26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 HAZİRAN 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisi IŞIK KANSU Cezaevleri G eçenlerde, televizyon kanallarından birinde "Kelebek" adlı romandan uyarlanarak çekilen filni bir kez daha izledik. Rcman ya da filmin baş kahramanı, uzunca bir süre hücreye konulur. Kendisine yemek verilmez, hatta hücrssi karartılır. Yaşamak çin böcekleri yemeye başlar ve ölüme az kala hücreden çıkanlır... Filmı izlerken, bir kez daha bugün cezaevlerinde yaşanan hjzursuzluklar düştü aklınıza. Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Şanal Saruhan ile son dururru göriiştük. "Şanal Saruhan'ın anlattıklarından, özetle şu sonuçlar çktı: - infaz sistemimizden, 647 sayılı 'Cezaların Infazı Hakkında Kanun" ile "hücre" sistemi kaldınlmıştır. Eski infaz sistemine göre, cezanın 20'de biri hücrede geçiyordu. Daha sonra hükümlü geceyi hücrede geçiriyor, gündüz çalışmada oluyordu. Bu sistem kaldırılarak, 647 sayılı yasa yürüriüğe girince "müşahade yöntemi" ile infaz sistemi başladı. Yani bireyin sosyal durumuna, kişisel özelliklerine göre bir sisteme, insan gücünün üretken hale getirilmesine yönelik infaz uygulamasına geçildi. Işte, buradan anlaşılıyor ki, infaz yasasında "hücre cezası" yok. Yani, bugün hükümlülerin hücreye konulması uygulaması yasadışı. Kaldı ki henüz ceza alıp almayacağı belli olmayan tutuklulann hücreye konulması büsbütün yasaya ve hatta hukuka aykın. - Cezaevleri yönetmelığıne göre, hücre cezası verilebıliyor. Ama, hücre cezasını vermek için disiplin kurulunun karar vermesi gerekiyor. Disiplin kurulu; kurum müdürü, tabip, psikolog, öğretmen, idare memuru, atölye şefi ve infaz koruma memurundan oluşuyor. Hükümlü, acil hallerde hücreye konulabiliyor, ama hemen disiplin kuruluna sevk edilmesi ve savunmasının alınması gerekiyor. Son günlerde hücreye gönderilenler için yönetmeliğin ilgili maddeleri hiç çalıştınlmıyor. Yani disiplin kurulu filan hak getire. Aynı yönetmeliğe göre, hücreye atılacak kişi için sağlık raporunun alınması gerekiyor. Bu koşul da genellikle yerine getirilmiyor. - Adalet Bakanlığı'nın genelgesi ile istanbul DGM'nin tutukladığı kişiler, Sinop, Eskişehir gibi illerdeki cezaevlerine gönderildiler. Istanbul'da yargılanıyortar; Eskişehir'de, Sinop'ta yatıyoriar. Fazla masraf olur gerekçesiyle duruşmalara götürülmüyoriar. (fadeleri talimatla alınıyor. Oysa, Türkiye'deki yargı sisteminde yüz yüzelik esas. Yargıç, vicdanı kanaatine göre de karar veriyor. Vicdani kanaatini oluşturması için de yargıcın sanığı görmesi gerekir. Yani, bu uygulama, yargıcın sanığı hiç tanımadan hakkında karar vermesine neden olabiliyor. Aynca, sanık ayn ilde yattığı için avukatı ile sık sık görüşemiyor ve savunma haklannı da yeterince kullanamıyor. Sonuç olarak, adalet dağıtmaktan sorumlu bakan Mehmet Ağar'ın uygulamalan yasalara aykırılığa kayıyor. Kapanan okullar Okurumuz Lütfü Dağtaş'ın yolu inebolu'ya düşmüş. Kendisini, Karadeniz'in dalgalan kadar coşkun bir sıcaklıkla karşılamış yöre insanı. Inebolu yakınlarında, Taşburun Köyü'nde Yaşar Şeref adlı yurttaşın birkaç saatlik konuğu olmuş. Bırlikte yemek yemişler, hanımının elinden çıkma ev baklavasının tadına doyamamış. Sofradaki söyleşı, dönmüş dolanmış, bitışıktekı ilkokulun öğrenıme kapatılmasına gelmış. Oağtaş, şöyle aktanyor olayı: "Mevzuat gereği, öğrenci sayısı onun altına düşerse okul kapatılırmış. Okumak isteyen öğrencilere bakanlık servis ücretini öder, okumak isteyen öğrencileri en yakın okula gönderirmiş. Bu köyün öğrencilerine 5O0'er bin lira öğrenci servis ücreti ödeniyormuş ve mevzuat altına düşen öğrenci sayısı dokuzmuş. Yörede, bu şekilde mevcudu 10 değil 9 olduğu için tam 6 okul kapatılmış. Karadeniz kıyı şeridinin yapılaşmasını bilemeyen yöneticilerin bu denli mevzuat uygulayıcısı olmalan, pek çok sakıncayı ve hesap bilmezliklerini ortaya koyuyor." Öğrenci başına, yılda 200 milyondan 1 milyara değin para alan özel okullara "devlet katkısı" yapmayı düşünenlerin yönetımindeki bir ülkede yaşıyoruz. Umurlarında mı Taşburun Köyü'ndekı cıngöz çocuklar? CHP'nin savunduğu T ürkiye, Avrupa Birliği'ne tam üye olamadan, ulusal çıkarlar açısından olumsuzluklan da ıçeren bir anlaşmayla gümrük birliğine sokuljdu. Bu sureç içinde, Avrupa Birlıği'nın savunma kolu sayılan BAB'a da Turkiye, "ortak üye" olarak alındı. Yani, orada da yarım yamalak bir üyelik soz konusu. BAB'a tam uye olmayan Türkıye'nin, BAB çerçevesınde Turk askerlerinin yurtdışındaki askeri tatbikatlara katılmasını sağlamak amacıyla hükümete yetki verilmesıne ilişkın istem, TBMM'de tartışıldı. Bu yetkinin verilmesinı isteyenler arasında CHP de vardı. CHP'nin sözcülüğünü üstlenen de, alelacele YAPlYotttf .YURÜMEYE KAUKANlN- gümrük birliğine girmemize ilişkin görüşmeleri sürdürüp altına da imzayı atan dönemin Başbakan Yardımcısı ve Dışışlen Bakanı Murat Karayalçın'dı. ANAP'lı Kâmran Inan, savunmada yanm ortaklık olamayacağını dile getinrken, DSP'Iİ Mümtaz Soysal. şu vurguyu yaptı: "BAB anlaşması, oy hakkına sahip olmadığımız organlar tarafından alınacak kararlara, hem de insanlarımızın kanını ilgilendiren kararlara bizim uymamızı gerektiriyor." CHP'nın temelı, 1919 yılının Eylül ayında atılmıştı. Manda ıstemlerinin reddedildiğı, "ulusal bağımsızlık" ilkesının pekıştırıldığı Sıvas Kongresı'nde. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, TBMM'deki124sol duşunceli milîetvekılının ortak hareket etme önerisine, BAB tartışmaları sonrası DŞP Izmır Milletvekili Şükrü Sina Gürel, şu yanıtı verıyordu: "lyi ki bu öneriye sıcak bakmamışız. Ertesi gün çatiayacaktık." DSP'nın takındığı genel sıyasi tutum konusundaki eleştirilerimiz saklı kalmak koşuluyla, CHP'nin bugün düştüğü duruma hayıflanmamak elde değil. FestivaPde bu hafta: TALLİS ODA KOROSU 17, 18 Haziran I996, Aya İrini Müzesi, 19.00 ISTANBÎjLT-ÜRirMÜZİĞI TOPLULUĞU 17 Haziran 1996, AKM Konser Salonu, 21.30 GÜHER & SÜHER PEKİNEL 18 Haziran I996, AKMI Büyük Salon, 1^00 BOSPHORUS 19 Haziran I996, AKM Konser Salonu, 19.00 CHİLİNGİRİAN YAYLI ÇALGILAR DÖRTLÜSÜ 19 Haziran 1996, Aya irini Müzesi, 19.00 MISCHA MAISKY, viyolonsel / DARIA HOVORA, piyano 20 Haziran 1996, Aya İrini Müzesi, 19.00 SARAYPAN KIZ KAÇIRMA 20, 22, 24 Haziran 1996, Topkapı Sarayı Müzesi, 21.30 SALVATÖRE ACCARDO, keman / BRUNO CANINO, piyano 21 Haziran 1996, Aya irini Müzesi 19.00 İSKOÇ ODA ORKESTRASI / Richard Hickox, şef / Cheryl Studer, soprano 23 Haziran 1996, Aya İrini Müzesi, 19.00 Biletler AKM fuayesindeki Müzik Festivali gişelerinde! KİM KİME DUM DüMA BEHİÇ.AK ÇIZGİLİK KÂMİL MASARAU HARBİ SEMİH POR<» GADDAR DAVUT MR! KURTCEBE &CJ 7AJSAAJ AfE i \ SAMCATL/K. BULUT BEBEK MIRMIRLAR IĞIRDIRAK ...Siz CRCA/ E£NC£ BUR- SİSTEM Î Tı'R... TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ 4R/*:t V 15 Haziran Kurumsal Sponsoriar - = * =a MARMARA EMLAK BANKA5I RENAVLT Bu gazeteutnn katkılarj)iu ya^ OLUYLE EVL£NEN KADlNf. 1S6O'TA BU6ÛN, BİR F64US/2 MD'Alt, ÖLÜ Af/?/W- LISIYLA SVLEUPI. NİKAU /ŞLEMLBRI Ğ/TMEK ÜZE- R£Y/C£N, AOAM ÇALLŞTTĞı ŞANTIYEDE BI& IŞ KA- 2ASF SOKıUCU ÖIA4ÛŞ7Ü. SVLILIK SE/OÇ£KL£ÇE- MEMIŞ, ANCAK NTCOLE R£HOUD HAMıLE OU>U- ĞUNU AHlAMJŞTt. G£NÇ KAOINIM OÜNYAyA 6E- rtgpİĞİ ÇOCUK, MAHKBMe THeAFrNDAN OLEU SABANtN MÜFtJSUMA <SEÇJefL*f>Şr7 AAJA B N A 8İM£MT7 NICOLE gENUDÖŞ , NiŞANLlSiyt-A £</LEUM£K İSTİYOIZDÜ? O SIRAUVl DA FREJUS BAJSAJl F€LAK£Tİ OLMUÇ, CUMHÜR' N/ŞAAJLt&t ÖL£NL£ISe BÖYLB 8İK HAK GENÇ KACKti DA SU İZİUDEN YARARLA- NIP ÖUJ HiŞAMUSinA EVLMNDİ. OLAYPAN gte/G% YILSOURA, yAŞAYAU eiBÎYLe EVUENECEKrlR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle