilim insanları hangi yapı parçalarmın birbirine uyumlu olduğunu yapboz oyununa benzer bir şekilde- bulabi- liyor, örneğin çatı gibi eksik olan parçaları sanal olarak tamamladıktan sonra yapıyı bil- gisayarda aslına uygun olarak tasarlayabili- yorlar. 25 Ocak'ta Avusturya Kültür Ofisi'nde (Yeniköy/lstanbul) gerçekleştiri- len Efes Sempozyumu ile birlikte açılan EFES 2009 sergisinde, 2009 kazı sezonuna ait veriler sergilenmekte. Sergi 26.02.10 ta- rihine kadar gezilebilecek. Nilgün Özbaşaran Dede Araştırma KÖK HÜCRELER DE YAŞLANIYOR Kök hücreleri hücre kültürlerinde uzun bir süre sonra iyi bölünemiyorlar. Avusturyalı bi- lim insanları kök hücrelerin de yaşlandığını bul- dular. Yetişkin kök hücreleri umut verici araş- tırma objeleridir. Doku, damar ve kan üreten sistemlerin kalıcı olmasından ve yenilenme- sinden sorumlu olun bu hücrelerin kullanımıyla her şeyden önce lösemi, kalp enfarktusü gibi ağır hastalıkların vcya büyük kemik kırıklarının te- davisinde önemli gelişmeler yaşanması bekle- niyor. Hedef hasta hücreleri sağlıklı hücreler- le değiştirebilmek. Tedavi için gerekli hücre miktarı yüksek olduğu için önce laboratuvarda kültüre alınıp çoğaltılmakta. Graz Tıp Universitesi'nde Diık Stnınk ile çalışan bilim in- sanları, hücre kültüründeki bölünmenin sınırh olduğunu gördüler. Araştırmacılar çeşitli laboratuvarlar- da farklı şekillerde kültüre alınan doku üreten kemik iliği kök hücrelerini inceleyince uzun va- deli kültüre alınma sonucunda genetik etkinli- ğin önemli ölçüde değiştiğini fark etmişler. Hücrenin değişimi ve hücre ölümünden sorumlu genlerde etkinlik artarken, hücre çekirdeğinin bölünmesinden ve büyümeden sorumlu genle- rin etkinliği azalmakta. Gözlemlenen değişim- lerin kültüre alma yöntemleriyle ilgisi yok diyor Strunk. Yaşlı kök hücreleri o kadar iyi ve sık bö- lünmüyorlar ve işlevlerini yerine getiremiyorlar. Söz konusu değişimler yaklaşık olarak 30-40 ku- şak sonra ortaya çıkmakta. Bu zaman zarfında bir hücreden bir milyar hücre elde edilebilmekte. Bu miktar kü- çük bir su bardağını doldurabilir ancak. Genetik değişimlerin gelecekte "hücre yaşlanma testi"nin temelini oluşturabilece- ği sanılmakta. Hatta bununla ilgili bir patent başvurusunda bu- lunulmuş bile.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle