27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HA2İRAN 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Doğu'ya yatınm, ucuz kredi, ucuz enerji, ucuz arsa, az vergi, düşük SSK primine bağlandı Sanayici Doğu'da bahane üretiyorTAHSfcS AKÇA Özel sektörü Doğu'ya çekmenin astan yüzünden pahalı olacak. Doğu %e Güne\doğu Anadolu bölgelerine yatınmı. ucuz kredi. ucuz elektrik. ucuz arsa. daha az vergi ve SSK primi şartlanna bağlayan Batılı sanayicıler adeta bölgeye yatınm yapmamak için bahane üretmekle suçlanı>or. Özelleştırme kapsamına alınarak satışa cıkanlan kuruluşlara ilgi gösteren Batılı sanayici iş yatınma gelince yorgunu yokuşa sürüyor. Bölgeye yapılan ziyaretlerin özellıkle son bir yıldır moda haline gelmesınden yakınan Doğulu işadamları. sonucun sadece hazırlanan yatınm raporları düzeyınde kalmasından şikâyet ediyorlar. Doğulu işadamlarının ve yerel yöneticilenn gösterdikleri yoğun ilgi karşısında Batılı işadamlan, somut yatınm önerileri getirmeyerek. merkezi yönetim çıkardığı karmaşık bürokratik işlemler ve teşvik yetersızliklerini mazeret gösteriyorlar. Geçen aylarda yatınm olanaklannı değerlendirmek üzere. !ç \e Güneydoğu Anadolu bölgelerinin değişik illerinde incelemeler yapan Batılı işadamlan, yetkiler yönetimlere devredilmeden. aynca \ ergi indirimi ve ucuz arsa gıbi önemli teş\ık yöntemlen de uygulanmadan yatınmlannı Doğu'ya yönlendiımelerinin zor olduğunu belirterek topu Ankara'ya atıyorlar. Terörün yatınmlan en alt düzeye ındirdiğinın \e yatırımlar konusundaki açlığın bilincinde olan Batılı işadamlan konuya. "Yatırımların artması isteniyorsa cazip hale gctirilnıeli" şeklinde yaklaşıyor. Altyapı sorunlannı kabul eden. ancak elektnk. arsa gibi maliyet yükselten kalemler açısından diğer bölgelerden avantajlı olduğunu kaydeden Van Sanayi \e Ticaret Odası Başkani Feridun lrak. gelen işadamı heyetlerinin ilgisinin rapor hazırlamakla sınırlı kaldığını söyledi. Bölgenin şartlannın yatınm yapmaya engel olmadığını \urgulayan lrak. *Van Çimento özelleştirikiiginde ihaleye Batı Ânadolu'dan 5 şirket katılmış ve bunlardan biri 2 triKon lira \ererek iştetmeye sahip olmuştu. Tekelleşme fırsatı gördüklerinde bölgenin alrvapı ve «iivcnlik probiemlerinin önemi olmuyor. Oniimüzdeki \ıl satışa çıkanlmasını beklediğimiz şeker fabrikasına da göreceksiniz birçok batüı firma kanlacak" dedı. Güneydoğu Sanayici \e İşadamları Derneğı Yüksek Istişare Kurulu üyesi Hikmet Baran da de\ letın altyapı eksikliklerini çözme niyeti olmadığını belirterek Başbakan Mesut Vılmaz'ın iki yıldan bu yana teşvik belgesi alınmış. 134 firmayı \ e 22 ıli ilgilendiren yatırımlar için ödemediği 4.5 trilyon lirayı yeni bir kaynakmış gibı teİcrar taahhüt etmesini buna ömek gösterdi. Baran şöyle konuştu: "Rüştü Saracoğlu'hic, değilse bölgemizde üretilen elektiriğin daha ucuza kullanılabilmesini önerdik. Bizi bölücülük yapmakla suçladı. Esas böliicüleri Ankara'da arasınlar. Devlet kolumuzu bacağımızı kırdı hiç değilse protezini taksın." "Bi/ arsa \e alnapıva para harcamak istemiyoruz" di\en Istanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Ka\i ise. inisıvatif venlerek. teş\ik mekanızmalannın mahalli idarelere devredilmesi gerektığıni iddia etti. *Doğu'} a Batılı girişimciyi çekmek için rekabetin >aşandığı bir Türkiye" hayal ettiklerini söyleyen Kavi. bölgenin oda. vakıf. valilik ve belediye başkanlığı gibi kurum ve kuruluşlan bir araya getiren ve devletin denetıminde uygulanacak teşviklen belirleyecek mahalli kurullar oluşturulmasını önerdi. Vergi oranlan. sigorta prim yükü ve enerji maliyeti gibi konularda bölgede mutlaka indirimler uygulanması gerektığıni de iddia eden Kavi. bölgede zaten vergi geliri olmaması nedeniyle. yatınmlar sayesinde topiam vergi gelirini arttıracağını belirterek. - Devlete KDV geliri fazlasıyla yeter, kurumlar vergisi kaldınlmalı. istihdamdan ise az vergi alınmair dedi. •• Doğulu işadamı memleketine ciımi CANANSOY SAL Yıllar önce Anadolu'dan çıkarak batıya yerleşen ve zamanla ülkenin dev holdınglerinı kuran Türkiye'nin önde gelen sanayicileri yatınmlarında memleketlerini unuttular. Sabancı. Toprak. Ceylan \e Beyazıt gibi ülkenin önde gelen sanayı gruplannın yıllar önce doğduklan bölgelere yatınm yapmamalan. gerek bölgedeki halkı gerekse sanayici \e işadamlannı oldukça kızdırıyor. Anadolu'da kendi çabalany ia yatınm kurmay a çalışan girişimcıler \ e işsizlikten bunalarak göcü tercih eden halk. bu tip sanayictlerin batıdan gelecek yatınmlara öncülük etmesi gerektiğini belirtiyorlar. tstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kaviise doğudan yetişen bölge insanının buradaki gelişmelere daha farklı bakabilecegine dikkat çekerek gerek kaynakları bilmenin. gerek işgücünü tanımanın avantaj doğurabileceğini belirtiyor. Bu tip sanayicilerin diğerlerine de örnek olacağına dikkat çeken Kavi. önemli olanın bölge için fayda üretebilmek olduğunu ifade etti. Turizmi doguya getirmedi D ıyarbakırlı olan Ağa Ceylan'm kurucusu olduğu Cevlan Holding. genel olarak turizm sektöründe faalıyet gösteriyor. Kemer'deki Simena Tatil Köyü'nün yanında otel ve yeni bir tatil köyü yapımına devam eden holding aynca. yatınmda öncelikli bölgelerden biri olan Zonguldak- Çaycuma'ya 2 adet tekstil fabrikası kurma aşamasında. İstanbul'da Inter Continental Otel'ın de sahibi olan Ceylan Grubu. bugüne kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yönelik hıçbir yatınmda bulunmadı. Bartın'a beş fabrika Bazı sanayi devleri memleketlerine yatırımdan kaçarken sayıları oldukça az olan sanayi kuruluşlan bu tür yatırımlardan kaçınmıyor. Her ne kadar hammadde açısından bölgeye bağimlı olsa da Işıklar Holding ilk çıkış yeri olan Bartın'da yer alan altı fabrikanın beş tanesine sahip. 463 kişinin çahştıgı bu fabrikalarda taban, pres ve kaplama tuğlayla kireç ve kâğıt torba üretimi yapılıyor. Işıklar'tn diğer illerdeki 10 fabrikasının yanı sıra Elazığ'da 90 kişinin çalıştığı bir de kâğıt fabrikası bulunuyor. Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık. Bartın'ın işsizlik ve göç verme açısından önde gelen illerden birisi olduğunu belirterek amaçlarının burada kurdukları fabrikalar aracıhğıyla işsizlik ve göçü ortadan kaldırmak olduğunu söylüyor. Kayseri'detek'SA' S abancı Holding de memleketine sanayi yatınmı açısından pek ilgi göstermeyenlerden. Sabancı Grubu'nun Adana'dan Adapazan'na tzmir'den Kiğde'ye yayılmış onlarca fabnkası \e sanayi tesisi bulunuyor. Ancak yıllar önceki ilk çıkış noktalan olan Kayseri'de ise grubun özelleştirme yoluyla sahip olduğu yalnızca tek bir çimento fabrikası bulunuyor. Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustâfa Çapar. konuyla ilgıli olarak "Sabancrnın Kavseri'de başka fabrikalannı da görmek isterdik" şeklinde konuşuyor. Diyarbakırlı kızgın D iyarbakır kökenli olan Halîs Toprak'ın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Toprak Grubu'nun Bözüyük. Eskişehir ve Adapazan'nda toplam 6 fabrikası bulunuyor. Holding bugüne kadar bölgeye herhangi bir yatınm yapmaması nedeniyle Ceylan Grubu ile birlikte özellikle Diyarbakır \e çevresinde tepki göriiyor. Toprak Holding'in lcra Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu ise bölge halkının ve yatınmcısının tepkilerini haklı bularak bundan sonra bu bölgelere yatınm yapacaklannı söylüyor. İngiltere'yi tercih etti D oğu kökenli olduğu halde bu bölgeye yatınm yapmayan bir başka holding de Beyazıt Grubu. Doğubeyazıtlı olan Selahattin Beyazıt tarafından kurulan grup inşaat. taşımacılık. otomotiv. yayıncılık, tekstil ve kireç üretimi gibi sektörlerde gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında birçok fabrikaya sahip. Grubun bundan önce olduğu gibi bundan sonraki yatınm projeleri içinde de doğunun yeri pek yok. Bu arada Doğubeyazıt Ticaret Odası yetkilileri. bölgelerinde yatınm bulunulmamasını talihsizlik olarak nitelendirivorlar. Sanayicinin yatınm sartları • Minimum arsa maliyeti • Enerji maliyetinin en az yüzde 30 azaltılması • Kurumlar vergisinin kaldınlması • Düşük faizli kredi • SSK prim yükünün azaltılması • Asgari ücretten vergi ahnmaması • Bölgede daha fazla elektrik kullandırılması • Devlet mali kurulların verdiği kararlan denetleyecek • Güvenlik kapsamında harcanan kavnağın altyapı yatırımlarına aktarılması • Yerel yönetimlere yatınmlan yönlendirebilecek yetki • Bolgesel yatınmlan organize edecek kurullar • Organize bölgeler oluşturulması için kaynak aynlması • Tüm bunların hızla gerçekleştirilebilmesi için bürokratik işlemlerin azaltılması Tapu şartı aranması, kredinin toprak sahibine gitmesine neden oluyor Ziraat'ın tarını kredileri ağaya HULVAGENÇ Ziraat Bankası'nın tanmsal kredi ve- rirken tapu şartı#araması. kredinin bü- yük toprak sahibine gitmesine neden olu- yor. Küçük arazi sahiplerinin toprakla- nnın ipotek altında olması. bölgede or- taklık ve kiracılık yöntemiyle ekım ya- pılması nedeniyle halkın faydalanama- dığı kredilerin kaymağını teminat sı- kıntısı çekmeyen agalar yiyiyor. Güneydoğu Anadolu bolgesinde hal- kın yüzde 69'luk bölümünün 1 ile 5 hektar arasında araziye sahip olduğu- nu söyleyen GAP Bölge Idaresi'nden üst düzey bir yetkilı. halkın kredi talep- lerinde gerekli teminatı gösteremediği- ni vurguladı. Geçmişte çiftçilere dağttılan arazile- rin birinci derecede toprak reformuna ipotekli olduğu için Ziraat Bankası'nın bu durumda olan çiftçilere tanmsal kre- di vermediğini bildiren yetkili. ancak te- minat göstermede güçlük çekmeyen büyük toprak sahiplerinin tanmsal kre- di jlabıldiğini sö>Icdi. Kredi alışkatüığı yok Küçük toprak sahibi bölge halkının kredi kullanma ahşkanlığının geli^me- diğinı bildiren aynı vetkili. bu duru- mun eğıtım düzeyinin düşük olmasın- dan kaynaklandığını dile getirerek. TÜ- BİTAK tarafından 1W3 \ ılında > apılan bir araştırmada vöre halkının yüzde 78'inin Ziraat Bankası'\la hiçbir bağ- lantısı olmadıöının tespıt edildiöinı söy- ledi. Güneydoğu Anadolu Bölgesf nde ki- racılık \e ortaklık şeklinde çıftçılık ya- pan halkın nakıt sıkıntısı çektıkleri dö- nemde tanmsal kredi kullanmak \eri- ne tefeci, tüccar ve şahıslardan yüksek faiz ile kredi kullanarak ihtiyaçlannı temın ettiklerini söyleyen vetkili. GAP bolgesinde sulu tarıma geçişle birlikte halkın sermayeye duvacağı ihtivacın artacağına dikkat çekti. Tanmdan beklenen verimin elde edi- lebilmesı için modern tanm teknikle- rınin u\gulanması gerektıği belirtile- rek bu durumun ek bir tanm girdisi sağ- lanması koşulunu aetırdıâine dikkat çe- kildi. Kuru tanm şartlanna göre biçimlen- miş tanm işletmelerine sahip bölge çift- çılerinın yeterlı sermaye birikimleri bu- lunmadığını ifade eden vetkili. bölge çıft- çisinın modern tanm tekniklerinden >a- rarlanabılmesi. işletme sermayesi ihti- yacı. ek donatım sermaye ihtiyacı. uzun \adeli\atınm sermaye ihtiyacının kre- di ile karşılanması gerektığıni \oırguladı. IŞÇININ EVRENINDEN ŞUKRAN SONER Bir Ölüm İlanı"Hükümet işi ne olacak" sorusuna yanıt arayan tartış- malardan uzak. Bandırma'nın denıze uzanan ve yürürken ınsana, denizin içindeymış duygusu veren Mendirek yo- lunun üzerinde yürümek ne güzelmiş? Uzaktan "9. Ulus- /araras/ Sandırma-KuşCennetı Kültür ve Turizm Festiva- //" etkinliklerinın açılış töreni konuşmalan geliyor. Çevre- nin korunması, yörenin doğal güzellikleri üzerine büyük büyük sözler ediliyor. Bandırmalı dostlara tam da ne kadar şanslı olduklannı söylemeye çalışıyordum ki. söyleyeceklerimi ağzıma tı- kadılar Böyle temiz hava ancak rüzgârla geliyormuş. Kışın onlar da bizim kadar zehirleniyorlarmış. Başımı bir de de- nizın suyuna çevirip rengini görmeliymişim. Dostlardan bin, elındeki 6 haziran tanhlı Bandırma "Ha- ber" gazetesini uzatıp bir "Vefat ve Başsağlığı" ılanını gösterdi. irfan Astunç imzalı ilanı aynen dikkatinize sunuyorum: "Ülkemızin ve dünyanın ender güzelliklennden, doğa harikası, başta pelıkanlarolmak üzere, sayısız kuşun üre- me alanı, göçmen kuşlann bannağı, balıkların son sığı- nağı, Büyük İskender'/n avlağı, A tipı diplomalı, ulusla- rarası sertifikalı, Bandırma Kuş Cenneti, yakalandığı aman- sız kiriilik hastalığından kurtulamamış, Hakk'ın rahmeti- ne kavuşmuştur. Cenazest kaldınlmayıp olduğuyerde bırakılacak, ardın- dan ağıt yakmak yerine, heryıl festival ve şenllkleıie anı- lacaktır. Not: Cenazeye çelenk ve çıçek yerine, Sığırcı Deresi, Ağıl Dere başta olmak üzere, tüm akarsulardan yararla- ntlarak atık gönderılmesıricao/uur. Atıkları ile suyu klrie- temeyenler, havayı klrteterek aynı sevaba nail olabilirier. Allah rahmet eyleye." Aynı gazetenin ve diğer yerel gazetelerin son bırkaç gün- kü birinci sayfalanna bir göz atıyorum. Manşet haberleri, 500'ün üzerinde Bandırmahnın ıshal, kusma, yüksek ateş- le hastanelerde yatıyor olmalanna neden olan suyun kir- lenmesı üzenne. Önlem almamakla suçlanan belediye başkanı istifaya çağınlıyor. Erdek yolu üzennde ünlü Bagfaş Gübre'nin önüne va- nyoruz. Işveren ve belediye artık çevre kirienmesine iliş- kin bütün önlemlenn alındığını öne sürmekteler. Ancak fab- rikanın, uluslararası koruma altındakı Kuş Cenneti'ndeki kuşlara, denizdekı balıklara ne kadar çok zarar vermek- te olduğunu anlamak için özel araştırmalara gerek yok. Uzaktan şöyle bir bakmakla ışın vahametinı görebiliyor- sunuz. Badırmaiılar sadece Kuş Cenneti Festıvali ile kuşlann ve çevrenin ağır ağır yok edilmesi olgusu arasındaki çe- lişkiden yakınmıyoıiar. Geleneksel kültür festivalinin, "kültür" içeriğinin tama- nıen boşaitılmasından da dertlıler. Festıvalin açılış törenı- nin yapıldığı saatlerde, çoğu Türk-lş üyesi yöre sendika- lan, kendilenne bir sergi standını çok gören belediye baş- kanını şikâyet için heyet halinde diğer partı başkanlannı ziyaret ediyoriardı. Soldan sağa geçen bütün belediyelerde görüldüğü üzere önce kültür festivalinin tümden kaldınlması denen- miş. Sonra halkın benımsedığı ve ısrariı olduğu görülün- ce, kültür içeriği boşaltılarak düzenlenmiş. Bandırma'nın sivil toplum örgütlen gelecek yıllar için alternatif festival- ler düzenleme eğilimindeler. Bu yıl için Özgürlük ve Dayanışma Partisi, haziran et- kinlikleri ile bir adım atmak ıstemiş. Istanbul'dan Bandırma'yaferibotlagidenotobüsün Es- kihisar'a ulaşması 2 saatı aşıp, 3 saate varan bir zaman dilımi de arabalı vapur sıra kuyruğunda geçınce 5 hazi- ran günü saat 17.30'da yapılması programlanmış söyle- şıye yetişememe ve bu ilk etkınlığın iptal edilmesı gıbı bir sonuç doğdu. Boşuna niye nni gittim? Dırekt otobüsle Bandırma'ya 9 saatte ulaşma rekoru- nu kırdığımı göstermek, söz verdığim toplantıya gitme- mek gibı bir ayıbı işlemediğımı kanrtlamak ıçın. Telefonla haber verirsem, haklı olarak ınanmayacaklannı düşündüm. Yapılamayan söyleşinin boşluğunu sedıkalar, sivıl top- lum örgütlen gruplan ile özel sohbet görüşmelerinde ka- patmaya çalıştık. Yukanda saydığım Bandırma ve çevresi için yaşamsal önem taşıyan sorunlann yanında, battal demiryollannın na- sıl daha da işlemez konuma getirildiğinı. eskimış feribot- lann yenilenmesiyle daha işlevsel bir deniz taşımacılığı ye- rine, feribot sefertennın bile özelleştirmeye kurban edil- mek üzere sonbaharatamamen kaldınlacağını öğrendim. Kamu sendikalaşması eylemlerı nedeni ile yürütülmek- te olan soruşturmalar, Türkiye'nin her yerinde olduğu gi- bi burada da sürüyor, her kamu çalışanının sorgulaması- na birkaç dosya kâğıdı olmak üzere, ülke çapında akıl al- maz bir ısraf kapısı daha açılmış bulunuyordu. Kamu ça- lışanları üzennde yaratılan stres. soruşturmalar nedeni ile yitirilen zaman da cabası. On binlerce insana ceza veri- lemieyeceğıne göre, bunun sonu nereye varacaktı? Karşılaştığınız her insan, birkaç cümlenin ardından sö- zü yaşamsal sorunlara. geçım derdine, durmadan yük- selen etıketlere. geride kalan ücretlere getiriyor. Şehirie- rerarası otobüsler bile bir-ıkı hafta ara ile zam göriıyor. is- tanbul-Bursa 600 bın, Bursa-Bandırma 300 bin lira olmuş. Indirim yapmaya kalkan otobüs firmalan garajlara sokul- muyor. Görüyorsunuz ya, Bandırma'nın mendıreği üzerindeki yolda, Ankara'dakı kirii siyaseti, bütün sorunlan bir yana atıp şöyle bir keyifle yürümek hakRı bile yok. Ankara'daki kirienme, Türkiye'nin dört bir yanına, yaşamın her alanına, tabii ki Bandırma'ya da uzanıyor. THY, az zarara sevindi Ekonomi Servisi - Türk Ha\aYollan(THY)yıhn ilk üç ayında 913 milyar liralık zarar açıkladı. Dünya havacılık sektöründe ölü sezon olarak adlandınlan ilk üç ayını zararla kapattı. Ancak geçen vılın aynı döneminde 1 trilyon 539 milyar lira olan bilanço zararnı 913 milyar liraya liraya inmesi THY • yetkililerini sevindirdi. Dolar bazında ele alındıeında 1995"Tn ilk üç ayında 36.9 milyon dolar olan : bilanço zaran 1996"da 12.9 , milyon dolara düşmüş 1 oldu. t THY'den yapılan '• açıklamaya göre. 1996 yılmın ilk üç ayında faaliyet gıderleri ise 18 trilyon 294 milyar lira oldu. Faaliyet giderlerinin büyük bir kısmı dolara bağlı olan Türk Hava Yollarf nın dolar bazındaki faaliyet zaran 1995'in ilk üç ayında 23.6 milyon dolar iken bu rakam 1996'nın av nı döneminde 500 bin dolar oldu. ÇÎFTÇÎ D O S T U / SADULLAH USITVIİ Avrupalı gibi olmak, Avrupalı gibi davranmak... Hastahkh bıığday limandan döndü İZMİR - Başbakan Mesut Yıl- maz, "TürkiyeAvrupa'nın birpar- çasıdır" demiş... Doğrusu bız de bu görüşe katılmak isteriz. Ama, Avrupalıyız demekle Avrupalı ol- mak mümkün değıldır... Avrupa'ya yakın ojmak da bir şeyi değıştir- mez... Önemli olan Avrupalı gibi düşünmek ve Avrupalı gıbi davran- maktır!.. Mesut Yılmaz'ın bu sözlerine Avrupalı da inanmaz... Bütün dün- ya, Türkiye'deki gelişmeleri hay- retle izliyor... Tansu Çiller ve kad- rosunun Türk demokrasisini nasıl tahrıp ettiğını görüyor... Kendısi hakkında soruşturma açılmasını engellemek için ülkeyi bunalıma sürüklemekten kaçınmadığını ib- retle seyredıyor ve belki de hali- mizeacıyor... Türkiye Cumhuriyeti kuruldu- ğundan bu yana Meclıs'e baskın yaptıran ve çirkin olaylara neden oian bir tek parti başkanı görülme- di... Meclis'teki kargaşa ve kayga- yı televizyoniardan izlerken tüyle- rimiz diken diken oldu... Birtakım insanlar, Meclispolislerinesaldır- dı... Tansu Çiller'in artık amacı ve yapısı belli oldu. Türk demokrasi- sine ve Meclisı'ne bundan daha büyük bir darbevurulamazdı... Bu çirkinlikleri hep beraber üzülerek yaşıyoruz... Çiller ve yardakçılarından olu- şan. Meclis'e baskın düzenleye- bilen bir kadronun Türk siyase- tınde etkınlıği sürdüğü müddetçe Avrupalı bize inanır mı, güvenir mi? Tansu Çiller'in yardakçılan da, kılavuzlan da var. Örneğin Sana- yi Bakanı Yalım Erez... Gelişme- lere baktığımız zaman Erez'in sa- dece kılavuz değil, aynı zamanda akıl hocası olduğu da anlaşılıyor... Yalım Erez, milletvekili seçilme- den önce, Tansu Çiller gerek ba- kanlığı, gerekse başbakanlığı dö- neminde 50 mılyondan fazla insa- nın haklannı özel sektöre karşı ko- ruyan köklü kuoıluşları yıktırmak için teşvik etti. Çiller de o kuru- luşlan yıkmak için çok uğraştı, ama halktan ve tanm kesıminden gelen direnç karşısında bir kısmı ayaktakaldı... Bunlar, tanmsal KlT'ler veTanm Satış Kooperatiflerı Birlikleri idi... Şimdi Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı'na gelen Yalım Erez, Çiller'in yı- kamadıklannı da yok etmeye ça- lışıyor. Ama, o kadar gözü kara ki, ne yasa dinliyor ne de kural... Avrupa'da da, Amerika'da da bizdeki gibi Tarım Satış Koopera- tifleri Birlikleri var... Üstelik yöne- tenlerde üreticiler... Devlet hiçbir işlerine kanşmıyor... Sistem öyle- sine kurulmuş ki, istese de karı- şamaz... Birtikler, kendi üreticisi- ni, tüketicisini özel sektöre karşı korur... Bu konuda Amerika ve Av- rupa ülkelerindetartışma bile açı- lamaz... Açmaya kalkanın da had- dini bildirirler... Şimdi, halkını sö- mürüden, vurgundan, rüşvetten korumaya kararlı Amerikalı ve Av- rupalı ülkeler, sömürü düzenine kapılarını ardına kadar açmaya çalışan Türkiye'ye ve onun hükü- metine iyi gözle bakar mı, ken- dinden sayar mı? Hele yasaları çiğneyenlerden nefret eder... Yalım Erez'in Tarım Satış Ko- operatifleri Birlikleri'ne karşı giriş- tiği "yok etme" hareketi eğer ba- şarıya ulaşırsa Türk halkı en kısa zamanda büyük bir "ekonomik facia" ile karşı karşıya kalacaktır. Şu anda Tariş, Çukobirlık, Antbir- lik, Trakyabirlik, Fiskobiriik, Kara- deniz Birlikgibi 14 kuruluş vardır. Hepsınin malvariığı artık katrilyon- lara ulaşmıştır. Birliklerin tamamı üreticilerin öz malıdır... Milyonlar- ca üretici, yıllarca kendi geleceği- ni koruyabilmek için dişinden tır- nağından arttırarak bu kuruluşla- rı dev birer imparatorluk haline getirmiştir... Yalım Erez, şimdi Türk üreticisı ve halkı için son derece önemli bu birlikleri yıkarak pıyasayı ta- mamen özel sektörün ınsafına terk etmeye çalışıyor. Bunu yaparken de yasaları açıkça çiğniyor... Ge- lenekleri yıkıyor... Hem de milyon- larca çiftçinin göz yaşına, itirazla- rına bakmadan... Önce başanlı genel müdüıieri iş- başından uzaklaştırdı... Görevden alamadı, ama Ankara'ya çeşitli bahanelerle çekti... Lar olsun di- ye verdiği görev tamamlandığı hal- de, genel müdürleri görevleri ba- şına göndermiyor ve Ankara'da tutmakta ısrar ediyor... Bunları yaparken de yasaları çiğniyor.... Sanki Türkiye dağ ba- şı... Bu arada. DSP Antalya Mil- letvekili Metin Şahin'in. 23 mayıs- ta bırlik genel müdürlerinin görev yerierinden uzaklaştınlmaları ile il- gili Yalım Erez'e sorduğu sorula- ra da yanıt verilmedi... Şahin, MeclisBaşkanlığı'naver- dığı yazısında şöyle diyor: "Tariş, Antbırlik, Trakyabirlik, Kozabırlik ve Karadenizbirhk genel müdürleri haklı, ınandıncı bir neden göste- rilmeden Ankara 'ya bakanlığa ge- çici görevle çagrılmışlar ve böy- lece birliklerin işlerınin yoğun ol- duğu bir dönemde, görevlerini yapamaz duruma düşürülmüşler- dir. Bu yersiz uygulamaya ek ola- rak bu 5 genel müdürün yerleri- ne. bütünlüğü olmayan, çelişkili ve- kâletle atama ve görevlendirme- leryapılmıştır Tariş ve Antbirlik'te kadrolu, imza yetkili, görev ba- şında genel müdür yardımcılan varken bırer müfetişin genel mü- düriüğe vekâieten görevlendinlme- lerinin hiçbirhukuki dayanağı yok- tur. Yasal olmayan işlemler söz konusudur." Gerçekten de, Tariş ve Trakya- bırlik'ın genel müdürlüklerine ba- kanlık tarafından yapılan vekalet atamaları yasalara aykırıdır. imza yetkisi bulunan genel müdür mu- avinieri varken imza yetkisi olma- yan herhangi bir memurun atan- masi mümkün değildir... Bugüne kadar da bir örneği yoktur. Genel müdürlüğe vekâlet eden yetkisiz memurlar yüzlerce milyarlık, hat- ta trilyonluk belgelerin altına im- za atacaklardır... Bunlardan do- ğacak sorumluluk da yetkisiz ki- şileri atayanlara ait olacaktır... Birlik genel müdürleri, 17 Ma- yıs 1996'da Ankara'ya çağrıldılar. 20 mayısta bakanlığa teslim ol- dular. Kendilerine verilen görevi de 24 mayısta bitirip ilgıli makam- lara teslim ettiler... Görevleri bite^ li neredeyse 15 gün oldu... Hâlâ genel müdürierin görevleri başına dönmelerine izin verilmiyor.... Hatta, el altından çirkin pazar- lıklar ve tehditler de başladı. Sa- nayi ve Ticaret Bakanlığı müste- şar yardımcılarından biri, genel müdürlere "Artık işiniz bitti" diye- rek yeni görevler öneriyor.... Özelleştirme diye milletin kafa- sını şişırenler, 750 bin ortaklı "özel" bir kooperatifi neden devletleştir- meye çalışıyor?.. Bu kafa ile bizi Avrupa Birliği'ne alırlar mı?.. • HAKAN DİRİK Elektrik, İZMİR - Türkiye. Izmir ve Mersın lımanlanndan yur- da sokulmak istenen 25 ton hastalıklı buğdayı tüketmek- ten kurtuldu. 5 mayısta tzmir Limanı'na gelen ve bir aydır Çakalburnu Dalyanı açıklannda bekleyen hastalıklı buğ- day yüklü gemi. yükünü boşaltmadan önceki gün Izmir'den aynldı. "Hindistan sürmesi" olarak bilinen "TUletia Indica" hastalığı bulunduğu belirlenen 25 ton buğday yüklü gemi, Hindistan'ın Cantla Limanı'na gitmek üzere 4 haziran gü- nü hareket etti. Hindistan'dan Izmir Limanı'na gelen Yuna- nistan'a ait Malta bay- raklı Lena 11 adlı gemi- deki buğday. 6 mayıs gü- nü incelemeye alındı. Akmar Vapur Acenteli- ği Denizcilik ve Turizm AŞ aracıhğıyla Türkı- ye'ye sokulmak istenen buğdayı ınceleyen Tanm Bakanlığı'na bağlı Ziraı Kontrol Müdürlü- ğü'nden gelen raporda buğdayda "Hindistan sürmesi" olarak bihnen -Tılletia Indfca" hastalı- ğı olduğu belirtildi. Izmir Gümriikler Baş- müdürü Muharrem Ka- raduman. buğday ın yur- da girışınin engellendi- ğini belirttı. Gemınin yurda girebileceği tüm İimanlara da faksla du- rumu bildirdiklerinı kay- deden Karaduman. bu- nun üzerine geminin Iz- mir Çakalburnu Dalya- nı açıklanna demirledi- ğini ve burada bekleme- ye ba^ladığını söyledi. şekere zam ANKARA (CumhuriyetBüro- su)-TEDAŞ, elektriğin kilovvatt- saatinin saüş fıyatını yûzde 52 ile 5.5 oranlannda arttırdı. Taşkö- mürü ve yan ürünlerine de dün- den geçerli olmak üzere yüzde 36.7 ile 39.1 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü'nden dün ya- pılanaçıklamaya göre. maliyetler- deki artış gerekçe gösterilerek taşkömürü ve yan ürünlerinedün- detı itibaren yüzde 36.7 ile 39.1 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. ŞekerSirketi.şekerin fabrika çı- kış fîyatına ortalama yüzde 12 zam yaptı. Önceki günden ğeçer- li olan fıyat ayarlamalanna göre 1 çuval tozşek'erin fiyatı 2 miTyon 997 bin liraya, 25 kg'lik küp şe- kerin fiyatı da 1 mtVyon 730 bin lirava vükseltildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle