Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 HAZİRAN 1996 CUMARTESİ
HABERLER
Sol, üçlü
koalisyona
sıcak
bakmıyor
• Ecevıt, Baykal'ın
'beraber hareket'
önerisıni, meydanın
RP'ye kalacağı
gerekçesiyle reddetti.
CHP lideri, transfer bir
hükümetin hoş
olmayacağını söyledi
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DSPGenel
Başkanı Bülent Ecevit. CHP
Genel Başkanı Deniz
BaykaJın. "124sosyal
demokrat miHervekili
beraber hareket etsin"
önerısini reddeni. DSP ve
CHP'nın ıçınde yer alacağı
3'lü bir koalisyonun
sayısının güvenoyuna
yetmediğıni. 4'lü bir
koalisyonda da "meydanın
RP'ye kalacagını" söyleyen
Ece\ it. "Beraber olup ne
yapaeağız? 2 ortak zaten
kıran kırana kavgalı" dedi.
Ecevit \e Baykal. DY'P'den
aynlacak' mılletvekillerinin
katılımıylaoluşacak
"ANASÖL" formülüne
soğuk baktıklannı
bildirdiler. CHP lideri
Baykal. Cankaya Köşkü'nde
Cumhurbaşkam Süleyman
Demirei ile yaptığı
görüşmenin ardından. CHP
\e DSPlı 124
milletvekılinın ortak hareket
ederek merkez sağdan
destek istemesi görüşünü
yineledi. Erken seçimin
çözüm olmayacağı görüşünü
vurgulayan ve Meclis'ın
önünde 4 5 yıllık biryasama
dönemi bulunduğunu
kaydeden Baykal. "Seçim
yapılır ve çare olmazsa
içinde bulunduğumuz kriz
daha da agırlaşır" diye
konuştu. ANAYOL'un
yeniden kurulması
durumunda. "polemik ve
demagojilerle" yıne ülkeye
yarar ge:irmeyeceğinı
savunan Baykal. "Solartık
destek verme durumunda
olmamalı: çözüm üretnteli.
destek istemeyi talep
etmelidir" görüşünü dıle
getirdi. Deniz Baykal.
gazetecilerm sorulan
üzerine. DYP'den kopması
beklenen 30'a yakın
milletvekili ile sandalye
sayısı 249 oian ANAP-DSP-
CHP birlikteliğınin
güvenoyuna yetecek
çogunluğa jlaştınlması
formülüne so&uk baktığını
bildirdi. Baykal,
w
Transferlerk\ yan
desteklerle hükümet
oluşturma yönteminden
hoşlanmadığımı ifade etmek
isterim. Türkiye'nin böyle
yapay hükümerlerlesonuca
ulaşması mümkiin değildir.
Gerçekten inanmadığımız,
sadece hükümet olsun diye
kurulan mndellerde yer
aJmamı/ mümkiin değildir"
dedi. Baykal, erken seçim
olasılığına ilişkin sorulara.
"Seçim hiikümeti
düşünülüyorsa derhal seçim
yapahm. Türkiye'yi daha
fazla kanatmayalım.
Düşünmüyorsak o zaman
seçim lafını kaldıralım"
yanıtını \erdi
Ecevit'ten ret
Bülent Ece\it. Demirei ile
görüşmesinin ardından
Cumhuriyet'e yaptıgı
açıklamada. Baykal'ın
önerisini reddetti. Ecevit.
~Beraber olup ne yapacağız?
3'lü bir bükümetin sayısı
güvenoyuna yetmiyor. 4'lü
bir hükümet olduğu zaman
meydan RP'ye kalıyor. 2
kavgalı ortak var. Kıran
kırana, kanlı bıçaklı. Onlara
2 parti eklenmesini öntriyor.
bunlardan biri de kendi
içinde paramparca. Ne çıkar
oıtaya?" dedi.
Ecevit. Cankaya Köşkü'nde
yaptıgı açıklamada da. her
olasılığakarşı nüfus
say ımının gerçekleştirilmesi
ve seçime katılımı arttıran
anayasaya uyum yasalannın
çıkarılması gerektigini ve
sağlıklı bir erken seçim ıçin
en az 7-8 aylık sürenin
gerektiöıni söyledi.
ÂNAYÖL azınlık
koalisyorıunun bunalıma
gıtmesinde sorumluluk
sahıbi olduklanna ilişkin
görüşleri kabul etmediğıni
kaydeden Ecevit. tam
demokrasiden yana görünen
bazı ay dın çevrelerin.
koalisyorı yerine. tek başına
bir iktidann otoriter
hükümet modellerini
savunmalannın çelişki
olduğunu belirterek
"Hükümetin içinde olsak
bizün yüzümüzden de
sorunlar çıkabilirdi" dedi.
Ecevit, Iransferierle ANA-
SOLT formülü içın.
"DYP'den aynlacak
milletvekillerine umut
bağlanıyor. Bu da güven
verici bir hükümet olamaz.
Ben bunlan geçerli çözüm
olarak görmüyorum"
değerlendırmesini yaptı.
ANAP lideri, DSP lideri Ecevit'le görüştü, RP ile koalisyon kurmayacaklannı yineledi
Ydmaz'ıniîk turusonuçsıızANKARA (Cumhuriy et Bürosu) - Başba-
kan Mesut Yümaz'ın, Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'in göre\ lendırme yapmasın-
dan önce yürüttüğü DSP ve CHP ile birlik-
te RP ve DYP'ye karşı blok oluşturma gin-
şimi ilkturdasonuçsuzkaldı. Yılmaz'ın. sü-
reç içinde DYP'yi RP ile koalisyona zorla-
ma taktigı izleyeceği ve bu modelin DYP'de
yol açacağı olası bir parçalanmanın ardından.
yeniden ANAP-DSP-CHP koalisyonunun
gündeme gelebileceği bıldirildi.
Yılmaz. dün DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'le yaptıgı ikinci görüşmeden sonra
"Ecevit. erken seçim hükümeti, biz ise icra-
at hükümeti istiyonız. Bu aşamada yeni bir
gelişme yok" dedi. DSP Genel Başkan Yar-
dımcısı CevdetSelvi, Ecevit başbakanlığın-
da hükümet kurulmasını isterken CHP'nin de
buna sıcak baktığı öğrenildi. Ecevit, bu ko-
• Başbakan Mesut Yılmaz'ın, DSP ve CHP ile birlikte RP ve
DYP'ye karşı blok oluşturma girişimi sonuçsuz kaldı. Yılmaz,
Ecevit'le yaptıgı görüşmeden sonra gelişme olmadığını belirtti.
nudaki sorulara.w
lskandinav ülkeierindeola-
bilir. ama Türkiye'de bana böyle bir öneri
gelecegini sannuyorum" yanıtını verdi.
ANASOL blokunun oîuşturuiması duru-
munda. RP hükümeti kuramazsa ikinci gö-
re\ lendirme için DYP Genel Başkanı Tansu
Çiller'in önünün kesileceğine dikkat çekil-
di. Demirel'in,24aralıkseçimlenndenson-
ra parlamentodaki sandalye sayılarını dik-
kate alarak görevi RP'nin ardından Çiller'e
verdiğine dikkat çeken ANAP'lılar. CHP \e
DSP ile oluşturulabilecek blokla bu kez Me-
sut Yılmaz'ın öncelik alabileceğini savundu-
lar. Yılmaz, 53. hükümetin istifasını verme-
sinin ardından yeni hükümet araytşlannı dün
de sürdürdü. Yılmaz. Ecevit ile yaklaşık 20
dakika süren kısa görüşmeden sonra yaptı-
gı açıklamada, yeni bir gelişmenin söz ko-
nusu olmadığını söyledi. Ecevit'in gelişme-
lerin Türkiye'yi kaçınılmaz olarak erken se-
çıme götüreceği düşüncesınde olduğunu ak-
taran Yılmaz. şöyle dedi: "Sayın Ecevit bu
süreçiçinde bazı yasal düzenlemelerin, nüfus
tespiti gibi bazı uy gulamalann yerine getiril-
mesinin. bu seçimlerin sonuç vermesi açısın-
dan gerekli olduğu düşüncesinde. Ece\ it, bu-
nun için de asgari 7 av lık bir süreye ihtiyaç ol-
duğu kanaatinde."
Yılmaz. Ece\ ıt'in böyle birhükümeteka-
tılmayı da yetkıli kurullannda görüşecekle-
Parti >e kitle
örgürü temsilcileri,
Türkiye'ye sığınan
İranlı rejim
muhaljflerinin
başlanna bir şey
gdirse
sorumlusunun
BM olacağını
söylediler ve
başvumlann
siyasi nedenlerle
geri çevrildiğini
vurguladılar.
Aylardır seslerini duyurmaya çalışan sığınmacılar için parti ve DKÖ'lerden çağn:
Iranlüara mülteci statüsü verilsin
rini aktardığını bildirdi. Eğer bu müzakere-
lerde sonuç alınamazsa son çarenin seçim ol-
duğunu belirten Yılmaz. RP ile hükümet ku-
rup kurmayacaklanna ilişkin soruya da şu kar-
şılığı verdi: "Geçmişte RP ile bir koalisyon
hükümeti konusunda ckldi göriişmeyapan tek
parti biziz. O görüşmelerde RPUeuyumlu bir
hükümet kuranıay acağımız kanaatine \ardı-
ğımız için bu göriişmeierden bir sonuç eldt
edemedik. Aradan geçen 3 aylık dönem zar-
fında bu görüşlerimizi değiştirmemi/i gerek-
tirecek bir gelişme olmadı."
Üçüncü ısım arayışlannjn henüz gündeme
gelmediğini belirten Yılmaz. DYP ile de hü-
kümet kurmama gibı bir önyargıları bulun-
madığını söyledi. Yılmaz. "'Ama, daha önce
yaptığımız görüşmeler var. Edinilmiş izle-
nimler. tespitkr var. Onlan yok sayamayız. Sü-
reci sıfırdan başlarmayız. Daha önceki temas-
lanmız ıştğında hareket ede-
riz" dedi.
ANAP-DYP-DSP ve
CHP'nın içinde yer alacağı
bir hükümete karşı olmadığı-
nı bildiren Yılmaz. Ecevit'in
de karşı olduğu izlenımini al-
madığını söyledi.
Ecevit de ANAYOL ortak-
lannın. kendilerinin sağladı-
ğı katkının değerini bilmeye-
rek tarihi bir fırsatı kaçırdık-
larını söyledi. Ece\ it. "Seçim
hükümetinde ısrarlı mısınız"
sorusuna "Değiliz. Fakat, er-
ken seçimin kaçınılmaz ola-
cağı bir sürece girdik. Olası
bir seçime hem partilerin, henı
milletin hazuianması gerekir"
karşılığını \erdı.
DSP cephesınde. erken se-
çim koşuluy la RP dışı parti-
lerin kuracağı birazınlık bü-
kümetine güvenoyu \ererek
dışandan destek verilebilece-
ğidilegetirildi. Ecevit'in baş-
bakanlığının gündeme gel-
mesi durumunda ise hüküme-
te girilebileceği kaydedildi.
ANAP cephesinde, ANA-
SOL modeline DYP içindeki
RP'li modellere karşı olan.
sagduyulu ve y önetime muha-
lif en az 30 dolayında millet-
\ekilinin güvenoyu vererek
y a da oylamaya katılmayarak
destek verebileceği beklentı-
sidilegetirildi. ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Halit Du-
ANICARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Bazı siyasi parti ve demokratik
kitle örgütleri(DKÖ)
temsilcılerinden oluşan bir gnıp.
9 aydan bu yana çeşitli eylem \e
etkinliklerle seslerini duyurmaya
çalışan "İranü rejim
muhalifleri"ne sığınmacılık
statüsü veriimesinı ıstediler. Parti
\e kitle örgütlerinin temsilcileri.
Iranlılann başlanna olumsuz bir
olay gelmesi durumunda.
Birleşmiş Milletler'in (BM)
sorumlu tutulacağını açıkladı.
Aralannda Özgürlük ve
Dayanışma Partisi (ÖDP). Emek
Partisi (EP), Demokrasi ve Banş
Partisi (DBP). Işçi Partisi (İP).
CHP ve HADEP temsilcileriyle
bazı demokratik kitle örgütü
temsilcilerinin bulundugu bir
grup dün BM Mülteciler Yüksek
Komiserliği'nin önünde basın
açıklaması yaptı. tranlı
sığınmacılann siyasi görüşleri
nedeniyle can güvenliklerinin
bulunmadığını ve Türkiye've
sığındıklan anımsatılan
açıklamada, BM'ye
başvurulannın siyasi nedenlerle
reddedildigi kaydedildi.
BM Mülteciler Yüksek
Komiserliği'nin
u
gerçekJeri
çarpıtmak~la suçlandıgı
açıklamada, şu görüşlere yer
verildi:
**Kuruluşu, \aıiık nedenlerinden
biri olan insan haklanna saygı
göstermeye ve İranlı
sığınmacılara mülteci statüsü
tanıyarak üçüncü bir ülkeye
gönderilmelerini sağlamaya
çağınyoruz. İranlı sığınmacılann
başına gelebilecek herhangi bir
oiaydan BM Mülteciler V üksek
Komiseıiiği'ni sorumlu
tutacağımızı kanıuoyunun
bilgisine sunuyoruz."
mankayada dün düzenledigı
basın toplantısında. DYP ile
yeni bir koalisyon olasılıgı-
nın çok zor olduğunu belirtir-
ken. bu parti içindeki muha-
lifleri ayn tuttu. Dumankaya,
"DV P'de büyük kargaşa var.
Genel başkaıilannın tutumun-
dan. yolsu/luK iddialanııdan
rahatsızfakduyanlar%ar. Bu ar-
kadaşlanmız, kurulacak bir
hükümetedestek\erebilirler"
dedi.
0IFIR NOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR
Gazetelerde hükümet pazarlıklarını iz-
lemekten belki gözünüze çarpmamışttr.
Metin Göktepe nın öldürülmesinde kul-
lanılan copun adı 'Haydar'rruş. Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi Metin Göktepe Cina-
yetini Araştırma Komisyonu, bu copun bu-
lunmasını polis müdürlerinden istemiş.
Habere göre çevik kuvvetteki polisler,
birtorna atölyesine gidiyortar, ceviz ağa-
cından bir cop yaptırıyorlar. Bu copun
adını da 'Haydar' koyuyorlar. Bu ismi
elektrikli makine ile copun üzerine kazı-
ypriar. Sonra önlerine gelene bu copu in-
diriyorlar.
Metin Götctepe'nin dövülerek öldürül-
düğü gün bu cop kıyasıya kullanılıyor.
Bazı polislerin anlattıklanna göre cop da-
yaklar sırasında kırılıyor.
Dünyanın bütün güvenlik güçlerinin
kullandığı lastik cop, çevik kuvvet polis-
lerince yeterince etkili ve acımasız bulun-
muyor ve yerine kırılmaz odundan cop
yaptırılıyor. İşte bu copla polis, gazeteci
öldürüyor.
Eğer Göktepe'nin meslektaşlan olayın
'Haydar' İsimli Cop
üzerine kararlılıkla gitmeseler, ciddi bir
çaba sarf etmeselerdi, ellerinde adam
öldürecek düzeydeki bu copla bazı po-
lisler mesleklerini keyifle sürdürecekler-
di.
• • •
Metin Göktepe olayı orta kararda de-
mokratik bir ülkede gerçekleşse, o ülke-
nin polis müdürü, "Duvardan düştü" di-
yen Içişleri Bakanı anından görevden alı-
nır ve haklarında ceza soruşturması açı-
lırdı. Bizde ise istanbul Polis Müdürü ter-
fı ettirilerek Bursa Valisi yapılmıştır. Polis
örgütünü bu hale getiren Emniyet Genel
Müdürü de Adalet Bakanlığı'na getiril-
miştir.
Metin Göktepe'nin katilleri bellidir. Hiç-
biri tutuklanmamış, hiçbiri ciddi birsorun
yaşamamıştır. Üzerlerindeki kamuoyu
baskısına rağmen durum budur. Ya geri
kalanlar? Yani sokaktan adam kaçırıp,
iple boğup adam öldürenler. Adam öldür-
meyi bir meslek haline getirenler. Kelle av-
cıları, işkencecıler.
Onlar halen bu ülkede görevlerini bü-
yük bir kolaylıkla sürdürüyoriar. Polis şef-
leri milletvekili ve bakan oluyor. Sürekli ter-
fi ediyorlar.
Çevik kuvvet polisleri de bakıyortar ki
kendilerine emir veren ve yönlendiren
şefleri terfi ediyor, onlar da gidip öldürü-
cü cop imal ettiriyorlar. Bu copu, ifade-
lerden anlaşıldığı kadarıyla herkes bili-
yormuş. Bu copu övünerek birbirlerine
gösterdikleri belli oluyor.
işkencede çok insanımız öldürüldü.
Hâlâöldürülüyor. Gözaltında çok insanı-
mız kaybedildi. Hâlâ kaybediliyor. Terör-
le mücadete adı altında köyler bomba-
landı. yakıldı. Hâlâ bombalanıyor. yakılı-
yor.
Bütün bunların sorumlusu şahinler, ik-
tidarı ellerinde tutuyorlar ve yükseliyor-
lar. Gazete haberinde Çevik Kuvvet Şu-
besi 2. Biıiik Amiri Korkmaz Karaka-
şoğlu'nun, Metin Göktepe'nin öldürüldü-
ğü gün gözaltına alınan 1054 kişiye hita-
ben "Orospularsağa, pezevenkler sola"
dedigini meslektaşlan anlatıyorlar. Yani ona
göre orada gözaltına aldıkları kadınlar
orospu, erkekler pezevenkti.
Tam bu ülkede yapılanlara uygun bir ma-
ço kafa. Onlar için adam öldürmek aşa-
ğıhk bir iş değil de asıl asağıhk olanlar oros-
pular ve pezevenkler.
'Haydar' adı verilen cevizden yapılmış
cop, anlayana çok şeyler söylüyor. Siya-
seti bu kadar kirlenen ve kana bulaşan
bir ülkede. polisler de adam öldürmek için
özel coplar imal ettirıyor.
MHP artığı Kültür Bakanı film yasak-
lattınyor. Sonra hepimiz her seçimde ırk-
çıların ve siyasi İslamın neden oylarını
arttırdığını düşünüyoruz.
'Haydar' copunu yurttaşının tepesine
öldüresiye indirmekten zevk alan merkez
sağ, sizce neden eriyor?
Erbakan önce
Çiller'e gidecek
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireTden hü-
kümeti kurma görev i aldık-
tan sonra, kurmaylanyla bir
değerlendirme toplantısı ya-
pan RP Genel Başkanı Nec-
nıertin Erbakan'ın. "Ya
RPTi bir hizmet hükümeti ya
da seçütı" görüşünde oldu-
ğu bildirildi. Erbakan'ın. ilk
görüşeceği DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çiller'e. RP'nin
öncülüğünde DYP ve
ANAP' ın da katılımıyla üç-
lü koalisyon önerisinde bu-
lunacağı kaydedildi.
Hükümeti kurma görevi
alan RP lideri Erbakan, dün
gece kurmaylarını toplaya-
rak bir değerlendirme yap-
tı. Erbakan'ın bugün topla-
nacak olan RP Başkanlık
Divanı ve ll Başkanlan Top-
lantısı "ndan sonra. DYP li-
deri Çiller. ANAP lideri Me-
sut Yılmaz ve diğer lider-
lerden randevu isteyeceği
bildirildi. Erbakan'ın. lider-
lerle yapacagı görüşmede.
~Koalisyon kurabilir miyiz.
kuramaz mıyiz.Önce bu ko-
nuda mutabakata varalım.
Eğer koalisyon kurma konu-
sunda anlaşırsak teknik ko-
nuları daha sonra ele altnz"
önerisinde bulunacağı öğ-
renildi. RP liderınin, pazar-
tesi günkü görüşmede Çil-
ler'e koalisyon önerisinde
bulunacağı b'ildirilirken DYP
liderine. "RP'nin öncülü-
ğünde DYP ve ANAP'ın ka-
tılımıyla güçlü bir hizmet
hükümeti kuralım. Bu öne-
ri m kabul görmüyorsa, iki-
li koalisyon da yapabiüriz"
aörüşünü önerecefiı kayde-
dildi.
Erbakan"ın ANAP ve
DYP'ye götüreceği koalis-
yon paketinde şu maddeler
yer alıyor:
- Başbakanlığımı tartış-
maya açmam. Dönüşümlü
başbakanlıkın vürümediği
görüldü, bu model deviette
süreklüiğ] kesintiye uğratır.
- Olağanüstü Hal ve Çe-
kiç Güçicaldınlmalı. tksinin
de Türkiye'ye yararı olma-
dığı anlaşılmıştır. Güney-
dogu için acil ekonomik ted-
birlergetirilmeli.
- Hükümetiçinde vaya dı-
şında icracı bakanlıklan de-
netleyecek bir koordinasyon
kurulu kurulmalı. Bu icra-
cıbakanlıklara üç aytk prog-
ramlar verilmeli.
- Bakanlıklann dağılımı
eşit değil. adil olmalı. Her
partinin milletvekili sayısı-
na göre bakanlık verilmeli.
Maliye Bakanlıgı RP'de ol-
malı. Dağıtılan her bakan-
11kta partiler ortak sorumlu-
luk vüklenmeli.
BAKIRKOY5.
SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEIV
EsasNo: 1996 47
KararNo: 1996 4 Ek-1
lkame olunan vasi tayinı
davasında:
Sakarya 1. Sulh Hukuk
Mahkerriesı'nin 1968 303
karar sayılı dava dosyasın-
da mahçur Muzaffer Satıs'a
evvelce vasi olarak atanan
kardeşi Cemile Ölmez'in
2.11.1992 tarihınde vefatı
nedeniyle yerine vasi ola-
rak veğeni Fikret Ölmez'in
nasp ve tayinine karar veril-
diği mahçurun ikametgâhı
İstanbul Bakırköy. Ataköy,
9. Kısım S-2 blok c 90 ad-
resine. oğlu davacı Musta-
fa Cabır Satış'ın yanma nak-
letmesı ve davacı vekılinin
8.12.1995tanhlidilekçesi-
ne talepte bulunması üzeri-
ne. mahkemenin 12.12.1995
tarihl968 109-303 ek sayı-
lı kararı ile ikametgâh deği-
şikliğine izin verdiği anla-
şıldığından. oğlu Mustafa
Çabir Satışın yanına yargı
vetkimiz dahilinde kalan ad-
rese nakıl edilmesi nedeniv -
le işlerinin daha iyı yürü-
tülmesi bakım ve iaşenin
daha iyi yerine getırilmesı
içın mahçurun oğlu ve da-
vacı Mustafa CabirSatış'ın
talebi \ennde görülerek Fik-
ret Ölmez'in vasiliğinin kal-
dınlmasına. mahçura oğlu
Mustafa Cabir Satış'ın
TMK'nin 355. maddesi ge-
reğınce vasi olarak nasp ve
tayinine 26.4.1996 tarihın-
de karar verilmiştir. llan olu-
nur. Basın: 89153
TEŞEKKLR
Bayram tatılı sırasında Samsun'dageçırdığım anı rahatsızlık sonrasında ılk tedavımı yapan.
19 Mayıs Üniversıtesı Tıp Fakültesı Nörolojı A B.D. Başkanı
Prof. Dr. GIXTE> TO»AU'ya,
Ââst Dr.'lar FETİH KIUÇ. DURSITN AYGÜN'e
\e sen ıs hemşirelenne.
daha sonra Istanbul'da ledavımi sürdüren ve bana hekım duyarlılıklannın ve tıtızlıklerinin
yani sıra. birer e\ lat sev gısı ve vakınlıgıyla yaklaşan. bir an önce sağlığıma kavuşrurmak
içın adeta "canlanm sıpereden" Bakırköy Ruh ve Sınir Hastalıkian Hastanesi
3. Nörolojı (Clınığı'nın çok sevgıli Başasıstanlan
Dr. NEVİN ŞITL\Ş, Dr. GÖKSEL BAK4Ç. Dr. NALAN 1L\\T14K,
Dr. LÜTFl HAISOĞLl, Dr. AHMET ALTlTSHALKA'va
ve sevgıli asistanlannın hepsine.
Dr. AZİZ KARALI
kardeşıme. deaerli servis hemşirelerı ve personelıne. hastalığımın başlangıcında tatilını keserek
Samsun'a gelen ve tedavimı sonuna dek sürekli takıp eden. can dostum
Doç. Dr. HULKİ FORTA'ya.
hastalığım sürecınce ılgılerını esırgemeven
Sağlık Bakanı Sayın
Dr. \UDIRIM AKTTTVA ya
Bakırköy Ruh ve Sınir Hastalıkian Hastanesı.Bakırköy Dev le't Hastanesi ve Fizik Tedavi
Hastanesi Başhekım'lerı
Doç. Dr. ARtF MlRtVILİ. Op. Dr. FARLK TANCAR
ve Doç. Dr. HÜRRİYET ^U>L\Za
aynca hastahğımı öğrendikleri andan ıtıbaren bızlerı bir an v alnız bırakmayan. zıyarete gelen. telefon ve
telgrafla moral \e destek \eren. gönderdikleri sayısız çıçekle 3. Nöroloji Klınığı'ni çiçek bahçesıne
çeviren: Bakırköy Ruh \e Sinır Hastalıklan Hastanesi Nörolojı \e Psikıyarri Klınıklerı şeflen. sef
muavınleri. uzman ve asıstanlanyla çok sayıda hastane çalışanına. Istanbul'dan Çapa. Cerrahpaşa.
Marmara Cnıversitelen'nin çok değerlı hocalanna ve hekımlenne. Hasekı. Şışlı Erfal. Okmeydanı SSK ve
Samarya SSK Hastanelerı Nörolojı Klınikienne; İstanbul. .Ankara. Izmır Samsun'daki pek çok iiniversıte.
devlet ve SSK hastanelennin değerlr hocalanna. şeflerine ve hekımlenne İstanbul Tabıp Odası yönetımme,
Samsun'dan tsfanbut'a naklımızı saSlayan İnternational Hospital'a \e
Sayın Dr. SAİT HAlFAWİ\e,Op. Dr. CENGİZ ÂSLAN'a. Prof. Dr. NEDİM ZEMBİLCİ've.
ılgılenni esırgemeven dost Cumhurivet gazetesi ve İletişim \avınlan'na. ÖDP'lı dostlanmıza. destek ve
ılgılerınden dolayı sayısız ılaç, tıbbı cıhaz ve MR fırması ılgılilerıne. aynca bızım içın kaygılanan Samsun
ve İstanbul'dakı tüm akraba ve yakmlanmıza ve Türkıye'nm her yennden arayan dostlanmıza sonsuz
teşekkür ederız. llaınız ve desteğınızle moraİımız hıç eksılmedı. sagolun. varolun.
Giiken / Dr. Dursun KIRBAŞ
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Psikopat
Önceki gün yine "Cu/DAjunyef'teyayımlananbirya-
zımda, kendisinden iki aydan fazladır haber alınma-
yan Talat Türkoğlu'yla ilgili bildiriyi geçen pazar Ka-
dıköy iskelesi önünde dağıtmamızın pek de kolay ol-
madığını, çünkü çevik kuvvetin önlem aldığını, bildiri-
yi ancak görüşmeler sonucunda dağıtabildiğimizi yaz-
mıştım. Şimdi biraz daha aynntıya girebilirim...
İnsan Hakları Derneği'nden ve TYS Yönetim Kuru-
lu'ndan arkadaşlarla buluşmak üzere Kadıköy iskele-
si'ne gittiğimde, çevik kuvvet ekipleri harekete hazır
beklemekteydi. Bir süre sonra komiserlerinin bizden
birtemsilciyle görüşmekistediği bildirildi. Komiser, or-
ta yaşlı, belki artık emekli olmayı bekleyen, normal bir
ınsandı. "Izniniz varmı" diye sordu. Kendisine, çatış-
ma çıkmasını istemediğimiz, yasal bir kuruluşun her-
hangi bir bildirisinin dağıtılması için izne gerek olma-
dığı. bildiride suç öğesi varsa sonradan kovuşturma
açılabileceği anlatıldı. Bu görüşmeler uygarca, sakin-
ce yapıldı. Çevik kuvvet amiri telsizle bir yerleri aradı,
bir süre sonra istanbul Emniyet Müdürlüğü Kadıköy
ilçesi sorumlusu bir sivil görevli geldı. Daha sonra baş-
ka üst düzey görevliler geldiler... Bütün bu görevliler-
le konu yine uygarca. sakince görüşüldü... iki aydır ha-
ber alamadığı eşınin polıtık nedenlerle kaçınlarak gö-
zaltında tutulduğu ve büyük bir olasılıkla da sorgu sı-
rasında öldüğü konusunda kuşkuları bulunan bir ka-
dın. bunu topluma duyurmak istiyordu... Sanatçılar-
dan, yazarlardan destek istemişti. Bizlerde bu neden-
le oradaydık... Bildirinin dağıtılması demokratik bir
haktı... Dediğimgibi, üst düzey yöneticilerebunlarsa-
kınce, uygarca anlatıldı... Onlar kendi aralannda gö-
rüşmektelerken çevremizde bekleşmekte olan çevik
kuvvet ekibınden bir polis (ötekilerden biraz daha yaş-
lıca olduğu için komiser yardımcısı olabileceğini tah-
min ettiğim aydınlık yüzlü genç bir adam) bana "Ata-
oi Bey" diye hitap ederek. bildiriyi dağıtmanın suç ol-
madığını kendilerinin de bildiklerini, izin verileceğini, me-
rak etmememizi söyledi... Bizler çevik kuvvet komise-
riyle konuşarak sonucu beklemekteyken, o zamana ka-
dar görmediğim iki sivıl daha peydahlandı... Bunlar-
dan biri, neredeyse pejmürde kılıklı, dişleri sigaradan
ve kirlilîkten sapsarı bir adam, "Bu bildiriyi dağıtamaz-
sınız" diye kestirip attı... Kim olduklannı sordum. "Şu-
beden"mişier... "Niyedağıtamayız" diye sordum. "Biz
devletiz, dağıttırmayız!" "Siz devletseniz, bizneyiz?Ben
biryazarım, otuz kitap yazmış bir adamım." Konuşur-
ken insanın gözlerinin içıne bakamayan, baktığında da
bakışlan nefret saçan bu adam "Öyleyse otuz kıtap da-
ha yaz!" diye karşılık verdi. "Sen de otuz kitap oku, be-
nımle öyle konuşmaya gel!" Başka koşullarda silahı-
nı çekip beni gözünü kırpmadan öldürebilecek bu kı-
şiyle konuşmamız belki de itişip kakışmaya dönüşe-
cekken. üst düzey yetkililerden "izin" haberi geldi ve
psikopatın yanından uzaklaştım.
Psikopat; ruh hastası, akıl hastası demek. Sözünü
ettiğim kişi bir psikopattı. Onunla "akılcı" bir diyalog
kurmak olanaksızdı. Benden, bızlerden bütün vartı-
ğıyla nefret ediyordu. Kim bilir hangi aşağılık duygu-
ları içinde kıvranıyor, belki de bu duygularını kendini
"cfeWef"le özdeşleştirerek aşabiliyordu... Bildirinin da-
ğıtılmasına "izin" verildıği haberi geldiğınde neler his-
settiğini bilmiyorum. Bir psikopat böyle bir durumda
ne hisseder? Ya köpeksi bir duyguyla boyun eğmiş,
ya da içindeki nefreti yine ikiyüzlülükle gizlemiştir. Ama
akıl yürütmesi, haksız da olabileceğini düşünmüş ol-
ması mümkün değil... Tersine, içinden amirierine diş
gıcırdatmış olduğundan kuşkum yok...
• • •
Polis devletıni tümüyle "psikopati"yte açıklamaya ça-
lıştığım sanılmasın. Toplumumuzda yaşanmakta olan
şıddetin kökeni, her şeyden önce, kuşku yok ki sınıf-
saldır. Çarpık eğitim, bilgisizlik bir başka etkendir. Fa-
kat her alandaki çözümsüzlüklerde, hükümet bunalı-
mından cezaevlerindekı gerilime kadar bütün sorun-
ların içinden çıkılmaz duruma getirilmesinde, "kaybe-
dV/me"leryada "yargısız infaz"\arda, ruhsal dengesiz-
liklerin rol oynadığından da kuşku duymamak gerekir...
Sözünü ettiğim örnekteki polis memuru gibi cahıl psi-
kopatların mı yoksa öğrenim görmüş psikopatların mı
daha tehlikeli olduğu, ya da toplumumuzda aklın ge-
rilere çekilerek ruhsal dengesizliklerin neden bunca öne
çıktığı gibi sorulan ise ayrıca irdelemek gerekiyor...
Diyanet Basbakanlığa bağlandı
Yılmaz, larikat
kavgasına el koydu
YUSUFOZKAN
AN1C4RA - Başbakan
Mesut Yılmaz'ın. tarikatla-
ra yakınlığıy la bilinen Dev -
let Bakanı Cemil Çiçek'e
bağlı olan Diyanet fşleri
Başkanlığı'nı. genelgeyle
kendine bağlamasına. "ta-
rikat kav gasrmn neden ol-
duğu öğrenildi. Çiçek'in.
kunım içindeki "tarikatçı
kadrolaşma*"y a gitmesi v e
Diyanet İşleri Başkanı Meh-
met Nuri Yılmaz'ı görev-
den alarak yerine 12 Eylül
döneminde veto edilen
ABDdeki din müşavın Ab-
düJbakj Keskin'ı getırmek
ıstemesinin. Başbakan Yıl-
maz'ı rahatsız ettiği kayde-
dildi. Yılmaz'ın. Çiçek ta-
rafından açılan 5 bin 100
kişilik imam kadrosuna ta-
rikat üyesi isimlerin atanma-
.»ından kaygı duyTnasının da
kararda etkili oîdugu öğre-
nildi.
\'ılmaz. hükümetin isti-
fasını Cumhurbaşkanf na
sunmasının ardından önce-
ki akşam gerçekleştirdiği
'•gece operasyonu" ile tari-
katlara y akınlığıyla bilinen
ve kamuoy unda "flört fa-
hişeliktir" açıklamasıy la ta-
nınan Çiçek'e bağlı Diya-
net İşleri Başkanlığı'nı ken-
disine bağladı. Yılmazın
bu karannda. Diyanet'teki
"tarikat kavgasının" etkili
olduğu öğrenildi. Çiçek'in.
kurumda yaptıgı atamalar-
da. tarikatlara yakın isimle-
rin ağırlıklı olmasının. Baş-
bakan'ı rahatsız ettiği kay-
dedildi.
Cumhuriyet'in edindiği
bileilere tıöre. Yılmaz'ı bu
karan almaya yönelten olay-
lar şöyle gelişti:
Dev let Bakanı Çiçek, ba-
kanlık koltuğuna oturması-
nın ardından, yakın akra-
bası olan eski Yalova Kay-
makamı Mehmet Çiçek ile
İzmir Müftüsü Mehmet At-
tınkaya'yı. Diyanet İşleri
Başkan Yardımcılığf na ge-
tirdi. İstanbul Müftüsü Se-
lahattin Kaya'ı da aynı gö-
rev e getirmek isteyen Çi-
çek. Kay a'nın bunu geri çe-
v irmesi üzerine, yerine Baş-
bakan Yılmaz'ın yakını ol-
duğu ileri sürülen Pendik
Müftüsü AhmetŞark'ı ata-
dı.
Çiçek' in y aptığı atamalar.
Diyanet İşleri Başkanlı-
ğı'nda rahatsızlık yarattı.
Gelişmeler üzerine, Diyanet
İşleri Başkanı Yılmaz ile
Çiçek'in ilişkileri gergin-
leşti. Çiçek, şeriatçı kesi-
nıın. "İslami anlamda tari-
katları kabul ermemesi \e
laikdev letin memuru" oldu-
ğu gerekçesiyle tepki gös-
terdikleri Yılmaz'ı göre\-
den alarak. yerine 12 Eylül
yönetimince Diyanet İşlen
Başkanlığı'na atanması ve-
to edilen. ABD'deki din mii-
şaviri Abdülbaki Keskin'i
getirmek istedi.
Edinilen bilgiye göre, Çi-
çek'in. 5 bin 100 kişilik ye-
ni imam kadrosu açması da
Başbakan Yılmaz'da kaygı
uyandırdı. Yeni imam kad-
rolarına tarikatlara yakın
isimlerin atanacağı söylen-
tilerinden de rahatsızlık du-
yan Yılmaz'ın. Diyanet İş-
leri Başkanlığı'nı genelgey-
le kendisine bağladıeı kay-
dedildi.