27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-8 EKİM 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI : Uluslararası piyasalardan borçlanmakta zorlanan hükümet önümüzdeki yıl 40 bin liralık bir kur artışı hedefliyor IMF'ye düşük kur vaadi• IMF'ye anlaşma isteminde bulunan hükümet, gelecek hafta Ankara'da incelemelerde bulunacak fon heyetine sunulacak bütçe hedeflerinde: yıl sonunda 105 bin lira olması . beklenen l ABD dolanyla ılgili olarak gelecek yıl için 145 bin liralık değer tahmini yaptı. ANKARA (Cumhurhet Bürosu)- Uluslararası piyasalardan borçlanmakta zorlanan hükümet, bütçe hedeflerini Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) önerileri doğrulrusunda ha2irladı. IMF'ye anlaşma isteminde bulunan hükümet. gelecek hafta Ankara'da incelemelerde bulunacak fon heyetine sunulacak bütçe hedeflerinde: yıl sonunda 105 bin lira olması beklenen 1 ABD dolanyla ilgili olarak gelecek yıl için 145 bin liralık değer tahmini yaptı. Gelecek yıl için yüzde 70 oranında enflasyon tahmini yapan hükümetin. kurlar için belirledıği hedefin IMF'nin istemi doğrultu.sunda düşük artış öngördüğüne dıkkat çekildi. Uluslararası piyasalardan borçlanmakta zorlanan hükümet. IMF'yle anlaşma vapabilmek için paket \e hedef hazırlığına gınşti. Gelecek hafta Ankara'da ineelemelere başlayacak IMF heyetine sosyal güvenlik Msteminin yeniden yapılandınlması. özelleştirme programının hızlandınlması \e kamu harcamaiarında tasarrufa gidilmesini öngören bır paket sunulacak. IMF've paketinyanı sıra 199?yılı bütçe rakamlan içinde yer alacak hedeflerın sunulacağı belirtildi. Hükümetin bu çerçevede. bütçe hedeflerini IMF'nin önerdiği sınırlar içinde tuttuğuna dikkat çekildi. Buna göre. \ıl sonunda 105 bin lira olması öngörülen 1 ABD Dolan için 1997'de 145 bin liralık düşük artış öngören bir tahmin vapıldı. Yetkililer. gelecek yıl için yüzde 70 oranında enflasvon tahmini yapıldığına dikkat çekerek. "Kur artışlarının enflas\onun altında tutulacağı hedeflerde açıkça görülmor. Bu tamamen IMF'nin kur artısjarını/ı düşük tutun istemi çerçevesinde hazırianan bir hedef" dediler. Ekonomi yüzde 4.5 büyüyecek Bütçe rakamlan içinde yer alan dığer hedeflere göre. gelecek yıl ithalat 55 milyardolara. ihracat da 11 milyar dolara ulaşacak. Ekonomi yüzde 4.5 oranında bü\üyecek. Yetkililer. bütçe hedeflerinin IMF denetımıne gıreceğıne dikkat çekerek, "Bu nedenle hedeflerdeki rakamlar gerçekçi tahminlere \akın hesaplandı" dediler. Alınan bilgilere göre. gelecek yılın bütçesi 7.5 katrılyon liralık harcama. 5 katrilyon liralık da gelir hedefi öngöriİN or. Erbakan'ın I. \e 2. kaynak paketlerinde yer alan. ancak halen projeleri bile bulunma>an havali kaynak programlarını bütçeve 2 katriKon liralık gelır olarak şerleştırmek istediği öğrenildi. Hazine \etkilileri. IMF'nin anlaşma için öncelikle Erbakan'ın paketi uvgulaşacağı gü\encesı \ermesini ıstediğine dikkat çekerek. "Anlaşmada ön koşul. Erbakan'ın l.\IF'\le anlaşmayı ona\laması ve paketi mgulayacağına gmence vermesi" dediler. Alınan bilgilere göre. IMF tüm güvenceleri alması karşılıgında önce. 24 aralık seçimleri öncesinde vaatlerden geri adım atılması nedeniyle geçen yıl iptal ettiği stand- by kredi anlaşmasının 125 milyon dolarlık son dilimini verecek. Fon daha uzun vadeli bir anlaşma için şubat ayına kadarpaketin uygulanıp uvuulanmadıöını denetlevecek. Şeker fiyatı yüzde 18, yabancı sigara yüzde 10 arttı Zaııı yağmuru sürüyor ANKARA (AA) - Türkıye Şeker Fabrikalan (Türkşekcr) Genel Müdürlüğü. : kristal (toz) \e küp şekerin fabrika çıkış fiyatına dün sabahtan geçerli olmak üzere ortalama yüzde 18 zam vaptı. - Öte yandan Philsa ürettiği sabancı sigara fiyatlarına vüzde 7 ile 10 arasında değişen oranlarda zam yaptı. Türkşeker Genel Müdürlüğü yetkılilerinden alınan bilgi>e göre 50 kilogramlık torba knstal (toz) şekerin r fivatı. KD\' dahil 2 milyon 997 bin *" liradan 3 milyon 537 bin lirava ' yükseltildi. " Buna göre toz şekenn fabrika çıkış fiyatı kiloda ""() bin 740 lıraya çıktı. Daha önce fabrika çıkış fiyatı 1 milyon 730 bin lira olan 25 kılogramlık küp , şekerin fiyatı ıse K.DY dahıl 2 milyon 44 bin lira olarak belirlendi. Bu arada yeni zamla birlikte. Ankara Şeker Fabrikası'nda daha önce 915 bin liradan satılan 15 kilogramhk torba kristal (toz) şekerin fiyatı da KDV dahil 1 milyon 80 bin liraya çıkanldı.Şekerin perakende fiyatı ise toptancı \e bayi kâr marjlan eklendikten sonra belirleniyor. Bu arada kamuya ait Türkşeker Genel Müdürlüğü'ne bağlı fabrıkalann ardından. özel sektör tarafından işletilen 3 fabrikanın da şeker satış fiyatlannı yeniden belirlemeleri bekleniyor. Şekere en son zam haziran ayında yüzde 12 oranında yapılmıştı. Öte vandan Philsa. Izmir Torbalfda ürettiği Marlboro \e Parliament'in fiyatını 110 bin liradan 120 bin liraya. LM'nin fiyatjnı da 70 bin liradan 75 bin liraya çıkardı. Yeni fi>atlardünden itibaren uvaulanacak. Eylülde üretim yüzde 10, satış yüzde 25 geriledi Otomotive 'bedelsiz' darbe ANKARA (AA)- Hükümetin aldığı bedelsiz ithalat kararıv la sıkıntıya airen otomobıl sektöründe üretim eylül a\mda yüzde 10 gerilerken. yerli satışlarda 1995 \ılı fcvlül avına göre vüzde 25 oranında azaldı. Otomoti\ Sanayi Derneğfnden (OSD) yapılan açıklamada. geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştınldığında, otomoti\ üretinıin Eylül ayında yüzde 10 gerilediği. Ocak-E\lül döneminde ise \ üzde 9 oranında artış gösterdiği belirtildi. Bu arada otomobil satışlarının Ocak-Eylül aylarında geçen yılın a\nı dönemine göre yüzde 7 .4 oranında,artış gösterdiği ' bildinlen açıklamada. bu artışın tümüyle ithal araçların pazardaki satış paylarını artırmasından ', ,,-,.]. kaynaklandığı vurgulandı. Özellikle bedelsiz ithalatla ilgili tartışmalar nedeni ile pazann beklenti>e gırdığinın belirtildiği açıklamada, geçen >ıl Eylül ayında 17 bin 800 adet olan \erli otomobıl satışlarının bu \ıl avnı ayda 13 bin 417 dolayında kaldığı da belirtildi. Açıklamada. ıthal otomobiîlerin pazar payının yüzde 20.5"e yükseldiği de kaydedildi. Ocak-Eylül döneminde. geçen yılın aynı dönemine göre, yerli otomobil satışlarının 134 bin 892'den 124 bin 326'ya düşerek. yüzde 8 oranında gerilediği belirtılen açıklamada, aynı dönemde ithal otomobil satışlannın 10 bin 786'dan. 32 bin 156'ya çıkarak 3 kat artıöı kavdedildi. Üreticiler yeni açıklanan fiyatlan protesto edecek Pamııkta eylem zamanı MERİH AK İZMİR- Pamuk üretıcısı varın Söke'de alanlara çıkıvor. Pamııkta açıklanan fiyatların üretim maliyetlerinin altında kaldığını sa\unan üreticiler. prim sisteminin uygulama\a sokulmasını istiyor. Cretici. prım sistemi\le kendilerının zarardan kurtanlacağını de\letin ise triKonlarca lira \ergi gelin sağlavacağını belırtırken sisteme geçilmemesı durumunda pamuk üretimınin bölgede düşeceğıne dikkat çekivorlar. Egeli pamuk üreticisı yıllar sonra \eniden alanlara dökülü\or. l990"lı \illann başında hükümetin açıkladığı tütün fi\atlannı beğenmeyip \ollara düşen \e büyük olavların >aşandığı Akhisar'ın ardından şimdi Söke'de üretici hakkını arama hazırlığında. TARlŞ ve Çukobirlık'in ' pamuğa. dünya fivatlanna \akın ücret \ermelerine karşın üretim maliyetlerinin yüksekiiği üretici tepkisinın en büyük nedeni. TARlŞ'in ortalama 70 bin lira olarak açıkladığı fiyatlar üretim maliyetinin altında kaldı. Yapılan araştırmalara göre bir kilogram ; kütlü pamuk üreticı\e ^4 bin liraya mal • oldu. Söke'de bugün fivatlann 60-63 bin lira charında olması. bu üründen büyük kopuşlan da gündeme getirdı. Bu aşamada bir süre önce denenen prim sistemının de\re\e sokulması gereklilıği üretici birliklerınce \urgulanı>or \e kiloda 20 bin lira prım istenivor. Bu vıl beklenen 2 milyon kılo rekoltevle birlikte istenen prım 40 trilyon. Ancak kayıt dışı ekonominin. kayıt ıçine çekilmesiyle devletin ödeyeceği 40 trilyonun. en az 5 katı vergı olarak gerı döneceği belirtiliyor. Üretici aynca primın peşın ödenmesini de istemiyor. 6 ya da 8 ayiık devlet tahvili de üreticinin istemleri arasında. Ege Çiftçiler Derneğı Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Tanman. üreticinin isteği olan prim sistemine hükümetin kulak tıkadığını \urguladı. Geçen yıllarda dünya fıvatlannın >üksek olduğu dönemde ihracata fon ve kota uygulandığını anımsatan Tanman. böyleee üreticinin gerçek fiyartan malını satamadığını söyledı. Açıklanan fiyatlann maliveti karşılamaz durumda olduğunu belirten Tanman. bu aşamada prim sisteminin uygulanmasını istedi ve şöyle konuştu: "Geçen sene gasp edilen haklanmız var. Gasp edilen haklanmız fon \e kotadan dola\ı 167 triyon tutuvor. Bundan dola>ı bu sene üretici. maliyetierini karşılayamaz fiyatlaria karşı karşr»a kaldı. Şimdi geçen sene dünya fhatlanndan satsavdjk, hiç birimiz şikâ>et etmezdik. Ama geçen sene hükümet satışlanmıza Lrin vermedi ve nıalımı/ı ucuza tekstilcije verdirdi. Da\anma gücü \ok bu sene üreticinin. TARİŞ'in %e ziraat odalannın tespit ettiği 74 bin liralık maiıŞet \ar. Bugün satış fivatlarımızda \ağmur vemiş pamuklar 60- 63 bin lira arasında. Cretici 12 a> çalışıp mali>etlerini bile karşılamayan fivatlarla karşı karşıva. Dola>ısı>la bu konuda biz prim sisteminin uygulanmasını isti\oruz.~ T A S A R R U F S A H İ P L E R İ N E D U Y U R U AKBANK T . A . Ş . BÎRİNCİ VE IKINCI YATIRIM FONLARI ÎCTÜZÜK DEĞIŞIKLIĞI Akbank T A 5 Bırıncı ve lkıncı Menkul Kıymetler Yatırım Fonu tçtüzükleri'nin 10 1 maddelerı yeniden duzenlenmıştır Sermaye Piyasası Kurulu'nca 24 7 96 tarih ve KYD' 190 sayı ile onaylanan yeni içtuzuk metınleri, 28.8.96 tarihinde tıcaret sicıline tescil. 3-9 96 tarıh ve 4115 sayıh T Ticaret Sıcili Gazetesı nde ılan edilmiştır. Içtüzuklenmn degışıklığiyle bırlıkte kaulma belgesı alım satım saatlerı. 9.30 ve 13 30 olarak degıştırılmıştır. AKBANK T ü r k A n o n i m Ş i r k e t ı Özelsektörkayırüdı Mersin Limanı'na getirilen buğday yükü, devlete ait makineler dururken özel sektör araçlarıyla boşaltılıyor LFUKTEKIN MERSİN - Mersin Limanı'na getirilen buğday yükünün. de\ lete ait makineler dururken özel sektör araçları>la boşaltıldığı bıldirildi. Ikı ayn gemiden indirilen onbinlerce ton buğdayın. "kurallar hiçe sayılarak" özel sektörce ındırilmesi yüzûnden de\letın milyarlarca lira kazançtan \oksun bırakıldığı öne sürüldü. Geçen hafta Bled \e Presıdent G adlı ikı gemi tarafından Mersin Limanı'na getirilen ıthal buğda\ın boşaltılmasında devlete ait araçlar dururken özel sektörün de\reye sokulduğu öne sürüldü. Sağlanan bilgiye göre 7500 ton yüküyle Bled \e 53.000 ton yüküşle de Presıdent G adlı »emıler. nhtıma >anaştıktan .sonra boşaltma işlemine giriştiler. Toplam 60 bin 500 tonu bulan vük. pinomarik adı verilen araçlar vasıtasivla limana boşaltıldı. Hafta >onuna da sarkan boşaltma işleminın. lıman müdürlüğüne ait 6 pınomatikten 2si faal. yani çalışır durumda olduğu halde. Selko adlı bır şirketin pinomatiklerine vaptınldığı öne sürüldü. 'Kurala aykırT Cumhuriyet'e bilgı veren bir ka\nak. kurallara göre. yükleme ve boşaltma ışlemlerıni yapma önceliğinin de\ lete an araçlarda olduğunu söyledı. Eğer de\ lete ait araçlar dolu ya da çalışmaz vazi\ette>se özel sektöre iş \enlmesi gerektiğini belirten ismınin jçıklanma>ını i.>teme>en bır ilgili şunlan söyledi: "De\letin ton başına boşaltma iicreti 4.5 dolar. Ozel sektörünkü 1.2 dolar. iş sahipleri açısından li/el sektörün tercih edilmesinde a\anataj söz konusu. Ancak kural bö\le. Bu kuralın aşındırılması ise suç teşkil ediyor." Lıman Müdürünün izınli olduğu bir sirada gerçekleştirilen boşaltma işlemışle ilgili olarak müdür yardımcısı Ahmet kurşun. söz konusu tahliyeyı TMO'nun kendi sahasında yaptığını söyledi. İş araçlarından sorumlu mühendıs Bilgin Tekin de »orularımız üzenne "Araçlarımızdan 2'si çalışı\or" dedi. Ilgılıler. de\ letin atlanarak özel sektöre iş \erilmesiyle doğan kamu ka>bının 25 milvar lira olduğuna ışaret ettıler. DOSYA: YATIRIM ORTAKLIGI NEDİR, NASIL ÇALIŞIR? 80 yabancı fırma ortakarıvor Madenler iştah kabartıyor Sonbaharda yeşerenhisseler Ozelleştirme hangi şirketlerden başlayacak? Paranıza yön veren dtrg! TREND HER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ IŞÇIMN EVRENEVDEN ŞÜKRAN SONER Aynı Dili mi Konuşuyoruz? Kaddafi'nın Türkiye'ye yönelik, bizim öiçülerimiz- le devlet adamhğına sığmaz "densiz" sözleri. Türk ka- muoyunda büyük birtepki yarattı. Muhalefet liderle- ri, medya yorumculan ateş püskürüyorlar. Erbakan'ın istifası isteniyor. Olayın vahametını anlatacak söz- cükler bulunamıyor. Erbakan'ın tepkisiz. tavana bakarak dinlediğinin görüntüleri, teşekkür eden konuşmaları ve saatler süren pazarlıklara boyun eğişi öfkeyı kabartıyor. Ül- keyı temsil eden Başbakan'ın, iran gezisi ile başla- yan, Mısır'da katmerlenen, übya'da tuz biber ekilen Türkiye'ye yönelik hakaretleri adeta gönüllü üstlen- mesine akıl sır erdirilemiyor. Erbakan'ınbaşbakan olarak yapmaması gereken- ler üzerınde ya da başbakan olarak yapması gere- kenlere ılişkın söylemler giderek daha etkısiz, anlam- sız bir hal alıyor. Galiba küçücük gıbi görünen ama çok önemli bir ayrıntı atlanıyor: Biz hâlâ Erbakan'ı bizim ölçülerimiz içinde, sorum- lulukları olması gereken bir başbakan olarak görmek ve değerlendirmekle asıl en büyük yanlışı yapıyoruz. Aynı dıli konuştuğumuzu sanıp bizim dıhmızle yaptı- ğımız uyarılara. söylediklerimıze kulak asılmamasına üzülüp öfkeleniyoruz. Belki konuşurken aynı dili kullandığımız ve Erba- kan'ın hâlâ bu ülkenın resmen. fiılen başbakanı oldu- ğu olguları tartışılamaz. Ama aynı dili konuşmuyor- muş gibi birbirımizi anlayamadığımız, başka dunya- ların, anlayışların, beklentilerın insanları olduğumuz da aynı ölçüde tartışılamaz bır başka gerçek. Şüphesiz Erbakan ve arkadaşları, Refah Partısi ik- tıdarınm ve başbakan olarak Erbakan'ın zor durum- lara düşmesi nedeni ile iran'ın Türkiye'ye yönelik te- rörle hiçbir bağlantısının olmadığının söylenmesinin ardından PKK eylemlerinin alay edercesine iran kay- naklı ortaya çıkmasını birşansızlık olarak görrnüşler- dir. Ama Türkıye'de yıllardır terör uygulayan, iran ya da başka ülkelerden destek gören islami terör örgüt- lerinden çok fazla rahatsız olduklarını söyleyebilir mi- yiz? Milletvekili Şevki Yılmaz'ın gırtlağını yırtarcasına "Ben Hizbullah'ım" diye haykırması bır dil sürçmesi değil. Mısır'ın Erbakan'ın gıdışine ayak sürtmesı, gi- diş ve aynlışında Turk bayrağının asılmamasının, Er- bakan'ın Mısır'ın PKK'sı konumundakı Müslüman Kardeşler ile dayanışmasına bir tepki olduğu bilini- yor. Refah'ın Güneydoğu'da, buyük kentler varoşla- rında solun, Kürt kökenlılerin oylarını alırken "Islam- da birlik, dünya Müslümanlannın. halkların kardeşli- ği" sloganları ile yola çıktığı bilinen bir gerçek. Erbakan ve Refah kadrolannın bir bölümünün yi- ne zor durumda kaldıklan için çok rahatsız oldukları kabul edilebilir, ancak özünde Mısır'da Türk bayra- ğının asılmaması ile ulusal duygularının, onurlarının incindiği söylenebilır mi? Hele de bizı çok yaralayan Kaddafi'nın kimı sözlerinin aslında onların da gizlı kalmış duygu ve duşuncelerini açıkladığı gerçegi yad- sınabilir mi? Dikkatle izledim. Refah'a yakın teorisyen yorum- cular, partinin en yetkılıleri dahil, hıçbıri Kaddafi'nın Türkiye Cumhuriyeti'ni reddeden, Osmanlı ile Refah'ı bütünleştiren sözlerineyadaTürkiye'nın bundan ön- cekı dış politıkası eleştirilerine yönelik bır tepki gös- termediler. Sadece Türk kamuoyunda doğmuş bu- yük tepki karşısında. Kaddafı'nin söylediklerine so- yut olarak sahip çıkmamakla yetindiler. Erbakan'ın, Kaddafi'nin ülkemıze yönelik ağırsuç- lamalanna karşı tek çabası, ortak deklarasyona PKK'yi terör örgütü olarak tanımlayan bir cümle ekletmek ol- du. Söylesek tabii ki reddedecekler. ancak Kadda- fi'nin soyleyip de onun ve çevresindekilerin şimdilik söyleyemedikleri düşünceler aynı çizgide, aynı amaç- larda buluşuyor. Elbette şeriatçı düzen ve iktidar öz- lemı içinde olan birbirinden çok farklı çizgiler, ideolo- jiler arasında pek çok önemli aynşma, kesişme nok- taları var. Ama sonuçta ıktidara gelış ve iktıdarı kul- lanma yol ve yöntemleri çok farklı olsa da genel bir amaçta, dıni sıyasete kullanmak ve şerıatı yönetim biçimi olarak seçmekte buluştukları tartışılamaz. Görmemeye çalıştığımız ama gözumüze gözümü- ze sokulan kımi gerçekleri görmenın zamanı gelme- di mı? Aynı ülkenin insanlarıyız. Aynı dili konuşuyo- ruz. Ancak dünyaya, ülkemize. geleceğe ilişkin ba- kışlarımız, "Aynı dili mi konuşuyoruz" sorusunu sor- duracak kadar birbirinden uzak. Erbakan ve kımı Re- fah kadrolannın düşünce ve inançları ile Kaddafi'ye, İran yönetımıne, islami Cihad'a, Hızbullah'a bizden çok daha yakın oldukları apaçık. Meclis'in, ANAP ve Doğru-Yol kadrolannın. mer- kez sol partilerin, Ecevit ve Baykal'ın ıkisinin birden asıl bu gerçeğı görerek Refah-Yol iktidan ile ilgili ka- rarlarını yeniden değerlendırmeleri gerekiyor. Bize en aykırı düşünenlerın düşünce ve inançları- na saygılı olmak, ınsan haklarını tanımak başka şey; iktidan ele geçırmeleri ve bizim yaşamımızı att-üst ede- cek, bizim başta demokrasi. en temel insan haklan- mızı yok edecek yönetim biçimi için çalışmalarına izin vermek, iktidara yerleşmelerıne katkıda bulunmak ise çok daha başka şeydir. Bitkisel Yağ Sanayicileri: 'Devlet üreticileri desteklesin' Ekonomi Servisi- Bitkisel v ağ sana\ icisi de\ letten üretıciye destek vermesini istedi. Dünya "^ağlı Tohumlar \e Yağ İşlemleri Konferansı'nda konuşan Bitkisel Yağ Sanavıcileri Derneği Başkanı Taşkın Tuğlular sanaviciler olarak 850 bin ton olan \ağlı tohum ihtiyacının ancak üçte birini iç üretimle karşılayabildiklerini kaydederek. Batı A\ rupa ülkelerinde yağlı tohum üretimı için uygulanan destekleme prım sisteminin yerli üreticilere de tanınması gerektiğini ıfade etti. Tarım Bakanlığf nın üreticivle yakın işbirliğınegirmesı gerektiğini vurgıılayan Tuğlular. "Çiftçinin geltrini artırmak. ürün li\atlarını da dün\a fi>atları düzeyine getirmek lazım. Destekleme prim sistemi Cümrük Birliği mantığına a\kırı değil. Çünkü bütün Batı Avrupa ülkelerinde özellikle ze>timağı konusunda bu tür destekler söz konusu. Çiftçinin desteklenmesi en önemli konu. Tiirki\t'nin iklimi \ağlı tohum üretimine çok müsait. Bü>ük bir patlama >apılabileceğini inanı>oruz" dı\e konuştu. 1995 yılında 300 bin ton bitkisel margarin \e yağ ihraç edildiğını de sözlerine ekle\en Tuğlular. söyle konuştu:"Bu temponun de\amı için özellikle Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın bürokratik engelleri kaldırması gereki\or. Bir ufak ihracatın gerçekleştirilmesi için bile 100'den fazla imza\a gitmesi lazım. Gümrük Birliği ile uvum konusunda maalesef problemler giderilemedi. Bağlantıların telefonla, teleksle rahatça \apılabilmesi için bürokrasinin a\ak u>durması lazım. Derdimiz bu." Sanavi \e Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erkal Sahti\ancı ıse 30 \ ıldır >ağlı tohum üretinıinde >'aşanan gelişmelere karşın iç tüketimi karşılavacak düzeye ulaşılamadığını vurgulayarak. ekim miktarını arttırmak için gereklı destekleri \ereceklerini sövledı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle