28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 1996 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Milli Eğitim Şûrası'nın Ardından Prof. Dr. ÖZER OZANKAYA Toplumbılımcı 1 > Mıllı Eğıtım Sûrası bır sure once. cumhunyetımızın kurıı- luş ılkelenne a>kın eğıtım po- lıtıkalannın, toplumumuzu çok ağırbunalımlarasurukleyenet- kenler arasında bulunduğunun lyıce bellı olduğu bır zamanda toplandı "Demokratikleşme"\ ı baş sıradakı he- deflen arasına koyduğunusoyleyenyenı bırhukumetındeyonetımı altındayapıl- dı Bır de laık, >anı demokratık eğıtıme a>kın gidışın Turkıve'vı ıçıne duşurdu- ğu bunalım bellı olunca eğitim biriiği il- kesinivenıden yaşama kazandırmak uze- re "Temel Eğitimin sekiz yüa çıkanlma- sı" karan alındı Bız de bu karann ger- çekten tutarlı olarak uygulanmasının va- samsal onemını vurgulamak uzere <\ta- turk Cumhunyetfnın başanlannı sağla- \an ama 50 \ıldır gozardı edılen *de- mokrasıiçin ulusaleğitim" \ e -kalkjnma için ulusal eğjtim* ılkelennın nelen ge- rektırdığı konusundakı duşuncelenmızı dıkkatlere sunmakta yarar goruyoruz Bugun bunalım noktasına gelen sorun- larımızın başlıtalanna bır bakalım Sa- nayıleşme çabasını bırakıp IMF kıskacı- na gırmı* ışsızlık oranı yuzde 20 lere ulaşmış bır ortam. gençlere guvenlı ye- tışme olanaklan saflanamıyor eğıtım kurumlannda Cumhunyetımızın bırles- tıncı ıç-ban$ sağlavıcı yurt ve ulus kav- ramları yerıne pan-Islamıst, pan-Tura- nıst antı-laık anlayışlar >eşertılı>or la- ık. demokratık sanat ve becen kazandı- rıcı egıtım kurumlan verıne ımam-hatıp okullan yaygınlaştınlıyor, dınsel egıtım \e etkınlıklere avnlan kamusal kaynak- lar 50 tnlyona fırlıyor, çocuk \e gençle- re kıtaplıklar, spor alanlan, >uzme ha- vuzlan sağiama verıne. onlan demokra- sıyeduşman robotlara donuşturmek ıste- yen. demokrası \e yasadışı tankat turu orgutlenn >olu açık bırakılıvor. bunlar gıbı sol dıktacı akımlarla etnık bolucu- lukler de gençler arasında \e butun top- lumda banşımızı bozacak olçude orgut- lenme olanağı bulu\or Butun bunlar, eğitim duzenimizin "de- mokrası \e kalkınma ıçın eğıtım'" özelli- ğjndenvoksunkılınmasıeşliğindeoluyor. kanımca eğıtım kurumlarımızı de- mokrası ve kdlkınmanın hızmetıne koy- ma ılkesını, Turkıye Cumhunyetının uzennde yukseldığı bu ılke>ı >enıden tum gereklenyle uygulamaya koymak zorunludur Öğretmen >etıştırmeden. eğıtımyonetıcılennınseçılıpatanmasına ışlevsel eğıtım \e ogretımden laık ders program ve kıtaplarına eğıtımın "di- li"ne vanncaya değın eğıtımın her yo- nune bu felsefe\ ı yenıden temel yapmak zonınludur Kısacası Eğitim \e Oğretim Biriiği Yasası'nı, yani demokratik kultu- re sahip üretken vurttasların yetişmesini amaçlavan v asayı, 'raftan indirmek' y al- nız yasalara sa>gının bır gereğı değıl, ulusal yıkımı durdurup onlemenın zo- runlu geregıdır 'Demokrasi ve kalkın- ma için eğitim' anlayışıyla yetışen kuşak- lar. bır ulkede bovle bunalımlann oluş- masına fırsat bırakmazlar Tersıne. vur- dun her yanını her turlu gelışmenın çı- çekleny le donatır durust yonetım kurar, boylece barış, sevgı ve dayanışmanın egemen olmasını sağlarlar Ataturk'ujı onderlıgındekı Turkıye bovle bır eğıtım sayesınde yetışkın ınsan gucu ve maddı kaynakyokdenecek kadar azıken 15yıl gıbı kısa bır surede bugun de ulusumu- zun gerçek gucu olarak neyımız varsa hepsını yaratmıştı Yanı 'demokrasi >e kalkınma için eğitim', başansı kanıtlan- mış olan bır eğıtımdır Bunun tersı de doğrudur Son 50 y ıllık antı-demokratık antı-laık ve uretkenlığe sırtı donuk eğı- tım uygulamalannın. her turlu bunalımın başlıca bıretkenı olduğu da kanıtlanmış bulunmaktadır Demokrasi eğjtiminin gerekleri 'Demokrasi eğitimi" demek. 'bilimsel düşünce vapısı'na sahıp bıreyler yetıştır- mek demektır Çunku demokratık duze- nınmeşrulukolçulen. bilimsel yontemın geçerlıhk ılkelen ıle aynı nıtelıktedır Turk devnmının çağdaş veguçlu Turkı- ye'y ı bır yandan "Egemenlik kayıtsız, ko- fulstız ulusundur". obur y andan da "Va- şamda en doğru vol gosterici bilimdir" 11- kelen uzenne kurmuş ve bunu eğıtım- oğretım bırlığı ılkesı ıle gerçekleştırmış olması boşuna değıldır Laıklığı tutarlı olarak u>gu)amayan bır eğıtım. ne de- mokratık ne de bilimsel olabılır Okullar- da dinsel eğitimin >eri olamayacağı, de- mokrasının yanı bılımın zorunlu eereeı- dır A) Bilim, nesnel olınayı gerektirir. Inançlarımıza ve çıkarlanmıza ters de duşse. olgulan saklamadan çarpıtmadan goz onunde bulundurmay ı ve onlara go- re kendı bılgı vegoruşlenmızı duzletme- yıgerektınr Orneğınbilimsel bırtanhkı- tabında. Turk Islam dunyasının basım makınesınden (matbaadan) uç yuz yılı aşkın surevle yoksun. Ronesans ve Re- tormasyon hareketlennden habersız bı- rakılmasının neye mal olduğu da gerçek- çı olarak anlatılmalıdır Demokrasi de "kamuyaaitgerçeklerin kamudangizlenmemesi~nı zorunlu kılar Işsızlık oranı yoızde 20'ye yaklaşıyorsa. enflasyon oranı yuzde 80 ıse. yabancı dılde eğıtım kultur bozulması ve beyın goçune yol açıyorsa bunları saklama- mayı. araştınlmasını engellememeyı, ıs- tatıstıklerle ovnayıp olduğundan az gos- termemeyı gerektirir B) Bılım. surekli araştıncılığı zorunlu kılar Çunkuolgular. yere vezamanabağ- lı olarak hep değışık bıçımlerde belınr- ler Bu nedenle. ne kadaryetkın olursa ol- sun. hıçbıraçıklamaduzenı olgulan sur- gıt açıklayamaz Bunun gıbı demokrası duzenınde de kanıu varannı surgit açıkla>ıp karşılaya- biiecek bir inanç va da öğretive (doktri- ne) >er voktur; demokratık duzende de- ğışmez yasa yapılamaz Demokrasının aynı zamanda laıklığı zorunlu kılması bundandır Ne dın ne de başka bır dokt- nn adına yasa yapılamaz, yasalara kut- sallık. değışmezlık nıtelığı bağlanamaz C) Bılım. surekli sorgulavıcıltğı gerek- tınr Engeçerlı saydığı bılgılennı bıle her zaman "Bakalımdoğru mu; gozlemya da yorumda bir yanlışım olmasın" dıyerek gozden geçırmeye hazırdır Bu nedenle de bılım, eksığını. yanlüjinı gosterenlere kızmak şoyle dursun, yalnızca te^ekkur etmek gerektıgını bılır Bu ozellık ne dın- lerde ne de katı doktnnlerde vardır Demokrasi de \tatûrk'un deyışıvle. "kamu yarannı her > urttaşın. her gun, ye- niden veniye, ozgurce irdelevebilmesi-nı gerektirir Ne bır dın, ne bır oğretı (dokt- nn) adına y urttaşın bu hak ve ozgurluğu kısıtlanamaz Bu nedenledır kı demokra- sıde "ferva nıakamı" dıye bır şey soz ko- nusu olamaz Ç) Bılım, açıklıkla tanımlânmış kav- ramlar eşlığınde du^unmeyı gerektırır kavram karm arasına bılımdeyeryoktur 'Kilkınma hızı' kav ramını burada bır tur- lu, başka yerde başka turlu tanımlayan bır kalkınma ekonomısı kuramı geçerlı sa- yılamaz Demokrasıde de vonetıme aday olanlar. kamuy a verdıklen sozle bağh ol- mak ıçın programlannı belırlı kılmak zo- rundadırlar Demokrasıde "seçmeni al- datmak" meşru bır davranış değıldır ^taturk 10 Yıl Sovlevı'ndeşunusoyle- mıştı "Tıirk ulusu.' 15 vıldan beri "başa- nlı olacağız di\en çok sozlerimi işittin. Mutluvum ki, bu sozlerimin hiçbirinde ulusumun hakkındaki guvenini sarsacak birvanılgıva uğramadım." Demokrasıde hervonetıcı kamuoyukarşısındagulunç duruma duşmeden bunu soyleyebılecek durumda olmak zorundadır Iste demokratık eğıtımden beklenen, herduzeydekıçocuklara.onlarınanlaya- bıleceğı bıçım ve olçulerde. bu bilimsel dusunceyı ve demokrasi kulturunu ka- zandırmaktır Bunun ıçın, oğrencıyı surekli olarak soru sormaya. araştırmaya karşılaştır- mayayoneltmehdır "'Öğretmendedidi- >e, kitaplar >azıvor div e. falanca kişi so> - lemiş, va da atalardan kalnıış diye bir şe- jin doğru olmayacağını" kavratmalıdır Ozellıkle en tehlıkelı yalanların beyaz kâğıt uzenne kara boyayladokulduğune v a da telev ızyonlann ak camına y ansıtıl- dığına oğrencılenn dıkkatını çekmelıdır Onlan duygusal. yaldızlı soylevlerden etkılenmeyecek. kıtaplık ve deney-oda- larına ozgu barış ve esenlık ortamında duşunup araştırma yapacak bıçımde ye- tıştırmelıdır Demokrasi egıtımı bır de oğrencılere sağlam bir toplum bilgisi kazandırmavı gerektınr L'lus. yurt, dev let hukuk kav - ramlannı açık ve demokratık tanımlara kavuşturmalıdır "Tiırkiye Cumhuriye- ti'ni kuran Tiirkiye halkina Türk ulusu denirrl tanımı.buaçıdan kılavuzalınma- ya değer Bunun gıbı seçim nedır. neden yapılır anayasa nedır, Anayasa Mahke- mesi'ne. Danıştay'a neden gerek vardır. ozgurlük,hoşgörii ne demektır, vergi ne- dır neden gereklıdır. sendika. toplusoz- leşme,gre\ \-eloka\t.. hakkı nedır, neden gereklıdır, enflasyonun. ışsızlığın, bozuk kentleşmenın etkenlen nelerdır vb ko- nuları da ılk ve ortaöğretım aşamalann- da. her duzeye uygun yontemlerle yan- nın yurttaşlarına kazandınlması gereklı kavramlardır Demokrasi eğitimi, kalkınma için egi- tinıi de gu\ence\e alır: "Ulusal egemenlik" ılkesını tum ge- rekleny le benımsemış bır eğıtım duzenı. toplumsal yaşamın gereksınımlerını çevrenınkoşullarını veçağıngereklerını de goz onunde tutan bır eğıtım olur En başta eğıtım veoğretımınkılıtoğesı olan oğretmenlerın yetışmesıne ve çalışma koşullanna en buyuk ozenı gostenr Oğ- retmenlik mesleğinin toplumsal saygınlı- ğını çok yüksek tutar. Oy le kı her yenı kuşagın en zekı v e yeteneklılerının tumu değılse bıle bır bolumu. oğretmenlık mesleğını severek ısteyerek seçer Toplumun yansı. hem de daha onem- lı yansı olan kadın nüfusun ekonomık yaşamın her alanında en yuksek verım- fılıkle rol alması da ancak laık. yanı de- mokratık bır eğıtım kurumuyla olanak- lıdır >urdun gereksındığı rurlu sanat \e hızmet adamlannı yetıştırmek ve genç- len yuksekoğrenım gormeye hazırlamak ıslevını de ancak demokrasi ılkelennı özumlemış bır eğıtım kurumu başarabı- lır Yıne demokratık bır eğıtımdır kı. ço- cuklan ve gençlen bır hızmet gorecek. bır gereksinımıkarşılayacak bıçımde ye- tıştırecek bununıçınde''yaparak,uygu- layarak öğrenme" ılkesını ızleyecektır Sonuçolarak: Butun ^orumlu makam- lar Ataturk un adını ağızlanndan duşur- medıklenne gore Mıllı Eğıtım Bakanlı- ğı'mızda Eğıtım Şûrasfnın Temel Eğı- tım"! 8 vıla çıkarma karannın ozellikle laik eğitime ilişkin gereklerini gerçekten yerine getirmek uzere, o buyuk ınsanın şu duşuncelerını venıden kılavuzedınmelı- dır "Eğitimdir ki bir ulusu ya ozgur, ba- ğımsız, şanlı bir yuksek toplum duru- munda vaşatır; ya da bir ulusu tutsaklık \eduşkunluğebırakır. Neyazıkkiyeryu- zundeki yuz milyonlarca Musluman yı- ğınlaru şunun ya da bunun tutsaklık ve aşağılayıcılık zincirleri altındadır. -Vldık- lan manev i eğitim ve ahlak, onlara bu tut- saklık zinciıierini kıracak insanlık niteli- ğini vermemiştir. \*remiyor; çunku eği- timlerinin hedell ulusal değildir. Korkut- ma temeline dayalı ahlak ne bir erdenı- dir. ne de guvenilebilir bir ahlaktır." "Okul, genç kafalara insanlığa sa\gıyı, ulus ve ulkeye sevgiyi, şerefi ve bağımsız- lığı oğretir. l lus ve ulkesine hizmet etmek isteyenler, aynı zamanda mesleklerınde b'ırvr natnuslu uzman \e birer bilgin ol- malıdırlar. Bunu sağlayacak olan, okul- dur." ARADABIR VEDAT GÜNYOL Deylet Adamlığı - Politika Adamlığı "Olmaya devlet cıhanda bırnefes sıhhat gıbı"de- mış Kanuni Sultan Suleyman Bu dızedekı devlet sozcuğu bır toplum kurumu değıl bununlaılgısıol- mayan bır ınsanın tek başına ele geçırerek omur bo- yu surmesını dıleyıp baş koydugu mutluluk ozlemı- nı dıle getıren bır sımgedır Ama belırlı bır ulkede yo- netıcılerle orgutlenmış, sıyasal ve bağımsız bır ku- ruluş anlamına gelen devlet de, yıne ınsan toplulu- larına mutluluk getırmek amacıyla oluşturulmuş bır kurumdur Bertrand Russell'a bakılırsa, devlet başlangıç- ta ınsanların mutluluğunu sağlama yolunda, duş- man topluluklara karşı kendını savunma, hatta sa- vunma otesınde onun hakkından gelmek, gerekır- se topraklarına katmak amacıyla oluşturulmuş sı- lahlı, saldırganlı, savuhmalı bır kurumdur Dıyelım bu amaçla kuruldu devlet Bu devletın yo- netım çızgısınde her zaman bırbırıyle çelışen ıkı guç vardır Bır yanda (sozluklere gore), bır ereğe varmak ıçın karşısındakılerın duygularını okşamak, zayıf nok- talarından ya da aralarındakı uyuşmazlıklardan ya- rarlanmak gıbı yollarla ış yurutme sanatı olan polıtı- kacılık, ote yanda, bır topluluğu el bırlığı, gonul bır- lığı ıle mutluluga kavuşturmak amacını guden dev- let adamlığı Burada doğruluğuna heraklı başında ınsanın ka- tılacağı bır saptama var Buna gore, devlet adamı ko- yunu kırkar polıtıkacı ıse derısını yuzer Polıtıkacılık konusunda usta yazar Ahmet Ra- sim'ın ılgmç bır saptaması var Unlu yazarımız, bır donemın gazete yazılarından oluşan Cıddıyet ve Mı- zah adlı yapıtında (17 Mart 1913) Eskı- Yenı Politika başlıklı yazısı ıle, Tanzımat donemınden 1913'e ka- darkı polıtıkacılık uğraşını şoyle nıtelıyor. Eskı politika Yalan soylemek Yenı politika Yalanı gerçek kılmak1 Bu saptamada guncellığını yıtırmemış, politika yaşamımızda surup gıden bır gerçek dıle getırılmış Turk ınsanının oldum bıttım berbat polıtıkacılar yu- zunden çektığı acılann kaynağına parmak basan Ah- met Rasım'e bır merhaba borçluyuz dıyorum Gunumuz Turkıye sınde Atatürk ve İnönü'den bu yana devlet adamı zorbulursun Iştebırı Bugun, po- lıtıkacılığa hıç bulaşmamış Ecevit adında namuslu bır devlet adamı var Ozel çıkar kaygısından uzak olan Ecevit ın on cebını arka cebını araştırın alınte- rının dışında kazanılmış beş para bulamazsınız Yakın tarıhın dunya sahnesınde devlet adamı nı- telığıne yakışır politika çamuruna batmamış ınsan- lan duşunurken şu adlar gelıyor akla Amerıkalı Ro- osevelt, ingılız Churchill, Fransız De Gaule, Hıntlı Gandhi. Lenin, devrımı gerçekleştınp Moskova'ya geldığı zaman Kremlın Sarayı'nın kapıcı odasında yaşa- mıştı Buyuk Fransız Devnmı'nın buyuk adamı Ro- bespierre ıktıdan suresınce yoksul bır arkadaşının yoksul evınde yatıp kalkıyordu Bugun bızde olduğu gıbı, uygarlığın alt basamak- lannda kalakalmış ulkelerde ıktıdan ele geçıren adamlar (adam denemez ya) ılk ış olarak dunyalık- larını, akıl almayacak olçulerde arttırmayı on plana almışlardır yoneteceklen halklarını soyup soğana çevırerek Turkıyemız, bugun, bu açıdan utanılacak bır çız- gıdedır Bu da, devlet adamlarının yokluğu ve çıkar- cı yoz polıtıkacılann çokluğu ıle açıklanabılır ancak Sağlıkta İzlenen Hükümet Politikalan Dr. METE TAN Eskı Saghk Bakam B undan oncekı yazımda (2 Nısan 1996) sızlere. ulkemızdekı ozlenen sağlık hızmetlennın nasıl olması gerektıgınıanlatmayaçahştım Bu vazımdaysa halkımıza saglık htz- nıetlerını en ıvı bıçımde verebıl- mek ıçın şımdıye değın çıkanlan kanunlann ve izlenen hukumet polıtıkalannın neler oldugunu gozden geçırecegız Cumhunyetımızın kuruluşundan berı sağlık alanında bırçok atılımlar yapılmışolmakla bera- ber halkımıza ıstenılen düzeyde sağlık hızmetı vermek bır turlu gerçekleşememıştır Sağlık ıçın ılk kez 1928 vılında 1219 savılı " lababat ve Şuabatı Sanatlarının Tarzn İcrasuıa Dair" kanun çıkanlmıştır Bunun ardından 1930 vılında is.e 1593 sayılı "UmumiHıfiassıhha'*K.a- nunu kabul edılmıştır Bu ıkı kanun sağlık ala- nında, personelın sorumlulukları ve yapılması gereken ışlen ıvıdeğerlendıren ve başka alanlar- la olan ılışkılennı olumlu olarak belırleyen ka- nunlardır 64 vıl once çıkanlan kanunlann. zamanla ye- tersız olduklan meydana çıkmıştır Bunlarla ne salgın hastalıklar onlenebılmış. ne de numune hastanelen ıle Turkıye çapında sağlık hızmetle- nnın venlemeyeceğı anlaşılmıştır Uzennde çok ufak değışıklıkler yapılan bu ıkı kanun yazık kı hâlâaynen yururluktedır Bunlardan sonra 1945 yıllarında bazı değışıklıklere uğrayan kanun. ha- len geçerlıdır Bu kanun. ışçılere sağlık hızmetlennın çok \onlu turde kamu elıyle venlmesı anlay ışının ılk orneğı olmuştur Yeterlı fınansman kaynağını da berabennde getırdığı ıçın hızlı gelışmış. geçerlı sağlık hızmetlen kanunlanndan bındır Ancak ışçıler gıbı bellı bır kısma hızmet etmesınedenıy- le yetersız olan bu kanuna bır de fınans sorunu eklenınce ıyıce yozlaşmıştır 1961 yılında çıkanlan "SosyaJisazyon Kanu- nu" ıse furkıye'de, ulke duzeyınde venlebılecek sağlık hızmetlennın yeterlı olabılmesının nasıl olacagının ılkelennı getıren çok onemlı ve de- ğerlı bır kanundur Ancak bu kanunun uygulana- bılmesı ıçın 3 ılke vardır Bunlar A- Insan gucu sorunu B- Fınansman sorunu C- Sağlık hızmet- lennı tek sıstemde bırleştınlmesı sorunu Bu so- runlann çozulmesı ıçın gereklı kanunlann ıse bır- çok uğraşılara karşın hıçbınsı çıkarılamamiş çı- kanlanlar ıse daha sonra y ururlukten kaldinlmış- tır Hele bu kanunun en onemlı maddelerınden olan 3 maddesı de 1981 vılında kaldırılınca, ka- nunun gelışmesı tamamen onlenmiş ve gıderek başarısız olduğu kanısını uvandırmıştır Hatta ka- nunun adının bıle bazı kesımlerce antıpatık kar- şılanması uzuntu vencıdır Bu kanunun ınsan gucu ve fınansman sorununuzgıdenlmesı ıçın şu çalişmalaryapılmıştır A İnsan giiciı sorunu: Bunun ıçın yapılacak şey sağlık personelı kanununun çıkarılması ol- malıydı Bukanunla saghk personelının çalışma saatlerı ucretlerı prımlerı. nobet tazmınatları ve muayene sorunlannı duzeltılmelıydı Bu yasala- nn amaç ve gerekçelen, halka tam gun karşılık- sız sağlık hızmetı vermek ve bunu yapan perso- nele. kendıne yakışır bır vaşam sağlamaktır He- kımın onurunu korumak ve refah duzeyını yuk- seltmektır Bu duşunce ışığı altında ılk olarak I965tanhınde I976bayılı askerihekimlerintam sureçalışmalannı ongoren bır kanunlaaskerı he- kımlerın muayenehanelennın kapatılarak karşı- lıgındatazmınatvenlmıştır (Sonradanyururluk- ten kaldınlmıştır) Bundan sonra çıkanlan Tam Sure kanunu ıse 1965 yılının 641 sayılı kanunudur Bu kanun tam sure çalışmak ısteyen sağlık personelıne tazmı- nat venlmesı 'Vncak tazmınat alanlann dışan- da serbest olarak mesleklennı ıcra edemeyecek- lennı belırten bır kanundur ve halen yururlukte- dır Ufak bazı değışıklık ıle bırçok faıculte ve ka- mu hastanelerınde başanlı olarak kullanılmakta- dır Bu64l sayılı kanunu daha genışkapsamaal- mak ve eksıklıklennı gıdermek amacıyla Mec- lıs'e ındınlen sağlık personelının Tam Sure Ça- lışma Kanunu (MeteTan ve 5 arkadaşı tam sure 14 1 1976 tanh ve 363 no) o gunku toplantıda Meclıs'te. hukumetın olmaması nedenıyle gun- deme alınmamıştır Kısacası bırçok lyıleştınlme- ler getınldığı halde. hukumet değışıklığı nedenıy- le bır^onrakı hukumet tarafından bu yonetmelık yururluge konulmamıştır (1 Ekım 1979 tanh ve 16771 sayılı yonetmelık) Nıhayet 1981 yılında 1262 sayılı kanunun da yururlukten kaldınlmış- tır Oysa amaç olarak çok değerlı oğeler getıren bu kanun kaldınlacağına aksak taraflan duzel- tılseydı. bugun yıllaroncesine donerekvenıaraş- tırmalar ıçındeolnıazdık' B- Finansman sorunu: Bu sorun genel sağlık si- gortası kanunu çıkarmakla çozulebılır Genel sağlık sıgortası kısaca, hastalık ve has- tane ıle ılaç ucretlerını odeme gucu olanların pnmlekatılacagı gucuolmayanlannpnmlennın dev let tarafından odeneceğı bır sıstem ıçınde. sağlık hızmetı vermektır Bu konuda Meclıs'e sunulan butun kanunlarbu esprı ıçındedır Genel sağlık sigortası ılk kez Sınop Senatoru Nâam Inebeyli taratından hazırlanarak Meclıs"e bu satırların yazan Mete Tan taratından sunul- muştur (Donem tutanak 4 cılt 6 toplantı 25 6 1974) ve Meclısçe reddedılmıştır Sn Demirel hukumetınce gerı çekılmıştı Son olarak Mec- lıs'e sunulan sağlık sıgortası kanun teklıfı de çı- kanlamamıştır (Mete Tan - KemalTabaktarafın- dan venldı) 1981 de çıkanlan "Mecburi Hizmet Kanunu" yalnız. hekımlere yonelık olupgen kalmışyore- leremecbun hızmetgetırmıştır Ozellığı nedenıy- le Anayasa Mahkemesf ne de goturulemeyen bu kanunun değıştırılmesı ıçın bırçok çalışmalarya- pılmaktadır Oysa sağlık sorunumuz kalkınma sorunumuzun bır parçasıdır Eger demokratık esaslara uygun olarak y uksekoğretım yapan hız- mete henuz başlayacak gençlerımızı yoksunluk bolgelenne gonderebılseydık memleket yaran- na buyuk hızmetler getırmış olurduk Son çıkanlan "Sağlık Hizmetleri Temel Kanu- nu" (7 Mayıs 1987 tanh ve 3359 sayılı) ıse sağ- lık hızmetlen ıçın bırçok onemlı oğeler getırmış olup genel sağlık sıgortası agırlıklı bır kanundur Ancak kısa bır sure sonra kanunun bırçok mad- delen Anayasa Mahkemesı'nce ıptal edılınce o da uygulama alanı bulamamıştır Boylece sağlık alanında çıkanlan kanunlan gozden geijirmiş olduk Goruluyor kı her neden- se sağlık hızmetlennın nabil olması duşunulurken sağlık hizmetlerine onem veriliyor çabasına kar- şın esas olan kırsal alana v e koruv ucu hekımlıge gereklı onem venlmeyıp, belırlı bır kesime yuk- sek duzeyde tedavı hızmetı goturmek on plana alınmıştır Bunda da bazı kesımlenn ve çok az sa- y ıda da olsa bazı hekımlenn baskısının halka 1yı bır hızmetı goturme anlay ışından daha ustun olu- şunun buvuk etkısı olsa gerektır TARTIŞMA Enerji Darboğazının Ardındaki Bir Gerçek ısa bır once gazete lerde yeralanbır habenn Romanlarınız ve ansıklopedileriniz yerinizden alınır. Tel.: 554 08 04 çektığı ve ozellıkle çevreye duyaıiı kişi ve kuruluşlarda sevinç uyandırdığı görüldii. Ancak. konunun uzerine eğilindiğinde bunun ulkemiz adına uzucu bir olayı ortaya koy duğu gorulecektir. Soz konusu haber ıhale edılmesı planlanan nukleer guç santratının ıhalesının gecıkeceğını bıldırmekteydı Burada santralın yapımının gereklılıgı uzennde duracak değılım Nukleer santrallann savunmasını bu sutunlarda zaten bırkaç kez yapmıştım Bu vazıda, soz konusu haberle somutlaşan gen kalmışlığımıza değınmek ıstıyorum Çunku ulkemızı bu konuda gen bırakan duzenek (mekanızma) genelde benzer pek çok konu ıçın geçerlıdır ve bu durum çok uzucudur Bu nedenle olayın uzennde durulması eereklıdır kanısındayım îlgılı gazete habennde nukleer guç santralının ihale şartnamesinin y etkılı kuruluşumuz tarafından hazırlanamadığı ilgili dairenin bunu vapacak duzeyde olmadığının anlaşıldığı bıldınlmektedır Dunvada nukleer enerjıden elektnk ılk kez 1951 yılında uretılmış ve 1960 yılında elektnk ureten ılk tıcan reaktor hızmete gırmıştır Ulkemızde de 1956yılında Atom Enenısı Kurumu oluşturularak konuya el atılmıştır 1961 vılından başlayarak çeşıtlı unıversıtelenmızde nukleer muhendıslık eğıtımı başlamış. dış ulkelere oğrencı ve oğretim uvelen gondenlmış. araştırma merkezlen kurulmuştur Ulke dışında da bu konuda çalışan değerlı muhendıs ve bılım adamlarımız vardır Fakat bugun Turkıye. bınlerce dolar vererek bır Guney Kore fırniasına hazırlattığı ıhale dosyasını anlay ıp şartname duzenleyecek kadrolan kuramamıştır Ulkemiz obur ulkelerle bırlıkte uzun zaman once. hıç gecıkmeksızın el atmış ve butçesınden pay ayırmış olduğu, emek verdığı bır konuda bovlesıne acıklı bır duruma duşmemelıydı Ulkemızde vergı odeyerek bunun gıderlenne katılan halkımız bu konuda çalışarak alın ten doken elemanlanmız. çağdaş bılım ve teknolojıyı yakalayarak gelışeceğımızı duşunenlerımız ıçın bu sonuç acı vencıdır Türkije bunu hak etmemiştir. Tarımdan enerjı uretımıne kadar çok yaygın bır alanda tum dunyanın yarar sağladığı bır bılım ve muhendıslık dalına çok erken gırılmesıne karşın bu geri kalış bir ozel çaba gerektirmiştir. Oncelıkle şu bılınmelıdır kı durum gorulduğu gıbı umıt kırıcı değıldır ve gereken yapılacaktır Çunku bu ulkede sadece nukleer konuda değıl pek çok konuda bınkım vardır Başka bır deyışle şeker, un. yağ ve helvayı yapacak aşçı vardır Ancak. aşçılar mutfağa sokulmamaktadır Kadrolaşma, adam kayırma ışlerın başına geçıp ortama el koyma heveslen. hep bana. hepbızedıven yeteneksi2 takımlann yetkılılen yanılrması. yurtdışındakı değerlenmızı ışlerden uzak tutma çabalan, yeteneklı gençlen sındırme uğraşılan entnkalar ve Bızans oyunlan. hukumetlenmızın vetkın organızasyonlar kurmasını engellemektedır Eğıtım programları kadrolaşma uğruna eşe dosta bırakılmakta, ışlen kıtabına uydurmak yeterlı olmaktadır A^hlaka. kalıteye ulke vararına uygunluk aranmamaktadır Araştırma merkezlennde çalışanlann coşkulan adeta kasıtlı bırşekılde torpulenmekte merkezlenn en temel gereksınımlerı dururken luks bınalar kurulmaktadır Uygarlık bır bakıma veteneklı takımları kurabılmek ve gereklı organızasvonları yapabılmek demektır Bu eksığımızı en kısa zamanda gıderemezsek gelışmemız soz konusu olamaz Prof. Dr. Şarman ITU Nukleer Enerjı Enstıtusu PENCERE Medyamn Medyumları "Leman mızah dergısı" 150 bın satışa doğru tır- manıyor, hem de promosyonsuz, televızyonsuz, kuponsuz! Çanak, tabak, çatal, kaşık, çarşaf, yastık vermeden gerçekleşen bu tıraj artışının ıtı- cı gucu ne?. Tıraj, hıç kuşkusuz her şey demek değıldır, bır mızah dergısının değerı satış sayısıyla olçulemez. Otekı mızah dergılerı arasında da gulmeceyı hak- kıyla gerçekleştırenler elbette var Ancak ben Le- man'ın neden tıraj patlaması yaptığını anlamaya çalışıyorum Mızah dergılen, bızım medyamn proletaryası gı- bı dışlanıyorlar Neden'' Leman medyamn medyumlarını gırgıra alıyor, yerden yere çarpıyor, medya da mızah dergılen- nı gormezlıkten gelıyor, yok sayıyor Turkıye'de bır 'antı-medya' ya da 'altematıf ba- sın' oluşmaya başladı, yalnız sıyasal ıktıdara de- ğıl, medya tekellerıne karşı muhalefet, bır başka yol yordam aramşında uç verıyor • Can Yücel'ın Leman'da çıkan 'Zengın Edebı- yatı' başlıklı son yazısından bır parçayı bırlıkte okuyalım "Bu yuz mumluk mumun altında yatasıca mer- hum Turgut Özal ılk başlattı zengın edebıyatı te- masını. . Buna medyada para ıle efsunladığı medyumlar da katıldı. Fukaralıktan bahsetmek Turkıye'nın halıne ve geleceğıne bırıhanet sayıl- maya başladı ( ) Amenkan usulu tarzıyla bırbı- rıne kazık atıp koşe donmek en buyuk Musluman- lık erdemı sayılageldı Bunun gençlıktekı uyuştu- rucu sonuçları çarşaf çarşaf ortada Ama asıl onemlısı, parlamentosuyla, adaletıy- le, eğıtımıyle, tacırı, tuccarı ve reklamcısıyla, ama her şeyden once partı vurguncularıyla şu anda bırfakırfukara edebıyatına karşı kurulan ZENGİN EDEBİYATl'nın ne kadar g k bır şey olduğu şu anda anlaşıldı Fukara edebıyatının hıç değılse kıtapları vardı Bunların hepsı kıtapsız " • Leman, yururluktekı haksız ve yoz duzene kar- şı muhalefetını mızahla yapıyor Gunumuzun ço- ğu mızah dergısınde yayımlanan cadılı, buyulu, karanlıkçı, hayaletlı postmodern resımlı roman ya da oykulere de yer verıyor ama yolunu yordamı- nı, sağını solunu onunu ardını şaşırmış halkın, ozellıkle de gençlerın yureğınde yuvalanmış hak- ça bır duzenın ozlemlerını yakalayan çızerlerı ve yazarları var Leman'ın karmaşık çızgı dunyasın- da ve almaşık mızah anlayışında ağır basan yanı, yaşadığımız toplum duzenme kokunden bır eleş- tırı ve başkaldınyı dıle getırmesıdır Medyadakı medyumlar arasında dostlarım var, dılenm Leman'ın sesıne kulak verırler . • 2 Hazıran yerel seçımlerı 'Cumhunyet'\n yıllar- dan berı vurguladığı kımı gerçeklerın sandıktan çıkmasıyla sonuçlandı Refah bırıncılığını pekjştır- dı Sozde "yukselen değerlerı" sımgeleyen par- tıler ıse çokuş ıçındedırler Merkez sağı bır yana koyalım, merkez sağın kuyruğuna takılmaktan gayrı bır ış yapamayan merkez sol da çokuşten payını aldı Medyamn medyumları, şımdı tehlıke çanlarını çalarak ANAYOL'cuları uyarmaya çalışıyorlar Nafiledır Bugun Turkıye'de merkez sağın topluma gıydır- mek ıstedığı delı gomleğı' modelı ıster ıstemez parçalanacak' Refah Partısı yalnız Muslumanlığı pazarladığı ıçın oy toplamıyor, ışın ozu başka... Refah 'zengın edebıyatı' yapmıyor... Fukara edebıyatı yapıyor SERVER TANİLLİ ÇAĞDAŞ YAYINLARI'NDA Server Tanilli İslam çağımıza yanıt verebilir mi? Turk lıberallerı dıncı ıdeoloji ve kurumlaşmayı anlamak" ugruna bunlara teslım olurken, aslında lıberallenn ışı \ olan hesaplaşmayı ve aydınhkçılıgı Marksıstler yaptyor Nankor bır ış mı bu 7 Hayır Çunku tanhın gunöemını onlar seçmıyor sen berı bız seçmyoruz Tanhın ve toplumun kendısı > dayatıyor O halde butun mesele gundemın hakkını vermek Tanıllı ve onun gıbıler bu ışı hakkıyla yapıyoriar Bülent Tanor 250.000 TL(KDVdahıl) Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesı Salkımsöğüt SokakNo 9/B Cagalogtu istanbui Tel.5H0i96«5 Posta çekı no 666322 MESERRET KULTUR KULÜBÜ Meserret Kultur Kulubu'muz, arkadaşımız ressam Saıt Gu- nel ın resım sergısıyle bırlıkte kapılarını dostlarına açıyor Sızlen 7 Hazıran 1996 Cuma gunu saat 18.00-21 00 ve 8 Hazıran 1996 Cumartesı gunu saat 16 00-19 00 arasında kulubumuzde gormek bızlen sevındırecektır Çiçek-Nabi Yağcı Adres Meşrutıyet Caddesı Çavuşoğlu Iş Merkezı No 131 Kat 4 Tepebaşı-lstanbul (Odakule arkası) Tel 0212-244 3955 Kirlenen Dünyamızı Fidan Oikerek Arıtalım ORMAN BAKANLIGI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLU GENEL MLDURLUGU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle