25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 HAZİRAN 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ela Bhatt, çağın örgütsüz, ezilen kadınlan için çok özel bir örnek, çok büyük anlam taşıyor Kadm lıareketiııiıı öncüsü J arlada ücretsiz çalışan, sokaklarda her işi yapan Hindistan'ın en alt sınıfından, en yoksul, eğitimsiz kadınlan. önce on binler ve sonra yüz bini aşacak biçimde örgütleniyor. Okuma yazma bilmeyen, ücret aldığı bir patrona değil. evinde üretim yaparak, tezgâhlarda satarak. tarlada ücretsiz çalışan kadınlar, bir yandan bir sendika çatısı altında toplanıyor. Bu sendika toplusözleşme yapmıyor. Ama bu kadınlann her sorununa yanıt vermeye çalışıyor. ŞÜKRANSONER Ela Bhatt. Hındıstan"daki kast. sınıflar sistemınde en üst kasttan. zengin aileden. özel eğitimgörmüşbırkadın. Gandi'nın idealizminin yansıdığı birkuşaktan. Ko- casıilebirlikte hukuk öğrenimi görürken kendıni topluma adamaya karar vermiş. En alt sınıftan yoksul kadınlara hizmet et- mek içın köylere gitmesine ailesi izin \ er- meyince. kenteki en yoksul. en eğitimsiz kadınlan örgiitlemeyi düşünmüş. l947-4&-49luyıllardaışebaşlamışlar. Önce 1917"de. Hindistan'ın en yoksul, en ağır koşullarda çalışan işçilerini ör- gütleyen Gandi'yı örnek almışlar. Ser- mayeleri, eğitimleri sıfır. hiçbir sosyal haklan olmadan. çok ağır koşullarda ev- de sanayiye dönük üretim yapan. sokak- ta tezgâhla çalışan her işi yapan kadınla- n örgütlemeye koyulmuşlar. SEWVnın sendika kolu SEWA (Kendi Başına Çalışan Kadın- lann Birliğı) I974"tekurulmuş. Birbin ile bağlı üç farklı örgütlenme içınde. Hindis- tan'da bilinen yasalar \e hukuk sistemi-; nin korumalannın tamamen dışında. >ö- netımlerzorlanarak bulunabılen formül- ler altında. SEVVA'mn bir kolu sendika. Halen 215 bin kadm üyesi var. Ama kuruiuş amacı bildiğinıiz toplusözleşme yapmak değil. Çünkü bu kadınlann belli ücret aldıkları birişyen vepatronlan yok. Yaevlerde sa- nayiye üretim yapıyorlar. ya sokaklarda kendi tezgâhlan ile çalışıyorlar, y a temiz- lik işlerıne gidiyorlar ya da köylerde üc- retsiz aile işçisi konumundalar. Sendika- lanonlannaklagelebilecekhertürgerek- sinmelenne yanıt bulmaya çalışıyor. Örneûin yaptıklan ışlere göre. daha ba- şanlı olmalannı sağlamak üzereeğitiyor. Çocuklannın bakılacağı yerler. koşullar için uğraş veriyor. Sağlık sorunlannı çöz- meye çalışıyor. Yaptıklan işin. ürünün değerlenmesı için. ücret- fiyat standart- lan. pıyasası oluştunnaya çabalıyor. Tabii bu hızmetlerin yapılabilmesi için. paralel bir örgütlenmeye. kooperatiflere gereksinim görülüyor. SENVA'nın sendi- ka ile birlikte kurufmuş ve giderek geiiş- tirilmiş halen degişik hizmetlerveren 71 kooperatıfi var. Bu kooperatiflerin 60 bin kadın üyesi, 5 ana rür hizmetten yararla- nıvor. Köylerdekı kadınlar her türhizme- tı \eren çıftçılik kooperatiflerınde. kent- lerdekıler. ticaret. temızlık. sağlık hizme- ti \eren kooperatiflerde kümeleniyor. Kendi işini yapan. kendi kendine yet- meye çalışan kadınlann hep çok cıddı pa- ragereksinmeleri var. SEVVA bunaçözüm üretmek üzere sendika \e kooperatifler ile birlikte birde kadın bankası kumıa gere- ğini duymuş. Bankanın kurucu ortakla- n. çoğu okuryazarbile olmayan 6 bin ka- dın. Her şe> lerini satıp. komik paralarla. küçük paylı hısseler oluşturarak ilk ban- ka sermayesini oluşturmuşlar. Şimdi ban- kanın 60 bin para yatırmış. ya da kredı. borç almış müşterisi var. Banka kuruculan ilk yasal baş\uruyu yaparken. imza atabilmek için. sabahla- ra kadar imza atmayı öğrenmişler. Pek çoğu halen borcunu. hesabını bilemiyor- muş. Kocalann binkımlenne el koyması tehlikesıne. paralannı kaptırma tehdidi- ne karşı. banka defterleri. banka kasala- nnda duruyor. Ela Bhatt. kadınlann ban- ka borçlanna çok sadık olduklannı. akıl almaz yoksulluklanna karşılık yüzde 95 borç alınan paranın zamanında taksitle- rinin ödendiginin altını çiziyor. Erkeklerin kendileri dururken. kadın- lann is. para sahibi olmalanndan hoşnut kalacaklarını söy lemeye olanak yok. Ör- neğin yoksulluk nedeni ile topraksız ka- lan köylülerin. tapusu kadının üzerinde ol- • "^ la Bhatt ve SEWA, çağın akıl almaz yoksullaşması. MJ sömürü düzeninde, sadece en alttaki kadınlar için M 1 değil, dünyanın bütün yoksul, eğitimsiz. örgütsüz JL**m kitleleri için örnek örgütlenme modelini oluşturması anlamında büyük önem taşıyor. SEWA'nın sendikası bu nedenle. dünyada kayıtlı ekonomide, sendikal haklarla çalışanların hızla azalması oigusu karşısında zorlanan dünya sendikacıhk hareketinin yeni örgütlenme arayışlarına örnek oluşturuyor. dele \e çok uzun bir \ol var" diyor. Ama yapılanları aynı zamanda çok önemli\eanlamlı buluvor. Çünkü örgüt- lenen kadınlar. \oksulluktanbelkı kurtu- lamamışlar: fakat dayanışmanın. birlikte sorunlan çözmeye çalişmanın önemini ka\ ramışlar. En önemlisi kimlık sahibı olmuşlar. Kendilenni sadece bireşvean- ne. çaresiz bir kadın olarak görürken. SE- VVA sayesinde. işe yarar. üreten. saygın bir insan olarak görmeye ba^lanıışlar. Kendini topluma ada>anlar ürünlerini değerlendirmeden çocukların bakımına. sağ11k sorununa kadar her hizmeti \eren kooperatifler kuruluyor. Üstüne bir de sadece bu kadınlara hizmet veren banka açıhyor. Kurucuları, borç alanları, para yatıranları, sıfır sermayeli kadınlar olan bir banka. mak koşulu ile alınacak toprak için kadı- nakredi verilmesineıtırazlanolmuş.. An- cak yoksulluk ağır ba.-tığı için. razı olmak zorunda kalmişlar. Sonra da bu ışe teşek- küreden çok erkek çıkmış Kendılerine kalsa borçlanıp ellerındckı tarladan da olacaklannı ıtiraf etmisler. SEVVA'mn gücü. kadınların çaresizli- Si.yoksulluğu. birbirinegü\eni vedaya- nışmasındangeliyor. Ela Bhatt bütün dün- yada olduğu üzere kaybedeeek şeyleri çok olan üst >ınıt ve orta sinıf kadınlan- TURKIYE'MN AYDINLIK YUZUNE YOLCULUKLAR DIYAKBAKie BELEDIYESI 6 Yıkıntıda açan çiçek' ATAOL BEHRA.MOĞLI Geçen yıl Bosna yolculuğumuz sırasında. birtepeden Mostar'a bakarken y anıbaşımızdakı bir ev in yıkıntılannda açan bir kır çiçeği beni etkılemişti. Direnmenin. yaşama inadının. her şeye karşın mutlu olma çabasının simgesi gibi göriinmüştü bana bu çiçek. Kendimce bir fotoğrafçılık ustalığı göstererek aşağılarda Mostar nehrinin iki yanındaki birovaya yayılmış olan yaralı Mostar kentini. bu çiçeğin arkasında görüntülemeye ç3İışmıştım... Şimdi. yazımın başlığını attığımda. bu kır çiçeğini anımsadım... Yaklaşık birbuçuk yıldır. müzikçi arkadaşım Haluk Çetin'le Türkiye içlerinde yoiculuklardayız... Geçmiş zamanların "tnıbadur'ları y a da bizdeki saz şairleri gibi türkülenmizi söyleyerekdolaşıyoruz. Daha doğrusu. Haluk gıtan eşliğinde (benim şiirlerden. çoğu kendi bestesi) türkülerini söylüyor. ben de şiirlerimi okuyorum... 1994 Eylülü'nde ilk kez Antalya'da birlikte sahneye çıktık. Fakat ortak etkinliöimiz ası! kimliğini geçen yıl nisan ayında Konya Devlet fiyatrosu sahnesindeki dinletimizle kazandı. Bunu Gaziantep. Bursa, Divarbakır, İzmit. Alanya. Adana. Samsun ve 1996"da da yine İzmit, Antakya. Bandırma. Düzce. Zonguldakdinletileri izledi... Kımi yerde a>nı gün iki kez yinelenen bu dinletileri. her kentte yaklaşık 500 kişilik topluluklar ızlediğine göre başladığımızdan bugüne yine yaklaşık 5000 ki^ive şiirlerimizi ve türkülerimizi okuduk demektir... Bir pop sanatçısının tek bir dinletide binlerce ızlevicivi biraraya getirdiği düşünüldüğünde bizim bir buçuk vılda ulaştığımız rakam küçümsenebilir. Fakat bizimki anlık bir coşkulandırmaya ya da ajitasvona yönelik değil. akla ve duyguya seslenen bir buluşma. Şiiri kitaplardan çıkararak ona açık havada da soluk aldırmanın biryöntemi. tzleyici sav ısı bu nedenle sınırlı. ama yine bu nedenle de önemli bir sayı bu. Llkemiz Türkive'yi ne kadar tanıyoruz? Her yoiculuk bu soruyu bir kez daha sorduruyor bana. "Gerici' kent olarak bilinen Konya'da dinletimizi örgütleyen TÖMER Koma Şubesi'nin etkinliklerini daha yakından sorup öğrenmediğime havıflanıvorum. Yine Konva'da •ütün bu yörelere yolculuklanmızda izlenimlerimi sıcağı sıcağına not etmediğime şimdi hayıflanıyorum... "Türkiye'nin aydınlık yüzü". görülmeyi, ilgilenilmeyi. değerlendirilmeyi bekliyor... Beyoğlu'nun \a da herhangı bir Avrupa kenti 'alternatifi kafe'lerınden farksız olan o öğrenci 'kafe'sinde. bir yolum düştüğünde. gitarlannı bir kez daha dinlemek ve onlara yeni birkaç şiirimi okumak isterim. Konya'da. Gaziantep'te. Divarbakır ya da Samsun'da birden fazla yerel televizvon kanalı olduğunu kaç kişı biliyor? Divarbakır dinletimizde salonu üst üste iki kez dolduran Dicle Üniversitesi öğrencilerinin coşkusunu, duyarlığını. bilincini hangı sözcüklere sığdırabilinm? Bu kentte Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi'ni gezerken bizim gibi müzeye gezmeye gelmiş olan İzmirli garsonla konuştuklanmızı, bir başka yazıda sözünü ertiğim Gaziantepli amatör yazarlar. Atatürkçü Düşünce Derneği Alanya şııbesini omuzlavan pırıl pırıl yöre insanlan. Bursa'nın (metropol gazetelerivle varışmava ha^ır) verel gazeteleri \e yetenek dolu genç muhabirler. İzmıt'te ve bütün Türkive'de > ıllardır sav ısız tiyatro etkinliğine imzasını atnıış İzmit (Kocaelil Bölge Tivatrosu. Adana'da dinletimizden birkaç saat önce Belediye Tivatrosu tuavesini hınca hınç dolduran ve salona girişte de güvenlik gerekçesiyle (bütün bu dinletilerde ilk ve tek kez) polisin üst baş aramasına (o sıcakta) sabırla ve mizahla katlanan genç izlev iciler. Samsun-Sinop Tabip Odası'nın ve Atatürkçü Düşünce Demeği'nin avdınlık düşünceli vurtsever yöneticileri... Bütün bu vörelere volculuklanmızda izlenimlerimi sıcağı sıcağına not etmediğime şimdi hayıflanıyorum... % 'Tiirki>e'nin aydınlık j iizü". göriilmev ı. ilgilenilmeyi. değerlendirilmeyi bekliyor... Bunıın için metropollerin vürek daraltıcı ortamından. kıskançlıklann ve küçük hesaplann dünyasından çıkmak gerekıyor... "Türkiye'nin Avdınlık ^ üzüne Ybfculuklar" alışılan rürden biryazı dizisi olmayacak. Belli aralıklarla olmasa da fazla ara vermeden zaman zaman yazıp vavımlayacağım bu yazılarda ben. sözünü ettiğimiz dinletimizle ilgili olarak ya da başka nedenlerle ülke içinde yapacağım volculuklarda karşıma çıkacak güzelliklerin. avdınlıklann altını çizeceğim... Bövlece belki de Mostar"dakı fotoğrafçılık deııeyiınimi sürdürmüş olacağım: Bir v ıkıntının fotoğrafını. o yıkıntıda açabılmiş bir çiçeğin görüntüsünü objektıfin önüne alarak çekmek... nın asıl erkeklerin baskısı altında olduk- lanna işaret ediyor. En alt. en yoksul sı- nıflarda. kaybedilecek bir şey olmadığı için de kadınlar çalışan ve üreten. ailenin te- mel direği birev lerolarak özgürler. Sorun- lanna yanıt veren örgütlenmeve açık ve dayanışmada çok güçlü. çok özverililer. Üçlü örgütlenmede iç içe, el ele vere- rek bugün çok önemli vol kat ermişler. Sen- dikalan. Dünva Sendikacıhk Hareketi ICFTU'nun üyesi. Asya sendikacıhk ör- aütlenmesı içınde de ağırlıkh yerleri var. Örgütlenme modelleri. dünyada kayıtlı ekonomide. sendikalı işçi sayısının hızla düşmesi nedeni ile. dünya sendikacıhk hareketinin yeni ara> ışlanna örnek oluş- turmuş. ICFTU. önümüzdeki yıl vapıla- cakgenel kurulunda. kayıtdişı ekonomi- de. kendi başına çalışan insanlann sendi- kal örgütlenme kapsamına alınmalan ve sendikacılığın ücret artışı dışında arayış- lannavönelik.SEVVA'yı örnek alarak ve- ııı bir yola çıkacak. SEVVA'nın gerek sendika. gerek ko- operatifler ve gerekse banka olarak Hin- distan hukuk düzeninde pek biryeri yok. Bu nedenle kuruiuş aşamasında çok faz- la zorlanmış. çok fazla bürokratik engel- lekarşılaşmişlar. Yasal kuruiuş aşa/nala- n yılları almış. Ama artık özel hukuk ko- ruması altında oimamakla birlikte. herke- siıı tanıdığı vesavgı duyduğu birkonum- dalar. Dev let bütçesinden sosyal hızmet- leri için destek bile göriiyorlar. Tabiı dün- vanında ilgisini vedestegini kazanmış ko- numdalar. Ela Bhatt. "Örgüttenmedebirliktevap- ttgımız işlerde çok fazla vol aldık. Çok önemli hizmetlervervbilKoruA Ancak ka- dınlanmifln kadcrinL >oksulluğunu hcmen hemen hiç dc^ştiremedik. Çok bü> ük voksullıık. bununla bağlantılı sömürü ve haksıziıklar. eğitimsi/Jik. sorunlar hiç de- ğişmivor. Önümüzde çok zoriu bir miica- Ela Bhatt. kendini topluma adaıııiş bir- kaç idealist dışında. üst ve orta sınıftan kadınlann SEVVA'nın içinde yer alnıa- dıklannm da altını çiziyor. Onlartoplum- dan gelen baskılarla da en alt sınıtlarda- ki ezilen kadınlar ve sorunlarından uzak duruvorlar. Ayrıca Hindıstan gibi baskıcı bir top- lumda kadın örgütlenmesinden ürküvor- lar. Tabii Ela Bhatt gıbı en üst sınıftan bir kadının en alt sınıftan kadınlann sorun- lan ile ılgilenmesi. onlan örgütlemesi- nın.biryandansaygı görürken dığervan- dan ağır bedeli de var. Örneğin Hindıs- tan 'da v ükseköğrenimde en alt sinıtlardan da öğrenci alınması karan alındığında. üst sınıflar çok büyük tepki göstermiş. En üst sınıftan Ela Bhatt'ın evı de kom- şulan tarafından. alt sınıflan savunuyor gerekçesi ile günlerce taşlanmış. Ela Bhatt. Hindıstan da ve dünvada sı- nıflar arası farklılıkların. voksulluğun. yoksullukla bağlantılı eğıtımsızlik. ınsan sömürü vevaşamsalsorunlannınkolay ko- la\ kalkmavacağı kanısında. Ezılenlerin daha ınsanca yaşaması. ınsan haklarının kullanılabılmesı için tek volun örgütlen- meden geçtığıne inanıvor Bu nedenle de özel koşullargözeiılerek.en >a>amsal so- runlaraöncelık \erilerek örçütlenme mo- dellerının varatılmasını savunuvor. Soruşturma laboratuvar sonuçlanna bağlı 1 Mayıs olaylannda tanık yok FİLİZGL\tÜŞ llasan AlbavraL Dursun Adabaş ve Ix\ent \alçın ın ölümüyle sonuçlanan 1 Ma- _\ ıs olav larının soruşturması- nı vürüten Kadıköv Cunıhu- rıyet Sav cısı CemilTürk. ga- zetelerde çıkan haberlere kar- >ın olay lann tanıklannın *em- nhettençt'kindikkri için"ken- dılerine basv urmadıâını söy - ledı. Olay günü ölü ve yaralı- lardan çıkanlan üç memıı çe- kırdeğının ıncelenmesının. halen Kımınal Polis Labora- tLivan'ndadevamettığını bıl- dıren Cemıl Türk. balıstık ın- celeme raporları kendılenne ulaştığında soruşturmanın bü- yük oranda aydınlatılacagını söyledi. Kadıköv Cumhun- yet Bassav cısı Kenan Altmis- dört ıse ölen 3 kışıden yalnız bınnın \ ücudunda merrm çe- kırdegı bulundugunu. dığer ıkısınde kurşunlann delip geç- tığını belırterek. balıstik ınce- lemeyapılamayacağı ıçınbun- lann katil zanlılannı bulma- nın güç olduğunu belırttı. 1 Mayıs günü Kadıköv C'umhuriyetSavcılığfndanö- betçı savcı olan Cemil Türk. soruşturma ile ılgılı soruları- mızı yanıtladı. Türk. 3 kisinın ölümüy le sonuçlanan olay la- nn hemen ardından Emnıyet Müdürliiğü'ndengörev lı po- lıs memurlarıyla ılgılı tahkı- katlara başlanmasını istedık- lerını anımsatarak olayların üzennden bir ay geçmesine karsın soruşturmada henüz bırgelışmeolmadığınıanlat- tı. Türk. söv le konu^tu: "Olayda varalananlar w ölenlerin üzennden toplam üç mermi çekirdeği toplandı. En su üç tane mermi çekirde- ğinin balistik incelemesini \ap- tırnoruz. Bunlar.sitahelegev- tiğinde ünemli ipucudur. Biz bu kurşunlan Kriminal R>lis Labaratuvan'na gönderdik. Raporiann gelmesi laboratu- vann gay rvtine bağlı. Balistik raporlar alınmadan kinısevi zan altında bırakamayız." Olayın tanıklannın savcılı- ga gelıp ıfade vermelerı ko- nusunda gazeteierde haber- lerın çıktıgını aneak kendıle- rine hıç bir tanığın başvur- madığını anlatan Türk. "Tah- kikanmızdevanıediyor. Ara- badan nteş açıldığı ^eklinde iddialar için tanığa ihrivacı- mız\ar"dıyekonuştu. Cemıl Türk. ölenlennyakınlannınve sendıkacıların. Istanbul Ad- lıyesı'ne. olaylarla ılgılı ola- rak istanbul Emnıyet Müdür- lüğü \e \alıliğın soruşturma açılmasi için toplu dılekçe verdıklennı anımsatarak. bu çerçevedekı soruşturmanın "Memurin Muhakemetı Ka- nunu" geregince Içıslerı Ba- kanlığı'nagöndenldıgını kay- dettı. Türk. sözlerını şöyle sürdürdii: "Haarlık tahkikannda giz- lilik gerektiği için biz soruştur- mayı yüriittüğümüz isimleri veremey iz. Şimdi delilleri top- hnorıız. Deliller toplanma- dan kimsey i suçlu göstereme- v iz. Tanıklar müracaat ermi- yorlar. Tan:klar emniyetten çekindikleri için emniyete git- mi\orlar. Biz direkr sa\cığa gt'lsinler istiyoruz." The United Nations Blue Books Series " J Blue Booksfıll a 50-yeargap'•*;.*;' -- • UN legacy now being recorded in concise volumes "T"" his nevv series capture, for the fırst time. the vital -• legacy of the Organization in some of the foremost international endeavours of the last 50 years. Each volume. averaging about 450 pages, brings together all key documentation, ranging from GeneraJ Assembly and Security Council resolutios and reports of the Secretaty-General to historic international texts. Each book contains an extensive introduction by Secretary-General Boutros Boutros-Ghali, vvhich provides an authoritative overvievv and account of the role play ed by the United Nations in the subject area. The United Nations Blue Books Series is designed to provide primary research and reference tools to academics, policy-makers, journalists and others interested in gaining a deeper understanding of the work of the United Nations, from peacekeeping and conflict resolution to development and human rights. The price of each book is US$ 29.95 unless indicated othervvise Current tities: O The United Nations and Apartheid, 1948-1994 O The United Nations and Human Rights, 1948-1995 O The United Nations and Cambodia, 1991-1995 O The United Nations and Nuclear Non-Proliferation. O The United Nations and El Salvador, 1990-1995 O The United Nations and MozamUaue, 1992-1995 O The United Nations and the Advancement ofWomen, 1945-1995. $ 49.95 O The United Nations and Somalia, 1992-1996 3 Forthcoming tities will cover the follovving topics: The international Criminal Tribunal for the Former Yugoslavia; The Social Summit; Population; Angola; Rıuanda; Electoral Assistance; Haiti; Eritrea; Nuclear Non-Proliferation (2nd edition). The United Nations and the lraq - Kuwait Conflict, 1990-1991 Vol. IXofthe United Nations Blue Book Series X he response of the United Nations and its Member States to the August 1990 invansion of Kuvvait by Iraq highlighted the extraordinary strenght of the Organizarion and its capaciry to act decisively. when consensus exists, as a force for international peace and security. The United Nations and the Iraq-Kuwait Conflict. 1990- 1996 is a comprehensive account of the Organization's multi-faceted efforts to reverse Iraq's aggression. to restore the so\ ereignty of Kuvvait. to promo - through innovative mechanisms and a sustained involvement - long-term peace and stability in the region. and to deal with a coraplex humaııitarıan emergency. This volume includes more than 200 key United Nations documents relating to all aspects of the situation. An extensive introduction by Secretary-General Boutros Boutros-Ghali and a detaıled chronology complement the texts. The documentsreproducedinclude: • Resolutions ofThe General Assembly and of the Security Council: • Reports of the United Nations Special Commission lUNSCOM) and the international Atomic Energy Agency (1AEA) conceming lraq's nuclear. cbemical, biological and long-range missile programmes; • Reports of the Secretary-General on the United Nations traq-Kuwait Observation Mission (LTNIKOM); • Reports and other materials conceming the lraq- Kuwait Boundary Demarcation Commission. the United Nations Compensation Commission. the return of Kuvvaiti property, the sancrions regime and the humanitarian situation in Iraq and Kuvvait; • Communications from Iraq. Kuvvait and other Member States, as well as previously unpublished correspondence of the Secretary-General. SalesNo.E.96.13 844 pages Us$49.95 ISBN 92-1-100596-5 Softbound Arabic edition soon available. Advance orders are accepted. United Nations Publications. New York, U.S.A.! Geneva. Svıirtland. Avaliable in Turkeyfrom Dünya İnfotelA.Ş. İstiklal Caddesi 469 80050 Tünel-lstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle